Biyoloji - Besinler Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Biyoloji - Besinler

Aşağa gitmek

Biyoloji - Besinler Empty Biyoloji - Besinler

Mesaj  AsiRuH Perş. Ekim 09, 2008 12:16 pm

BESİNLER

Organik Besinler Karbonhidratlar Sindirilirler
Yağlar Sindirilirler
Proteinler Sindirilirler
Vitaminler Sindirilmezler
İnorganik Besinler Mineraller Sindirilmezler
Su Sindirilmezler

• Enerji vericiler : Karbonhidrat, yağ, protein
Enerji verimi : Yağ, protein, karbonhidrat
Yapıcı-onarıcı : Protein, yağ, karbonhidrat
Düzenleyiciler : Protein, vitamin, mineraller, su
Açlık anında kullanım sırası : Karbonhidrat, yağ, protein
Sindirim kolaylığı : Karbonhidrat, protein, yağ


KARBONHİDRATLAR
• C,H ve O 'den meydana gelmiştir.3 çeşittir.
• İki önemli görevi vardır.1)Eneraji kaynağı 2)Yapısal madde(Bitkilerde çeperin yapısına,bütün
canlı hücrelerde de zarın yapısına katılarak görev yapar.ATP,DNA,RNA,NAD,NADP,FAD’ da bulunur.

1) MONOSAKKARİTLER
• Sindirime uğramazlar.
• Yalnızca ototroflar tarafından sentezlenir.
• İçerdikleri C sayısına göre 2'ye ayrılırlar.
a) 5C'lu şekerler : Riboz, Deoksiriboz (Pentozlar)
b) 6C'lu şekerler : Glikoz, Galaktoz, Fruktoz (Hegsozlar)
• Monosakkaritlerin difüzyon hızları şöyledir. Galaktoz > Glikoz > Fruktoz
• Riboz  ATP ve RNA'da bulunur. Deoksiriboz  DNA'da bulunur.
• Glikoz  Bal,üzüm ve incirde bol bulunur.Açlık ve koma anında kullanılır.
• Fruktoz  Bal ve olgun meyvelerde bol bulunur.(=meyve şekeri)
• Galaktoz  Süt ve süt ürünlerinde bol bulunur.(=süt şekeri).Tabiatta az bulunur. Hayvansal
bir besin kaynağıdır.

2) DİSAKKARİTLER
• İki monosakkaritin birleşmesinden meydana gelir.
• Glikoz + Glikoz = Maltoz (meyve şekeri)
Glikoz + Fruktoz = Sakkaroz = Sükroz (Çay = Pancar şekeri)
Glikoz + Galaktoz = Laktoz (süt şekeri)
• Maltoz ve sükroz bitkilerden, laktoz da hayvanlardan ve insanlardan sağlanır.
• Disakkaritler arasında glikozit bağı vardır.

3) POLİSAKKARİTLER
• Çok sayıda monosakkaritin birleşmesinden meydana gelir.
• Glikoz + Glikoz + Glikoz +................................+ Glikoz = Nişasta
Glikoz + Glikoz + Glikoz +................................+ Glikoz = Selüloz + (n-1) H2O
Glikoz + Glikoz + Glikoz +................................+ Glikoz = Glikojen
-----------------------------------------------------------------
n tane
• Son ürünlerin farklı olmasının sebebi glikozların bağlanma biçimleridir.

A) Nişasta
• Bitkilerde glikozun depo şeklidir.
• Düz zincirlidir ve alfa glikozit bağı ile bağlanmışlardır.
• Suda az çözünür.İyot ile maviye boyanır.
• Nişasta,lökoplastta depolanır.Yumru ve tohumlarda daha çok depolanır.

B) Glikojen
• Hayvanlarda glikozun depo şeklidir.
• Dallıdır ve alfa glikozit bağı ile bağlanmıştır.
• Suda çözünür.İyot ile kahverengiye boyanır.
• En fazla karaciğer ve kaslarda bulunur,depo edilir.

C) Selüloz
• Bitkilerde yapı maddesidir.Çeperin yapısına katılır.
• Düzdür ve beta glikozit bağı ile bağlanmıştır.
• Suda çözünmez
• Geviş getirenlerde ve termitlerde sindirilir.

YAĞLAR
• C,H ve O'den meydana gelmiştir.Yapısındaki oksijen miktarı şekerlerdekinden azdır.
• 3 Yağ asidi + Gliserol = Yağ + 3 H2O
• Ester bağı ile bağlanırlar.
• Yağlarda çeşitliliği yağ asitleri sağlar.
• Suda çözünmezler.Organik çözücüde çözünürler.(Alkol,eter gibi)
• Isı ve darbeye karşı koruyucudur.
• Yağların enerji verimlerinin çok olmasının sebebi karbon sayılarının çok olmasındandır.
• Yağların 2. dereceden enerji verici olarak kullanılmasının sebebi sindiriminin çok zor
olmasındandır.
• Karbonhidrat ve proteinlerin fazlası yağa dönüştürülür.Bunun sebebi ise yağların enerji
verimlerinin yüksek olması ve uzun süreli kullanılabilmesidir.
• Solunumla yıkılmaları sonucunda fazla su açığa çıkarırlar.Onun için özellikle kış uykusuna
yatan,uzun süreli göç eden ve suyun az olduğu ortamlarda yaşayan
hayvanlarda iyi bir depo ve enerji maddesidir. Aynı zamanda hafif
olduğu için uçmada hayvana avantaj sağlar.
• Yağ asitleri en basit lipitler olup,uzun karbon zincirlerinden oluşurlar.Karbonlar arasındaki
bağlar tek ise doymuş,çift ise doymamış yağ asitleridir.Doymamış yağlar
bitkiseldir ve sıvıdır. Doymuş yağlar ise hayvansaldır ve
katıdır.Doymamış yağların yüksek sıcaklık ve basınçta hidrojenle
doyurulmasıyla margarin yapılır.
• Oleik asit  zeytinyağında; Linoleik asit  tohumlarda; Butirik asit  tereyağında
Steroid  zarların yapısına katılır.Aynı zamanda vitamin ve hormon olarak iş görür.
Fosfolipid  hücre zarı yapısına katılır.

PROTEİNLER
• C,H,O,N ve bazılarında S,P bulunur.
• Yapı taşları 20 çeşit aminoasittir.
• a.a+a.a+a.a+..............................+a.a = Protein + (n-1)H2O
--------------------------------------------
n tane
• Peptit bağı ile bağlanırlar.
• DNA şifresi ile sentezlenen tek moleküldür.
• Enzim,hormon ve hücre zarı yapısına katılır.
• Solunumla ancak zor durumlarda yakılırlar.Solunum ürünleri H2O , CO2 , H2S , NH3 , üre
ve ürik asittir.
• Aminoasitler anfoter özellik gösterirler.
• Proteinler virüslerden insanlara kadar bütün canlılarda yaşamsal rolleri olduğundan
hücrelerde en çok bulunan organik moleküllerdir.
• Proteinler enerjiyi hemen kaybettiklerinden dolayı 3. dereceden enerji kaynağıdır.
• Proteinler vücutta enerji kaynağı olarak kullanılırsa vücutta zayıflama ve dengesizlik
görülür.
• Proteinler her canlı türüne özgü olup antijen özellik gösterirler.Yani farklı özelliğe
sahip bir canlıya aktarıldığında antikor oluşumuna sebep olur.

VİTAMİNLER
• Vücut direncini arttırırlar.
• Enzimlerin yapısına katılırlar.
• Düzenleştiricidirler,enerji vermezler,sindirilmezler.
• Bir kısmı besinde bulunduğu şekliyle vitamin özelliğinde değildir.Bunlar vücuda
alındıktan sonra vitamin özelliği kazanır.Bunlara provitamin denir.
• Yağda eriyen vitaminler A,D,E,K
Suda eriyen vitaminler B,C 'dir.
• İnsan vücudunda A,B,D,K sentezlenir.
A  karaciğerde
B,K  bağırsakta bakteriler tarafından
D  deride
• A,D,K karaciğerde depolanır.Diğerlerinin fazlası atılır.
A vitamini  Balık yağı,yumurta sarısı,süt,peynir,karaciğer,yeşil sebzelerde bulunur.
 Büyüme ve gelişmeyi sağlar,vücudu enfeksiyonlara karşı korur,gece körlüğünü önler.
B vitamini  Tahılların kabuklarında,et,süt,karaciğer ve yeşil sebzelerde bulunur.
 Karbonhidrat,yağ ve proteinlerin vücut içinde kullanılmasında katalizör olarak görev yapar.Kansızlığı önler.
C vitamini  Yeşil sebze ve meyvelerde bulunur.
 Bağ dokusunun oluşması için gereklidir.Skorbit hastalığını önler.Vücudu enfeksiyonlara karşı korur.
D vitamini  Balık yağı,karaciğer,yumurtada bulunur.Ultraviyole ışınlarının etkisi ile deride üretilir.
 Vücuttaki Ca,P dengesini sağlar.Kemiklerin gelişmesini sağlar.Çocuklarda raşitizmi önler.
E vitamini  Yeşil sebze,karaciğer,et ve bitkisel yağlarda bulunur.
 Üreme organlarının gelişmesini sağlar ve kısırlığı önler.
K vitamini  Yeşil sebzeler,karaciğer ve yumurtada bulunur.Bağırsaktaki bakteriler tarafından sentezlenir.
 Eksikliğinde kanın pıhtılaşması gecikir.

MİNERALLER
• İnorganik maddelerdir.Sindirime uğramazlar.
• Enzimlerin yapısına katılırlar.Düzenleştiricidirler.
• Minerallerin vücut içindeki görevleri şunlardır:
1)Enzimlerin ve hemoglobinin yapısına katılır(Fe,P).
2)Kemiklerin ve dişlerin gelişmesini sağlar(Ca,P,Mg).
3)Vücut ve hücre sıvısının osmatik basıncını ayarlar(Bunlardan hücre içi sıvıda Na,Cl;
hücre dışı sıvıda K,Mg ve P bulunur).
SU
• İnorganik maddedir ve sindirime uğramaz.
• Enzimlerin çalışması ve kimyasal reaksiyonların meydana gelebilmesi için su şarttır
(ÖRNEK:Hidroliz )
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Biyoloji - Besinler Empty Madde Döngüsü Nedir ??

Mesaj  AsiRuH Perş. Ekim 09, 2008 12:20 pm

MADDE DÖNGÜSÜ NEDİR?
Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılı-
ğın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kul-
lanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir.Doğada ekolojik önemi
olan
bu maddeler canlılar ve çevreleri arasında alınıp verilir.Bu maddeler
güneş enerjisi yardımıyla belirli yörüngeleri izleyerek do-

laşımlarını tamamlarlar.Maddelerin ekosistemdeki bu dolaşımına
madde döngüsü denir.Tüm maddeler döngü yoluyla sürekli olarak
canlılar tarafından yeniden kullanılır.

Canlılar için gerekli olup,devredilmesi gereken maddelerin en
önemlileri;oksijen,su,azot,karbon,fosfor ve kükürttür. Bu madde
döngülerindeki en önemli rolü saprofitler ve kemosentetik bakteriler
üstlenmektedir. Çünkü bunlar doğada her an toprağa düşen organik
artıkları ve cesetleri ayrıştırarak inorganik maddelere
dönüştürürler.Daha sonra bu yollarla serbest kalan inorganik maddeler
yeniden fotosentez ve kemosentez yoluyla kullanılır hale
getirilir.Fotosentez ve kemosentez olaylarıyla tekrar inorganik
maddeler organik maddelere dönüştürülür. Bu organik artıklar
yaprak,odun,kaya parçaları ve hayvan leşleri olabilir.

Doğada hiçbir zaman madde kaybı söz konusu değildir.

KARBON DÖNGÜSÜ
Canlı yapısının en
önemli elementlerinden birisi karbondur.Bütün organik bileşiklerin
temel yapı elemanıdır.Bunun için canlı organiz-

malar karbonlu bileşikleri kullanmak zorundadırlar.
Karbon doğada hem mineral biçiminde (kömür,elmas,gaz halinde ya da suda çözünmüş durumda karbondioksit olarak) hem de orga-
nik
biçimde (canlı varlıklarca oluşturulan moleküllerde) bulunur. Yeşil
bitkiler güneşten gelen ışık ve doğadan absorbe ettikleri su ve
karbondioksit molekülleri ile organik maddeleri sentezlerler.Bazı
bakteriler ise besini kemosentez yoluyla üretirler.Bitki ve bazı bak-

terilerin
sentezlediği organik maddeler arasında karbonhidrat önemli bir yer
tutar.Karbonhidratları ve türevlerini,saprofit bakteriler absorbe
ederek ve hayvanlar besin olarak tüketerek solunumda kullanmaları
sonucu atmosfere serbest karbondioksit bırakırlar.


Biyoloji - Besinler Clip_image001


Gerek hayvanların gerekse mikroorganizmaların ölümleri sonucunda,
toprakta ayrışmaya başlayan vücut yapıları, metan bakterileri
tarafından ayrıştırılarak CO ' ye dönüştürülür ve atmosfere serbest
olarak bırakılır.Şemada görüldüğü gibi CO , ışık ve su varlığında
tekrar bitkiler tarafından fotosentez reaksiyonlarında kullanılır.


Bunun dışında bitki ve hayvan ölüleri, toprağın çok derinlerinde,
yüksek basınç ve sıcaklık etkisi altında petrol ve kömür gibi yapılara
dönüşebilirler.Petrol ve kömür, insanlar tarafından enerji ihtiyaçları
için kullanılırken yine açığa karbondioksit (CO ) ve karbonmonoksit
(CO) gazları çıkar.

AZOT DÖNGÜSÜ


Tek hücreli olsun çok hücreli
olsun doğadaki tüm canlılar, yapılarına aldıkları besin maddeleri ile
amino asit ve bu amino asitlerden de protein sentez ederler.Protein
sentezi için gereken ana elementler ise karbondan sonra azottur.Azot
gerek proteinlerin gerekse DNA ' nın moleküler yapısı için gerekli olan
çok önemli bir elementtir.Canlılar bunun için azotu kullanmak
zorundadırlar.

Biyoloji - Besinler Clip_image003

Atmosferde %78 gibi yüksek bir oranda azot vardır.Fakat çoğu canlı
atmosferdeki serbest azotu doğrudan kullanamaz.Azotun önce
bakteriler,su yosunları ve bazı likenler tarafından başka elementler-le
birleştirilerek nitratlara dönüştürülmesi gerekir.


Havadaki azot gazı,topraktaki azot tutucu bakteriler tarafından
nitratlara dönüştürülür.Bitkiler büyümeleri için gerekli azotu sağlamak
için nitratları soğururlar.Hayvanlar bu bitkilerle beslenirler.Bakteri
ve mantarlar,ölü bitki ve hayvanları toprağa amonyum bileşikleri
yayarak çürütürler.Nitrat tutan bakteriler bu amonyum bileşiklerini,
daha sonra bitkilerde kullanmak için nitrata dönüşen,nitrite
dönüştürürler.Nitrat bozan bakteriler azot bileşiklerinin yeniden azot
gazına dönüşmesini sağlarlar (denitrifikasyon).


Atmosfere serbest bırakılan azot, diğer mikroorganizmalar yada mantar,
yosun vb. gibi canlılar tarafından absorbe edilerek protein sentezinde
kullanılırlar.Bitkilerin kendileri de azotu kullanıp protein
sentezlediği gibi, hayvanlar tarafından tüketilerek sindirildikten
sonra yapılarındaki azotla yine protein sentezi gerçekleştirilir.
Ayrıca yıldırım ve şimşek gibi gibi doğa olayları toprağa azot
bağlanmasında etki ederler.
SU DÖNGÜSÜ



Su, bazı doğal
kuvvetler ve hava hareketleriyle atmosfer ile yer yüzündeki karalar ve
sular arasında sistemli bir şekilde hareket etmektedir.Buna su döngüsü
veya hidrolojik dolaşım denir.

Güneş
enerjisinin ısıtmasıyla ,çeşitli kaynaklardan atmosfere çıkan su
buharı;yağmur,kar,dolu gibi yağış biçimleriyle yeniden yer yüzüne
döner.Bu suyun bir miktarı yer altı sularına karışırken,daha büyük bir
kısmı,göl ve deniz gibi kaynaklarda birikir.Su döngüsü de,

öteki tüm döngüler gibi süreklidir.Bitkiler de terleme ile su döngü-
süne katılır.
Yer yüzündeki bütün sular,su döngüsüne katılmaktadır.Yani,de-
nizlerden
buharlaşan su,yağış olarak yer yüzüne dönmekte,bir kısmı yüzeysel
sularda birikip ,bir kısmı da yer altı sularına karışmaktadır. Yer altı
sularının son toplanma yeri ise deniz ve okyanuslardır.Burada toplanan
sular,su döngüsüne devam eder(uzun su devri).Deniz ve okyanuslardan
buharlaşan suyun karalara geçmeden tekrar yağmur,kar,dolu, biçiminde
deniz ve okyanuslara geçmesine kısa su devri denir.

Buharlaşma ve terleme yoluyla yükselen su,bulutlarda yoğunla-
şır.Bunun
sonunda da yağış oluşur.Yağış olarak geri dönen suyun bir kısmı yüzey
sularında (göl ve denizlerde) depo edilir.Diğer kısmı yer altı sularına
karışır.Toprağa giren su , yer altı suyu olarak tekrar denizlere
akar.Bu şekilde su döngüsü tamamlanmış olur.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Biyoloji - Besinler Empty Geri: Biyoloji - Besinler

Mesaj  AsiRuH Perş. Ekim 09, 2008 12:21 pm

OKSİJEN DÖNGÜSÜ
Oksijen,değişik
biçimlere dönüşerek doğada sürekli bir döngü içerisindedir.Havada
gaz,suda ise çözünmüş olarak bulunan oksi-

jen,serbest halde azottan sonra en çok bulunan elementtir.Hayvan-
ların
ve basit yapılı bitkilerin,solunum yoluyla aldıkları oksijen hidrojenle
birleşince su oluşur.Bu su, daha sonra dışarıya atılarak

doğaya
verilir.Ortamdaki karbondioksit,algler ve yeşil bitkiler tarafından
fotosentez yoluyla karbonhidratlara dönüştürülür,yan ürün olarak da
oksijen açığa çıkar.

Dünyadaki sular,biyosferin başlıca oksijen kaynağıdır.Oksijenin
yaklaşık
%90’ ının bu sularda yaşayan alglerce karşılandığı tespit
edilmiştir.Diğer döngülerde de bazı aşamalarda oksijenin yer aldığı
bilinmektedir.

Atmosferdeki oksijen oranı sabittir.Çünkü solunum durmayan bir
olaydır ve bütün canlılar tarafından gerçekleştirilmektedir.
FOSFOR DÖNGÜSÜ
Fosfor da, canlılar için
gerekli temel maddelerdendir.Hücrelerde nükleik asitlerin enerji
aktarımlarını sağlayan adenozin trifosfat (ATP) maddesinde,hücre
zarının yapısında,ayrıca kemik ve dişlerin yapısında bulunur.

Fosfor diğer elementler gibi doğada bileşikler halinde bulunur.
Fakat bu bileşikler suda kolay çözünmezler.Fosfor bileşikleri özel-
likle
kemik,diş,kabuk gibi hayvansal atıklarda ve doğal kayaçlarda
bulunurlar.Bu bileşikler suda çözünmedikleri için diğer bazı
bileşiklerle reaksiyona girerler.Bu bileşiklerin başında nitrat ve
sülfirik asit yer alır.Suda kolay kolay çözünmeyen fosfatlı bu
bileşikler bu yolla çözülürler ve oluşan bu fosfat tuzları bitkiler
tarafından absorbe edilebilirler.Bitkilerin hayvanlar tarafından besin
olarak tüketilmesiyle fosfor dolaylı yoldan hayvanlara geçmiş
olur.Fosfat,organizma artıkları ile toprağa geçer ya da çözülmeyen
bileşikler şeklinde diş,kemik ve kabukların yapısına katılırlar.


Fosfat, kuş ve balıkların kemiklerinde de bulunduğu için, bu
hayvanların ölmesi halinde fosilleri kayaçlara gömülebilir.Fosfat
bileşiklerini ihtiva eden bu kayaçlar, yeryüzü hareketleriyle
parçalanmaya uğrayarak tekrar doğaya karışabilir.Bunun yanında volkanik
faaliyetlerle magma tabaasından yeryüzüne ilave olarak fosfat
kazandırılabilir.Yine bazı tür bakteriler ortamda bulunan fosfatlı
bileşikleri kemosentez reaksiyonlarıyla işleyerek çözünebilen fosfat
tuzları (CaHPO ve CaSO gibi) haline getirebilirler.



Biyoloji - Besinler Clip_image004

Fosfor döngüsünün temelini,fosforun karalardan denizlere veya
denizlerden karalara taşınması oluşturur.Fosfatlı kayalardaki fosforun
bir kısmı,erozyon yoluyla suda çözünmüş hale gelir.Bu inorganik fosfat
,bitkilerce,suda çözünmüş ortofosfat biçiminde alınır,organik
fosfatlara çevrilir.Beslenme zinciriyle otobur ve etobur hayvanlara
aktarılır.Bitki artıkları,hayvan ölüleri ve salgılarındaki organik
fosfatlar,ayrıştırıcı mikroorganizmalar yardımıyla inorganik duruma
çevrilir.Böylece yeniden bitkilerce alınmaya hazırdır.Jeolojik
hareketlerden başka,fosforun denizlerden karalara dönüşü,balıkçılık ve
balık yiyen deniz kuşlarının dışkıları yoluyla olur.

KÜKÜRT DÖNGÜSÜ



Kükürt,toprakta ve proteinlerin yapısında bol miktarda bulunur.

Fakat bitkiler kükürdü sülfatlara çevrildikten sonra kullanabilirler.
Kükürt
içeren proteinler,önce topraktaki çeşitli organizmalar aracılığıyla
kendilerini oluşturan aminoasitlere parçalanır,ardından
aminoasitlerdeki kükürt başka bir dizi toprak mikroorganizması
yardımıyla hidrojen sülfüre dönüşür.Hidrojen sülfür oksijenli
ortamda,kükürt bakterileri aracılığıyla önce kükürde sonra sülfata
çevrilir;sülfatlar da başka bakteriler tarafından yeniden hidrojen
sülfüre dönüşür.Eğer bitki veya hayvan ölürse,yapılarındaki proteinin
parçalanmasıyla kükürt H S şeklinde açığa çıkar.H S kükürt bakterileri
tarafından önce S O ‘ye daha sonra da S O iyonuna dönüştürülür.

Biyoloji - Besinler Clip_image006

SO iyonları,bazen
doğada serbest olarak reaksiyona girerek sülfatlı bileşikleri de
verebilirler.Organizmalar tarafından alındığı takdirde kükürt içeren
iki aminoasit olan Sistein ve Metionin’nin yapısına katılırlar.



MADDE DÖNGÜLERİNİN YARARLARI

Tüm canlılar dünyanın yüzeyinde ya da yüzeye çok yakın ince
bir toprak katmanında yaşarlar ve güneş enerjisinin dışındaki
gerekse-nimlerini bu katmanın içerdiği kaynaklardan karşılarlar.Eğer
yaşa-mın sürmesi için gerekli olan su,oksijen ve diğer maddeler sadece
bir kez kullanılmış olsaydı hepsi şimdiye kadar tükenmiş olurdu.


Doğanın tüm işlevlerinin çevrimler
halinde düzenlenmiş olması bu işlevlerin sonsuza dek yinelenmesini
sağlamaktadır.Hava,su,toprak,

bitkiler ve hayvanlar arasında sürekli bir alışveriş olması yeryüzü-
nün tüm zenginliklerinin tekrar tekrar kullanılabilmesine ve böylelikle yaşamın sürmesine olanak verir.



Su Döngüsü :

Dünya üzerinde su döngüsü olmasaydı canlıların yaşama olanak-
ları
ortadan kalkardı.Örneğin;dünya üzerine ortalama olarak yılda 1000 mm
yağış düşmektedir.Eğer su döngüsü olmasaydı bu miktar sadece 24 mm
olacaktı.Çünkü havada buhar halinde tutulan su ancak 24 mm yağış
verebilecek miktardadır.Bu nedenle ancak su döngüsüyle bir su
damlacığının buharlaşması ve yağış halinde yer yüzüne düşmesi olayı
yılda 40-42 kez tekrarlanarak yıllık ortalama 1000 mm yağış meydana
getirebilmektedir.


Karbon ve Oksijen Döngüsü :

Bir dönümlük şeker kamışı her yıl atmosfer tabakasından 20 ton kadar
karbondioksit kullanılır.Bitki ve hayvan enerji elde etmek için organik
maddeleri yıkar.Karbondioksit ve suya kadar parçalanır. Hücre solunumu
denen bu olay sonucunda oluşan karbondioksit tekrar atmosfer tabakasına
verilir. Bu örneğin tersine bir şekilde olsaydı yani karbon devri
gerçekleşmeseydi oluşabilecek en önemli


olumsuz sonuç atmosferdeki oksijen ve
karbondioksit dengesinin bozulması olurdu. Oksijen miktarı kısa bir
süre içerisinde tükenirdi. Çünkü canlıların tükettiği oksijen,bitkiler
tarafından sağlanama- yacaktı.Yine buna bağlı olarak atmosferdeki
karbondioksit gazı fazlalığından canlıların sonu gelirdi.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Biyoloji - Besinler Empty Geri: Biyoloji - Besinler

Mesaj  AsiRuH Perş. Ekim 09, 2008 12:22 pm

Azot Döngüsü:


Tüm canlıların büyümek için
gerekli olan proteinleri üretebilmek üzere azota(nitrojen)
gereksinimleri vardır.Azot oldukça karmaşık bir yoldan
sağlanır.Soluduğumuz havanın yaklaşık olarak % 78 ini oluşturmasına
karşın canlılar tarafından gaz biçimiyle kullanılamayan azotun önce
nitritlere daha sonra da nitratlara dönüşmesi gereklidir.Eğer azot
döngüsü tamamlanmasıydı;nitrit, nitrat ve azot üretilemez birbirlerine
çevrilemezdi.Dolayısı ile azot içeren bitkiler olmazdı buna bağlı
olarak da protein sentezlenemezdi ve canlılar protein ihtiyacını
karşılayamazlardı.


Kükürt Döngüsü:


Kükürt de azot,karbon ve diğer elementler gibi yaşam için gerekli olan
elementler arasındadır.Bitkiler kükürdü SO şeklinde topraktan absorbe
ederek H S ‘e çevirirler.Daha sonra kükürdü de proteinlerin yapıtaşı
olan aminoasitlerin sentezinde kullanırlar.Eğer kükürt döngüsü
olmasaydı canlılar için gerekli olan protein sentezlene-
meyecekti.Canlılar yaşamları için gerekli proteinlerden yeteri kadar
alamayınca hızla ölmeye başlayacaklardı.


Fosfor Döngüsü:

Fosfat
canlıların diş,kemik ve kabuk kısımlarında bulunması gereken bir
maddedir ve bu ancak fosfor döngüsü sayesinde çeşitli aşamalardan
geçerek; kayaçlardan,deniz kabukları ve kayıp kalıntılardan elde
edilir.Eğer fosfor döngüsü gerçekleşmeseydi ya da sözünü ettiğimiz
aşamalarda kullanılan P bağlayan bakteriler olmasaydı hayvan ve bitki
artıklarındaki protein ve diğer bileşiklerin ayrışması mümkün
olmayacaktı.Bu nedenle artıklar sonsuza kadar hiç bozunmaya
uğramayacaktı ve doğada sürekli bir madde kaybı meydana gelecekti.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz