.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    hz davutun hayatı

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    hz davutun hayatı Empty hz davutun hayatı

    Mesaj  AsiRuH Perş. Mayıs 07, 2009 10:53 pm

    Hz. davutun hayatı

    H Z DAVUT AS



    Kur'ân-ı Kerim'de adı geçen israiloğulları peygamberlerinden biri

    Yahuda kabilesinden İsa (Yasa)'nın sekizinci oğludur

    Hz Musa'nın vefatından sonra, yine israiloğulları isyanın karanlığına daldılar Azgınlık yaparak Hz Musa'nın Allah'tan getirdiği akîdeyi terk etmeye başladılar Cenâb-ı Allah, onların üzerlerine başka bir kabîleyi musallat etti

    Hz Musa'nın vefatından sonra israiloğullarının idaresi Yusa'ya kaldı israiloğullarını çölden çıkararak onları dedelerinin ülkesine yerleştirdi Bu ülke, Hz Yakub'un yaşadığı Ken'an bölgesi olup, israiloğulları için mukaddes ülke sayılır

    israiloğulları Hz Musa'nın vefatından sonra Filistin çevresine yerleşmiş bulunan Amâlika Kabilesi ile karşı karşıya geldiler israiloğulları Amâlika ile yaptıkları bir savaştan mağlup çıktılar Kendilerini toparla***** yeniden bu düşman ile çarpışmak istediler Yüce Rabbimiz onların bu durumunu söylece anlatmaktadır: "israiloğullarından bir cemaat Musa'dan sonra peygamberlerine: "Bize bir hükümdar gönder ki, Allah yolunda savaşalım" dediler Peygamber "Size muharebe farz olunursa korkarım ki, savaşmazsınız" dedi Onlar: "-Niçin Allah yolunda savaşmayalım? Yurdumuzdan ve evlatlarımızın yanından çıkarıldık" dediler Onlara farz kılındığında, birazı müstesna olmak üzere, savaştan yüz çevirdiler " (el-Bakara, 2/246)

    "Peygamberleri onlara: Allah, Teâlâ size hükümdar olarak gönderdi dediğinde, onlar: O, bize nasıl hükümdar olur? Biz hükümdarlığa ondan daha layıkız Onun malı da çok değildir dediler Peygamber "Allah onu, sizin üzerinize namaz kıldı Ona ilimde ve cisimde fazlalık (üstünlük) verdi Allah, mülkü dilediğine verir " (el-Bakara, 2/247)

    israiloğulları tarafından kutsal kabul edilen bir sandık vardı Kur'ân-ı Kerim'de bu sandığa "Tâbût"* adı verilmektedir Amâlikalılarla yapılan savaş sonucunda bu sandık Câlût (Golyat)'ın eline geçmişti israiloğulları bunun acısını duyuyorlar, fakat Tâlût'un da hükümdarlığına itiraz etmekten geri kalmıyorlardı

    "Peygamberleri onlara şöyle dedi: Onun hükümdarlığına alamet; size, içinde Rabbiniz tarafından sekînet ve Musa ailesi ile Harun ailesinin mirası bulunan Tâbût'u meleklerin yüklenip getirmesidir Eğer siz iman edenlerdenseniz, bunda sizin için ibret ve mûcize vardır " (el-Bakara, 2/248) Tâbût'un israiloğullarının eline geçmesi onları yüreklendirdi Yeniden toparlanarak Amâlika kabilesi üzerine yürüdüler Tâlût, israiloğullarına öğütte bulundu Onlara şöylece seslendi: "Allahu Teâlâ sizi bir nehir ile imtihan ediyor O nehirden içen benden değildir Ondan eli ile ancak bir avuç içen bendendir" dedi Onların pek azı müstesna, diğerleri içti Tâlût ile iman edenler nehri geçtiklerinde: Bugün Câlût ve askerlerine karşı duracak takat bizde yoktur dediler Allah'a kavuşacaklarını bilenler Nice az bir topluluk vardır ki, Allah'ın izni ile daha çok olana galip gelmiştir Allah, sabredenlerle beraberdir ' dediler " (el-Bakara, 2/249)

    Amâlika ordularının başında Câlût (Golyat) bulunuyordu Câlüt'un ordusuyla karşı karşıya gelen mümin kitle söyle dua etti: "Ya Râb, üzerimize sabır ve sebat ihsan eyle, ayaklarımızı sabit kıl ve kâfir kavme karşı bize yardım et " (el-Bakara, 2/250)

    Tâlût'un ordusunda Dâvûd (as) bulunuyordu Dâvûd (as), Hz Yakub'un neslinden idi israiloğullarından olan Dâvûd, daha küçük yaşta bir delikanlı iken, hak davanın amansız düşmanı, zorba ve güçlü ordulara sahip olan Câlût ile yaptığı mücadeleyi kazanmış ve bu savaşta Câlût'u sapan taşıyla öldürmüştü Bu olayda Allah'a tevekkül eden müminlerin zalimleri nasıl yendiği gösterilmektedir

    Câlût, zalim zengin ve korkunç bir hükümdardı Onun açıkça belli olan büyük üstünlüğü vardı Fakat Allahu Teâlâ, o zaman işlerin yalnız zahiriyle meydana gelmeyip, gerçek anlamıyla vukû bulduğunu göstermek istedi işlerin hakikatini sadece O bilir Her şeyin ölçüsü yalnız O'nun elindedir Aslında insanlara güçlü görünenin zayıf, zayıf görünenin de Allah'ın yardımıyla güçlü olduğu ölçüsü Allahu Teâlâ'ya aittir insanlar ise vazifelerini yerine getirmek, Allah'u Teâlâ' ya verdikleri ahitlerini ifa etmekle yükümlüdürler Bundan sonra Allah'ın istediği şeyler istediği şekilde olur insanlara, kendilerini korkutan zâlimlerin zayıf, çok zayıf olduklarını, Allah onların ölmesini istediği zaman küçücük delikanıların bile mağlûp edebileceğini göstermek için bu zalim diktatörün ölümünü, daha genç bir bir delikanlı iken Hz Dâvûd'un eline verdi Burada Allah'u Teâlâ'nın tahakkukunu istediği gizli başka hikmetler de vardı Allah, Tâlût'dan sonra mülkü Hz Dâvûd'un almasını ve onun yerine oğlu Süleyman (as)'i varis kılmayı istedi Bu sebeple Hz Dâvûd (as)'in gücü, Câlût'u öldürmesiyle gösterilmiş oluyordu

    "Allah'ın izniyle, onları hemen hezimete uğrattılar Dâvûd da Câlût'u öldürdü Allah ona mülk ve hikmet verdi Dilemekte olduğu şeylerden de ona öğretti" (el-Bakara, 2/251)

    Câlût'un öldürülmesiyle Amâlikalılar bozguna uğradılar, darmadağın oldular Bu olaydan sonra halk, Hz Dâvûd (as)'a daha çok sevgi ve saygı göstermeye başladı

    Tâlût'un ölümünden sonra yerine Dâvûd (as) geçti Ona hem yönetim, hem peygamberlik verildi; "Dâvûd'a dağları ve kuşları boyun eğdirdik Onunla beraber tesbih ediyorlardı Biz (bunları) yaparız" "Ona, sizi savaşın şiddetinden korumak için zırh yapmayı öğretmiştik Ama siz, şükrediyor musunuz ki?" (el-Enbiya, 21/78, 80)
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    hz davutun hayatı Empty Geri: hz davutun hayatı

    Mesaj  AsiRuH Perş. Mayıs 07, 2009 10:53 pm

    "Andolsun Dâvûd'a tarafımızdan bir üstünlük verdik Ey dağlar, onunla beraber tespih edin ve ey kuşlar (siz de) Ve ona demiri yumuşattık", "Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi isler yapın Çünkü ben, yaptıklarınızı görmekteyim diye vahyettik" (Sebe, 34/10-11) Hz Dâvûd (as) hakkında Kur'ân-ı Kerim'den gelen rivâyetler; Dâvûd'un çok güzel bir sesi olduğunu, kendisine verilen Zebur'u okumaya baslayınca, dağların ve kuşların onu dinlemek üzere etrafında toplandıklarını bildirmektedir Zebur dört büyük semâvî kitaptan birisi olup, yüzelli sûreden ibarettir Bu kitap, ser'î hükümleri taşımadığı için Hz Dâvûd, Hz Musa'nın şerîati ile hükmetmiştir

    Yahudi kaynaklarında Hz Dâvûd'un, Mizmar denen bir musiki âleti çaldığı kayıtlıdır Kur'ân'da da: "(Her taraftan) gelen kuşlar da ona icabet ederler, hepsi onun nağmesine katılırlardı ", "Onun mülkünü kuvvetlendirmiştik Kendisine hikmet ve açık konuşma, güzel konuşma vermiştik " (Sad, 38/19-20) buyuran Allah, aynı sûrenin 21 âyetinde, Hz Dâvûd (as) zamanında olan bir hâdiseyi de, Hz Muhammed (sas)'e söyle haber vermiştir: "Dâvûd'un yanına gelmişlerdi de, onlardan korkmuştu Korkma dediler, Biz, iki davacıyız Birimiz ötekinin hakkına saldırdı simdi sen aramızda hak ile hükmet Zulmetme Bizi yolun ortasına (adalete) götür " (Sad, 38/22)

    Kur'ân'da anlatıldığına göre bunlar iki kardeştiler Birisinin doksandokuz koyunu, ötekinin bir tek koyunu vardı Böyle iken doksandokuz koyunu olan öteki kardeşinin tek koyununu ister, aralarında tartışma çıkar Tek koyunu olanı bu tartışmayı kaybeder Hz Dâvûd (as)'a müracaat ederler O, davacı olanlardan birini dinler, ötekini dinlemeden hükmünü verir Bunu da Allah'u Teâlâ'nın kendisini imtihanı sanır Ancak bu yaptığı hareket sebebiyle Allah'dan mağfiret dileyip secdeye kapanır, tövbe eder Allah, onu affettiğini bildirir ve ona su vahyi indirir: "Ey Dâvud, biz seni yeryüzünde (senden öncekilerin yerine) hükümdar yaptık insanlar arasında adaletle hükmet, keyfine uyma Sonra seni Allah yolundan saptırır Allah'ın yolundan sapanlara, Allahın hesap gününü unuttuklarından dolayı çetin bir azap vardır " (Sad, 38/26)

    israiloğulları, Hz Dâvûd zamanında en parlak dönemlerini yaşamışlardır Dâvûd (as) Kudüs'ü fethetmiş, kendisine başkent yapmıştı

    Hz Dâvûd, hem hükümdar, hem peygamberdi Bir nimet olarak bu iki özellik ona verilmişti O, israiloğullarını kırk yıl yönetti ve Rabbine kavuştu Hz Dâvud (as)'in yerine oğlu Hz Süleyman (as) geçti ve ona da peygamberlik geldi Hz Dâvûd, bir gün oruç tutar, bir gün yerdi

    Abdullah b Amr'dan rivâyetle, Abdullah, her gün gündüzleri oruç tutar, geceleri de (nâfile) namaz kılardı Onun bu durumu Rasûlullah'a bildirildiğinde Hz Peygamber onu çagırdı ve şöyle buyurdu: "Bir gün oruç tut, bir gün iftar et iste bu Dâvûd (as)'in orucudur"

    Bir başka rivayette ise, Rasûlullah (sas) söyle buyurmuştur: "Allah'u Teâlâ ya en sevimli oruç, Dâvûd (as)'in orucudur O, bir gün oruç tutar, bir gün iftar ederdi Allah'a en sevimli namaz da Dâvûd namazı idi O, her gecenin yarısında uyur Üçte birinde (nafile) namaz kılardı Altıda birinde de yine uyurdu" (Müslim, Siyam, 183; Nesâî, Siyam, 69)

      Forum Saati Cuma Kas. 15, 2024 3:07 am