.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Doğal afetlerin çocuklardaki etkisi

    bjkli
    bjkli
    moderatör
    moderatör


    Erkek
    mesaj sayısı : 184
    Yaş : 40
    Kayıt tarihi : 01/12/08

    Doğal afetlerin çocuklardaki etkisi Empty Doğal afetlerin çocuklardaki etkisi

    Mesaj  bjkli Salı Nis. 28, 2009 8:15 pm

    Doğal afetlerin çocuklardaki etkisi

    Toplumu tümüyle etkileyen afetler çocuklarda
    "güvenlik" ve "normallik-olağanlık-" duyularının sarsılmasına
    neden olur.


    Doğal afetler çocuk ve gençler üzerinde travmatik
    etkilere neden olurlar. Tufan, fırtına, deprem gibi doğa olayları
    insanların yaşadıkları ortamın yıkımına yol açtıkları
    için yetişkinler açısından da korkutucudur. Toplumu
    tümüyle etkileyen afetler çocuklarda "güvenlik"
    ve "normallik-olağanlık-" duyularının sarsılmasına neden olur.

    Kasırga, bora, hortum, şiddetli fırtına, deprem, tsunami ve seller sık
    rastlanan doğa olaylarıdır. Genellikle kasırgaların oluşumu gün ya
    da haftalar önce tahmin edildiğinden, fırtına öncesi
    ailelerin ihtiyaçlarını sağlamaları ve hazırlanmaları
    için zamanları olur. Ancak bu durum özellikle
    çocuklarda korku ve endişenin duyulmasına yol açar.
    Kasırga sonrası şiddetli rüzgar, yağmur, şimşek ve gök
    gürültüsü nedeniyle olaydan haftalar ve aylar sonra
    çocuklar seslere karşı korkuyla tepki verirler. Duygusal ve
    fiziksel olarak tükenme hissederler. Bazı çocuklar
    diğerleri yaralanıp hayatlarını kaybederken kurtuldukları için
    suçluluk duyabilirler.

    Bora, hortum gibi diğer doğa olaylarından farklı olarak depremler
    herhangi bir uyarı meydana gelmeden oluşur. Bu durum felaket
    kurbanlarında başa çıkmayı kolaylaştırıcı psikolojik uyumun
    azalmasına neden olur. Hayatta kalanlar artçı şokların
    sarsıntıları, patlama sesleri, yıkımı hatırlatan duman, is gibi
    gerçeklerle karşılaşmak zorunda kalırlar.

    Hortumlar da depremler gibi insanlara hazırlanmaları için zaman
    tanımadan aniden oluşurlar. Birkaç dakika içinde geniş
    çaplı yıkımlara neden olurlar. Özellikle çocuklar
    için karmaşa ve şaşkınlık yaratan bu durumla başa çıkmak
    çok zordur.

    Tufanlar da uyarı olmaksızın oluşur. Şiddetini artırarak hızla hareket
    ederek ağaçları devirir, yol ve köprüleri yıkar,
    binaları harabeye çevirir. Yıkık ve terk edilmiş mekanlar, her
    yeri kaplayan çamur ve soğuk insanları çaresizliğe
    sürükler.

    Seller bir gece içinde çekilmediği için yaşanılan
    mekanların temizlenmesi günler, haftalar alabilir. Uzmanlar doğal
    afetler sonrası sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyleri
    farklı insanların, olaylar denetimlerinin dışında meydana geldiği
    için, kendilerini güçsüz hissettiklerini ve
    olumsuz duygusal tepkiler sergilediklerini belirtmektedir.

    Doğal felaketler sonrası çocuklarda sıklıkla gözlemlenen
    ortak duygular da bulunmaktadır. İnsanlar doğa olaylarını
    tümüyle engelleyebilme yetisine sahip değildirler. Bu nedenle
    çocuklarda da her şeyin kontrol dışı olduğu duygusu çok
    belirgindir. Afetler doğal, alışılmış düzenin bozulmasına yol
    açar.

    Çocuk "Böyle bir felaket yaşanıyorsa, başıma her
    türlü kötülük gelebilir"
    düşüncesiyle güvenini yitirebilir. Emniyette olmadığı
    duygusuna kapılır.

    Travmatik etkiler yaratan doğa olayları sonrası çocuklarda sık görülen bazı belirtiler şunlardır :

    - Okul öncesi çağ çocuklarında bebeksi davranışlar
    sergileme, parmak emme, alt ıslatma, anne-babaya sıkıca sarılma,
    yaramazlık, uyku bozuklukları, iştahsızlık, karanlıktan korkma,
    arkadaşlarından ve olağan günlük düzenden uzaklaşma v.b.
    belirtiler gözlemlenebilir.

    - İlkokul dönemi çocuklarında öfke, saldırganlık, gece
    kabusları, okul reddi, dikkat dağınıklığı, arkadaş ve etkinliklerden
    uzaklaşma, akademik ve davranışsal açılardan gerilemeler
    görülebilir.

    - Ergenlerde beslenme ve uyku düzensizlikleri, karmaşık duygular,
    çelişkiler sinirlilik, fiziksel şikayetler (baş ve mide ağrıları
    v.b.), dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, suç işleme,
    alkol, sigara ve uyuşturucu kullanma gibi belirtiler
    gözlemlenebilir.

    Bazı çocuklar felaketin kendilerinin daha önceden yapmış
    oldukları kabahatler yüzünden olduğunu
    düşünüp, suçluluk duyabilirler. Yaşanan olaylar
    üzerinde konuşmaktan kaçınanlar bulunduğu gibi,
    sürekli bu konu üzerinde konuşmayı isteyenler de olabilir.
    Bazı çocuklar bu davranışların hiçbirini
    göstermeyebilir, yaşadıkları sıkıntı dıştan fark edilmeyebilir.
    Kimi çocuklarda ise bu sıkıntılara bağlı davranışlar haftalar
    veya aylar sonra ortaya çıkabilir.

    Ani yaşanan şiddetli tehdit duygusunun ardından çocuklar
    olayların etkileriyle başa çıkabilmek için yaşamlarında
    önemli olan yetişkinleri örnek alırlar. Anne-baba,
    öğretmen ve diğer erişkinler doğal afetin ardından sakin
    davranarak ve başlarına kötü bir şey gelmeyeceği konusunda
    inandırıcı konuşarak çocuk ve gençlere yardım
    edebilirler.

    Anne-babalar doğal afetlerden etkilenen çocuklarına nasıl yardımcı olabilirler?

    - Olaylar hakkında konuşmaktan kaçınmayın. Olanlardan sonra
    aklınıza kelime gelmiyorsa, ona sarılarak “Bu gerçekten
    hepimiz için zor bir durum” demek her zaman işe yarar.
    Sakin davranarak anne-baba olarak her zaman onun yanında olacağınızı
    belirtin. Olanlar konusunda çocuğunuza dürüst
    davranın. Durumun ciddiyetini inkar etmeyin. “Üzülme
    her şey yolunda” demek çocuğun endişelerini azaltmaz.
    Çocuk yakın bir gelecek için bunun doğru olmadığını
    bilir. Ona karşı sıcak ve sevecen davranın.

    - Çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine
    izin verin. Bazı çocuklar olayları tekrar tekrar anlatmak
    isterler, bu yaraları sarma sürecinin bir parçasıdır. Onu
    dikkatle dinleyin. Küçük çocuklar ise itfaiye
    aracı, ambulans gibi oyuncaklarla oynayarak duygularını ortaya
    koyabilirler.

    - En kısa sürede olaylardan önceki ev düzenini sağlamaya
    ya da yeni bir düzen oluşturmaya çalışın. Aile
    üyelerinin bir arada olmasına özen gösterin.
    Çocuğunuzun yetişkinlere yeniden güvenmesini sağlamak
    için ona verdiğiniz sözleri mutlaka tutun.

    - Çocuklarınıza medyada sık yer alan afetlere ilişkin haber ve
    programları izletmeyin. Seyredebilecekleri diğer program
    önerilerinden söz edin.

    - Olaylarda yakınlarını ve arkadaşlarını kaybeden çocuklara
    destek verilmelidir. Yetişkinler ölümle ilgili konuşmalardan,
    törenlerden çocukları uzak tutarak onları koruyacaklarını
    zannederler. Bu durum çocukta kaygı ve şaşkınlık yaratır.
    Ölümü anlatırken basit bir dil kullanın. Çocuğun
    yaşına uygun kısa, doğru bilgi verin. İsterse törene
    katılabileceğini söyleyin ve orada nelerle karşılaşacağına dair
    bilgi verin.

    - Her kriz bir fırsattır. Çocuğunuza bu doğal afetlerin
    toplumumuzdaki ve dünyadaki tüm insanları bir araya
    getirdiğini anımsatın.

    - Profesyonel destek alın. Okullarda görev yapan psikolojik
    danışmanlardan, hastane ve diğer kurumlarda çalışan pedagog,
    psikolog ve psikiyatrlardan yardım alabilirsiniz.

    Eğitimciler doğal afetlerden etkilenen öğrencilere nasıl yardım edebilirler?

    - Genellikle en kısa zamanda olağan günlük programa
    dönmek uygundur. Ancak öğrenciler huzursuzsa okul
    gününün başlangıcında grup halinde olaylar üzerinde
    konuşulabilir. Öğretmenler günlük ders programının
    dışına çıkarak şu soruları yöneltebilirler : “Olay
    olduğunda nerdeydin? Ne olduğunu, ne gördüğünü,
    neler işittiğini anlatmak ister misin? En zor, en kötü an ne
    zamandı? Duyguların neydi? Şimdi ne hissediyorsun? Seni en çok
    ne korkuttu?”.

    - Kağıt, boya, kil, hamur gibi farklı malzemeler kullanarak resim
    yapma, öykü yazma, anı köşesi oluşturma gibi etkinlikler
    öğrencilere duygularını ifade etme olanağı sağlar.

    - Dersleri daha kısa tutarak, daha az ödev verin. Doğal afetlerin nasıl meydana geldiğini öğrencilerinizle konuşun.

    - Çocuklar hayatlarını kontrol edebildikleri duygusunu yeniden
    kazanmak için somut bazı etkinlikler içinde yer
    alabilirler; örneğin zarar görenler için bağışta
    bulunmak, yakınlarına kart veya mektup göndermek, ölenleri
    anmak için ağaç dikmek.

    - Okulda ölüm haberini duyurabilecek en uygun kişi
    müdürdür. Ölümü ilan ederken bu bilgiyi
    tüm öğrencilerin aynı anda duyabilecekleri merkezi anons
    sistemini kullanın. Daha sonra sınıfları tek tek dolaşın.
    Özellikle en çok etkilenenlere gidin. Ölen
    çocuğun sırasını veya eşyalarını kaldırmak için acele
    etmeyin. Bu işlemleri yaparken çocuğun arkadaşlarından yardım
    alın. Ölen çocuğun veya eğitimcinin ailesini ziyaret
    etmeleri, evine mektup yollamaları için öğrencileri
    cesaretlendirin. Cenaze törenleriyle ilgili düzenlemeler
    yapılmalı, genel ilke olarak isteyen öğretmen ve öğrencilerin
    cenazeye katılmalarına izin verilmelidir.

    - Öğrencilerinizi meraklı gazetecilerden koruyun. Medyanın çocukları kullanmalarına izin vermeyin.

    - Öğrencilerinize yaşadıklarının zor ancak geçici olduğunu
    ve her şeyin mutlaka yoluna gireceğini sıklıkla hatırlatın.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 9:38 pm