coğrafya konular arşiv Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

coğrafya konular arşiv

1 sayfadaki 2 sayfası 1, 2  Sonraki

Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:49 pm

BÖLGELER COĞRAFYASI

Türkiye’nin Coğrafi Konumu

Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Özellikleri

Türkiye Kuzey Yarım Küre’de, eski dünya karalarının birbirine en çok
yaklaştıkları stratejik bir bölgede yer alır. Buna bağlı olarak
matematiksel ve özel konumu ülkenin sosyal, politik ve ekonomik durumu
üzerinde etkili olmaktadır.

Türkiye’nin Matematiksel Konumu

Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır. Buna bağlı olarak;
1. Türkiye dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı ılıman kuşakta yer alır
2. Güneş ışınları yıl içinde düz zeminlere dik gelmez. Bu nedenle yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları sıfır olmaz.
3. Ülkenin doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.

Türkiye’nin Özel Konumu

Türkiye’nin eski dünya karaları olan Asya ve Avrupa kıtalarında
toprakları bulunur. Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada özelliği
taşır. Ortalama yüksekliği fazla olup (1130 m), yükseklik batıdan
doğuya doğru artar. Yakın jeolojik zamanda oluştuğundan kırıklı arazisi
fazladır. Bu nedenle tektonik depremler sık görülür. Maden çeşitleri
fazladır. Ortadoğu ve Asya petrollerine yakınlığı, boğazlara sahip
olması jeopolitik önemini artırır.

Türkiye’yi Çevreleyen Denizler

Karadeniz

Sularının Özellikleri

Karadeniz, bol su taşıyan akarsularla beslendiğinden ve bol yağışlı bir bölgede bulunduğundan su seviyesi yüksektir.
Bulunduğu enlem nedeniyle suların sıcaklığı Akdeniz sularına göre daha düşüktür
Derinlerde kükürtlü hidrojen gazının bulunması, 200 m’nin altındaki derinliklerde deniz canlılarının yaşamını engeller.
Tuzluluk oranı, %o 18’dir.

Akıntılar

Karadeniz’in su seviyesinin yüksek ve tuzluluk oranının düşük olması
nedeniyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru bir üst akıntı
bulunmaktadır. Marmara Denizi’nden de Karadeniz’e doğru alt akıntı
bulunur.

Kıyı Tipi

Karadeniz’in Anadolu kıyıları, dağlar kıyıya paralel uzandığından
genellikle dik ve yüksek kıyılar şeklindedir. Boyuna kıyı tipi
özelliğindedir. Bu nedenle, Anadolu kıyılarının gerçek uzunluğu ile kuş
uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır.

Marmara Denizi

Sularının Özellikleri

Marmara Denizi sularının özelliği bakımından, Akdeniz ile Karadeniz
arasında bir geçiş özelliği gösterir. Karadeniz’den olan üst akıntı
nedeniyle yüzeyde %o 23 tuzluluk oranı, Akdeniz’den olan alt akıntının
etkisiyle derinlerde %o 36 civarındadır.

Akıntılar

Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Karadeniz’in az tuzlu suları ise üst akıntı ile Marmara Denizi sularına karışır.

Kıyı Tipi

Marmara Denizi kıyılarında birden fazla kıyı tipi görülmektedir.
Örneğin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı kıyılarında ria kıyı tipi,
İzmit-Yalova arasında enine kıyı tipi, kuzey kıyılarında limanlı kıyı
tipi görülür.

Ege Denizi

Sularının Özellikleri

Sularının özellikleri bakımından Akdeniz’e benzerlik gösterir. Tuzluluk
oranı, Ege Denizi’nin kuzeyinde yaklaşık %o33, güneyinde ise yaklaşık
%o 37 dir.

Akıntılar

Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Ege Denizi sularına
karışmaktadır. Karadeniz’den ise Ege Denizi’ne doğru üst akıntı
bulunmaktadır.

Kıyı Tipi

Ege Denizi’nin Edremit – Kuşadası arası, dağlar kıyıya dik uzandığından
enine kıyı tipindedir. Güneybatı Anadolu kıyıları ise (Bodrum,
Marmaris, Datça) ria tipi kıyılardır.

Akdeniz

Sularının Özellikleri

Akdeniz sularının sıcaklığı diğer denizlerimizden daha yüksektir.
Bulunduğu enlem nedeniyle sıcaklık ve buharlaşma fazladır. Buna bağlı olarak, tuzluluk oranı %o 36 ilse %o 39 arasında değişir.

Akıntılar

Akdeniz’in çok tuzlu yoğun suları dip akıntı ile Marmara Denizi’ne ulaşır.

Kıyı Tipi

Akdeniz’in Anadolu Kıyıları genlikle boyuna kıyı özelliğindedir. Finike – Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür.

Türkiye’nin Sınırları ve Komşuları

Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarının toplam uzunluğu yaklaşık 11.000
km’dir. Burada Türkiye’nin kara sınırları ve komşuları incelenecektir.

Sınırları

Türkiye’nin kara sınırları yaklaşık 2753 km’dir. Irak ve İran sınırları
doğal sınır özelliği taşımaktadır. Diğer sınırlarımız yer yer bazı
engellerden geçseler bile büyük çoğunluğu politik sınır özelliğindedir.
En uzun sınırımız 877 km’lik Suriye, en kısa sınırımız 18 km’lik
Nahçıvan sınırıdır.

Komşuları

Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü
özelliğindeki Türkiye, Asya’da Gürcistan, Ermenistan, Nahçıvan, İran,
Irak, Suriye, Avrupa’da Yunanistan ve Bulgaristan ile sınır komşusudur.

Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri

Türkiye’nin bölgelerini incelerken öncelikle bazı kavramların bilinmesi gerekir. Bunlar coğrafi bölge, coğrafi bölüm ve yöredir.

Coğrafi Bölge : Taşıdığı belirli Coğrafi özellikleri ile çevresinden
ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş coğrafi birimdir.
Coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve
ekonomik özellikler temel alınır.

Coğrafi Bölüm : Bir coğrafi bölge içinde doğal koşullar, sosyal ve
ekonomik özellikler bakımından farklılık gösteren küçük birimlerdir.

Yöre : Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip, bölümden daha küçük
birimlerdir. Iğdır Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi gibi.

Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri

Ülkemiz 1941 yılında toplanan Birinci Coğrafya Kongresi’nde 7 coğrafi bölgeye ve 21 bölüme ayrılmıştır. Bunlar,

1. Karadeniz Bölgesi
2. Marmara Bölgesi
3. Ege Bölgesi
4. Akdeniz Bölgesi
5. İç Anadolu Bölgesi
6. Doğu Anadolu Bölgesi
7. Güneydoğu Anadolu Bölgesi


Karadeniz Bölgesi

Bölge adını komşu olduğu Karadeniz’den almıştır. Bölgenin tümü doğal,
ekonomik ve beşeri özellikler bakımından benzer özellikler gösterir.
Ancak yer şekilleri, iklim, tarım, yerleşme ve ekonomik etkinliklere
bağlı olarak 3 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Batı, Orta ve Doğu
Karadeniz’dir.

Yer şekilleri

Dağlar : Batı Karadeniz’de birbirine paralel 3 sıra halinde uzanan
dağlar, Orta Karadeniz’de kıyıdan uzaklaşıp, tek sıra halinde uzanır.
Ortalama yükselti azalmıştır. Doğu Karadeniz’de ise dağlar iki sıra
halinde uzanır. Bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir. Dağ sıraları
arasında batı-doğu yönlü uzanan çöküntü ovaları ile Çoruh-Kelkit,
Gökırmak ve Devres vadiler yer alır.

Ovalar : Bölgenin en geniş kıyı ovaları Çarşamba ve Bafra delta
ovalarıdır. İç kesimlerde Suluova, Taşova, Turhal, Merzifon, Tosya,
Boyabat gibi çöküntü ovaları yer alır. Bu çöküntü ovaları Türkiye’nin
en aktif deprem bölgeleridir.

Akarsular ve Göller

Akarsular : Yenice, Bartın, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh bölgenin
önemli akarsularıdır. Yatak eğimleri fazla, rejimleri düzensiz
akarsulardır. Kar erimelerine bağlı olarak ilkbahar aylarında akım
yüksektir.

Göller : Bölgede buzul gölleri ve heyelan set gölleri fazladır.
Özellikle Doğu Karadeniz Dağları’nda buzul etkisiyle oluşmuş buzul
gölleri yaygındır. Sera (Uzungöl), Tortum, Borabay, Abant ve Yedigöller
başlıca heyelan set gölleridir. Ayrıca bölgede çok sayıda baraj gölü
bulunmaktadır.

İklim

Bölgenin kıyı şeridinde her mevsim yağışlı, yazları serin, kışları ılık
geçen Karadeniz iklimi etkilidir. Bu iklimi etkileri Orta Karadeniz’de
yer şekillerine bağlı olarak iç kesimlere kadar ulaşır. Batı ve Doğu
Karadeniz’in iç kesimlerinde iklim karasallaşır, yağış miktarı azalır.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:50 pm

Doğal Bitki Örtüsü

İklim koşullarının orman yetişmesine uygun olduğu Karadeniz Bölgesi’nde
özellikle denize dönük dağ yamaçlarında sık orman örtüsü görülür.
Ormanlar deniz seviyesinden başlar ve 2200 metrelere kadar ulaşır.

Nüfus ve Yerleşme

Bölge, nüfus sayısı bakımından 3. sırada yer alır. Nüfusun büyük bölümü
Doğu Karadeniz kıyıları , Orta Karadeniz’deki ovalar ve Batı
Karadeniz’de Zonguldak Yöresi’nde toplanmıştır. Bölgede iklimin nemli
olması ve tarımsal koşullar, kırsal nüfusun fazlalığına yol açmıştır.
Arazinin engebeli olması, su kaynaklarının bolluğu dağınık yerleşmeyi
yaygınlaştırmıştır. Konut tipi olarak ahşap evler yaygındır.

İller

Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane,
Karabük, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon,
Zonguldak.

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölge ikliminin nemli olması, kıyıda yaz mevsiminin yağışlı geçmesi,
buğday arpa gibi tahıl tarımını engellemiştir. Bol neme gereksinim
duyan tarım ürünlerini yaygınlaştırmıştır. Tarım arazileri parçalı ve
dar olup, genellikle eğimli arazilerdir. Bu durum tarımda makine
kullanımını engellemiştir. Doğu Karadeniz kıyılarında bahçe tarımı
yaygındır.

Tarım Ürünleri

Mısır : Kıyı kesiminde buğdayın yerini almıştır. Halkın temel besin
maddesidir. Bölge mısır üretiminde 1. sırada yer alır. Ancak üretilen
mısırın tümü bölge içinde tüketildiğinden ticari değeri yoktur.

Tütün : Karadeniz Bölgesi, üretimde Ege Bölgesi’nden sonra 2. sırada
yer alır. Bafra Ovası (Samsun) en yoğun ekim yapılan alandır. Ayrıca
Tokat, Amasya, Düzce Ovası (Bolu) ve Rize Yöresi’nde yetiştirilir.

Fındık : Kış ılıklığına gereksinim duyan fındık Karadeniz iklimine en
uyumlu üründür. Türkiye üretiminin %84’ü Karadeniz Bölgesi tarafından
karşılanır. Bütün Karadeniz kıyılarında, yer yer iç kesimlerde
yetişmesine karşın, en yoğun olarak Ordu ve Giresun’da üretilir.

Çay : Muson iklimine uyumlu bir tarım ürünüdür. Bol nem ve kış
ılıklığına gereksinim duyar. Trabzon – Rize arasında Doğu Karadeniz
kıyılarında, denize dönük yamaçlarda yetiştirilir. Ülke üretiminin
tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar.

Pirinç : Bol suya gereksinim duyar. Akarsu vadi tabanlarında ekimi
yapılır. Tosya, Boyabat, Çarşamba ovaları başlıca ekim alanlarıdır.

Şekerpancarı : Bol yağışlı olan Doğu Karadeniz kıyıları dışında tüm
bölgede yetişme koşulları vardır. Ekim alanları Kastamonu, Çorum,
Tokat, Amasya illerinde geniştir.

Keten-kenevir : Nemli iklim bitkisi olan keten Batı Karadeniz
Bölümü’nde Kastamonu ve Sinop’ta yetiştirilir. Kenevir ise uyuşturucu
özelliği nedeniyle devlet kontrolünde üretilir.

Meyve : Amasya’da elma, Kastamonu’da erik, Rize’de turunçgiller, Orta
Karadeniz’de üzüm, Batı Karadeniz’de kestane tarımı yaygındır.

Hayvancılık

Gür otlaklar ve nemli iklimi büyükbaş hayvancılığı yaygınlaştırmıştır
Batı ve Orta Karadeniz iç kesimlerinde tiftik keçisi yetiştirilir.
Balıkçılık önemli geçim kaynağıdır.
Bolu Yöre’sinde arıcılık ve kümes hayvancılığı yaygındır.

Ormancılık

Ormanların geniş yer kaplaması, ormancılığı önemli bir geçim kaynağına
dönüştürmüştür. Batı ve Doğu Karadeniz’de kereste, tomruk, parke ve
kağıt fabrikaları bulunur.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Doğu Karadeniz’de Artvin ve Murgul (Göktaş), Batı
Karadeniz’de, Kastamonu – Küre’de bakır çıkartılır. Bölgede çıkarılan
bakır, Samsun bakır fabrikasında işlenir.

Enerji Kaynakları : Zonguldak havzasında taşkömürü çıkartılır. Türkiye
üretiminin tamamını burası karşılar. Demir-çelik endüstrisinde enerji
kaynağı olarak kullanılır. Taşkömürü tozundan Çatalağzı termik
santralinde elektrik üretilir. Bolu, Çorum, Amasya ve Havza’da linyit
yatakları işletilmektedir.

Enerji Üretim Tesisleri : Kızılırmak üzerinde Altınkaya, Yeşilırmak
üzerinde Almus, Hasan ve Suat Uğurlu hidroelektrik santralleri
kuruludur. Hopa’da petrolle çalışan termik santral yer alır.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

UYARI : Endüstri Batı Karadeniz Bölümü’nde gelişmiştir. Zonguldak Havzası Türkiye’nin ağır sanayi bölgesidir.

Şeker : Kastamonu, Turhal (Tokat), Suluova (Amasya), Çorum, Çarşamba (Samsun)

Çay : Rize ve çevresi

Demir – çelik : Ereğli (Zonguldak) ve Karabük

Kağıt : Çaycuma (Zonguldak), Taşköprü (Zonguldak), Aksu (Giresun)

Kereste : Bolu, Düzce, Bartın, Ayancık

Ulaşım

Yer şekilleri nedeniyle Orta Karadeniz Bölümü dışında bölgede ulaşım
zordur. Samsun ve Zonguldak dışında demiryolu ile ard bölgesine bağlı
olan liman yoktur. Samsun ve Trabzon bölgenin gelişmiş liman
kentleridir. Trabzon Limanı, Zigana ve Kop geçitleri ile bölge içine ve
oradan da komşu ülkelere bağlanmıştır.

Turizm

Bölgede gerek tarihi kalıntılar gerekse doğal güzellikler turizm için
önemli potansiyel oluşturmaktadır. Bölge iklimi deniz turizminin
gelişmesini engellemiştir. Batı Karadeniz’de Amasya ve Sinop’ta deniz
turizmi gelişmeye başlamıştır. Özellikle Kaçkar Dağları’ndaki buzul
gölleri, değişik bitki türleri bölgenin deniz turizmindeki açığını
kapatacak derecede ilgi görmektedir. Bolu Aladağlar ve Abant çevresi
kış sporlarının yapıldığı önemli merkezlerdir.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Karadeniz Bölgesi ekonomik gelişmişlik açısından 5. sırada yer alır.
Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet
türlerinin listesi verilmiştir.
Çay
Fındık
Kenevir
Pirinç
Mısır
Tütün
Deniz ürünleri
Taşkömürü
Bakır

Marmara Bölgesi

Marmara Bölgesi, yer şekilleri ve sosyo-ekonomik özelliklerine göre
dört bölüme ayrılmıştır. Bunlar, Yıldız Dağları Bölümü, Çatalca -
Kocaeli Bölümü, Ergene Bölümü ve Güney Marmara Bölümüdür.

Yer şekilleri

Dağlar : Yer şekilleri bakımından sade görünümlü olan bölge, bölgeler
arasında ortalama yüksekliği en az olandır. Samanlı, Yıldız, Koru,
Ganos, ve Biga Dağları bölgedeki başlıca dağ sıralarıdır. En yüksek dağ
kütlesi Uludağ’dır.

Ovalar : Ergene, Adapazarı, Yenişehir, Karacabey, İnegöl ve Balıkesir bölgenin önemli ovalarıdır.

Platolar : Bölgede aşınmış tepelikler, dalgalı araziler, geniş yer tutar. Çatalca, Kocaeli, Biga ve Gelibolu platoları yer alır.

Akarsular ve Göller

Akarsular : Ergene, Susurluk ve Sakarya bölgenin önemli akarsularıdır.
Ayrıca Biga Yarımadası’nda (Çanakkale Boğazı çıkışında) denize dökülen
Karamenderes ile Marmara Denizi’ne dökülen Kocabaş çayları bulunur.

Göller : Bölgenin Güney Marmara Bölümü’nde tektonik oluşumlu, büyük
tatlı su gölleri bulunur. Bunlar İznik Gölü, Ulubat Gölü, Manyas Gölü
ve Sapanca Gölü’dür. Durusu (Terkos), Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece
gölleri ise kıyı set gölleridir. Ayrıca bölgede birçok baraj gölü de
bulunmaktadır.

İklim

Bölge, Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi ve karasal iklim arasında geçiş
alanıdır. Ergene Bölümü dışında, bölgede bozulmuş Akdeniz iklimi
görülür. Karadeniz ikliminin ve enlemin etkisine bağlı olarak yaz
kuraklığı Akdeniz Bölgesi’ne göre daha azdır. Kışın kar yağışı
olağandır. Ergene Bölümü’nde ise karasal iklim özellikleri görülür.
Bölgenin kış mevsiminde en soğuk bölümü burasıdır.

UYARI : Marmara Bölgesi’nde çeşitli iklim tiplerinin görülmesi, bitki
örtüsünün ve tarım ürünlerinin çeşitlenmesine yol açmıştır.

Doğal Bitki Örtüsü

Marmara kıyılarında 250-300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz
kıyıları ile Uludağ’da ormanlar yer alır. Yıldız Dağları Bölümü ise
ormanların en geniş alan kapladığı yerdir. Orman bakımından 4. sırada
yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar
görülür.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:51 pm

Nüfus ve Yerleşme

Marmara en kalabalık bölgedir ve nüfus yoğunluğu bakımından ilk sırada
yer alır. Nüfuslanması, çok göç almasının bir sonucudur. Buna bağlı
olarak kentleşme oranı en yüksek olan bölgedir. Çatalca – Kocaeli
Bölümü ile Bursa Yöresi yoğun nüfuslanmıştır. Yıldız Dağları Bölümü,
Biga ve Gelibolu Yarımadası bölgenin en tenha yerleridir.

İller

Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin fazla engebeli olmaması nedeniyle, yüzölçümüne göre
ekli-dikili arazinin en geniş alan kapladığı bölgedir. Tarımsal ürün
çeşitliliğinin en fazla olduğu bölge olmasında yükselti azlığı ve
çeşitli iklimlerin geçiş alanında bulunması etkili olmuştur. Modern
tarım yöntemleri kullanıldığından, elde edilen verim yüksektir. Ancak
tüketici nüfus fazlalığı nedeniyle tarım ürünleri bölge gereksinimini
karşılayamaz.

Tarım Ürünleri

Buğday : Trakya’da Ergene Bölümü’nde yoğun olarak yetiştirilir. Bölge, üretimde İç Anadolu’dan sonar 2. sırada yer alır.

Ayçiçeği : Tohumlarından yağ elde etmek için yetiştirilir. Türkiye
üretiminin % 80 ini bu bölge karşılar. Ergene ve Güney Marmara
Bölümleri’nde ekimi yoğunlaşır.

Şekerpancarı : Trakya, Güney Marmara ve Adapazarı ovalarında ekim yapılır.

Tütün : Bölge, Türkiye üretiminde 3. sırayı alır. Bursa, Balıkesir, Adapazarı’nda ekimi yoğunlaşır.

Mısır : Bölge, üretimde Karadeniz’den sonra 2. sırayı alır. Adapazarı ve Bursa önemli ekim alanlarıdır.

Pirinç : Meriç ovalarında ekimi yoğunlaşır. Edirne bölge üretiminde ilk sırayı alır.

Şerbetçi otu : Bira sanayinde tad ve koku verici olarak kullanılır. Bilecik Yöresi’nde ekimi yapılır.

Zeytin : Güney Marmara Bölümü’nde Gemlik ve Mudanya Yöresi’nde üretimi
yoğunlaşır. Bölge, üretimde Ege’den sonar 2. sırayı alır. İri kalitede
sofralık zeytin yetiştirilir.

Dut : Bölgede ipek böceği yetiştiriciliğine bağlı olarak dutçuluk önem
taşır. Bursa, Balıkesir, Bilecik Yöresi’nde yoğun olarak yetiştirilir.

Meyve : Bursa Yöresi’nde yoğun olarak yetiştirilir. Şeftali, kiraz, çilek, kestane ve üzüm başlıcalarıdır.

Sebze : Bursa ve Adapazarı ovalarında yoğun olarak yetiştirilir.
Domates, patates, sarımsak, soğan, patlıcan, kabak, biber
başlıcalarıdır.

Hayvancılık

Makineli tarım nedeniyle otlak alanları daraldığından besi hayvancılığı
ve mandıracılık gelişmiştir. Büyük kentler çevresinde kümes
hayvancılığı yaygındır. Bursa Yöresi’nde ipek böcekçiliği önem taşır ve
merinos koyunu yetiştirilir. Boğazlar ve Marmara’da balıkçılık yapılır.

Ormancılık

Yıldız Dağları’nın kuzeye bakan yamaçlarında, Samanlı Dağları üzerinde
ve Uludağ çevresinde verimli ormanlar bulunur. Özellikle Karadeniz
kıyılarındaki meşe ormanlarından yakacak odun üretiminde yararlanılır.
Yıldız Dağları Bölümü’ndeki ormanlardan odun kömürü ve kereste üretimi
yapılır. Güney Marmara Bölümü’ndeki ormanlar ise üretime en elverişli
ormanlar arasındadır.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler

Maden ve enerji üretiminde Marmara Bölgesi’nin Türkiye ekonomisine
katkısı azdır. En önemli yer altı zenginliği Susurluk, Bigadiç ve
Mustafa Kemal Paşa Havzasında çıkarılan bor mineralleridir.

Enerji Kaynakları

Trakya (Saray, Harmanlı), Çan ve Bilecik’te önemli bir enerji kaynağı
olan linyit yatakları bulunmaktadır. Trakya Hamitabat ve Marmara
Ereğlisi’nde doğal gaz çıkarılır.

Enerji Üretim Tesisleri

Enerji üretiminin en az, tüketiminin ise en çok olduğu bölgedir.
Hamitabat’taki doğalgaz çevrim tirübünü ile Orhaneli’de linyitle
çalışan termik santral başlıca üretim tesisleridir.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Alpulu, Susurluk, Adapazarı

Konserve : Bursa, Çanakkale

Bitkisel Yağ : Trakya’da yoğunlaşır

İçki-Sigara : Tekirdağ, İstanbul

İlaç : İstanbul

Dokuma : Bursa, İstanbul

Seramik : İstanbul, Çanakkale, Bilecik

Elektrikli Ev Eşyaları : İstanbul, İzmit

Kağıt : İzmit, Balıkesir başlıcalarıdır.

Cam : Kırklareli, İstanbul

Petrol Rafinerisi : İzmit (İpraş)

Petro – kimya : İzmit

Otomotiv : Bursa, İstanbul, İzmit, Adapazarı

Traktör – Vagon : Adapazarı

Gemi Yapımı : İstanbul, Gölcük


Ulaşım

Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan en kısa kara ve
demiryolları bu bölgeden geçer. Yer şekillerinin sade olması ve
yükseltinin azlığı ulaşımı kolaylaştırmıştır. Yıldız Dağları Bölümü ile
Biga Yöresi’nde arazinin engebeli olması nedeniyle ulaşım
gelişmemiştir. İstanbul, kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımının
kesiştiği noktada yer alır. Bursa ve Edirne de önemli yolların geçtiği
diğer merkezlerdir. Bandırma, Kocaeli (İzmit) ve Tekirdağ ise diğer
önemli liman kentleridir.

Turizm

Marmara Bölgesi doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel
zenginliğiyle de turizmde önemli bir paya sahiptir. Türkiye turizm
gelirinin % 50 sini bu bölge sağlamaktadır. İstanbul ve Bursa bölgenin
iki önemli turizm merkezidir. Ayrıca Edirne, İznik, Çanakkale ve
Gelibolu tarihi turizmin geliştiği yerlerdir. Özellikle Bursa ve Gönen
çevresinde kaplıca turizmi gelişmiştir. Güney Marmara Bölümü’ndeki Kuş
Cenneti ve Uludağ milli parkları da bölge turizmine önemli katkıda
bulunmaktadır.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Marmara Bölgesi endüstri ve ticaret sektörünün yoğunlaştığı Türkiye’nin
en gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan
ürün ve ekonomik faaliyetlerin listesi verilmiştir.
Ayçiçeği
Sebze
Zeytin
Buğday
Deniz Ürünleri
İpek Böcekçiliği
Endüstri ürünleri
Turizm

Ege Bölgesi

Ege Bölgesi, yer şekilleri, iklim ve bunun etkisine bağlı olarak beşeri
ve ekonomik yönden farklı olan iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar Ege
Bölümü ve İç Batı Anadolu Bölümüdür.

Yer şekilleri

Yer şekillerinin oluşmasında 3. zaman sonları ile 4. zaman başlarındaki tektonik hareketler belirleyici olmuştur.

Dağlar : Bölgenin batısında, Ege Denizi’ne dik uzanan, doğu-batı yönlü
dağlar ile bu dağlar arasındaki çöküntü ovaları yer alır. Kuzeyden
güneye doğru sıralanan Kaz Dağı, Mardan Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar ve
Aydın Dağları kırılma sonucu oluşan horstlardır. Manisa’nın Kula ilçesi
yakınlarında genç volkan konileri yer alır.

Ovalar : Doğu – batı yönlü uzanan dağ sıraları arasında yer alan
Edremit, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları
kırılma sonucu oluşan grabenlerdir. Ege Bölümü’nde yüksekliği 250
metreden daha az olan çöküntü ovaları yer alır ve iç kesimlere doğru
uzanır. Bölgenin en güneyindeki Menteşe Yöresi’nde ise karstik ovalar
yaygındır.

Platolar : Bölgedeki platolar Ege grabenlerinin doğusunda, İç Batı
Anadolu Bölümü’ndeki yüksek düzlüklerdir. Kıyı Ege ovalarının bittiği
yerde, plato görünümündeki İç Batı Anadolu eşiği başlar. İç Batı
Anadolu Platosu üzerinde yüksekliği 2000 metreden az olan Demirci,
Eğrigöz, Şaphane, Murat, Emir ve Sandıklı Dağları yer alır.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:52 pm

Akarsular ve Göller

Akarsular : Bölgenin akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve
Büyük Menderes’tir. Hepsi Ege Denizi’ne dökülür. Akarsuların aşağı
çığırlarında arazi eğimi azaldığı için menderesler, akarsu ağızlarında
ise akarsularla aynı adları taşıyan irili-ufaklı delta ovaları
oluşmuştur. Akarsuların yatak eğimi az olduğu için hidroelektrik
potansiyelleri de azdır.

Göller : Göl bakımından fakir olan Ege Bölgesi’nde Bafa (Çamiçi) ve
Marmara gölleri yer alır. Bu göller alüvyal set gölleridir. Suları
tatlıdır.

İklim

Kıyı kesimindeki Asıl Ege Bölümü’nde Akdeniz iklimi özellikleri
görülür. Akdeniz ikliminin etkileri, çöküntü ovaları boyunca, kıyıdan
yer yer 100-150 km kadar içerilere sokulur. Kıyı kesiminde kar
yağışları ve don olayları çok ender görülür. Kışları oldukça ılımandır.
Yaz mevsimi kıyı ovalarında oldukça sıcak ve kurak geçer. İç Batı
Anadolu Bölümü’nde ise Akdeniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği
görülür. Sıcaklık farkları artar. İç Batı Anadolu’da kış mevsimi kıyı
kesime göre daha soğuktur. Kar yağışları ve don olayları görülür. Yaz
mevsimi ise kıyı kesime göre daha sıcaktır. İç Batı Anadolu’da kıyı
kesimine göre azalan yağışlar, ilkbahar mevsimine doğru kayar. Yaz
kuraklığı kıyı kesimden daha azdır.

Doğal Bitki Örtüsü

Ege Bölümü’nde 500-600 metreler kadar makiler, daha yükseklerde iğne
yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar yer alır. İç Batı Anadolu
Bölümü’nde çalılık ve ormanlarla, İç Anadolu’ya doğru bozkırlar
göürülür.

Nüfus ve Yerleşme

Nüfus sayısı bakımından Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden
sonra 4. sırayı alır. Bölgede doğum oranı düşüktür. Yüzölçümü küçük
olduğundan, nüfus yoğunluğu bakımından Marmara Bölgesi’nden sonra 2.
sırayı alır. Nüfusun dağılışı düzenli değildir. Kıyı kesimindeki ovalar
sık nüfuslu, iç kesimler ise dağlık Menteşe Yöresi ise oldukça
tenhadır. Ege Bölümü’nde kentleşme oranı yüksek, göçler nedeniyle nüfus
artışı fazladır. Ayrıca bu bölümde yer alan Kuşadası, Bodrum, Marmaris
gibi turizm merkezlerinde yaz mevsiminde turizm nedeniyle nüfus artar.

İller

Afyon, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak

Ekonomik Özellikler

Tarım

Kıyı kesimindeki Ege Bölümü’nde verimli tarım topraklarının bulunması
ve Akdeniz ikliminin etkisi nedeniyle, ekonomik değeri yüksek olan
ihraç ürünleri yetiştirilir. Bu bölümde tarımda makine kullanımı
yaygındır. İntansif (modern) tarım yöntemleri uygulanır. Tarımsal nüfus
yoğunluğu fazla olan bu bölümde seracılık da yaygındır. İç Batı Anadolu
Bölümü’nde iklimin karasallaşması ve sulamanın yaygın olmaması,
tarımsal ürün çeşitliliğini azaltır. Kıyıda yetiştirilen ürünler bu
bölümde yetiştirilemez.

Tarım Ürünleri

Asıl Ege Bölümü’nün Başlıca Tarım Ürünleri

Tütün : Türkiye tütün üretiminin % 50’sini bu bölge karşılar. Tüm kıyı
ovalarında ekimi yapılan ve yurt dışına ihraç edilen tütün en çok
Bakırçay Ovası’nda yetiştirilir.

Zeytin : Akdeniz ikliminin tanıtıcı kültür bitkisi olan zeytin en çok
Ege Bölgesi’nde yetiştirilir. Türkiye üretiminin % 48’ini Ege Bölgesi
sağlar. Edremit – Ayvalık Yöresi başta olmak üzere tüm kıyı kesiminde
ve yer yer 100 km içerilere kadar zeytin yetiştirilir.

Üzüm : Türkiye’de üzüm üretiminin % 40’ını sağlayan bölge 1. sırada yer
alır. Kurutularak ihraç edilen çekirdeksiz üzümün tamamını Ege Bölgesi
üretir. Başta Gediz Ovası olmak üzere Büyük ve Küçük Menderes
ovalarında yetiştirilir.

İncir : Kış ılıklığı isteyen ve Akdeniz iklimine uyumlu olan incirin
%82’si bu bölgede yetiştirilir. Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz
ovalarında incir üretimi yoğunlaşır. Kurutularak yurt dışına ihraç
edilen incirin en çok yetiştirildiği yer ise Aydın’dır.

Pamuk : Akdeniz iklimine uyumlu olduğundan kıyı ovalarında ekimi
yapılır. Büyük Menderes ve Gediz ovalarında üretimi yoğunlaşır. Türkiye
üretiminin % 42’sini sağlayan Ege Bölgesi üretimde ilk sırayı alır.

Turunçgiller : Akdeniz iklimine uyumlu olan ve kış ılıklığı isteyen
turunçgil üretimi, İzmir’in güneyindeki kıyı ovalarında yapılrı.
Türkiye üretiminin %10’unu sağlayan bölge, Akdeniz Bölgesi’nden sonra
2. sırayı alır.

Pirinç : Çöküntü ovalarında ekimi yoğunlaşır.

Sebze : Bölgenin sebze üretiminde önemli bir yeri vardır. Domates,
biber, patlıcan, patates, salata, kereviz, pırasa, başlıcalarıdır.

Meyve : Bölge kendine özgü meyve üretimi ile diğer bölgelerden ayrılır.
İncir, turunçgil ve üzümün yanı sıra elma ve kiraz üretimi de önem
taşır.

İç Batı Anadolu Bölümü’nün Başlıca Tarım Ürünleri

Haşhaş : Tohumundan yağ ve kozasından morfin yapımında kullanılan afyon
sakızının elde edildiği bir bitkidir. Bu nedenle ekimi devlet
kontrolünde yapılır. Türkiye üretiminin %90’ını Ege Bölgesi karşılar.
Afyonkarahisar çevresinde ekimi yoğunlaşır.

Tahıllar : Bölgede üretilen tahıl ülke üretiminin % 10’a yakın bölümünü
karşılar. Tahıllardan buğday ve arpa, Afyon, Kütahya, Denizli ve
Uşak’ta üretilir.

Şekerpancarı : Önemli bir endüstri bitkisi olan şekerpancarı Afyon, Kütahya ve Denizli’de üretilir.

Ayçiçeği : Denizel etkilerin sokulmadığı İç Batı Anadolu’da sulanabilen alanlarda yetişir.

Baklagiller : Uşak, bölgede nohut üretiminin en fazla yapıldığı yerdir.

Hayvancılık

Bölgede hayvan otlatmaya elverişli alanlar pek fazla değildir. Otlaklar
daha çok İç Batı Anadolu’da görülür. Bölgenin kıyı kesiminde besi
hayvancılığı, İç Batı Anadolu Bölümü’nde dağlıç ve sakız ırkı, İç Batı
Anadolu platolarında karaman ırkı koyun yetiştirilir. Özellikle maki
alanlarında kıl keçisi yetiştiriciliği önem taşır. Menteşe Yöresi’nde
arıcılık gelişmiştir. Kümes hayvancılığı son yıllarda gelişme
göstermiştir. Ayrıca doğal balıkçılığın yanı sıra kültür balıkçılığı da
yapılır.

Ormancılık

Türkiye ormanları’nın %19’u Ege Bölgesi’nde yer alır. Ormanlar Asıl Ege
Bölümü’nde yoğunlaşır. Menteşe Yöresi, Aydın Dağları, Bozdağlar ve Kaz
Dağı orman bakımından en zengin alanlardır. Menteşe Yöresi’nde sığla
yağı üretimi yapılır. Günlük ağacı ve meyan kökü de bölgedeki diğer
önemli orman ürünleridir.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Krom üretiminde ikinci sırayı alan bölgede, Köyceğiz,
Marmaris, Emet’te krom çıkarılır. Menteşe Yöresi’nde zımpara taşı,
Afyon’da mermer, Eymir, Ayazmand ve Torbalı’da demir, Kütahya-Emet’te
bor minerali çıkartılır. Ayrıca İzmir Çamaltı tuzlasında tuz üretilir.

Enerji Kaynakları : Türkiye’nin en önemli linyit yatakları bu bölgede
yer alır. Linyit üretiminin %90’ı Ege Bölgesi’nden sağlanır.
Çıkarıldığı yerler; Muğla – Yatağan, Manisa – Soma, Kütahya’da
Tavşanlı, Tunçbilek, Seyitömer ve Değirmisaz’dır. Linyit’in önemli bir
bölümü termik santrallerde yakılarak elektrik enerjisi üretilir.

Enerji Üretim Tesisleri

Termik santrallerin en çok olduğu bölgedir. Bu santraller; Manisa-Soma,
Muğla-Yatağan ve Gökova ile Kütahya-Seyitömer ve Tunçbilek’te
kuruludur. Termik enerjinin yanı sıra hidroelektrik enerjisi üretimi de
yapılır. Demirköprü (Gediz), Kemer ve Adıgüzel (Büyük Menderes) barajları bu bölgededir. Denizli-Sarayköy’de jeotermal santral kuruludur.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Besin, Sıvı Yağ : İzmir, Ayvalık, Edremit

Şeker : Uşak, Afyon, Kütahya

Sigara ve İçki : İzmir

Petrol Arıtma ve Petro Kimya : İzmir - Aliağa

Seramik, Çini, Porselen : Kütahya, Uşak, İzmir

Pamuklu Dokuma : İzmir, Aydın, Nazilli, Söke, Bergama, Denizli ve Uşak

Otomotiv : İzmir

Tarım Makineleri : Manisa, Aydın

Kağıt : Afyon (Çay)

Azot – Gübre : Kütahya

Ulaşım

Doğu – batı yönlü uzanan dağlar ve arasındaki ovalar, kıyı kesimle iç
kesimi birbirine bağlayan yolların yapımını kolaylaştırmıştır. Dağlık
Menteşe Yöresi dışında bölgede ulaşım sorunu yoktur. İzmit limanı ard
bölgesine kara ve demiryollarıyla bağlanmıştır. Türkiye’nin en önemli
ihraç limanıdır. Afyon ve Denizli de önemli yolların kesiştiği,
ulaşımın geliştiği merkezlerdir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:53 pm

Turizm

Ege Bölgesi’nde özellikle kıyı kesimler tarihi ve doğal güzellikleriyle
turizmin çok geliştiği yerlerdir. Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Çeşme,
Didim, Foça deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Denizli –
Pamukkale’deki travertenler, kaplıcalar, Selçuk-Efes’te Meryem Ana
Kilisesi ve antik kent, Bergama, Sard, Didim, Milet, Afrodisyas anitk
kentleri, Afyon ve Kütahya kaplıcaları bölgenin diğer turizm
zenginlikleridir.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Ege Bölgesi sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından Marmara Bölgesi’nden
sonra 2. sırada yer alır. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan
ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.

İncir
Pamuk
Tütün
Üzüm
Zeytin
Haşhaş
Linyit
Endüstri ürünleri
Turizm

Akdeniz Bölgesi

Bölge adını komşu olduğu Akdeniz’den alır. Bölge, yer şekilleri ve bun
bağlı olarak ekonomik özelliklerin farklılığı nedeniyle iki bölüme
ayrılmıştır. Bunlar Antalya ve Adana Bölümü’dür.

Yer şekilleri

Bölgede yüksek dağlar ve platolar geniş alan kaplar.

Dağlar : Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım
kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır. Teke Yarımadası’ndan itibaren
başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak
Anadolu’nun güneyinde uzanır. Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500
metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır. İskenderun körfezinin
doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır.

Ovalar : Adana Bölümü’ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu
Çukurova ile Göksu’nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta
ovalarıdır. Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü
ovalarıdır. Antalya Bölümü’nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve
Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir.

Platolar : Batı ve Orta Toroslar arasında, yüksekliği 2000 metreyi
bulan, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır.
Bölgede kalker taşlar yaygın olduğundan karstik oluşumlar fazladır.
Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü
alanlardır.

Akarsular ve Göller

Akarsular : Antalya Bölümü’nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı
ve Manavgat çayları, Adana Bölümü’nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi
ırmakları Akdeniz’e dökülen önemli akarsulardır. Akarsuların rejimleri
düzensizdir. En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz
aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir.

Göller : Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri
Antalya Bölümü’ndedir. Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik
oluşumlu Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük
göller yer alır. Buraya Göller Yöresi denir. Beyşehir ve Eğirdir’in yer
altı kaynaklarıyla denize bağlantısı olduğundan suları tatlıdır. Teke
Yarımadası’ndaki Kovada, Salda, Yarışlı, Elmalı ve Ketsel karstik
oluşumlu küçük göllerdir. Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür.

İklim

Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak,
kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm
kadardır. Subtropikal yüksek basıncın etkisi nedeniyle yaz kuraklığı
şiddetlidir. Toroslar’ın İç Anadolu’dan gelen soğuk hava kütlelerini
engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en
ılıman geçtiği bölgedir. Antalya Bölümü’ndeki Göller Yöresi’nde iklim
değişir ve karasala dönüşür. Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık
farkları artar.

Doğal Bitki Örtüsü

Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu, her
zaman yeşil kalabilen, sert yapraklı, bodur bitki topluluğu olan
makidir. Kıyıdan itibaren 700-800 metrelere kadar görülebilen maki
topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve
kocayemiş gibi ağaçlar bulunur. Daha yüksek kesimlerde kuraklığa uyumlu
kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı
ormanlara geçilir. Bölge orman bakımından Karadeniz Bölgesi’nden sonra
ikinci sırayı alır. Torosların içe dönük yamaçları ile Göller
Yöresi’nde ormanlar seyrekleşir 2000 m yükseltiden sonra dağ çayırları
başlar.

Nüfus ve Yerleşme

Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır. Çünkü Toros Dağları ve
karstik arazi geniş yer kaplar. Nüfus daha çok kıy ovalarında ve Göller
Yöresi’nde toplanmıştır. Adana Bölümü’nde nüfus daha fazla olup, bu
bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye’nin en yoğun nüfuslu
yerlerindendir. Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım
kolaylığıdır. Ayrıca Adana Bölümü’nün göç alması da etkendir. Taşeli ve
Teke platoları ile Toroslar’ın yüksek kesimleri tenhadır.

İller

Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye.

Ekonomik Özellikler

Tarım

Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez
tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi
sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme
süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Bölgede
ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin
yetiştirilmesi tercih edilir.

UYARI : Antalya Bölümü’nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler.

Tarım Ürünleri

Kıyı Bölgesi Tarım Ürünleri

Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun
%100’ü, turunçgillerin % 88’i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk
üretiminin % 35’i, sebzenin % 26’sı, yerfıstığının % 88’i anasonun %
65’i ve susamın % 80’i bu bölgeden sağlanmaktadır.

Göller Yöresi Tarım Ürünleri

Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir.

Hayvancılık

Akdeniz Bölgesi’nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın
beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman
yeşil kalabilen ve 800 m’lere kadar çıkabilen maki topluluğunun
varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları’nda
küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların
yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Arazinin çok engebeli olması
nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür. Antalya Yöresi’nde
arıcılık önemlidir.

Ormancılık

Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24’ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı
olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi’ndeki
kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu’nda
(Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki
Fethiye – Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca
Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları’nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki
ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye’nin en büyük boksit yatakları yer
alır. Keçiborlu’da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş-Faraşa,
İskenderun-Payas’ta demir yatakları işletilir.

Enerji Üretim Tesisleri

Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

UYARI : Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir.

Besin – Bitkisel Yağ : Adana, Kahramanmaraş, Antalya

Şeker : Burdur

İplik ve Pamuklu Dokuma : Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya

Halı Dokuma : Isparta, Burdur

Sigara – İçki : Adana

Demir – Çelik : İskenderun

Petrol Rafinerisi : Mersin (Ataş)

Alüminyum : Seydişehir

Gübre : Mersin, İskenderun

Tarım Makineleri : Çukurova, Adana

Pil : Antalya
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:54 pm

ulaşım

Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana
Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen
geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul
geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır.
Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır.
Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı
olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol
limanlarıdır.

Turizm

Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler
ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle
Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş,
Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz
medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları
önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik
şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem
obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma
ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda
bulunmaktadır.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge
ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
listesi verilmiştir.

Muz
Turunçgiller
Pamuk
Yerfıstığı
Sebze
Meyve
Orman ürünleri
Turizm

İç Anadolu Bölgesi

Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan
bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir.
Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Konya
Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı
Kızılırmak Bölümü’dür.

Yer şekilleri

Yüzölçümü bakımından 2. büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun
dağ sıraları bulunmaz. Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla
ovalar yaygındır. Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar.

UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır.

Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar
Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ
kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz
Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır.

Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır.

Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk,
Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000
metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik
şekillerden obruk yaygın olarak görülür.

Akarsular ve Göller

Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan
önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi
ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır.

Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik
oluşumlu başlıca göllerdir. Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik
oluşumludur. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki
Hirfanlı’dır.

İklim

Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan
bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim
özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez.
Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer.
Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en
az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar.

Doğal Bitki Örtüsü

Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu
bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması
nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında
kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken
Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. Ancak mevcut ormanlar
bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar.

Nüfus ver Yerleşme

Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az
nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu,
bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan
bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı
Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert
olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha
yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler
yaygındır.

İller

Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık
üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı
tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal
faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını
yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır.
Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir.

Tarım Ürünleri

Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır. Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder.

Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi
önemlidir. Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır. Konya ve Yozgat
mercimek üretiminde birinci sırada gelir.

Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır. Niğde ve Nevşehir’de
üretilir. Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok
elverişlidir.

Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve
Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır.


Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir.
Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır.

Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir. Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır.

Hayvancılık

Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer
kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i
bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında
yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve
Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan
İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin
ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların
sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile
arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir.

Ormancılık

Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu
Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok
Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik
bölümünü kaplar. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de
demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi
yapılır.

Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır.

Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir. Ankara
Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller
kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

Lokomotif : Eskişehir

Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

Uçak : Eskişehir, Ankara

Silah : Kırıkkale

Çelik : Kırıkkale

Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

Madeni Eşya : Kayseri
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:55 pm

laşım

Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana
Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen
geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul
geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır.
Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır.
Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı
olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol
limanlarıdır.

Turizm

Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler
ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle
Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş,
Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz
medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları
önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik
şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem
obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma
ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda
bulunmaktadır.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge
ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
listesi verilmiştir.

Muz
Turunçgiller
Pamuk
Yerfıstığı
Sebze
Meyve
Orman ürünleri
Turizm

İç Anadolu Bölgesi

Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan
bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir.
Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Konya
Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı
Kızılırmak Bölümü’dür.

Yer şekilleri

Yüzölçümü bakımından 2. büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun
dağ sıraları bulunmaz. Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla
ovalar yaygındır. Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar.

UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır.

Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar
Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ
kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz
Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır.

Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır.

Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk,
Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000
metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik
şekillerden obruk yaygın olarak görülür.

Akarsular ve Göller

Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan
önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi
ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır.

Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik
oluşumlu başlıca göllerdir. Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik
oluşumludur. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki
Hirfanlı’dır.

İklim

Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan
bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim
özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez.
Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer.
Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en
az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar.

Doğal Bitki Örtüsü

Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu
bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması
nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında
kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken
Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. Ancak mevcut ormanlar
bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar.

Nüfus ver Yerleşme

Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az
nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu,
bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan
bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı
Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert
olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha
yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler
yaygındır.

İller

Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık
üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı
tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal
faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını
yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır.
Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir.

Tarım Ürünleri

Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır. Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder.

Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi
önemlidir. Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır. Konya ve Yozgat
mercimek üretiminde birinci sırada gelir.

Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır. Niğde ve Nevşehir’de
üretilir. Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok
elverişlidir.

Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve
Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır.


Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir.
Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır.

Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir. Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır.

Hayvancılık

Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer
kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i
bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında
yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve
Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan
İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin
ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların
sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile
arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir.

Ormancılık

Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu
Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok
Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik
bölümünü kaplar. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de
demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi
yapılır.

Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır.

Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir. Ankara
Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller
kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

Lokomotif : Eskişehir

Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

Uçak : Eskişehir, Ankara

Silah : Kırıkkale

Çelik : Kırıkkale

Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

Madeni Eşya : Kayseri
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:56 pm

laşım

Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana
Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen
geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul
geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır.
Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır.
Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı
olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol
limanlarıdır.

Turizm

Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler
ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle
Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş,
Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz
medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları
önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik
şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem
obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma
ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda
bulunmaktadır.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge
ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
listesi verilmiştir.

Muz
Turunçgiller
Pamuk
Yerfıstığı
Sebze
Meyve
Orman ürünleri
Turizm

İç Anadolu Bölgesi

Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan
bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir.
Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Konya
Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı
Kızılırmak Bölümü’dür.

Yer şekilleri

Yüzölçümü bakımından 2. büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun
dağ sıraları bulunmaz. Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla
ovalar yaygındır. Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar.

UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır.

Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar
Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ
kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz
Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır.

Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır.

Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk,
Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000
metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik
şekillerden obruk yaygın olarak görülür.

Akarsular ve Göller

Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan
önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi
ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır.

Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik
oluşumlu başlıca göllerdir. Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik
oluşumludur. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki
Hirfanlı’dır.

İklim

Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan
bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim
özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez.
Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer.
Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en
az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar.

Doğal Bitki Örtüsü

Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu
bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması
nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında
kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken
Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. Ancak mevcut ormanlar
bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar.

Nüfus ver Yerleşme

Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az
nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu,
bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan
bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı
Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert
olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha
yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler
yaygındır.

İller

Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

Ekonomik Özellikler

Tarım

Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık
üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı
tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal
faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını
yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır.
Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir.

Tarım Ürünleri

Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır. Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder.

Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi
önemlidir. Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır. Konya ve Yozgat
mercimek üretiminde birinci sırada gelir.

Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır. Niğde ve Nevşehir’de
üretilir. Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok
elverişlidir.

Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve
Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır.


Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir.
Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır.

Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir. Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır.

Hayvancılık

Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer
kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i
bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında
yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve
Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan
İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin
ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların
sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile
arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir.

Ormancılık

Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu
Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok
Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik
bölümünü kaplar. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de
demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi
yapılır.

Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır.

Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir. Ankara
Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller
kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

Lokomotif : Eskişehir

Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

Uçak : Eskişehir, Ankara

Silah : Kırıkkale

Çelik : Kırıkkale

Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

Madeni Eşya : Kayseri
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:56 pm

Ulaşım

Kışların sert ve uzun geçmesi, arazinin dağlık olması ulaşımı
güçleştirir. Bölgede doğu-batı yönünde uzanan tektonik oluklar ve
akarsu vadileri ulaşım açısından kolaylıklar sağlamaktadır. Dağlık
Hakkari Bölümü ulaşımın en zor sağlandığı yerdir. Diğer bölümler kara
ve demiryolu ile iç bölgelere bağlanmıştır. Ayrıca hava yolu ile
ülkenin bir çok kentine ulaşım sağlanmaktadır.

Turizm

Ulaşım güçlüğü ve konaklama tesislerinin yetersizliği nedeniyle turizm
gelişmemiştir. Dağcılık, kış turizmi, ve doğal güzellikleri açısından
önemli bir potansiyele sahiptir. Nemrut Kaldera Gölü, Van Gölü,
Gürlevik ve Bendimahi çağlayanları ilgi çeken doğa güzellikleridir.
Doğu Beyazıt’taki İshakpaşa Sarayı, Kars’taki Ani Harabeleri, Erzurum
ve Ahlat’taki Selçuklu eserleri önemli tarihi zenginliklerdir.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.

Kayısı
Şekerpancarı
Tahıl
Tütün
Süt
Et
Yapağı
Hayvancılık
Bakır
Demir
Krom
Manganez
Linyit

UYARI : Bölgede halkın ana geçim kaynağı tarımdır. Daha çok madencilik
ve hayvancılığa dayalı sanayi kolları yer alır. Ulaşımın güçlüğü
endüstrinin gelişmesini engellemiştir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi

En küçük coğrafi bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer şekilleri ve
Buna bağlı olarak yerleşme ve ekonomik özellikler açısından iki bölüme
ayrılmıştır. Bunlar, Orta Fırat Bölümü ve Dicle Bölümü’dür. Bölgeyi
bölümlere ayıran sınır Karacadağ volkan konisinden geçer.

Yer şekilleri

Yer şekilleri sade olan bölgede yükseltisi fazla olmayan ova ve platolar geniş yer kaplar.

Dağlar : Bölgenin kuzey kesiminde Toros dağ sırasının güney yamaçları
uzanır. Burada asıl Toroslar ile onun önünde ikinci bir kıvrımlı dağ
kuşağı uzanır. Bölgenin ortasında 1938 m yükseltiye sahip sönmüş
Karacadağ Volkanı yer alır. Bölgenin batısında ise Gaziantep Platosu
üzerinde yükselen Kartal Dağları önemli yükseklik oluşturur.

Ovalar : Karadağ’ın batısında Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar ve
Birecik ovaları yer alır. Dicle nehri ve kollarının toplandığı
Diyarbakır Havzası’nda fazla geniş olmayan ancak çok verimli bir ovaya
geçilir.

Platolar : Karacadağ’ın batısındaki Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman
platoları Fırat ve kolları tarafından derin bir şekilde yarılmıştır.
Karacadağ’ın doğusu ise daha engebeli bir yapı gösterir. Bu bölümün
güneyinde Mardin-Midyat Eşiği yer alır.

Akarsular ve Göller

Akarsular

Bölgenin iki önemli akarsuyundan biri olan Fırat, kaynağını Doğu
Anadolu Bölgesi’nden alır. Bölgede ise Toroslar’dan gelen Kahta ve
Karadağ’dan gelen küçük akarsularla beslenir. Güneydoğu Toroslar’ın
güneye bakan yamaçlarından birçok kol halinde çıkan Dicle Nehri ise
bölgenin diğer önemli akarsuyudur. Her iki akarsu da Basra Körfezi’ne
sularını boşaltır.

Göller

Bölgede doğal oluşumlu göl yoktur. Ancak Fırat ve Dicle üzerinde
kurulmuş baraj gölleri bulunmaktadır. Bölgenin ve ülkenin en büyük
baraj gölü olan ****** Barajı bu bölge sınırları içindedir.

İklim

Denizden uzak olduğu için sıcaklık bakımından karasal iklim özellikleri
görülür. Kışlar oldukça soğuk olup, en çok yağış bu mevsimde düşer. Yaz
mevsimi ise enlemin, karasallığın ve güneyden esen çöl rüzgarlarının
etkisiyle çok sıcak ve kurak geçer. Buharlaşma şiddeti çok fazla
odluğundan yaz mevsiminin en kurak geçtiği bölgedir. Ayrıca batıdaki
Gaziantep Yöresi’nde belirgin olarak Akdeniz ikliminin ektileri
görülür.

Doğal Bitki Örtüsü

Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İç Anadolu bozkırlarına göre çok
fakirdir. Bölgede antropojen bozkırlar da geniş yer kaplamaktadır.
Ormanların en az alan kapladığı bölge olan Güneydoğu Anadolu’da mevcut
ormanların büyük bölümü de tahrip edilmiştir. Toros Dağları eteklerinde
görülebilen ormanlar ise kuraklık nedeniyle çok zayıftır. Dicle Nehri
boylarında yer yer kavak ve söğüt toplulukları görülür.

Nüfus ve Yerleşme

Nüfusu en az olan bölgemizdir. Ancak doğum oranının yüksek,
yüzölçümünün küçük olması nüfus yoğunluğunun fazla olmasına neden
olmuştur. Orta Fırat Bölümü ve özellikle Gaziantep Yöresi yoğun
nüfuslanmıştır. Yağışın azaldığı düzlüklerde nüfus azalır. Bölgede
ekonomik gelişmenin yavaş olması, terör olayları gibi nedenlerden
dolayı göç veren bir bölgedir. Ayrıca mevsimlik işçi göçleri de
olmaktadır.

İller

Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa

Ekonomik Özellikler

Tarım

Tarım halkın temel geçim kaynağıdır. Tarım arazisi geniş olmasına
karşın kuraklık nedeniyle tarımın en önemli sorunu sulamadır. Tarım
topraklarının çok parçalı, tarım işletmelerinin küçük işletmeler
şeklinde olması tarımsal verimi düşürmektedir. Tarım alanlarının üçte
biri nadasa alınmaktadır. G.A.P. (Güneydoğu Anadolu Projesi) ile
birlikte sulu tarım alanları genişlemekte, nadas arazisi azalmakta,
tarım ürünü çeşitliliği artmaktadır.

Tarım Ürünleri

Buğday : Bölgedeki tarım alanlarının yarısından fazlasında buğday
ekilir. En fazla ekim alanına sahip Şanlıurfa’yı Diyarbakır izler.

Arpa : Bölgede yetiştirilen diğer önemli tahıl olan arpa, en fazla Şanlıurfa, Siirt ve Adıyaman’da yetiştirilir.

Pamuk : Bölgede en fazla ekilen endüstri bitkileri arasında yer alan
pamuk, halen sulanmakta olan Akçakale ve Gaziantep’te yetiştirilir.

Kırmız Mercimek : Kuraklığa dayanıklı bir baklagildir. Türkiye
üretiminin tamamına yakınını bu bölge sağlar. En çok Şanlıurfa ve
Gaziantep’te yetiştirilir.

Susam : Az bir alanda ekimi yapılmaktadır. Ancak üretimi bölge için önem taşır.

Çeltik : Siverek’te yetiştirilmektedir.

Antep Fıstığı : Bölgenin karakteristik ürünüdür. Üretimin % 90’ı bu bölgede gerçekleşir.

Üzüm : Özellikle Gaziantep çevresinde bağcılık gelişmiştir. Üretilen
üzüm yaş olarak tüketilmesinin yanı sıra pekmez, pestil ya da içki
yapımında kullanılır.

Zeytin : Akdeniz ikliminin etkileri görülen Gaziantep yöresinde Kilis ve Islahiye çevresinde yetiştirilir.

Tütün : Sulama ile birlikte ekim alanları genişlemektedir. Üretimde Adıyaman ve Batman önde gelir.

Sebze : Sulanabilen alanlarda domates, biber, patlıcan gibi çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir.

Meyve : Bölgenin karpuz üretiminde ayrı bir yeri vardır. Özellikle
Diyarbakır çevresinde ağırlığı 20 kg’ı aşan karpuz yetiştirilmektedir.

Hayvancılık

Bölgede hayvancılık önemli bir ekonomik faaliyettir. Bölgenin doğal
özellikleri ve gelenekleri hayvancılığın gelişmesine zemin
hazırlamıştır. Bitki örtüsünün bozkır olması nedeniyle küçükbaş
hayvancılık yaygındır. Bölgede en çok koyun yetiştirilir. Koyundan
sonra en fazla yetiştirilen kıl keçisidir ve Toros Dağları eteklerinde
otlatılır. Ayrıca Toros Dağları’nda arıcılık yapılmaktadır.

Ormancılık

Kuraklık nedeniyle ormanların en az bulunduğu bölgedir. Toroslar’ın
eteklerinde bulunan ormanlar da çok zayıftır. Bu nedenle bölgede
ormancılık gelişmemiştir.

Madenler ve Enerji Kaynakları

Madenler : Bölge maden bakımından zengin değildir. Gaziantep, Islahiye
ve Kilis’te krom ve bakır yatakları bulunur. Kilis-Gölbaşı’nda fosfat
çıkartılır. Ayrıca Toros Dağları’nda krom ve çinko yatakları vardır.

Enerji Kaynakları : Petrolün çıkarıldığı tek bölgedir. Diyarbakır
Havzası’nda Raman, Garzan, Şelmon yatakları ile Adıyaman’da Yanarsu
Havzası’nda çıkartılır. Türkiye’nin petrol boru hatları bu bölge
topraklarından geçer. Ayrıca Cizre’de önemli bir enerji kaynağı olan
linyit çıkarılır.

Enerji Üretim Tesisleri : Bölge enerji üretiminde giderek önem
kazanmaktadır. G.A.P. kapsamında 22 hidroelektrik santral kurulması
planlanmıştır. Önemli barajları ******, Kralkızı ve Deve Geçidi’dir.

Endüstri

Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

Besin : Diyarbakır, Şanlıurfa

İçki : Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır

Pamuklu Dokuma : Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır

Battaniye, Kilim, Halı : Siirt, Gaziantep

Petrol Rafinerisi : Batman
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:57 pm

Ulaşım

Bölgede önemli dağ sıralarının olmaması ulaşımı kolaylaştırmıştır.
Ancak Güneydoğu Toroslar, İç ve Doğu Anadolu ile olan ulaşıma engel
olmaktadır. Irak ve Suriye’ye bağlanan önemli yollar da bölgeden
geçmektedir. Bölgede iki ana demiryolu hattı vardır. Bunlardan biri
Kurtalan-Diyabakır-Gaziantep üzerinden Doğu ve İç Anadolu ile
bağlantıyı sağlar. Diğeri Adana-Gaziantep üzerinden geçerek Nusaybin’e
ulaşır. Güneydoğu Anadolu’daki demiryolu hattında çoğunlukla tarımsal
ürün ve maden taşınır.

Turizm

Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğine karşın bölge turizm açısından
yeterince gelişememiştir. Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nda bulunan
Komagene krallığına ait mezarlar ve çeşitli anıtlar adeta açık hava
müzesi durumundadır. Şanlıurfa’daki Balıklı Göl halk tarafından kutsal
sayılmakta, dinsel turizm için potansiyel oluşturmaktadır.
Diyarbakır’da bulunan Orta Çağ’a ait surlar, kuleler bölgedeki diğer
turistik zenginliklerdir. Ayrıca Gaziantep Yöresi’ndeki Karkamış ve
Roma dönemine ait kalıntılar çok fazla turist çekmektedir.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

Bölgenin Türkiye ekonomisine katkısı çok azdır. Doğu Anadolu
Bölgesi’nden sonra geri kalmış ikinci bölgemizdir. Aşağıda bölge
ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
listesi verilmiştir.
Petrol
Antep Fıstığı
Baklagiller
Üzüm
Pamuk
Hayvancılık
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:58 pm

DÜNYA’NIN ŞEKLİ VE BOYUTLARI

Dünya, Güneş Sistemi'nin 9 gezegeninden biridir ve Güneş'e olan
uzaklığı bakımından 3. Sırada bulunur. Coğrafya'nın asıl konusunu
oluşturan Dünya'yı incelemek için bazı kavramların bilinmesi gerekir:
Eksen
Kutup Noktası
Ekvator
Paralel
Meridyen

Dünya'nın Şekli :

Dünyanın Şekli ve Boyutları :

Dünya, Kutup Noktaları'nda basık, Ekvator'da şişkindir. Dünya'nın
kendisine özgü bu şekline geoid denir. Geoide en yakın geometrik şekil
elipsoiddir. Verilen boyutlar "Hayford Elipsoidi" ne aittir.

Dünya'nın Boyutları

Ekvator yarıçapı = 6.378,4 km
Kutuplar yarıçapı = 6.356,9 km
Ekvator çevresi = 40.076,6 km
Kutuplar çevresi = 40.009,1 km
Pratikte bu uzunluklar yaklaşık olarak alınmaktadır.

Paralellerin Özellikleri :

• Ekvator'a paralel uzanırlar
• Çapları ve uzunlukları Ekvator'dan kutuplara doğru kısalır.
• Ekvator'dan kutuplara doğru sayısız paralel çizilebilir. Ancak
değerlendirme kolaylığı bakımından birer derece aralıklarla
çizildikleri varsayılır.
• Paralellerin 90 tanesi Kuzey Yarım Küre'de, 90 tanesi Güney Yarım Küre'de bulunur.
• 60. paraleller Dünya'nın küreselliğinden dolayı Ekvator'un yarısı uzunluğundadır.
• Birbirini izleyen 2 paralel arasındaki uzaklık her yerde yaklaşık 111 km'dir.

UYARI : Dünya'nın geoid şekli nedeniyle 2 paralel arasındaki uzaklık
Ekvator'dan kutuplara doğru artar. Örneğin, Ekvator ile 10
(kuzey-güney) enlemleri arasındaki uzaklık 110.596 m iken, 890-900
(kuzey-güney) enlemleri arasındaki uzaklık 110.700 m'dir. Ancak
birbirini izleyen 2 paralel arasındaki uzaklık pratikte 111 km olarak
kabul edilmiştir.

Özel Paraleller

Bazı paralellerin yerleri, güneş ışınlarının yere değme açısına bağlı olarak doğa tarafından belirlenmiştir. Bunlar :
Ekvator
Dönenceler
Kutup Daireleri
Kutup Noktaları

Ekvatorun Özellikleri

• En uzun paraleldir.
• Güneşin önünden en hızlı geçen noktaların oluşturduğu paraleldir.
• Dünya'nın eksen çevresindeki dönüş hızı Ekvator'da yaklaşık 1670 km/saat'tir.
• Güneş ışınlarını 21 Mart ve 23 Eylül'de dik açıyla alır.
• Yıl boyunca sıcak olduğundan termik alçak basınç kuşağıdır.
• Yükseltici hava hareketleri görüldüğü için bol yağış alır.
• Gece ve gündüz süreleri yıl boyunca birbirine eşit ve 12'şer saattir.

Dönencelerin Özellikleri

• Yerleri, yer ekseninin eğikliğine bağlı olarak belirlenen Dönenceler, 23027' Kuzey ve Güney paralelleridir.
• Kuzey Yarım Küre'dekine Yengeç Dönencesi, Güney Yarım Küre'dekine Oğlak dönencesi denir.
• Orta kuşak ile Tropikal kuşağı birbirinden ayırırlar.
• Güneş ışınlarının düz zeminlere dik geldiği en son noktalardır.
• 5. Yengeç Dönencesi 21 Haziran'da, Oğlak Dönencesi 21 Aralık'ta Güneş ışınlarını dik açı ile alır.

Kutup Noktalarının Özellikleri

• 90. Kuzey ve Güney paralelleridir.
• Güneş ışınlarının düz zeminlere en dar açıyla geldiği yerlerdir.
• Sürekli soğuk olduğundan kutuplar ve çevresinde yıl boyunca termik yüksek basınç kuşakları oluşur.
• Aydınlanma çemberinin 21 mart ve 23 Eylül'de teğet geçtiği yerlerdir.
• Bir yıl içinde 6 ay sürekli gündüz, 6 ay sürekli gece yaşanır.
• Çizgisel hızın sıfır, yerçekiminin en fazla olduğu yerlerdir.

Kutup Dairelerinin Özellikleri

• Yerleri, yer ekseninin eğikliğine bağlı olarak belirlenen Kutup Daireleri, 66033' Kuzey ve Güney paralelleridir.
• Kutup kuşağı ile Orta kuşağı birbirinden ayırırlar.
• Aydınlanma çemberinin yıl içinde yer değiştirdiği ve 21 Haziran ile 21 Aralık'ta teğet geçtiği paralellerdir.
• 21 Haziran'da Kuzey Kutup Dairesi'nde, 21 Aralık'ta Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır.


Meridyenlerin Özellikleri

• Bir kutuptan diğerine uzanan meridyenler de paraleller gibi
sayısızdır. Ancak pratikte her 1 dereceden bir yay geçtiği
varsayılarak, 360 tane oldukları kabul edilmiştir.
• Birbirini izleyen 2 meridyen arasındaki uzaklık Ekvator üzerinde 111 km olarak kabul edilmiştir.
• Başlangıç meridyeni olarak Londra yakınlarındaki Greenwich kabul edilmiştir.
• Bir meridyenin, karşıt (anti) meridyeniyle arasında 180 meridyen fark vardır.

UYARI : Meridyen yayları eşit uzunluktadır. Aralarındaki uzaklık
Ekvator'dan kutuplara doğru azalır ve tüm meridyenle kutuplarda
birleşir.

Birbirini izleyen 2 meridyen arasındaki uzaklık; Ekvator üzerinde
111.322 m. (pratikte 111 km olarak kabul edilmiştir, 45. (Kuzey -
Güney) paralellerinde 78.850 m, 90. (Kuzey - Güney) paralellerinde ise
0 m'dir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:59 pm

Dünyanın Şekline Bağlı Sonuçlar

• Dünya'nın geoid şekli nedeniyle, yerçekimi Ekvator'dan kutuplara
doğru artar. Dünya, geoid değil de küre şeklinde olsaydı, yerçekimi
Dünya'nın her yerinde aynı olurdu.
• Dünya'nın geoid şekli nedeniyle Ekvator diğer paralellerden ve
meridyenlerden daha uzundur. Dünya küre şeklinde olsaydı, Ekvator
çevresi (kutupları çevreleyen iki meridyenin uzunluğu) birbirine eşit
olurdu.
• Ekvator çevresi =40.077 km
• Kutuplar çevresi=40.009 km
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle, ekseni çevresindeki dönüş hızı
Ekvator'dan kutuplara doğru azalır. Ekvator üzerindeki noktalar saatte
1666,6 km yol katederken, Kutup Noktaları'nda alınan yol sıfır km
olduğu için, eksen çevresindeki dönüş hızı 0 km/saat'tir.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle Kutup Noktaları'nda birleşen meridyen
yaylarının uzunluğu birbirine eşittir. Bir kutuptan diğerine uzanan bir
meridyen yayının uzunluğu yaklaşık 20.005 km'dir.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle meridyenler arası uzaklık,
Ekvator'dan kutuplara doğru azalır ve meridyenler Kutup Noktaları'nda
birleşirler.
• Birbirini izleyen iki meridyen arası uzaklık Ekvator üzerinde 111.322
m iken (pratikte bu uzunluk 111 km kabul edilmiştir), 45. paraleller
üzerinde 78.850 m, 90. paralellerde (Kutup Noktaları) 0 m'dir.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle, paralellerin uzunluğu Ekvator'dan
kutuplara doğru küçülür. Ekvator en uzun paraleldir. Kutuplarda ise
paraleller nokta halini alır.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle aydınlık ve karanlık yarıküreler
oluşur. Böylece yeryüzünün bir yarısı gündüzken, diğer yarısında gece
yaşanır.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator'dan
kutuplara doğru Güneş ışınlarının yere değme açısı daralır. Bu
tarihlerde Ekvator Güneş ışınlarını dik açı ile alır. Bu nedenle yatay
düzleme dik duran cisimlerin gölgesi oluşmaz. Kutuplara doğru güneş
ışınlarının yere değme açısı daraldığı için cisimlerin gölge boyu uzar.

• Dünya'nın küreselliği nedeniyle güneş ışınlarını yıl boyunca dik ve
dike yakın açı ile alan Ekvator'un güneşten aldığı ısı enerjisi daha
fazladır. Kutuplara doğru ışınların gelme açısının daralması nedeniyle
alınan ısı enerjisi azalır.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle yerden yükseldikçe görülebilen alan genişler.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle termik basınç kuşakları oluşur.

Termik Basınç Kuşakları

Dünya'nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı oluşan
basınçlara termik basınç denir. Güneş ışınlarını, yıl boyunca dik ve
dike yakın açılarla alan Ekvator fazla ısınır. Isınan hava genleşerek
yükselir ve basınç düşer. Kutuplar, ışınları dar açı ile aldığından her
zaman soğuktur.Soğuk hava ağır olduğu için yere çöker ve basınç
yükselir.
• Dünya'nın küreselliği nedeniyle, Kutup Yıldızı'nın görünüm açısı
Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a doğru daralır. Bu nedenle 60. Kuzey
paralelinde 60° açı ile görülen Kutup Yıldızı Güney Kutbu'nda görülmez.

• Dünya'nın küreselliği nedeniyle hep aynı yönde hareketle başlangıç
noktasına ulaşılır. 1519 yılında Macellan tarafından, hep batıya
gidilerek çıkış noktasına varılabileceği düşüncesi ile İspanya'nın
Cadiz Körfezi'ndeki Sancular Limanı'nda başlatılan ve aynı limanda 1522
yılında son bulan Dünya seyahati ile bu sonuca ulaşılmıştır.

Dünya’nın Hareketleri

Dünya’nın Günlük Hareketi (Eksen Çevresindeki Hareketi)

Dünya, batıdan doğuya doğru ekseni çevresindeki dönüşünü 24 saatte
tamamlar. Buna 1 Güneş günü denir. Dünya'nın ekseni çevresindeki
hareketinin hızı, 2 farklı şekilde ifade edilir.

Çizgisel Hız

Dairesel hareket yapan Yerküre üzerindeki bir noktanın birim zamanda
eksen üzerindeki yer değiştirme hızıdır. Çizgisel hız, dünyanın
küreselliği nedeniyle Ekvator'da en fazladır, kutuplara doğru azalır.

Açısal Hız

Dairesel hareket yapan Dünya üzerindeki bir noktanın birim zamanda oluşturduğu dönüş açısıdır.
Dünya, ekseni çevresindeki hareketi sırasında 4 dakikada 1 derecelik, 1
saatte 15 derecelik, 24 saatte 360 derecelik dönüş yapar.
Açısal hız, dünya üzerindeki her noktada aynıdır.

UYARI : Dünya kendi ekseni çevresinde,
4 dakikada 10' lik,
1 saatte 150' lik,
24 saatte 360°'lik dönüş yapar.

Günlük Hareketin Sonuçları

Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle,

• Bir noktaya Güneş ışınlarının gelme açısı ve yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları günün saatlerine göre değişir.
• Güneş ışınları öğle saatinde en büyük açıyla gelir ve en kısa gölgeler oluşur.
• Gece ve gündüzler birbirini izler.
• Günlük sıcaklık farkları oluşur.
• Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, rüzgarlar esme
yönlerinden saparlar. Bu sapma, Kuzey Yarım Küre'de esme yönünün
sağına, Güney Yarım Küre'de esme yönünün soluna doğrudur.
• Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, okyanus akıntıları
yönlerinden sapar ve halkalar oluştururlar. Okyanus akıntılarını
başlatan sürekli rüzgarlardır. Bu nedenle rüzgarların esme yönlerinden
sapmasına bağlı olarak akıntılar da yönlerinden sapar.

Dünyanın Yıllık Hareketi

Dünya ekseni çevresinde hareket ederken aynı zamanda saat ibresinin
tersi yönde, Güneş'in çevresinde de döner. Bu hareketini elips bir
yörüngede 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna 1 Güneş yılı denir. Dünya'nın
yıllık hareketi sırasında, Güneş'in çevresinde çizdiği yörünge
düzlemine ekliptik denir. Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle Dünya
yıllık hareket sırasında Günöte - Günberi konumuna gelir.

Günöte (Aphel)

Dünya'nın, Güneş'ten en çok uzaklaştığı, yörüngede en yavaş döndüğü gündür. Dünya Günöte konumuna 4 Temmuz'da gelir.

Günberi (Perihel)

Dünya'nın, Güneş'e en çok yaklaşıp, yörüngede en hızlı döndüğü gündür. Dünya Günberi konumuna 3 Ocak'ta gelir.

Yörünge Şeklinin Sonuçları

Dünya Güneş'in etrafında elips bir yörüngede döner. Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle;
• Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızı, Güneş'e yaklaştıkça artar,
Güneş'ten uzaklaştıkça azalır. Dolayısıyla sonbahar ekinosuna 2 gün
gecikme ile 23 Eylül'de ulaşılır.
• Her iki yarımkürede mevsim süreleri değişir.

Mevsim Süreleri : Yörünge şekli tam daire biçiminde olsaydı, Dünya'nın
yörüngedeki dönüş hızı değişmez, her iki yarım kürede mevsim süreleri
eşit olurdu.
Dünya'nın eksen eğikliği nedeniyle Kuzey Yarım Küre'de ve Güney Yarım
Küre'de aynı anda birbirine göre zıt mevsim yaşanır. Birinin yaz süresi
diğerinin kış süresi olur. Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızının Güneş'e
yaklaştıkça artması, uzaklaştıkça azalması nedeniyle Kuzey Yarım
Küre'de İlkbahar ve yaz süresi Güney yarım Küre'de sonbahar ve kış
süresi daha uzundur.

Eksen Eğikliği

Dünya'nın yıllık hareketi sırasında oluşan yörünge düzlemi (ekliptik) ile Dünya'nın Ekvator düzlemi üst üste çakışmaz.
Aralarında 23°27' lık bir açı bulunur.
Yörünge düzlemi ile eksen arasında ise 66°33' lık bir açı oluşur. Buna Dünya'nın Eksen Eğikliği denir.

Ekliptikcoğrafya konular arşiv Biggrinünya'nın yörüngesinden geçtiği varsayılan düzleme Ekliptik veya Yörünge Düzlemi denir.

UYARI : Dünya ekseniyle, yörünge düzlemi arasında 66°33'lık,
Ekvator ile yörünge düzlemi arasında 23°27' lık açı bulunmaktadır.
Bu açı daha küçük ya da daha büyük olsaydı, dönence ve kutup dairelerinin enlem dereceleri değişirdi.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:00 pm

Eksen Eğikliğinin Sonuçları

 Dünya'nın Güneşe karşı konumu yıl içinde değişir.
Dünya'nın Güneşe Karşı Konumları

21 Mart - 23 Eylül Durumları (Ekinokslar)

a) 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator üzerindeki noktalar yerel saat 12.00'de Güneş ışınlarını dik açı ile alır.
b) b) Ekvator'da yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 12.00' de gölgesi oluşmaz.
c) Aydınlanma çemberi, Kutup Noktalarından geçer.
d) Dünya'nın her yerinde gündüz ve gece süresi birbirine eşittir.
e) Aynı meridyen üzerinde yer alan tüm noktalarda Güneş, yerel saatle aynı anda doğar ve aynı anda batar.
f) 21 Mart'tan sonra Kuzey Y.'de, 23 Eylül'den sonra da Güney Y.' de gündüzler gecelere göre daha uzun olmaya başlar.

21 Haziran Durumu (Solstisi)

a) Güneş ışınları dik açı ile yerel saat 12.00'de Yengeç Dönencesi'ne gelir.
b) Yengeç Dönencesi'nde yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 12.00'de gölgesi
oluşmaz.
c) Aydınlanma çemberi Kutup Dairelerine teğet geçer.
d) Bir noktadan kuzeye doğru gidildiğinde gece süresi uzamaya başlar.
e) Kuzey Yarım Küre'de yılın en uzun gündüzü, Güney Yarım Küre'de ise yılın en uzun gecesi
yaşanır. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de gündüzler, Güney Yarım Küre'de ise geceler
kısalmaya başlar.

21 Aralık Durumu (Solstisi)

a) Güneş ışınları dik açı ile yerel saat 12.00'de Oğlak dönencesi'ne gelir.
b) Oğlak dönencesi'nde yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 12.00'de gölgesi oluşmaz.
c) Aydınlanma çemberi Kutup Daireleri'ne teğet geçer.
d) Bir noktadan kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzamaya başlar.
e) Kuzey Yarım Küre'de yılın en uzun gecesi, Güney Yarım Küre'de ise yılın en uzun gündüzü
yaşanır. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de geceler, Güney Yarım Küre'de gündüzler
kısalmaya başlar.

UYARI : 21 Haziran'da Yengeç Dönencesi, 21 Aralık'ta Oğlak dönencesi,
21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator üzerindeki noktalarda, cisimlerin saat
12.00'da oluşan gölgesi tam dibe düşer. Ekinokslarda, 450 enlemlerinde
oluşan gölge boyu cismin boyuna eşittir.

UYARI : 21 Haziran'da,
- Güney Kutup Dairesi ile Güney Kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır.
- Türkiye'de saat 12.00'de cisimlerin yıl içindeki en kısa gölgeleri oluşur.

UYARI : 21 Aralık'ta;
- Kuzey Kutup Dairesi ile Kuzey Kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır.
- Türkiye'de yerel saat 12.00'de cisimlerin yıl içindeki en uzun gölgeleri oluşur.

 Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak Dönenceler ve Kutup Daireleri'nin yerleri belirlenir.

Dönenceler
23°27' Kuzeye paralelleridir. Güneş ışınlarının düz zeminlere dik açı ile geldiği en son yerlerdir.
Kutup Daireleri
66°33' Kuzey ve Güney paralelleridir. Aydınlanma çemberinin yıl içinde
yer değiştirdiği, 21 Haziran ve 21 Aralık tarihlerinde teğet geçtiği
paralellerdir.

 Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak matematik iklim kuşakları oluşur.

Matematik İklim Kuşakları

Dünya'nın 23°27' lık eksen eğikliği dikkate alınarak belirlenmiştir.
Dönenceler arasında kalan alan, güneş ışınlarının yıl içinde iki kez
dik açı ile geldiği Tropikal Kuşak'tır. Dönenceler ile Kutup Daireleri
arasında kalan alanlar, güneş ışınlarının yıl içinde gelme açısının en
çok değiştiği, bu nedenle 4 mevsimin belirgin olarak yaşandığı Orta
Kuşak, Kutup Daireleri ile Kutup Noktaları arasında kalan alanlar ise
Kutup Kuşağıdır.

 Dünya'nın eğikliğine bağlı olarak mevsimler oluşur.

Dünya'nın ekseni 23°27' eğik olduğu için Güneş ışınlarının yıl içinde gelme açısı ve buna bağlı
olarak ısıtma miktarı değişir.
21 Haziran'da Kuzey Yarım Küre'de yaz mevsimi,
Güney Yarım Küre'de tam tersine kış mevsimi başlar.
23 Eylül, Kuzey Yarım Küre'de sonbahar,
Güney Yarım Küre'de ilkbahar mevsiminin başlangıcıdır.
21 Aralık'ta Güney Yarım Küre'de yaz mevsimi, Kuzey Yarım Küre'de kış mevsimi başlar.
21 Mart'ta Kuzey Yarım Küre'de ilkbahar, Güney Yarım Küre'de sonbahar mevsimi başlar.

 Dünya'nın eksen eğikliği nedeniyle bir noktaya Güneş ışınlarının gelme açısı ve atmosferde tutulma miktarı yıl içinde değişir.

Örnek : Güneş ışınları 21 Aralık'ta Oğlak Dönencesi'ne dik gelir. Bu
tarihte ışınlar Ankara'ya yıl içindeki en dar açı (260) ile ulaşır.
Işınların gelme açısının daralmasının yanı sıra, atmosferde en uzun
yolu geçerek yeryüzüne ulaşmaları nedeniyle atmosfer tarafından tutulma
oranı da en fazladır.
21 Haziran'da ise ışınların Ankara'ya 73° ile ulaşmasına bağlı olarak
atmosferde kat ettikleri yol ve atmosfer tarafından tutulma oranı en
azdır.

 Eksen eğikliği nedeniyle Güneş'in ufuk düzleminde öğle vakti ulaştığı tepe noktasının yeri yıl içinde değişir.

 Dünya üzerinde aynı anda gece ve gündüz yaşayan alanları birbirinden
ayıran sınıra aydınlanma çemberi denir. Dünya'nın eksen eğikliğine
bağlı olarak aydınlanma çemberi Kutup noktaları ile Kutup Daireleri
arasında yer değiştirir. Bu yer değiştirme soncunda gece ve gündüz
süreleri değişir, aralarındaki fark Ekvator'dan kutuplara doğru artar.
Bu fark 21 Haziran ve 21 Aralık'ta en fazla olur.

 Bir noktada Güneş'în doğuş ve batış saatleri yıl boyunca değişir.
Güneş, yaz aylarında erken doğup geç batarken kış aylarında geç doğup
erken batar.
Örnek : 21 Haziran'da Güneş ışınları Yengeç Dönencesi'ne dik gelir.
Aydınlanma çemberi Kutup Daireleri'ne teğet geçer. Bunun doğal sonucu
olarak Kuzey Yarım Küre'de gündüzler gecelere göre uzundur.

Eksen Eğikliği Olmasaydı

Dünya'nın ekseni 23°27' eğik olmasaydı eksen ile yörünge düzlemi (ekliptik) arasındaki açı 90° olurdu.
• Yerleri eksen eğikliğine bağlı olarak belirlenen Dönenceler, Kutup Daireleri ve Matematik İklim Kuşakları oluşmazdı.
• Işınlar yıl boyunca Ekvator'a dik gelirdi.
• Aydınlanma çemberi yıl boyunca Kutup Noktaları'ndan geçeceği için
yeryüzünde gece ve gündüz süreleri sürekli 12 şer saat olurdu.
• Dünya üzerindeki bir nokta Güneş ışınlarını yıl boyunca aynı açı ile alacağı için mevsimler oluşmazdı.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:01 pm

Eksen Eğikliği Daha Az Olsaydı

Dünya'nın ekseni 23°27' dan daha aza eğik olsaydı, dönencelerin ve kutup dairelerinin yerleri değişirdi. Buna bağlı olarak;
• Tropikal kuşak ve Kutup Kuşağı daralır, Orta Kuşak genişlerdi.
• Orta Kuşak'ta yazlar daha serin, kışlar daha ılık geçerdi.
• Aydınlanma çemberinin yer değiştirme alanı daralacağı için gece ve gündüz süreleri arasındaki fark daha da azalırdı.

Coğrafi Konum

Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere, o alanın coğrafi
konumu denir. Coğrafi konum, matematik konum ve özel konum olarak iki
şekilde ifade edilir.

Matematik Konum

Dünya üzerinde bir nokta veya alanın yerinin belirlenmesi için, o
noktanın Ekvator'a ve başlangıç meridyenine olan uzaklığının bilinmesi
gerekir. Bunun için enlem ve boylam kavramlarından yararlanılır.
Örnek : Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri,
26° - 45° Doğu boylamları arasında yer alır.

Özel Konum

Dünya üzerindeki bir yerin çevresine, denizlere, yer şekillerine, anayollara, geçitlere ve komşularına göre konumudur.
Özel Konum;
İklim koşullarını,
Doğal bitki örtüsünü,
Tarımsal etkinlikleri,
Nüfus ve yerleşme biçimini,
Ekonomik etkinlikleri,
Ulaşım olanaklarını,
Siyasal ve kültürel yapıyı etkiler.

Enlem

Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç paraleli olan Ekvator'a uzaklığının açısal değeridir.
Q açısı, D noktasının Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının enlem derecesini verir.
Örnek :
Q açısının değeri 45 ise, D noktasının enlem derecesi 45° dir.

Enlemin Etkileri

Bir yerin enlemi,
Güneş'in ufukta ulaşabileceği yükseklik
Güneş ışınlarının yere değme açısı,
Gölge boylarının yıl içindeki değişimi,
Gece - gündüz sürelerindeki değişim,
İklim koşulları, hakkında bilgi verir.
İklim koşullarına bağlı olarak,
Bitki örtüsü,
Tarım ürünleri ve hayvan ürünleri,
Akarsu rejimleri,
Deniz sularının özelliği,
Nüfus ve yerleşme özelliği
Tarımın ve ormanların üst yükseklik sınırı,
Kalıcı karların başlama yüksekliği hakkında bilgi edinilebilir.

Boylam

Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç meridyenine olan uzaklığının açısal değeridir.
Q açısı, D noktasının başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının boylam derecesini verir.
Örnek : D noktasına ait Q açısının değeri 30 derece ise,
D noktasının boylam derecesi 30° dir.

Boylamın Etkileri

Bir yerin boylamı ;
Yerel saatler,
Saat dilimleri,
Aynı enlem üzerindeki noktalarda Güneşin doğuş ve batış saatleri hakkında bilgi verir.

Yerel Saat : Bir noktada Güneş'in gökyüzündeki konumuna göre belirlenen
saate yerel saat denir. Aynı boylam üzerindeki noktalarda yerel saat
aynıdır. Herhangi bir meridyenin Güneşin tam karşısına geldiği an,
meridyen üzerindeki tüm noktalarda yerel saat 12.00'dir.
Güneş, doğudaki bir noktada batıdaki yerlere göre daha önce doğar ve
daha önce batar; bu nedenle yerel saat doğudaki yerlerde daha ileridir.

Yerel Saat Hesaplamalarında İzlenecek Yol

• Meridyen farkı hesaplanır.
• Meridyenler başlangıç boylamına göre aynı yönde ise çıkarma, farklı
yönde ise toplama işlemi yapılarak meridyen farkı bulunur.
• Zaman farkı hesaplanır.
• Birbirini izleyen iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır.
Meridyen farkı ile 4 dakika çarpılarak zaman farkı bulunur.
• Zaman farkı soruda verilen yerel saate eklenir veya çıkartılır.
• Doğuda olan bir yerin yerel saati ileridir. Bu nedenle soruda verilen
yerin yerel saati ileri ise zaman farkı çıkarılır, yerel saati geri ise
zaman farkı eklenir.
Örnek : 20. Doğu meridyeni üzerindeki A noktasında yerel saat 21.00 iken,
B noktasının yerel saati kaçtır? Çözüm :
Meridyenler başlangıç boylamına göre aynı yönde oldukları için çıkarma işlemi yapılır.
Meridyen farkı = 40 - 20 = 20 meridyen
Zaman farkı = 4 * 20 = 80 dakika ise 80 / 60 = 1 saat 20 dakika
B noktası A noktasına göre daha doğuda olduğu için yerel saati ileridir.
B'nin yerel saati = 21.00 + 01.20 = 22.20 dir.

Güneş'in Doğuş veya Batış Saatinin Bulunması

Bir noktada Güneş'in doğuş veya batış saati verildiğinde, aynı paralel
üzerinde bulunan başka bir noktada Güneş'in doğuş veya batış saatini
bulmak için,
• Aradaki zaman farkı bulunur.
• Güneş doğudaki yerlerde daha erken doğup battığı için, Güneş'in doğuş
ve batış saatinin sorulduğu nokta doğuda ise zaman farkı verilen
saatten çıkarılır. Sorulan nokta batıda ise zaman farkı verilen saate
eklenir.

UYARI : Meridyenler, Greenwich'e (0°) göre farklı yönde ise, meridyen farkını bulmak için toplama işlemi yapılır.
UYARI : 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde (ekinokslarda) bir yerdeki
Güneş'in doğuş veya batış saati verilirse, bir başka yerdeki Güneş'in
doğuş veya batış saati bulunabilir. Çünkü bu tarihlerde gece - gündüz
süreleri eşit olduğu için Güneş doğduktan 12 saat sonra batar ve
battıktan 12 saat sonra doğar.
Saat Dilimleri
Dünya 15 derecelik aralıklarla 24 saat dilimine ayrılmıştır. Her saat
diliminin ortasından geçen meridyen o saat dilimini kullanan ülkelerin
ortak saat ayar meridyenidir. Türkiye 2. Ve 3. Saat dilimlerinde yer
alır.

UYARI : Bir ülkede birden çok saat dilimi kullanılması için, ülkenin
doğu - batı doğrultusunda en az 2 saat dilimini kapsayacak kadar geniş
olması gerekir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:01 pm

HARİTA BİLGİSİ

Harita, Plan, Kroki

Dünya üzerindeki bir yerin kuşbakışı görünümü, kroki, plan ya da harita olarak düzleme aktarılır.

Harita : Dünya'nın bütününün ya da bir bölümünün kuşbakışı görünümünün
belli bir oranda küçültülerek düzleme aktarılmış şekline harita denir.
Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için;

- Kuşbakışı görünüme göre çizilmesi,
- Arazi üzerindeki uzunlukların belli bir oranda küçültülmesi gerekir.

UYARI : Kuşbakışı görünüm temel alınarak yapılan çizimlerin harita
özelliği taşıyabilmesi için küçültme oranının (ölçek) bulunması gerekir.

Plan : Bir yerin kuşbakışı görünümünün belli bir oranda küçültülerek
düzleme aktarılmasıdır. Plan bir tür büyük ölçekli haritadır.

Kroki : Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak düzleme aktarılmasıdır.

Haritalarda Bozulmalar

Dünya'nın küreselliği harita çizimini güçleştirmektedir. Dünya'nın tümü
ya da bir bölümü düzleme aktarırken şekillerde, alanlarda, uzunluk ve
açılarda bozulmalar olur. Bu nedenle küresel yüzeyi düzleme aktarmak
için çeşitli çizim yöntemleri geliştirilmiştir.
Özellikle yeryüzü şekillerini gösteren haritalar tam olarak gerçeği
yansıtmazlar. Engebesi fazla, geniş alanların gösterildiği haritalarda
hata payı artar. Az engebeli, küçük alanların gösteriminde hata payı
azalır.

UYARI : Dünya'nın küreselliği harita çizimini zorlaştırır.

- Engebeli ve geniş alanların gösterildiği haritalarda bozulmalar fazladır.
- Engebesiz ve küçük alanların gösterildiği haritalarda bozulmalar azdır.

Projeksiyon

Dünya'nın küreselliği nedeniyle, haritalarda ortaya çıkan hataları en
aza indirmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunun için yerkürenin
paralel ve meridyen ağının belirli kurallara göre düz bir kağıda
geçirilmesi gerekir. Bu sisteme projeksiyon denir.

Projeksiyon Sistemleri

- Alan Koruyan Projeksiyon

Alan koruyan projeksiyon ile çizilen haritalarda, şekil, açı ve uzunluk
oranları bozulur. Ancak, paralel daireleri ile meridyenler arasındaki
alanlar bozulmadan, orantılı olarak düzleme geçirilir. Böylece gerçek
alan korunmuş olur.

- Açı Koruyan Projeksiyon

Açı koruyan projeksiyon ile çizilen haritalarda, meridyenler ile
paraleller arasındaki 90°’lik açık iler kara ve denizlerin şekilleri
korunur. Ancak, bunların alanları bozulur. Bu tip haritalarda kutup
bölgelerine doğru gidildikçe, kara ve denizlerin alanı büyür.

- Uzunluk Koruyan Projeksiyon

Uzunluk koruyan projeksiyon ile çizilen haritalarda, merkezden çevreye
doğru tüm yönlerdeki uzunlukların oranı korunur. Açı ve alan korunmaz.


Harita Çizimi

Bir bölgenin haritası çizilirken öncelikle;

- Bölgenin enlem ve boylamının,
- Haritanın kullanım amacının,
- Haritanın küçültme oranının belirlenmesi gerekir.

Harita yapımında kullanılacak çizim yöntemi, küçültme oranı ve harita işaretleri ise haritanın kullanım amacına göre belirlenir.

Harita Elemanları

Tüm haritalarda bulunması gereken 5 temel eleman vardır. Bunlar,
enlem-boylam, ölçek, harita anahtarı (lejant), başlık ve çerçevedir.

Enlem-boylam : Haritası yapılacak alanın öncelikle enlem ve boylamları
belirlenir. Çünkü haritanın ölçeği, bu alanın genişliğine ve kullanım
amacına göre belirlenir.

Ölçek : Haritanın kullanım amacına göre belirlenmelidir.

Harita Anahtarı (Lejant) : Haritada kullanılan özel işaretlerin ne
anlama geldiğini gösteren bölümdür. Her haritanın kullanım amacına göre
farklı işaretler kullanılır.

Başlık : Haritanın kullanım amacını belirtmeli, haritayı tanıtmaya yeterli, açık ve kısa olmalıdır.

Çerçeve : Tüm haritalarda, haritası yapılacak alanı sınırlayan bir iç
çerçeve ve diğer harita elemanlarını sınırlayan dış çerçeve
çizilmelidir.

Harita Ölçeği

Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki uzunluğun, yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranıdır.
Diğer bir deyişle, gerçek uzunlukları harita üzerine aktarırken kullanılan küçültme oranıdır.
Örneğin : Boğaz Köprüsü'nün
gerçekte 1074 m olan iki ayağı arası uzaklık, ölçeği bilinmeyen bir
haritada yaklaşık 0.5 cm gösterilmiştir. Haritanın ölçeğini bulmak için
harita üzerindeki uzunluğu gerçek uzunluğa oranlarız.
Buna göre haritanın ölçeği yaklaşık 1/200.000'dir.

Ölçek = Harita Üzerindeki Uzunluk / Arazi Üzerindeki Uzunluk (Gerçek Uzunluk)

Kesir Ölçek

Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle ifade eden ölçek türüdür.

1 / 25.000 , 1 / 500.000, 1 / 1.000.000 birer kesir ölçektir.

Kesir ölçekte, pay ile paydanın birimleri aynıdır. Uzunluk birimi olarak santimetre (cm) kullanılır.

Örneğin : 1 / 1.000.000 ölçeğinde, arazi üzerindeki 1.000.000 cm (10 km)'lik uzunluk harita üzerinde 1 cm gösterilmiştir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:02 pm

Çizgi (grafik) Ölçek

Haritalardaki küçültme oranını çizgi grafiği üzerinde gösteren ölçek türüdür.
Kesir ölçeğe göre düzenlenir ve santimetre (cm)'nin üstündeki tüm uzunluk birimleri kullanılır.

Kesir Ölçeği Çizgi Ölçeğe Çevirme

Kesir ölçeği, çizgi ölçeğe çevirirken önce 1 cm'nin kaç km'yi gösterdiği bulunur.

Örnek : 1 / 2.500.000 ölçeğinde 1 cm 25km'yi gösterdiğine göre çizgi ölçekte de 1 cm 25 km'yi göstermelidir.
Bir doğru parçası çizilerek eşit aralıklara bölünür. Üzerine, 1 cm 25 km'yi gösterecek şekilde değerler yazılır.
Sıfırın sol tarafındaki aralık 25 km'den daha kısa uzunlukların ölçülmesine yarayacak biçimde bölümlenir.

Çizgi Ölçeği Kesir Ölçeğe Çevirme

Çizgi ölçeği kesir ölçeğe çevirirken önce ölçeğin uzunluğunun, toplam
kaç km'yi gösterdiği bulunur. 1 cm'nin kaç km'yi gösterdiğini bulmak
için orantı kurulur.

Örneğin : Çizgi ölçeğin uzunluğu 5 cm'dir.

5 cm 20 km gösterdiğine göre
1 cm x km'yi gösterir.
----------------------------------------
x = 20 / 5 = 4 km

Bulunan değer cm'ye çevrilir.

Buna göre kesir ölçek 1 / 400.000'dir.

UYARI : Çizgi ölçeği kesir ölçeğe çevirirken, grafiğin sonundaki uzunluk birimine dikkat etmemiz gerekir.

Harita Türleri

Harita yaşamın her alanında yardımcı araçlar olarak kullanılır.
Bir kentin imar planının çıkarılması, karayolu, demiryolu ya da köprü
yapımı için en uygun yerin belirlenmesi, arkeoloji, coğrafya gibi
birçok alanda araştırma yapılması sırasında haritalardan yararlanılır.
Haritalar konularına ve ölçeklerine göre ikiye ayrılır.

Konularına Göre Haritalar

Konularına göre haritalar, kullanım amaçlarına göre genel haritalar ve özel haritalar olarak ikiye ayrılır.

Genel Haritalar

Toplumun geniş kesimi tarafından kullanılabilen haritalardır.

- Topoğrafya Haritaları

İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır. Araziyi ölçekleri
oranında ayrıntıları ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile 1 /
500.000 arasında değişir. 1 / 20.000'den büyük ölçekli olanlar kadastro
işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır. Bu haritalardan ölçek,
uzunluk alan ve eğim hesaplamada yararlanılır.

- Fiziki Haritalar

Fiziki haritalar, yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren orta ya da büyük ölçekli haritalardır.
Fiziki haritalar hazırlanırken eş yükselti ve eş derinlik eğrileri
geniş aralıklarla geçirilir. Bu aralıklar çeşitli renklerle boyanır.
Yükseltiler genellikle yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları
ile, derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.

- Siyasi ve İdari Haritalar

Yeryüzünde veya bir kıtada bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari
bölünüşünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır. Bu
haritalardan uzunluk ve alan bulmada yararlanılır. Ancak yer şekilleri
hakkında bilgi edinilemez.

- Duvar ve Atlas Haritaları

Eğitim ve öğretim amacına yönelik haritalardır. Ölçekleri 1 /
1.100.000'dan daha küçüktür. Dünya'nın tümünü, kıtaları veya ülkeleri
gösterirler.

Özel Haritalar

Belirli bir konu için hazırlanmış haritalardır. Bu haritalardan bazıları şunlardır:

- Araziden Yararlanma Haritaları

Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır. Bu
haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının,
orman alanlarının, bölünüşü ile kayalık, bataklık gibi kullanılmayan
alanlar hakkında bilgi edinilir. Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu
haritalarda gösterilir.

- Ekonomi Haritaları

Dünya'nın bütününün ya da bir bölümünün ekonomik özelliklerini gösteren
haritalardır. Bu haritalar yardımıyla endüstri kuruluşlarının türü,
sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı hakkında bilgi edinilir.

- Hidrografya Haritaları

Bir bölgenin su potansiyeli (akarsular, göller, yeraltı suları,
kaynaklar) hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla
akarsuların drenaj tipi, akım miktarı, kanallar, göl sularının
özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü sayısı ve
verimlilik derecesi hakkında bilgi edinilir.

- İzoterm Haritaları

Bir bölgede, eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir.
İzotermler yardımıyla çizilen izoterm haritalarından, bir bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi edinilir.
Sıcaklık dağılışını daha iyi gösterebilmek için, bu haritalar sıcaklık
basamaklarına uygun olarak renklendirilir. Sıcak yerler için kırmızının
tonları soğuk yerler için mavinin tonları kullanılır.

- Jeomorfoloji Haritaları

Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır.
Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri,
sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer
şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:04 pm

Nüfus Haritaları

Dünya'nın bütününde ya da bir bölümündeki nüfusun dağılışı ve
özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda nüfus
dağılışı noktalama ile gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları ise
renklendirilir.

- Toprak Haritaları

Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren
haritalardır. Bu haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi,
buna bağlı olarak topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi bir çok
konuda yararlanılır.

Ölçeklerine Göre Haritalar

- Büyük Ölçekli Haritalar

Ölçekleri 1 / 200.000'e kadar olan bu haritalarda :

• Küçültme oranı azdır.
• Ayrıntı fazladır.
• Birim düzlemde gösterilen gerçek alan küçüktür.
• Eşyükselti eğrileri arasındaki yükselti farkı azdır.
Planlar ve topoğrafya haritaları bu gruba girer.

- Orta Ölçekli Haritalar

Ölçekleri 1 / 200.000 ile 1 / 1.000.000 arasında olan haritalardır.

Ayrıntılar, büyük ölçekli haritalar göre daha azdır.

- Küçük Ölçekli Haritalar

Ölçekleri 1 / 1.000.000'dan daha küçük olan haritalarda;

• Ayrıntı en azdır.
• Küçültme oranı en fazladır.
• Birim düzlemde gösterilen gerçek alan büyüktür.
• Eşyükselti eğrileri arasındaki farkı fazladır.
Duvar ve atlas haritaları bu gruba girer.

Haritalarda Yer şekillerinin Gösterilmesi

Haritalarda Kullanılan Çizim Yöntemleri

Yeryüzü şekillerini harita üzerine aktarmak için kullanılan yöntemler;

- Kabartma Yöntemi

Kabartma yöntemi ile yapılan haritalarda, yükseltiler belli oranda küçültülür.
Yer şekilleri kabartılarak gösterilir.

- Gölgelendirme Yöntemi

Gölgelendirme yönteminde, Güneş ışınlarının yer şekilleri üzerine 45
derece açı ile geldiği kabul edilerek arazi yapısı gösterilir. Bu
yöntemde gölgelerin açık veya koyu oluşu arazinin eğimi hakkında bilgi
verir.
Gölgelerin koyulaştığı yerlerde eğim azalır. Yer şekilleri ayrıntılı
bir şekilde gösterilemediği için günümüzde yardımcı bir yöntem olarak
kullanılır.

- Tarama Yöntemi

Tarama yöntemi ile yapılan haritalarda, yer şekilleri kısa, kalın, sık
ya da ince, uzun, seyrek çizgilerle taranmış olarak gösterilir.
Eğim arttıkça taramaların boyları kısalır, sıklaşır ve kalınlığı artar.
Eğimin az olduğu yerlerde ise taramalar uzar, seyrekleşir ve incelir.
Taramanın yapılmadığı yerler ise düzlükleri göstermektedir.
Tarama yöntemi ile harita yapımının zor olması, yükselti, eğim bulma
gibi hesaplamaların yapılamaması gibi nedenlerden dolayı bu yöntem
günümüzde kullanılmamaktadır.

- Renklendirme Yöntemi

Eşyükselti eğrileriyle birlikte kullanılan bu yöntemde yükselti ve
derinlik basamakları renklerle gösterilir. Fiziki haritalarda
yükseltiler genellikle, yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları,
derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.

UYARI : Fiziki haritalarda kullanılan renkler, yer şekillerini
göstermez. Yükselti ve derinlik basamaklarını göstermek için kullanılır.

- İzohips (Eş yükselti) Eğrisi Yöntemi

Bu yöntemle yapılan haritalarda yer şekilleri izohipsler yardımıyla gösterilir.

İzohips (Eş yükselti) Eğrisi

Deniz seviyesinden aynı yükseklikteki noktaları birleştiren eğriye eş
yükselti (izohips) eğrisi, aynı derinlikteki noktaları birleştiren
eğriye eş derinlik (izobath) eğrisi denir.

İzohips Aralığı (Eş Aralık)

İzohipsler haritaların ölçeğine uygun olarak belirlenen yükselti
aralıkları ile çizilir. Bu aralığa izohips aralığı ya da eş aralık
denir.

İzohipslerin Özellikleri

• İzohipsler iç içe kapalı eğrilerdir.
• Her izohips, kendisinden daha yüksek izohipslerin çevresini dolaşır.
• Dik yamaçlarda izohipsler sık geçer
• Eğimin azaldığı yerlerde izohipsler seyrek geçer
• Doruk nokta ya da üçgen ile gösterilir.
• Çevresine göre çukurda kalan yerler yani çanaklar, içe doğru çizilen oklarla gösterilir.

UYARI : Kıyı çizgisinden 0 m eğrisi geçer. Her eğri, kendisinden daha
yüksek izohipslerin çevresini dolaşır. İzohipslerin sıklaştığı yerlerde
eğim artar.

Haritalarda Yer şekillerinin Gösterilmesi

Yer şekillerinin gösteriminde en çok kullanılan yöntem izohips yöntemidir.
İzohips yöntemi ile yapılan haritalarda izohipslerin uzanışına göre,
tepe, sırt, boyun, yamaç, vadi, delta gibi yer şekillerini harita
üstünde tanımlamak mümkündür.

Tepe : Bir doruk noktası ve onu çevreleyen yamaçlardan oluşmaktadır.

Sırt : İki akarsu vadisini birbirinden ayıran ve birbirine ters yönde
eğimli yüzeyleri birleştiren yeryüzü şeklidir. Sırtların üzeri düz
olabileceği gibi keskin de olabilir.

Boyun : Birbirine ters yönde açılmış iki akarsu vadisinin en yüksek,
iki doruk arasındaki alanın en alçak yerine boyun denir. Buralara bel
ya da geçit de denir.

Yamaç : Yeryüzündeki eğimli yüzeylerdir.

Vadi : Akarsuyun açtığı, sürekli inişi bulunan, uzun, doğal oluktur.

Delta : Akarsuyun taşıdığı maddeleri denize ya da göle ulaştığı yerde biriktirmesi ile oluşan yeryüzü şeklidir.

UYARI : İzohipslerin "V" şeklini aldığı yerlerde, açık taraf akarsu
akış yönünü gösterir. Akarsuların delta oluşturdukları yerlerde,
izohipsler deniz veya göl yüzeyine doğru çıkıntı yapar.
İzohipsin "V" şeklini aldığı yerlerde yükselti "V" nin açık ucuna doğru artıyorsa sırt, sivri ucuna doğru artıyorsa vadi vardır.
Boyun olabilmesi için, karşılıklı iki tepe arasında, birbirine ters yönde uzanan iki akarsu vadisinin bulunması gerekir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:04 pm

Profil Çıkartma

Topoğrafya yüzeyinin düşey düzlemde yaptığı ara kesite topoğrafik profil denir.
Haritalarda yeryüzü kuşbakışı olarak görüldüğü için profil, yer şekillerinin yandan görünüşü hakkında bilgi verir.
Profil eş yükselti eğrisi yöntemi ile yapılan haritalardan yararlanarak çizilir.

Harita Hesaplamaları

Gerçek Uzunluğu Hesaplama

Gerçek uzunluk, diğer bir deyişle arazi üzerindeki uzunluk,

Gerçek Uzunluk = Ölçek (Payda) * Harita Uzunluğu

formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

Örnek : 1 / 850.000 ölçekli bir haritada A - B kentleri arası 8 cm
ölçülmüştür. Buna göre iki kent arasındaki kuş uçuşu uzaklık kaç km'dir?

Orantıyla Çözüm :

Ölçeğe göre, arazi üzerindeki 850.000 cm haritada 1 cm gösterilmiştir.
1 cm 850.000 cm'yi gösterdiğine göre
8 cm x cm'yi gösterir.
----------------------------------------------------------------
x = 8 * 850.000 / 1 = 6.800.000 cm

cm'yi km'ye çevirmek için 5 basamak sola doğru gitmek gerekir.

6.800.000 cm = 68 km'dir.

Formülle Çözüm :

Gerçek Uzunluk = Ölçek * Harita Uzunluğu
Gerçek Uzunluk = 850.000 * 8
Gerçek Uzunluk = 6.800.000 cm = 68 km'dir.

Haritadaki Uzunluğu Hesaplama

Harita üzerindeki uzunluk

Harita Uzunluğu = Gerçek Uzunluk / Ölçek (payda)

formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.


Örnek : Arazi üzerindeki 180 km'lik uzunluk 1 / 900.000 ölçekli haritada kaç cm ile gösterilir?

Orantıyla Çözüm :

1 / 900.000 ölçeğinde,

1 cm 9 km'yi gösteriyorsa
x cm 180 km'yi gösterir.
----------------------------------
x = 1* 180 / 9 = 20 cm'dir.

Formülle Çözüm :

Ölçeğe göre, arazi üzerindeki 900.00 cm haritada 1 cm gösterilmiştir.

Harita Uzunluğu = Gerçek Uzunluk / Ölçek (payda)
Harita Uzunluğu = 18.000.000 / 900.000
Harita Uzunluğu = 20 cm'dir.

Haritadaki Uzunlukların Karşılaştırılması

İki harita uzunluğunun karşılaştırılması esasına dayanan sorular ters orantı kurularak ya da iki aşamalı olarak çözülür.

Örnek : 1 / 750.000 ölçekli bir haritada A-B noktaları arasındaki uzaklık 12 cm ölçülmüştür. Aynı uzaklık
1 / 1.500.00 ölçekli bir haritada kaç cm ile gösterilir.

Çözüm l :

1 / 750.000 ölçekli haritada 12 cm'lik uzaklık, 1 / 1.500.000 ölçekli haritada x cm gösterilir.

Ölçekler arasında 750.000 / 1.500.000 oranı bulunduğuna göre harita uzunlukları arasında 12 / x oranı vardır.
x = 750.00 * 12 / 1.500.000 = 6 cm'dir.

Çözüm 2:

1. haritadan yararlanarak gerçek uzaklığı bulalım

1 cm 7.5 km'yi gösteriyorsa,
12 cm x km'yi gösterir.
-----------------------------------------------------
x = 12 * 7.5 / 1 = 90 km'dir.

2. haritadan yararlanarak haritadaki uzunluğu bulalım :

15 km'yi 1 cm gösteriyorsa
90 km'yi x cm gösterir
---------------------------------
x = 90 * 1 / 15 = 6 cm'dir.

İzdüşümsel Alanın Hesaplanması

İzdüşümsel alan, yer şekillerinin izdüşümünün alınması ile hesaplanan
alandır. Arazi üzerindeki gerçek alan hesaplamalarında ise yer
şekilleri yüzölçümü dikkate alınır. Bu nedenle bir yerin izdüşümü alanı
ile gerçek alanı arasındaki fark yardımıyla arazinin engebeliliği
hakkında bilgi edinilebilir.
İzdüşüm alanı ile gerçek alan arasındaki fark fazla ise, arazinin engebesi de fazladır.
İzdüşümsel alan,

İzdüşümsel Alan = Ölçek (Payda)2 * Haritadaki Alana

formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:06 pm

İzdüşümsel Alanın Hesaplanması

İzdüşümsel alan, yer şekillerinin izdüşümünün alınması ile hesaplanan
alandır. Arazi üzerindeki gerçek alan hesaplamalarında ise yer
şekilleri yüzölçümü dikkate alınır. Bu nedenle bir yerin izdüşümü alanı
ile gerçek alanı arasındaki fark yardımıyla arazinin engebeliliği
hakkında bilgi edinilebilir.
İzdüşüm alanı ile gerçek alan arasındaki fark fazla ise, arazinin engebesi de fazladır.
İzdüşümsel alan,

İzdüşümsel Alan = Ölçek (Payda)2 * Haritadaki Alana

formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.


Örnek : 1 / 700.000 ölçekli bir haritada bir adanın kapladığı alan 15 cm2 olduğuna göre adanın izdüşümsel alanı kam km2 dir?

Orantıyla Çözüm :

Ölçeğe göre, 1 cm 700.000 cm'yi göstermektedir.

1 cm2 49 * 1010 km2 yi gösterdiğine göre,
15 cm2 x km2'yi gösterir.
--------------------------------------------------------------
x = 15 * 49 * 1010 = 735 * 1010 cm2 dir.
cm2'yi km2'ye çevirmek gerekir. 735 * 10 cm2 = 735 km2'dir.

Formülle Çözüm :

İzdüşümsel Alan = (Ölçek Paydası)2 * Haritadaki Alan
İzdüşümsel Alan = (700.000)2 * 15
İzdüşümsel Alan = 49 * 1010 * 15 = 735 * 1010 cm2
cm2'yi km2'ye çevirmek gerekir. 735 * 1010 cm2 = 735 km2'dir.

Haritadaki Alanı Hesaplama

Haritadaki alan,

Haritadaki Alan = Gerçek Alan / Ölçek (Payda)2

formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

Örnek : Gerçek alanı 590.4 km2 olan göl 1 / 1.200.000 ölçekli haritada kaç cm2 gösterilir.

Orantıyla Çözüm :

Ölçeğe göre ;

1 cm 12 km'yi göstermektedir.

1 cm2 144 km2'yi gösteriyorsa
x cm2 590.4 km2'yi gösterir.
--------------------------------------------------------
x = 590.4 / 144 = 4.1 cm2 dir.

Formülle Çözüm :

Haritadaki Alan = Gerçek Alan / Ölçek2 (Payda)

Haritadaki Alan = 590.4 / (12)2

Haritadaki Alan = 590.4 / 144 = 4.1 cm2

UYARI : Haritalardaki alan hesaplanırken ölçek paydasının karesi mutlaka alınmalıdır.

Ölçek Hesaplama

Harita ve arazi üzerindeki uzunlukların verildiği sorularda ölçek,

Ölçek (Payda) = Harita Uzunluğu / Gerçek Uzunluk

formülü ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

Örnek : Arazi üzerindeki 84 km'lik uzunluk, ölçeği bilinmeyen haritada 7 cm gösterildiğine göre, haritanın ölçeği nedir?

Orantıyla Çözüm :

84 km cm'ye çevrilir.
7 cm 8.400.000 cm'yi gösteriyorsa
1 cm x cm'yi gösterir.
-----------------------------------------------
x = 1 * 8.400.000 / 7 = 1.200.000 cm'dir.
Ölçek : 1 / 1.200.000'dir.

Formülle Çözüm :

Ölçek (Payda) = Harita Uzunluğu / Gerçek Uzunluk
Ölçek (Payda) = 7 / 8.400.000
Ölçek (Payda) = 1.200.000 cm
Ölçek : 1 / 1.200.000'dir.

Ölçek Hesaplama

Harita ve arazi üzerindeki alanların verildiği sorularda ölçek

Ölçek (Payda) = Haritadaki Alan / Gerçek Alan kesrinin karekökü

formülü ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

Örnek : Gerçek Alanı 4375 km2 olan bir göl, ölçeği bilinmeyen haritada 7 cm2 gösterildiğine göre haritanın ölçeği nedir?

UYARI : Harita ve arazi üzerindeki alanların verildiği sorularda ölçeği hesaplarken kare kök almayı unutmayınız.

Eğim Hesaplama :

Eğim : Topoğrafya yüzeyinin yatay düzlemle yaptığı açıya eğim denir.

Eğim,

Eğim = Yükseklik (m) * 100 / Yatay Uzaklık

formülü ile hesaplanır.

Örnek : A - B arasındaki uzaklık 1 / 600.000 ölçekli haritada 4 cm
gösterilmiştir. Aralarındaki yükselti farkı 1200 m. olduğuna göre, A
ile B arasındaki eğim binde (%o) kaçtır?

Çözüm A B arasındaki gerçek uzaklık;
4 * 6 = 24 km olduğuna göre,

Eğim = Yükseklik Farkı (m) / Yatay Uzaklık (m) * 1000

Eğim = 1200 / 24.000 * 1000

Eğim = %o 50'dir.

UYARI : Eğim yüzde (%) olarak hesaplanırken 100 ile, binde (%o) olarak hesaplanırken 1000 ile çarpılır.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:06 pm

İKLİM TİPLERİ

Dünya’da İklim ve Doğal Bitki Örtüsü

Dünya’da Görülen İklim Tipleri

Bir yerde benzer sıcaklık, basınç, rüzgar, nemlilik ve yağış
özelliklerinin uzun süre etkili olmasıyla iklim tipleri belirmektedir.
İklimi oluşturan bu öğelerden birinin ya da ikisinin farklı olması,
değişik iklim tiplerinin ortaya çıkmasına neden olur.
Dünya’da görülen iklimler, sıcak kuşak iklimleri, ılıman kuşak
iklimleri ve soğuk kuşak iklimleri olarak üöç ana bölümde toplanır.

Sıcak Kuşak İklimleri

Sıcak Kuşak İklimlerinin Ortak Özellikleri

• Yıllık sıcaklık ortalamaları 20°C’nin üstündedir.
• Sıcaklık farkları Ekvator’dan uzaklaşdıkça artar.
• Soğuk mevsim yoktur.
• Yağış özellikleri farklılık gösterir.

Ekvatoral İklim

Ekvatoral İklimin Özellikleri

Yıllık sıcaklık ortalamasının 20°C’nin üstünde olduğu ekvatoral iklimde yıl boyunca yaz koşulları yaşanır.
Güneş ışınları, yıl boyunca dik ve dike yakın açılarla geldiğinden yıllık sıcaklık farkı azdır.
Yıl boyunca yükseltici hava hareketlerine bağlı olarak konveksiyonel yağış görülür.
Yıllık yağış miktarı 2000 mm’nin üzerindedir. Her mevsimin yağışlı
olduğu ekvatoral bölge akarsularının rejimleri düzenlidir ve yıl
boyunca bol su taşır. Güneş ışınlarının dik geldiği Mart ve Eylül
aylarında yağışlar artar. Bu nedenle ekinokslarda (21 Mart – 23 Eylül)
akarsularda kabarma olur.

Konveksiyonel Yağış : Isınan havanın yükselerek soğuması ile oluşan yağışlardır.

UYARI : Ekvatoral iklimde yıllık sıcaklık farklarının az olması güneş
ışınlarının yere değme açılarının az değişmesiyle, günlük sıcaklık
farklarının az olması ise nem oranının yüksek olmasıyla ilgilidir.

Ekvatoral İklimin Doğal Bitki Örtüsü

Yıl boyunca sıcaklık ve nem koşulları elverişli olduğundan sürekli
yeşil kalabilen yayvan yapraklı ağaçlardan oluşan gür ormanlardır.
Yağmur ormanları adı verilen bu ormanlardaki ağaçların boyu yağış
miktarının fazla olması nedeniyle 40-60 m lere kadar çıkabilir.
Ormanaltı floarası da çok zengindir.

Ormanaltı Florası : Orman örtüsü altında loş ortamda yetişen,
çoğunlukla ot ve sarmaşık türlerinin oluşturduğu bitki topluluğudur.

Ekvatoral İklimin Görüldüğü Yerler

10° Kuzey ve Güney enlemleri arasında,
Güney Amerika’da Amazon Havzası’nda,
Afrika’da Kongo Havzası’nda ve Gine Körfezi kıyılarında,
Asya’da Endonezya Adaları’nda görülür.

Yazları Yağışlı Tropikal İklim (Savan)

Yıllık sıcaklık ortalaması 20°C’nin üstündedir.
Yazlar sıcak ve yağışlı, kışlar sıcak ve kurak geçer
Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği yaz aylarında konveksiyonel yağışlar görülür.
Kış aylarında subtropikal yüksek basıncın (DYB) etkisinde kaldığından kış kuraklığı belirgindir.
Yıllık yağış miktarı 1000 mm civarındadır.

UYARI : Savan ikliminde günlük sıcaklık farkları, nemlilik nedeniyle yazın az, kışın fazladır.

Yazları Yağışlı Tropikal İklimin (Savan İklimi) Doğal Bitki Örtüsü

Yaz yağışlarıyla yeşeren, uzun boylu, gür ot topluluklarıdır. Bunlara
savan adı verilir. Savanlar arasında yer yer kurakçıl ağaçlar görülür.
Akarsu boylarında ise galeri ormanları görülür.

Galeri Ormanları : Savanlardaki, küçük akarsu boylarında görülen,
çoğunlukla 50-100 m genişliğinde, bir akarsu ağı biçiminde uzanan ve
sürekli yeşil kalabilen nemli ormanlardır. Galeri ormanları olarak
adlandırılmalarının nedeni, ağaçların, akarsuyun üstünü bir galeri
şeklinde kapatmasıdır.

Yazları Yağışlı Tropikal İklimin (Savan İklimi) Görüldüğü Yerler

10° enlemleri ile dönenceler arasında,
Orta Amerika’da,
Sahra Çölü ile Ekvatoral Afrika arasında,
Güney Afrika’da,
Güney Amerika’da,
Kuzey Avustralya’da,
Madagaskar’ın batısında görülür.

Muson İklimi

Muson İkliminin Özellikleri

Kış sıcaklığı 10°C - 20°C arasında değişir. Yıllık sıcaklık ortalaması 20°C nin üstündedir.
Muson rüzgarlarının etkisiyle yazlar sıcak ve bol yağışlı geçer. Kışlar ise ılık ve kuraktır.
Çoğunlukla 2000 – 5000 mm arasında değişen yıllık yağış miktarı bazı
yerlerde 10000 mm’yi geçmektedir. Örneğin Hindistan’ın Çerapunçi
kasabasında yıllık yağış miktarı 12000 mm’yi bulmaktadır.
Yaz aylarında orografik yağışlar görülür.

Orografik Yağışlar : Nemli hava kütlelerinin bir dağ yamacına çarparak yükselmesi sonucunda oluşan yağışlardır.

Muson İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Yağışın fazla olduğu yerlerde, kış aylarında yapraklarını döken yayvan
yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Bu ormanlara muson
ormanları denir.

Muson İkliminin Görüldüğü Yerler

Güney, Doğu ve Güneydoğu Asya kıyılarında,
Madagaskar’ın doğusunda,
Avustralya’nın kuzeydoğusunda,
Kuzey Amerika’nın güneydoğu kıyılarında görülür.

Çöl İklimi

Çöl İkliminin Özellikleri

Günlük ve mevsimlik sıcaklık farklarının azla olması karakteristik özelliğidir.
Yağışlar yok denecek kadar azdır.
Sıcaklık farklarının fazla olması, kayaların fiziksel olarak parçalanıp ufalanmasına neden olur.
Kimyasal çözülme yetersiz olduğundan toprak oluşumu zordur.

Çöl İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Kuraklığa uyum sağlamış olan kurakçıl otlar ve çalılardan oluşur.
Kuraklığa en iyi uyum sağlamış bitkiler, gövdesinde çok miktarda su
biriktirebilen kaktüslerdir. Üzerlerindeki küçük dikenler, bitkinin ısı
kaybını azaltmaktadır. Ayrıca yer altı sularının yüzeye çıktığı
yerlerde vahalar oluşmuştur.

Vaha : Çöllerde suyun bulunduğu, bitkilerin yetişebildiği, insanların
yerleşip barındığı yerdir. Vahalar akarsu boylarında, kuyuların
açıldığı yerlerde, büyük su kaynakları yanında gelişmiştir.

Çöl İkliminin Görüldüğü Yerler

Asya Kıtası’nda; Arabistan, Gobi, Taklamakan Çöllerinde,
Kuzey Amerika’da; Kaliforniya, Nevada, Kolorado, Meksika Çöllerinde,
Afrika’da; Büyük sahra, Kalahari, Namibya Çölleri’nde,
Avustralya’da; Büyük Kum Çölü’nde,
Güney Amerika’da; Atakama Çölü’nde görülür.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:07 pm

UYARI : Ilıman karasal iklimde kış aylarındaki yağış azlığı, termik
yüksek basıncın etkili olmasına bağlıdır. Yazın görülen yağışlar ise
konveksiyoneldir.

Ilıman Kuşak Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü

İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile sararan kısa boylu
otlardır. Bunlara step ya da bozkır denir. Steplere Kuzey Amerika’da
preri, Güney Amerika’da pampa adı verilir. Yüksek yerlerde yer yer iğne
yapraklı ağaçlar görülür.

Ilıman Kuşak Karasal İkliminin Görüldüğü Yerler

Kuzey ve Güney Amerika’nın iç kısımlarında,
Anadolu’nun iç kısımlarında,
Irak’ta,
İran’da,
Türkistan’da,
Afrika’nın iç kısımlarında,
Avustralya’nın iç kısımlarında görülür.

Soğuk Kuşak İklimleri

60° - 90° enlemleri arasında görülür.
Sıcaklık yıl boyunca düşüktür.
İklimin elverişsiz olması tarımı sınırlandırmaktadır.

Soğuk Kuşak Karasal İklim

Soğuk Kuşak Karasal İklimin Özellikleri

Bu iklim iki alt bölüme ayrılır.

Yazı ve Kışı Soğuk Karasal İklim

Yıllık sıcaklık farkları belirgindir.
Yazlar soğuk, yer yer serin ve kısa, kışlar ise çok soğuk, uzun ve karlı geçer. Kar uzun süre toprakta kalır.
En yağışlı mevsim yazdır ve konveksiyonel yağış görülür.
Sıcaklık ortalamalarının Ekvator’a doğru gidildikçe artmasına bağlı
olarak bu iklim tipi değişir ve yazları sıcak karasal iklime geçilir.

Yazları Sıcak Karasal İklim

Kış sıcakları -10°C’nin altına inmez.
Yaz sıcaklıkları 20°C nin üstüne çıkar.
Yağış miktarı fazladır. İlkbahar ve yaz yağışları daha belirgindir.

Soğuk Kuşak Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü

İğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlardır. Bu bitki örtüsüne tayga adı verilir.
Yer yer çayırlar görülür.

Soğuk Kuşak Karasal İklimin Görüldüğü Yerler

Soğuk kuşağın yazları sıcak karasal iklimi,
ABD’nin kuzeydoğusunda,
Kanada’da,
Kuzey Çin’de,
Mançurya’da,
Rusya’da,
Orta Sibirya’da görülür.
Soğuk kuşağın yazları da soğuk karasal iklimi,
Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarının kuzeyinde, tundra ikliminin altında bir kuşak halinde görülür.

Tundra İklimi

Tundra İkliminin Özellikleri

• Yazlar çok kısa ve serin geçer. Yaz sıcaklığı 10°C’nin üstüne çıkmaz.
• Yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır.
• Kışlar çok soğuk ve uzun geçer.
• Toprak kış aylarında donmuş haldedir.
• Yaz aylarında toprağın üst kısımlarında çözülmeler görülür ve bataklıklar oluşur.

Tundra İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Düşük sıcaklığa ve kuraklığa uyum sağlamış olan kısa boylu çalılar, otlar ve yosunlardır.
Bu bitki örtüsüne tundra adı verilir.

Tundra İkliminin Görüldüğü Yerler

60°-70° enlemleri arasında,
Asya’da,
Avrupa’da,
Kanada’nın kuzey kısımlarında,
Güney Amerika’nın güney kısımlarında görülür.

Kutup İklimi

Kutup İkliminin Özellikleri

Sıcaklık yıl boyunca 0°C’nin altındadır.
Sıcaklığın düşük olması buharlaşmayı engellediği için yağış az ve kar biçimindedir.
Sürekli donmuş halde olan toprak kar ve buz ile kaplıdır.

Kutup İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Toprak , sürekli kar ve buz örtüsü ile kaplı olduğu için bitki örtüsünden söz edilemez.

Kutup İkliminin Görüldüğü Yerler

Kutuplar çevresinde,
Grönland’da,
Antartika’da görülür.

Türkiye’de İklim ve Doğal Bitki Örtüsü

Türkiye’de Görülen İklim Tipleri

Türkiye, matematik ve özel konumu nedeniyle çeşitli iklim tiplerinin
görüldüğü bir ülkedir. Türkiye’de, çevresindeki denizlerin, kara
kütlelerinin, basınç merkezlerinin, enlemin ve yeryüzü şekillerinin
etkisiyle 3 ana iklim tipi belirmiştir. Ana iklim tipleri arasında her
iki iklim tipinin de özelliğini taşıyan geçiş iklimleri görülür.

Karadeniz İklimi

Karadeniz İkliminin Özellikleri

Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde görülür.
Her mevsim yağışlıdır. En çok yağış sonbahar ile kış aylarında düşer.
Türkiye’de görülen iklimler içinde yıllık yağış miktarı en fazla olandır.
Yazlar serin ve yağışlı, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
Yıllık sıcaklık farkı azdır.
Bulutluluk oranı yüksek, güneşli gün sayısı azdır.
Karadeniz iklimi yer şekillerinin farklılığı nedeniyle 3 alt tipe ayrılmıştır.

UYARI : Karadeniz iklimi sıcaklık ve nem koşulları bakımından okyanusal
iklime benzer. Bu iklim tipinde yağış miktarı dağların konumuna ve
yükseltilerine bağlı olarak farklılık gösterir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:08 pm

Doğu Karadeniz Tipi

Dağların kıyıdan hemen sonra yükselmesi, uzanış yönleri ve bunların
yağış getiren rüzgarlara dönük olması gibi etkenlerden dolayı
Türkiye’nin ve bölgenin en yağışlı bölümüdür.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 14°C - 15°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 7°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 23°C
Yıllık yağış miktarı 1500-2500 mm

Orta Karadeniz Tipi

Bu bölümde dağlar kıyıdan uzaklaştığı ve yükseltileri azaldığı için yıllık yağış miktarı azalmıştır.
Yıllık sıcaklık farkları azdır.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 14°C - 15°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 7°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 23°C
Yıllık yağış miktarı : 700 – 900 mm

Batı Karadeniz Tipi

Yaz ve kış sıcaklıkları Orta ve Doğu Karadeniz tipine göre biraz daha düşüktür.
Yıllık yağış miktarı, Orta Karadeniz’dekinden daha azdır.
Kar yağışı ile don olayı Doğu ve Orta Karadeniz’e göre daha sık görülür.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 13°C - 14°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 5°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 21°C
Yıllık yağış miktarı : 1000-1500 mm

Karadeniz İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Sıcaklık ve yağış koşulları gür ormanların ve ormanaltı florasının
gelişmesini sağlamıştır. Ancak Orta Karadeniz Bölümü’nde yıllık yağış
miktarının azalmasına bağlı olarak orman örtüsü zayıflar.

Karadeniz Bölgesi Bitki Katları

Geniş yapraklı ağaçlardan oluşan orman
Geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
İğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
Alpin çayırlar

Akdeniz İklimi

Akdeniz İkliminin Özellikleri

Yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
Kar yağışı ve don olayı ender görülür.
En yağışlı mevsim kış, en kurak mevsim yazdır.
Yaz kuraklığı belirgindir.
Akdeniz iklimi sıcaklık ortalamaları farklı olduğu için 2 tipe ayrılır.

UYARI : Akdeniz ikliminin etki alanı Akdeniz Bölgesi’nde Toros
Dağları’nın varlığı nedeniyle dar, Ege Bölgesi’nde ise dağların kıyıya
dik uzanması nedeniyle geniştir.

Asıl Akdeniz Tipi

Akdeniz ve Ege kıyılarında görülür.
Dağların kıyıdan hemen sonra yükseldiği yerlerde yağış miktarı artar.
Kış sıcaklığının en yüksek olduğu yerler Akdeniz kıyılarıdır.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 18°C - 19°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 8°C - 9°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 28°C - 30°C
Yıllık yağış miktarı : 750 – 1000 mm

Bozulmuş Akdeniz Tipi (Marmara Tipi)

Gelibolu Yarımadası ile Güney Marmara kıyılarında daha yaygın olan bu iklim tipi, Trakya’nın büyük bir bölümünde de görülür.
Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında geçiş özelliği gösterir.
Enlem farkı nedeniyle sıcaklık ortalamaları Asıl Akdeniz tipine göre düşüktür.
Kar yağışı ve don olayı Asıl Akdeniz tipine göre daha sık görülür.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 12°C - 15°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 5°C - 6°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 24°C
Yıllık yağış miktarı : 600 – 800 mm

UYARI : Akdeniz İkliminin Marmara tipinde sıcaklıkların daha düşük
olması, enlem farkı ve kuzeyden gelen rüzgarların etkisiyle açıklanır,
Karadeniz ikliminin etkisiyle yaz yağışlarında artış görülür.

Akdeniz İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Kısa, bodur ağaç ve çalılardan oluşan makilerdir. Maki bütün yıl boyunca yeşil kalır.
Makilerin yükselti sınırı enlemin etkisine bağlı olarak değişir.

Akdeniz’de 700 – 800 m
Ege’de 400 – 500 m
Güney Marmara’da ise 250 – 300 m’dir.

Karasal İklim

Karasal İklimin Özellikleri

Kuzey Anadolu ve Toros Dağları denizel etkilerin iç bölgelere girmesini zorlaştırdığı için iç kesimlerde iklim karasallaşmıştır.
Yıllık yağış miktarı az, sıcaklık farkları belirgindir.
Karasal iklim, enlem ve yükselti farkı nedeniyle 3 tipe ayrılır:

UYARI : Karasal iklimde yaz kuraklığının görülmesi, Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğunu gösterir.

İç Anadolu Tipi

İç Anadolu, İç Batı Anadolu, Göller Yöresi ve Ergene Havzası’nda görülür.
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer.
En yağışlı mevsim ilkbahardır.

Yıllık sıcaklık ortalaması : 10°C - 12°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 2°C - 4°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 25°C
Yıllık yağış miktarı : 250 – 500 mm

Güneydoğu Anadolu Tipi

Türkiye’nin en sıcak iklim bölgesidir.
Yazlar çok sıcak, kurak ve uzun, kışlar ılık, yer yer soğuk ve kısa geçer.
Yaz kuraklığının en belirgin olduğu bölgedir.
Bölgenin batısında kış yağışları, doğusunda ilkbahar yağışları belirgindir.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 15°C – 19°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 1°C - 2°C
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması :30°C den yüksek
Yıllık yağış miktarı : 400 – 700 mm

Doğu Anadolu Tipi (Yazın Yağışlı Tip)

Bölgenin yüksek bölümlerinde karasal iklim özellikleri daha belirgindir.
Kışlar çok soğuk, karlı ve uzun, yazlar serin, yağışlı ve kısa geçer.
En yağışlı mevsimler, yaz ve ilkbahardır.
Kar yağışı ve don olayı çok sık görülür.
Yükseltinin etkisiyle kar yağışı diğer bölgelere göre erken başlar.
Yıllık sıcaklık ortalaması : 3°C - 6°C
Ocak ayı sıcaklık ortalaması : -12°C’den düşük
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması :21°C - 22°C
Yıllık yağış miktarı : 400 – 600 mm

Doğu Anadolu Tipi (Yazları Kurak Tip)

Bölgenin Çukurda kalan alanlarında (Yukarı Fırat, Orta ve Yukarı Murat
Bölümleri) kış sıcaklığı biraz daha yüksektir. Ancak İç Anadolu ve
Güneydoğu Anadolu tipine göre kışlar sert geçer.
İlkbahar yağışları belirgindir.
Yazlar daha sıcak ve kurak geçer.
Bu iklim tipi yükseltisi düşük çöküntü ovalarında ve akarsularca derin yarılmış vadi tabanlarında görülür.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:09 pm

Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü

İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile fazla boy atmadan
sararan ve step (bozkır) adı verilen bitki örtüsü geniş yer kaplar.
Step alanlarının bir bölümü antropojendir.
Yüksek yerlerde yer yer iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar
bulunur. Dağ doruklarına yakın yerlerde düşük sıcaklık nedeniyle dağ
çayırları yer alır.

Antropojen Step (Bozkır) : Ağaçların tahrip edildiği alanlarda gelişen steplere antropojen step (bozkır) adı verilir.

İklimin İnsan ve Çevre Üzerindeki Etkileri

İnsanların yaşantısını, ekonomik etkinliklerini belirleyen en önemli etken iklimdir.

İklimin Doğal Bitki Örtüsüne Etkisi

Bir bölgede ormanın bulunması, alt ve üst sınırının belirlenmesi
doğrudan iklimin kontrolü altındadır. Ormanın yataydaki (enleme bağlı)
ve dikeydeki (yükseltiye bağlı) üst sınırını sıcaklık belirler. Yağış
ise orman örtüsünün alt sınırını belirleyen önemli bir iklim
elemanıdır. Ayrıca yağış miktarı ormanın yoğunluğu üzerinde etkindir.
Bir yerde bitki örtüsündeki çeşitlilik de iklim elemanlarına bağlıdır.

İklimin Tarım Koşullarına Etkisi

Bir bölgenin sıcaklık ve nem koşulları tarım ürünlerini, sulamaya
duyulan gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir
yerde sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
Tarımsal etkinlikleri sınırlandıran diğer bir etken de düşük sıcaklıktır.
Sıcaklık kutuplara doğru ve yükseklere çıkıldıkça düşer. Belli bir
yerden sonra tarımsal etkinlik sona erer. Ancak, bazı ürünler düşük
sıcaklığa daha dayanıklı olduğundan tarım alanları kutuplara daha
yakındır.

UYARI : Tarımın yükselti sınırı, tropikal kuşakta 4000 m, Türkiye’de 2000 m civarındadır.

İklimin Toprak Oluşumuna Etkisi

Bir bölgedeki toprağın türü, oluşum süresi ve derinliği iklimle
yakından ilişkilidir. Değişik iklim bölgelerindeki topraklar
birbirinden farklıdır. Örneğin nemli bir bölgede yağışlar ve yüzey
suları ile toprağın içindeki kireç ve mineraller yıkanır. Çöllerde ise
yağış azlığı nedeniyle topraktaki yıkanma minimum düzeydedir.

İklimin Kara ve Deniz Sularına Etkisi

İklimin, karalardaki suların oluşumu ve özellikleri üzerinde önemli
etkisi vardır. Akarsular, göller, yer altı suları ve kaynaklardan
oluşan kara sularının fiziksel ve kimyasal özellikleri ile su
potansiyelleri iklimle yakından ilişkilidir. İklim, akıntılar,
denizlerin su sıcaklığı ve tuzluluk oranı üzerinde de etkilidir.

İklimin Yer şekillerine Etkisi

Bir bölgede etkili olan dış güçler (akarsular, buzullar, rüzgarlar) bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak değişir.
Örneğin Türkiye’de akarsuların oluşturduğu yer şekilleri yaygınken,
İsveç, Norveç gibi soğuk enlemlerdeki ülkelerde buzul şekilleri yaygın
olarak görülmektedir.

İklimin Nüfus ve Yerleşmeler Üzerine Etkisi

Yeryüzünde nüfusun dağılışı büyük ölçüde iklimin kontrolü altındadır.
Nüfusun yatay dağılışı incelendiğinde, nüfusun yoğun olduğu ülkelerin
Orta Kuşak’ta toplandığı görülür. Buna karşın sıcak ve kurak çöller ile
kutuplarda nüfus yok denecek kadar azdır. Yerleşmelerin dikey dağılışı
ise yükseltiye ve denize olan uzaklığa bağlıdır. Ayrıca nüfusa bağlı
olarak yerleşmelerin yoğunluğu ve büyüklüğü de iklimle ilişkilidir.

İklimin Konut Tiplerine Etkisi

Bir yerin iklim koşulları ile konut tipleri ve yapı malzemesi arasında
yakın bir ilişki vardır. Örneğin kar yağışının etkin olduğu yerlerde
evler dik çatı yapılırken, sıcak ve kurak iklim koşullarının etkin
olduğu yerlerde kalın duvarlı, küçük pencereli ve düz çatılı yapılır.
Kent yerleşmelerinde ise yapılaşma, iklim koşullarından bağımsızdır.

İklimin Turizme Etkisi

Yıl boyunca sıcaklık koşullarının uygun olduğu kıyı bölgeleri deniz
turizminin geliştiği yerlerdir. Örneğin Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde
deniz turizmi çok gelişmiştir.
Ayrıca yüksek dağlarda ve yüksek enlemlerdeki kar yağışına bağlı olarak
yapılan kış turizmi de iklimin kontrolü altında gelişmiştir.

UYARI : İklim özellikleri benzer bölgelerde;
doğal bitki örtüsü,
tarımsal etkinlikler,
akarsu rejimleri,
konut tipleri ve yapı malzemesi,
turizm etkinlikleri,
insanların gereksinimleri (giyim beslenme) benzer özellikler gösterir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:10 pm

TÜRKİYE ‘NİN YERŞEKİLLERİ VE OLUŞUMU


Ülkemizin yer şekilleri de dünyadaki diğer yerler gibi İç ve Dış Kuvvetlerle oluşmuştur.
İç Kuvvetler: Volkanizma, Depremler ve Tektonik Hareketlerdir. Bunlar
yeryüzünü çok hızlı şekillendirirler ve büyük yer şekilleri
oluştururlar. Bu kuvvetlerin sonucunda yer şekilleri yükselir, kıvrılır
yada kırılır, yeni dağlar yada çukur alanlar oluşur v.s.
Dış Kuvvetler: Akarsular, Buzullar, Rüzgarlar, Dalgalar gibi aşındırıcı
güçlerdir. Bu güçler yavaş şekillendirme yaparlar. İç kuvvetler
yeryüzüne engebe kazandırırken dış kuvvetler onları törpüleyip
aşındırarak aşınan malzemeyi çukur alanlara doldururlar. Böylece
yeryüzünü düzleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu aşındırma ve biriktirmenin
son safhası ise dümdüz yeryüzü yani Peneplenler ’dir.
İç ve Dış kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde hala devam etmektedir.
Oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayanan ülkemizin oluşumunu jeolojik
zaman çizelgesi içerisinde inceleyelim.
1.ZAMAN: (4 milyar yıl öncesi) Türkiye ’nin arazisinde Tethys Denizi
vardı. Daha sonra bu denizin tabanı yükselerek ülkemizin çekirdeğini
oluşturmuştur. 1. Zamanda oluşmuş araziler sertleşmiş (Masif) haldedir.
Bu yüzden esnemezler, kırılmazlar. Trakya ’da Yıldız Dağl. Ege’de
Menteşe, İç Anadolu’da Kırşehir ve Doğuda Bitlis masif alanlardır. Bu
zamanda gür olan bitki örtüsü kalıntıları bu günkü Taşkömürü
yataklarını oluşturmuştur.
2.ZAMAN: (360 Milyon yıl önce) Bu zamanda yerkabuğu hareketleri
(Tektonizma) fazla olmamış. Ülkemizin su yüzüne çıkan masif alanları
dış kuvvetlerce aşındırmalara maruz kalmıştır.
3.ZAMAN: (160 Milyon yıl önce) Bu zaman da Alp- Himalaya kıvrım kuşağı
ile ülkemizin arazisi de yükselmeye uğramış ve Anadolu Yarımadası genel
görünümünü almıştır. Bunun sonucunda Toroslar ve K.Anadolu Dağ
Kuşakları oluşmuştur. Volkanizma ve faylanma etkili olmuş, Volkan
dağları oluşmuştur. Bu zamandan kalan bitki kalıntıları ise bu günkü
Linyit Yataklarının oluşmasını sağlamıştır. Ayrıca Petrol, Tuz ve Bor
Mineralleri de bu zamanda meydana gelmişlerdir.
4.ZAMAN: (2 Milyon yıl öncesinden günümüze) Buzul Dönemi ve Buzul
sonrası diye iki dönem yaşanmıştır. Ülkemiz son şeklini almıştır.
(Delta ovaları ve Akarsu sistemi oluşmuş) Ege denizi ’nin olduğu Egeit
karası çökerek Ege Denizi, bunu takiben İst. ve Ç.Kale Boğazları
oluşmuştur. Bugün bu çökme Marmara, Karadeniz ve Akdeniz Havzalarında
hala devam etmektedir.







Türkiye’nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri
1) Ülkemiz yükseltisi fazla olan bir ülkedir.Ortalama 1132 m. İle Avrupa’nın en yüksek ülkesidir. (Asya;1000m. Avrupa;300m.)
Bu durumun nedeni;
• Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması,
• Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.(Ancak yüksek
olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası
bulunmaktadır.Erzurum, Muş ovaları v.s.)
2) Ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması, (Alp-Himalaya kuşağının arasında kaldığı için)
3) Kuzey ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır,
4) Kuzey ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi
çıkıntısı az sade bir özellik göstermesini sağlamıştır.
5) Türkiye’de batıdan doğuya gidildikçe yükselti artar.

Sonuç; Türkiye yükseltisi fazla ama yerşekilleri yönüyle çok çeşitlilik
gösteren bir ülkedir. Bu da çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine,
tarımsal ve doğal bitki örtüsü çeşitliliğinin artmasına neden olmuştur.
TÜRKİYE’NİN DAĞLAR
Türkiye’de dağlar çok geniş bir alan kaplar. Dağ; çevresine göre 500m.
Ve daha yüksek kabarıklıklardır. Bazıları tek bulunurken bazıları da
sıradağlar şeklindedir.Oluşumlarına göre dağlar ikiye
ayrılır.1-Orojenik Hareketlerle Oluşan Dağlar:
Orojenez dağ oluşumu demektir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları
kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur.
Ülkemizde orojenez iki şekilde görülür. A) Kıvrılma ile B) Kırılma ile
a) Kıvrım Dağları: Orojenez sonucu esnek tabakalar kıvrılarak yükselir
ve sıradağlar oluşturur. Ülkemizdeki dağlar Alp-Himalaya orojenezi
sonucu oluşmuştur. Kuzey Anadolu ve Toros Dağları bu şekilde oluşmuştur.




B Kıvrılma sonucu yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal, alçakta
kalan çanaksı yapıya ise Senklinal denir. Bu oluşumda da bazen
kırılmalar dolayısıyla senklinaller boyunca fay hatları oluşabilir.
Ülkemizi K.Anadolu b) Kırık Dağları: Orojenez sonucu sert tabakalar
kıvrılmaz kırılır. Böylece yükselen kısımlar (Horst) sıradağları
oluştururken, Alçalan kısımlar Çöküntü ovalarını (Graben) oluştururlar.
Horst ve Grabenler arasında ise kırıklar (Fay Hatları) bulunur. Bu
yüzden buralar hem deprem alanlarıdır hem de kaplıca kaynaklarının sık
görüldüğü yerlerdir. Ege bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde
oluşmuşlardır.


2- Volkanizma ile Oluşan Dağlar:
Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak
kısımlarından yer üstüne çıkmasıyla oluşan genelde tek dağlardan ibaret
olan dağlardır.
Not: Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden tarım arazileri de
çok verimlidir. Ayrıca maden bakımından da zengin alanlardır.
Türkiyedeki volkanik dağlar;
Marmara Bölgesi : Uludağ
G.Doğu Anadolu Bölgesi : Karacadağ
Karadeniz Bölgesi : Köroğlu Dağları
Akdeniz Bölgesi : Hassa Bölgesi (Hatay)Ege Bölgesi : Kula Tepeleri (En genç)
Doğu Anadolu Bölgesi : Ağrı ,Tendürek, Nemrut, Süphan Dağları
İç Anadolu Bölgesi : Erciyes, Melendiz, Hasandağ, Karadağ, Karacadağ.



TÜRKİYEDEKİ DAĞLARIN DAĞILIŞI
Kuzey Anadolu Dağları: Alp-Himalaya sisteminin kuzey kanadını
oluşturur. Kocaeli Yarımadasından Gürcistan’a kadar uzanır. Bu uzanış
boyunca dağlar Batı Karadeniz’de yükselir Orta Karadeniz’de 1000m. lere
alçalır D.Karadeniz’de ise tekrar yükselerek 3000 m. nin üstüne çıkar.


K.Anadolu Dağları kıyıya paralel uzanırlar. Bu yüzden bol yağış alan
kıyı kesimde fındık, çay gibi mono kültür ürünler yetiştirilir. Ayrıca
ormanlarında sık olmasını sağlar.
Güney Anadolu Dağları: Alp sisteminin güney koludur. Toros Dağları da
denir. Girit ve Rodos Adalarından başlar İran’a kadar uzanır. Bu dağlar
özellikle Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü
karstik şekle rastlanır.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:10 pm

Batı Anadolu Dağları: Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde
oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler yani çöküntü ovaları uzanır.
Denize dik uzandıkları için;
• İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar.
• Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını sağlamıştır.
• İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini sağlamış. Bu da tarımı olumlu etkilemiştir.


Dağların Ekonomiye Etkileri
Olumlu Etkileri
• Kıyı kesimleri iç bölgelerden ayırarak kıyıların yağışlı iç kısımları
karasal olmasını sağlamış Bu durum mevsim çeşitliliğine neden olmuştur.
Bu durumda tarımsal ürün çeşitliliğine imkan sağlar.
• K.A.D.’da gür ormanlar oluşmuştur.
• Dağlar akarsuların su deposudur.
• Yaban hayatının yaşama alanlarıdır.
• Yer altı kaynaklarının temel depo alanlarıdır.
• Avcılık,Dağ Sporları ve Kış Turizmine imkan sağlarlar.
• Yaylacılık faaliyetleri ile hayvancılığı destekler.
Olumsuz Etkileri
• Ulaşımı zorlaştırır. Yol yapım maliyetlerini arttırır.
• Heyelanların fazla olduğu yerlerde can ve mal kayıplarına neden olurlar.
• Tarım ve Yerleşme alanlarının sınırlanmasına neden olur



TÜRKİYE ‘NİN PLATOLARI
Plato: Fiziki coğrafya terimidir. Yer şeklini ifade eder. Çevresine
göre alçakta kalmış, akarsularca parçalanmış dalgalı ve eğimli geniş
düzlüklerdir.
Yayla: Beşeri ve Ekonomik coğrafya terimidir. Belli bir şekli olmayan
geçici bir yerleşim ve ekonomik etkinlik alanıdır. G.D.Anadolu’da
Hayvancılığa yönelik yapılırken Karadeniz ve Akdeniz yaylacılığı
genellikle Sayfiye (Dinlenme) amaçlıdır.
Ülkemizde platolar çok geniş alanlar kaplar çünkü 4.zamanda epirojenez
ile yükselen ülkemiz daha sonra akarsularca aşındırılarak platoların
yayılış alanı haline gelmiştir. Platoların yükseltisi de Batıdan Doğuya
doğru artar.
Ülkemizdeki Plato Çeşitleri
Aşındırma Platoları: Daha önceden aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş
platoların tekrar yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile
oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU
Tabaka Düzlüğü Platoları: Kalın ve sert arazilerin çevresinin
aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir.
İç Anadolu’da CİHANBEYLİ, OBRUK v.s.
Lav Platoları: Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav
yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. D.Anadolu’da
ERZURUM-KARS, NEVŞEHİR-ÜRGÜP ÇEVRESİ PLATOLARI gibi.
Karstik Platolar: Kalkerli (Kireçtaşı) araziler üzerinde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU gibi.
TÜRKİYEDEKİ PLATOLARIN DAĞILIŞI
İç Anadolu: Cihanbeyli, Obruk, Haymana, Uzunyayla ve Bozok Platoları.
Marmara Bölgesi : Çatalca-Kocaeli Platoları
G.Doğu Anadolu Bölgesi: Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin Eşiği
Akdeniz Bölgesi : Taşeli Platosu
Ege Bölgesi : Yazılıkaya ve İç Batı Anadolu Platoları
Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum-Kars, Ardahan Platoları
Platoların Ekonomiye Etkileri
• Yüksek platolar yaz aylarında hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar.
• Alçak platolar ise tarım alanlarıdır. Ancak kuru tarım yapılabilir.
Az su isteyen Buğday, Şekerpancarı, Arpa v.s. ekimi yapılır.
• Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. Ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu’dur.


TÜRKİYE ‘NİN OVALARI
Çevresine göre alçakta kalmış çoğu akarsuların biriktirmesiyle alüvyon
dolgu alanı haline gelmiş geniş düzlüklerdir. Çevrelerine göre alçakta
olmalarına karşın denizden yükseklikleri farklıdır. (Yüksekova 2000m.,
Adapazarı Ovası 17m. gibi)
Oluşumlarına Göre Ovalar
Tektonik Ovalar: Çöküntü ovaları da denir. Yerkabuğu hareketleri sonucu
yükseltiler arasında çukurda kalan yada çöken sahaların zamanla
alüvyonlarla dolmasıyla oluşmuşlardır. ERZURUM, ERZİNCAN,B. VE K.
MENDERS OVALARI
Delta Ovaları: Akarsuların taşıdığı malzemeyi denize döküldükleri sığ
kıyılarda biriktirmesiyle oluşan kabaca üçgen şekilli ovalardır. BAFRA,
ÇARŞAMBA OVALARI
Gölyeri Ovaları: 3. Zamanda çok geniş alan kaplayan göllerin sularının
çekilmesiyle ortaya çıkan geniş düzlüklerdir. TUZ GÖLÜ, AKŞEHİR GÖLÜ,
EBER GÖLÜ
Karstik Ovalar: Karstik arazilerde dolin ve uvalaların birleşip
genişlemesiyle oluşmuş ovalardır. Akdeniz Bölgesinde örnekleri görülür.
MUĞLA, ELMALI, KESTEL OVALARI
Dağ Eteği Ovaları: Dağların eteğinde dağdan inen akarsuların
biriktirdiği alüvyonlarla oluşmuş az eğimli düzlüklerdir. BURSA OVASI,
NUR DAĞL. ETEKLERİ (İSKENDERUN)
Bulundukları yere göre Ovalar
A) İç Ovalar: D.Anadoludaki gibi dağların arasındaki tektonik
çukurlarda oluşmuş ovalardır. Erzurum, Muş, Erzincan v.s. İç
Anadoludaki gibi platolar arasına gömülmüş ovalardır. Konya , Aksaray
ovaları gibi.
Tektonik kökenli oldukları için fay hatları üzerindedirler ve deprem
alanlarıdır. Dolayısıyla fay kaynakları ve kaplıcalar sıkça görülür.
Bazı iç ovalar plato-ova arası bir geçiş şekline benzerler böyle
şekillere HAVZA denir. Ergene havzası, Diyarbakır, Malatya Havzası
gibi. Akdenizdeki bazı iç ovalarda karstik ova şeklindedir.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

1 sayfadaki 2 sayfası 1, 2  Sonraki

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz