Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un
düzenlediği basın toplantısının en önemli konusu Diyarbakır
Lice'de PKK'nın yaptığı kanlı saldırı oldu. Bu saldırının
açıklaması ile toplantı başladı. İlker Başbuğ Ergenekon
soruşturma süreci içinde ele geçen silah ve
mühimmatın TSK malı olmadığını açıkladı. ANKARA - Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde
meydana gelen patlamada 9 askerin şehit olduğunu belirterek, patlamaya
çok güçlü bir patlayıcının neden olmuş
olabileceğini söyledi.Orgeneral
Başbuğ, terörle mücadelede karamsarlığa yer olmadığını
vurgulayarak ''Güvenlik kuvvetlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz,
polisimiz terörle mücadeleye dünden daha fazla, daha
azimli, daha kararlı olarak devam edecektir. Bundan kimsenin
şüphesi olmasın'' dedi.Başbuğ,
Genelkurmay Karargahı'nda düzenlediği ''İletişim Toplantısı''nda,
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan üzücü olayla
toplantıya başladıklarını ifade etti. Türkiye'nin
aslında terörle yaşayan bir ülke olduğunu kaydeden Başbuğ,
iki gün önce İstanbul'da, bu sabah da Diyarbakır Lice'de
yaşanan olayları hatırlattı.Başbuğ, şöyle konuştu:''Bu
sabah Diyarbakır bölgesinde Lice-Genç yolu üzerinde,
yol emniyeti için, çünkü daha sonra oradan bir
hareket vardı. Bir konvoy intikali var. Yol emniyeti için bir
tank ve zırhlı personel taşıyıcı görevlendirildi. Yol emniyetini
sağlamak üzere sabah...Bölgeye geldikten sonra, olayın olduğu
yerde ilk önce tank aynı yerden geçiyor arkasında zırhlı
personel taşıyıcı, Amerikalılardan aldığımız M-113 zırhlı personel
taşıyıcı. Hepiniz görmüşsünüzdür. Zırhlı
personel taşıyıcı aynı yerden geçerken maalesef bir patlama
olayı oluyor. Ve bu patlama olayı sonucunda, elbette yüreğimizi
yakan, 9 tane vatan evladını kaybettik, şehit oldu. 9 personelimizin
iki tanesi uzman, diğerleri normal er durumundadır.''Orgeneral
Başbuğ, zırhlı personel taşıyıcının altında yaklaşık 4-4,5 santimetre
kalınlığında zırh bulunduğunu belirterek, ''Araca bu kadar önemli
bir etki yaptığına göre, elbette şimdi olayla ilgili detaylı yorum
yapmamız doğru değil. Olay nasıl olmuştur? İncelenecek ve bu konuyla
ilgili kamuoyunu aydınlatıcı bilgileri de biz size sunacağız. Şu anda
ordu komutanı da olay mahalline gitti veya gitmek üzere'' diye
konuştu.Zırhlı personel taşıyıcının altındaki zırha vurgu yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti:''Böyle
bir olay olduğunu göre, böyle bir sonuç olduğuna
göre, bu olaya neden olan patlayıcı çok
güçlü. Ne olabilir? Tabi bunlar tahmindir, şu anda.
Bizim ilk değerlendirmemiz bunun muhtemelen el yapımı, çok
güçlü patlayıcı olduğu şeklindedir. Onun için
de belki diğer patlayıcılar da olabilir. Fakat, çok
güçlü bir patlayıcının meydana getirdiği bir olayla
karşı karşıyayız. Patlama düzeneği nedir? Bunu da şu anda
söylememiz doğru değil. Ancak aynı bölgeden bize gelen
bilgilere göre tank geçtikten sonra olduğuna göre, bu
büyük bir ihtimal ama kesin böyledir diyemem, uzaktan
komutalı veya yine kablolu bir sistem olma ihtimali daha fazla öne
çıkıyor. Kaybettiğimiz 9
vatan evladına, 9 şehidimize ben rahmet diliyorum. Büyük bir
acıdır, Türk milletine de baş sağlığı diliyorum. Ancak şunu
hiçbir zaman unutmamalıyız ki terörle mücadelede
karamsarlığa yer yok. Terörle mücadelede karamsarlığa
girdiğiniz an bu mücadeleyi kaybedersiniz. Terörle
mücadelede karamsarlığa yer yok. Dolayısıyla bu tip olaylar
bizlerin, güvenlik kuvvetlerinin bölücü terör
örgütlerine karşı yürüttüğümüz
mücadelede kesinlikle azim ve kararlılığımızı azaltmaz,
kesinlikle. Güvenlik kuvvetlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz,
polisimiz terörle mücadeleye dünden daha fazla, daha
azimli, daha kararlı olarak devam edecektir. Bundan kimsenin
şüphesi olmasın.''Orgeneral
Başbuğ, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan olayla ilgili daha
aydınlatıcı bilgilerin zamanı geldiğinde kendilerine ulaştıktan sonra
kamuoyu ile paylaşacaklarını yineledi.''ERGENEKON SORUŞTURMA KAPSAMINDA BULUNAN 45 ADET SİLAHLAR TSK'NIN ENVANTERİNE DAHİL DEĞİLDİR''
Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının
yürüttüğü soruşturma kapsamında bugüne kadar
bulunan 45 adet silahın hiçbirisinin Türk Silahlı
Kuvvetlerindeki (TSK) envantere ait olmadığını bildirdi.Orgeneral
Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen ''İletişim
Toplantısı''nda yaptığı açıklamada, toplantı süresinin 90
dakika olmasını planladığını, toplantıyı ağırlıklı olarak gazetecilerin
sorularını alarak yürütmeyi
düşündüğünü dile getirdi.''Dolayısıyla
başlangıç olarak girişte çok büyük bir
açıklama yapmayı düşünmüyorum. Ancak sorularınızı
almadan evvel bir konunun üzerinde açıklama yapma ihtiyacı
duyuyorum'' diyen Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle
sürdürdü:''Bu konu
da; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
yürütülmekte olan soruşturma kapsamında bulunan
mühimmat ve silahlarla ilgili konu ki bulunan mühimmat ve
silahlarla ilgili gerek kamuoyumuzun gerekse medyamızın haklı olarak
bilgiye ihtiyacı var. Bazı konuların cevaplandırılmasına ihtiyacı var
ki bu istek, talep, haklı bir istektir. Konuyu
doğru temele oturtabilmemiz ve sağlıklı değerlendirmeler yapabilmemiz
için ilk önce silahla mühimmat arasındaki farkı ortaya
koymamız lazım. Belki diyebilirsiniz ki 'ne fark eder? Nasılsa etki
aynı etki olmuyor mu?' Evet, bir bölümü ile doğru. Bu
farkı anlamazsak bazı olayları sağlıklı olarak değerlendirmemiz zor.
Silahı herhalde size tanımlamaya gerek yok, silahın ne olduğunu herkes
iyi biliyor. Silah, tabanca, tüfek, top, havan gibi şeyler. Burada
silahın önemli olan noktası şu; Her silahın üzerinde mutlaka
o silaha ait stok numarası var. Aynı numaraya ait iki tane silah olmaz.
Her silahın üzerinde o silaha ait stok numarası vardır. Birinci
önemli olan nokta bu. İkinci önemli olan nokta; Silah, askeri
malzeme olarak sarf malzemesi değildir. Silah, envantere girdikten
sonra çıkıncaya kadar uzun süre kullanılan bir malzemedir. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığının bugüne kadar yürütmüş
olduğu soruşturma kapsamında bulunan silahlar nelerdir? Bunun
içine tabanca, tüfek ve av tüfeği giriyor, silah
kavramının, 45 adet. 45 adet şu anda bu soruşturma kapsamında bulunan
silah var. Silah kavramını ortaya
koyduktan sonra birinci önemli olan noktaya açıklıyorum; Bu
bizim için çok önemli; Soruşturma kapsamında
bugüne kadar bulunan 45 adet silahın hiçbirisi TSK'daki
envantere dahil değildir, ait değildir. Bu bizim için çok
önemli. Elbette kamuoyumuz, medyamız bu kavramları bilmediği
için... Silahlar bulundu, doğru, 45 silah bulundu, ancak bu
silahların üzerinde numarası var, yakalanan silahların
hiçbirisi TSK'ya ait, envanterinde bulunan silah değildir. Bunu
özellikle net olarak açıklıyoruz ve bunun doğru
anlaşılmasını özellikle istirham ediyorum. Kime aittir? Ayrı bir
konu. TSK'ya ait değil. Bazıları, ki bir subayımızın üzerinde
bulunan silahlar, kendi şahsi silahları, yani kayıtlı silahlar. Ha
diğer silahlar nerelerden gelmiştir? Onu bütün konu yargıya
intikal ettiği için tabi ki bunu kaynağı nereden gelmiştir,
nereden satın alınmıştır yargı sonucunda çıkacak ama bizim
konumuz değil o, elbette bizi de bir parça ilgilendiriyor. Bizim
için önemli olan; bu silahların TSK'nın malı olup olmadığı,
benim envanterimde olup olmadığı. Çünkü bunun bir
noktada kendi envanterinizde, kendi malınız olması demek TSK'den
çalınma anlamına gelir ki hanımefendiler de var burada onları
ayrı tutarsak, hepiniz silahlı kuvvetlerde görev yaptınız. Silah,
ordunun namusudur. Silah, bizim için çok önemlidir.
Bunu bir kere net olarak sizlere ifade etmek isterim.'
düzenlediği basın toplantısının en önemli konusu Diyarbakır
Lice'de PKK'nın yaptığı kanlı saldırı oldu. Bu saldırının
açıklaması ile toplantı başladı. İlker Başbuğ Ergenekon
soruşturma süreci içinde ele geçen silah ve
mühimmatın TSK malı olmadığını açıkladı. ANKARA - Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde
meydana gelen patlamada 9 askerin şehit olduğunu belirterek, patlamaya
çok güçlü bir patlayıcının neden olmuş
olabileceğini söyledi.Orgeneral
Başbuğ, terörle mücadelede karamsarlığa yer olmadığını
vurgulayarak ''Güvenlik kuvvetlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz,
polisimiz terörle mücadeleye dünden daha fazla, daha
azimli, daha kararlı olarak devam edecektir. Bundan kimsenin
şüphesi olmasın'' dedi.Başbuğ,
Genelkurmay Karargahı'nda düzenlediği ''İletişim Toplantısı''nda,
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan üzücü olayla
toplantıya başladıklarını ifade etti. Türkiye'nin
aslında terörle yaşayan bir ülke olduğunu kaydeden Başbuğ,
iki gün önce İstanbul'da, bu sabah da Diyarbakır Lice'de
yaşanan olayları hatırlattı.Başbuğ, şöyle konuştu:''Bu
sabah Diyarbakır bölgesinde Lice-Genç yolu üzerinde,
yol emniyeti için, çünkü daha sonra oradan bir
hareket vardı. Bir konvoy intikali var. Yol emniyeti için bir
tank ve zırhlı personel taşıyıcı görevlendirildi. Yol emniyetini
sağlamak üzere sabah...Bölgeye geldikten sonra, olayın olduğu
yerde ilk önce tank aynı yerden geçiyor arkasında zırhlı
personel taşıyıcı, Amerikalılardan aldığımız M-113 zırhlı personel
taşıyıcı. Hepiniz görmüşsünüzdür. Zırhlı
personel taşıyıcı aynı yerden geçerken maalesef bir patlama
olayı oluyor. Ve bu patlama olayı sonucunda, elbette yüreğimizi
yakan, 9 tane vatan evladını kaybettik, şehit oldu. 9 personelimizin
iki tanesi uzman, diğerleri normal er durumundadır.''Orgeneral
Başbuğ, zırhlı personel taşıyıcının altında yaklaşık 4-4,5 santimetre
kalınlığında zırh bulunduğunu belirterek, ''Araca bu kadar önemli
bir etki yaptığına göre, elbette şimdi olayla ilgili detaylı yorum
yapmamız doğru değil. Olay nasıl olmuştur? İncelenecek ve bu konuyla
ilgili kamuoyunu aydınlatıcı bilgileri de biz size sunacağız. Şu anda
ordu komutanı da olay mahalline gitti veya gitmek üzere'' diye
konuştu.Zırhlı personel taşıyıcının altındaki zırha vurgu yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti:''Böyle
bir olay olduğunu göre, böyle bir sonuç olduğuna
göre, bu olaya neden olan patlayıcı çok
güçlü. Ne olabilir? Tabi bunlar tahmindir, şu anda.
Bizim ilk değerlendirmemiz bunun muhtemelen el yapımı, çok
güçlü patlayıcı olduğu şeklindedir. Onun için
de belki diğer patlayıcılar da olabilir. Fakat, çok
güçlü bir patlayıcının meydana getirdiği bir olayla
karşı karşıyayız. Patlama düzeneği nedir? Bunu da şu anda
söylememiz doğru değil. Ancak aynı bölgeden bize gelen
bilgilere göre tank geçtikten sonra olduğuna göre, bu
büyük bir ihtimal ama kesin böyledir diyemem, uzaktan
komutalı veya yine kablolu bir sistem olma ihtimali daha fazla öne
çıkıyor. Kaybettiğimiz 9
vatan evladına, 9 şehidimize ben rahmet diliyorum. Büyük bir
acıdır, Türk milletine de baş sağlığı diliyorum. Ancak şunu
hiçbir zaman unutmamalıyız ki terörle mücadelede
karamsarlığa yer yok. Terörle mücadelede karamsarlığa
girdiğiniz an bu mücadeleyi kaybedersiniz. Terörle
mücadelede karamsarlığa yer yok. Dolayısıyla bu tip olaylar
bizlerin, güvenlik kuvvetlerinin bölücü terör
örgütlerine karşı yürüttüğümüz
mücadelede kesinlikle azim ve kararlılığımızı azaltmaz,
kesinlikle. Güvenlik kuvvetlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz,
polisimiz terörle mücadeleye dünden daha fazla, daha
azimli, daha kararlı olarak devam edecektir. Bundan kimsenin
şüphesi olmasın.''Orgeneral
Başbuğ, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yaşanan olayla ilgili daha
aydınlatıcı bilgilerin zamanı geldiğinde kendilerine ulaştıktan sonra
kamuoyu ile paylaşacaklarını yineledi.''ERGENEKON SORUŞTURMA KAPSAMINDA BULUNAN 45 ADET SİLAHLAR TSK'NIN ENVANTERİNE DAHİL DEĞİLDİR''
Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının
yürüttüğü soruşturma kapsamında bugüne kadar
bulunan 45 adet silahın hiçbirisinin Türk Silahlı
Kuvvetlerindeki (TSK) envantere ait olmadığını bildirdi.Orgeneral
Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen ''İletişim
Toplantısı''nda yaptığı açıklamada, toplantı süresinin 90
dakika olmasını planladığını, toplantıyı ağırlıklı olarak gazetecilerin
sorularını alarak yürütmeyi
düşündüğünü dile getirdi.''Dolayısıyla
başlangıç olarak girişte çok büyük bir
açıklama yapmayı düşünmüyorum. Ancak sorularınızı
almadan evvel bir konunun üzerinde açıklama yapma ihtiyacı
duyuyorum'' diyen Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle
sürdürdü:''Bu konu
da; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
yürütülmekte olan soruşturma kapsamında bulunan
mühimmat ve silahlarla ilgili konu ki bulunan mühimmat ve
silahlarla ilgili gerek kamuoyumuzun gerekse medyamızın haklı olarak
bilgiye ihtiyacı var. Bazı konuların cevaplandırılmasına ihtiyacı var
ki bu istek, talep, haklı bir istektir. Konuyu
doğru temele oturtabilmemiz ve sağlıklı değerlendirmeler yapabilmemiz
için ilk önce silahla mühimmat arasındaki farkı ortaya
koymamız lazım. Belki diyebilirsiniz ki 'ne fark eder? Nasılsa etki
aynı etki olmuyor mu?' Evet, bir bölümü ile doğru. Bu
farkı anlamazsak bazı olayları sağlıklı olarak değerlendirmemiz zor.
Silahı herhalde size tanımlamaya gerek yok, silahın ne olduğunu herkes
iyi biliyor. Silah, tabanca, tüfek, top, havan gibi şeyler. Burada
silahın önemli olan noktası şu; Her silahın üzerinde mutlaka
o silaha ait stok numarası var. Aynı numaraya ait iki tane silah olmaz.
Her silahın üzerinde o silaha ait stok numarası vardır. Birinci
önemli olan nokta bu. İkinci önemli olan nokta; Silah, askeri
malzeme olarak sarf malzemesi değildir. Silah, envantere girdikten
sonra çıkıncaya kadar uzun süre kullanılan bir malzemedir. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığının bugüne kadar yürütmüş
olduğu soruşturma kapsamında bulunan silahlar nelerdir? Bunun
içine tabanca, tüfek ve av tüfeği giriyor, silah
kavramının, 45 adet. 45 adet şu anda bu soruşturma kapsamında bulunan
silah var. Silah kavramını ortaya
koyduktan sonra birinci önemli olan noktaya açıklıyorum; Bu
bizim için çok önemli; Soruşturma kapsamında
bugüne kadar bulunan 45 adet silahın hiçbirisi TSK'daki
envantere dahil değildir, ait değildir. Bu bizim için çok
önemli. Elbette kamuoyumuz, medyamız bu kavramları bilmediği
için... Silahlar bulundu, doğru, 45 silah bulundu, ancak bu
silahların üzerinde numarası var, yakalanan silahların
hiçbirisi TSK'ya ait, envanterinde bulunan silah değildir. Bunu
özellikle net olarak açıklıyoruz ve bunun doğru
anlaşılmasını özellikle istirham ediyorum. Kime aittir? Ayrı bir
konu. TSK'ya ait değil. Bazıları, ki bir subayımızın üzerinde
bulunan silahlar, kendi şahsi silahları, yani kayıtlı silahlar. Ha
diğer silahlar nerelerden gelmiştir? Onu bütün konu yargıya
intikal ettiği için tabi ki bunu kaynağı nereden gelmiştir,
nereden satın alınmıştır yargı sonucunda çıkacak ama bizim
konumuz değil o, elbette bizi de bir parça ilgilendiriyor. Bizim
için önemli olan; bu silahların TSK'nın malı olup olmadığı,
benim envanterimde olup olmadığı. Çünkü bunun bir
noktada kendi envanterinizde, kendi malınız olması demek TSK'den
çalınma anlamına gelir ki hanımefendiler de var burada onları
ayrı tutarsak, hepiniz silahlı kuvvetlerde görev yaptınız. Silah,
ordunun namusudur. Silah, bizim için çok önemlidir.
Bunu bir kere net olarak sizlere ifade etmek isterim.'