.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Ağrı

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Ağrı Empty Ağrı

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 5:39 pm

    Ağrı

    TARİHÇE


    Ağrı ilinin tarihi, Paleolitik Çağ�a kadar uzanmaktadır. Daha geç
    dönemlerde bu bölge ile Mezopotamya arasında kültürel ilişkiler
    olduğunu gösteren Tunç Çağı araç gereçleri bulunmuştur. Ağrı ve
    çevresine yerleşen en eski topluluklardan biri Hurrilerdir. M.Ö. 14.
    yüzyılda Hititlerin Doğu Anadolu Bölgesi�ndeki etkinliklerini
    yitirmeleriyle ortaya çıkan Hurrilerden sonra yöre Urartu, Pers,
    Makedon, Roma ve Bizans hâkimiyetine girmiştir. M.S. 7. yy. ortalarında
    Arapların eline geçen ve stratejik konumu nedeniyle istilalara uğrayan
    Ağrı�yı 11. yüzyılda Selçuklular egemenlikleri altına almışlardır.
    Selçukluların aralıklarla süren egemenlikleri Moğol akınlarıyla son
    bulmuştur. Sonradan İlhanlılar, Celayirliler, Karakoyunlular,
    Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine
    girmiştir. I. Dünya Savaşı�nda Ruslar tarafından işgal edilen bölge,
    1921 yılında yapılan Kars Antlaşması ile Türkiye�ye iade edilmiştir.





    Nüfus: 437.093 (1990)



    İl Trafik No: 04



    1650 metre yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Ağrı, ismini yanında
    heybetle görünen dağdan almaktadır. Türkiye'ye en tepeden
    bakabileceğiniz ve doğuya açılan kapısı Ağrı, tarih boyunca çok sayıda
    kavim ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ağrı ili, yazın dağcılık ve
    doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna elverişli parkurlara
    sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri arasındadır.



    İLÇELER:


    Ağrı ilinin ilçeleri; Diyadin, Doğubayazıt, Eleşkirt, Hamur, Patnos, Taşlıçay ve Tutak'tır.


    Diyadin: Merkez ilçenin doğusunda, Erzurum - İran yolunun 50.
    kilometresinde 7 km.lik bir yol ile bu yola bağlanmıştır. Murat nehri
    kıyısında yer alan kaplıcaları ile ünlüdür. Diyadin Kaplıcaların suları
    cilt, romatizma, adale ağrıları için şifalı sulardır.


    Doğubayazıt: İl merkezinin 93 km. doğusunda, Erzurum - İran yolu
    üzerindeki İlçenin en önemli tarihi eseri İshak Paşa Sarayı'dır. Balık
    Gölü ve Ağrı Dağı yamacındaki Meteor çukuru, ilçenin ilgi çeken diğer
    değerleridir.



    Eleşkirt: 1998 yılında İlçeye, Güneykaya mevkiinde kayak turizmine yönelik tesisler yaptırılmıştır.


    Hamur: İl merkezine 15 km. güneyinde yer alan İlçenin başlıca tarihi
    eserleri Selçuklulardan kalma Havaran Kalesi ve Mahmut Paşa Kümbetidir.


    Patnos: İlçe Ekonomisine canlılık getirecek sergi, fuar, panayır gibi
    etkinlikler yapılmamaktadır. Turizm açısından da art bölgede yer aldığı
    için herhangi bir faaliyet yoktur. Aynı zamanda turistlerin
    ilgilenebilecekleri yeterli bir tarihi ve doğal güzellikleri
    bulunmamaktadır. Mevcut eserler ise doğa ve insan tahribatı nedeniyle
    gözle görülebilir özelliklerini kaybetmiştir.



    Taşlıçay: Ağrı ilinin orta kısmında bulunan Taşlıçay ilçesinin kuzey ve
    güneyinde bulunan 2000 m yükseklikteki dağlar,orta bölümde Murat Vadisi
    ile ayrılır.Arazi volkaniktir,en yüksek noktası Güneydeki Aladağ
    üzerinde bulunan Koçbaşı tepesidir.



    Tutak: Deniz seviyesinden 1535 metre yükseklikteki ilçenin alanı 1562
    Km². dir. Yörenin toprakları yüksek yayla karakterinde ve oldukça
    engebelidir.
    GEZİLECEK YERLER



    Ağrı - Ağrı Dağı



    Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik konumu ve Büyük
    Tufandan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla
    efsanevi özelliği olan bir dağdır. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı
    Dağının farklı dillerde bir çok ismi vardır. Başlıcaları, Ararat, Kuh -
    i Nuh, Cebel ül Haristir.

    Marco Polonun hiç bir zaman çıkılamayacak dediği Dağa ilk tırmanışı,
    kayıtlara göre 9 Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından
    gerçekleştirildi. İkinci kış tırmanışı ise ilk tırmanıştan çok sonra 21
    Şubat 1970' de Dağcılık Federasyonu eski başkanlarından Dr. Bozkurt
    Ergör tarafından gerçekleştirildi. 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı
    Dağını ziyaret etti. Ağrıya tırmanışa 1990 yılında yasaklandı.1998 de
    Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin vermesiyle bu yasak
    kaldırıldı.

    Yükseklik 5165 m.

    Konumu Doğu Anadolu'da İran sınırları yakınında yükselir. (Aras-Murat Nehirleri arası)

    Tırmanış Zamanı Tırmanışlar İçin En Uygun Zaman Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kış tırmanışları zorlu ancak zevklidir.

    Özellikleri Ağrı dağı(5165 m.), Anadolu Yarımadası ve Avrupa'nın en
    yüksek doruğudur. 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki
    yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri
    gösterir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde
    Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır.
    Ağrı dağı yüksekliği, buzulları, insanları, değişik yapısal
    görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları ve dağ çayırları ile
    ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir.

    Ulaşım ve Konaklama Trabzon-Erzurum-Tahran Uluslararası kara yolları
    Ağrı eteklerini dolanarak İran'a uzanır. Ankara-Erzurum arasında
    düzenli olarak hava, demir ve karayolu bağlantısı mevcuttur.

    Dağa en yakın merkez Doğubeyazıt'tır. Buraya Ağrı ve Erzurum'dan
    ulaşmak mümkündür. Kent ve çevresinde konaklama ve lokanta tesisleri
    vardır.

    Tırmanışlar

    Malzemeler Krampon, İp (11 mm), Buz Kazması, Emniyet Malzemeleri (Perlon, Buz Burgusu vb)

    Yaz çıkışlarında (-5, -10 ºC'ye) dayanaklı uyku tulumu, anorak,
    rüzgarlık, diğer kamp malzemeleri ile gerekli ihtiyaçlar, Dağcıların
    çıkışları izne tabi olan Ağrı ve Küçük Ağrı dağlarına tırmanışlarında
    şu noktalarından hareket etmeleri zorunludur.

    * Ağrı dağına çıkışlar Doğubeyazıt - Topçatan köyü - Eli Çiftliği
    güzergahından olmak şartıyla yalnızca dağın Doğubeyazıt sınırları
    içinde kalan cephesinden yapılmaktadır.

    * Küçük Ağrı Dağına ise yalnızca kuzeybatı güzergahından çıkış
    yapılmaktadır. Ağrı Dağı doruğuna tırmanmak için haberleşme, taşıma
    güvenlik ve tırmanma açısından en rahat ve sık kullanılan rota güney
    rotasıdır.

    * Doğubeyazıt'ta konaklayan dağcılar tırmanış için gerekli hazırlıkları
    burada tamamla¤¤¤¤¤ oto mobil ile Eli köyüne ulaşırlar. Burada su
    ikmali yapıldıktan sonra 7-8 saatlik bir yürüyüşle 2800 m.
    yükseklikteki ilk kamp yerine varılır ve burada geceleme yapılır. 2.
    gün 4-6 saatlik bir tırmanışla 4200 m. dolaylarında ikinci kamp yerine
    ulaşılır. Doruk tırmanışı için krampon, buz kayması ve ip alınması
    zorunludur. 8-10 saatlik tırmanışla doruğa ulaşılır ve birinci kamp
    yeri olan 2800 m. ye dönüş yapılır.



    Ağrı - Bubi Dağı



    Doğu Anadolu Bölgesi, Ağrı ili sınırları içinde yer alan Kayak Merkezi
    Ağrı şehir merkezine 18 km. mesafedeki Bubi dağında kurulmuştur.

    Ulaşım: Ankara ve İstanbul'dan haftanın belirli günlerinde uçak
    seferleri bulunmaktadır. 18 km. uzaklığındaki şehir merkezine ulaşım,
    özel araçlarla mümkündür.



    Coğrafya: Karasal iklimin hüküm sürdüğü kayak merkezinde kayak için en
    uygun sezon Aralık-Nisan aylarıdır. Alpin Çayırlarla kaplı merkezde,
    kayak mevsiminde kar yüksekliği 1-2 metreyi bulmaktadır.

    Konaklama ve Diğer Hizmetler: Ağrı il Özel İdare Müdürlüğüne ait bir
    kayak evi hizmete girmiştir. Merkezde 60 kişilik bir kafeterya
    bulunmaktadır.

    Mekanik Tesisler ve Pistler: Kayak Merkezinde uzunluğu 1227 m. olan 600
    kişi/saat kapasiteli teleski hizmet vermektedir. Ayrıca Ağrı'ya 45 km.,
    Eleşkirt ilçesine 4 km. uzaklıkta, 4 kişilik iskemleli sökülebilir
    telesiyej tesisi daha yapılmıştır. Tesis uzunluğu 1650 m olup
    kapasitesi. 1000 kişi/saattir.



    Ağrı Dağı



    Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı (5165 m.) eskiden beri
    bilginlerin, dağcıların, serüvencilerin ilgisini çekmiş ve birçok
    hikaye, türkü ve efsaneye konu olmuştur.

    İncil ve Tevrat'ta da adı geçen dağa, turizm açısından önemli bir konum
    kazandıran yaygın inanca göre; Nuh Peygamber zamanında yeryüzünü
    kötülükler kaplamıştır. İnsanlara bir ders vermek amacı ile Tanrı,
    Nuh'a bir gemi yapmasını emreder. 300 arşın boyunda, 50 arşın
    genişliğinde ve 30 arşın yüksekliğinde yapılacak gemiye, Nuh Peygamber,
    eşi, oğulları, oğullarının eşleri ile birlikte yeryüzünde bulunan bütün
    canlı türlerinden 7 erkek, 7 dişi, sürüngenlerden 2 erkek, 2 dişi,
    yeterli yiyecek de alarak binecektir. Nuh Peygamber, Tanrının emri
    doğrultusunda gemiyi yapar ve canlılarla beraber gemiye girer. 7 gün
    sonra 40 gün 40 gece süren tufan sonucunda gemidekilerin dışında kalan
    tüm canlılar yok olur. Suların çekilmesi ile gemi, Ağrı Dağı'na oturur
    ve içindeki canlılar sevinçle gemiden ayrılarak yeryüzüne dağılır. Bu;
    yönüyle dini açıdan çok özel olan dağ, düz bir arazide aniden
    yeryüzünden göğe doğru yükselen heybetli görünümü, yazın bile karlı
    dorukları, bitki örtüsü ve barındırdığı hayvan türleri ile
    etkileyicidir.



    Nuh'un Gemisinin İzi



    Türkiye-İran transit yoluna 3.5 km. uzaklıkta, Ağrı Dağı'nın güneyinde
    Telçeker ile Meşar köyleri arasında yer alan doğal bir anıttır. Bu anıt
    gemiye benzer bir siluettedir. Başta Amerikalı araştırmacı James Irwin
    olmak üzere birçok araştırmacı büyük tufandan sonra Nuh'un gemisinin
    buraya oturduğu yönündeki iddiaları araştırmak üzere kutsal geminin
    kalıntılarını bulmak için 1983 yılından itibaren çalışmalara
    girişmişlerdir. Kültür Bakanlığı gemi kütlesine benzeyen bu
    jeomorfolojik yapının "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı"
    özelliği taşıması münasebetiyle 1987'de 3657 sayılı kararı ile burayı
    doğal SİT alanı ilan etmiştir.



    Meteor Çukuru



    Alaska'daki meteor çukurundan sonra dünyanın 2. büyük göktaşı
    çukurudur. Gürbulak Hudut Kapısı ile Sarıçavuş köyü arasında, İran
    sınırına 2 km. kadar mesafededir. 70-80 yıl önce düşen bir Göktaşı
    tarafından oluşturulan meteor çukuru 35 m. genişliğinde ve 60 m.
    derinliğindedir.



    Müzeler



    Ağrı İshak Paşa Sarayı



    Doğubayazıt ilçesinin 5 km. doğusunda, bir tepe üzerine kurulan saray
    İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra yapılmış sarayların en ünlüsüdür.

    Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri�ndeki son büyük anıt yapısıdır.
    18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden
    olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür.

    Saray binasının bulunduğu zemin, vadi yakası olduğundan, kayalık ve
    sert bir yerdir. Eski Beyazıt şehrinin merkezinde olmasına rağmen, bu
    yapının üç tarafı (kuzey, batı, güney) dik ve meyillidir. Sadece doğu
    tarafında müsait bir düzlük vardır. Sarayın giriş kapısı buradadır.
    Saray, kalelerin özelliğini kaybettiği, ateşli silahların bulunduğu bir
    çağda yapıldığından, doğu yönündeki tepelere karşı müdafaası zayıftır.
    Cümle kapısı savunma bakımından en zayıf noktasıdır. Cümle kapısı
    bölümü, İstanbul ve Anadolu'da kurulan saraylarınkinden farksız olup,
    taş işçiliği ve oymacılığı yönünden muntazamdır. Türklere özgü tarihi
    saray örneklerindendir. 366 odadan oluşan sarayın yapımına Çıldır Beyi
    Çolak Abdi Paşa tarafından 1685 yılında başlanmıştır. 1784 yılında
    saray iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana
    gelmiştir. Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır. Dört tarafı
    yapılarla çevrili ikinci avlu dikdörtgen planlıdır. Girişe göre sağ
    tarafta selamlık ve onun arkasında haremlik vardır. Bunların sonunda
    cami ve türbe bulunmaktadır. Türbe Selçuklu kümbet mimarisi üslubunda
    inşa edilmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Ağrı Empty Geri: Ağrı

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 5:39 pm


    Mağaralar



    Buz Mağarası: Küçük Ağrı Dağı eteğinin bittiği düzlükte bulunmaktadır.
    Doğubayazıt-Gürbulak transit yolunda Hallaç köyü yolu sapağına 3 km.
    mesafededir. Örneğine çok az rastlanılabilecek doğal bir anıt
    durumundaki mağara toprağın 15-20 m. derinliğinde yer almakta olup 100
    m. uzunluğa ve 50 m. genişliğe sahiptir. Mağara içinde insan
    büyüklüğünde buzdan dikitler yer almakta ve bu dikitler ışık altında
    farklı renklere bürünmektedir.



    Meya Mağaraları: Diyadin'e 15 km. uzaklıkta bulunan, kayaların insan
    eliyle oyularak barınma, ibadet ve diğer yaşamsal faaliyetlerin
    gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak yapılmış mağaralardır. Eski
    bir yerleşim merkezi olan bu mağaralar bütün olarak ele alındığında
    adeta bir anıt kent niteliğinde olup, değişik inanç ve kültürlerin
    izlerini taşımaktadırlar. Oldukça geniş olan mağaralarda kilise ve
    mezar kalıntıları ve su kanalı bulunmaktadır. Tokluca Kalesi'nden yer
    altına inen merdivenler aracılığı ile bu mağaranın bağlantısı olduğu
    düşünülmektedir.



    Kaleler



    Tokluca Kalesi: Diyadin ilçesine 19 km. mesafede bulunan Tokluca
    köyünün hemen arkasındaki tepe üzerinde bulunmaktadır. 100-150 m.
    uzunluğunda bütün bir kaya kütlesi gibi duran kale 2 m. uzunluk ve
    genişliğindeki taşlardan yapılmıştır. Kalenin üstünde yer alan 3 m.
    genişliğindeki bir giriş deliğinden 30 basamaklı merdivenle kale
    içindeki sahanlığa inilmektedir. Bu sahanlıktan üç ayrı yeraltı
    tüneline açılan giriş kapıları ve merdivenler bulunmaktadır. Bu
    tünellerden birine 70 basamaklı, diğerine de 350 basamaklı merdivenle
    inilmekte olup bu tünellerin Meya Mağaraları'na ulaşmakta kullanıldığı
    tahmin edilmektedir.



    Kan Kalesi: Tutak ilçesinin 15 km. batısında eski adıyla "Kalekule"
    denilen Dönertaş köyü yakınlarında bulunmaktadır. Hangi tarihte ve
    kimler tarafından yaptırıldığı bilinmeyen kale "Kale-i Hum" adıyla da
    bilinmektedir.



    Doğubayazıt Kalesi: Eski Beyazıt'ın kuzey doğusundaki Belleburç denilen
    yerde, kayalar üzerinde, Doğubayazıt'ın 5 km. doğusundadır. Kaledeki
    Urartu mezarları ve antik çağlara ait kalıntılar, buranın antik kent
    olduğunu göstermektedir. Kaleyi inşa edenler ya da yapım tarihi ile
    ilgili bir bilgi bulunmamaktadır.



    Diyadin Kalesi: Diyadin ilçe merkezinde Murat Nehri kıyısındaki
    kayalıklarda kurulmuş olan kale, Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sine
    göre Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın oğlu Ziyaüddin tarafından
    yaptırılmıştır. Gerçekte ise, kullanılan malzemeler ve yapılış tarzı,
    Urartular tarafından inşa edildiğini göstermektedir. Akkoyunlu,
    Karakoyunlu ve Osmanlılar döneminde onarım görmüştür.



    Havaran Kalesi: Hamur ilçe merkezinde bulunmaktadır. Hamur Deresi'nin
    üzerindeki kayalıklara kurulmuştur. Dereden yüksekliği 100 m.
    civarındadır. Selçuklu dönemine ait olan kale içinde cami, kalebeyi
    konağı, deve hanları ile kaleden 400 m. uzaklıkta ve kaleden daha
    yüksek bir tepe üzerinde gözetleme kulesi bulunmaktadır.



    Şoşik Kalesi: Hamur ilçesine 35 km. uzaklıkta bulunan Karlıca köyündeki
    sarp kayalıklar üzerine kurulmuş bir kaledir. Kalenin ne zaman ve
    kimler tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber Evliya
    Çelebi'nin Seyahatname'sinde kaleden "Azerbaycan Hükümdarı Ziyaüddin
    tarafından yaptırılmıştır" şeklinde bahsedilmektedir. Kale içerisinde
    ibadethane, hamam, gözetleme kulesi, zindanlar ile su kulesi
    bulunmaktadır. Kale Karakoyunlular zamanında tamir görmüştür.



    Kız Kalesi: Şoşik Kalesi'nin 2 km. doğusundaki bir tepe üstünde yer
    alan kalenin Şoşik kalebeyinin kızı için yaptırıldığı rivayet
    edilmektedir.



    Küpkıran (Harabe Göl) Kalesi: Ağrı il merkezinin 20 km. doğusunda yer
    alan Yukarı Küpkıran köyü ile Harabegöl köyü arasında bulunmaktadır.
    Büyük kesme taşlardan yapılmış mazgallı bir kaledir. Eski ve önemli bir
    yerleşim yeri olan Harabegöl köyünün depremler ve toprak kaymaları
    sonucunda batmasıyla oluşan çukura zamanla su dolması nedeniyle köyün
    yakınında bulanan kaleye bu ad verilmiştir.



    Toprakkale: Eleşkirt ilçesinin 14 km. doğusunda Toprakkale köyünde
    bulunmaktadır. Urartulara ait olan kalenin tapınak ve yerleşim yerleri
    tamamen yok olmuş, günümüze ancak burç ve duvar kalıntıları kalmıştır.



    Anzavur Kalesi: Patnos ilçesinin 2 km. kuzey batısındaki Anzavur
    Tepesinde bulunan kale, Urartu medeniyetine ait olup M.Ö. 8. yüzyılda
    yapılmıştır. Kalenin duvarları Urartu Kralı Menua, tapınak kısmı ise
    İşpuini tarafından inşa ettirilmiştir.



    Cami, Kümbet ve Kiliseler



    Beyazıt Eski Camisi (Cami-i Gevher Digar): Beyazıt Kalesi'nin güney
    eteğinde Birinci Selim tarafından yaptırıldığı kabul edilen camidir.
    Caminin yer aldığı vadi yamacı düzeltilerek duvar örülmek suretiyle düz
    bir platform oluşturulmuş ve üzerine bina inşa edilmiştir. Kesme taştan
    inşa edilen cami 15x15 m. boyutlarında kare planlı ve tek kubbelidir.
    Yapıda kahverengi, sarı ve beyaz renkte taşlar karışık bir biçimde
    kullanılmıştır. Caminin giriş kapısı, beden duvarları, mihrabı, son
    cemaat yeri duvar payları, kubbeye geçiş sistemleri duvarlardaki
    kemerler, pencereler ve minare estetik bir sadelikte yapılmıştır.



    Toprakkale Camisi: Toprakkale köyünde 1684 tarihinde Mirza Bin Adbi Paşa'nın yaptırdığı camidir. Höyüğün güney yamacındadır.

    Sürmeli Mehmet Paşa Türbesi: Hamur ilçesi merkezinde olup, Osmanlı
    döneminde inşa edilmiştir. Beyaz, yumuşak taştan yapılan kümbetin
    duvarlarında iki sıralı kırmızı taştan kuşak mevcuttur.



    Üç Kümbetler: Üç kümbetlerden birisi Patnos ilçesine 2 km. mesafede
    olan Ziyaret, ikincisi Süphan Dağı eteğindeki Taşkıran, üçüncüsü de
    Dedeli bucağının Acım köyündedir.



    Hamur Kümbeti: Hamur ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, Ağrı-Van yoluna
    300 m. uzaklıktadır. Selçuklu kümbetlerinden ayrı bir mimari tarzda,
    altı (gövde kısmı) dikdörtgen, üstü balık sırtı biçimindedir. Kümbetin
    18. yüzyılda İshak Paşa'nın torunlarından İbrahim Paşa tarafından
    yapıldığı söylenmektedir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Ağrı Empty Geri: Ağrı

    Mesaj  AsiRuH Çarş. Kas. 05, 2008 5:40 pm

    Karagöz Kilisesi: Tutak ilçesinin 26 km. batısındaki Dayıpınarı köyü
    yakınında kayalar oyulmak suretiyle yapılmış bir yeraltı kilisesidir.



    Üç Kilise: E-23 karayolunun hemen güneyinde olan Taşlıcay ilçe merkezine 18 km. uzaklıktaki Taşteker köyündedir.



    Termal Merkezler



    Termal merkezler yönünden oldukça zengin olan Ağrı'nın Diyadin ilçesinde Yılanlı, Davut ve Köprü
    kaplıcaları bulunmaktadır. Suları romatizma ve deri hastalıklarına iyi
    gelmektedir. İlçenin girişinde 3 yıldızlı bir termal otel bulunmaktadır.



    Dambat Çermiği ve Maden Suyu: Ağrı'ya 5 km. uzaklıktaki Yolluyazı
    (Dambat) köyünde, Murat Nehri'nin kıyısındadır. Yerden fışkıran su
    kükürtlüdür. Yara, çıban, sivilce gibi deri hastalıkları ve romatizma
    için şifalıdır.



    Diyadin Kaplıcaları: Diyadin ilçesinin 5 km. güneyindedir. Köprü,
    Yılanlı ve Davut adlarını alan üç sıcak su kaynağından oluşmaktadır.
    Deri hastalıkları ile enfeksiyonlara bağlı romatizmal hastalıklara iyi
    geldiği bilinmektedir. Kaplıcalar Diyadin'in 7 km. güneyindedir. Sezon
    süresince devamlı dolmuş seferleri yapılan kaplıcalarda 150 yatak
    kapasiteli turistik bir otel bulunmaktadır.



    Kuş Gözlem Alanı



    Sarısu Ovası

    Doğubeyazıt Sazlığı

      Forum Saati Paz Kas. 17, 2024 1:52 am