.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Monitor Nedir -Nasıl Çalışır

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Monitor Nedir -Nasıl Çalışır Empty Monitor Nedir -Nasıl Çalışır

    Mesaj  AsiRuH Salı Ekim 07, 2008 1:33 am

    MONİTÖR NASIL ÇALIŞIR?

    Monitörde hareketli ya da sabit resim olarak algılananlar aslında tek
    karelik resimlerdir. Bu tek karelik resimler satır satır
    oluşturulmuştur ve saniyede kere yenilenirler. Görüntülerin insan gözü
    tarafından akıcı olarak algılanabilmesi için saniyede en az 24 defa
    yenilenmesi gerekmektedir. Modern monitörler 60 ile 160 hertz(160 hertz
    saniyede 160 resme karşılık geliyor) arasındaki tarama oranları ile
    çalışıyorlar. Bu sayede hareketsiz nesnelerde de keskin bir görüntü
    sağlanıyor. Bu tarama oranı, her resim satır satır oluşturulduğu için
    gerekli.


    Monitördeki satırları elektron ışınları oluşturuyor. Bu ışınlar
    monitörün arka kısmındaki tüpten monitör yüzeyine kadar geliyorlar.
    Tüpün arka kısmında bulunan katot sayısı bir ile üç arasında olabilir.
    Bu teller ısıtılıyorlar ve her bir yüksek gerilim kaynağının eksi
    kutbuna bağlanıyorlar. Buradan sürekli olarak artı yüklü elektronlar
    çıkıyor. Bunlar da eksi kutbu tarafından itiliyorlar. Bu elektronlar
    tüpte artı kutuplarına, elektrik yüklü ızgaralara ve plakalara
    çarpıyorlar. Elektronik mercek olarak da adlandırılan bu plakalar,
    elektronları hızlandırıyorlar ve onları sıkıştırarak inceltiyorlar.
    Elektronların yolculukları onların gücünü ayarlayan bir ızgarada devam
    ediyor.
    Renksiz monitörlerde tek ışın yeterli oluyor. Renkli monitörlerde ise
    üç tane ışına gerek duyuluyor. Burada üç temel renk kullanılıyor.
    Bunlar kırmızı, yeşil ve mavi. Bu renklerin belli orandaki karışımı ile
    diğer renkleri elde etmek mümkün oluyor. Ekrandaki bir harfin kırmızı
    olarak görünmesi için, üç ışından biri monitörün üzerindeki kırmızı bir
    noktanın üzerine yönlendiriliyor.


    ELEKTRON IŞINI MONİTÖRE NASIL AKTARILIR ?

    Öndeki tüpün son kısmında, “maske” adı verilen aşırı hassas bir ızgara
    bulunur. Bu maskenin deliklerinden geçen elektron ışınları, yüksek
    gerilim kaynağının artı kutbuna bağlı zar kalınlığında bir alüminyum
    tabakaya ulaşırlar. Bu tabaka ışınları üzerine geçen ve “fosfor” adı da
    verilen ışık tabakasına iletir. Bu tabakaya ulaşan elektronlar, grafik
    kartından gelen talimatlar doğrultusunda tüm renk noktalarını (Pixel)
    aydınlatırlar.
    Renkli monitörlerde, maske üzerindeki delikler için her biri üçer noktalık guruplardan oluşan paketler vardır.
    R G B




    R G B R G B


    (Pixel=Picture Element) Elektronların çarpması sonucu renk
    bileşenlerine enerji iletir. Bu enerji daha sonraki renk bileşenlerine
    bağlı olarak renkli ışık şeklinde geri döner.



    ELEKTRON IŞINLARI RENKLERİ NASIL OLUŞTURUR?

    Maskenin görevi şöyle açıklanabilir: Elektron ışınları, doğru renklere
    sahip görüntüler üretebilmek için, sadece hedef noktaları
    aydınlatırlar. Bu esnada maske, komşu noktaları karartır ve yanlış
    noktaların ışık vermesini engellemiş olur.






    Çembersi delikli Kesik dikey maskede, Şerit maskede
    Maskede,çok sayıda oluşturulan ışınlar şeritleri tüm ekran
    Üçgen şeklinde dizilmiş çembersi maskenin üzerinde kesintisi.
    Renk noktalarından oluşur. güvenliğinden faydalanır. ilerliyor

    Günümüzde iki tip maske vardır: “Gölgeli Maske” (Shadow Mask) ve
    “Şeritli Maske” (Apertture Grıll) . Şeritli maskeler, Sony’ nin
    “Trinitron” ve Mitsubishi’nin “Diamondtron” ürünleri sayesinde daha iyi
    tanınmaktadır. Bunların dışında bir ara maske modeli olarak
    tanımlanabilecek olan “Yırtık maske” de vardır ki, NEC şirketi
    ClomaClear tüplerinde bu maskeyi eliptik yırtıklar şeklinde
    kullanmıştır.
    Şekilde de ( ) görüldüğü gibi, gölgeli maskeler, yan yana
    yerleştirilmiş delikler ve arkalarında her grup için üçgen sıralanmış
    noktalarla çalışırlar. Oysa şeritli maskeler tek bir çerçeve içindeki
    gerilmiş teller kullanırlar ve yatay bölümlemelere ihtiyaç duymazlar.
    Bunların dışında tüp büyüklüğüne bağlı olarak, bir veya iki adet daha
    koyu ve yatay formda şerit de resmin içinden geçer ki bunların amacı da
    tellerdeki titreşimi önlemektir.
    Şeritli maskelerde grupların içinde bulunan noktalar yan yana
    sıralanmıştır. Seçilen maske türüne göre, aynı renkteki noktalar için
    varsayılan aralık ( bu aralık, tüpün çözünürlüğünü tespit açısından
    birinci derecede önemlidir) şöyle bir farklılık gösterir: Aralık,
    şeritli maskelerde yatay, gölgeli maskelerde ise diyagonal ölçülür. Bu
    sebeple, Hitachi verilerinin de gösterdiği gibi, gölgeli maske
    tüplerinde ki yatay nokta mesafeleri yanıltıcıdır.



    FARKLI EKRAN MASKELERİ NASIL ÇALIŞIR

    Her iki maske anlayışı da günümüzde oldukça gelişmiş bir konumdadır.
    0.22 mm’ye kadar küçültülen nokta aralıklarında bu modeller arasındaki
    farklar gözle görülür oranda kaybolmaktadır. Ancak prensip olarak
    gölgeli maskelerin, maskede bulunan eğik çizgilerin daha az
    merdivenimsi olması ve maliyetlerinin daha az olması sebebiyle
    avantajlı oldukları söylenebilir.

    VERİLERİN GÖRÜNTÜYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

    Görüntü ilk olarak grafik kartının Framebuffer’ inde bulunuyor. Buradan
    her Byte satır satır RAMDAC (Random Access Memory Digital/Analog
    Converter) tarafından okunur.
    Grafik kartının renk sayısını ve çözünürlüğüne göre, RAMDAC uygun
    Byte’leri biraraya getirir. Elde edilen değerler, kırmızı, yeşil, mavi
    renkleri için analog gerilime (Volt) dönüştürülür. Bunun dışında da iki
    tane eşzaman sinyali üretir. Dikey eşzaman sinyali(Vsync) resmin
    başlangıç ve sonunu, yatay(Hsync) ise bir satırın başlangıç ve sonunu
    gösterir.
    Bu büyüklük ve renk hakkındaki beş sinyal grafik kartının çıkışına, buradan da bir kablo ile monitöre ulaşır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Monitor Nedir -Nasıl Çalışır Empty Geri: Monitor Nedir -Nasıl Çalışır

    Mesaj  AsiRuH Salı Ekim 07, 2008 1:36 am

    SİNYALLERE MONİTÖRDE DEĞER VERİLMESİ

    Monitörlerde sinyaller ve veriler resmin oluşturulması için görüntü
    güçlendiricisine ulaşırlar. Bu güçlendiricinin kalitesi, görüntünün
    netliğinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Sinyal ve renklerin
    güçlendirici tarafından bozulmamaları gerekir. Güçlendiricinin yükselme
    ve alçalma hızları mümkün olduğunca düşük olmalıdır. Aksi taktirde
    yüksek frekanstaki sinyaller birbirine karışır. Aynı zamanda yüksek
    oranlı güçlendirmelere de engel olunmalıdır.
    Görüntü güçlendiricisinin kalitesinin ölçülmesinde bant genişliği ve
    nokta frekansı terimleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Görüntü
    güçlendiricisinin istenilen çözünürlüğü, istenilen tarama oranında
    işleyip işleyemediği hesaplanabilir. Görüntü tekrarlama frekansı, yatay
    ve dikey çözünürlük oranlarının çarpımı nokta frekansını oluşturur.
    Bunun dışında, görünmeyen resim bölümleri ve ışının tekrar birinci
    satıra gelene kadar geçen zaman gibi diğer faktörleri de göz önünde
    bulundurarak elde edilen sonuca yüzde 5 eklenir.
    Örnek olarak; 75 Hz x1024x768x1.05=61.93Hz
    Basit olarak, bant genişliği en yüksek nokta frekansı oranını verir. Bu oran üç desibellik sinyal zayıflama değeri ile işlenir.
    Nokta frekansı oranı bant genişliği değerine yaklaştıkça görüntünün
    keskinliği azalır. Bu oran bant genişliği geçtiğinde görüntü hızla
    bozulur. Görüntünün bozulması dışında, görüntü güçlendiricisi de
    bozulur. Ancak bu modern monitörlerde söz konusu olmaz, çünkü bunlarda
    işlemci kontrollü bir koruma şalteri mevcuttur.
    Monitördeki işlemcinin yerine getirmesi gereken iki tane görev vardır.
    Birincisi sinyalin yüksek frekansta olmasına dikkat etmek. İkincisi de
    bütün ayar komutlarının On Screen Display(OSD) üzerinde işlenmesi.
    Geometrik düzeltmeler, sapma mıknatıslarındaki elektrik akımı üzerinde
    etkiliyken; aydınlık, kontrast ve renk derecesi gibi ayarlar RGB
    sinyallerine doğrudan etki edebilmektedir.

    RESİM HATALARI NASIL OLUŞUR

    İdeal şartlar altında yukarıda açıklanan işleyiş tarzı resmin monitörde
    doğru bir şekilde görüntülenmesine yetecektir. Ancak birkaç sorunun
    çıkması da her zaman için olasıdır.
    Önemli hata sebeplerinden birisi, maskeden geçen elektron ışınının
    elektromanyetik alan tarafından saptırıldığı için tam olarak ulaşması
    gereken noktaya (Piksele) ulaşamamasıdır. Bu sorun görüntünün
    bulanıklaşmasına, renklerin ve aydınlığın değişmesine yol açar. Yersel
    manyetik alan dahi, elektron ışınlarını geldikleri ve gidecekleri yöne
    göre, yol değişikliğine bağlı olarak saptırabilir. Bu sebepten dolayı,
    bir çok monitör tipi belirli kullanım alanları için önceden
    ayarlanmıştır. Yüksek teknolojiye sahip bazı cihazlar bu ayarı aktif
    olarak yapabilmektedir. Örneğin Mitsubushi’nin Geomacs-System modeli,
    monitörün içinde yerleştirilen bir manyetik alan algılayıcı sayesinde
    gereken verileri elde etmektedir.
    Üretici şirketler, elektron ışınlarının sapması sebebiyle oluşabilecek
    hataları “düzeltme mıknatısları” vasıtasıyla bertaraf etmeye
    çalışmaktadır. Günümüzde hemen bütün monitör modelleri geometrik
    düzeltmeler yapmaya yarayan ayar olanakları sunmaktadır.
    Başka bir hata sebebi ise, maskenin yakalanan elektron sebebiyle olası
    bir ısınmaya maruz kalmasıdır. Bu yüzden birçok monitör türü maskede
    kalan manyetizmayı yok etmek için cihaz açıldığında veya bir tuşa
    basıldığında çalışan “manyetizma dağıtıcıları”nı kullanır.
    Maske ısınırsa genleşir. Bu ise yine ışınların istenmeyen şekilde
    iletilmesine yol açar. Eğer genleşme katsayısı gerçekten düşük olan
    alaşım kullanırsa bu sorunda ortadan kalkacaktır


    YENİ TEKNİK TASARIMLARDA OLUŞABİLECEK
    SORUNLAR
    Monitör yüzeyleri tasarlanırken, düz modelleri gittikçe daha fazla
    ağırlık verilmesi sonucu yeni sorunlar oluşturmaktadır. Küresel bir
    yüzeyde aralık, her nokta için aynı olduğu halde; daha düz tüplerde
    elektron toplarına olan mesafe kenarlara yaklaştıkça artmaktadır.
    Ayrıca ışın tabakası ulaşan ışın da artık daire şeklinde değil de,
    tıpkı eğri kesilmiş simit gibi, büyümüş bir eliptik enine kesit
    halindedir. Bu sebeple modern monitörler, sapma açısına bağlı dinamik
    odaklama yöntemini kullanmaktadır. Bazı üreticiler ise özellikle büyük
    ekran modellerinde ortaya çıkan, enine ışın kesitlerinin deformasyonu
    problemi “dinamik ışın şekillendirme” modeli ile çözmektedir. Bu metot,
    elektron toplarına elektriksel mercekler eklemesi temeline
    dayanmaktadır.


    Klasik resim tüpü Trinotron Tüpler Düz Resim Tüpü
    Bu tip teknik gelişmeler, gittikçe artan sayıda karşılaşılan kısa tüplü
    (Short Depth) ve düz ekranlı monitörler için gerekli ön şartları
    sağlamaktadır. Kısa tüplü monitörler için her ne kadar “Short-Neck”
    terimi kullanılsa da kısaltılanın gerçekte tüpün genişliği değil de,
    tüpün sapma açısına uygun olarak (genelde 90 derece yerine 100 derece
    ile) kendisi olduğunu söylenebilir. Bu sayede selefleri olan 17 inch
    monitörlerden daha kısa olan 19 inch monitörler üretilmektedir



    YENİ TASARIMLARIN BERABERİNDE GETİRDİKLERİ

    Tam düz ekranlar için dinamik odaklama ve dinamik ışın şekillendirme’
    nin yanı sıra, özel cam karışımları da gereklidir. Ekrandaki eğriliğin
    ortadan kaldırılması, vakum tüpünün dayanıklılığını azaltmaktadır. Buna
    karşılık cam kalınlığı ve ağırlığının uygun sınırlarda kalabilmesi
    içinde daha sert cam kullanılır.

    DİJİTAL DÜZ EKRANLARDA YÜKSEK GÖRÜNTÜ KALİTESİ
    Düz ekranlar bilgisayar piyasasının ilgi odağı oldu. Yüksek kaliteli
    görüntüleri ve fazla yer kaplamamaları, düz ekranların en önemli iki
    özelliği. Artan ilginin sebebi, fiyatların düşmesiyle artık bu
    özelliklerin ortalama kullanıcılarının da erişebileceği bir noktaya
    gelmiş olması.

    Şu anda büyük ilgiyi de, görüntü kalitesini daha zengin ve net kılmak
    üzere dijital teknolojiyi kullanan düz ekranlar görülür. Slikon
    graphics ,Toşhıba, VievSonic, dijital ekran çıkaran ilk şirketler. Yeni
    dijital
    ekranların fiyatları, alt sınırlarda Prıncaton DPP 500’ ün 999 dolarlık
    etiketi ile üst sınırda Slikon Graphıch 1600 dolarlık faturası arasında
    değişiyor.
    Her şeyden önce, PC’ den çıkan dijital dönüştürülmek zorunda kalmıyor.
    Böylece bu iki yönlü dönüşümün neden olduğu kalite kaybı ortadan
    kalkıyor. Bu sebeple dijital ekranlar analog cihazlardan daha yüksek
    çözünürlükleri tazeleme oranlarını destekleyebiliyorlar.
    İYİ BİR MONİTÖR NASIL SEÇİLİR
    1] En az 028mm’ lik nokta aralığı istenecek
    2) 15” lik bir monitör için en az 2-4MB ekran kartı alınacak
    3) Net ve parlak bir görüntüye sahip olmalı
    4) Görüntünün küşelerine bak. Düz olması gerekirken eğrilik varmı
    5)Monitörün turuncuyu nasıl gösterdiğine bakın.

      Forum Saati C.tesi Kas. 16, 2024 3:20 am