Durağan Adı Nerden Geliyor?
Durağan’ın uzun bir geçmişi olup, tarihi yönünden epeyce
eskidir.Eski İstanbul, Amasya, Diyarbakır, Trabzon ve Çorum yolları
buradan geçerdi.Eski çağlarda bugünkü modern limanlar olmadığından,
tabi limanlar gemilere sığınak olurdu.Bu yüzden Sinop’un tabii limanına
giden yollar, Durağan-Boyabat üzerinden geçerdi.
Sinop’u Anadolu’nun iç kısımlarına bağlayan yolların ilçeden
geçmesi, Durağan’ın önemini artırmış ve tarihi bir kasaba durumuna
getirmiştir.
İlçe adının kasabada bulunan bir handan almaktadır.Kasabanın ilk
kurulduğu yer , ilçenin 5 Km kuzeyinde “Sakızören” denen yerdir. Burada
bulunan kaynak suyun yanında bir süre kalınmış, kaynak suyun kuruması
ile halk Gökırmak’ın kıyısına inerek bugünkü yerine yerleşmiştir.Bu yer
değişikliğin önemli diğer sebepleri de, halkın yol kenarına ve Han’ ın
yanına yerleşme istekleridir.(1) Han, 1265 yılında Pervane oğulları
zamanında, pervane Muiüddin Süleyman tarafından yaptırılmıştır.(2)
Han, uğrak ve durak (dinlenme) yeri olarak kullanılmıştır. Bu durum
yıllarca sürmüş, yolcu ve halk dilinde buna hana DURAKHAN
denilmiştir.Böylece yeni kasabanın adı, bu hana izafeten DURAKHAN ,
zaman içinde halk dilinde DURAĞAN şeklini alarak resmi kayıtlara
geçmiştir.
Han (Kervansaray) , Durağan kasabası içinde eski camii (İsmail Bey
Cami-i) yanındadır.Kitabesi caminin ön cephesinde duvara raptedilmiş
iken, 1989 yılında başlanan ve 1992 yılında tamamlanan Durakhan’ ın
restore çalışmaları sırasında bu kitabe İsmail Bey Camiinden alınarak
hanın giriş kapısı üzerine yerleştirilmiştir.
Selçuklu ordularının buraya karargah kurmaları ve çevre savaşları ile ilgili hazırlık yapmaları buranın önemini artırmıştır.
Danişmentliler Döneminde Durağan (1105-1172)
1071 yılında Türk’ler tarafından Bizanslılara karşı kazanılan
Malazgirt Zaferi’nden sonra , Anadolu kapıları Türk Milletine açılmış
oluyordu.Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması böyle başlar.
Büyük Selçuklu Sultanı Melik - Şah, Anadolu’nun fethini tamamlaması
için Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ı görevlendirdi.Süleyman Şah kısa
zamanda Anadolu’ nun tamamen alınmasını sağladı. Selçuklular,
geleneklerine göre alınan toprakları komutanlarına, başarıları
karşılığı verirlerdi.Danişment Gazi kendisine verilen topraklarda 1085
Danişment Beyliğini kurdu.Danişmentliler daha sonra Amasya, Çorum,
Osmancık, Çankırı, Durağan ve Kastamonu havalesini’ de alarak
topraklarına kattılar, Tarih kitaplarının bir çoğunda Gökırmak vadisi
tamamen Kastamonu ile birlikte, Danişmentliler Beyliği içerisinde
gösterilmektedir. Türk orduları, Kızılırmak Nehrini Vezirköprü-Osmancık
arasından geçeceklerine göre Boyabat ve Durağan kısa süre içerisinde
(Kastamonu’ dan önce veya az sonra ) Danişmentlilerin eline
geçmiştir.(1105)
Danişment orduları Kastamonu’ ya önemli bir geçiş yolu olan Amasya
Gümüşhacıköy - Vezirköprü - Durağan ve Boyabat üzerinden
geçmişlerdir.Çevrenin durumu incelendiğinden Kastamonu ile birlikte
İsfendiyar sıra dağlarının güneyine düşen yamaçları ile Gökırmak Vadisi
(Durağan ve Boyabat İlçe toprakları) Danişmentliler’ in eline bu sırada
geçmiş olabileceği çok iyi anlaşılmaktadır.Kastamonu ve Vezirköprü ‘ yü
ele geçiren Danişmentliler’in bu iki şehir arasında bulunan Gökırmak
Vadisinin ve bu verimli topraklarıda ele geçirmeleri düşünülemez.
Bugün Durağan’ın köylerinden olan Yağbasan, Köseli ve Salarkolu
(Salarlu) köy adları Danişmentliler’in boy ve oymak adlarından
gelmektedir.(1)
Danişmentliler’i 1175 yılından ortadan kaldıran Selçuklular, Durağan
ve çevresini yönetimleri altına almışlardır.Böylece buralara yeniden
Türk boylarının akınları başlamıştır. Durağan ve çevresi 1105-1174
yılları arasında Danişmentliler’in elinde kaldı.(2)
(1) Sinop İli Tarihi - Bekir BAŞOĞLU
(2) Selçuklu Tarihi - İbrahim KAFESOĞLU
Selçuklular Döneminde Durağan
Durağan, Selçuklular zamanında İç Anadolu’yu Karadeniz’e bağlayan
ticaret yolu üzerinde, yolcuların uğrak ve durak yeri olarak önem
kazanmıştır.
Trabzon Rum İmparatorluğu’nun kurulması ile Sinop, savaşsız olarak
bu imparatorluğa bağlanmış, Durağan -Boyabat ilçeleri ise Selçuklularda
kalmıştır.Selçuklu Sultanı 1.İzzettin Keykavus babasının Anadoluda’ki
iktisadi siyasetine devam etti. Kuzey Anadolu ticaretini emniyete almak
için Sivas’a yürüyerek oradan Sinop yolu üzerinde, Trabzon Rum
İmparatoru Aleksios’ u esir etti. Yoluna devam ederek Sinop Kalesi’nin
alınmasını sağladı.(3) Selçuklu ordusu ve illerden gelen kuvvetler
Gümüşhacıköy-Vezirköprü üzerinden Kızılırmak’ı geçerek Durağan’a
gelmiştir.Selçuklu Sultanı Durağan’da ordugahını kurdu. Son
hazırlıklarını burada tamamladı ve Sinop üzerine yürüdü. Sinop 1214
yılında Selçukluların eline geçti. 47 yıl Selçuklu yönetiminde
kaldı.1261 yılında, Trabzon Rum imparatorluğu tarafından alındı.Bunun
üzerine Selçuklu Hükümdarı 4. Kılıçaslan, Pervane M. Süleyman’ı bir
ordu ile Sinop’ a gönderdi. Pervane M. Süleyman , ordusu ile
Tokat-Amasya ve Vezirköprü üzerinden Kızılırmak’ ı geçerek Durağan’a
geldi.Son hazırlıklarını tamamlayarak Sinop üzerine yürüdü ve Trabzon
Rum İmparatorluğu’ndan Sinop’u geri aldı.
Anadolu Beylikleri Döneminde Durağan
Durağan, Anadolu beylikleri döneminde, Candaroğulları Beyliği’nin
egemenliği altına girdi.Çobanlar’ın , Kastamonu’da Pervanoğulları’nın
da Sinop Beyi bulundukları sırada Kastamonu Valisi olan Şemsettin Yaman
Candar’ın babası Mehmet Oğuzların Alayuntlu boyundandır.
Candaroğullarını Osmanlı tarihçileri İsfendiyaroğulları diye
yazmışlardır.Oysa, İsfendiyar Bey, Candaroğulları’nın III. Hükümdarıdır.
1235 yıllarında, Yaman Candar’ın oğlu Şücaettin Süleyman Paşa ,
kedisine Kastamonu’yu merkez yapmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir.
Böylece büyük Kastamonu’da Candaroğulları Beyliği kuruldu. Candaroğlu
Beyliği kısa sürede güçlendi Pervaneoğulları’na son vererek Sinop’u ele
geçirdi.Daha sonraları, Candaroğulları Beyliği, Kastamonu ve Sinop
Beylikleri olarak ikiye ayrıldı. Sinop Beyliği üstünlük sağlayarak,
Kastamonu Candaroğulları Beyliği aldı.
Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt, Kastamonu’ yu almak için
hazırlıkları tamamlayarak Kastamonu üzerine yürüdü.Kastamonu ve civarı
1392 yıllarında Osmanlıların eline geçti. Böylece Candaroğulları
Betliğinin Kastamonu kolu ortadan kaldırıldı. Daha sonraları, Kastamonu
civarı ile Küre , Osmancık ve Gökırmak vadisinde, Boyabat ve Durağan’da
kuvvetli bir ihtimalle aynı yıllarda, 1392 yılında Osmanlıların eline
geçti.
Timur,Yıldırım Beyazıt’ı 1402 yılında Ankara savaşında yendi.
Yıldırım Beyazıt’ın bu savaştan sonra ölümü üzerine Osmanlılarda taht
ve iç kavgaları başladı. Bunu fırsat bilen Candaroğlu İsfandiyar Bey,
Çankırı ve Tosya dahil olmak üzere, Kastamonu ve çevresi ile birlikte
Bolu’ya kadar eski toprakları geri almayı başarmıştır.
Osmanlı Padişahı 2.Murat, Anadolu Türk Beyliğini yeniden kurmak
istiyordu.Bu amaçla Bursa’dan harekete geçerek Candaroğlu-İsfendiyar
Bey’in elinden, Sinop hariç diğer toprakları alarak tekrar Osmanlılar’a
kattı.
Candaroğulları Beyliği, 1291 ‘den 1461 tarihine kadar 170 yıl
sürmüştür. İlk önceleri başkentleri Kastamonu idi. Daha sonra Sinop kan
dökülmeden kolayca Fatih Sultan Mehmet tarafın’ dan alınarak Osmanlı
egemenliğine geçti.(1461)
Fatih Sultan Mehmet, o zaman çok kuvvetli olduğu bilinen Sinop
donanmasını’da Osmanlı donanmasına kattı. Kendi görüşüne göre istediği
kimseleri uygun bulduğu işlerin başına geçirdi.Kastamonu askerlerinin
başına Kızıl Ahmet’i getirdi. Sinop Orduköy’den (Ortaköy) Boyabat’a
dönen Fatih, Durağan-Vezirköprü üzerinden Trabzon yolunu tuttu.(1)
Durağan, Osmanlılar zamanında Kastamonu-Samsun İlleri ve İç Anadolu
Sinop Limanı arasında çalışan karayolu üzerinde çok önemli dinlenme ve
durak yeri olarak görev yaptı.(2)
Durağan’da Candaroğulları zamanında yapılan, tarihi eser olarak
Yağbasan Türbesi vardır. Durağan İlçesinin Yağbasan Köyü Alan
Mahallesi’ndedir. 1395 yıllarında yapılmıştır. Hitabesinde Süleyman,
Polat, Kutluşah ve Emir-ül Kebir Hasan Bey isimleri yazılıdır.(3)
Türbe dört köye bir temel üzerine kurulmuştur.Duvarlar yükselirken,
dört köşeden bölünerek kubbe ile çevrilmiştir.Türbe, taş, kireç ve
harçla yapılmıştır. Doğuya açılan dar bir kapısı vardır. Bugün kubbenin
üst kısmı yıkılmış, duvarlarının sıvaları dökülmüş perişan bir haldedir.
Osmanlılar Döneminde Durağan
Yıldırım Beyazıt döneminde Durağan-Boyabat ilçe toprakları 10 (On)
yıl 1392-1402 Osmanlılar yönetimine geçmiştir. Osmanlıların Ankara
yenilgisinden sonra Durağan ve Kastamonu çevresi Candaroğulları
Beyliği’nin eline tekrar geçti.Osmanlılar, Padişah 2. Murat zamanında
bu toprakları ikinci defa egemenlikleri altına aldılar.
Kastamonu’nun Osmanlı ülkesine katılması ile Sinop İli toprakları
içinde bulunan Durağan, Boyabat ve Gerze, Kastamonu sancağına bağlandı.
Tanzimat teşkilatıyla birlikte Kastamonu İl (Eyalet) Sinop Kadılığı
da bu eyalete bağlı bir Sancak oldu. Daha önce büyük Kastamonu
Sancağı’na bağlı kaldıklarından Durağan, Boyabat, Ayancık ve Gerze,
yönetimine göre yeni oluşan Sinop Sancağına bağlandı.Bu ara Durağan,
Boyabat, Ayancık ve Gerze bir süre kadılık olarak yönetimde kaldı.1899
yılından sonra Sinop Sancağı’na bağlı merkez ilçe dahil 2 ilçe ve 3
bucak ile 486 köy bulunuyordu.Durağan bu ilçelerden Boyabat’ a bağlı
bir bucak ve 39 köyden meydana geliyordu.
Sinop 1920 yılına kadar Kastamonu eyaletine bağlı sancak iken ,bu
tarihten sonra bağımsız , Cumhuriyetten sonra sancakların kaldırılması
ile de il olmuştur. Cumhuriyetten sonra Sinop çevresine daha çok hizmet
götürmek için yeni ilçeler kurulmuştur.Bu sırada Durağan’ da 1954
yılında ilçe olmuştur.
Durağan’da Osmanlı’lar zamanında yapılan tarihi eser olarak Durağan
Cami-i (İsmail Bey Cami-i ) vardır.Kitabesine göre ; 1867, hicri 1283
yılında yapılmıştır.
Cumhuriyet Döneminde Durağan
Durağan 1923 yılında 30.05.1954 tarihine kadar Boyabat İlçesine
bağlı nahiye olup, 01.06.1954 tarihinde kaza haline
getirilmiştir.10.03.1955 tarihinde Belediye kurulmuştur.
Durağan’ın kaza olduğuna dair Sinop Şeriye Sicilinden alınmış Bekir
BAŞOĞLU’nun “Boyabat ve Çevresi Tarihi ” adlı kitabından iki madde
alıyoruz:
1- Sinop sancağı dahilinde Durağan kazası’ na ait Durağan Divan’ı dahilinde vaki Yassıalan…
2- Durağan kazası’na tabi Dütmen Divanında Emirtolu Kariyesi ahalisi köy Cami-inin Cuma namazı kılınmasına açılması istekleri…
Yukarıdaki iki maddeye göre Durağan Tanzimat Teşkilatı döneminde nahiye
olmuştur.1954 yılında ise İlçe olarak Boyabat’ tan idari yönden
ayrılmıştır.
Durağan İlçesi önemini:
Samsun-Havza-Vezirköprü-Durağan-Boyabat-Kastamonu-Bolu Karayolu ,
Sinop-Boyabat-Durağan-Havza çizgisi ile Sinop-Boyabat-Durağan- Kargı
çizgisi üzerinde İç Anadolu’ya bağlanan yollardan alıyor ve Durağan’da
bulunan Kervansaray da değer kazanıyordu. Durağan’ ın bu yol ve diğer
tabi imkanları sayesinde kolaylıkla gelişmesi akla gelirken Cumhuriyet
döneminde başlangıçta yeterince gelişme sağlayamamıştır.Kasaba olarak
gelişme yakın tarihlerde başlamıştır. Buda yeterli bir gelişme
özelliğinde değildir.
Durağan’dan Geçen Tarihî Yollar
Selçuklular döneminde çok önemli ticari ve liman şehri olan Sinop’
giden yollar Boyabat’ın Çukurhan mevkisinde birleşirler.İç Anadolu ve
İç Orta Karadeniz bölgelerinden Sinop’a giden yollarda Durağan
üzerinden geçmektedir.Bu yol hala önemini korumaktadır.
Yaykıl Taşhanı noktasından Başsökü - Doğaçam - Durağan doğrultusunda
bir yol vardır.Bu yol Durağan Kervansaray’ına ugrar.
Vezirköprü-Yağbasan-Sarıyar ve (Gerze’nin Karakoyun Gürsüfet Çece Köyü)
Gerze doğrultusu çok zayıf bir ihtimalle düşünebilir.
Kastamonu, Taşköprü-Boyabat-Durağan-Vezirköprü doğrultusunda
Gökırmak ve Kızılırmak kıyısı boyunca çok eskilerden beri giden bir yol
bulunmaktadır.
İç Anadolu’dan Sinop’ a gelen yolların hepsi
Vezirköprü-Durağan-Boyabat çizğisinden geçmektedir.Sinop’ dan Anadolu’
ya da yollar bu çizgi üzerinden geçmektedir.Bu yollar Selçuklular ve
Osmanlı’lar döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde önemini koruyan
tarihi yollar durumundadır.
Durağan-Çerçiler-Alaçam arasında bakımsız, dar, ham yol
bulunmaktadır.Bu yolun genişletilerek asfalt yapılması durumunda
Durağan İlçesi’ nin Orta Karadeniz ve oradan da Doğu Karadeniz
kıyılarına ulaşımı kısadan sağlanmış olacaktır. Bu yol hem İlçe Merkezi
hem de Çerçiler ve civarı köylerin halkı için çok önemlidir.