azerbaycanı tanıyalım Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

azerbaycanı tanıyalım

Aşağa gitmek

azerbaycanı tanıyalım Empty azerbaycanı tanıyalım

Mesaj  AsiRuH Perş. Ocak 08, 2009 7:07 pm

Azerbaycan Cumhuriyeti

30
Eylül 1991 tarihinde bağımsızlığını ilân eden Azerbaycan
Cumhuriyeti; Güney Kafkasya'nın doğusunda, Hazar Denizi'nin
batısında 86.600 km2lik bir sahada yer almaktadır. Kuzeyde Dağıstan,
Kuzeybatıda Gürcistan, güneybatıda Ermenistan, güneyde
İran ile çevrilidir. Bölgenin en önemli özelliği
kuzey-güney, doğu-batı istikametinde uzanan tarihi geçit ve
ticaret yolları üzerinde bulunmasıdır.
Dünyadaki 11 iklim çeşidinden 9'una sahip olan Azerbaycan
iklimi kuzeyden gelen soğuk hava kütleleri, güneyden gelen
sıcak hava akımları ve hazar Denizi'nin etkisi altındadır. Genel olarak
iklim kuru ve subtropikal karakterdedir. Kuzey bölgesinde kuru
karasal iklim hakimdir.

Azerbaycan'ın önemli nehirleri Kura (Kür), Aras, Alazani,
Samur, Terter, Kanık, Genceçay ve Beylegan nehirleridir. Hacı
Kabul gölü en büyük göl olup, onu Sarısu ve
Candahar izlemektedir. Tuzlu su gölleri ise Acınor ve
Büyükşor gölleridir.
Azerbaycan'da Mingeçevir, Veriveri, Sarsank, Ceyranbatar, Akstafa ve Arpaçay barajları bulunmaktadır.

Başkenti Bakü olan Azerbaycan'da toplam 60 kaza ve 45 şehir
bulunmaktadır. Başlıca şehirleri Sumgayıt, Guba, Ali Bayramlı,
Lenkeran, Mingeçevir, Hankendi, Naftalan, Gence ve Suşa'dır.1995
sayımlarına göre nüfusu 7.553.000 olup genç bir
nüfusa sahip olan Azerbaycan nüfusunun %53'ü kentlerde,
%47'si kırsal alanda oturmaktadır. Nüfus yoğunluğu km2'ye 85.8
kişidir. Ortalama yaşam süresi 68.5 yıl olan Azerbaycan'da
nüfus artış oranı %0.9'dur. Nüfusun %78.1' Azerbaycan
Türkü, %7.9'u Rus, %14'ünün diğerleri teşkil
etmektedir.

azerbaycanı tanıyalım 017

25 Aralık 1991 tarihinde Kril alfabesinin yerine Lâtin alfabesini
kabul eden Azerbaycan 1995 yılında Lâtin alfabesinin uygulamasına
geçmiştir. Azerbaycan'da okur-yazarlık oranı %98 olup, 9 yıllık
ilk -orta öğretim mecburidir. 22 adet üniversite, Akademi ve
Enstitü bulunmaktadır. Kütüphane ve müze
yönünden zengin bir ülkedir. Önemli bir tarım
ülkesi olan Azerbaycan'ın temel tarımsal ürünleri tahıl,
pamuk, tütün, üzüm, sebze ve meyvedir. Hayvancılık
kırsal alanda önemli bir geçim kaynağı olmaya devam
etmektedir. Ham ipek üretiminde önemli yer tutan dut ağacı
yetiştirilmesi ülkede yaygındır.

800 km uzunluğundaki Hazar denizi kıyısıyla akarsularında
balıkçılık ve su ürünleri önemli yer tutmaktadır.
Hazar denizinde avlanan Mersin balığı yumurtası dünyaca
ünlü olup, dünya havyar üretiminin %80ini
karşılamaktadır.Azerbaycan bitki örtüsü ve florası
çok zengin bir ülkedir. Ormanlarının çoğunu
yapraklarını döken ağaçlar ile çam ağaçları
oluşturmaktadır. Bilinen bitki sayısı 1400'ün üzerindedir.
Ormanlar ülke yüzölçümünün
%12'sini kapsamaktadır.

Azerbaycan doğal kaynaklar tarafından çok zengindir. Kurşun,
çinko, bakır, demir cevheri, barit, alünit, kobalt,
arsenik, mermer, kireç taşı, siyonit, maden ve kaya tuzları
bulunmaktadır. Az miktarda altın ve gümüş gibi kıymetli
madenleri vardır. Ülkenin en büyük yer altı zenginliği
petrol ve doğalgazdır. Petrolün %77'si Hazar denizinden
sağlanmaktadır. Doğalzgaz ise Bahar, Kumadası ve Sangaçal'dan
çıkarılmaktadır. Toplam petrol rezervi 118.65 milyar m3olduğu
tahmin edilmektedir.

Azerbaycan'da temel sanayi dalları, petrol araştırma, sondaj makinaları
üretimi, petrokimyasallar, gıda, tekstil, elektronik ve ****l
işlemedir. Sektörde yer alan bir çok fabrika, yeni
teknolojileri uygulayamadığı için yetersiz durumdadır. Petrol
işleme kapasitesi çıkardığı petrolün altında olduğu
için ham petrol ihraç etmekte, rafine petrol almaktadır.
1995 yılına göre 2.727.837 kişi çalışabilir nüfusu
oluşturmaktadır. Bunun %21.1' sanayi ve inşaat, %37.1 tarım, %41.8'i
hizmetler sektöründedir GSMG 2400 dolar olup, kişi başına
milli gelir, 317 dolardır.Azerbaycan'ın 1995 yılı ithalatı 667.7 milyon
dolar ihracatı 547.4 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Azerbaycan Cumhuriyeti'nde SSCB döneminden kalan bir çok
unsur halen varlığını sürdürmesine karşın, yeni devlet yapısı
henüz kurulma aşamasında bulunmaktadır.
Azerbaycan'da Cumhurbaşkanı, yürütme organları ve Cumhuriyet
Parlamentosu bulunmaktadır. Yürütme yetkileri münhasıran
Cumhurbaşkanı tarafından atanan icra hakimleri tarafından
kullanılmaktadır.Azerbaycan'da çoğulcu demokratik yapının
yerleşmesi yönünde önemli adımlar atılmaktadır. Anayasa
taslağı ve seçim kanunu hazırlıklarının ardından ilk çok
partili seçim 12 Kasım 1995 tarihinde yapılmış, bu
seçimle birlikte anayasa halk oylaması ile birlikte kabul
edilmiştir
[/size]


En son sakaryalı54 tarafından Perş. Ocak 08, 2009 7:09 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

azerbaycanı tanıyalım Empty Geri: azerbaycanı tanıyalım

Mesaj  AsiRuH Perş. Ocak 08, 2009 7:07 pm

[b]Azerbaycan - Türkiye İlişkileri

Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
üç günlük Azerbaycan ziyareti
Türkiye’nin Türk dünyasına yönelik
politikasında yeni bir vizyonun ilk adımı olarak yorumlanıyor.
Oldukça kalabalık bir heyetle ilk dış ziyaretini İlham
Aliyev’in isteğiyle Azerbaycan’a gerçekleştiren
Gül, ilişkilerin yeni bir boyut kazanabilmesi için iki
ülke arasında serbest dolaşım ve serbest ticaret koşullarının
gerçekleşmesi gerektiğini ifade etti. Gül’ün
Azerbaycan ziyaretinde ise İlham Aliyev Türkiye’nin
sözde Ermeni soykırımı ve PKK terör örgütüne
karşı mücadelesine destek verdiklerini açıkladı.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra giderek yükselen
bir ilişki düzeyi içerisinde bulunan Azerbaycan ve
Türkiye arasındaki ilişkiler iki ayrı dönemde
değerlendirilebilir. Duygusal ve idealist olarak nitelendirilen ilk
dönemde (1991-1994) Ebülfez Elçibey ve Turgut
Özal’ın idealist yaklaşımları iki ülke arasındaki
ilişkilerin bir sonraki aşamaya taşınması için bir temel
hazırladı. Fakat Türkiye’nin Azerbaycan’ın
sorunlarının çözümünde yetersiz kalması ve
Azerbaycan’ın iç ve dış politikasında dengeyi
tutturamaması duyguların pratiğe dönüşmesini engelledi.
Realist olarak nitelendirilen ikinci dönemde ise (1994-…)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ve Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in dostluğu projelerin
gerçekleşmesi açısından büyük rol oynadı.
Turgut Özal ve Ebülfez Eliçbey’in yapmak isteyip
de yapamadığı birçok projenin imzası ve temeli Haydar Aliyev ve
Süleyman Demirel tarafından atıldı. Bu döneme aynı zamanda
Haydar Aliyev’in Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine “Bir
Millet İki Devlet” sloganı damgasını vurdu. Fakat Haydar
Aliyev’in vefatı ve Süleyman Demirel’in
cumhurbaşkanlığı süresinin dolması iki devlet arasındaki
ilişkilerde bir kopukluk yarattı. İlişkilerin gelişiminde liderlerin
dostluğu ve devlet tecrübeleri büyük rol oynadıysa da
ilişkilerin birçok bağlamda kurumsallaşmamış olması kopukluğun
temel nedenlerindendi. Bu kopukluk döneminde realist dönemin
ürünleri olan projeler tamamlanmış olsa da yeni aşamaya
geçilemedi.

İlişkilerdeki Sınav Dönemi

Bu süreçte iki devlet arasında oluşan diyalog boşluğu
karşılıklı beklentilerin karşılanmasını da olumsuz etkiledi. Oysaki
Türkiye’nin Azerbaycan’dan, Azerbaycan’ın ise
Türkiye’den bazı beklentileri bulunmaktaydı.
Türkiye’nin bu süreçte Azerbaycan’dan
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yönelik uluslararası
ambargoyu hafifletmesi, Ermeni lobisinin sözde Ermeni soykırımı
iddialarına karşı Türkiye’yi yalnız bırakmaması ve
PKK’ya karşı sınır ötesi operasyona destek vermesi gibi
beklentileri oldu. Bu konularda Azerbaycan Türkiye’ye
desteğini bazen zamanında bazen de geç de olsa açıkladı.
(Azerbaycan’dan Türkiye’ye Destek. Cumhuriyet
Strateji, 5 Kasım 2007)

Karşılıklı beklentilerde en az sıkıntı yaşanması gereken konuyken en
fazla sıkıntı Ermenilerin sözde soykırım çalışmalarına
karşı umulan desteğin Azerbaycan’dan geç gelmesi oldu.
2007 yılında Ermenilerin ABD senatosunda sözde soykırım yasa
tasarısını kabul ettirmek için çalışma yaptığı
günlerde Azerbaycan’ın teşebbüsüyle
Bakü’de Türkiye-Azerbaycan’ın yurt dışındaki lobi
teşkilatlarının ortak strateji belirlemesi için toplantı
yapıldı. Türkiye’de beklenti bu ortak faaliyetin
Avrupa’da ve ABD’de pratiğe dönüşmesi ve
Azerbaycan’ın resmi düzeyde Fransa ve ABD’ye tepki
göstermesiydi. Ancak destek zamanında gelmedi ve
Türkiye’den eleştiri sesleri yükseldi.
Türkiye’deki bu eleştiriler ilişkilerde başka bir endişenin
oluşmasına da neden oldu. Türkiye Ermeni Sorununun
Türkiye-Azerbaycan için ortak sorun olduğu ve
Türkiye’nin Ermeni işgaline karşı Azerbaycan’a
çok ciddi destek verdiği gerçeğinden yola çıkarak
Azerbaycan’ın da Türkiye’nin yanında yer almasını
istedi. Türkiye’de birçok yazar Azerbaycan’ı
Türkiye’yi yalnız bırakmakla eleştirdi. Bu eleştiri
“Azerbaycan bize destek vermiyorsa biz neden Azerbaycan
için Ermenistan’la kapılarımızı kapalı tutuyoruz”
şeklinde iki devlet arasında soruna neden olabilecek bir seviyeye
ulaştı. Fakat Türk yetkililer peş peşe açıklamalar yaparak
Ermenistan’ın soykırım iddialarından vazgeçmediği ve işgal
ettiği topraklardan çıkmadığı sürece sınır kapılarının
açılmayacağını ifade etti. Mayıs 2007’de İstanbul’da
yapılan Karadeniz İşbirliği Örgütü zirvesinde Ermenistan
Dış İşleri Bakanıyla görüşme yapan dönemin Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül, Ermenistan işgal ettiği topraklardan
çıkmadığı sürece sınır kapılarının açılmayacağını
ifade etti.

Öte yandan Azerbaycan’ın Ermeni lobisinin
çalışmalarına karşı Türkiye’ye destek mesajlarının
gecikmesi ülkenin kendi içinde de ciddi eleştirilere neden
oldu. 12 Ekim 2007’de Azerbaycan’da yayınlanan Ayna
gazetesi şöyle yazıyordu: “Temsilciler Meclisi tasarıyı
görüşmeye hazırlanırken Abdullah Gül Beyaz Saray’ı
uyaran bir mektup yazdı. Maalesef bu mektupta Azerbaycan
cumhurbaşkanının imzası bulunmuyordu. Unutulmamalıdır ki, ABD’nin
kabul edeceği karar sadece Türkiye’ye değil toprakları işgal
altında olan Azerbaycan’a da darbedir.” Azerbaycan’ın
resmi desteği 10 Ekim 2007’de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler
Komisyonu’nda sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının kabul
edilmesinden sonra geldi. 10 Ekim’de toplanan Azerbaycan Milli
Meclisi tasarıyı kınadı ve kamuoyunda ABD’nin Minsk
Grubu’ndan çıkarılması gereğinin gündeme gelmesi
istendi. 12 Ekim 2007’de Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı konuyla
ilgili şu açıklamayı yaptı: “Azerbaycan dışişleri
bakanlığı yanlış ve kasten alınmış bu kararı kınıyor ve bu kararı
bölgesel ve küresel süreç açısından yanlış
bir adım olarak değerlendiriyor. Bu konuda Türkiye’nin,
arşiv belgelerinin açılması tezini destekliyor. Azerbaycan
Dışişleri Bakanlığı, ABD Kongresi’ni etnik lobilerin etkisi
altında kalmadığını ve kötü niyetli olmadığını
göstermesi için 106 sayılı kararı kabul etmemeye
çağırıyor”. Bunun dışında Gül’ün Bakü
ziyareti öncesi konuyla ilgili basının sorularını yanıtlayan
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov, tasarının Temsilciler
Meclisi’nden geçmemesi için Amerikan meclisindeki
Azerbaycan’a yakın üyelere, yasanın Azerbaycan-ABD
ilişkilerine vereceği zararların anlatıldığını ifade etti.

Doldurulması Gereken Boşluklar

Bakü’ye gitmeden önce Ankara’da Azerbaycan
basınıyla yaptığı görüşmede ilişkilerde yeni bir aşamaya
geçilebilmesi için iki ülke arasında serbest
dolaşımın ve serbest ticaretin sağlanması gerektiğini ifade etti.
Serbest dolaşım için Türkiye tek taraflı olarak bir adım
attı. 29 Temmuz 2007’den beri Azerbaycan, Türkmenistan,
Moğolistan ve Tacikistan vatandaşları 30 günü aşamayan
turistik ziyaretlerinde Türkiye’ye vizesiz bir şekilde giriş
yapabiliyor. Şimdilik Azerbaycan Türkiye vatandaşlarına vizeyi
kaldırmadıysa da Türkiye’nin bu adımı Azerbaycan
üzerinde vizeyi kaldırmak için bir baskı oluşturacaktır.
Zaten ziyaret bağlamında basına açıklama yapan Azerbaycan
Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov vizeyi kaldırmak için
çalışmalar yapıldığını açıkladı.

Tüm bunların yanı sıra 7 Şubat 2007’de imzalanan demiryolu
anlaşması pratiğe dönüşürse serbest ticaret için
büyük bir adım atılmış olur. Diğer yandan
Gül’ün Bakü’de imzaladığı Uzun Vadeli
Ekonomik İşbirliği Anlaşması İcra Planı serbest ticaretin
geliştirilmesi için hukuksal bir temel olarak
görülebilir. Serbest ticaret ve serbest dolaşım
söylemlerinin pratiğe dönüşmesi sadece
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri açısından değil aynı zamanda
Türkiye-Orta Asya ilişkileri açısından da önemlidir.
Bu bağlamda Türkiye’nin Azerbaycan-Türkmenistan
arasındaki sorunların çözümünde aktif rol alması
da Türk dünyası siyaseti açısından önemli bir
adım olabilir.

İki ülke arasındaki mevcut ekonomik ilişkiler beklentilerin
altındadır ve bu bağlamda bazı boşluklar vardır. Diğer büyük
devletlerden farklı olarak Türkiye yurt dışındaki özel
yatırımlarını korumak için yeterli çaba sarf
etmemektedir. Genel anlamda ise ilişkiler hala kurumsallaşmamış sadece
liderlerin inisiyatifi düzeyindedir. Sivil toplum
örgütleri, muhalif partiler ve diğer devlet dışı kurumlar
arasında özel bir ilişki bulunmamaktadır. İki devlet arasındaki
ilişkilerin beklenen düzeye ulaşması için bu boşluklar
doldurulmalıdır. Sonuç olarak bu tür ziyaret ve adımlar
konjonktürel değil planlı ve devamlı stratejiye
dönüşürse iki devlet arasındaki ilişkilerde mesafe
kaydedebilir.
[/size]
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

azerbaycanı tanıyalım Empty Geri: azerbaycanı tanıyalım

Mesaj  AsiRuH Perş. Ocak 08, 2009 7:09 pm

Azerbaycan Resimleri - Manzarası

azerbaycanı tanıyalım Anonimkabaku45375fh0



Bakü Azerbaycan
azerbaycanı tanıyalım Www.resimcity.com_azerbeycan_resimleri_3_baku

azerbaycanı tanıyalım Bakugorunumler11e6a7bdmt5


azerbaycanı tanıyalım Bakugorunumler21e72663hz0

azerbaycanı tanıyalım Bakugorunumler31e799cegk3
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz