.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Irza geçmenin (tecavüzün) cezası nedir?

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Irza geçmenin (tecavüzün) cezası nedir? Empty Irza geçmenin (tecavüzün) cezası nedir?

    Mesaj  AsiRuH Perş. Mart 26, 2009 9:26 pm

    Hangi
    suçlu ve hangi zalim olursa olsun, cezası ya dünyada
    verilir ya da ahirete kalır, ama asla cezasız kalmaz. Zulme uğrayan
    kimseler ise hukuki yönden haklarını ararlar, bu yolla haklarını
    alamazlarsa ahirete bırakırlar.
    Kur'an-ı Kerimde, zinanın cezası şöyle belirtilmiştir:

    " Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz değnek
    vurun, Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız,
    onlara karşı beslediğiniz acıma duygusu, Allan’ın dinini
    uygulamaktan sizi alıkoymasın. Müminlerden bir grup da onlara
    uygulanan cezaya şâhit olsun"(Nur, 24/2).

    Zina eden kimsenin evli veya bekar olmasına göre caza
    değişmektedir. Bekar ise 100 sopa, evli ise recim cezası gerekir. Ancak
    bu cezanın verilmesi için ya dört kişinin gördük
    diye şahitlik etmesi ya da zina eden kimsenin dört defa ayrı ayır
    devlet yetkililerine zina ettiğini ve kendisine ceza verilmesini itiraf
    etmesi gerekir. Eğer böyle bir durum yoksa cezası ahirete kalmış
    demektir. Zulme uğrayan kimse hakkını alacağı gibi zulmeden de cezasını
    hakkıyla çekecektir.

    Burada, her şeyden önce belirtilmesi gereken husus şudur ki;
    İslam’da hiçbir ceza fertler tarafından tatbik edilemez.
    Bilakis, devletin mahkemeleri tarafından böyle bir suçun
    geçekleştiği tespit edilirse, yine devlet tarafından verilen
    ceza tatbik sahasına konur. Aksi takdirde, birçok garazlarla,
    nefis ve şeytanın telkiniyle, kin ve düşmanlık duygusuyla,
    iftiralarla hayalî bir suç oluşturulup sahibine keyfi ve
    haksız yere ceza uygulanmış olabilir. Ayrıca, "namusu temizleme"
    safsatasından dolayı, bir değil –kan davası yüzünden-
    onlarca cinayet işlenebilir. Din açısından, birey olarak
    hiç kimsenin buna hakkı yoktur.

    İslam dini, bir yandan, bu suçun çok çirkin
    olduğunu belirterek, bu gibi çirkin işler karşısında,
    vicdanlarda tiksinti uyandırarak toplumu fuhuştan uzaklaştırmayı
    hedeflemiştir. Diğer yandan bu ağır suçun yalan yere bir kişiye
    isnat edilip iftira edilmesi halinde seksen değnek bir had cezasına
    çaptırılacağını söylemekle, bu gibi iftiraların
    önünü kesmeyi amaçlamıştır.

    Ayrıca, zina suçunun ancak dört şahidin "bizzat fiilî
    ilişkiyi" gözleriyle görmeleri halinde sabit olacağını karara
    bağlayarak, bu konuda herkesi dikkatli olmaya çağırmıştır. Adeta
    Kur'ân bu hükmüyle, insanlara "sakın bu konuda ağzınızı
    açmayın/dudaklarınızı bile kıpırdatmayın" diye uyarıda
    bulunmuştur.

    Bu konudaki ayetler şöyledir:

    " İffetli kadınlara zina isnat eden, ancak dört şâhit
    getiremeyen kimselere seksen değnek vurun. Ve bundan böyle onların
    şâhitliğini de asla kabul etmeyin. Çünkü bunlar
    tamamen yoldan çıkmış kimselerdir. Ancak daha sonra tevbe edip
    kendilerini düzeltenler bu hükmün dışındadır.
    Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet
    edendir" (Nur, 24/4-5).

    Son olarak bu sosyal rezaletin çirkinliğini gösteren
    Kur'an'ın bir ifadesine dikkat çekmekte fayda mülahaza
    ediyoruz.

    " Sakın zinâya yaklaşmayın. Çünkü o, bir
    hayasızlıktır. Ve çok kötü bir yoldur" (İsra,17/32).

    " Sakın zina etmeyin" yerine, "Sakın zinâya yaklaşmayın"
    ifadesinin tercih edilmesinin hikmetlerinden biri şöyle bir ders
    vermektir: Toplumda, zinanın önlenmesi, zinaya yaklaştıran
    sebeplerin ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Halk arasında kullanılan
    "ateşle barut bir arada olmaz" sözü, çok hikmetli ve
    pek çok tecrübenin bir ürünüdür.
    İnsanlara çarpıcı bir uyarıda bulunan Kur'an, tercih ettiği bu
    üslupla, adeta şöyle haykırmaktadır:

    "Ey insanlar, sakın zina kokusunun geldiği, ondan hafif bir esintinin
    olduğu yere, yaklaşmayın. Çünkü orası bir mayın
    tarlasıdır, her an patlamaya hazırdır. Veya dikkat edin, orada
    yüksek gerilim hattı vardır; sakın yaklaşmayın büyük
    tehlike vardır. Toplumsal, ailevî, insanî ve dinî
    açıdan orada kalın bir kırmızı çizgi var, sakın o
    çizgiyi ihlal etmeyin!"[/size]













    _______________

      Forum Saati Paz Eyl. 22, 2024 7:44 am