Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, herhangi bir tutukluyu
ziyarete gittikten sonra, ''Efendim yargı siyasallaşmıştır'' demenin,
''Bu tutuklunun tutuklanmasının neden siyasi iktidardır, siyasilerdir''
demek olduğunu savundu.ÇEŞME - Bakan
Şahin, Çeşme Shareton Otel'de düzenlenen Yargı Teşkilatı
Toplantısı 2009'un çıkışında gazetecilerin sorularını
cevaplandırdı. Bakanlar Kurulu toplantısı dolayısıyla Ankara'ya
dönmek zorunda olduğunu belirten Şahin, bir gazetecinin ''yargının
siyasallaştığı'' yönündeki eleştirileri anımsatması ve bu
konu hakkındaki görüşlerini sorması üzerine, bu tür
beyanları ''talihsiz beyanlar'' olarak gördüğünü
söyledi.Bir kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağına siyasilerin karar vermediğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:''Şu
anda Türkiye'de faaliyette bulunan, açık olan 385 ceza
infaz kurumunda dünkü tarih itibariyle 40 bin 129 tutuklu
var. Bu tutuklulardan hiç birinin tutuklama kararını
siyasetçiler vermemiştir. Bunlar tamamen yargı organlarımızın
vermiş olduğu kararlar sonucu tutuklu hale gelmişlerdir. Herhangi bir
tutukluyu ziyarete gittikten sonra, 'Efendim yargı siyasallaşmıştır'
demek, 'Bu tutuklunun tutuklanmasının nedeni siyasi iktidardır,
siyasilerdir' demektir. Yargı bir kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağına
karar verir. 40 bin 129 kişi şu anda cezaevinde tutukluysa bunların
kararını siyasiler mi verdi? Böyle bir talihsiz beyan olabilir
mi?''Bakan Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay'ın, ''Ergenekon'' soruşturmasını eleştirdiğinin
anımsatılması ve buna nasıl baktığının sorması üzerine de aynı
kabinede görev yaptığı bir bakanın açıklamalarıyla ilgili
değerlendirme yapmayı şık bulmadığını, ancak konuşulan konunun yargıyla
ilgili olduğunu söyledi.Bakan Şahin, şöyle devam etti:''Ben
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili bir değerlendirme
yapsam, herhalde o da bunu şık bulmaz. O halde birbirimizin
görüşlerine saygı duymalıyız. Ancak eleştirdiği konu yargısal
bir konudur, yargı faaliyetleriyle ilgili bir konudur. Bilindiği gibi
bağımsız yargı organlarımız, anayasa, yasa ve hukuka uygun olarak
vicdanlarıyla hareket ederler. Yanlış olabilir mi? Gerek soruşturma,
gerek koğuşturma evrelerinde birtakım hatalar yapılabilir mi?
Yapılabilir. Ancak bunun düzeltilmesinin yolu da yine yargı
içinde olacaktır. O bakımdan bağımsız ve tarafsız yargının
faaliyetleri konusunda fikir beyan ederken hepimiz çok dikkatli
ve özenli davranmalıyız. Yargıyı yıpratacak veya kamuoyu nezdinde
onun tarafsızlığına gölge düşürecek beyanlardan
mümkün olduğunca kaçınmak durumundayız.
Çünkü yargı hepimize gereklidir, lazımdır. Yargı
mensuplarımız büyük bir özveriyle ellerinden geldiği
kadar adaletin tecellisi için gayret sarf ediyorlar. Onlara
hepimiz yardımcı olmalıyız diye düşünüyorum.''Bakan Şahin, daha sonra otelden ayrıldı.(A.A)
ziyarete gittikten sonra, ''Efendim yargı siyasallaşmıştır'' demenin,
''Bu tutuklunun tutuklanmasının neden siyasi iktidardır, siyasilerdir''
demek olduğunu savundu.ÇEŞME - Bakan
Şahin, Çeşme Shareton Otel'de düzenlenen Yargı Teşkilatı
Toplantısı 2009'un çıkışında gazetecilerin sorularını
cevaplandırdı. Bakanlar Kurulu toplantısı dolayısıyla Ankara'ya
dönmek zorunda olduğunu belirten Şahin, bir gazetecinin ''yargının
siyasallaştığı'' yönündeki eleştirileri anımsatması ve bu
konu hakkındaki görüşlerini sorması üzerine, bu tür
beyanları ''talihsiz beyanlar'' olarak gördüğünü
söyledi.Bir kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağına siyasilerin karar vermediğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:''Şu
anda Türkiye'de faaliyette bulunan, açık olan 385 ceza
infaz kurumunda dünkü tarih itibariyle 40 bin 129 tutuklu
var. Bu tutuklulardan hiç birinin tutuklama kararını
siyasetçiler vermemiştir. Bunlar tamamen yargı organlarımızın
vermiş olduğu kararlar sonucu tutuklu hale gelmişlerdir. Herhangi bir
tutukluyu ziyarete gittikten sonra, 'Efendim yargı siyasallaşmıştır'
demek, 'Bu tutuklunun tutuklanmasının nedeni siyasi iktidardır,
siyasilerdir' demektir. Yargı bir kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağına
karar verir. 40 bin 129 kişi şu anda cezaevinde tutukluysa bunların
kararını siyasiler mi verdi? Böyle bir talihsiz beyan olabilir
mi?''Bakan Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay'ın, ''Ergenekon'' soruşturmasını eleştirdiğinin
anımsatılması ve buna nasıl baktığının sorması üzerine de aynı
kabinede görev yaptığı bir bakanın açıklamalarıyla ilgili
değerlendirme yapmayı şık bulmadığını, ancak konuşulan konunun yargıyla
ilgili olduğunu söyledi.Bakan Şahin, şöyle devam etti:''Ben
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili bir değerlendirme
yapsam, herhalde o da bunu şık bulmaz. O halde birbirimizin
görüşlerine saygı duymalıyız. Ancak eleştirdiği konu yargısal
bir konudur, yargı faaliyetleriyle ilgili bir konudur. Bilindiği gibi
bağımsız yargı organlarımız, anayasa, yasa ve hukuka uygun olarak
vicdanlarıyla hareket ederler. Yanlış olabilir mi? Gerek soruşturma,
gerek koğuşturma evrelerinde birtakım hatalar yapılabilir mi?
Yapılabilir. Ancak bunun düzeltilmesinin yolu da yine yargı
içinde olacaktır. O bakımdan bağımsız ve tarafsız yargının
faaliyetleri konusunda fikir beyan ederken hepimiz çok dikkatli
ve özenli davranmalıyız. Yargıyı yıpratacak veya kamuoyu nezdinde
onun tarafsızlığına gölge düşürecek beyanlardan
mümkün olduğunca kaçınmak durumundayız.
Çünkü yargı hepimize gereklidir, lazımdır. Yargı
mensuplarımız büyük bir özveriyle ellerinden geldiği
kadar adaletin tecellisi için gayret sarf ediyorlar. Onlara
hepimiz yardımcı olmalıyız diye düşünüyorum.''Bakan Şahin, daha sonra otelden ayrıldı.(A.A)