.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


2 posters

    fıkra arşivi

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:46 pm

    Sünnet

    Temelin çocugu 20 yasina basmis ama hala sünnet olmamis. Komsulari Temel e
    sormus :
    - Temel hayirdir... Çocugun 20 yasina basti neden halan sunet etirmedin...
    Temel de : Banene yahu... Evlenince karusu istedigi kadar kestursun...
    Alkis

    Bir uçak düsmek üzereymis. Bu yüzden uçagin tabani da dahil olmak üzere her
    seyi atmislar. Yalnizca uçagin tavanina tutunan yolcular ve pilot kalmis. Pilot:
    "Uçak hala düsüyor, bir yolcunun atlamasi gerekli" demis. Temel: "Ben atlarim
    ama sevgili kaptan pilotumuz hariç hepinizden kuvvetli bir alkis bekliyorum..."
    deyince bütün yolcular Temel`i alkislamis ve asagi düsmüs.
    Sadece Temel ve pilot kurtulmus...


    Sinema Bileti

    Temel, oglu Hasan i ödüllendirmek için para vermis ve sinemaya göndermis.
    Hasan giseden biletini almis ve salona girmis ancak biraz sonra aglayarak disari
    çikmis. Gisedeki kiz Hasan in yanina gidip ne oldugunu sorunca Hasan da :
    -Kapitaki amica piletumi yirttu

    Aksam Serinligi

    Rus kozmonotu Yuri Gagarin in aya ayak basmasindan sonra yapilan tartismaya
    katilan Temel, olaylara küçümser bir havada yaklasmakta ve bu arkadaslarinin
    da garibine gitmektedir. Bir ara Temel konusmaya baslar :
    - "O da pisey midur, piz yakunda günese gideceguz..."
    Sohbete katilanlarin gözleri faltasi gibi açilir ve içlerinden biri :
    - "Oraya gidemezsiniz iste!" der, "Çünkü orasi çok sicaktir."
    Temel, hiç lafin altinda kalir mi?
    - "Piz de gündüz gitmeyeceguz ya, aksam serunlugunda gideceguz..."

    Bu Dolar Sahte

    Marketin birine bir turist gelmis, bir seyler almis, kasada ödeme yaparken,
    kasiyere cebinden 100$ çikartip vermis. Kasiyer paranin sahte olmasindan
    süphelenerek paranin orasina burasina bakmaya baslamis ama bir türlü emin
    olamamis. Bakmisböyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel e uzatmis.
    "Bir de siz bakar misiniz? Ben anlayamadim..." demis. Temel paranin bir altina
    bir üstüne bakmis sonra tezgahin üzerine atmis ve "Bu para sahte" demis.
    Herkes sasirmis ve nasil anladinbu kadar çabuk demisler.
    Temel de, Çok kolay, bunun üstünde ****** resmi yok. demis...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:48 pm

    Iki Bardakli Temel

    Temel her gece yatarken basucuna 2 tane bardak koyuyormus. Biri su dolu
    digeri bos...
    1 gece 2 gece derken Temel in oda arkadasi Dursun dayanamayip sormus :
    - Ula Temel ne edisin sen her gece her gece bu pardaklarla?..
    Temel cevap vermisTiryaki

    Cemal yolun karsi tarafindaki evinde oturan Temel e seslenir :
    - Uy usak,senun davarlarun arasunda sigara ya da narcule tiryakisi var
    midur?
    Temel saskin bagirir :
    - Uy sen delurdin mu, hiç davar tütün içer mu?
    - Temel,öyleyse senun ahur yaniyor, kos çabuk... :
    - Aksamlari uyandigimda bazen canim su içmek istii bazen de istemii...

    Kasla Göz Arasi

    Temel in taksisine Texasli bir adam binmis. Istanbul da dolasirken Akmerkez i
    göstererek "Büyük bina, bizim orda bunu 2 günde yaparlar", Galata Kulesi ni
    göstererek bizim orda bunu 1,5 günde yaparlar" diye atip tutuyormus.
    Sonunda Temel incanina tak etmis ve Süleymaniye Camisini göstererek,
    "Allah allah..." demis. Texasli ne oldu diye sorunca, Temel, "Az önce geçtik
    ama burada böyle bir cami yoktu... Yine kasla göz arasinda yapmis bizimkiler"
    demis...

    Sampuan

    Temel dus almaya girer, sampuani saçlarina bosaltip ovalamaya baslar.
    Sirtini keselemeye gelen annesi sorar :
    - Oglum kafani islatmiyacak misin ?..
    Temel cevap verir :
    - Yok anne bu sampuan kuru saçlar icinmis !..

    Dogan in Yengesi

    Temel ormanda agaç kesiyormus, o sirada çevreciler de ormanda yürüyüse
    çikmislar, Temeli bu vaziyette görünce bir güzel pataklamislar...
    Temel üstu basi perisan halde köye dönerken Dursun a raslamis, Dursun;
    -Ula Temel bu ne hal böyle? diyesormus,
    Temel de anlatmis;
    - Ormanda agaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Dogan in yengesini
    bozmisum diye dövdü peni, halbuki ne Dogan i taniyruuum, ne de yengesuni..
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:49 pm

    Agir Roman

    Temel bir kitabevine girmis, tezgahtara,
    -Bana bir roman lazum...
    demis. Tezgahtar sormus,
    - Efendim agir mi olsun yoksa hafif mi?
    Temel,
    - Farketmez, nasul olsa arabam kapinun önünde...

    Helikopter

    Hayatinda ilk kez helikopter gören Temel yanindaki Dursun a soruyor :
    - Ula bu ne öyle?
    Dursun cevap veriyor:
    - Olsa olsa pin yasunda bi sinektur..

    Lisan

    Temel ve Dursun kahvenin önünde oturuyorlarmis. Bir turist gelmis ve Temel e
    Ingilizce yolu sormus. Temelde ses yok. Turist bu defa Almanca sormus.
    Temelde yine ses yok. Turist bu defa Fransizca konusmus. Yine ses yok.
    Ispanyolca, yine sesyok. Turist kizmis, bagirip çagirdiktan sonra çekip gitmis.
    Bunun üzerine Dursun Temele,
    - Bir lisan ögrenmemizin zamani geldi galiba...
    demis. Temel ise Dursun a dönerek,
    - Bosver, ne gerek var? Adam dünya kadar lisan biliyor ama birderdini
    anlatabildi mi?..

    Atlar Karisiyor

    Temel ile Dursun iki tane at almislar. Fakat devamli karistiriyorlarmis. Hangisi
    kimin ati belli degil. O yüzden Temel in aklina parlak bir fikir gelmis ve atin bir
    tanesinin kuyrugunu kesmis. Dursun da ona inat o da diger atin kuyrugunu
    kesmis. Temel bu sefer atin bir tanesine boya ile isaret koymus. Dursun ona
    inat diger atin ayni yerine ayni boya ile isaret koymus.
    Temel bakmis böyle olmuyor, Dursuna :
    - Dursun bak bu böyle olmayacak. En iyisu beyaz at benimki, siyah at da
    seninki olsun...

    Es Degistirme

    Iki laz çiftimiz vardir. Temel ile Fadime, Idris ile Emine...
    Temel, Idris e gitmis "Idris, ben es degisme diye bisi duydum, deneyelim mi?"
    demis... Idrisin de aklina yatmis, konuyu karilarina da açmislar, onlarin da
    onayini alinca bu isi yapacaklari tarihi belirleyerek ayarlamislar... O gun gelmis,
    gece olmus, herkes isini bitirmis, Temel cigara yakmis, Idrise dönüp "Idris yaw,
    bizim karilar simdi ne yapiyordur acaba?" demis.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:49 pm

    Ormanin Güzelligi

    Temel ile Dursun ormanda kamp kurmuslar. Bir ara Temel Dursun a seslenmis,
    - Dursun su ormanin güzelligine bak...
    Dursun söyle bir etrafina bakmis,
    - Agaçlardan birsey göremiyorum ki...

    Süper

    Temel arabayla giderken bakmis benzini bitiyor. Hemen en yakin benzinciye
    girmis, pompanin yaninda durmus, arabadan inip benzin deposunu açmis,
    baslamis deponun içine isemeye...
    Temel in depoya isedigini gören pompaci,
    - Ya sen ne yapiyorsun, bu yaptigin normal mi?..
    Temel hemen cevap vermis,
    - Yooo Süper...

    Dönmedolap

    Temel ve Fadime lunaparka giderler. Dolasirlarken bir ara Fadime dönmedolaba
    binmek ister. Temel karsi cikar, "Olmaz, donun gözükür..." der. Fadime susar.
    Az sonra Temel balonlara tüfek atarken Fadime çaktirmadan yanindan ayrilir.
    On dakikasonra döndügünde Temel sorar, "Neredeydin?" Fadime kafasini öne
    egip, "Dönmedolaba bindim..." der ve bunu duyan Temel acaip sinirlenir. "Ben
    sana binme donun gözükür demedim mi?" der. Bunun üzerine Fadime "Dedin
    ama gözükmedi... Çikardim oni"...

    Etmezsen etme



    Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım

    Ağaç yürümezse



    Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar tükenip bitmez. Akşehirliler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar: - "Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?" Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar: - "Her halde öyle olmalı." - "Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin göster bir mucize de görelim!" Hoca: - "Pekala şimdi size bir numara yapalım" der.. Karşısında durmakta olan çınar ağacına; - "Ey ulu çınar çabuk yanıma gel!" der. Tabii ne gelen ağaç var ne giden. Hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır. Akşehirliler: - "Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!" diye gülünce Hoca: - "Bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür", der.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:49 pm

    Sünnet



    Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir. Üçü de birbirinden oburdur. Hoca ne yemek çıkarırsa silip süpürürler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sünnettir" diye ekmekle iyice sıyırırlar. Bu sirada odaya Hoca'nın oğlu girer. Mollalar Hoca'yı memnun etmek için: - "Aman ne güzel çocuk. Adı ne bunun?" diye sorarlar. Hoca: - "Adı Farzdır", der. Mollalar şaşırıp birbirlerine bakarlar: - "Bu ne biçim isim Hoca Efendi?" derler. "Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık." Hoca hemen taşı gediğine koyar: - "Ya sünnet diyeyim de onu da mı yiyesiniz?"

    Cennete gidersiniz



    Bir gün padişah Nasreddin Hoca'ya sormuş: "Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım?" demiş. Hoca padişahtan korkmadan: - "Cehenneme gidersiniz padişahım.." demiş. Padişahın sinirden sakalları titremiş. Bu durumu gören Hoca: - "Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış. Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim", demiş

    lokum

    temil birgün bi belediyenin tuvaletine gelmiş.tuvalet öyle temizmiş öyle temizmişki kirletmeye kıyamamış.tuvaletin bi peçetinin içine sarmış ve aşağı atmış.peçeti bir dilencinin önüne düşmüş.
    dilenci demiş ki aa lokum lokum.
    temelde yukarıdan hayır o benim bokum bokum demiş...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:50 pm

    HOCANIN KARISI
    Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
    -Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
    Hoca :
    -Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.

    KARISTIRMADIN KI
    Iki deli havuzun basinda oturuyorlarmis.Biri kalkip havuza seker atmis.Havuzdan bir
    yudum almis ve tükürmüs.Arkadasina:
    -Havuza seker attim ama tatli olmadi..
    Arkadasi:
    -Karistirmadinki salak!

    PROVA
    Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar
    ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis:
    Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik.

    ARITMETIK DELI
    Delinin biri yolun kenarindaki uçurumda durmus asagiya bakarak "13, 13, 13...."
    diye soyleniyormus. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis, yanasarak
    " ne yapi...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asagiya ativermis ve devam etmis
    "14, 14, 14......"

    DUYMAMIS
    Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus
    kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür
    deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"

    BOGALARDAN HOSLANIYOR
    Ögretmen sinifa geç gelen ögrenciye:-neden geç geldin oglum* der
    -bizim inegi damizlik bogaya oneürdüm hocam. der çocuk
    -o isi baban yapamazmiy di? diye sorunca ögretmen, çocuk gülerek
    -belki yapabilirdi hocam ama bizim inek bogalardan daha çok hoslaniyor..

    ÖNCE KAÇANLAR
    Bir akil hastanesinde iki deliyi çikartmak zorundalarmis.Bir test yapalim demisler.Iki
    deliyi teste tabi tutmuslar.Adamlarin önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuslar`` buyrun
    beyler yiyin``demisler bir tanesi hemen zeytine saldirmis.
    Öbürü hemen önünü kesmis ve demiski``önce kaçanlari yiyelim sonra duranlari yeriz``demis
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:50 pm

    FAYDASI
    Saglik dersinde ögretmen bir ögrenciye sordu :
    - Söyle bakalim, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalidir ?
    Ögrenci kendinden emin bir sekilde cevap verdi,
    - Daha lezzetlidir, eksimez, pasta yapiminda ve baska amaçlarla kullanilamaz, bebege
    özeldir, ambalaji nefistir.

    ERIYOR ISTE
    Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
    - Bana bir çay !
    çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip
    karistirdi,yeniden istedi.Garson;
    - Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
    - Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor

    BENDE VARDIM
    Hoca bir gün arkadasiyla konusuyormus arkadasi demis ki : -Ya hocam dün sizin evden bir
    ses çikti. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanimla biraz tartistik kavugum
    merdivenlerden
    yuvarlandi, demis. Arkadasi : -Yahu hocam hiç kavuktan
    bu kadar ses çikar mi?, demis. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardim, demis

    TEK BASINA
    Okula yeni gelen ögretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç bir çagrida bulunmus:
    "Kendini geri zekali hisseden varsa ayaga kalksin..."
    Sinifta çit yok. Nihayet biri kalkmis:
    "Sen kendini geri zekali mi hissediyorsun?"
    "Hayir", demis çocuk, "ama sizin tek basina ayakta kalmaniza gönlüm razi olmadi da…"

    AÇMADIM KI
    Akil hastanesinde koguslari gezen
    bashekim,bir delinin oturmus,birseyler yazdigini gördü:
    -Kolay gelsin ne yaziyorsun?
    -Mektup yaziyorum efendim.
    -Yaaa..Kime yaziyorsun?
    -Kendime..
    -Peki ne yazili mektupta??
    -Ilahi doktor bey,deli misiniz siz
    Mektubu daha almadim ki içinde ne
    yazdigini bileyim.

    SIKARKEN
    Nasrettin hoca bir gün yolun kenarinda kedisini yikiyomus. yoldan geçen arkadasi hocaya:
    "hocam kediyi yikama ölür. " demis. hoca aldiris etmemis ve yikamis. arkadasi dönüste
    hocayi tekrar yolun kenarinda görmüs. kedi ölmüstü. adam: " hocam ben size kediyi
    yikamayin ölür demedimmi? " demis. hoca: " ben kediyi yikarken ölmediki sikarken öldü

    AYNISINI SÖYLEDIM
    Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
    Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
    Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
    kaç eder?" diye sordu.
    "Has *iktir, ne farki var ki ?"
    "Ben de ögretmene aynisini söyledim....

    TEKRAR
    Temelin üç tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen biri doktor, biri de santral görevlisidir.
    Fakat
    ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu duyan arkadasi sorar "Niye ögretmen de digerleri
    degil?" diye.Temel de döner:"Ula der,bilmez misin doktorlar "Bugün git yarin gel"
    der.Santral görevlisi de"Su an mesgul,
    daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Haydi bir daha tekrarlayalim..."
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:50 pm

    GERI GETIRDIM
    Akil hastanesinde delinin biri bashekimden iki tane sise ister.
    Bashekim sise yerine,deliye iki tokat atar.Deli kizgin bir sekilde odasina döner.
    Ertesi gün deli bashekimin odasina gider.Girer girmez bashekime iki tokat atar.
    noldugundan habersiz bashekim; "Deliye naptigini zannediyorsun" diye çikisir.
    Delide "birsey yaptigim yok efendim,dün verdiginiz siseleri getirdim" der.

    BIR KEDI DAHA
    Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
    arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
    - Kim o?
    içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
    Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
    yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
    - Kim var orada?
    ikinci deli cevap verdi:
    - Bir kedi daha.

    KISACA
    Imam Hatip Lisesinde teftis yapan bir mufettis sinifa girer..Ders Kur'an-i Kerim'dir.
    Bir ogrenciyi
    kaldirarak ismini sorar. Ogrenci:"Fatih" diye cevap
    verir..Mufettis : "Peki oyleyse yavrum Fatiha suresini
    oku bakalim.."..cocuk sureyi okur. Sira baska bir ogrenciye gelmistir. Mufettis yine
    sorar.."Ismin ne
    cocugum?"..cocuk cevap verir: "Yasin ama arkadaslar
    kisaca Kevser derler "

    ISIKSIZ KALIRIZ
    Akil hastanesinde bir gün delilerden biri kosarak doktorun yanina gelmis.
    Doktor Bey çabuk bizim kogusa gelin demis.
    Doktor gitmis, delilerden bir tanesi kendini ayaklarindan tavana asmis öylece duruyor.
    Doktor ne bu? diye sormus.
    Doktoru çagirmaya giden deli cevaplamis, Doktor Bey bu zir deli kendisini ampul saniyor.
    Doktor kizmis, olurmu öyle sey hemen indirin onu asagiya.
    Yine ayni deli, " Doktor Bey o zaman da biz isiksiz kalmazmiyiz!!!"

    SILIKON
    Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
    Dersin bitiminde çocuklara sormus:
    -"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
    Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
    Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
    alirdim."
    En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
    arabalari hayal bile edemezsiniz!..."

    SIGMAZSINIZ
    Bir gün padisah Nasreddin Hoca' ya sormus.
    Hocam ben ölünce cennete mi gidecegim yoksa cehenneme mi, söyle bakayim? demis.
    Hoca padisahtan korkmadan :
    -Cehenneme gidersiniz padisahim? demis.
    Padisahin sinirden sakallari titremis.
    Bu durumu gören Hoca :
    -Kizmayin padisahim ben aslinda size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin
    cellatlarinizin kiliçlariyla ölen suçsuz kisilerden
    cennet dolup tasmis.Bu yüzden cennete sigmazsiniz diye cehenneme gidersiniz dedim, demis.

    YARI MANYAK
    Ögretmen derste çocuklara dönerek sorar:
    - Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batimizda ege denizi varsa
    BEN KAÇ YASIMDA OLURUM..?
    Arka siralardan bir parmak kalkar:
    - Kirkdört ögretmenim..
    Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
    - Dogru..Ama nasil bildin.?..
    - Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak bir agabeyim var;tam
    yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile çarpinca sizin yasiniz çikiyor....
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:51 pm

    ZATEN ABDESTSIZDIM
    Nasreddin Hoca bir gün agacin altinda namaz kiliyormus.Agaçta bulunan biri de onu
    izliyormus.
    Namazi bittikten sonra namazimin kabul olmasi için Allah'a dua etmeye baslamis.
    -Allahim sen namazimi kabul et.
    Agaçtaki adam:
    -Etmem diye cevap vermis.
    Hoca sasirmis.Tekrarlamis.
    -Alahim sen kildigim namazi kabul et.
    -Etmem.
    Hocanin saskinligi iyice artmis.Yine:
    -Allahim sen namazimi kabul et
    demis.
    Agaçtaki adam tekrar:
    -Etmem deyince hoca sinirlenmis.
    -Etmezsen etme.Zaten abdestsiz kilmistim.

    AGIZDAN DOLUYOR
    Adam çok zamparaymis.Faaliyetlerinin sonucu olarak günün birinde hastaligi kapmis.Doktor
    hastaligin tedavisinin çok kolay bir yolu oldugunu,bir hafta boyunca ufakligi her gün 15
    dakika içi süt dolu bir bardagin içinde tutmasini söylemis.Adam hergün banyoya bir bardak
    sütle girip kapiyi kilitleyerek tedaviyi uyguluyormus.Karisi durumu merak edip sordugunda
    bir sekilde geçistiriyormus.Dördüncü gün banyoya girmis ancak kapiyi kilitlemeyi unutmus.
    Bunu firsat bilen karisi kapiyi açip içeri girdiginde gördügü manzara karsisinda bir an
    duraklamis ve "aaaaaaaa
    kirk yil düsünsem bunun bir dolmakalem gibi agizdan dolduruldugu aklima gelmezdi" demis

    GÖZLEM
    tip fakültesinde profösör derse girer ve ögrencilere tipta önemli iki kuralin oldugunu
    söyle...birincisi hiç bir seyden mideniz bulanmayacak hiç bir seyden tiksinmeyeceksiz...
    simdi size uygulamali olarak gösterecem der ve masanin üzerinde duran cesedin anüsüne
    parmagini batirir ve yalamaya baslar..daha sonra bu isi tüm ögrencilerin yapmasini ister.
    bütün ögrenciler siraya girer ve cesedin anüsüne parmagini sokar ve yalarlar.bu is
    bittikten sonra profösör "simdi gelelim ikinci kurala" der.
    "tipta ikinci önemli kural gözlemdir" der ve ekler "ben cesedin anüsüne isaret parmagimi
    soktum ama orta parmagimi yaladim"

    SECDEYE KAPANIRSA
    Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
    ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
    bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
    "Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
    hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
    "Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
    cekiyor!" demis.
    Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
    "Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
    bizim halimiz nice olacak!"

    FARK VAR
    bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
    kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
    soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
    bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
    guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
    soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
    soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
    fark var.

    HAYAL KIRIKLIGI
    Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
    Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
    ulasan organ hangisidir?"
    Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
    baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
    yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
    soyleyecegim demis:
    1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
    2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
    3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...

    RUJ IZI
    Bir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah
    dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi
    birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün
    yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen
    hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar:
    "Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari
    öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok
    zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber
    izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi
    temizlemeye baslar. O günden sonra
    aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.

    HANGI LASTIK
    Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
    kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
    arabanin
    lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
    Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
    sonra yapacagini soyler.
    Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
    kosesine
    oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
    soru
    vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
    biri 10
    puanliktir.
    Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
    Hangi lastik patladi ??
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:51 pm

    BEN ASTIM
    Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda
    dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve
    dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay
    olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal
    taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun
    Mary'nin yanina gider:
    -Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan
    oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun.
    Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda
    kendisini asmis bulundu.
    Mary gayet sakin yanit verir:
    -O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.

    BACAK
    Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis,
    notlar, kopyaliklar havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün
    gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira
    mikroskoplar.
    Hoca;
    -Bu mikroskop lam'larinda bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak"
    Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler
    mikroskoplarin basina geçmis ama taniyamiyorlar… En sonunda biri dayanamamis,
    kapiyi çarpip
    çikmis.
    Hoca arkasindan seslenmis;
    -Kimsin sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?
    Kapi hafifçe aralanmis ve bacagini uzatmis,
    -Tanisana hadi tanisana kim oldugumu…

    BIRSEY OLMAZ
    Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi:
    "Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!"
    "Evet seni dinliyoruz..?"
    "Benim anneannemin bebegi olur mu???"
    Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin
    biraz yaslidirlar" diye gülumsemis..
    Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??"
    Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari
    ilerledikce
    bebekleri olma ihtimali de azalir"
    Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??"
    Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu
    oyle sey??"
    Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri
    bagirmis:
    "BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".

    ALISTIRA ALISTIRA
    Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
    -"Baba, meraba. Ben Lale...."
    -"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
    -"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
    -"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
    Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
    -"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
    -"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
    -"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
    -"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
    -"Iyi halt ettin, ...... Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye,
    hemen bosanin..."
    -"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi
    çiplak
    fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
    -"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
    -"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
    -"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip
    çekersin;
    sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
    -"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
    Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
    -"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
    -"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
    Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
    -" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu
    basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim
    bacaklarini..."
    -"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
    Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu
    sekilde konusmasini sürdürebilir:
    -"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, .....?...Eh ulan? Sen hele bi
    gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk
    isteyenle de evlendiricem...."
    -"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden
    saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
    -"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
    -"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
    Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen
    kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
    -"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
    -" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
    -"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
    -"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla
    Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle
    kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
    Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur.
    Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
    -"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi
    söylemek için aramistim...
    Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
    -"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli
    canin sagolsun senin...."


    EKIPMANA SAHIPSINIZ
    Bir çift , göl kiyisina tatile gider..
    Gölde bazi bölümlerde balik avlamak yasaktir.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
    kadin da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balik avlamaktan
    gelir ve ögleden sonra kestirmek üzere odasina cekilir.Kadinin cani sikilir ve botla golde
    bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
    yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolasmaya baslar.
    Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin çikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye
    cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
    "Hanimefendi burada ne yapiyorsunuz?"
    "Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
    "Ama bu bölgede balik avlamak yasaktir."
    "Zaten ben de balik avlamiyorum"
    "Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
    gerekiyor."
    "Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
    "Size dokunmadim bile..!!"
    "Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"

    FITILI KISAYDI
    Bir timarhanede deliler ayaklanir ve binanin orta bahçesini isgal ederler. Hiçbiride
    dagilmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeligi açarlar ve aynisini uygulamaya
    karar verirler. Yönetmeligi göre bir doktoru çiril çiplak soyar delilerin içine atarlar.
    Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bagirir. Bu gören deliler doktoru tuttuklari gibi
    camdan disari atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanir ve konusurlar. Bu iste bir
    yanlislik vardir. Delilerin hepsinin dagilmasi gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir
    doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bagirir. Deliler onu da tutuklari
    gibi camdan disari atarlar. Bashekim en sonunda bir de ben deneyim der ve soyunup
    delilerin arasina girer ve * BOMBAAA * diye bagirir. Bunun üzerine bütün deliler kaçisir
    ve binayi ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akilli
    olanlarindan toplayarak bu durumu sorarlar. * Niçin siz ilk iki doktor girdiginde binayi
    bosaltmadiniz da son bashekim girdiginde bosaltiniz? * derler. Delilerde * Ilk giren iki
    bombanin fitili uzundu ama son giren bombanin fitili kisaydi zamanimiz yoktu içerde
    patlamasin diye böyle yaptik * derler.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:52 pm

    FITILI KISAYDI
    Bir timarhanede deliler ayaklanir ve binanin orta bahçesini isgal ederler. Hiçbiride
    dagilmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeligi açarlar ve aynisini uygulamaya
    karar verirler. Yönetmeligi göre bir doktoru çiril çiplak soyar delilerin içine atarlar.
    Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bagirir. Bu gören deliler doktoru tuttuklari gibi
    camdan disari atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanir ve konusurlar. Bu iste bir
    yanlislik vardir. Delilerin hepsinin dagilmasi gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir
    doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bagirir. Deliler onu da tutuklari
    gibi camdan disari atarlar. Bashekim en sonunda bir de ben deneyim der ve soyunup
    delilerin arasina girer ve * BOMBAAA * diye bagirir. Bunun üzerine bütün deliler kaçisir
    ve binayi ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akilli
    olanlarindan toplayarak bu durumu sorarlar. * Niçin siz ilk iki doktor girdiginde binayi
    bosaltmadiniz da son bashekim girdiginde bosaltiniz? * derler. Delilerde * Ilk giren iki
    bombanin fitili uzundu ama son giren bombanin fitili kisaydi zamanimiz yoktu içerde
    patlamasin diye böyle yaptik * derler.

    EN AKILLI ADAM
    Bir kesis dünyanin en akilli adamini bulmak için diyar diyar geziyormus sira nasreddin
    hocanin köyüne gelmis ve köylülere sormus.
    - sizin köyün en akilli adami kim?
    demis. Köylülerde:
    - nasreddin hoca demis.
    bunun üzerine kesis köy meydaninda
    hoca ile görüsmeye baslamis ve eline bir çomak almis yere bir daire çizmis, nasreddin
    hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüs, kesis bir dogru daha çizerek daireyi dörde
    bölmüs,hocada
    dörde bölünmüs dairenin üç dilimine çarpi isareti koymus,kesis
    elleriyle asagidan yukariya dogru hareket yapmis,hocada yukaridan asagiya yapmis ve kesis
    büyük bir hayranlikla hocayi tebrik etmis.
    Olup bitenden bir sey anlamayan halk kesise ne oldugunu sormus kesisde :
    - Bu adam gerçekten dünyanin en akilli adami, yere dünya çizdim
    o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayi dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben
    yerden buharlasma sonucunda ne olur dedim o da yagmur yagar dedi.
    Bu sefer hocaya neler oldugunu sorar halk hoca da:
    - Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarisi benim dedim, daha sonra
    tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altindan atesi
    hafif hafif
    almali dedi ben de üstüne findik fistik ekelersek daha iyi olur dedim.

    TED AMCA
    Amerika'da bir ilkokulda ögretmen çocuklara evde ders alinabilecek bir hikaye
    yaratmalarini,
    ertesi gün sinifta okuyacaklarini söylemis. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya
    baslamis. Ilk sirada küçük Suzi varmis. Baslamis anlatmaya:
    Bizim çiftligimiz var. Bir gün babamla yumurtalari topladik, bir sepete koyduk. Arabayla
    giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtalarin hepsi kirildi." Ögretmen
    - Güzeel. Peki bu hikayeden alinacak ders nedir?
    - Bütün yumurtalari ayni sepete koyma.
    - Aferim çok güzel. Lily sira sende.
    Küçük Lily tahtaya kalkmis ve anlatmaya baslamis:
    - Bizim de bir çiftligimiz var. Babam yumurtalardan civciv çikmasi için onlari kuluçka
    makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacagini saniyordu, ama
    sadece 8inden civciv çikti.
    - Eveeet. Peki burdan alinacak ders nedir?
    - Tavuktan çikmamis yumurtalari sayma
    - Aferim bu da çok güzel. Billy, sira sende
    Küçük Billy tahtaya kalkmis ve anlatmaya baslamis:
    - Amcam Ted Vietnam Savasina katilmisti. Bir gün helikopterle bir göreve giderken
    helikopter vurulmus. Ted Amcam helikopter düsmeden elinde bir makinali tüfek, bir
    kasatura ve bir sise bira ile atlamayi basarmis. Parasütüyle yere inerken yolda birayi
    içip bitirmis. Inince mermisi bitene kadar makinali tüfegiyle 70 kisiyi haklamis. Sonra
    kasatura kirilana dek onunla 20 kisiyi halletmis. Sonra da son 10 kisiyi de silahsiz
    bitirmis.
    - Böyle korkunç bir hikayeden alinacak ne ders olabilir?
    - Içerken Ted Amcama bulasmayin...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:52 pm

    SPIKER
    Temel dünya turuna çikar ve yolu Canada'ya da düser. Kirk yilda bir Karadeniz'de hamsi
    avlamaktan daha degisik bir firsat çiktigini düsünerek buz tutmus bir gölde, buzu kirip
    balik tutmaya özenir ve ise koyulur. Tam buzu kiracakken, insanin içini titreten bir ses
    duyulur:
    - Oglum burada balik yok!
    Temel az öteye gidip tekrar buzu kiracakken ses yine gürler,
    - Burada balik yok dedim sana...
    Temel'in eli ayagi titreyerek seslenir:
    - Tanrim, sen misun yoksa?
    Ses yeniden duyulur,
    - Hayir oglum, ben buz hokeyi stadinin spikeriyim

    DÖNMEYIZ
    Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu
    bir yere gitmek için basmislar gaza...
    Yarim saat sonra gidecekleri yere
    yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
    - Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
    Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :
    - Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.

    BOZULDU
    Temel' e ikramiyeden büyük miktarda para çikar ve imajini degistirmek ister.
    Ilk önce gözlük
    almaya karar verir.Gözlükçüden kaliteli bir gözlük ister,gözlügü takar ve fiatini
    sorar 10 Milyon cevabini alinca bu gözlük yakismadi diyerek baska gözlük dener fiati
    sorar 100 Milyon lafina da karsilik yakismadigini soyler.Gözlükçü çelik kasa da sakli
    dünyada benzeri olmadigini söyledigi gözlügü çikarir. Temel gözlügü takar hosuna gider.
    Çünkü gözlükçü karsisinda çiplak durmaktadir.Etrafina bakar tüm insanlar çiplak
    gözükmektedir.Gözlügü 100 Milyar'a satin alir evin yolunu tutar Fadimeye hava atacaktir.
    Eve girince köyden hemserisi Dursun misafir gelmistir fakat Fadime ile Dursun'u çiplak
    görmektedir.gözlügü çikarir yine çiplak görmektedir.Gözlügü takar çiplak,çikarir çiplak
    sinirlenip gözlügü ayaklarinin altina alir kodumun gözlügü ne çabuk bozuldu der.

    BAK AKILLANDIN
    hoca yolculuk sirasinda mola verip bir hana girer, bu sirada hana bir baska yolcu
    daha girer ve ikisi birden hancidan yiyecek birseyler isterler. Fakat hanci yiyecek
    olarak sadece bir balik oldugunu söyler ve bunu paylasmalarini önerir. Bunun üzerine
    hoca 'ben baligin sadece basini yiyecem' der. Hanci bunun nedenini sorar, hocada
    'balik basi zekayi arttirir,balik basi yiyen insan akilli olur' der. Bunun üzerine
    diger yolcu hemen atilir ve hocaya 'balik basini niye sen yiyeceksin, ben yemek
    istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve baligin koca gövdesini hoca yer ve bir güzel
    karnini doyurur, diger yolcu ise sadece baligin basini yer ve sonra hocaya seslenir
    'sen koca gövdeyi yedin karnini doyurdun ben sadece kafayi yedim aç kaldim ' der Hoca
    da bunun üzerine sunu der 'Bak nasil akillandin'
    BORSACI
    Kurt borsaci genç borsaciyi yanina almis, isin inceliklerini anlatiyor. Bütün önemli konular gibi, bu konu da parkta yürüyüs yaparken konusuluyor.
    Yasli kurt anlatiyor:
    - Durumu degerlendirirken, kafanda ne kadar risk karsisinda ne kazaniyorum hesaplarini Iyi yapacaksin... Mesela bak suraya bir köpek pislemis, normalde igrenç ama sana "parmagini degdir ve yala, karsiliginda bir milyar veririm" dedigimde bir firsat sekline dönüsür degil mi?
    - Elbette.
    - Haydi bakalim, bir milyar veriyorum parmagini degdir ve yala.
    Genç denileni yapar, ihtiyar kurtun aninda saydigi bir milyari cebe atar, yürüyüs devam eder.
    - Peki ben size bir milyarinizi geri almaniz için su köpek pisligine parmaginizi degdirip yalamanizi söylesem...
    Yasli kurt hemen yapar ve bir milyari geri alir.
    Yan yana yürümeye devam ederler...
    Genç: - Ceplerimizdeki para ayni, ikimizin de agzinda köpek pisligi tadi var. Ne fark etti?
    Yasli kurt: - Öyle deme; iki milyarlik islem hacmi yarattik!

    Aganin Ayricaligi
    Irgat kosa kosa agasinin yanina gelir;
    -Agam aksam rüyamda seni gördüm
    -Hayirdir len nasil gördün?
    -Ikimizde ayni uçakta seyahat ediyorduk.
    -Eeee
    -Sonra uçak ariza yapti ve düstü.
    -Hayirdir insallah,ne oldu sonra?
    -Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düstün.
    -Olacak di mi o kadar fark. Agaligim rüyada bile belli olmus.
    -Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik.

    Kolkola
    Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarini birbirine sarmis dolasiyorlardi.Erkek ahtapot egildi hafif bir sesle disi ahtapotun kulagina fisildadi:
    -Ne güzel bir gece degil mi sevgilim?...Mehtap,yildizlar,sen,ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola dolasiyoruz...

    Renk insani degistirir
    Amerika'da bir fuar açilmisti. Fuarda zencileri beyaza dönüstüren bir makine tanitiliyordu. Denemek 10 dolardi. iki zenci fuari gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 dolari digerinin ise 9 dolari vardi. 9 dolari olan arkadasina dönüp
    -Sen 1 dolarini bana ver. Gidip birlikte beyaz olalim. dedi. Arkadasi ise :
    -Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eger memnun kalirsam sana 1 dolarimi veririm. Sen de beyaz olursun. dedi.
    Anlastilar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çikti. Disarida kalan zenci duruma çok sevinmis olarak arkadasinin yanina gidip :
    -Hadi dedi. 1 dolari ver ben de beyaz olayim.
    -Hadi oradan pis zenci!

    Topun Hacmi
    Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kirmizi top verip bunun hacmini nasil bulacaklarini sormuslar. Matematikçi, bir mezura ile etrafini ölçüp formülle yariçapini hesapladiktan sonra diger bir formülle yariçapindan hacmini bulacagini söylemis. Fizikçi ise topu suya batirip yer degistiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini bulabilecegini söylemis. Top son olarak mühendisin eline verilmis, mühendis topu söyle biraz çevirip bakmis ve sonra: "Bana kirmizi toplar katalogunu bulun"

    Teknoloji
    Bir Türk, Japon arkadasinin daveti üzerine Japonya'ya gidiyor. Birkaç gün gezdikten sonra arkadasi onu çalistigi fabrikaya oneürüyor. Teknoloji muazzam. "Bak !", diyor Japon : "Burada robot yapiyoruz. Su Robotlar ögle yemegini hazirlar ve getirir. Sunlar bebek bakar. Sunlar araba bile kullanir." Bizim Türk vatandasi hayretler içinde kalir. Dolastikça gözleri fal tasi gibi açilir. Japonya'dan ayrilirken arkadasi Türkiye'ye mutlaka gelmek ve teknolojisini görmek istedigini söyler. Ve o gün gelir. Fakat bizim Türk nereyi gezdirecegini bir türlü bilemez. Düsünür ne göstermelide altinda kalmamali Japonyada gördüklerinin. Aklina hamam gelir. Japon ne anlar Türk Hamamindan. Alir oneürür. Japona ilginç gelir: "Ne oluyor burada?" "Biz burada insan yapiyoruz." " Sahi mi?" der Japon. Bir odanin kapisini açarlar. Içeride tellak bir adamin kolunu ovmaktadir. "Bak der bizimki, burada kollar monte ediliyor." " Bir baska odada bacak ovulmaktadir. "Buradada bacaklar takiliyor." Japon bu sefer hayrette. Diger odanin kapisini açarlar. Içeride bir kadinin üstünde bir erkek is üstünde. Japon sorar : "Peki burada ne oluyor." "Burada montaj bitmis delikler açiliyor."
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:54 pm

    Emektar
    Adamin biri sabah uyaninca o gün 90 yasinda oldugunu hatirlamis. Yavas yavas yataktan kalkarken gözü ayaklarina ilismis "sevgili ayaklarim" demis, "Bugün 90 yasina girdik. Bu kadar sene beni istedigim yere oneürdügünüz, bu yasima sizinle girdigim için bahtiyarim, sizlere çok tesekkür ederim, nice seneler dilerim."
    Sonra dizlerine dikkat etmis "Sevgili dizlerim, bugün 90 yasina girdik. Bu kadar sene beni tasidiniz,"bükül" dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz, bu yasima sizinle girdigim için sükür ediyorum. Sizlere çok tesekkür ederim, nice seneler dilerim"
    Sonra gözü biraz daha yukari kaymis "Eee emektar" demis "Eger sende yasasaydin bu günümüzü birlikte kutlayacaktik."

    Sinekler
    Dokuz yasindaki oglan cocugu elinde raket, gözünü pencere c..... konmus çiftlesmekte olan sineklere dikmis..
    - "Anneee!!" diye cagirmis.. "Sineklerin erkegi olur mu?"
    Anne bu masum sorudan kuskulanmadigi için "Olur yavrum.." cevabini verince, oglan sorusunu ikilemis
    - "Peki sinegin disisi olur mu?"
    Kadin o zaman sorularin çetrefilli bir yere gidecegini sezip, yan çizmis
    - "Olmaz evladim.."
    Oglan aradigi cevaplari alinca elindeki raketi hirsla sineklerin üzerine yapistirmis.
    "****ler!"

    Haremagasinin Intikami
    Ahmed sarayin hizmetkarlarindan biri.. Yillardir Kraliçeyi görür ve onun gögüslerine hayran olurmus.. Artik bir saplanti halini almis Kraliçenin gögüslerine dokunmak, öpmek.. Tüm cesaretini toplayip haremagasina açilmis..
    "Bana sultanin memelerini koklat.. Ömür boyu biriktirdigim bin altin senin" demis.. Harem agasinin akli yatmis bu karli ise..
    Kenar mahallelerde tanidigi bir simyaci, büyücü karsimi bir kadin varmis.. Ona gidip bir losyon hazirlatmis ve bu losyonu, sultanin o gün banyodan sonra giyecegi korsaya iyice sürmüs.. Sultan çiplak tenine korsayi takinca, losyon etkisini hemen göstermis. Memeleri yangin yeri gibi yanmaya baslamis.. Saray doktorlari merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamislar.. Sultan acidan, kasintidan, yanmadan ölecek.. Harem agasi ortaya çikmis ve padisaha "Saray hizmetkarlarindan Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyasi, herseye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili.. Kraliçemizi ancak o kurtarir, eger izin verirseniz" demis.. Padisah çaresiz çagirmis Ahmed'i hareme.. Ahmed bir saate yakin sultanla yalniz kalip muradina ermis... Ne var ki söz verdigi halde 1000 altini harem agasina vermeye yanasmamis.. "Bu olayi açiklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsin.. Hadi bakalim, çek arabani" demis, haremagasina.. Çok kizmis harem agasi.. Öyle kizmis ki.. Ertesi gün ayni yakici losyonu padisahin, banyodan sonra giyecegi donuna iki kat sürmüs..

    Güvenilmez
    Adamin biri gazetedeki is ilani üzerine gelmis ve sirasi gelince görüsmeye girmis.
    Is ilaninda üniversite mezunu, iyi fransizca konusan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandigi yaziyormus.
    - Hosgeldiniz, hemen baslayalim. Hangi üniversite mezunusunuz?
    - Üniversite mezunu degilim.
    - Öyle mi? O zaman yabanci dilinize güveniyor olmalisiniz.
    - Yabanci dil bilmem.
    - Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
    - Pazarlama konusundan anlamam.
    - O zaman niye geldiniz canim kardesim ?
    - Bu iste bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.

    Penguenler
    Alaska'da bir bardan içeri iki Ingiliz girmisler ve içki söylemisler. Bir süre sonra bir tanesi barmene
    - Buralarda siyah kadin bulunur mu ?
    - Hayir, bulunmaz elbet.
    - Peki buralarda siyah beyaz kadin bulunur mu ?
    - Bulunmaz tabi
    Bunun üzerine Laz arkadasina dönerek :
    - Sanirim dün gece iki penguenleydik.

    Mezarlik?
    Iki kisi arkadasi konusuyorlarmis :
    - Nasil, is bulabildin mi ?
    - Elbette, altimda 1500 kisi çalisiyor.
    - Vay canina ! Ne isi bu ?
    - Mezarlik bekçisiyim.

    Sizin Kizdan Ne Haber?
    Iki aile varmis ve her iki ailenin de birer kiz çocugu varmis. Birgün misafirlikte sohbete baslamislar;
    -Eee sizin kizdan ne haber?..
    -Valla iste ne olsun biliyorsunuz ise girdi geçen sene. Basini kasiyacak vakti yok. Ilk baslarda geceleri fazla mesai yapiyordu. Sonra hafta sonlari da çalismaya basladi. Patronu çok sevmis her isi ona veriyormus. Derken Ankara seyahatleri basladi. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan en sonundabu is böyle olmayacak dediler, patronu ev tuttu. Deli gibi çalisiyor evladim. Ee, peki sizinki ne alemde?
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:55 pm

    Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyul-
    maktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.
    Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.
    Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
    sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca
    söylenmis: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!"


    Parasitçü Temel

    Temel Nato da havaci olarak askerligini yapiyormus. Komutan askerlere
    parasütle nasil atlanacagini ögretmis.
    - "Uçaktan atlayinca birinci ipi çekeceksiniz. Parasüt açilmaz ise ikinci ipi
    çekeceksiniz. Yine açilmadi, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz."
    Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker parasüt açilmaz, ikinci ipi
    çeker yine açilmaz. O sırada yere yavas yavas süzülen komutaninin
    yanindan geçerken sorar:
    - "Komutanim, komutanim.. O karinin adi neydi ?"



    Banka Soygunu

    Temel ile Dursun Amerika da yasarlarken paralari bitmis ve bir banka soymayi
    kafalarina koymuslar. Gece yarisi olmus, Dursun ve Temel kapilari açip içeride
    kasalari aramaya koyulmuslar. Temel bir kasa görmüş, açmislar ve içinden bir
    kase muhallebi çikmis. E bu kadar ugrastik bosa gitmesin demisler ve bunu
    Temel afiyetle yemis. Daha sonra bir kasa daha görmüsler ve onu da açmislar
    bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemis. Tabii ikisi de sasirmis koca
    bankada nasil para olmaz diye ve orayi terk etmisler.
    Ertesi gün gazetelerde manset : "Dünyanin en büyük Sperm Bankasi soyuldu!..


    Pilot Temel

    Pilot Temel telsize var gücüyle bagiriyordu :
    - "Ula, sag motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
    Kule hemen cevapladi :
    - "Mesaj anlasildi. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
    Temel gayet ciddi :
    -"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:55 pm

    Temel Usülü Intihar

    Dursun birgün ormanda gidiyormus. Temeli bir agaca belinden bagli sekilde
    bulmus. "Napiyosun Temel" demis Dursun; Temel de "Intihar ediyorum" demis.
    Dursun "Benim bildigim öyle intihar edilmez; o ipi beline diil boynuna
    bagliyacaksin" demis. Temel de: onu da denedim; az daha boguluyodum...

    Babanin Sonu

    - Babam öldü, demis Temel.
    ilyas sormus:
    - Neden öldü?
    - Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
    - Eyvah parçalandi mi?
    - Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi
    apartmana yöneldi.
    - Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
    - Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.Çamasir ipine
    vurup fabrikanin bahçesine düstü.
    - Orada mi öldü?
    - Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp
    havalandi yeniden...
    - Peki sonra?
    - Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu


    Temel, Karisi ve Karisinin Asigi

    Temel, bir haftaligina gittigi memleketten, haber vermeden erken dönünce
    karisini evde baska bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde tasidigi
    tabancasina davranan Temel, yatakta yakaladigi adami alninin ortasindan
    vurur. Tabancayi tam kendi kafasina dogrultmusken, karisi haykirarak
    üzerine atlar:
    - Dur Temel im, kiyma kendine!..
    Temel, sinirden titreyerek haykirir:
    - Sus ......, sira sana da gelecek!..

    Temel in Arabasi

    Temel Dursun a arabasinin öyküsünü anlatiyordu :
    Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli
    güzel bir bayan durdu ve beni arabasina aldi. Bir süre gittikten
    sonra kadin arabayi kuytu bir köseye çekti. Mini etegini iyice
    yukari çekip, dudaklarini islatti ve "Benden ne istersen
    alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim.
    Dursun : iyi etmissin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi.


    Evde Kimse Olmayacak

    Temel Fadimeye demis ki; "Fadime, bu aksam bize gel. Evde kimse olmayacak."
    Fadime aksam gelmis kapiyi çalmis çalmis kimse açmamis...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:55 pm

    2 Katli Otobüs

    Bir gün Temel le Dursun 2 katli otobüsle yolculuk ediyomus. Temel
    cep telefonunu çikartip alt kattaki Dursun u aramis.
    - Orada havalar nasil Dursun kardesim?
    - Bizim söför uyumus otobüs kendi kendine gidiyo valla Temel cigim...
    - O dabirsey mi Dursun? Bizim katta söför bile yok. Otobüs kendi
    kendine gidiyo...

    Tatbikat

    Temel ile Dursun bir gün parasüt tatbikatina katilmislar. Diger paraşütçüler
    gibi onlarinda uçaktan atlama siralari gelmis ve kendilerini bosluga
    salıvermisler. Temel in paraşütü açilmis ancak Dursun un ki açilmamis.
    Dursun Temel e :
    - Ula Temel bu meret açılmayi da!..
    Temel :
    - Ula Tursin yardimci parasüti aç usagum!..
    Dursun yardimci parasütü açmaya çalismis fakat o da açılmamis ve
    Dursun Temel e :
    - Ula Temel bu merette açilmayi.
    Temel :
    - Bos ver usagum nasul olsa tatbikattayiz...


    Sinek Bar

    Temel Istanbul a ilk kez gelmis ve Bebek koyunda methedilen sinek bari arayip
    durmus. En sonunda sinek bari bulmus ve içeri girmis. Içkisini içerken kendi
    kendine düsünmüs "Ya bu sinekli barin ne özelligi var herkes methetti hiç bir
    özelligi yok". Ihtiyaçtan tuvalete gittiginde bir de ne görsün pisuvar
    altindanmis ve piril piril parliyormus; "Demek buranin özelligi buymus..." demis.
    Geri dönüp içkisini içmis. Ertesi aksam yine gelmis. Içkisini bitirince tuvalete
    gitmis ki altin pisuvar orada yokmus. Kizgin bir sekilde geri dönmüs. Barmene
    çatmis : "Hani buranin altin pisuvari kardesim bir özelliginiz vardi o da yok
    simdi". Barmen kenarda duran iri yari adama seslenmis : "Sadullah abi gel dün
    aksam senin saksafona iseyen adami buldum".


    100 Hamsi

    Dursun Temel e sormus :
    - Usagim oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
    Temel : 100 tane yerim valla...
    Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi
    oruçsuz yersin...
    Bu espri Temel in acaip hosuna gitmis.Yolda Cemal i görmüs ve hemen sormus
    - Usagim oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
    Cemal : 50 tane yerim ben...
    Temel : Tüh be usagim 100 deseydun sana müthis bir espiri yapacaktum

    Arkadaslarimi Geri Getir

    Bir Fransiz bir Ingiliz ve bir de Temel bir gemi kazasindan sonra issiz bir adaya
    çikarlar. Ingiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransiz bunun Aladdin in sihirli
    lambasi olabilecegini söyler ve lambayi ovusturur. Gerçektende lambadan bir
    cin çikar ve konusmaya baslar :
    - Dileyin benden ne dilerseniz...
    Ingiliz : Ben ailemin yanina Ingiltereye gitmek istiyorum...
    der. Cin hemen istegini yerine getirir.
    Sira Fransiza gelir. O da ailesinin yanina Fransaya gitmek ister. Onun istegi de
    yerine gelir.
    Sira Temeldedir. Temel biraz düsünür. Cin çabuk olmasini söyler. Temel etrafina
    bakar ve cine dilegini söyler :
    - Arkadaslarim da gitti ben bu issiz adada yalniz kaldim onun için arkadaslarimi
    hemen geri getirmeni istiyorum" der...
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:56 pm

    Boynuzlu Köpek

    Temel birgün keçinin boynuna tasma takmis gezdiriyormus. Arkadasi Dursun
    yolda onu görüp :
    - Ula Temel Napiysin ?...
    - Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
    - Ula Temel bunun boynuzlari var....
    - Valla ben onin özel hayatina karismayrum...

    Gözlük

    Temel uzak doguya gider. 250$ verip bakinca insanlari çiplak gösteren
    gözlüklerden alir. Takar bakar çiplak, çikarir bakar giyinik. Çok hosuna gider.
    Ikide bir takip, çikarir.
    Eve gözünde gözlük gider, bakar Fadime ve sütçü çiplak. Gözlügüçikarir bakar
    çiplak. Takar bakar yine çiplak. Müthis cani sikilir ve Fadimeye der ki :
    - Ula Fadime 250$ verdim gözlük aldim ama hemen bozuldu!..



    Hatirla

    Temel savasta yaninda 10 arkadasiyla birlikte düsmana esir düsmüs. Ilk gün
    iskence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konusmus. Ikinci gün 3 kisi daha
    dayanamamis itiraf etmis. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmis. Dördüncü
    gün iskencenin dozu artmis Temel den çit yok. Besinci gün iskence iyice
    agarlasmis ama Temel yine ayni. Iki hafta sonra Temel i kaldigi hücrede
    izlemeye karar vermisler. Bizim Temel hem kafayi duvara vurmakta hem de
    söylenmekteymis :
    -Hatirla...Hatirla... Hatirlaaaa...



    İNternetin Temelcesi

    Temel, bilisim sektöründe çalisan bir firmaya is basvurusu yapmis. Firma
    yetkilileri önce bir bilgi testinden geçmesi gerektigi söylemisler ve ilk soruyu
    sormuslar :
    -Internet ne demektir ?
    Temel düsünmüs, tasinmis ve :
    - Ise ciremedum temektur



    Kamyon Söförü Temel

    Temel kamyon söförüymüs. Bir gün kamyonu ile yokus asagi inerken freninin
    patladigini farketmis. Ileriye dogru baktiginda da yolun ikiye ayrildigini görmüs.
    Bir tarafta pazar kuruluymus ve yüzlerce insanin alisveris yapiyormus. Diger
    tarafta ise küçük bir çocuk yolun ortasinda oyun oynamaktaymis. Temel çok
    hizli bir sekilde düsünerek "pazar yerune çirersem pi sürü insan ölür en eyisu
    çocigu ezeyum" demis.
    Ertesi gün gazetelerde söyle bir baslik; "pazara giren kamyon dehset saçti.
    150 ölü"
    Temel e sormuslar :
    - Sende hiç kafa yokmu? Bu kadar insani ezecegine bari çocugu ezseydin.
    Temel cevap vermis :
    - Ula siz benu salak mi sandunuz? Bunu bende düsündüm... Tabii ki çocugu
    ezecektim ama cocuk pazara dogri kosunca ben ne yapayim?
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 9:57 pm

    Mercedes-Benz

    Temel Istanbul da bir is yeri açar ve isler tikirinda gidince altina hemen
    Mercedes marka bir araba çeker. O günlerde Trabzon dan annesi arar ve :
    - Temel oglum, baban öldi. Hemen cel.
    Temel arabaya atlar ve hemen yola koyulur. 6 saatte trabzona varir.
    Neyse, babasinin cenazesini kaldirirlar, aksam annesinden izin ister ve isleri
    yüzünden hemen Istanbul a dönmesi gerektigini söyler. Annesi onayladiktan
    sonra Istanbul a telefon açip yaninda çalisanlara :
    - Usaklarim, benceliyoryum beni karsulayun.
    Usaklar bekler Temel gelmez. 1 gün geçer, Temel yok. 2 gün geçer Temel,
    yok. 3 gün geçer Temel yok. 4 gün sonunda Temel gelir. Hemen sorarlar
    - Patron 6 saatte gittin, 4 günde döndün. Çok merak ettik seni.
    Temel bunun üzerine usaklaruna döner ve der ki :
    - Ula usaklarum bu Almanlari anlamiyorum... Arabaya 5 tane ileri fites
    koymuslar, sanki isin geri dönüsü yok gibi geri fitesten sadece 1 tanecik
    koymuslar. O sebepten geç celdum.
    Palavraci Komutan

    Temel ve Dursun parasüt egitimlerini tamamladiktan sonra ilk atlayislari için
    havalanirlar. Makul seviyeye geldiklerinde komutanlari son kontrolleri yapip;
    -Atladiktan bi süre sonra parasütün sag tarafindaki ipi çekin parasütleriniz
    açilacaktir... Sayet açilmazsa hiç telasa kapilmayin, sol tarafta yedek
    parasütün ipi var onu çekin sorun kalmaz... Indiginizde sizi bir jip bekliyor
    olacak sizi karargaha geri götürecek.
    Askerler korkarak da olsa atlamislar. Heyecanla sag taraftaki iplerine
    asilmislar... Tik yok. Tas gibi düsüyorlar. Hemen sol taraftaki iplere asilmislar
    ama parasütler yine açilmamis... Temel bunun üzerine bagarmaya baslamis :
    - Ula bu komutanun hiçbir dedugu çikmiyor... Hele bir de asagida jip yoksa o
    zaman anasini belleyecegum!..

    Ormanin Güzelligi

    Temel ile Dursun ormanda kamp kurmuslar. Bir ara Temel Dursun a seslenmis,
    - Dursun su ormanin güzelligine bak...
    Dursun söyle bir etrafina bakmis,
    - Agaçlardan birsey göremiyorum ki...

    Süper

    Temel arabayla giderken bakmis benzini bitiyor. Hemen en yakin benzinciye
    girmis, pompanin yaninda durmus, arabadan inip benzin deposunu açmis,
    baslamis deponun içine isemeye...
    Temel in depoya isedigini gören pompaci,
    - Ya sen ne yapiyorsun, bu yaptigin normal mi?..
    Temel hemen cevap vermis,
    - Yooo Süper...

    Dönmedolap

    Temel ve Fadime lunaparka giderler. Dolasirlarken bir ara Fadime dönmedolaba
    binmek ister. Temel karsi cikar, "Olmaz, donun gözükür..." der. Fadime susar.
    Az sonra Temel balonlara tüfek atarken Fadime çaktirmadan yanindan ayrilir.
    On dakikasonra döndügünde Temel sorar, "Neredeydin?" Fadime kafasini öne
    egip, "Dönmedolaba bindim..." der ve bunu duyan Temel acaip sinirlenir. "Ben
    sana binme donun gözükür demedim mi?" der. Bunun üzerine Fadime "Dedin
    ama gözükmedi... Çikardim oni"...
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:33 pm

    ROMAN YAZMIŞ
    Bir akıl hastanesinde bir deli, öteki deliye:
    - Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.
    Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.
    Öteki deli, bir hafta boyunca okumuş romanı. Sonunda arkadaşı deliye:
    - Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
    Kitabı veren deli:
    - Al, demiş, ikinci cildini de oku.
    Ve kalınca bir kitap daha vermiş.
    Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:
    - Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde...
    O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
    - Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:33 pm

    ZEKA
    Temel ve Dursun trenle yolculuk yaparken,bir sığır çiftliğinin
    önünden hızla geçiyormuş.Temel tahmin etmiş
    -Dursun burada tam 397 sığır var..
    -Ula Temel,nasıl saydın?Vızz diye geçtuk daa..
    -Kolaydur..Ayaklarını sayıp dörde bölüyorum.
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:33 pm

    HABER
    Adam hanımına dert yandı;
    -İflas ettikten sonra arkadaşlarımın yarısı beni terketti.
    -Peki öbür yarısı?.
    -Onların daha haberi yok..
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:34 pm

    IŞIĞI GÖREN GELİYOR
    Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.Çağırılan
    ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.Adamcağız mecburen fener
    tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
    Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.Onu da doğurtmuş.
    Bitmemiş ardından bir tane daha..
    Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
    -Ne yaptın,yak şu feneri!..
    -Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!..
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:34 pm

    PASAPORT
    Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş. Aksilik bu ya, o gün de
    Türkiye'ye uçacakmis. Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı!

    Hemen almış yerden,
    bir bakmış ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. "Ne olursa olsun," demiş ve
    şansını denemeye karar vermis. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi
    fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye. ****** Havalimanı'nda görevli
    gümrük memuru Temel'in Karşısına
    geçmiş.
    Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmış:
    "Leonardo Di Caprio"; fotoğrafa bakmış ; bir zenci adama bakmış; aynı
    zenci.
    Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş: "Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı.
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:34 pm

    YENİ HİZMETÇİ
    Adam evine telefon acar, telefonu yabancı bir bayan acar.Adam
    karşıdaki sesi duyunca şaşırır, bayana sorar:

    - "Sen kimsin?" Kız cevaplar:
    - "Evin hizmetçisiyim."
    - "Iyi de bizim hizmetçimiz yok ki!"
    - "Evin hanımı beni bu sabah işe aldi."
    - "Ya. Öyle mi? Ben de evin beyiyim. Hanımı cağırır mısın?"
    - "Hanımınız şu an yatak odasında kocası sandığım bir adamla beraber."
    Adam şaşırır, sinirlenerek,
    - "Elli bin dolar kazanmak istermisin?" Kiz,
    - "Tabii ki isterim.Kim istemez..."
    - "O zaman çekmeçedeki silahı al, yukarı çıkıp o cadi ile o sümsük
    herifi vur!"
    Once ayak sesleri duyulur, sonra iki el silah sesi. Hizmetçi telefona
    geri gelir:
    - "Öldürdüm efendim, cesetleri ne yapayım?" Adam,
    - "Cesetleri havuza at." Kadın duraklar:
    - "Ama burada havuz yok ki?" Adam bir süre düşünür ve cevap verir:
    - "Orasi 112 43 44 değil mi?
    - "Hayir!!!!!
    - "Pardon! Yanlış numarayı aramışım!!!!!"
    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    fıkra arşivi - Sayfa 4 Empty Geri: fıkra arşivi

    Mesaj  bjkli Ptsi Nis. 20, 2009 1:35 pm

    YAMYAMLAR
    Bir bankada 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
    - "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para
    kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin bankanın kafeteryasına
    gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der.
    Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine
    söz verirler. hafta sonra müdürleri gelir:
    - "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız katınızdaki
    temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye
    sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir
    ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince
    yamyamların şefi yamyamlara döner:
    - "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
    - "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.
    - "Ulan aptal! Biz 4 haftadır grup müdürleri, bölüm
    müdürleri, proje yöneticilerini yiyip duruyoruz ki kimse
    farkına varmasın diye, nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yok senin
    durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!"

      Forum Saati C.tesi Nis. 27, 2024 11:31 pm