YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, bazı
üniversiteleri, ''çok büyüdükleri ve
idareleri zorlaştığı için yeniden yapılandıracaklarını''
bildirdi.
Bu konuda YÖK'te bir komisyon oluşturulduğunu
belirten Özcan, özellikle öğrenci sayısı 40 binin
üzerindeki üniversitelerin değerlendirileceğini belirtti.
YÖK
Genel Kurulu toplantısında gündeme gelen ''İstanbul, Marmara,
Gazi, Selçuk ve Uludağ üniversiteleri ile nüfusu 40
bini geçen diğer bazı üniversitelerin bölünmesi''
konusunda araştırma yapmak üzere oluşturulan komisyon, hangi
üniversitenin kaça bölüneceği, isimlerinin aynı
kalıp kalmayacağı gibi konular ile önerilerin dile getirildiği bir
rapor hazırlayarak Genel Kurula sunacak. Konu üzerinde uzlaşma
sağlanması halinde kanun teklifi hazırlanacak.
YÖK Başkanı
Özcan, bazı üniversitelerin öğrenci nüfusu
açısından çok büyüdüğünü, bu
nedenle idarelerinin zorlaştığını belirterek, ''Onları yeniden
yapılandıralım istedik'' dedi.
Bu konuda çalışma yapmak
üzere YÖK bünyesinde bir komisyon kurulduğunu bildiren
Özcan, komisyonun özellikle nüfusu 40 bini geçen
üniversiteleri değerlendireceğini, hangi üniversiteyi uygun
görürse bu konuda öneri getireceğini belirtti.
Özcan, ilk aşamada 5 üniversiteyi
düşündüklerini ifade ederek, ''Bunlar kocaman
üniversiteler. Öğrenci nüfusları fazla ve idare etmek
çok zor oluyor. Ayrıca dağınıklar, şehrin her tarafına dağılmış
durumdalar'' diye konuştu.
''KENDİ BAŞLARINA BİR ÜNİVERSİTE OLACAKLAR''
Bölünecek
üniversitelerin isimlerinin aynı kalıp kalmayacağı konusundaki
soru üzerine Özcan, bu konudaki çalışmanın henüz
tamamlanmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
''Kendi
başlarına bir üniversite olacaklar. Eskisi olduğu gibi kalacak.
Ayrılana da yeni rektör seçilir, idari kademelerin hepsi
olur. Yani yeniden teşkil edilecek. Yeni bir üniversite gibi
düşünün. Mesela Paris'teki Sorbonne Üniversitesi-1,
Sorbonne Üniversitesi-2 gibi Gazi-1, Gazi-2 de olabilir, başka
isimler de verilebilir.''
Üniversitelerin
görüşlerinin alınıp alınmayacağı sorusuna Özcan, ''Bu
üniversitelerin çoğu zaten kendileri istedi. Mesela
Selçuk Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi bunu
istedi'' yanıtını verdi.
Özcan, çalışmanın ''en kısa zamanda tamamlanacağını'' kaydetti.
''KARŞIYIM''
YÖK
Üyesi Prof. Dr. Fikret Şenses de YÖK Genel Kurulu'nda ilk
etapta 5 üniversitenin bölünmesiyle ilgili
çalışma başlatıldığını, ancak bölünme konusunda
kesinleşmiş bir karar verilmediğini söyledi. Üniversitelerin
bölünmesine karşı olduğunu ifade eden Şenses, Genel Kurul
toplantısında bu konunun görüşülmesi sırasında da
çekincelerini dile getirdiğini belirtti. Şenses, şöyle
konuştu:
''Bu karar sadece öğrenci sayısına göre
verilmez. ABD'de de bazı üniversitelerin öğrenci sayıları
çok büyük ama tek bir yönetim altında
tutuluyorlar. Tabii bu üniversitelerin, başında bu kadar
genişlemelerine izin verilmemesi gerekirdi. Genişledikten sonra
bölmek çok anlamlı bir şey değil. Öğrenciler var,
mezunlar var, şehir var. Üniversitenin bölünmesi
öyle çok kolay bir şey değil. Bütün bileşenlerine
sorulması gereken bir şey.''
Öğrenci nüfusu 40 binin
üzerindeki üniversitelerin bu kapsama girdiğine işaret eden
Şenses, ''Bu durumda bölünecek üniversiteler sadece 5
üniversite değil, başkaları da olabilir. Benim bu konuda
çekincelerim var, şiddetle karşıyım'' dedi.
''KENDİLERİ ARTIRDI''
Gazi
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da
YÖK'ün bu konuda kendilerine bir bilgi iletmediğini
söyledi. Ayhan, şunları kaydetti:
''Eski, klasik,
köklü üniversitelerin kağıt üzerinde
bölünmesi fevkalade hata olur. Hele Gazi Üniversitesi
gibi fakülteleri iç içe geçmiş, birçok
müşterek kullanım alanları olan bir üniversiteyi kağıt
üzerinde bölmek fevkalade hatalı diye
düşünüyorum. Kağıt üzerinde sadece sayılara bakmak
suretiyle bir bölünme yapılırsa hem kurulacak, hem
bölünen üniversite büyük zarar
görür, verim alınamaz.
Türkiye'de
üniversiteleşme oranının son derece düşük olduğuna
inanlardanım. Ankara'da 4 devlet üniversitesi yeterli değildir,
beşincisinin, altıncısının kurulması gerekir. Eğer Gazi
Üniversitesinden bir üniversite kurma hazırlığı yapılması
isteniyorsa, üniversitemiz buna hazırdır. Biz zaten Çubuk
ilçesinde bir üniversite kurulması projesi başlattık.''
Üniversitelerinde
ön lisans, lisans ve lisansüstünde yaklaşık 65 bin
öğrenci ve 1800'ü aşkın öğretim elemanı bulunduğunu
ifade eden Ayhan, ''üniversitelerin öğrenci sayısı
üzerinden bölünmesinin suni bir bölünme
olacağını'' söyledi. Ayhan ''Bu suni bölme de Gazi
Üniversitesi gibi Türkiye ve dünyada kendini kabul
ettirmiş bir üniversitenin zayıflamasına, kurulacak
üniversitenin de gelişme alanlarının sınırlandırılmasına yol
açar. Ayrıca üniversitede öğrenci sayısının çok
olması bizim tasarrufumuz değildi. YÖK geçen yıl kontenjanı
artırdı, ardından af kanunu çıktı. Bu sebeple öğrenci
sayıları tüm üniversitelerde arttı. Kendileri artırıp sonra
da 'öğrenci sayınız çok fazla' demek mantıkla pek uyum
göstermiyor'' diye konuştu.
üniversiteleri, ''çok büyüdükleri ve
idareleri zorlaştığı için yeniden yapılandıracaklarını''
bildirdi.
Bu konuda YÖK'te bir komisyon oluşturulduğunu
belirten Özcan, özellikle öğrenci sayısı 40 binin
üzerindeki üniversitelerin değerlendirileceğini belirtti.
YÖK
Genel Kurulu toplantısında gündeme gelen ''İstanbul, Marmara,
Gazi, Selçuk ve Uludağ üniversiteleri ile nüfusu 40
bini geçen diğer bazı üniversitelerin bölünmesi''
konusunda araştırma yapmak üzere oluşturulan komisyon, hangi
üniversitenin kaça bölüneceği, isimlerinin aynı
kalıp kalmayacağı gibi konular ile önerilerin dile getirildiği bir
rapor hazırlayarak Genel Kurula sunacak. Konu üzerinde uzlaşma
sağlanması halinde kanun teklifi hazırlanacak.
YÖK Başkanı
Özcan, bazı üniversitelerin öğrenci nüfusu
açısından çok büyüdüğünü, bu
nedenle idarelerinin zorlaştığını belirterek, ''Onları yeniden
yapılandıralım istedik'' dedi.
Bu konuda çalışma yapmak
üzere YÖK bünyesinde bir komisyon kurulduğunu bildiren
Özcan, komisyonun özellikle nüfusu 40 bini geçen
üniversiteleri değerlendireceğini, hangi üniversiteyi uygun
görürse bu konuda öneri getireceğini belirtti.
Özcan, ilk aşamada 5 üniversiteyi
düşündüklerini ifade ederek, ''Bunlar kocaman
üniversiteler. Öğrenci nüfusları fazla ve idare etmek
çok zor oluyor. Ayrıca dağınıklar, şehrin her tarafına dağılmış
durumdalar'' diye konuştu.
''KENDİ BAŞLARINA BİR ÜNİVERSİTE OLACAKLAR''
Bölünecek
üniversitelerin isimlerinin aynı kalıp kalmayacağı konusundaki
soru üzerine Özcan, bu konudaki çalışmanın henüz
tamamlanmadığına işaret ederek, şunları söyledi:
''Kendi
başlarına bir üniversite olacaklar. Eskisi olduğu gibi kalacak.
Ayrılana da yeni rektör seçilir, idari kademelerin hepsi
olur. Yani yeniden teşkil edilecek. Yeni bir üniversite gibi
düşünün. Mesela Paris'teki Sorbonne Üniversitesi-1,
Sorbonne Üniversitesi-2 gibi Gazi-1, Gazi-2 de olabilir, başka
isimler de verilebilir.''
Üniversitelerin
görüşlerinin alınıp alınmayacağı sorusuna Özcan, ''Bu
üniversitelerin çoğu zaten kendileri istedi. Mesela
Selçuk Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi bunu
istedi'' yanıtını verdi.
Özcan, çalışmanın ''en kısa zamanda tamamlanacağını'' kaydetti.
''KARŞIYIM''
YÖK
Üyesi Prof. Dr. Fikret Şenses de YÖK Genel Kurulu'nda ilk
etapta 5 üniversitenin bölünmesiyle ilgili
çalışma başlatıldığını, ancak bölünme konusunda
kesinleşmiş bir karar verilmediğini söyledi. Üniversitelerin
bölünmesine karşı olduğunu ifade eden Şenses, Genel Kurul
toplantısında bu konunun görüşülmesi sırasında da
çekincelerini dile getirdiğini belirtti. Şenses, şöyle
konuştu:
''Bu karar sadece öğrenci sayısına göre
verilmez. ABD'de de bazı üniversitelerin öğrenci sayıları
çok büyük ama tek bir yönetim altında
tutuluyorlar. Tabii bu üniversitelerin, başında bu kadar
genişlemelerine izin verilmemesi gerekirdi. Genişledikten sonra
bölmek çok anlamlı bir şey değil. Öğrenciler var,
mezunlar var, şehir var. Üniversitenin bölünmesi
öyle çok kolay bir şey değil. Bütün bileşenlerine
sorulması gereken bir şey.''
Öğrenci nüfusu 40 binin
üzerindeki üniversitelerin bu kapsama girdiğine işaret eden
Şenses, ''Bu durumda bölünecek üniversiteler sadece 5
üniversite değil, başkaları da olabilir. Benim bu konuda
çekincelerim var, şiddetle karşıyım'' dedi.
''KENDİLERİ ARTIRDI''
Gazi
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan da
YÖK'ün bu konuda kendilerine bir bilgi iletmediğini
söyledi. Ayhan, şunları kaydetti:
''Eski, klasik,
köklü üniversitelerin kağıt üzerinde
bölünmesi fevkalade hata olur. Hele Gazi Üniversitesi
gibi fakülteleri iç içe geçmiş, birçok
müşterek kullanım alanları olan bir üniversiteyi kağıt
üzerinde bölmek fevkalade hatalı diye
düşünüyorum. Kağıt üzerinde sadece sayılara bakmak
suretiyle bir bölünme yapılırsa hem kurulacak, hem
bölünen üniversite büyük zarar
görür, verim alınamaz.
Türkiye'de
üniversiteleşme oranının son derece düşük olduğuna
inanlardanım. Ankara'da 4 devlet üniversitesi yeterli değildir,
beşincisinin, altıncısının kurulması gerekir. Eğer Gazi
Üniversitesinden bir üniversite kurma hazırlığı yapılması
isteniyorsa, üniversitemiz buna hazırdır. Biz zaten Çubuk
ilçesinde bir üniversite kurulması projesi başlattık.''
Üniversitelerinde
ön lisans, lisans ve lisansüstünde yaklaşık 65 bin
öğrenci ve 1800'ü aşkın öğretim elemanı bulunduğunu
ifade eden Ayhan, ''üniversitelerin öğrenci sayısı
üzerinden bölünmesinin suni bir bölünme
olacağını'' söyledi. Ayhan ''Bu suni bölme de Gazi
Üniversitesi gibi Türkiye ve dünyada kendini kabul
ettirmiş bir üniversitenin zayıflamasına, kurulacak
üniversitenin de gelişme alanlarının sınırlandırılmasına yol
açar. Ayrıca üniversitede öğrenci sayısının çok
olması bizim tasarrufumuz değildi. YÖK geçen yıl kontenjanı
artırdı, ardından af kanunu çıktı. Bu sebeple öğrenci
sayıları tüm üniversitelerde arttı. Kendileri artırıp sonra
da 'öğrenci sayınız çok fazla' demek mantıkla pek uyum
göstermiyor'' diye konuştu.