.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Türkiyenin Doğal Güzellikleri

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Türkiyenin Doğal Güzellikleri Empty Türkiyenin Doğal Güzellikleri

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:37 pm

    DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZ

    ALTINBEŞİK DÜDENİ

    Dünyanın en ilginç mağaralarından birisidir. Toros Dağlarının altındaki
    bu ilginç yeraltı Dünya'sını görmek için özel hazırlık ve gereçler
    gereklidir. Yer altında çok sayıda mağara ve göl vardır. Bu göllerin su
    seviyeleri farklı olup aralarında çağlayanlar oluştururlar.
    Mağaralarda dev boyutlarda sarkıt ve dikitler mevcuttur. Bu mağara ve
    göllerin milyonlarca yıllık bir sürecin sonucu oluştuğu bilinmektedir.
    Konu ile ilgilenenler ve cesur tırmanıcılar için eşi bulunmaz bir doğa
    harikasıdır.


    DAMLATAŞ MAĞARASI


    Alanya'dadır. Sarkıt ve dikitler ihtiva eder. Mağara içindeki havanın
    nemlilik oranı % 90 civarındadır. Tedavi amacıyla da kullanılmaktadır.



    KARAİN MAĞARASI

    Yapılan kazılardan, bölgenin günümüzden 50 000 yıl kadar öncede
    yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Türkiye'nin
    içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır.

    KAPADOKYA

    Bölge 60 milyon yıl önce; Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü
    lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca
    yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.apadokya
    bölgesi, doğa ve tarihin bütünleştiği bir yerdir. Coğrafi olaylar
    Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da bu
    peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle
    süsleyerek, binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini günümüze
    taşımıştır. İnsan yerleşimlerinin Paleolitik döneme kadar uzandığı
    Kapadokya'nın yazılı tarihi Hititlerle başlar. Tarih boyunca ticaret
    kolonilerini barındıran ve ülkeler arasında ticari ve sosyal bir köprü kuran Kapadokya, İpek Yolu'nun da önemli kavşaklarından biridir.


    FALEZLER,


    Antalya'nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı arasında kalan
    bölgedir. Bu ilginç jeolojik yapı aynı zamanda doğal arıtma sistemi
    işlevi ile körfezin temizliğine önemli bir katkı
    sağlamaktadır.Antalya'nın iki büyük plajı olan Lara ve Konyaaltı
    arasında kalan bölgedir. Bu ilginç jeolojik yapı aynı zamanda doğal
    arıtma sistemi işlevi ile körfezin temizliğine önemli bir katkı
    sağlamaktadır.


    Antalya ile Fethiye arasında bulunan "Likya Bölgesi", tarihi ve turistik birçok değerlerinin yanısıra

    Bakırdağları
    yöreyi tümüyle kaplayan ve
    kendi aralarında 4 bölüme ayrılan "BEYDAĞLARI" ile ünlüdür. En yüksek
    noktasının 3070 metre ile"Kızlarsivrisi" nin olduğu Beydağları
    "Tahtalıdağlar", "Bakırdağları", "Merkezi Beydağları" ve "Güneybatı
    Bölümü Beydağları" gibi alt katagorilere ayrılmaktadırlar.
    Kızlarsivrisi



    Bölgedeki akarsuların ortak amacı Akdeniz'e ulaşmaktadır.En güzelleri Antalya'nın;



    15 km. kuzeyindeki DÜDEN ŞELALESİ

    18 Km. batısındaki KURŞUNLU ŞELALESİ

    ve Manavgat'ın 3 Km. kuzeyindeki MANAVGAT ŞELALESİ'dir.


    ALTINBEŞİK DÜDENİ,

    Dünyanın en ilginç mağaralarından birisidir. Toros Dağlarının altındaki
    bu ilginç yeraltı Dünya'sını görmek için özel hazırlık ve gereçler
    gereklidir. Yer altında çok sayıda mağara ve göl vardır. Bu göllerin su
    seviyeleri farklı olup aralarında çağlayanlar oluştururlar.
    Mağaralarda dev boyutlarda sarkıt ve dikitler mevcuttur. Bu mağara ve
    göllerin milyonlarca yıllık bir sürecin sonucu oluştuğu bilinmektedir.
    Konu ile ilgilenenler ve cesur tırmanıcılar için eşi bulunmaz bir doğa
    harikasıdır.


    DAMLATAŞ MAĞARASI,
    Alanya'dadır. Sarkıt
    ve dikitler ihtiva eder. Mağara içindeki havanın nemlilik oranı % 90
    civarındadır. Tedavi amacıyla da kullanılmaktadır.


    KARAİN MAĞARASI,
    Yapılan kazılardan, bölgenin günümüzden 50 000 yıl kadar öncede
    yerleşim merkezi olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır. Türkiye'nin
    içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır.


    SAKLIKENT

    Sadece 45 km. uzaklaşılınca 3000 m. yüksekliğe ulaşan Saklı
    Yaylasında kurulu Saklıkent'e varılır. Kış sporlarına elverişli bir
    yerdir Saklıkent. Aynı gün içinde Antalya plajlarından denize girebilir
    ya da Saklıkent'te kayak yapabilirsiniz


    İNSUYU MAĞARASI

    Burdur İnsuyu Mağarası, Burdur-Antalya Karayolu üzerinde, Burdur’a 15
    km. uzaklıkta bulunan ve ülkemizde turizme ilk açılan mağaradır. 597 m.
    Uzunluğundadır. Su yüzeyine paraleldir. İçinde akarsular ve göller
    bulunmaktadır.
    Mağara ilk kez mağarabilimci Jeolog Dr. Temuçin AYGEN tarafından
    bulunmuş ve dönemin Valisi Vefik KİTAPÇIGİL’in çabalarıyla 1966 yılında
    turizme açılmıştır.
    597 metrelik bölümü gezilebilen mağaranın içinde birbirleriyle
    bağlantılı irili ufaklı dokuz göl vardır. Bunlardan "Büyük Göl" adıyla
    anılanı 512 m2’lik alanıyla Türkiye’nin en büyük yer altı gölüdür.
    Oluşumu 10 milyon yıl öncesine dayanan mağara, yukarıdan damlayan
    kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlar ve tavandan aşağıya
    sarkan kalker birikintileriyle bir saray görünümündedir. Dilek Gölü’nde
    bulunan dikit, 6 metrelik boyuyla Türkiye’nin en büyük dikiti ve bir
    doğa harikasıdır

    Nilüfer Çayı

    Nilüfer İlçesi'ne adını veren ve Bursa'nın en önemli akarsuyu olan 103
    km uzunluğundaki Nilüfer çayı, Uludağ’ın güney yamaçlarında 850 metre
    yükseklikteki 2 mağaradan çıkar. Başlangıç bölümünde adı Aras Suyu’dur.
    Bu su batı doğrultusunda akarken çeşitli kollarla birleşerek “Nilüfer”
    adını alır.

    Doğancı köyü yakınlarında önüne kurulan bir barajla Bursa kent içme
    suyunun önemli bir bölümünü depolar. Ayrıca kentin içme suyu
    gereksinimini karşılamak üzere, daha yüksekte Karaıslah dolaylarında
    Nilüfer Barajı yapımı sürmektedir.
    Antik çağ kaynaklarında adı “Odrys” çayı olarak geçen Nilüfer, Bursa
    Ovası’nı suladıktan sonra Uluabat Gölayağına dökülür. Bursa Ovası ve
    çevresinin derelerini ve Çayırköy Ovası’ndan Ayvalı Dere’yi alarak
    Uluabat Gölü’ne ulaşan Nilüfer, daha sonra Susurluk Çayı ile birleşerek
    Karacabey Boğazı’ndan Marmara Denizi’ne dökülür.

    Soğukpınar, Kaplıkaya, Değirmendere ve Madendere ile dağın kuzeyinden
    doğan Gökdere, Kaplıkaya, Kırkpınar ve Balıklı derelerinin tümü
    Nilüfer'e karışarak Marmara Denizi'ne dökülür. 1930'lu yıllarda, Bursa
    ovasına açılan Almankanalı, Cenupkanalı ve Anakanal gibi kanallar da
    Nilüfer'e bağlıdır. 1671 tarihli bir kadı sicilinden anlaşıldığı üzere,
    o dönemlerde Nilüfer Deresi ile çam ağaçları taşınmıştır. "Velhasıl
    Bursa sudan ibarettir" diyen Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de bu
    suyun asla geçit vermediği yazar.
    Uluabat Gölü (Apolyont Gölü)

    Türkiye’nin 10. büyük gölü olan ve Nilüfer ilçe sınırlarında bulunan
    Uluabat Gölü, kentin en gözde doğal güzelliklerinden biridir.

    Yüzölçümü 156 km2 olan gölün kuzey ve batı kıyıları sazlık ve
    bataklıktan oluşmaktadır. Doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 25, en geniş
    kesiminde genişliği 14 kilometredir. Göl havzasının büyüklüğü yaklaşık
    olarak 10 bin 500 kilometrekare, göl alanı 13 bin 500 hektar, derinliği
    ise ortalama 2.4, en çok 4 metre dolayındadır.

    En önemli beslenme kaynağı, göle saniyede ortalama 64 metreküp su
    getiren Mustafakemalpaşa Çayı’dır. Çayın, mevsimlere göre getirdiği su
    miktarında görülen değişiklikler, göl su düzeyinin alçalıp
    yükselmesinde neden olmaktadır. Ayrıca, gölün güneybatısındaki tarım
    alanlarının drenaj suları da göle verilmektedir. Gölün fazla suları
    gölün batısındaki Uluabat Deresiyle Susurluk Çayı'na ve bu çayla
    birlikte Marmara Denizi'ne boşalmaktadır.

    Gölde irili ufaklı 9 ada vardır. Bunların en önemlisi Gölyazı köyünün
    üzerinde kurulu olduğu ada ile, Halilbey (Alyos) ve Nailbey (Manastır)
    adalarıdır. Gerek Alyos, gerekse Manastır adalarında Bizans döneminden
    kalma örenler bulunmaktadır.
    Uluabat Türkiye'nin önemli balıkçılık alanlarından biridir. 21 balık
    türünün bulunduğu ve daha önceleri kerevitin bol olduğu gölde,
    şimdilerde daha çok sazan ve turna avlanmaktadır.

    Uluabat Gölü sucul bitkiler yönünden de ülkemizin en zengin sulak
    alanlarından biridir. Gölün hemen hemen bütün kıyıları geniş
    sazlıklarla, sığ kesimleri ise su içi bitkileriyle kaplıdır. Göl,
    Türkiye'nin en geniş nilüfer yataklarına sahiptir.
    Anadolu'ya kuzeybatıdan giren kuş göç yolu üzerinde yer alması ve
    önemli kuş alanlarından Kuş Gölü'ne çok yakın mesafede bulunması
    nedeniyle Uluabat Gölü, kuş varlığı yönünden sadece ülkemizin değil,
    Avrupa ve Ortadoğu'nun da en önemli sulak alanlarından biridir.
    Türkiye'deki 97 önemli kuş alanından biridir. Uluabat Gölü dünya
    çapında yok olma tehlikesi altında olan kuş türlerinden Küçük
    Karabatağın ve Tepeli Pelikan’ın önemli beslenme ve kışlama alanıdır.
    Antik çağda çok daha büyük olan Uluabat Gölü ile Marmara Denizi arasında, deniz taşımacılığı yapıldığı bilinmektedir.
    1980’li yıllardan sonra göl yakınlarında kurulmaya başlanan sanayi ve
    Orhaneli Çayı’nın taşıdığı kömür atıkları dolayısıyla gölün suyunda
    büyük ölçüde kirlenme ve göl alanında daralma başlamıştır.

    Göl ve havzasındaki yaşamın tehlike altına girmesi üzerine, bölge 1998
    yılında uluslararası “Ramsar Sözleşmesi” kapsamında koruma altına
    alınmıştır. 2000 yılında ise uluslararası 'yaşayan göller' kapsamına
    alınan Uluabat Gölü, çevresindeki biyolojik çeşitlilik nedeniyle de
    doğasever ve çevreci bakışların buraya yönelmesine yol açmıştır.
    Ayvaini Mağarası

    Uluabat Gölü yakınlarındaki pekçok şirin köyden biri olan, Bursa'ya 40 km uzaklıktaki Ayva Köyü, eşsiz bir özelliğe sahip.
    Türkiye'nin en uzun 6. mağarası olan Ayvaini Mağarası, Bursa'nın "yeşil" sıfatına yakışır özellikteki bu köyde yer alır.
    Hidrolojik olarak etkin durumda olan mağaranın Ayva ağzından yer altı
    suları çıkmaktadır. Mağaranın ikinci ağzı ise, Mustafakemalpaşa
    İlçesi’ne bağlı Kazanpınar ve Doğanalan köyleri arasındadır.
    Mezozoik zamandan günümüze gelen ve 1970 yılında 3 kişilik bir İspanyol
    ekip tarafından keşfedilen mağaranın uzunluğu 5.5 kilometreyi buluyor.

    İçinde derinlikleri yer yer 3-4 metreye ulaşan 60 adet gölcük bulunan
    mağaranın çıkışındaki gölcüğün uzunluğu ise yaklaşık 400 metre. Su
    seviyesinin mevsimlere göre değişiklik gösterdiği, olağanüstü
    sarkıtlarla kaplı, bakir ve el değmemiş yapısı ile gerçek bir doğa
    harikası olan Ayvaini Mağarası, özellikle üniversitelerin mağaracılık
    kulüplerinin ilgi odağıdır.

    Güney Marmara Bölgesi’nin en uzun yer altı geçidi olduğu belirlenen ve
    sarkıt, dikit, duvar damlataşları, sulu damlataş havuzları ve küçük
    gölcükleriyle olağanüstü bir doğa harikası olan bu mağarayı gezmek için
    rehber alınması zorunludur.

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 5:35 am