müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi |
| | artvin tanıtımı | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:27 am | |
| arhavi 1877 yılından sonra Batum ve Gönye havalisinin Rusların eline geçmesinden sonra Arhavi, Trabzon iline bağlı olan Rize Mutasarrıflığına bağlanmıştır. Bu tarihlerde Hopa ve Fındıklı ilçeleri bucak olarak Arhavi'ye bağlı iken, 1900 yıllıda Hopa ilçe olmuş, Arhavi de bucak olarak Hopa'ya bağlanmıştır. 1936 yılında Hopa ilçesi Artvin'e bağlanınca Arhavi bucağı da Artvin'e ait olmuştur. Arhavi, 1 Haziran 1954 yılında tekrar ilçe statüsüne kavuşmuştur. Doğu Karadeniz Dağları’nın kuzeyine yerleşmiş olan ilçe, kuzeyden Karadeniz, batıdan Rize iline bağlı Fındıklı ilçesi, doğudan Hopa ilçesi, güneyden kısmen Murgul ve Yusufeli ilçeleri ile çevrilidir.
Yüzölçümü 314 kilometrekare olan Arhavi, Kamilet ve Derecik olmak üzere 2 vadi üzerinde kuruludur. Arhavi, 1 belediye (ilçe), 30 köy ve 7 mahalleden oluşmaktadır. İlçenin genel olarak arazi yapısı engebeli ve dağlıktır. İlçe merkezi, köylerin aksine gerek iskana gerekse tarıma elverişli düz bir araziye sahiptir. Doğu Karadeniz Bölgesinin tipik dağlık yapısının hakim olduğu ilçede, 3000 metreye yaklaşan zirvelere sahip olan dağlar (Çatalkaya-2985 m., Koyunyayla-2292 m., Mete-2142 m., Dikme-2068 m.) bulunmaktadır. Deniz kıyısından 3000 M.ye çıkan dağlık yapıdan beslenen debisi ve akışı düzensiz bir çok derecikten beslenen ve yaklaşık 35 kilometre uzunluğundaki Arhavi (Kapisre) deresi ilçede mevcut tek akarsudur. İlçede, yaylalar üzerinde irili ufaklı çok sayıda buzul gölü bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; Nogadid, Sarıgöl, Alacagöl, Büyük Agara, Küçük Agara ve karagöllerdir.Başlıca şelale olarak ta Mençuna Şelalesinden bahsedebiliriz.
Arhavi'de tipik doğu karadeniz iklimi hakimdir. Yazları ılık, kışları serin geçmektedir. Her mevsimde yağış görülen ilçede nem oranı yüksektir. İklim şartları çay, fındık, mısır ve turunçgil yetiştiriciliğine elverişlidir. Arhavi, diğer ilçelere göre nüfusu artan, dışa az göç veren yerleşim birimlerindendir. 1990 yılı sayım sonuçlarına göre nüfusu 18.351 olan ilçenin 2000 yılı sayım sonuçlarına göre köy nüfusu 5.278, merkez nüfusu 14.069 olmak üzere toplam 19.347‘dır. İlçenin nüfus artış hızı (1990-2000sayım yıllarına göre) %o 5.29 kişi, nüfus yoğunluğu ise 65 kişidir.
Arhavi genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında 7 adet anaokulu, 8 adet ilköğretim okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 3 adet lisede toplam 4.063 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. İlçede, 1997 yılında Çarmıklı Eğitim ve Kültür Merkezinde açılan 1 adet sinema, haftada 2 gün yayınlanan 1 adet gazete bulunmaktadır.
Arhavi’de her yılın temmuz ayında Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığının organizasyonunda kutlanan Arhavi Altın Atmaca kültür ve Sanat Festivali düzenlenmektedir. Temmuz ayının ilk haftasında düzenlenen festival kapsamında çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri ile sportif aktiviteler yapılmaktadır. İlçede çeşitli sportif aktivitelerin gerçekleştirilebildiği 1 adet spor salonu ile çim futbol sahası bulunmaktadır. Yöreye özgü bir etkinlik olarak atmaca avcılığının ilçe genelinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Ağustos ayında başlayan ve ekim ayı sonlarına kadar süren atmaca avında yakalanan ve evcilleştirilen atmacalar bıldırcın avında kullanılır ve av mevsiminin geçmesi ile de tekrar doğaya bırakılır.
Arhavi ekonomisi genellikle çay tarımına ve kısmen de fındık üretimine dayalıdır. İlçe genelindeki işlenebilir tarım arazisi yaklaşık olarak toplam 48.000 dekardır. Bu alanın 30.000 dekarı çaylık, 90.00 dekarı fındıklık, 7.000 dekarı da mısır ve diğer kalan kısmı ise sebze ve meyve alanıdır. Bu tarımsal faaliyetlerden yaş çay üretimi 21.500 ton, kuru çay üretimi 3.870 ton tahmini fındık üretimi de 800 tondur. Arhavi’de, alternatif ürün alanında kivi üretiminde önemli bir gelişim sağlanmıştır. 1990-2002 yılları arasında çiftçilere yaklaşık 20 bin adet kivi omcası dağıtılmış ve 400 dekarlık bir alanda üretim gerçekleştirilmiştir. İlçede, 1999-2002 yıllarında yıllık ortalama 50 ton kivi üretimi gerçekleştirilmiştir. İlçede ticari anlamda hayvancılık gelişmemiştir. Aile ihtiyacının karşılanması ve kısmen de pazara sunma amaçlı küçük ve büyükbaş hayvancılık mevcuttur. Arıcılık ilçede oldukça gelişmiştir. Büyük çoğunluğu gezgin olan 200 civarında belgeli arıcı mevcuttur. İlçe, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kafkas ırkı arı yetiştiriciliği açısından “izole bölge” kapsamına alınmıştır. İlçe yüzölçümünün yarısından fazlası ormanlıktır.
Orman İşletme Müdürlüğü kayıtlarına göre 30.882 hektar genel sahanın 17.450 hektarı ormanlık alandır. Köylerin 20 adedi orman içi veya orman kenarı köyü özelliğini taşımaktadır. Yaygın ağaç türleri ise kayın, kızılağaç ve kestanedir. İlçede ikisi çay fabrikası biri çimentolu yonga levha (BEYOPAN ), biri de ARSAN Silah fabrikası olmak üzere 4 adet sanayi tesisi mevcuttur Bu tesislerde, yıllara göre değişmekle birlikte ortalama 850-900 civarında daimi veya geçici personel istihdamı sağlamaktadır. İlçede, kooperatifçilik oldukça gelişmiştir. Mevcut kooperatiflerin 5 adedi tarımsal amaçlı, 6 adedi ticari amaçlıdır.
Arhavi Ticaret ve Sanayi odasına kayıtlı 13 anonim şirket, 117 limited şirket, 6 kollektif şirket ile 22 kooperatif ve 180 adet de şahıs üye mevcuttur. Esnaf ve Sanatkarlar Odası üye sayısı 656, Çay Ekiciler Kooperatifi üye sayısı ise 3814’ dür. İlçe ekonomisi genellikle çay tarımına ve kısmen de fındık üretimine dayalıdır. İlçe genelindeki işlenebilir tarım arazisi yaklaşık olarak toplam 48.000 dekardır. Bu alanın 30.000 dekarı çaylık, 90.00 dekarı fındıklık, 7.000 dekarı da mısır ve diğer kalan kısmı ise sebze ve meyve alanıdır. Bu tarımsal faaliyetlerden yaş çay üretimi 21.500 ton, kuru çay üretimi 3.870 ton tahmini fındık üretimi de 800 tondur. Arhavi’de, alternatif ürün alanında kivi üretiminde önemli bir gelişim sağlanmıştır. 1990-2002 yılları arasında çiftçilere yaklaşık 20 bin adet kivi omcası dağıtılmış ve 400 dekarlık bir alanda üretim gerçekleştirilmiştir.
İlçede, 1999-2002 yıllarında yıllık ortalama 50 ton kivi üretimi gerçekleştirilmiştir. İlçede ticari anlamda hayvancılık gelişmemiştir. Aile ihtiyacının karşılanması ve kısmen de pazara sunma amaçlı küçük ve büyükbaş hayvancılık mevcuttur. Arıcılık ilçede oldukça gelişmiştir. Büyük çoğunluğu gezgin olan 200 civarında belgeli arıcı mevcuttur. İlçe, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca kafkas ırkı arı yetiştiriciliği açısından “izole bölge” kapsamına alınmıştır. İlçe yüzölçümünün yarısından fazlası ormanlıktır. Orman İşletme Müdürlüğü kayıtlarına göre 30.882 hektar genel sahanın 17.450 hektarı ormanlık alandır. Köylerin 20 adedi orman içi veya orman kenarı köyü özelliğini taşımaktadır.
Yaygın ağaç türleri ise kayın, kızılağaç ve kestanedir. İlçede ikisi çay fabrikası biri çimentolu yonga levha (BEYOPAN ), biri de ARSAN Silah fabrikası olmak üzere 4 adet sanayi tesisi mevcuttur Bu tesislerde, yıllara göre değişmekle birlikte ortalama 850-900 civarında daimi veya geçici personel istihdamı sağlamaktadır. İlçede, kooperatifçilik oldukça gelişmiştir. Mevcut kooperatiflerin 5 adedi tarımsal amaçlı, 6 adedi ticari amaçlıdır. Arhavi Ticaret ve Sanayi odasına kayıtlı 13 anonim şirket, 117 limited şirket, 6 kollektif şirket ile 22 kooperatif ve 180 adet de şahıs üye mevcuttur. Esnaf ve Sanatkarlar Odası üye sayısı 656, Çay Ekiciler Kooperatifi üye sayısı ise 3814’ dür.Yüzölçümü : 314 Km² Nüfus : 14069 Kaymakam : Ali AKÇA
En son bir_dost tarafından Paz Ekim 12, 2008 12:38 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:34 am | |
| ardanuç İlçede, M.Ö.VIII. yüzyılda sırasıyla Urartular, Sakalar ve İskit Türkleri, M.S. 75’ten sonra ise eski Oğuz kollarından olan Hazarlar, Barseller ve Bağratlılar yerleşmişlerdir. İlçe, 810 yıllarında Gürcü egemenliğine girmiştir. Anadolu Selçuklularının akınları sırasında yöreye Türklerin yerleştikleri görülür. Uzun yıllar Selçuklular’ın yönetiminde kalan Ardanuç, Moğol istilası sonrasında Moğollular’ın hakimiyetine girmiştir. İlçe, daha sonra sırası ile Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve İran Safavi devletlerinin hakimiyetinde kalmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa 1551‘de Ardanuç’u fethederek Osmanlılara katmış ve Osmanlıların ilk Ardanuç sancağını kurmuştur. 93 Harbi olarak anılan Osmanlı-Rus savaşı sonunda yapılan antlaşma ile Rusya’ ya bırakılan İlçe, Birinci Dünya Savaşı sırasında yapılan halk oylaması sonucu tekrar Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. Mondros Mütarekesi’nden sonra Ardanuç, önce İngilizlerin sonra Gürcülerin istilasına uğramış, Gümrü Antlaşması ile 7 MART 1921’de de Türkiye’ ye katılmış ve bugünkü Misak-ı Milli sınırları içinde yerini almıştır. 1945 yılına kadar Artvin’ e bağlı bir bucak olan Ardanuç aynı yıl İlçe olmuştur. Yüzölçümü 969 kilometrekare olan İlçe; kuzeyde Şavşat, güneyde Yusufeli ve Erzurum’un Olur İlçeleri, doğu Ardahan, batıda ise Artvin Merkez İlçe ile komşudur. Coğrafi bakımdan kırık bir arazi yapısına sahip olan Ardanuç‘un rakımı 500 Metre olup, tipik karasal iklime sahiptir. İlçe merkezi, Kürdevan Yanlızçam ve Horosan dağları ile çevrilidir. İlçe merkezinden, Bulanık, Horhot ve Ekşinar çaylarının beslediği Ardanuç Deresi geçmektedir. İlçenin yüzölçümünün 468 kilometrekaresi tarım arazisi, 311 kilometrekaresi Orman alanı, 149 kilometrekaresi ise dağlık ve kayalık araziden oluşmaktadır. Ardanuç, il genelinde mevcut dışa göç sorununu yaşayan bir ilçelerden biridir. Toplam nüfusu 14.477 olan Ardanuç’un merkez nüfusu 5.278, köy nüfusu ise 9.199‘dur. Nüfus yoğunluğu 15 kişi olan ilçenin (1990-2000 yıllarına göre) yıllık nüfus artış hızı %o (-) 20.56’dır.
Ardanuç’un İl merkezine uzaklığı 39 km.dir. İlçe merkezinden geçen ancak karayolları standartlarında olmayan Ardanuç-Ardahan yolunun yapım çalışmaları devam etmektedir. İlçenin 49 adet köy ve 1 merkez belediyesi bulunmaktadır. Köyler dağınık yerleşime sahiptir.
İlçe genelinde, 2002-2003 Eğitim ve Öğretim yılında, 2 adet anaokulu, 17 adet ilköğretim okulu, 1 adet yatılı ilköğretim bölge okulu, 1 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 1 adet çok programlı lisede toplam 2.260 öğrenci eğitim ve öğretim görmüştür. Ardanuç, köy ve yayla şenliklerinin yoğun olarak düzenlendiği ilçelerden biridir. Bunların başlıcaları; Ardanuç Belediye Başkalığınca düzenlenen Aşıklar Şenliği ve Karakucak Güreş Festivali, Aydın Köyü Yayla Şenlikleri ve Karakucak Güreş Festivali, Bereket Köyü Yayla Şenlikleri ve Güreş Festivalidir.
İlçede, 10 yatak kapasiteli 1 adet sağlık merkezi, 5 sağlık ocağı ve 22 sağlık evinde sağlık hizmetleri sunulmaktadır. Ardanuç Devlet Hastanesinin yapımı sürmektedir. Mevcut sağlık kurumlarında 15 pratisyen hekim, 1 diş hekimi, 63 yardımcı sağlık personeli görev yapmaktadır.
İlçe ekonomisi büyük oranda tarıma dayalıdır. İlçe halkının başlıca gelir kaynakları tarımsal üretim, hayvancılık ve mevsimlik iş olan orman işçiliğidir. İlçede sanayi tesisi olarak Orman Genel Müdürlüğü’ne ait (ORÜS) ve özelleştirme kapsamında olan 1 adet kereste fabrikası bulunmaktadır. Büyük sanayi tesisi bulunmayan ilçede, marangoz, demirci ve oto tamircileri gibi küçük çaplı işyerleri bulunmaktadır. İlçenin en önemli gelir kaynağı hayvancılıktır. Artvin’de hayvancılığın en gelişmiş olduğu ilçe Ardanuç’tur. Büyük ve küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu ilçenin en önemli yaylası olan Bilbilan Yaylasında yaz aylarında devamlı, cumartesi günleri ise büyük çapta olmak üzere hayvan pazarı kurulmaktadır. İlçede yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, arpa, patates, fasülye, mısır, domates, zeytin, elma, kızılcık, ceviz, üzüm ve armuttur. Kamusal imkanlarla da desteklenen arıcılık, yaylacılık kültürünün yaygın olduğu ilçede önemli gelir kaynaklarındandır. İlçede, son yıllarda örtü altı yetiştiriciliği-seracılık da yaygınlaşmaktadır. İlçede; Bulanık köyündeki Rabat Kilisesi, Adakale köyündeki Gevhernik Kalesi, Ferhatlı köyündeki Ferhatlı Kalesi ile Artvin-Ardanuç yolu üzerinde bulunan Cehennem Deresi Kanyonu yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken ve turistik değeri olan yerlerdir.Yüzölçümü : 969 Km² Nüfus : 5278 Kaymakam : Mustafa GÜNDÜZ
En son bir_dost tarafından Paz Ekim 12, 2008 12:38 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:36 am | |
| borçka Artvin ve Borçka’nın da içinde bulunduğu bölgeye ilk yerlerşenlerin Orta Asyadan gelen “HURRİLER” olduğu yazılı kaynakların incelenmesinden anlaşılmaktadır. M.Ö 2000 yılından başlayarak Hurilerin yöreyi de içine alan geniş bir bölgede devlet kurdukları bilinmektedir. Daha sonra Urartuların Hitit İmparatorluğunun yıkılması ile Borçka yöresine kadar yayıldıkları, M.Ö 720-714 yılları arasında Kimmerler, M.Ö 655‘de Sakalar daha sonra da Arsaklıların egemenlik kurduklaraı çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. M.S 576 Yılından itibaren bölgeye Bizanslılar hakim oldular. Halife Osman döneminde İslam Ordusu, 645 yılında Bizans ordusunu yenerek bu bölgeye hakim olmuştur. Sonraları Emeviler, Hazar Türkleri ve Bagratlılar bölgeye hakim olmuştur. Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasından sonra Artvin, Borçka, Şavşat, Yusufeli ve Ardanuç Selçuklu topraklarına katıldı(l063).Sonraları bölge Moğolların egemenligine girdi.Borçka ve çevresi Yavuz Sultan Selim’in Trabzon Valiliği döneminde Osmanlı egemenliğine girdi. 1877-78 Osmanlı – Rus Harbinden sonra Kars, Ardahan, Artvin ve Batum ile birlikte Borçka da Anadolu’dan koparılarak Rus yönetimine bırakıldı. Bu tarihten sonra Borçka ve çevresi sık sık savaşlara sahne olmuştunr. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Antlaşması’ndan hemen sonra Batum, Artvin, Borçka ve çevresi İngilizlerce işgal edilmiş, İngilizlerin ayrılmasından sonra da bölgeye Gürcüler girmiştir. Gürcülerin hakimiyeti 9 Şubat l921 yılına kadar sürdü. T.B.M.M. ultimatonu ile Gürcüler bölgeyi terketmiş, 7 Mart 1921 yılında Borçka, Artvin ve çevresi kesin olarak Anayurda kavuşmuş oldu. Borçka İlçesi 7 Temmuz l921 tarihinde ilçe olmuş, 26 Haziran l926 tarih ve 877 sayılı kanunla da Bucak haline getirilmiş, 28 Mayıs l928 tarih ve 1288 sayılı kanunla da yeniden İlçe statüsüne kavuşturulmuştur.
Borçka'da yaygın olan çay ve fındık üretimi yöre insanın en önemli gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. 1984 yılında hizmete açılan Muratlı Çay Fabrikası, çevre köylerde üretilen çay ürününü işlemektedir. 2002 yılı içerisinde 18.379 dekar alanda 4008 yaş çay üreticisinden 13.507 ton yaş çay alımı yapılarak 2.015 ton kuru çay üretimi gerçekleştirilmiştir. İşletmede 620 kişilik istihdam olanağı sağlanmaktadır. Zengin orman varlığının bulunduğu ilçede 17 marangöz atölyesi bulunmakta olup, bu atölyelerde genellkle 3 kişi çalışmaktadır. Tarımsal Kalkındırma kooperatiflerine ait 4 adet orman ürünlerini işleyen ve özel sektöre ait tesis bulunmaktadır. Yöre insanının önemli gelir kaynakları arasında orman ürünleri istihsali de bulunmaktadır. İlçede hayvancılığın ekonomik yaşantıdaki payı azdır. 2002 yılı itibari ile 10.760 büyükbaş ve 3.453 küçükbaş hayvan bulunmaktadır.. Hayvancılık tamamen iç tüketime yöneliktir. Orman köylerinde arıcılık yaygındır. İlçede 10.711 adet fenni kovan 2080 adet karakovan mevcut olup, yıllık ortalama 255 ton bal üretimi sağlanmaktadır. İlçede 2 alabalık üretim tesisi bulunmaktadır. Borçka turizm değeri olan doğal ve tarihi zenginliklere sahip olmasına karşın, ilçede turizm sektörü yeterince gelişmemiştir.
Köylerin doğal yapısı, yaşam şartlarını zorlaştırdığından kırsal alanlardan şehir merkezlerine ve genellikle il dışına sürekli göç olgusu görülür.
Borçka'da hayvancılığın ekonomik yaşantıdaki payı azdır. 2002 yılı itibari ile 10.760 büyükbaş ve 3.453 küçükbaş hayvan bulunmaktadır.. Hayvancılık tamamen iç tüketime yöneliktir. Orman köylerinde arıcılık yaygındır. İlçede 10.711 adet fenni kovan 2080 adet karakovan mevcut olup, yıllık ortalama 255 ton bal üretimi sağlanmaktadır. İlçede 2 alabalık üretim tesisi bulunmaktadır.
Borçka'nın doğusunda bulunan Karçal dağları dağ turizmine oldukça musaittir. Dağcılar için bir cennet sayılabilecek Karçal dağları (3400 m), eşşiz güzellikteki manzaraları, buzulları, buzul devrinden kalma irili ufaklı gölleri, buzulların erimesinden doğan dereleri, tarihi kemer köprüleri ve yaylaları ile zengin bir turizm potansiyeline sahiptir.
Borçka, Karadeniz bölgesinin doğu ucunda, Artvin–Hopa Yolu üzerinde Çoruh Nehrinin kıyısında şirin bir yerleşim yeridir. Yalçın ve geçit vermeyen karlı dağların, gür ormanların, yatakları derin ve hırçın akarsuların yarattığı eşsiz güzelliğe sahip olan Borçka’nın İl Merkezine uzaklığı 32 Km. dir. Batısı Hopa, güneyi Artvin ve Murgul, doğusu Şavşat, kuzeyi ise Gürcistan Cumhuriyeti toprakları ile sınır oluşturan ilçenin denizden uzaklığı 36 kilometre ve rakımı 125 m.dir. İlçe topraklarının büyük bir bölümünü sarp ve geçit vermeyen dağlar kaplamıştır. Çoruh vadisi bu dağlık bölgeyi ikiye ayırmıştır. Dağlar, çoğu yerde geniş vadi oluşumların olanak vermeyecek şekilde yüksektir. Söz konusu özellik tarıma elverişli toprakların geniş alanlara yayılmasını da engellemiştir. İlçede ovalık alan bulunmamaktadır.Yüzölçümü : 0 Km² Nüfus : 9008 Kaymakam : Hüseyin GÖKDEMİR
En son bir_dost tarafından Paz Ekim 12, 2008 12:37 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:36 am | |
| hopa Artvin ve Borçka’nın da içinde bulunduğu bölgeye ilk yerlerşenlerin Orta Asyadan gelen “HURRİLER” olduğu yazılı kaynakların incelenmesinden anlaşılmaktadır. M.Ö 2000 yılından başlayarak Hurilerin yöreyi de içine alan geniş bir bölgede devlet kurdukları bilinmektedir. Daha sonra Urartuların Hitit İmparatorluğunun yıkılması ile Borçka yöresine kadar yayıldıkları, M.Ö 720-714 yılları arasında Kimmerler, M.Ö 655‘de Sakalar daha sonra da Arsaklıların egemenlik kurduklaraı çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. M.S 576 Yılından itibaren bölgeye Bizanslılar hakim oldular. Halife Osman döneminde İslam Ordusu, 645 yılında Bizans ordusunu yenerek bu bölgeye hakim olmuştur. Sonraları Emeviler, Hazar Türkleri ve Bagratlılar bölgeye hakim olmuştur. Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasından sonra Artvin, Borçka, Şavşat, Yusufeli ve Ardanuç Selçuklu topraklarına katıldı(l063).Sonraları bölge Moğolların egemenligine girdi.Borçka ve çevresi Yavuz Sultan Selim’in Trabzon Valiliği döneminde Osmanlı egemenliğine girdi. 1877-78 Osmanlı – Rus Harbinden sonra Kars, Ardahan, Artvin ve Batum ile birlikte Borçka da Anadolu’dan koparılarak Rus yönetimine bırakıldı. Bu tarihten sonra Borçka ve çevresi sık sık savaşlara sahne olmuştunr. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Antlaşması’ndan hemen sonra Batum, Artvin, Borçka ve çevresi İngilizlerce işgal edilmiş, İngilizlerin ayrılmasından sonra da bölgeye Gürcüler girmiştir. Gürcülerin hakimiyeti 9 Şubat l921 yılına kadar sürdü. T.B.M.M. ultimatonu ile Gürcüler bölgeyi terketmiş, 7 Mart 1921 yılında Borçka, Artvin ve çevresi kesin olarak Anayurda kavuşmuş oldu. Borçka İlçesi 7 Temmuz l921 tarihinde ilçe olmuş, 26 Haziran l926 tarih ve 877 sayılı kanunla da Bucak haline getirilmiş, 28 Mayıs l928 tarih ve 1288 sayılı kanunla da yeniden İlçe statüsüne kavuşturulmuştur.
Borçka'da yaygın olan çay ve fındık üretimi yöre insanın en önemli gelir kaynaklarını oluşturmaktadır. 1984 yılında hizmete açılan Muratlı Çay Fabrikası, çevre köylerde üretilen çay ürününü işlemektedir. 2002 yılı içerisinde 18.379 dekar alanda 4008 yaş çay üreticisinden 13.507 ton yaş çay alımı yapılarak 2.015 ton kuru çay üretimi gerçekleştirilmiştir. İşletmede 620 kişilik istihdam olanağı sağlanmaktadır. Zengin orman varlığının bulunduğu ilçede 17 marangöz atölyesi bulunmakta olup, bu atölyelerde genellkle 3 kişi çalışmaktadır. Tarımsal Kalkındırma kooperatiflerine ait 4 adet orman ürünlerini işleyen ve özel sektöre ait tesis bulunmaktadır. Yöre insanının önemli gelir kaynakları arasında orman ürünleri istihsali de bulunmaktadır. İlçede hayvancılığın ekonomik yaşantıdaki payı azdır. 2002 yılı itibari ile 10.760 büyükbaş ve 3.453 küçükbaş hayvan bulunmaktadır.. Hayvancılık tamamen iç tüketime yöneliktir. Orman köylerinde arıcılık yaygındır. İlçede 10.711 adet fenni kovan 2080 adet karakovan mevcut olup, yıllık ortalama 255 ton bal üretimi sağlanmaktadır. İlçede 2 alabalık üretim tesisi bulunmaktadır. Borçka turizm değeri olan doğal ve tarihi zenginliklere sahip olmasına karşın, ilçede turizm sektörü yeterince gelişmemiştir.
Köylerin doğal yapısı, yaşam şartlarını zorlaştırdığından kırsal alanlardan şehir merkezlerine ve genellikle il dışına sürekli göç olgusu görülür.
Borçka'da hayvancılığın ekonomik yaşantıdaki payı azdır. 2002 yılı itibari ile 10.760 büyükbaş ve 3.453 küçükbaş hayvan bulunmaktadır.. Hayvancılık tamamen iç tüketime yöneliktir. Orman köylerinde arıcılık yaygındır. İlçede 10.711 adet fenni kovan 2080 adet karakovan mevcut olup, yıllık ortalama 255 ton bal üretimi sağlanmaktadır. İlçede 2 alabalık üretim tesisi bulunmaktadır.
Borçka'nın doğusunda bulunan Karçal dağları dağ turizmine oldukça musaittir. Dağcılar için bir cennet sayılabilecek Karçal dağları (3400 m), eşşiz güzellikteki manzaraları, buzulları, buzul devrinden kalma irili ufaklı gölleri, buzulların erimesinden doğan dereleri, tarihi kemer köprüleri ve yaylaları ile zengin bir turizm potansiyeline sahiptir.
Borçka, Karadeniz bölgesinin doğu ucunda, Artvin–Hopa Yolu üzerinde Çoruh Nehrinin kıyısında şirin bir yerleşim yeridir. Yalçın ve geçit vermeyen karlı dağların, gür ormanların, yatakları derin ve hırçın akarsuların yarattığı eşsiz güzelliğe sahip olan Borçka’nın İl Merkezine uzaklığı 32 Km. dir. Batısı Hopa, güneyi Artvin ve Murgul, doğusu Şavşat, kuzeyi ise Gürcistan Cumhuriyeti toprakları ile sınır oluşturan ilçenin denizden uzaklığı 36 kilometre ve rakımı 125 m.dir. İlçe topraklarının büyük bir bölümünü sarp ve geçit vermeyen dağlar kaplamıştır. Çoruh vadisi bu dağlık bölgeyi ikiye ayırmıştır. Dağlar, çoğu yerde geniş vadi oluşumların olanak vermeyecek şekilde yüksektir. Söz konusu özellik tarıma elverişli toprakların geniş alanlara yayılmasını da engellemiştir. İlçede ovalık alan bulunmamaktadır.Yüzölçümü : 0 Km² Nüfus : 9008 Kaymakam : Hüseyin GÖKDEMİR | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:39 am | |
| murgul
Murgul 10. yüzyılda Selçuklular tarafından fethedilmiştir. Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılan bu bölge 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbinde Rusların istilasına uğramıştır. 1918 yılında geri alınan topraklar Sevr antlaşması ile sınırlarımızın dışında kalmış, 1920'de tekrar Türk Topraklarına katılmıştır. 1935-1950 yılları arasında merkez Damar iken sonradan ilçe merkezi Murgul olmuştur.1966 yılında Göktaş olarak ismi değiştirilen ilçenin ismi 1987 yılında tekrar Murgul olarak değiştirilmiştir.
İlçede kamu sektörüne ait K.B.İ.A.Ş. Murgul İşletme Müdürlüğü mevcuttur. Faaliyet konuları içinde Bakır cevheri üretimi, cevher zenginleştirme blister bakır üretimi vardır. Ayrıca yan ürün olarak pirit konsantresi ve asit üretimi yapılmaktadır. İşletmede yaklaşık 680 işçi bulunmaktadır. İlçe ekonomisi büyük ölçüde bu işletmeye dayalıdır. Murgul’un arazi yapısının kıraç, dağlık ve ormanlık olması nedeniyle tarım arazisi yetersizdir. İlçenin 22.223 dekar tarım arazisi mevcuttur. Yetiştirilen sebze ve meyveler genellikle aile tüketiminin karşılanması amaçlıdır. İlçede büyük ve küçükbaş hayvancılık yanında kümes hayvancılığı da yapılmaktadır. İlçede arıcılık gelişmiştir. İlçenin önemli gelir kaynakları arasında ormancılığın da yeri vardır.
İlçe, doğuda Artvin İl Merkezi, batıda Arhavi İlçesi, kuzeyde Borçka İlçesi, güneyde Yusufeli İlçesi ile çevrili bulunmaktadır. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği minimum 360 metre, maksimum 1100 metredir (Damar Beldesi). İlçenin yüzölçümü 406 kilometrekare olup, bu alanın yüzde 50’si ormanlık, yüzde 45’i çayır ve % 5’i de mera, kayalık ve taşlık alandan oluşmaktadır.
Murgul, nüfus artış hızı (1990-2000 yılları) %o (-) 33.57 ile en fazla göç veren ilçe konumundadır. İlçenin şehir merkezi nüfusu 3.801, köy nüfusu ise 4.742 olup toplam nüfusu 8.543’tür. İlçenin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Nüfus değişken olup arazi yetersizliği ve alternatif iş istihdamı yaratılamaması nedenleriyle devamlı göç vermektedir. Kış aylarında merkez nüfusu köydeki bazı ailelerin şehir merkezine gelmelerinden dolayı artmaktadır. İlçenin Merkez ve Damar olmak üzere 2 belediye başkanlığı, 10 köy muhtarlığı ile 2 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır.
İlçede 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında eğitim kurumu olarak , 1 anaokulu, 5 ilköğretim okulu, 4 adet lise bulunmaktadır. Yıl içinde kurumlarda toplam 86 öğretmen görev yapmış, 1.364 öğrenci eğitim görmüştür. Yüzölçümü : 406 Km² Nüfus : 3801 Kaymakam : Halil AVŞAR
En son bir_dost tarafından Paz Ekim 12, 2008 12:41 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:40 am | |
| şavşat Şavşat, M.Ö.900-650 yılları arasında Urartu ve Kimmerler, daha sonraları sırasıyla Saka Türkleri, Romalılar ve Sasaniler’in egemenliği altına girmiştir.
Yavuz Sultan Selim’in Trabzon Valiliği sırasında Rize ilinin Osmanlı topraklarına katılması sonrasında, Artvin, Ardanuç, Şavşat ve Borçka çevreleri de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Yavuz Sultan Selim’in Trabzon’dan ayrılması üzerine Şavşat, Ardanuç , Oltu, Tortum ve Artvin yeniden Osmanlı Devletinden ayrılmışlardır.
1829 yılında Ardanuç Sancağı’na bağlanan, 1877 - 1878 Osmanlı Rus savaşı sonrasında da 13 MART 1878 de imzalanan Berlin Antlaşması ile Batum, Kars ve Ardahan ile birlikte Çarlık Rusya’ya bırakılan ilçe, 1879 tarihinde resmen kesinleşen Osmanlı - Rus sınırı ile de Artvin, Ardanuç ve Borçka ile birlikte Anavatandan koparılmıştır. Daha sonra 1921 yılında imzalanan Gümrü Anlaşması ile Doğu sınırlarımız çizilmiş oldu.
Şavşat ilçesi 27 Şubat 1921 tarihinde Ardahan Sancağına bağlı olmak üzere ilçe haline getirilmiş, 7 Temmuz 1921 tarihinde ise Artvin İline bağlanmıştır.
Şavşat, Artvin’in diğer ilçelerinde olduğu gibi engebeli araziye sahip bir ilçedir. İlçede, tarımsal arazilerin sınırlı olması, sanayi tesislerinin bulunmaması, başlıca diğer sektörlerin de gelişmemiş olmasının sonucu olarak istihdam olanakları yetersiz kalmaktadır. Gelişime uygun potansiyeli bulunan turizm sektörünün ilçe ve il ekonomisine katkısının artırılması amaçlı çalışmalar sürdürülmektedir.
İlçe ekonomisi büyük ölçüde tarımsal üretime dayalıdır. Tarımsal üretim, ağırlıklı olarak, geleneksel aile tipi işletme yapısı şeklinde görülür. İlçe ekonomisinde önemli yeri bulunan hayvancılık, giderek azalan bir trend izlemektedir. 61 köyü bulunan ilçede, 16.037 adet büyükbaş ve 12.535 adet de küçükbaş hayvan bulunmaktadır.
Hayvancılık açısından son derece elverişli imkanlara sahip ilçede, hayvancılığın teşvik edilmesi amaçlı çalışmalar sürdürülmekte olup, bu kapsamda yönlendirme ve kamusal destekler sağlanmaktadır.
Şavşat büyük ve küçükbaş hayvancılık yanında arıcılık açısından da son derece uygun koşullara sahiptir. Arıcılık alanında da üreticilere, kamusal imkanlar dahilinde teşvik ve yönlendirme desteği sağlanmaktadır.
Kültürel açıdan zenginliklerle dolu ilçede her yıl bir çok festival veya yayla şenliği düzenlenmektedir.
Diğer ilçeler gibi dışarıya yoğun göç veren Şavşat kültürel özelliklerinden ödün vermemiştir.Aşağıda şavşat şivesiyle yazılmış bir şiir bulunmaktadır.
Şavşat, turizm potansiyeli açısında son derece zengin bir ilçedir. Köy ve yaylalarında ahşap mimari yapı özelliklerine sahip evleri, ormanlık alanları, yaylaları, gölleri ve yürüyüş parkurları alanları ile eşsiz doğal güzelliklere sahiptir.
İlçede her yıl temmuz ayının dördüncü haftasında, kaymakamlık ve ilçe belediye başkanlığınca düzenlenen Sahara Pancarcı Festivali büyük ilgi görmektedir.İlçe dahilinde şifalı maden suları mevcuttur. Bunlardan Çermik-Çoraklı Köyü sınırları içerisinde bulunan sıcak su kaplıcası romatizmal hastalıklara iyi gelmektedir.
Şavşat, doğuda Ardahan il merkezi ile Hanak İlçesi, kuzeydoğuda Posof İlçesi, güney ve güney batıda Ardanuç, batıda Artvin Merkez ve Borçka İlçesi, kuzeyden de Gürcistan Devleti ile çevrilidir.
1.317 kilometrekarelik dağlık ve engebeli bir arazi üzerine yayılmış bulunan Şavşat İlçesinin dört yanı yüksek dağlarla çevrilidir. 3.537 metreye yükselen Karçkal dağları, ilçenin batı ve kuzeybatı yönünü sınırlandırır. Kuzeyde 2.250 metre yükseklikteki Sivritepe (Arsiyan) dağları ile 3.000 metreyi aşan Cin dağları bulunmaktadır. Doğuda Ardahan-Artvin sınırlarını teşkil eden Yanlızçam sinsilesinden 2.650 metre yükseklikteki Sahara Dağları, Güneyde ise 3.050 Metreyi bulan Karagöl dağları vardır.
İlçenin rakımı minimum 950 metre, maksimum ise 1800 metredir. İlçe Merkezin rakımı 1100 metredir.
Şavşat ilçesi Akarsu bakımından zengindir. İlçede çok sayıda buzul gölü bulunmaktadır. Göllerin en büyüğü Karagöl dağlarında bulunan ve bu dağa kendi adını veren Karagöl’dür. Bol miktarda alabalık bulunan gölden sulama amaçlı olarak yaralanılmaktadır. Meşeli Köyü orman içi mevkiinde Milli parklar kapsamı içerisinde bulunan ikinci bir karagöl mevcut olup piknik, mesire yeri özelliğine sahiptir. Pınarlı köyü yakınlarında Balık Gölü, Arsiyan yaylasında ise Kız Gölü, Boğa Gölü ve Koyun Gölü isminde göller bulunmaktadır.Yüzölçümü : 1317 Km² Nüfus : 25624 Kaymakam : Serdar KAYA | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:43 am | |
| yusufeli Yusufeli 'nin aslinda merkez ilçe olarak pek uzunca bir tarihi yok çünkü ilçe merkezi 1950 yilinda bu günkü yerine tasinmistir.Ilçe merkezi daha önceleri Öğdem köyü ve Ersisköyleri arasinda defalarca degismisti.Bunun nedeni ozamanlar simdiki ilçe merkezi pirinç tarlalariyla doluydu ve bölgede pek kimse ikamet etmiyordu. Öğdem köyünün diger köylere esit uzaklikta kalmasi ilçe merkezi olmasinda önemli bir faktördür.Daha sonra çikan Osmanli-Rus savaslari yillarinda ilçe merkezinin Erzuruma baglanmasi nedeniyle ilçe Ersis'e tasinmis savaşlardan sonra yine Öğdem'e nakledilmistir. Osmanlı hakimiyeti ile beraber bugünkü Yusufeli ve Artvin'i içine alan bölgede kurulan Livane Sancağı nedeniyle Yusufeli Livane adıyla anılmaya başlandı.Daha sonra Yusufeli'nde Kiskim ve Peterek sancakları kurulunca Yusufeli için Kiskim ve Peterek adları kullanılmıştır.Kiskim Sancağı Yusufeli ilçesi adının Kiskim olarak belirlenmesini sağlamıştır.1879 da kurulan ilçeye Kiskim adı verilmiştir ve 1912 yılına kadar Yusufeli'inin resmi adı Kiskim olmuştur. Kiskim adı ile Ankaranın Keskin ilçesi arasında ki isim benzerliği dolayısıyla içişleri bakanlığının girişimiyle ilçeye yeni bir isism aranmaya başlanır.Bunun üzerine zamanın kaymakamı Necati Bey ilçe idare kurulunu toplayarak ilçeye yeni bir isim bulunması konusunu tartışmaya açar.Tartışmalar sürerken kaymakam odasının duvarında asılı duran devrin padişahı V.Mehmet(Reşat) veliahtı Yusuf İzzettin Efendi'nin resminde hareketle ilçeye Yusuf-ili ismini önerir. Kaymakam Necati Bey'in Yusuf İzzeddi'nin adına önerdiği "Yusuf-ili" ismi kabul edilir.Bulunan bu yeni isim içişleri bakanlığınca da onylanarak 1912 yılında kabul edilir ve zamanla YUSUFELİ adını alır. Yusufeli EkonomiNüfusun % 70’i gurbetçilikle, % 30’ u da tarımla uğraşarak geçimini temin eder. İpek halıcılığı, halıcılık ve kilimcilik yeni aile işletmeciliği şeklinde evlere girmeye başlamıştır. Ayrıca Arıcılık, balıkçılık ve tavukçuluk gibi küçük aile işletmeleri ile aile ekonomisine katkı sağlanmaktadır. Sanayi tesisi bulunmayan ilçede istihdam sorunu yaşanmaktadır. İlçede ortalama yıllık bal üretimi 86.400 kg, süt üretimi 14.500. kg, meyve üretimi 9.790.4 ton, pirinç üretimi 435 ton’dur. İlçe alanında verimli ve verimsiz olmak üzere toplam 224.771 hektarlık bölüm ormanlarla kaplıdır. Ağaç türü olarak Çam, Ladin, Köknar, Karaağaç, Meşe ve Yabanı Kavak cinsleri mevcuttur. Yusufeli, köy ve yayla şenliklerinin en yaygın olduğu ilçedir. Mayıs ayında başlayıp temmuz ayına kadar süren köy ve yayla şenlikleri, karakucak ve boğa güreşleri, çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikleri ile yoğun ilgi görmektedir. Yusufeli doğal ve tarihi güzelliklerinin yanında güzel insanlarıyla da tanınmış tek kelimeyle harikulade ve şirin birilçemiz.Bana "nerelisin?"diye sorulduğu zaman yusufeli'liyim cevabını alan insanlar "Yusufelin de esnaflar akşamları dükanlarının önünü toplamazmış eşyalarını,malzemelerini öylecene dışarda bırakırlarmış doğru mudur?" diye sorarlar.İşte yusufeli insanının güzelliği burada saklı kimse başkasının malına yan gözle bakmaz. Yusufeli tarihi yerler bakımından oldukça zengindir.Bunlar genellikle bizans zamanından kalma kiliselerdir.Barhal Kilisesi,Tekkale Kilisesi(dört kilise),İşhan Kİlisesi en belirgin örneklerdir.Bu tür yerler genellikle yabancı turistler başta olmak bir çok yerli turist tarafındanda ziyaret edilmektedir.Ama burada yaylalarımızdan,yayla şenliklerimizden,boğa güreşlerimizden,karakucak güreşlerimizden,eski köy evlerimizden,dağlarımızdan,kaçkar gölümüzden,arcuvan gölümüzden,ziyaret tepemizden,raftingimizden ve o mükemmel yemyeşil ormanlarla kaplı,el değmemiş doğamızdan bahsetmeden geçmek (bir çok kişinin yaptığı gibi) çok yanlış olur diye düşünüyorum. Yusufeli BarajıTemelden 240 metre yükseklikte Kret uzunluğu 410 metre olup hacmi 20.24 milyon metreküptür.Yusufeli barajı dünyada yapılmış en yüksek barajlar arasında Nürek barajından sonra ikinci sırada kaya dolgu barajı olarak ise en yüksek baraj ünvanına sahip olacaktır.540WM kurulu gücündeki yer altı santrallerinden yılda 1.705 milyar KW saat elektrik enerjisi üretecektir. Baraj çoruh nehrinin oltu suyuyla birleştikten sonra girdiği dar vadide,kavşak noktasının yaklaşık 800 metre aşağısında yer alır.Baraj yerinde talveg kodu 496 dır.Barajın Yusufeli'ye uzaklığı 9 Km Artvin'e uzaklığı ise 70 Km dir. Barajla birlikte Artvin-Erzurum,Artvin-Yusufeli yolları ulaşıma kapanacaktır.Yusufeli merkezi tamamen merkez mahalleleri kısmen köylerinin bazıları tamamen bzıları da kısmen sular aktında kalacaktır.Şöyleki:Yusufeli ilçe merkezi Yeniyuva mahalleleri,Irmakyanı köyü,Uysallar-Kabandibi,Arıklı,Demirçubuk,Vecanget,Hazuget,Taşbaşı mahalleleri,Tekkale köyünün bir kısmı,Çeltikdüzü-Çevreli köylerinin Ballıdut,Meydan,Kirazlı,Cinler mahalleleri,Oltu deresinde Arpacık mahallesinin evleri,Kınalıçam köyünün dere kenarındaki Görgülü,Boylar,Yarbaşı mahalleleri gibi sıralanabilir.Saydığımız bu yerlerde yaklaşık 8000 kişi barajdan etkilenmektedir. COGRAFI KONUMYusufeli dogu karadeniz bölümünde artvin il merkezinin güney batisinda yer alir.Il merkezine olan uzakligpi 85 Km olup ulasimi Erzurum-Artvin karayolu ile saglanir.Ilçe merkezi Ispir çayi ve barhal çayinin Denizden yüksekligi 560 metredir.Ilçenin yüzey dogu-bati dogrultusunda uzanan daglarla bu daglari birbirinden ayiran vaddiler metdana getirir.Yusufeli cografi konum itibariyle çok engebeli ,daglik bir alana sahiptir.Az da düzlükler vardir. Yusufeli DağlarKagkar Dagi (3937m). llcenin kuzeybatisinda yer alip Rize ili sinirini teskil eder. 3937 m ile dogu anadolu daglannm en yüksek, Türkiye'nin 5.yuksek dagidir.Dagcilik sporuna da çok elverisli olup Türkiye'nin en taninmis dag sporlari yapilan dagidir. Altiparmak Daglan (3562m): llçenin kuzeybatisinda yer alip kuzey-bati dogrultusunda uzanarak Rize il sinirmi olusturur. Ilçenin Diger onemli Daglari :Demirdag(3515m) ilçenin batisinda Güngormez Dagi(3384m) Marsis Dagi(3334m) Karadag(3119m)ilçe merkezinin guneyinde Davut Dagi(3000 m) Dibe Dagi( 3000m) Velisor Dagi(3000 m) Arcivan(Balalan) deresi batisinda AkrevanDagi(2900 m) Günyayla koyu dogusunda Niyedik Dagi (2900 m) Artvin-Taslica-Yusufeli arasinda Pancarbayiri (diger adi Aslan Mindor) Dagi (2850 m) Demirkent-Kirazalan koyleri arsinda Ziyaret Dagi (2752m) Çamlica- Esendal -Ogdem -Tarakcilar köyleri arasinda yeralir. Boylu Dagi (2600 m) Keldag (2550m)Artvin -Yusufeli arasinda KutatkudilDagi2350 m) Ogdem Esenyaka koyleri arasinda Buyuk Dag(2239m) Çoruh nehrinin kuzeyinde ilçe merkezi -çirali Koyü -Sebzeciler köyü arasinda yer alir. Bulut Dagi Çoruh Vadisinin Guney Ve Güneydogusunda Yer Alan Daglar Deve Dagi (3202m)Yusufeli-lspir arasinda Gemili Dagi (2892m) Yusufeli -Oltu arasinda Hargiver Daglari(2850m)Yusufeli-Tortum arasinda Kargiyel Dagi(2790m}Demirkent-ishan köyleri arasinda Kemerli Dagi (2770m) Avsek Dagi(2730m) Arafek Dagi(2428m) Karadag(2399m) Tesin Dagi(2314m) Yüzölçümü : 2327 Km² Nüfus : 6500 Kaymakam : Mevlüt Özmen | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:46 am | |
| deriner barajı Deriner Barajı ve HES tesisleri, Doğu Karadeniz Bölgesinde Çoruh Havzasında, Artvin il merkezinin yaklaşık 5 km. membağında, bulanık çayının Çoruh nehrine karıştığı yerin yaklaşık 6,5 km mansabındadır.Baraj enerji üretimi ve kısmi taşkın koruma maksatlı olarak inşaa edilmekte olup, Çoruh nehri üzerinde, tek başına yapılabilir, en büyük ve en fazla üretim kapasitesine sahip tesistir. Deriner Barajının mansabında bulunan Borçka ve Muratlı Barajları kademe barajları olup, Deriner Barajının regüle edilmiş akımı ile projelendirilen enerji üretim seviyelerine ulaşacaklardır.Çoruh havzası, ülkemizin az gelişmiş bir bölgesinde bulunmaktadır. Su kaynaklarının bolluğuna rağmen toprak kaynakları yok denecek kadar azdır.Bölgede sanayileşme ve tarım gelişmemiştir.Mevcut olanaklar yetişmediğinden Artvin il nüfusunda devamlı bir azalma gözlenmektedir.Baraj yapımları sayesinde yeni iş olanaklarının doğması bir nebze nüfus erezyonunu durdurmuştur. Deriner Barajı iki eğrilikli beton kemer tipinde olup, tamamlandığında temelden 249 m. yüksekliği ve 720 m. kret uzunluğu ile kendi tipinde dünyanın dördüncü, Türkiye' nin en yüksek barajı olacaktır.(Dünyanın en yüksek beton kemer barajı İsviçrede bulunan Grand Dixence Dam and HEPP temelden yüksekliği 285 metre ve 6 milyon metreküp gövde hacmine sahip) Santral binası yeraltı tipinde olup, 4 adet 167,5 MW kurulu gücünde francis türbini ile teçhiz edilmiş ve toplam kurulu güç 670 MW.dir. Türbin işletme debileri 90 m3/sn olup 4 ünite birlikte çalıştırıldıklarında 360 m3/sn regüle edilmiş suyu, mansapta bulunan Borçka ve Muratlı Barajlarına göndererek, yılda bu barajlardan da toplam 1 milyar kw/saat enerji üretilmesini temin ederken, Deriner Barajında da yılda 2,118 milyar kw/saat enerji üretilecektir. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 12:52 am | |
| borçka barajı Borçka barajının yapım amacı taşkın koruma ve elektrik üretimi içindir.Baraj gerek yükseklik gerekse hacim açısından büyük olmamakla beraber 10 km² lik bir alana sahiptir.Barajın kurulum yeri Borçka İlçe merkezinin Artvin çıkışındadır.Çoruh nehri ile murgul çayının birleşim yerinde başlayan baraj gövdesi her iki vadiyi kaplamaktadır.1999 yılında yapımında başlanan Borçka Barajı 07/31/2006 tarihi tibariyle bitirilmesi gerekirken ancak Ekim ayının sonlarında bitirilmiş;tamamen kapladığı Artvin-Borçka yolunun yeniden inşası tamamlanamadığı için barajda tam anlamıyla su tutulması 2006 Aralık ayının sonunda olmuştur. 300 MW gücünde olan Borçka Barajı yıllık 1039 GWh enerji üretimi gerçekleştirecektir. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:10 am | |
| yusufeli barajı Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi; Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, Çoruh Nehri üzerinde yer almaktadır. Çoruh Türkiye sınırları içinde 390 km’lik bir uzunluğa sahipolup, Kuzeydoğu Anadolu’nun en büyük nehirlerinden biridir. Yusufeli Barajı ve HES, DSİ Genel Müdürlüğü’nün Çoruh Nehri üzerinde gerçekleştireceği 10 projesinden biridir. Bu projeler, Türkiye’nin toplam enerji üretiminin yaklaşık % 8’ini, hidroelektrik santrallerinden elde edilen toplam enerjinin ise yaklaşık % 34’ünü oluşturacaktır. Nehrin en yukarı kısmındaki Laleli ile en aşağı kısmındaki TBMM 85. Yıl Muratlı baraj yerleri arasındaki 1,430 m’lik kot farkı; 2,536 MW’lik kapasiteyle yılda 8,322 GWh’lik elektrik üretimi için kullanılacaktır. Yusufeli Barajı ve HES, tamamlandığında temelden 270 m yüksekliği ile dünyanın en yüksek kaya dolgu barajlarından biri olacaktır. Tesisin Türkiye enerji üretimine 540 MW’lik (3 x 180 MW) kurulu güç ile katkıda bulunması beklenmektedir. Yüksek kurulu gücü ve yıllık elektrik üretimi (1,705 GWh/yıl) ile ülkemiz yıllık enerji ihtiyacının % 0.6’sınıkarşılayacak ve Türkiye’nin uzun vadeli enerji hedefleri çerçevesinde önemli bir yere sahip olacaktır. Yusufeli Projesi için ilk çalışmalar; 1970’lerde, Enerji ve Tabiî Kaynaklar BakanlığıElektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından başlatılmıştır. Projeyi de kapsayan Çoruh Nehri Hidroelektrik Gelişme Master Plânı 1982’de hazırlanmıştır. Yusufeli Projesi ve akışaşağısındaki Artvin Projesi için fizibilite raporu 1986’da, nihai projeler de 1990’da tamamlanmış ve onaylanmıştır. Proje, 1997 yılında hükümet tarafından yatırım programına alınmı ve Hükümetler Arası İkili İşbirliği çerçevesinde inşa edilmesi planlanmıştır. Yusufeli Barajı ve HES Projesi Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun vadeli enerji vizyonununiçinde yer alan, önemli bir yatırım projesidir. • Proje ülkemiz için refah, çağdaşlık, gelişmişlik, ulusal enerji kaynaklarının verimli kullanımı ve bölgesel kalkınma adına hayati önem taşımaktadır. • İnşaat sırasında ihtiyaç duyulacak personel sayısı ortalamada yaklaşık 1 200 kişidir. Projenin yoğun dönemlerinde ise yaklaşık 1 800 personel çalıştırılacaktır. Bölgede, inşaat süresince çalışanlar ve aileleriyle birlikte önemli ölçüde insanın geçimine imkân sağlanacaktır. Tamamlandığında, üreteceği yıllık ortalama 1,705 milyar kWh enerji ile ekonomimize yılda 152 milyon ABD Doları katma değer temin edecektir. • Proje ile 850 milyon ABD Doları tutarında bir yatırım gerçekleşecek ve bölge halkı için iş imkânlarının dışında sosyal ve ekonomik kalkınma imkânları da ortaya çıkmışolacaktır. Ayrıca yörede zor şartlar sunan mevcut yol, köprü, elektrik hatları gibi altyapıfaaliyetlerinin en çağdaş tekniklerle yenilenmesi sağlanacaktır.
Proje, işe başlama tarihinden itibaren 88 ay (yaklaşık 7.5 yıl) içinde tamamlanacak veişletmeye alınacaktır. Tesis inşaatına 2006 yılında başlaması ve 2013 yılında tamamlanmasıöngörülmektedir. Baraj inşaatın başlamasından 79 ay sonra su tutmaya başlayacaktır. Artvin – Erzurum ve Artvin – Bayburt relokasyon yollarının yapımı inşaat faaliyetlerininbaşlamasından 75,5 ay sonra tamamlanacaktır. Böylece relokasyon yolları su tutulmadan 3,5 ay önce tamamlanmış ve hizmete girmiş olacaktır. Proje, Artvin İli’nin yaklaşık 40 km güneybatısında ve Çoruh Nehri üzerindeki Yusufeli ilçesinin 10 km akış aşağısında yer almaktadır. Türkiye sınırları içinde Çoruh Nehri’nin yaklaşık uzunluğu ve su toplama alanı sırasıyla 390 km ve 19,750 km²dir. Yusufeli Projesi Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanmışolan ve yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği uyarınca ÇED yönetmeliği hükümlerinden muaftır. Ancak Dünya Bankası Grubu ve OECD normlarıdoğrultusunda ÇED çalışmaları detaylı şekilde yürütülmüş ve ÇED raporu tamamlanarakDSİ’nin internet sitesinde 2006 yılında yayınlanmıştır. Yusufeli Projesi ile 33 km²’lik bir baraj gölü oluşacaktır. Baraj gölü, Çoruh Nehri Vadisi’nin bir bölümü ile kolları boyuncauzanmaktadır. Yusufeli Barajı ve HES’in inşaatı neticesinde oluşacak baraj gölü, Yusufeli ilçemerkezini ve 3 köyünü tamamen su altında bırakacaktır. Ayrıca 16 köy ve/veya arazileri de kısmen su altında kalacaktır. Bu sebeple, Yusufeli Projesi için bir Yeniden Yerleşim Eylem Plânı (YYEP) hazırlanması çalışmaları ilk olarak proje sahibi DSİ tarafından Ağustos2000’de başlatılmış; bu çalışmaların neticesinde YYEP Raporu Şubat 2001’de tamamlanmıştır. Bu tarihten sonra Türk Mevzuatı’nda kamulaştırma ve yeniden yerleşim konularında önemli değişiklikler meydana gelmiş ve uluslararası kredi kurumlarının standartları da revize edilmiştir. Mevcut YYEP Raporunun yenilenmesi için çalışmalarTemmuz 2004’te başlatılmış ve Türk Mevzuatı, Dünya Bankası Grubu ve OECD standartlarıdoğrultusunda YYEP raporu tamamlanarak DSİ’nin internet sitesinde Temmuz 2006 tarihinde yayınlanmıştır. Bu raporda detaylı olarak açıklandığı üzere Yusufeli ilçe merkezi, mevcutYusufeli’ne yaklaşık 500 m mesafedeki Yansıtıcılar ve Sakut Deresi mevkiine (Yusufeli Yeniden Yerleşim Alanı) taşınacak olup, ilgili Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazetede 25 Nisan 2006 tarihinde yayınlanmıştır. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:12 am | |
| Artvin Doğu Karadeniz dağlarını derin bir şekilde yaran Çoruh vadisinin sol yamacında 230-110 rakımı arasında,meyilli bir arazide kurulmuştur. M.Ö.2000 yıllarından kalan kalıntılara rastlanmaktadır.M.Ö.IX.yüzyılda Urartu hakimiyetine girmiş,I.yüzyılda Pontus Krallığına katılmış,V.yüzyılda Bizans egemenliğine geçmiş,646 yıllarında Halife Hz.Osman döneminde İslam topraklarına katılmış,Bizanslılarla İslam orduları arasında birkaç defa el değiştirmiş,bu değiştirmelerde Artvin nüvezi teşkil edilmiştir. Müslüman ordularının akınlarını gözetlemek için 939 yılında Artvin Livane Kalesi yapılmıştır.Artvin’de 1068 yılından itibaren Selçuklu hakimiyeti başlamış,daha sonraları Gürcülerin eline geçmiş,tekrar Selçuklu hakimiyetinde Artvin yöresi Azerbaycan Atabegleri idaresinde kalmış,XIII.yüzyılda da Moğol ve İlhanlı istilalarına uğramış,XV.yüzyılda Akkoyunlu Osman Bey Çoruh boyların inmiş,Uzun Hasan ise bu toprakları Akkoyunlu hakimiyetine almıştır.Bölge daha sonra Gürcü istilasına uğrayınca Artvin Beyleri Trabzon Valisi Yavuz Sultan Selim’den yardım isteyerek Gürcüleri kovmuşlardır. Kanuni döneminde Erzurum Beylerbeyi Dulkadirli Mehmet Han Yusufeli ve Artvin’i alarak Livane Sancağı kurup(1536-1537) Erzurum Beylerbeyliğine bağlanmıştır.1578’de Osmanlı-İran mücadelesi sırasında Osmanlı hakimiyeti sağlanmış,Çıldır eyaleti kurulunca da Artvin buraya bağlanmış,Livane Sancağı da merkez olmuştur. XIX.yüzyıla kadar Türk’lerin elinde kalan Artvin iki defa Rus işgaline uğramıştır.Haziran 1828 ‘de imzalanan Edirne Muahedesi ile Ahıska Ruslara terk edilince,Çıldır eyaletinin bozulması üzerine Artvin Trabzon eyaletinin Batum sancağına bağlı Livane kazası merkezi olmuştur. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sonuna kadar sürmüş,5 Mart 1878 tarihinde imzalanan Ayestefanos antlaşması ile Batum,Kars Ardahan,Eleşkirt,Beyazıt ve Artvin Ruslara savaş tazminatı olarak bırakılmıştır.Bölge halkını yıldıramayacağını anlayan Ruslar,3 Mart 1918 tarihinde yapılan Brest Litavsk barışı ile halk oylaması sonucu %99’dan fazlası Türk hakimiyetini istemeleri neticesi Artvin savaşsız olarak Türklere bırakılmıştır.I.Dünya savaşı sonuna kadar işgalde bulunan Artvin halkı 1914 Kasımında direnişe geçerek Yüzbaşı İsmail Bey komutasında Melo sınır taburu şehir ve çevresini Ruslardan bir süre de olsa temizlemiştir. 2 Kasım 1914’de 18 Aralık 1917 ‘de imzalanan Erzincan ateşkes anlaşmasıyla Ruslar 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı öncesi sınırlarına çekilmiştir.Artvin Osmanluların elinde kalmış,imzalanan Mondros mütarekesi ile Artvin Osmanlıların elinde kalmış,imzalanan Mondros mütarekesi ile Artvin tekrar boşaltılmış,17 Aralık 1918’de İngilizler tarafından işgal edilmiş,İngilizler çekilirken de şehir Gürcistan’a bırakılmıştır. Bu badirelerden sonra Artvin,T.B.M.M.Hükümetinin yoğun çabalarıyla 7 Mart 1921 sabahı Gürcülerin çekilmesiyle Türk topraklarına dahil edilmiştir. Artvin 4,5 ay süreyle Ardahan Sancağına bağlı kalmış,7 Temmuz 1921’de Artvin Sancağı kurulmuş,1924’de Türkiye İdari Teşkilatı değişikliğiyle vilayet olmuştur.1 Haziran 1933 tarihinde Artvin vilayeti kaldırılarak ,merkezi Rize olan Çoruh vilayetine kaza olarak bağlı kalmıştır. 4 Ocak 1936’da Çoruh vilayeti merkezi Artvin olmuş,20 yıl süreyle kullanılan “Çoruh” adı 1956 yılında “ARTVİN” olarak değiştirilmiştir. ARTVİN'İN TARİHİ GÖNDEREN : SELİM COŞKUNARTVİN'İN TARİHİ Geçmişte Çoroksi, Çorok, Kollehis ve Klarceti, Osmanlı döneminde ise Livane olarak bilinen Artvin''in bu ismi nereden aldığı ve hangi tarihten itibaren kullanıldığı tam olarak bilinmemektedir. İlk adların ise Çoruh Irmağı ile ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Artvin''in tarihsel geçmişi Şavşat''ın Meşeli ve Yusufeli''nin Demirköy yakınlarında tesadüfen bulunan bakır baltalara dayandırılarak M.Ö. 3000''li yıllara, yani "Tunç Çağına" indirgenmektedir.
M.Ö 4. yüzyıllarda bölgeden geçen Ksenophan''agöre Artvin ve çevresinde Kolklar, Makaronlar ve Taoklar gibi bir takım kavimlerin yaşadığı doğrulanmaktadır. M.Ö 1'' inci yüzyıllarda yaşayan Coğrafyacı Strabon Roma''nın Anadolu''daki hakimiyeti sırasında, Artvin ve yöresinin yerel krallıkların hakimiyetinde olduğu belirlenmektedir. Bunun sonrasında Arsaklı ve Sasan yönetiminde kalan Artvin, ortaçağ dönemi ile birlikte Bizans''ın himayesinde Bagratlı Kırallığı''nın yönetiminde kalmıştır. 1015 tarihi itibariyle başlıyan Selçuklu seferleri 12''nci yüzyılda Saltuklu''larla pekiştirilmeye çalışılmıştır. Moğol istilasının ardından İlhanlı''ların kontrolünde Çıldır Atabeklerinin yönetiminde kalmak üzere Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Safevi gibi Türk devletlerinin himayesinde bulunmuştur.
Yavuz Sultan Selim zamanında başlayan Osmanlı Egemenliği Kanuni Sultan Süleyman dönemi Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa''nın Atabeklerin başkenti durumundaki Ardanuç kalesini fethetmesiyle tamamlanmıştır. Osmanlı döneminde Hopa ve Borçka Trabzon''a Artvin, Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli merkezi Ahiska olan Çıldır Eyaleti''ne bağlı olarak yönetilmiştir. 1828 de Osmanlıların Ruslara yenilmesi sonucu Çıldır kaybedilince buraya bağlı birimler Erzurum Eyaleti''ne dahil edilmiştir. 1877 - 1878 Savaşı sonucunda 3 Mart 1878 de imzalanan Ayastafanos Anlaşması gereği o zaman Batum Liva''sına bağlı Artvin, Ardanuç, Borçka, Şavşat ve Hopa''nın Kemalpaşa bucağı savaş tazminatı olarak Ruslara terkedilmiştir. 3 Mart 1918 de imzalanan Brestlitovsk antlaşması gereğince Ruslar Artvin topraklarından çekilmişlerdir. Peşine İngiliz''lerin ve Gürcü''lerin geçici işgalleri olmuşsa da TBMMM nin girişimleri sonucu 23 Şubat 1921 de Artvin Anavatana kavuşmuştur. 16 Mart 1921 de imzalanan Moskova Antlaşması ile durum kesinlik kazanmıştır
Son Olarak Düzenleyen: İsmail Tuğrul Hallaç | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:13 am | |
| ARTVİN'İN COĞRAFİ KONUMU Karadenİz Bölgesİnİn Doğu Karadenİz Bölümünde,Doğu Karadenİz Dağları üzerİnde yer alan Artvİn İlİnİn doğusunda Ardahan,güneyİnde Erzurum,batısında Rİze,kuzeybatısında Karadenİz,kuzeyİnde Gürcİstan Cumhurİyetİ bulunmaktadır.İlİn yüzölçümü 7.436 km.karedİr.Artvİn,arazİ bakımından genel olarak dağlıktır.İlİn Arhavİ ve Hopa İlçelerİ,Karadenİz İle denİze paralel uzanan Doğu Karadenİz Dağları arasında kalan dar bİr düzlük alan üzerİne kuruludur.İlİn Karadenİz'e olan kıyı uzunluğu 34 km.dir.Kıyıdan İç bölgelere doğru gİdİldİğİnde arazİnİn bİrden yükseldİğİ görülür.Artvİn'de,ova olarak nİtelendİrİlebİlecek alanlar,Arhavİ ve Hopa kıyı şerİdİndekİ aluvyal düzlükler dışında mevcut değİldİr.İl sınırları İçİnde 30'a yakın akarsu vardır.Bunlardan Karadenİz'e dökülenler harİç dİğerlerİ Çoruh Nehrİ'nİn kollarıdır.İlİn muhtelİf yerlerİnde çok sayıda doğal göl vardır.Bunlardan;Şavşat ve Borçka İlçelerİnde bulunanları doğal güzellİk ve turİzm açısından en önemlİlerİdİr. Karadenİz kıyısına paralel olarak uzanan Doğu Karadenİz Dağları'nın İl sınırları İçİndekİ uzantıları;Kaçkar,Altıparmak,Kükürtlü,İskarİstİ Dağları adıyla sınıra kadar uzanmaktadır.Bu dağ sırasının üzerİnde çok sayıda dağ ve yüksek tepeler yer alır.Karadenİz kıyısını takİp ederek batıdan doğuya doğru İkİ sıra halİnde uzanan 3937 m. yükseklİğİndekİ Kaçkar Dağı Karadenİz Dağları'nın en yüksek noktasını oluşturur.Bu dağın su bölüm çİzgİlerİ ;Artvİn,Rİze,Erzurum İl sınırlarını belİrler.Şavşat ve Borçka İlçelerİ arasında yer alan,Çoruh ve Berta vadİlerİ İle Gürcİstan sınırına kadar uzanan Karçal Dağı 3428 m.yükseklİğİ İle İlİn dİğer önemlİ bİr dağıdır.
KARÇALLAR KÜRDEVAN DAĞI | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:14 am | |
| OVALAR İl sınırı İçerİsİnde ova özellİğİ gösteren yerler hemen hemen yoktur.İl topraklarının ancak %0.2 alanını kaplayan düzlüklere rastlanır.Kıyıda akarsu bİrİkİntİlerİnİn meydana getİrdİğİ alüvyal ovalara rastlanmaz.Çünkü dağların denİze bakan yamaçlarında kaynaklarını alan Hopa ve Arhavİ Deresİ'nİn suları az ve uzunlukları kısa olduğundan bİrİkİntİ ovalarının büyüklüğünü sınırlamıştır.Bütün bunlara rağmen Hopa İlçesİnde,Sundura Dere'sİnİn ağzında ve Arhavİ İlçesİnİn Kabİrse Dere'sİnİn ağzında bİrer küçük delta ovalar oluşmuştur. İl topraklarının yaklaşık % 51 'İnİ kaplar.Artvİn'İn başlıca yaylaları;
1.Güneydoğusundaki bölgede bulunan Yusufelİ,Zeytİnlİk ve Ortaköy Derelerİnİn oluşturduğu çİzgİnİn Meşelİ,Kurudere,Düzenlİ,Kİreçlİ, Yığılı, Kapik, Irmaklar, Bülbülan , Çamlıca, Hanlıköy,Ballı ve Yoncalı yaylaları.
ERENLER KÖYÜ YAYLASI 2.Muratlı-Borçka,Artvİn-Ortaköy Deresİ İle Gürcİstan arasında kalan bölgedekİ,Taşköprü,Meydancık,Mısırlı,Oba yaylaları 3.Merkez İlçe-Zeytİnlİk-Yusufelİ İlçesİ çİzgİsİnİn kuzey ve kuzeybatısında kalan bölgedekİ Keşoğlu,Çamlık,Mağara,İneklİ,Kocakarılı,Dİkme ve Taşkınlık yaylaları sayılabİlİr.
YUSUFELİ YAYLASI | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:15 am | |
| | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:15 am | |
| Artvİn'de,İrİlİ ufaklı çok sayıda göl vardır.Bunların çoğu buzul vadİlerİnİn dİplerİnde oluşmuştur ve genellİkle Karagöl adıyla anılır.Önlerİ moren yığınıyla dolu olan bu göller derİndİr.Çoğunda bol alabalık bulunan ve doğa harİkası olan bu göllerİn en önemlİlerİ Şavşat ve Borçka'da bulunan ve Karagöl adıyla anılan göllerdİr.
KARA GÖL Artvİn İlİ toprakları,maden yatakları oluşumuna elverİşlİ bİr bölgede yayılmıştır.Ülkemİzİn en zengİn bakır madenİ yatakları Artvİn'de bulunur.Maden Tetkİt ve Arama Enstİtüsü'nce ;Merkez İlçede altın,Ardanuç İlçesİnde Manganez,Borçka ve Murgul'da Bakır,Pİrİt ve Manganez,Şavşat'ta Bakır,Kurşun,Çİnko ve Manganez,Yusufelİ İlçesİnde de Lİnyİt kömürü açısından zengİn rezervlerİn bulunduğu tespİt edİlmİştİr. Artvİn'İn İklİmİ,yeryüzü şekİllerİnİn özelliklerİ nedenİyle bölgelere göre çeşİtlİlİk göstermektedİr.Kıyı kesİmlerİnde ılık ve yağışlı bİr İklİm tİpİ egemendİr.Buna karşın,İl'İn İç bölgelerİne doğru,yüksek kesİmlerde kışlar süreklİ ve bol karlı,yazlar serİn geçer.Çoruh Vadİsİ'nİn derİn tabanında kıyıya oranla daha az yağışlı,kışları fazla sert olmayan bİr İklİm tİpİ vardır. Artvİn İl topraklarının yaklaşık % 55'İnİ (390.000 ha)ormanlık alanlar kaplamıştır.İldekİ ormanların büyük bölümünü İğne yaprakları ağaçlar oluşturmaktadır.Bölgede,yüksek dağların eteklerİnden üst kısımlara doğru gİdİldİkçe,önce yapraklı türler,sonra İğne yapraklılar görülmektedİr. 2000 YILI GENEL NÜFUS SAYIMINA GÖRE | GENEL NÜFUS BİLGİLERİ | İl'İn Toplam Nüfusu | 191.934 | İl Merkezİ Nüfusu | 23.157 | İlçe Merkezlerİ Nüfusu | 61.041 | Toplam Köy Nüfusu | 107.736 | İl'İn Nüfus Yoğunluğu | 26 kişi | İl'İn Yıllık Nüfus Artış Hızı (binde)1997-2000'e göre | % 02.28 | ARTVİN'İN BAZI İLLERE UZAKLIĞI | İL | UZAKLIK (KM) | BURSA | 1327 | ANKARA | 999 | İSTANBUL | 1314 | İZMİR | 1579 | ADANA | 1014 | KOCAELİ | 1206 | ANTALYA | 1472 | DİYARBAKIR | 526 | ERZURUM | 203 | TRABZON | 234 | RİZE | 159 | ARDAHAN | 235 |
| |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| | | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:17 am | |
| Eko Turizmi Dünyada "Kültürel ve Doğal Kaynakların" korunması çalışmaların yükseldiği günümüzde Artvin, mükemmel korunmuş tabiatı ile önem kazanmaktadır. Dünya Bankasınca finanse edilen Çevre ve Orman Bakanlığınca yürütülen "Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi" ( GEF II ) projesi içinde değerlendirilen ve proje kapsamında Türkiye'de bulunan dört noktadan biri olan Camili (Maçahel) Havzası, Artvin sınırları içinde yer almaktadır. Ekoturizm ancak "Kültür ve Doğa" olanakları ile oluşturulabilecek bir turizm şeklidir. Artvin de bir bütün olarak; dereler, göller, ormanlar, vadiler, dağlar ve ekolojik zenginliği ile bir doğa cenneti, renkli folklorik yapısıyla da bir kültür kentidir. Bu özellikleriyle Artvin, Türkiye'nin Ekoturizm merkezlerinden biri olmaya adaydır.
Yayla Turizmi Artvin geneline dağılmış bulunan yaylalarda, ahşap ve taş mimarinin en güzel örnekleri bulunmaktadır. Artvin yaylaları, ormanlarla kaplı dağlar üzerinde, gür akarsuların geçtiği yemyeşil düzlüklere yayılmıştır. Bu yaylaların tümünde çadır/kamp imkanları mevcut olup bazılarında da pansiyonlar bulunmaktadır.
Sportif Olta Balıkçılığı Sportif Olta Balıkçılığı İl genelinde yer alan akarsu ve göllerden özellikle Barhal Çayı'nda,Hatila Deresi'nde, Arhavi Ortacalar Deresi'nde ve Borçka Camili - Maçahel deresi'nde, yüksek kesimlerde yer alan ve halk arasında Karagöl olarak adlandırılan göllerde olta balıkçılığı yapılmaktadır.
Av Turizmi Topraklarının %50'si ormanlarla kaplı olan Artvin'de; ayı, dağ keçisi, yaban domuzu, kurt, tilki, çakal, keklil, bıldırcın ve alabalık gibi türler yaban hayatın başlıca türleridir. Yusufeli avlağında Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi av turizmine sunulmuştur. Yusufeli - Çevreli Köyü Rafting Kamp Merkezi Rafting kamp alanı Yusufeli Çevreli Köyünde 71.880 m2 arazi üzerinde kurulmuş olup, 1994 yılında hizmete girmiştir. Çevreli Köyü rafting kamp merkezinde Çoruh Nehri'nde Akarsu Sporları yapmak için gelen turistlere kamp hizmeti verilmektedir.
Kuş ve Kelebek Gözlemciliği
Hopa, Murgul, Borçka ve Artvin'in yüksek tepeleri geçit kuşlarının geçit yolları üzerinde bulunmaları nedeniyle Mart-Kasım ayları arasında kuş meraklıları için uygun gözetleme yerlerine sahiptirler Yine Artvin ve ilçeleri zengin flora ve faunası ile kelebek meraklıları için potansiyel arz etmektedir. Bu yerlere ilgili merkezlerden araç kiralanarak veya köy servisleriyle gidilebilir.
| |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| | | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:20 am | |
| | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:21 am | |
| Kaçkal Manastırı) (Artvin (Merkez) Alabalık Köyü): Rahip
Grigor Kanzda tarafından VIII. yy.'ın sonunda Bagratlılar Döneminde kurulduğu o döneme ait yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Yer yer tahrip olmasına rağmen halen ayakta olan yapı, herhangi bir amaç için kullanılmamaktadır. Alabalık Köyü'nün (Veranabağ) Dere Mahallesi (Ahalt) sınırları içerisinde, meskun mahalden uzak, oldukça meyilli arazi üzerinde yükselen kaya kütlesi eteğine, mimari beceri ve zorlamalarla inşa edilen yapı, sadece kiliseden ibarettir. İl merkezinden veya bağlı bulunduğu ilçe merkezinden araç kiralanarak veya köy servisleriyle ulaşım sağlanabildiği bu eserleri ziyaret etmek ücretsizdir. Tarihi değeri olan başlıca camiler şunlardır:
Çarşı (Merkez) Camii (Artvin) :
Büyük bir bölümü baştan sona kadar yenilenen ve çeşitli onarımlar geçiren cami, ilk olarak Hicri 1277/1278 (M.1860/1861) tarihinde, Artvin halkı tarafından inşa edilmiştir. Zamanla ibadet yapılmayacak hale gelen yapı, 1954 yılında temele kadar yıkılarak 1957-1958 yılları arasında, aynı yerde bugünkü cami ibadete açılmıştır. Hicri 1282 (M.1865) tarihli minber ve vaaz kürsüsü orijinal yapıya aittir. ARTVİN MERKEZ CAMİİ
Zeytinlik (Merkez) Camii (Zeytinlik Köyü): Cami, kitabesine göre Hicri 1272 (M.1857) tarihinde Saliha Hanım tarafından yaptırılmıştır. Kuzey yönündeki rüzgarla yıkılan ve aynı zamanda minare olarak da kullanıldığı söylenen Çınarın ardından, yaklaşık 20 yıl önce Kuzeydoğu köşesine bugünkü minare eklenmiştir. Yakın zamanda herhangi bir onarım görmeyen yapı, orjinalliğini muhafaza ederek işlevini sürdürmektedir.
Tarihi özellikteki diğer camiler ;
Artvin Merkez'de Salih Bey Camii (1793)
Salih Bey Camii:
Artvin'in Korzul mahallesindedir. Yerli halk arasında buna Korzul Camii de denmektedir. Livane Sancak Beyi Salih Bey tarafından yaptırılmıştır.
İskender Paşa Camii:
Eski camiler arasında en önemlisidir. Ardanuç - Adakale'de (eski Ardanuç) olup Ardanuç fatihi olan İskender Paşa tarafından 1551 yılında yaptırılmıştır.
Balcıoğlu Camii: Artvinli usta Reisoğullarından Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Demirkent Camii:
Yusufeli ilçesinin Demirkent köyündedir ve ahşaptır.
Dikyamaç Camii:
Arhavi ilçesinde ahşap ve kesme taşla yapılmış olması ve sağlamlığı ile dikkat çekmektedir.
| |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:23 am | |
| | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:24 am | |
| FOLKLORİK DEĞERLERCumhuriyet dönemine kadar yöredeki en dikkat çeken erkek giysisi, yerli yünden köy tezgahlarında dokunan ve şal adı verilen kaba kumaştan dikilmiş şalvar ve çuha idi. Genç kızlar ise fistan ve üstüne sıkma yelek giyerlerdi. Bellerine kuşak sararlar, başlarına tepesi düz fes, bunun üstüne renkli yazma, en üstüne de beyaz uzun ve bir örtü (leçek) örterlerdi. Fesin altına Mahmudiye olarak adlandırılan para takarlardı. Yazma üzerine alından tüm şerit halinde dolayan poşu takılırdı. Ayaklarına yünden örülmüş çorap giyilirdi. Ayağa çapula ve yemeni adı verilen ayakkabılar giyilirdi. Geleneksel kıyafetlerde kullanılan kumaşlar: Canfes: Has ipekten kumaştır. Bu kumaştan kaftan, koçik, çeketa, boylama, palto gibi kıyafetler dikilirdi. Gösterişli bir kumaş olduğu için özel günlerde giyilirdi. Zenginlere ağalara beylere mahsus bir kumaştır. Bu isim kız çocuklarına ad olarak verildiğine göre halk arasında saygın bir yeri olmalıdır. Kutnu: Kadınların düğünlerde, özel günlerde giydikleri bir kumaştır. Koçik, etkelik, çeketa gibi giysiler yapılır, pul boncuk gibi aksesuarla süslenirdi. Pamuklu Kumaş: İpek ve pamuk karışımıdır. Kofta ve eteklik dikilirdi. Şal: Kuzu yününden yapılan ipin el tezgahlarında dokunan kumaştır. Peştamal dokunurdu. ARTVİN'İN KADIN GİYSİLERİ Üçetek: Şavşat, Artvin' in merkez köyleri, Yusufeli, Ardanuç ve Borçka'nın iç kısımlarıyla Arhavi ve Hopa' nın merkeze yakın köylerinde giyilmekte olup bu gün bile bazı köylerde üçeteğe rastlanmaktadır. Üçetek genel olarak düğünlerde ve bayramlarda giyilir. Yalnız kışın soğuktan korunmak için devamlı giyildiği tespit edilmiştir. Ön tarafı tamamen açık, belden az aşağıdan itibaren iki yırtmacı bulunmaktadır. Genellikle kalın ve parlak kumaştan olur. Fistan: rahat hareket edebilmek için alt tarafı oldukça geniştir. Beli bol ve ayak topuğuna kadar uzunluğu vardır. Etek kısmına süs şeritleri konur. Ön tarafı boğazdan göğüs altına kadar açıktır. V şeklindeki yakanın kenarları da şeritlerle süslenir. Şeritler üstüne düğmeler dikilir. Bu düğmeler daha çok gelinlik genç kızlarda görülür. Kolları uzundur ve ucu şeritlidir. Bazen üç etek giyilmeden sadece fitan giyilir. ŞALVAR: Boldur ve topuğa kadar iner. Topukta düğme ile bağlanır. Ağ kısmı geniş olur. Şalvarın genişliği Anadolu kanının bilhassa gurbetçi bölgeler de çokça işi yüklenmesi ve çok çalışması nedeni ile genişliğe gerek duyulduğundandır. Şalvarlar öteki giysilere nazaran daha kalın kumaşlardan yapılır. Alt kısmına yani topuktan 20-25 cm yukarı kadar daha kalın şal kumaş dikilir. Bunlara mahallinde tozluk denir. ARTVİN'İN ERKEK GİYSİLERİ Dağlık bir bölge olan Artvin de giysiler ekonomik ve sosyal şartlara uyum göstermiştir. Aslında bütün bölgelerde bu kural geçerlidir. Eskiden Şal- Çuha denen ve tezgahlarda dokunan kalın kumaşlar giyilirdi. Bu kumaşlar genellikle keçi kılından dokunurdu. Kıllar iğle iğrilerek ip haline getirilir kuyu denen tezgahlarda dokunurdu. Altta şalvar, arkası geniş ve yarım poturlu ağı ise biraz düşükçe alta doğru daralan bir şekildedir. Şalvarın en alt kısmına önceleri ayak tabanına geçecek şekilde ip bağlanırdır. Daha sonraları topuktan bir karış yukarı doğru yandan düğmeler dikilmeye başlanmıştır. Bu oturup kalkarken yukarı sıvanmayı önler. Bilahare bu ikip yerini geniş lastik alır. Yine yörenin çok dağlık olması tarım ve hayvancılıkla uğraşma gereği şalvarın şeklini etkilemiştir. Daha sonraları bu şalvarın yerini İngiliz külotu denen pantolonlar almıştır. Bunun özelliği alt taraf yine dar arkada potur yok diz ile bel arası kavisli bir şekilde olup dizden aşağı yandan düğmelidir. Ayakta ise bilindiği gibi çarık. Çarık daha çok iç kesimde giyilmektedir. Yağmurlu iklim bunu gerektirmiştir. Yine ayakta yün ve diz boyu çoraplar giyilir. Bu gün giyilen çizme daha çok Hopa ve Arhavi gibi kıyı kesimlerinde gelişmiştir. Yağmurun fazla oluşu, sahil halkının balıkçılıkla uğraşması buna sebeptir. Kakbul çarıklar öküz derisindendir. Vücudun üst kısmında içte gömlek vardır. Ön tarafı açık ve düğmelidir. Boğaz kenarında siyah şeritler bulunur. Bunlar süs olmayıp kiri göstermemek için uygulanmıştır. Boğaz yarım dik yaka şeklindedir. Cepken denilen üst giysisi şalvar gibi Şal - Çuha denen ve tezgâhlar da dokunan kumaşlardan olurdu. Ön tarafı elips şeklinde açıktır. Bağlandığı zaman belden sol taraf sağın üstüne gelir ve boğaz ile göğüs arası V şeklinde olur. Kenarları sarı veya beyaz şerit başta kabalak denilen başlık bulunur. Mısırın çok yaygın oluşu kabalağa bir de püskül takılmasını sonuçlanmıştır. Hem süs hem de sembol 'dür. Kabalağın yanları uzun olur. Bazen yanlar başa sarılırken bazen yüzü ve boğazı korumak için kullanılır. Kıyı kesimlerinde kuşağın yerini kemer alır. ARTVİN'İN ÇALGILARI Artvin de zurna olarak orta kaba Zurna kullanılır. Davul orta boy davuldur. Tulum: Bu yörede çalınan tulum Doğu Karadeniz in kıyı kesiminde çalınan tulumun sesini tutmaz. Onlar genellikle ince sesli hemen hemen kemençe ayarında tulum çalarlar. Artvin ve iç bölgelerdeki daha kaba seslidir. Sesi bir hayli gürdür. Karadeniz tulumunda, bilhassa Hemşin 'liler çaldıkları tulumda tonu veren Daden denilen kısımlar beşer deliklidir. Artvin içinde ve çevrede Öküz bonuzu ses tonunu gür ve toplu vermesi için havın ucuna takılır. Üflenen kısma sübap takılmadığı için tamamen nefes gücüne dayanır. Yusufeli ilçesi ve köyleri bu çalgıyı devamlı kullanmaktadır. TULUM KESİNLİKLE YANINDA BAŞKA BİR MÜZİK ALETİ KABUL ETMEZ BAŞLI BAŞINA BİR ÇALGIDIR. Akordeon: Yörenin ana çalgılarından olması mümkün değildir. Ruslardan etkilenerek kullanılmıştır. Bütün bunlardan başka son zamanlarda ney, klarnet, de çalınmaya başlanmıştır. | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:26 am | |
| | |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:27 am | |
| A) HAMUR İŞLERİ
1. Hinkal
Mayalı hamur mantı kıvamında yarım avuç içi büyüklüğünde puf böreğine benzer şekilde açılır ve içine az yağlı kavurma konur, mantı gibi pişirilir.Yoğurtsuz ve üzerine yağ dökülmeden yenir.
2. Su Böreği
Ülkemizin diğer yörelerinde de yapılan su böreği Artvin'de de yapılır. tere yağı ve içine konan Çiçil (uzayan) peynirle yapılması yöreye özgüdür.
3. Garşo (Ekmek aşı)
Bayat ekmek üzerine tercihe göre tere yağlı sos dökülür.Sos, sadece tere yağlı olabileceği gibi, mevsimine ve tercihe göre domates ve soğanlı ay da yoğurtlu da olabilir.
4. Gaviçi (Gaşil,Papa)
Mısır veya buğday unu sıcak papa şeklinde pişirilir, ortası açılarak eritilmiş tere yağ veya ayran konur. Kaşıkla alınan papa tere yağ veya yarana bandırırlarak yenir.
5. Çimur
Yeni pişmiş mısır ekmeği tere yağ ile karıştırılır ve bulamaç şekline gelene dek kaşık veya elle yoğrulduktan sonra ayran veya çay ile afiyetle yenir.
6. Kete
Fırın , kuzine sobası veya tandırda arasına ceviz ve un karışımı katılarak pişirilen ekmek.
7. Kada
Az yoğurtla açılan hamur için tercihe göre kavrulmuş un, öğütülmüş fındık ya da ceviz konarak burma şeklinde tepsiye halkalar halinde dizilir.Üzerine yoğurt sürülerek fırında pişirilir.
8. Fırın ekmeği
Özellikle esmer buğday unu ile tuğla örülü fırınlarda odun ateşinde pişirilen son zamanlarda yaygın Trabzon ekmeği büyüklüğünde lezzetli ekmektir.Bayatlamaya dayanıklı olması açısından tercih edilir.
9. Tandır Ekmeği
Ağırlıklı sahil ilçeleri dışındaki yerlerde, esmer buğday unu ile tuğla örülü yer altı tandır fırınlarda çalı ateşi ile pişirilen lezzetli bir ekmek türüdür.Kısa sürede bayatlaması nedeni ile anlık ihityaçlarda kullanılır.
10. Mısır Ekmeği (Çadi)
Mısır unu ile pileki veya kuzine sobada pişirilir.Hemen her öğünde sofraların baştacıdır.
11. Pileki Ekmeği
Kilden yapılmış tepsi büyüklüğünde iki plaka içinde buğday veya genellikle mısır unundan yapılan bir ekmek türüdür. Pileki ekmeği, halen bulunmakla birlikte gelişen teknoloji ile birlikte maalesef kaybolamaya yüz tutmaktadır.
12. Lavaş Ekmeği
Fırın, pileki veya tandırda ekmek pişirmeden önce ince hamurdan yapılmış pide karın kısa sürede pişirilir ve taze tere yağı ile yenir.
13. Hamsili Ekmek
Ağırlıklı sahil ilçelerinde, içine pırasa, salça, vb sebze konarak fırında pişirilir.
14. Artvin Pidesi
Özellikle yuvarlak veya kayık şeklinde,üzeri açık veya kapalı içine tercihe göre peynir, kavırma, kıyma, yumurta konularak veya sade (yağlı) taş fırında tere yağla pişirilir.
15. Katmer
İçine kavrulmuş un, kırılmış ceviz veya fındık konarak taze yufka ile yapılan bir börek türüdür.
16. Erişte
İnce ince kıyılmış yufka fırında kavrularak kurutulur ve yıl boyunca saklanır.Üzerine kaynar su gezdirildikten sonra tere yağda döndürülerek servis yapılır.Tercihe göre üzerine toz şeker dökülerek de yenir.
17. Silor
İnce boru şeklinde kıvrılarak bir 4-5 cm eninde kesilen yufkalar fırında kavrularak kurutulur ve yıl boyunca saklanır.Üzerine kaynar su gezdirildikten sonra bir kat yoğurt sürülür ve tere yağ ile servis yapılır.Tercihe göre, bir süre fırında pişirilir.
| |
| | | AsiRuH yönetici
mesaj sayısı : 9861 Yaş : 36 İş/meslek : xxxxx Kayıt tarihi : 27/09/08
| Konu: Geri: artvin tanıtımı Paz Ekim 12, 2008 1:28 am | |
| 17. Silor
İnce boru şeklinde kıvrılarak bir 4-5 cm eninde kesilen yufkalar fırında kavrularak kurutulur ve yıl boyunca saklanır.Üzerine kaynar su gezdirildikten sonra bir kat yoğurt sürülür ve tere yağ ile servis yapılır.Tercihe göre, bir süre fırında pişirilir.
18. Kaymaklı Börek
İçine kaymak konarak taze yufka ile yapılan bir börek türüdür.
19. Lokum
Mayalı hamur ekmek kıvamında çorba hacminde top eklinde özellikle halis zeytinyağında kızartılır; bal, pekmez veya yoğurda banarak afiyetle yenir.
20. Bişi
Mayalı hamur ekmek kıvamında iki avuç içi büyüklüğünde ince yuvarlak pide şeklinde özellikle halis zeytinyağında kızartılır; bal, pekmez veya yoğurda banarak afiyetle yenir.
21. Ev Makarnası (Mantı)
Mayalı hamur muska veya eksem şeklinde içine kıyma konmadan makarna gibi pişirilir. Üzerine yoğurtsuz ve tere yağ dökülerek afiyetle yenir.
22. Cevizli/Fındıklı Börek
İçine öğütülmüş ceviz veya fındık konarak taze yufka ile yapılan bir börek türüdür.
B) ÇORBALAR.
1. (Nişoşlu) Yoğurt Çorbası
Nane benzeri ve dağlarda yetişen "nişoş" aromalı bitkinin kullanılarak yapılan tere yağlı yoğurt çorbasıdır ve özellikle Artvin'in iç kesimlerinde yayla, mezra ve dağ köylerinde yaygındır.
2. (Beyaz) Lahana Çorbası
Beyaz lahana ince ince doğranarak yoğurt ve çok az un ile yapılan bulamaça su katılarak nane benzeri ve dağlarda yetişen "nişoş" aromalı bitkinin kullanılarak yapılan tere yağlı yoğurt çorbasıdır. Özellikle Artvin'in iç kesimlerinde ; yayla, mezra ve dağ köylerinde yaygındır.
3. (Gemdimalı) Süt Çorbası
Gendima (haşlanıp güneşte kurutulmuş buğday tanesi) ile su yerine süt katılarak yapılır.Bir tür, bol sütlü şekersiz (tercihe göre tuz katılabilir) sıcak sütlaç tadını andırır. Özellikle reyhan ve nane katılan bu çorba, Artvin'in iç kesimlerinde yaygındır.
4. Kesme (Mantılı Süt Yemeği)
Kesme (parça halinde içi boş mantı) su yerine süt katılarak yapılan bir tür çorbadır.
5. (Siyah) Mercimek Çorbası
İçine erişte biçiminde kesilmiş ev mantısı katılarak siyah mercimek ile yapılır.Üzerine tercihe göre sirke dökülerek servis yapılan bu çorba, Artvin'in iç kesimlerinde yaygındır.
6. Çinçar (ısırgan otu) Çorbası
Çinçar (ısırgan otu) ile yapıla daha çok sahil ve sahile yakın yerlerde yaygındır.
7. Şalgam çorbası
Şalgam (pancar) otu, un, yoğurt ve/veya taze kaymak bulamaçı ile yapılan bu çorba türü daha çok dağ köylerinde yaygındır. | |
| | | | artvin tanıtımı | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|