.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi Empty Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi

    Mesaj  AsiRuH Salı Ekim 07, 2008 1:29 am

    BİLGİSAYARLAR ve TARİHİ GELİŞİMİ

    İnsanlar, her an gelişme ve kendini yenileme eğillmindedirler. Bu
    gelişme ve kendini yenileme süreci içerisinde,zamanlarının çoğunu
    düşünmeye, araştırmaya ve uygulamaya ayırmak zorundadırlar. Sıkıcı ve
    uzun hesaplamalar, araştırmacının verimini düşürmekte, gelişmeleri
    geciktirmektedir. Her araştırmacı bu engelden kurtulmak, sıkıcılığı ve
    zaman kaybını önlemek için çabalar harcamıştır. Harcanan. bu çabalar BİLGİSAYAR teknolojisini doğurmuştur.

    Bilgisayar Tarihine Kısa Bakış


    İlk bilgisayarın;
    Bundan yaklaşık olarak 5000 yıl önce Asya’da ortaya çıkan bugün de hala
    ilkokul sıralarında da olsa kullanılan abaküs olduğu düşünülebilir.
    Fakat daha sonra kağıt ve kalemin yaygınlaşması ile abaküs önemini
    kaybetmeye başladı.

    1642 yıllarında , Fransız bir vergi
    tahsildarının oğlu olan 18 yaşındaki Blaise Pascal (1623-1662),
    babasına işine yarayacak Pascalin adında bir tip hesap makinası
    geliştirdi. Bu araç 10 tabanına göre işlemlerde başarı ile kullanıldı.
    pascalinin dezavantajı toplama işlemi ile sınırlı olmasıydı.

    1694 yılında alman matematikçisi ve filozofu olan Gottfried Wilhem von
    Leibniz (1646-1716), çarpma işlemlerinde de kullanılabilecek pascalini
    yapmayı başardı. Daha sonra bir fransız olan Charles Xavier Thomas de
    Colmar dört temel matematiksel işlemi (toplama, çıkartma, çarpma ve
    bölme) yapan cihazı yapmayı başardı.

    Bilgisayar tarihinin gerçek başlangıcı ise bugün İngiliz bir matematik
    profösörü olan , Charles Babbage (1791-1871) ile başlar. 1812 de
    Babbage makinalar ile matematik arasındaki doğal uyuma dikkat çekti.
    Makinalar hata yapmaksızın görevlerini tekrarlayan cihazlardır.
    Matematikte ise; özellikle matematiksel tabloların üretilmesi basit
    adımların tekrarlanması ile gerçekleşir. Problem matematiğin ihtiyacına
    göre makinaların olayın uygulanabilmesiydi. 1822 de bu problemin
    çözülmesi için Babbage’in ilk adımı Difransiyel eşitliklerin çözümü
    için Farklar Makinası (Difference Engine) denilen bir makina önerdi.

    Lokomotif gibi büyük ve buhar gücüyle çalışan makina bir programa sahip
    olacak hesaplamaları yaptıktan sonra sonuçları otomatik olarak
    yazabilecekti. 10 yıl bu makina için çalışan Babbage aniden ilk
    düşüncesinden hareketle Analitik Makina (Analytical Machine) ismini
    kullandı. Bugünün standartlarına göre çok ilkel olan Babbage’nin buhar
    güçlü bilgisayarı sonuçta asla yapılmadı.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi Empty Geri: Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi

    Mesaj  AsiRuH Salı Ekim 07, 2008 1:30 am

    Modern Bilgisayarlar

    Birinci Nesil Bilgisayarlar (1945-1956)


    İkinci dünya savaşının başlaması ile, yönetimler bilgisayarların
    potansiyel stratejik önemi nedeniyle bilgisayar araştırmalarını iyice
    arttırdılar. 1941 de Alman mühendis Konrad Zuse uçak ve roketler için
    Z3 olarak adlandırılan bir bilgisayar geliştirdi. Müttefik kuvvetler
    daha güçlü bilgisayarlar için çalışmaya başladılar.

    1944 de ingilizler almanların mesajlarını çözebilmek için Colossus adlı
    gizli kodları kırmayı başaran bilgisayarı dizayn ettiler. IBM ile
    çalışan Howard H. Aiken (1900-1973), 1944 de tamamen elektronik hesap
    makinasını üretti. Kısaca Mark I olarak adlandırlan makina elektronik
    rolelerden oluşmuş bir cihazdı. Mekanik parçaları hareket ettirmek için
    elektromagnetik sinyaller kullanılmıştı. Makina yavaştı çünkü tek
    hesaplama 3-5 saniye alıyordu ve ard arda gelen hesaplamalar sırasında
    herhangi bir şey değiştirilemiyordu. Fakat daha kompleks eşitliklerin
    üstesinden gelebiliyordu.

    Savaş nedeniyle gelişmiş diğer bir bilgisayar, Amerikan hükümeti ve
    Pennsylvania Universitesi ortaklığı ile ortaya çıkmış olan ENIAC adlı
    bilgisayardı (Electronic Numerical Integrator And Computer). Bilgisayar
    18000 vakum tübü, 70000 direnç ve 5000000 lehim noktarına sahipti. 160
    kilowatt elektrik gücü tüketen makina Philadelphia daki ışıkların
    sönükleşmesine neden oluyordu. ENIAC, Mark I e göre 1000 kez daha hızlı bir bilgisayardı.

    1945 de EDVAC (Electronic Discrete Variable Automatic Computer) dizayn
    edildi. Bu bilgisayarda verilerde program gibi hafızada tutuldu. Bu
    hafızaya depolama olayının doğmasına neden oldu ve bilgisayar belli bir
    noktada durudurulduktan sonra devam etmesi sağlanmış oldu. Bilgisayar
    programlamada çok yönlülüğün artmasına neden olundu. Birinci nesil
    bilgisayarların dezavantajları vakum tüpleri ile çalışmaları ve
    verilerin davul şeklideki magnetik şeylerde toplanmasıydı.

    İkinci Nesil Bilgisayarlar (1956-1963)

    1948 de transistörlerin keşfi ile birlikte bilgisayarların
    gelişimindeki artış iyice arttı. Transistörler televizyonlardaki,
    radyolardaki ve bilgisayarlardaki büyük ve hantal vakum tüplerinin
    yerlerini aldılar. Transistörlerin bilgisayarlarda kullanılmaya
    başlaması ile ikinci nesil bilgisayarlar daha küçük, daha hızlı daha
    güvenilir ve önceki modellere göre daha az enerji
    tüketen modeller olarak ortaya çıkmasına neden oldular. İkinci nesil
    bilgisayarlarda makine dili ile assembly dili yer değiştirdi ve böylece
    uzun ve zor ikili kodların yerini kısa programlama kodları aldı.

    1960 ların başlarında işyerleride, üniversitelerde, ikinci nesil
    bilgisayarlar kullanılmaya başlandı. İkinci nesil bilgisayarlara
    yazıcılar, tape birimleri, disk birimleri, hafıza, işletim sistemi ve
    programlar ilave edildi. IBM 1401 ikinci nesil bilgisayarlar için
    önemli bir örnektir. Daha gelişmiş COBOL (Common Business-Oriented
    Language) ve FORTRAN (Formula Translator) gibi yüksek seviye diller
    kullanılmaya başlanmıştır. Bu tip dillerde; kriptik ikili makina
    kodları yerlerini kelimelere, cümlelere ve matematksel formüllere
    bırakarak bir bilgisayarın programlanmasının daha basit hale gelmesine
    neden olmuştur. İkinci nesil bilgisayarların ortaya çıkışı ile birlikte
    yeni meslek tipleri (programcı, analizleyiciler, bilgisayar sistem uzmanları) ve software endüstrisi doğmuştur.

    Üçüncü Nesil Bilgisayarlar (1964-1971)

    Transistörler vakum tüplerine göre avantajlı olsalarda büyük miktarda
    ısı yayarlar ve bilgisayarın duyarlı iç parçalarının bozulmasına neden
    olabilirler. Kuarz bu problemi çözdü. 1958 yılında Texas Instruments
    deki mühendislerden Jack Kilby Tümleşik devreyi (Integrated Circuit
    (IC)) geliştirdi. Tümleşik devre (IC), kuartzdan yapılmış küçük bir
    silikon disk üzerinde 3 elektronik bileşenden meydana gelir.
    Bilimadamları daha sonra yarıiletken olarak adlandırılan küçük bir
    yonga (chip) üzerine pekçok parçayı yerleştirerek yönetmeyi balardılar.
    Sonuçta bilgisayarlar küçük bir yonga üzerine daha fazla bileşenin
    katılmasıyla küçülmüş oldular. Üçüncü nesil bilgisayarlarda işletim
    sistemi etrafında pekçok programın çalışması mümkün oldu ve bilgisayar
    hafızası bu programlar tarafından ortak olark kullanılmaya başlandı.

    Dördüncü Nesil Bilgisayarlar (1971- Hala gelişiyorlar)

    Tümleşik devrelerden sonra, boyutlar azalmaya devam etti. Bir yonga
    üzerine yüzlerce bileşen monte edildi (Large scale Integration (LSI)).
    1980 de bir yonga üzerine binlerce bileşenin yüzlercesi sıkıştırıldı
    (Very Large scale Integration (VLSI)). Sayı milyonlar mertebesine
    çıktığında (Ultra-Large scale Integration (ULSI)) söz konusu oldu.
    Bilgisayarların boyut ve fiyatları azaldı ve azalmaya devam ediyor.
    Bunun yanında güçleri verimlilikleri güvenilirlikleri artmaya devam
    ediyor. 1971 yılında Intel 4004 yongasını ürettiğinde çok küçük bir
    yonga üzerinde bilgisayarın tüm bileşenleri (merkezi işlem birimi
    (Central Processing Unit (CPU)), hafıza, girdi ve çıktı yönetimi)
    toplanmıştı.

    1981 de evde, işyerinde ve okullarda kullanım için kişisel bilgisayarı
    (Personal Computer (PC)) ortaya çıkarttı. 1981 de 2 milyon olan PC
    sayısı 1982 de 5.5 milyona ulaştı. On yıl sonra 65 milyon PC
    kullanılmaya başlandı. Giderek bilgisayarların boyutları küçülmeye
    devam ederek laptop bilgisayarlar (bir çantaya sığacak büyüklükte),
    palmtop (gömlek cebine girebilecek büyüklükte) bilgisayarlar dizayn
    edildiler. 1984 yılına gelindiğinde ilk kez IBM PC ve Apple Machintosh
    yarışı başladı. Machintoshlar user-friendly dizayn ile ortaya çıktı.
    Machintosh’un sunduğu işletim sistemi; kullanıcılara, yazılı komutlar
    yerine bilgisayar ekranında simüle edilen bir simge ile diğer simgeleri
    (icon) taşıma kolaylığı sağladı. Yakın bilgisayarların daha etkili
    kullanılabilmesi için birbirlerine bağlanmaya başladılar ve bilgisayar
    ağları kurulmaya başlandı. Ağ üzerindeki herbir bilgisayar diğer
    bilgisayarların hafızalarını, programlarını bilgilerini paylaşmaya
    başladı. Bu tür birbilerine bağlı bilgisayarların oluşturduğu ağlar
    (Local Area Network (LAN)) diğer bilgisayar ağlarına bağlandılar.
    Böylece tüm dünyadaki bilgisayarlar birbirlerine bağlanarak ağların ağı
    olan İnterneti oluşturdular.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi Empty Geri: Bilgisayarlar ve Tarihi Gelişimi

    Mesaj  AsiRuH Salı Ekim 07, 2008 1:30 am

    Beşinci Nesil Bilgisayarlar (Henüz hayal aşamasında)

    Beşinci nesil bilgisayarları tanımlamak henüz biraz zor çünkü henüz
    başlangıç aşamasındalar. Beşinci nesil bilgisayarların en ünlüleriden
    biri Arthur C. Clarke ın romanındaki (2001: A Space Odyssey) HAL9000
    dır. HAL insan operatörlerle sohbet eden, görsel girdiler kullanan ve
    kendi deneyimleri ile öğrenen yeterli yargılama süreçlerine girebilen
    bir bilgisayardır. Ne yazık ki HAL psikolojik arızalar sahip, uzay
    gemisine el koyan ve pekçok insanı öldüren bir robottur.

    Isaac Asimov’un “Ben robot” ve “Üç robot Yasası” adlı bilim kurgu
    eserlerindeki robot tiplerin insan robot arasındaki çizginin ne kadar
    incelebileceğine ilişkin güzel örnekler vermektedir. Hollywood’un
    sunduğu Terminator II daki öğrenen beşinci nesil bilgisayarlar ilişkin
    örnekler çok çarpıcıdır.

      Forum Saati C.tesi Kas. 16, 2024 11:30 am