.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    iLK YARDIM iLKELERi

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    iLK YARDIM iLKELERi Empty iLK YARDIM iLKELERi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 09, 2008 8:00 pm

    ilkyardım, hasta veya yaralı kişiye, daha ciddi bir tıbbi yardım
    uygulanmadan önce yapılan ilk bakımdır. ilkyardımın amacı, durumun
    kötüleşmesini önlemek için aktif olarak müdahale etmek, yaşam desteği
    sağlamak, yaralının etkin tedavisini başlatmak, zararı en aza indirmek
    ve yaşam kaybını önlemektir. ilkyardım tıbbi bakımın bir alternatifi
    değildir. Ancak ilkyardım eğitimi alan kişiler, durumu ve aciliyetin
    derecesini tayin etme ve profesyonel tıbbi yardım ulaşana kadar
    yapılabilecek en doğru şeyleri belirleme yeterliliğine sahiptir.
    Yaralanmanın, ölüm olaylarının dördüncü ana nedeni olduğu düşünülürse,
    ilkyardım eğitiminin gerekli olduğu çok açıktır. Düşmeler en sık
    rastlanan yaralanma sebebidir. Ancak trafik kazaları en ölümcül
    olanıdır. Yaralanma ölümlerinin %22’si trafik kazaları sonucu
    oluşmaktadır.

    ilkyardım inceleme ve araştırmayla başlar. Bir yaralıya yaklaşmadan
    önce olay yerinde, yaralı ve kurtarıcının hayatını tehlikeye atabilecek
    faktörlerin önlenmesi gerekir. Daha sonra yapılan ilk inceleme,
    yaralının hayatını kurtaracak işlemlerin hemen uygulanmasının gerekip
    gerekmediğini belirler.

    ilk Yardımın Temel Aşamaları
    Solunumun Durması
    Kalp Krizi
    Bilinç Kaybı
    Yaralanma ve şiddetli Kanamalar
    Kırıklar ve üıkıklar
    Burkulma ve Gerilme

    iLKYARDIMIN TEMEL AşAMALARI :

    ilk önce yaralının genel sağlık durumu değerlendirilir. Yaralının
    omuzlarına hafifçe dokunup ona seslenerek bilincinin yerinde olup
    olmadığı saptanır.

    Derhal ambulans çağırılır.
    Yaralı, boynu ve başı sabit tutularak sırt üstü yatırılır.
    Yaralının bilinci kapalı ise çenesi yukarı kaldırılarak başı geride tutulur. Böylece dilin, nefes borusunu kapatması önlenir.
    Yaralının nefes alıp almadığına bakılır. Nefes almıyorsa ağzından veya
    burnundan suni teneffüs yapılır. Nefes verirken göğüs kalkıyor mu diye
    bakmak gerekir. Nefes verme aralarında akciğerlerden hava boşalması
    beklenmelidir.
    Kan dolaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için nabız
    kontrol edilir. Nabız, adem elması ve boyun kası arasındaki bölgeye, üç
    parmakla hafifçe bastırılarak kontrol edilir.
    Yaralının nabzı yoksa kalp masajına başlanır. Temel yaşam desteği tek
    kişi ile yapılıyorsa 15 kalp masajı ve 2 tam nefes şeklinde
    tekrarlanarak uygulanmalıdır. iki kişi ile ise 5 kalp masajı 1 nefes
    şeklinde uygulanır. Temel yaşam desteği, sadece solunumu ve kan
    dolaşımı durmuş kişilere uygulanır.
    Eğer nabız var, solunum yoksa her 5 saniyede bir nefes verilmelidir.
    Solunum ve kan dolaşımı sağlandığında temel yaşam desteği kesilmelidir.

    SOLUNUMUN DURMASI :

    Yapay solunumun en basit ve etkili metodu, hastanın akciğerlerine kendi
    nefesinizi güçlü bir şekilde üflemektir. Ağızdan ağıza solunum,
    solunumu çok zayıf ve düzensiz olan hastalara da uygulanabilir. Bu
    durumda nefes verişinizi, hastanın nefes verişine göre ayarlamanız
    gerekir.

    En yakın acil sağlık kuruluşunu aradıktan sonra, ağızdan ağıza solunuma
    başlayın. Bu sırada hasta, sert bir zeminde, sırtüstü yatmalıdır. Eğer
    boyun yaralanmasından şüphe edilmiyorsa, bir elinizle hastanın başını
    çene kemiğinden yukarı doğru çekerken diğer elinizle de alnına
    bastırarak başın geride kalmasını sağlayın. Eğer boyun yaralanmasından
    şüpheleniyorsanız, hastanın başına veya boynuna müdahale etmeyin.
    Hastanın başını sarsmadan sadece çenesini nazikçe kaldırarak nefes
    borusunu açmaya çalışın.
    Eliniz hastanın alnındayken başparmağınız ve işaretparmağınızla burun
    deliklerini kapatın. Derin bir nefes alın. Ağzınızı hastanın ağzı
    üzerine yerleştirin ve 2 güçlü nefes verin. Daha sonra her 5 saniyede 1
    nefes verin. Her nefeste hastanın göğsünün kalktığını görmelisiniz.
    Hastanın göğsü genişlediğinde nefes vermeyi kesin. Ağzınızı çekin ve
    yüzünüzü hastanın göğsüne doğru çevirin. Böylelikle kulağınız hastanın
    ağzı seviyesinde olacaktır. Hastanın akciğerlerinden havanın çıkışını
    dinleyin ve göğsün inişini izleyin. Daha sonra solunum işlemlerini
    tekrarlayın.
    Hastanın bilek veya boyun damarından nabzını kontrol edin. Eğer nabız
    yoksa ve kalp masajı eğitiminiz varsa kalp masajına başlayın. Buna
    hasta kendiliğinden solunuma başlayıncaya veya tıbbi yardım gelene
    kadar devam edin.

    Ağızdan buruna solunum :

    Eğer hastada yüz yaralanması varsa kişinin ağzına nefes vermekte
    zorlanırsınız. En yakın acil sağlık kuruluşunu aradıktan sonra hemen
    ilkyardıma başlayın. Kişiyi sert bir zemin üzerinde sırtüstü yatırın.
    Bir elinizi hastanın çene kemiğine yerleştirip, yukarı doğru
    kaldırırken diğer elinizi hastanın alnına koyun ve çeneyi yukarı doğru
    iterken alnı aşağı doğru bastırarak hastanın başına pozisyon
    verin.Derin bir nefes alın ve ağzınızla hastanın burnunu
    kapatın.Hastanın ağzını da çenesini iterek kapalı tutun. Hastanın
    burnuna kuvvetle nefesinizi verin. Ağzınızı çekin, hastanın çenesini
    açın ve havanın çıkışına izin verin. Bu işlemi 5 saniyede bir
    tekrarlayın.
    Bebeklerde ve çocuklarda suni teneffüs:

    Bebeklerde ve çocuklarda suni teneffüs işlemi yetişkinlerdekine benzer,
    sadece ağzınızla çocuğun hem ağzını hem de burnunu kapatmalısınız.
    üocuğun başını çok geriye çekmeyin yoksa nefes borusu tıkanabilir.
    Nefesleriniz daha yumuşak olsun. üocuklarda 4 saniyede 1 nefes
    (dakikada 15 nefes), bebeklerde 3 saniyede 1 nefes (dakikada 20 nefes)
    verilmelidir. üocuğun göğsü kalkmaya başlayınca nefes vermeyi kesin.
    Her nefes veriş öncesinde yeniden nefes alın.

    KALP KRiZi :

    Kalp krizi yaşamı tehdit eden acil bir durumdur. Kalbi besleyen ana
    damarların daralması veya tıkanmasına bağlı olarak kalbin bir bölümüne
    yeterli kan ve oksijen gitmemesi sonucu oluşur. Eğer bu kan ve oksijen
    yetersizliği uzun sürerse kalp kaslarının bir bölümü ölür.

    Kalp krizi belirtileri, aşağıdakilerden birkaçını ya da hepsini
    içerebilir. Santral göğüs bölgesinde aniden gelen ve ezici bir basınçla
    hissedilen, sabit, 20 dakika veya daha uzun süren, kola, omuza, boyuna,
    çeneye, sırt ortası ve mideye vuran göğüs ağrısı, aşırı terleme,
    bulantı, kusma, yoğun halsizlik, akıntı, korku, soluk mavimsi gri deri
    rengi, mavi tırnaklar ve nefes darlığı. Kalp ağrısı hazımsızlıkla
    karıştırılabilir. Eğer ağrınızın sebebinden emin değilseniz güvende
    olmak için kalp krizi gibi ele alın. En yakın acil sağlık kuruluşunu
    arayın ve aşağıda verilen ilkyardım talimatlarını uygulayın.

    Kalp krizi tedavisi, hastanın bilincinin kapalı ya da açık olmasına göre değişir.

    A) Bilinci Kapalı, Nefes Almayan Hasta :

    En yakın acil sağlık kuruluşunu arayın, daha sonra müdahaleye başlayın.
    Kişiyi sert, rahat bir yere sırtüstü yatırın. Elinizi hastanın çenesine
    koyup yukarı kaldırırken diğer elinizi hastanın alnına koyup aşağı
    bastırarak başını arkaya yatırın. Hastanın alnındaki elinizin baş
    parmağınız ve işaret parmağınızla hastanın burun deliklerini kapatın.
    Derin bir nefes alın. Ağzınızı hastanın ağzı üzerine sıkıca bastırın ve
    iki yavaş, derin nefes verin. Arada tekrar derin bir nefes alın ki
    hastaya taze hava verebilesiniz. Göğüs kafesinin yükseldiğini görene
    dek hava üflemeye devam edin. Hastanın göğsü yükseldiğinde hava vermeyi
    durdurun. Ağzınızı çekin ve başınızı hastanın göğsüne doğru çevirin.
    Böylece kulağınız hastanın ağzının üzerinde olacaktır. Hastanın
    akciğerlerinden hava çıkışını kulağınızla hissedin ve dinleyin ayrıca
    göğsün alçaldığını gözlemleyin. Bu solunum işlemini her 5 saniyede 1
    nefes vererek sürdürün. Kişinin bilek ya da boyun atardamarını 5-10
    saniye boyunca nabız için kontrol edin. Eğer nabız yoksa, kalp masajı
    eğitimi aldıysanız kalp masajına başlayın. Suni solunum kalp masajı
    sırasında da sürdürülmelidir. Bu işlemi tıbbi yardım gelinceye ya da
    hasta nefes almaya başlayıncaya kadar sürdürün.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    iLK YARDIM iLKELERi Empty Geri: iLK YARDIM iLKELERi

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 09, 2008 8:01 pm

    B) Bilinci Açık Hasta :

    En yakın acil sağlık kurumunu arayın, ilgiliye olası bir kalp krizini ve oksijen ihtiyacını iletin.
    Hastayı nazikçe oturtun ya da yan oturur pozisyona getirin. Yatmak nefes almayı zorlaştırır.
    üzellikle boyun çevresindekiler olmak üzere giysileri gevşetin. Hastayı
    bir battaniye ya da palto ile sararak sıcak tutun. Hastayı
    sakinleştirin ve rahatlatın ama herhangi bir şey yedirip içirmeyin.Eğer
    ambulans bulunamıyorsa hastayı en yakın hastanenin acil servisine
    götürün.Bilinçsiz hasta kendine gelirse ve solunumu başlarsa yukardaki
    adımları izleyebilirsiniz.

    BiLiNü KAYBI :

    Bilinç kaybı sadece koma durumu için geçerli bir tanımlama değildir;
    aynı zamanda kişinin uykulu, dikkatinin dağınık ve varlığınıza tepki
    veremediği durumlar için de söz konusudur. Beyin travması (kaza veya
    darbe sonucu), kan kaybı, oksijensiz kalma (boğulma), metabolik bir
    hastalık (diabet) veya ilaç nedeniyle zehirlenmeler sonucu oluşabilir.
    ilk olarak en yakın acil sağlık kuruluşunu arayın sonra ilkyardıma
    başlayın.

    Not: Eğer omurilik zedelenmesinden şüpheleniyorsanız ve hasta
    kusmuyorsa yerinden kımıldatmayın. Omurilik zedelenmesi söz konusu
    değilse omurgayı esnetmeden, hastanın başını ve vücudunu eş zamanlı
    olarak yana çevirebilirsiniz; ancak baş ve vücudun birbirleriyle olan
    konumlarını bozmayın. Bir insanın bilinci yerinde değilse normal
    refleksler ve kasların gevşekliği kaybolur. Bu nedenle olabilecek en
    büyük tehlike dilin boğazı tıkaması veya ağızdaki yabancı cismin nefes
    borusunu tıkamasıdır. Nefes borusunu açıp solunumu sağlamış olsanız da
    asla baygın birisini yalnız ve müdahalesiz bırakmayın.Komaya giren bir
    insanın nefesi kesilebilir, sonuç olarak da kalbi durur.

    iLKYARDIM POZiSYONU :

    Omurilikteki bir hasardan şüpheleniyorsanız ve hasta kusmuyorsa
    yerinden kımıldatmayın. Gerekli herşeyi yaptıktan sonra acil tıbbi
    yardımı beklerken hastayı ilkyardım pozisyonuna getirin. Eller ve
    ayaklar vücudun rahat ve sabit olmasını sağlayacak şekilde olmalıdır.

    Yanına diz çöküp kolunu başının arkasına atın
    Karşı taraftaki kolunu göğsünün üstüne koyun ve bacağını dizinden büküp kendi tarafınızdaki bacağın üzerine koyun
    Dikkatlice başı da vücutla birlikte kendinize doğru bir elinizle döndürün ve diğer elinizle yüzünü koruyun
    Başını geri itin, çeneyi öne çıkarın ki rahat nefes alsın ancak çeneyi vücuttan daha alçakta tutun ve sıcak tutun

    YARALANMA VE şiDDETLi KANAMALAR :

    Yırtılmış bir atardamar nedeniyle çok kısa zamanda yüksek miktarda kan
    kaybedilebilir. şiddetli kan kaybı kişiyi şoka ve bilinç kaybına
    götürebilir ve eğer durdurulamazsa ölümcül olabilir. Yetişkin bir insan
    1.5 litre kadar kan kaybederse ya da bir çocuk yarım litre kan
    kaybederse, kan kaybı şiddetli kabul edilir. Yaralı bir atardamarın
    duvarlarındaki kaslar yarayı kapatmak için pıhtı oluşumuyla birlikte
    kasılacaktır. Eğer pıhtılaşma herhangi bir nedenle gerçekleşmezse
    kanamanın kontrolü çok daha zor olacaktır. En yakın acil sağlık
    kuruluşunu arayın ve ilkyardıma başlayın.

    Küçük yaralanmalarda kanama kısa sürede kendiliğinden durur. Ancak
    derin bir yarada kan o kadar hızlı akar ki pıhtı oluşumuna fırsat
    kalmaz. ilk yardımın amacı kanı mümkün olduğunca kısa sürede
    durdurmaktır.

    Kişiyi sırtüstü yatırın ve mümkünse yaralı kısmı yukarı kaldırın. Bu
    kan akışını azaltacaktır.Cam veya metal gibi derinde olmayan ve kolay
    hareket ettirilebilen cisimleri yaranın içinden çıkarın ama derine
    saplanmış cisimlere dokunmayın.Temiz bir bezle yaranın tam üstüne,
    kanama durana dek 5-10 dakika basınç uygulayın. Yaranın ağzı açıksa her
    iki kenarı da birbirine doğru itin. Eğer yaranın içinde herhangi bir
    şey varsa basıncı cismin çevresine uygulayın, üzerine değil Sağlam ve
    temiz bir bandajla yarayı sıkıca sarın. Eğer hazırda bir bandaj yoksa
    bir parça temiz bez kullanın. Turnike kullanmayın. Eğer kan, bandajın
    dışına taşarsa bandajı çıkarmayın. Onun yerine üzerine biraz daha bez
    koyun ve sıkıca bağlayın Burun Kanamaları:

    Sık rastlanan acil durumlardan biridir. Kafa travması sonucunda burun
    veya kulaktan kanama, kafatası kırığı olduğunu gösterir ve kontrolü
    zordur. Bu tip kanamalarda temiz bir bez ile buruna hafifçe
    bastırılmalı ve hasta mümkün olduğunca çabuk acil sağlık kuruluşuna
    ulaştırılmalıdır.

    Diğer nedenlerle oluşan kanamalarda, burun deliklerini sıkarak veya üst
    dudak ile dişetleri arasına yuvarlak gazlı bez yerleştirerek basınç
    uygulanır. Hastayı oturtun ve başını öne eğin. Hastanın sakin olmasını
    sağlayın ki endişelenerek kan basıncının artmasına sebep olmasın.
    Burnun üzerine buz koyun. Tüm bu uygulamalara rağmen kanama devam
    ederse hastayı en yakın sağlık kuruluşuna götürün.

    KIRIKLAR VE üIKIKLAR :

    Röntgen olmaksızın bir kemiğin kırık olup olmadığını belirlemek her
    zaman mümkün değildir. Eğer emin değilseniz, yaralanmaya sanki kırıkmış
    gibi yaklaşın. Eğer kişi çok ağrılıysa, yaralı bölgesini hareket
    ettiremiyorsa, üzerine ağırlık veremiyorsa ya da yarada şekil bozukluğu
    varsa kırık veya çıkıktan şüphe edin. üıkık bir kemiği yerine oturtmaya
    çalışmayın. Bu sadece bir uzman tarafından yapılabilir. Kolu veya
    bacağı bulduğunuz pozisyonda sararak sabitleyin ve yaralıyı hastaneye
    götürün. Eğer yaralı hareket edemiyorsa ambulans çağırın.
    Hastanın birşey yiyip içmesine izin vermeyin,çünkü hastanın kemiklerini
    genel anestezi altında düzeltmek gerekebilir ve yemek hastanın
    kusmasına neden olabilir. Kişiyi sıcak tutun ve şok olasılığı açısından
    sürekli izleyin.
    Kanama varsa önce onu tedavi edin. Kişiyi olabildiğince az hareket
    ettirin. Hareket, kırık kemikleri daha da ayırır ve organları
    yaralayabilir. Açık bir yara varsa temiz bir bez parçasıyla kapatın.

    Tespit Uygulaması :

    Tespit genellikle gereklidir. Hareketi önleyerek kırığın daha da kötü
    olmasını engelleyebilirsiniz. Bu, özellikle hastanın nakli veya tıbbi
    yardımın gecikeceği durumlarda önem taşır. Tespit malzemesinin sert
    olması gerekir. Mümkünse bir üst ve bir alt eklemin oynamasını
    engelleyecek derecede uzun olmalıdır. Tespit, tahtalarla, karton
    parçalarıyla, gazetelerle yapılabilir. Kırık bir üst kol veya bacak
    için yaralı uzvu tespit etmeden önce kol ile gövde arasına veya
    bacaklar arasına destek koymak gerekir. Tespiti bağlamak için bez
    (bandaj, kravat vb.) kullanın.

    Kırık ön kol :

    Hastanın ön kolunu 90 derece açıyla vücuduna yapıştırın, avucu göğsüne
    gelirken başparmağı yukarı doğru olmalı. ün kola tespit uygulayın.
    Tespit dirsekten el bileğine kadar uzanmalı. Tespiti, kırığın altından
    ve üstünden bağlayın. ün kolu boyundan geçen geniş bir sargı ile
    parmakların dirsekten biraz daha yukarı seviyede olmasını sağlayacak
    şekilde asın.

    Yaralı bacağın sağlam bacağa tespiti :

    Nazikçe yaralı bacağın dizini düzeltin. iki bacak arasına bezler koyun.
    Yaralı bacağı diğer bacağa birkaç yerinden bağlayın, ama kesinlikle tam
    kırık üzerinden olmasın. Eğer iki geniş tespit bulma olanağınız varsa
    bunları kullanmak en idealidir. Tespitler bacağın tüm uzunluğu boyunca
    olmalıdır.

    Omurga Yaralanmaları :

    Eğer hastanın boyun veya omurgasında ciddi ağrı varsa, kol veya
    bacaklarında his kaybı varsa, mesane veya barsak kontrolünü yitirmişse
    omurga kırığı veya çıkığı olabilir. Bu tip vakalarda, hastanın hayatı
    tehlike altında değilse veya kusmaya bağlı olarak boğulmuyorsa, hastayı
    kıpırdatmamak gerekir. Eğer hastayı hareket ettirmek gerekirse vücudunu
    dümdüz tutmalısınız. Beli veya boynu bükülmemeli, vücudu dönmemeli.
    Hastayı kapı, masa, ütü masası veya geniş bir kalas gibi sert bir zemin
    üzerine yerleştirmelisiniz.

    BURKULMA VE GERiLME :

    Kasta veya tendonlardaki yırtılma, gerilme; bağlardaki veya eklem
    kapsülündeki yırtılma ise burkulma olarak tanımlanır. Burkulma ve
    gerilme dokuların aşırı zorlanmasından olur. iki yaralanma için de
    belirtiler aynıdır. Ağrı, şişme ve morarma... Ciddi burkulmalar sanki
    kırıkmış gibi tedavi edilmelidir. Ağrı ve şişmeyi azaltmak için soğuk
    su ya da buz torbası kullanılır. Eklem veya kası, elastik “8” şeklinde
    bandajla sarın ve 1-2 gün için üstüne bastırmayın. ”8” şeklinde bandaj
    uygulamasını ayak çevresinde 1-2 kez dairesel olarak sarın. Bandajı
    diagonal olarak ayağın üstünden ve bileğin çevresinden geçecek şekilde
    bağlayın; bandajı ayağın üstünden aşağı doğru ve ayağın tabanından
    geçirin. “8” şeklindeki dönüşlere devam edin, ayak (parmaklar hariç),
    bilek ve bacağın altı kaplanana kadar bandajlayın; bant ya da klipsle
    bandajı sabitleyin.


    iLK YARDIM iLKELERi

    ilk yardım, kaza ya da ani hastalık durumunda profesyonel yardım
    ulaşıncaya kadar, hastayı korumak ve yaşamını desteklemek için yapılan
    işlemlerdir. Kaza ölümlerinin yaklaşık %10'u ilk 5 dakikada, %54'ü ise
    ilk yarım saatte oluşmaktadır. Bu nedenle ilk yardım eğitimi almış
    kişilerin kaza yerinde yapacakları etkili bir ilk yardım, ölümlerin
    yarısını engelleyebilir ve sakatlıkları da azaltabilir.

    1. Ek kazalara meydan vermemek :

    Sıklıkla karşılaşılan bir durum, heyecanla yardıma koşanların ek
    kazalara uğramaları, yaralanmaları ve bazen hayatlarını yitirmeleridir.
    Gecenin bir vakti yardım için viyadükten atlarken düşenler, arabasını
    biçimsiz park ettiği için zincirleme kazalara neden olanlar ve iyi
    niyetle koşuştururken ezilenler... Başına taş düşen ya da çığ altında
    kalan bir dağcıya yardıma koşan da, aynı felakete uğrayabileceğini
    unutmamalıdır. Keza suda boğulmak üzere olan birine doğru yüzen kişi
    de, şayet kendini karaya bağlayan bir ipten ya da tükendiğinde
    tutunabileceği bir tahta parçasından yoksunsa boğulabileceğini asla
    unutmamalıdır. Banyoda baygın yatan yakınınıza koşarken, onu zehirleyen
    tüp gazdan sizin de etkilenebileceğinizi veya yerdeki birine dokunup
    kontrol ederken onu çarpan elektrik akımının size de zarar
    verebileceğini hesaba katmalısınız. Arama-kurtarma çalışmalarına
    katılanlar da, yardıma giderken kendi yaşamlarını sürdürebilecek asgari
    teçhizata sahip olmalı ve merkezle haberleşme bağlantısını
    koparmamalıdır.

    2. Yardım istemek :

    Bazen bir cep telefonu bazen telsiz, bazen de üçüncü bir kişi, birazdan
    anlatacağımız ilkyardım uygulamasını, "yardım gelecek" güvencesiyle
    daha rahat yapmanıza imkan verir. Unutmayın, daha çok insan, daha
    etkili yardım ve yaralıların daha doğru şekilde taşınması demektir.
    ilkyardımda kahramanlığın yeri yoktur. Ne kadar mükemmel yaparsanız
    yapın, çok zorunlu haller dışında temel ilkyardım uygulamasının ilk beş
    on dakikasında nefes nefese kalır, tükenirsiniz.

    3. Doğru değerlendirme yapmak :

    Bir kazazedeyle karşılaştığınızda zamana karşı yarış başlamış demektir.
    Sizin burada dakikalarca okuduğunuz uygulamayı, saniyeler içinde
    yapmanız gerekir. Dolayısıyla her türlü girişimden önce, kazazedeyi
    yerinden oynatmadan, ona ne olup bittiğini anlamaya çalışmalı ve burada
    yazılanları bazen aynı anda yapmalısınız. Kazazedeyle iletişim kurmaya
    çalışmalı, "sana ne oldu, adın ne" gibi sözlü uyarılarda
    bulunmalısınız. Cevap varsa işiniz büyük ölçüde kolaylaşır. Ondan elini
    ayağını oynatmasını isteyin. Böylece omuriliğinde bir yaralanma olup
    olmadığını anlayabilirsiniz, özellikle bir yerden bir yere taşınması
    gerekiyorsa bunu muhakkak bilmeniz gereklidir. Sözlü uyarılara cevap
    ararken, bir elinizi kazazedenin alnına koyun. Bu sayede şuuru bulanık,
    boyun omurlarında kırık olabilecek kazazedenin istemsiz hareketlerde
    bulunmasını ve omuriliğine zarar vermesini engelleyebilirsiniz.

    Hastanın Yeniden Canlandırma için Değerlendirilmesi :

    Hastaya sözlü uyarı verilir. (Adın ne, sana ne oldu vb.)
    Hasta sözlü uyarıya konuşarak veya hareketle cevap vermezse, ağrılı
    uyarı verilir. Burada da hastanın sesle ya da mimikle tepkisine bakılır.

    Ağrılı uyarana da cevap alınamazsa :

    1- Göz bebeklerinin ışık reaksiyonuna bakılır. Göz kapakları açılıp
    kapatılarak veya varsa fener ışığı yakıp söndürerek göz bebeklerinin
    ışıkta küçülüp küçülmediğine bakılır:

    küçülme yoksa,
    - küçülme çok azsa,
    - biri küçülmüyorsa,
    ....beyinde problem var demektir!

    2- Hastanın kalbinin çalışıp çalışmadığına bakılır. Sağ elin işaret ve
    orta parmağı boynun yan tarafında bulunan şahdamarının üstüne konur ve
    nabız olup olmadığına bakılır.

    3- Hastanın nefes alıp almadığına bakılır. Göğüs kafesinin kalkıp
    inişine bakılır, ayrıca soluk sesi, nefes kokusu algılanmaya çalışılır.
    Ne zaman canlandırma (resusitasyon) işlemine başlanır:
    - Nabız alınmıyor,
    - solunum yok,
    - göz bebeklerinde ışığa az da olsa bir cevap var ise,

      Forum Saati Perş. Kas. 14, 2024 10:16 am