1G: Birinci Kuşak analog mobil telefon kuşağının kısaltması.
Kökeni 19. yy’a kadar giden ilk kuşak sistemlerden bazıları
halen ABD’de kullanımda.
2G: İkinci kuşak mobil iletişim teknolojilerine verilen kısaltma. Dünyanın farklı yerlerinde farklı sistemler
içermesine karşın ikinci kuşağa dahil olan GSM global anlamda hakim durumda.
2.5G: GSM ikinci faz. GSM’in HSCSD ve GPRS’i kapsayan geliştirilmiş versiyonu.
3G: Üçüncü
kuşak mobil iletişim teknolojilerine verilen kısaltma. Bu kuşağa ait
cihaz ve ağlar IMT-2000 adıyla anılan bir standartı kullanıyor. UMTS bu
ailenin en bilinen üyesi.
Airtime:
Abonenin cep telefonunu ile iletişim kurarken harcadığı zaman.
ASR (Autuomatic Speech Recognition):
İnsan sesini otomatik olarak algılayıp komutlara
dönüştüren sistemler. Sesli yanıt sistemlerinde
kullanıcıya kolaylık sağlamak amacıyla kullanılmaktadır
ATM (Asychronus Transfer Mode):
Asenkron Transfer Modu. Veri için paket bazlı ve switch’leme teknolojisi. Sabit ağlar geliştirilmiş olan ATM günümüzde kablosuz veri iletiminde kullanılıyor.
Battery:
Batarya. Kablosuz telefonların güç kaynağı. Kablosuz telefonlar ve iletişim cihazlarında nikel kadmiyum nikel metal hidrid ve lityum iyon gibi yeniden şarj edilebilir bataryalar kullanılır.
Baz İstasyonu:
Bir mobil telefon sisteminde yer alan radyo istasyonu.
Bitmap:
Bir görüntü alanını ve her bir pikselin rengini belirler. GIF ve JPEG bitmap içeren grafik görüntü dosya tipine iyi birer örnektir.
Bluetooth:
Farklı cihazların kısa mesafeler içinde bir ağ oluşturmasına
imkan veren kablosuz radyo teknolojisi. Taşınabilir kablosuz cihazlar
arasında kolay veri iletimi sağlayan teknoloji yaklaşık 10 metrelik bir menzile sahip.
Bookmark:
Yer imi. Web yada wap sayfalarında sık ziyaret ettiğiniz yerleri
özel bir listeye ekleyip daha sonra hızlı erişmenizi sağlamak.
C:
Call Barring:
Telefonunı tüm yapılan aramalara veya belirli aramalara kapatıp açılabilmesi.
Call center:
Çağrı merkezi. Müşterilerden gelen çağrılarla
birlikte diğer çağrıların da bilgisayar otomasyonu yardımıyla
yönetildiği merkez.
Call Divert:
Çağrı yönlendirme. Gelen çağrıların daha
önceden belirlenmiş numaralara veya telesekretere
yönlendirilmesi özelliğidir.
Call Hold:
Çağrı Bekletme. Abonenin konuştuğu aboneyi bekletmeye alarak başka bir çağrı yapabilmesi özelliğidir.
Caller ID (CLI):
Arayan kişinin numarası. Bu özelliği olan telefonlarda arayan kişinin numarası ekranda gösterilir.
Call Timer:
Airtime’ın kullanım süresinin kümülatif olarak
kaydedildiği servis. Cep telefonlarında bütün aramaların
süresinin kaydedilmesi.
CAMEL (Customized Applications for Mobile Enhanced Logic):
GSM’de IN özelliklerini desteklemek üzere geliştirilen
GSM standardı. “Hazırkart” bu teknolojiye iyi bir
örnektir.
Cell :
Hücre. Ağ alanında ATM tipi anahtarlamada temel veri birimi olarak
kullanılır. Modern cep telefonu ağlarının tamamı hücresel bir
yapıya sahiptir. Her hücrenin ortasında bir baz istasyonu yer alır.
Cell Broadcast (Hücre Yayını):
Belirli bir coğrafi alandaki telefonlara ücretsiz mesaj
gönderimi sağlayan mobil teknolojidir. Örnek 55.nci kanaldan
Maç Yayınları
CSD (Circuit Switch Data):
Devre Anahtarlamalı veri aktarımı. 9600 bit/sn hızında devre anahtarlamalı veri iletimi. Nokia 3330 Ericsson T29 Siemens C45 gibi GPRS özelliği olmayan WAP’lı telefonlar CSD ile WAP’a bağlanırlar.
Codec:
Coder (Kodlayıcı) ve Decoder (Çözücü) kelimelerinin birleşimiyle meydana gelen bu terim sinyalleri kodlayıp çözen yazılım veya donanım parçaları için kullanılır.
CTI (Computer telephony integration):
Bilgisayar ve telefon ağlarının bir arada çalışmalarını sağlayan
yazılım. Çağrıya özel verileri sağlamak için daha
çok çağrı merkezlerinde kullanılır.
D:
DSL (Digital Subscriber Line):
Dijital Abone Hattı. DSL ve xDSL telefon hatlarını kullanıldığı tüm genişbant metodları kapsar.
Dual Band:
Çift Bant. İki farklı frekans boyunda sinyal alıp gönderme
yapabilen telefonlara verilen spesifikasyon. Çift bantlı
aygıtlar 900MHz ve 1800MHz frekanslarında çalışırlar.
Üçüncü jenerasyonda yer alan UMTS’ye ait
tek bir frekans olduğundan üçüncü jenerasyonda
çift bantlı telefonlara gerek olmayacaktır.
Duplex Seperation:
Duplex Ayırım. İki mobil cihaz arasındaki iletişimde yer alan
frekansların çift yönlü olarak (Downlink - Uplink)
kullanılması. Telefonların Duplex olması aynı anda iki tarafında
konuşabilmesine imkan verir. Walkie-talkie tipi telsiz aygıtları
yarım-duplex veya simplex’tir.
E:
EFR (Enhances fll Rate):
Gelişmiş Tam Oran. Hücresel sistemlerde ses kalitesini geliştirmeye yarayan bir teknoloji.
ETSI (European Telecommunications Standarts Institute):
Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü. Avrupa’da telekomünikasyon standartlarını belirleyip gözeten kurum. GSM ve UMTS ağlarında protokol ve iletim metodlarını bu kurum belirliyor.
G:
GHz:
1 milyar hertz. Alternatif akım veya elektromanyetik dalga frekans
ölçüsü. Bilgisayarlarda işlemcinin saat hızını
gösterir
GIF (Graphics Interchange Format):
Grafik dosyalarını sıkıştırmak amacıyla Compuserve tarafından
yaratılmış bir grafik formatıdır. Web dökümanlarında sık sık
kullanılır.
GPS (Global Positioning System):
Küresel Konumlandırma Sistemi. Dünya etrafında bir
yörünge izleyen 24 uydu yoluyla dünya üzerindeki
çok küçük şeylerin bile yerini belirlemeyi
mümkün kılan sistem. Doğruluk derecesi 10 ile 100 m arasında
bir farkla değişiyor.
GPRS (General Packet Radio Service):
Genel Paket Radyo Servisi. 2.5G’nin temelini oluşturan teknoloji.
GSM bazlı olan bu servis yüksek hızlı veri iletimine imkan verir.
Ayırt edici özelliği paket bazlı bir method kullanmasıdır.
GRX (GPRS Roaming Exchange):
GPRS Roaming değişimi
GSM (Global System for Mobile Communications):
Mobil İletişim için Küresel Sistem. Avrupa’da
kullanılan 2G mobil iletişimin en bilinen adı. Önceleri
ETSI’nin “Groupe Spéciale Mobile” isimli alt
kuruluşunun ismini taşıyan GSM daha sonraları sistemin küresel bir
çapa ulaşmasıyla yeni adıyla anılmaya başlandı. 900MHz 1800MHz ve sadece ABD’de kullanılan 1900MHz’lik frekans boylarına sahip.
H:
Handover:
Bir hücresel ağ içinde bir hücreden diğer hücreye
geçiş. Telefon kullanımdayken bir hücreden diğerine
geçiş sırasında bağlantı yeni hücreye devredilir.
Handsfree:
Cep telefonlarında da bulunan cihazın megafonu kullanışarak konuşulmasına imkan veren teknoloji.
HLR (Home Location Register):
Ev Konumu Kaydı. Mobil telefon ağlarında kullanıcı verilerinin
sakladığı yer. Kullanıcının tercih ettiği servisler ve konumu ile
ilgili bilgi içerir.
HSCSD (High Speed Circuit Switched Data):
Yüksek Hızlı Devre Switch’li Veri. Bir GSM ağında
devre-switch’li verinin yüksek hızlı iletimini sağlayan bir
transmisyon metodu. Özel terminaller gerektiren HSCSD 14400 bit/saniye hızla çalışan iki GSM kanalının toplam 28800 bit/saniye hızda çalışmasını sağlayabilir.
Cell:
Hücre. Modern cep telefonu ağlarının tamamı hücresel bir
yapıya sahiptir. Her hücrenin ortasında bir baz istasyonu yer alır.
I:
IMT-2000 (International Mobile Telephone Standart 2000):
Üçüncü jenerasyon için iletim methodlarının dahil olduğu standartlar bütünü.
Infrared:
IRDA
IrDA (Infra-red Data Association):
Kızılötesi ışık üzerinden çalışan kablosuz bir ağ konsepti. Cep telefonları PDA’ler ve dizüstü sistemlerde kullanılıyor.
Internet :
Dünyadaki bilgisayarların birbirine bağlanmasını sağlayan bilgisayarlar router’lar ve kablo bağlantılarından oluşan global ağ.
Intranet:
Kullanıcıları birbirine bağlamak için Internet’le aynı teknolojiyi kullanan dahili bir ağ ortak bir arayüz sağlamak için daha çok browser’lar kullanılır.
IP (Internet Protocol):
İnternet Protokolü. İnternet üzerinde veri transferi
yapılmasını sağlayan protokol. Paket bazlı bir veri iletim yolu olan
IP’de her bir paket İnternet üzerinde farklı yollar
izleyebilir. İnternet’e bağlı her terminalin kendisine özel
bir IP adresi bulunmak zorundadır.
ISDN (Integrated Services Digital Network):
Entegre Servisler Dijital Ağı. Sabit bir ağ üzerinde kullanılabilen bir dijital iletişim ağı. Telefon faks ve İnternet erişimi gibi değişik amaçlarla kullanılabilir.
ITU (International Telecommunications Union):
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği. Cenevre’de kabul
edilen iletişim standartlarının dünya çapında
uygulanabilmesi için çalışan kuruluş. ETSI gibi diğer
kuruluşlarla koordine biçimde çalışır.
IVR (Interactive Voice Response):
Sesli yanıt sistemi.
J:
Kökeni 19. yy’a kadar giden ilk kuşak sistemlerden bazıları
halen ABD’de kullanımda.
2G: İkinci kuşak mobil iletişim teknolojilerine verilen kısaltma. Dünyanın farklı yerlerinde farklı sistemler
içermesine karşın ikinci kuşağa dahil olan GSM global anlamda hakim durumda.
2.5G: GSM ikinci faz. GSM’in HSCSD ve GPRS’i kapsayan geliştirilmiş versiyonu.
3G: Üçüncü
kuşak mobil iletişim teknolojilerine verilen kısaltma. Bu kuşağa ait
cihaz ve ağlar IMT-2000 adıyla anılan bir standartı kullanıyor. UMTS bu
ailenin en bilinen üyesi.
Airtime:
Abonenin cep telefonunu ile iletişim kurarken harcadığı zaman.
ASR (Autuomatic Speech Recognition):
İnsan sesini otomatik olarak algılayıp komutlara
dönüştüren sistemler. Sesli yanıt sistemlerinde
kullanıcıya kolaylık sağlamak amacıyla kullanılmaktadır
ATM (Asychronus Transfer Mode):
Asenkron Transfer Modu. Veri için paket bazlı ve switch’leme teknolojisi. Sabit ağlar geliştirilmiş olan ATM günümüzde kablosuz veri iletiminde kullanılıyor.
Battery:
Batarya. Kablosuz telefonların güç kaynağı. Kablosuz telefonlar ve iletişim cihazlarında nikel kadmiyum nikel metal hidrid ve lityum iyon gibi yeniden şarj edilebilir bataryalar kullanılır.
Baz İstasyonu:
Bir mobil telefon sisteminde yer alan radyo istasyonu.
Bitmap:
Bir görüntü alanını ve her bir pikselin rengini belirler. GIF ve JPEG bitmap içeren grafik görüntü dosya tipine iyi birer örnektir.
Bluetooth:
Farklı cihazların kısa mesafeler içinde bir ağ oluşturmasına
imkan veren kablosuz radyo teknolojisi. Taşınabilir kablosuz cihazlar
arasında kolay veri iletimi sağlayan teknoloji yaklaşık 10 metrelik bir menzile sahip.
Bookmark:
Yer imi. Web yada wap sayfalarında sık ziyaret ettiğiniz yerleri
özel bir listeye ekleyip daha sonra hızlı erişmenizi sağlamak.
C:
Call Barring:
Telefonunı tüm yapılan aramalara veya belirli aramalara kapatıp açılabilmesi.
Call center:
Çağrı merkezi. Müşterilerden gelen çağrılarla
birlikte diğer çağrıların da bilgisayar otomasyonu yardımıyla
yönetildiği merkez.
Call Divert:
Çağrı yönlendirme. Gelen çağrıların daha
önceden belirlenmiş numaralara veya telesekretere
yönlendirilmesi özelliğidir.
Call Hold:
Çağrı Bekletme. Abonenin konuştuğu aboneyi bekletmeye alarak başka bir çağrı yapabilmesi özelliğidir.
Caller ID (CLI):
Arayan kişinin numarası. Bu özelliği olan telefonlarda arayan kişinin numarası ekranda gösterilir.
Call Timer:
Airtime’ın kullanım süresinin kümülatif olarak
kaydedildiği servis. Cep telefonlarında bütün aramaların
süresinin kaydedilmesi.
CAMEL (Customized Applications for Mobile Enhanced Logic):
GSM’de IN özelliklerini desteklemek üzere geliştirilen
GSM standardı. “Hazırkart” bu teknolojiye iyi bir
örnektir.
Cell :
Hücre. Ağ alanında ATM tipi anahtarlamada temel veri birimi olarak
kullanılır. Modern cep telefonu ağlarının tamamı hücresel bir
yapıya sahiptir. Her hücrenin ortasında bir baz istasyonu yer alır.
Cell Broadcast (Hücre Yayını):
Belirli bir coğrafi alandaki telefonlara ücretsiz mesaj
gönderimi sağlayan mobil teknolojidir. Örnek 55.nci kanaldan
Maç Yayınları
CSD (Circuit Switch Data):
Devre Anahtarlamalı veri aktarımı. 9600 bit/sn hızında devre anahtarlamalı veri iletimi. Nokia 3330 Ericsson T29 Siemens C45 gibi GPRS özelliği olmayan WAP’lı telefonlar CSD ile WAP’a bağlanırlar.
Codec:
Coder (Kodlayıcı) ve Decoder (Çözücü) kelimelerinin birleşimiyle meydana gelen bu terim sinyalleri kodlayıp çözen yazılım veya donanım parçaları için kullanılır.
CTI (Computer telephony integration):
Bilgisayar ve telefon ağlarının bir arada çalışmalarını sağlayan
yazılım. Çağrıya özel verileri sağlamak için daha
çok çağrı merkezlerinde kullanılır.
D:
DSL (Digital Subscriber Line):
Dijital Abone Hattı. DSL ve xDSL telefon hatlarını kullanıldığı tüm genişbant metodları kapsar.
Dual Band:
Çift Bant. İki farklı frekans boyunda sinyal alıp gönderme
yapabilen telefonlara verilen spesifikasyon. Çift bantlı
aygıtlar 900MHz ve 1800MHz frekanslarında çalışırlar.
Üçüncü jenerasyonda yer alan UMTS’ye ait
tek bir frekans olduğundan üçüncü jenerasyonda
çift bantlı telefonlara gerek olmayacaktır.
Duplex Seperation:
Duplex Ayırım. İki mobil cihaz arasındaki iletişimde yer alan
frekansların çift yönlü olarak (Downlink - Uplink)
kullanılması. Telefonların Duplex olması aynı anda iki tarafında
konuşabilmesine imkan verir. Walkie-talkie tipi telsiz aygıtları
yarım-duplex veya simplex’tir.
E:
EFR (Enhances fll Rate):
Gelişmiş Tam Oran. Hücresel sistemlerde ses kalitesini geliştirmeye yarayan bir teknoloji.
ETSI (European Telecommunications Standarts Institute):
Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü. Avrupa’da telekomünikasyon standartlarını belirleyip gözeten kurum. GSM ve UMTS ağlarında protokol ve iletim metodlarını bu kurum belirliyor.
G:
GHz:
1 milyar hertz. Alternatif akım veya elektromanyetik dalga frekans
ölçüsü. Bilgisayarlarda işlemcinin saat hızını
gösterir
GIF (Graphics Interchange Format):
Grafik dosyalarını sıkıştırmak amacıyla Compuserve tarafından
yaratılmış bir grafik formatıdır. Web dökümanlarında sık sık
kullanılır.
GPS (Global Positioning System):
Küresel Konumlandırma Sistemi. Dünya etrafında bir
yörünge izleyen 24 uydu yoluyla dünya üzerindeki
çok küçük şeylerin bile yerini belirlemeyi
mümkün kılan sistem. Doğruluk derecesi 10 ile 100 m arasında
bir farkla değişiyor.
GPRS (General Packet Radio Service):
Genel Paket Radyo Servisi. 2.5G’nin temelini oluşturan teknoloji.
GSM bazlı olan bu servis yüksek hızlı veri iletimine imkan verir.
Ayırt edici özelliği paket bazlı bir method kullanmasıdır.
GRX (GPRS Roaming Exchange):
GPRS Roaming değişimi
GSM (Global System for Mobile Communications):
Mobil İletişim için Küresel Sistem. Avrupa’da
kullanılan 2G mobil iletişimin en bilinen adı. Önceleri
ETSI’nin “Groupe Spéciale Mobile” isimli alt
kuruluşunun ismini taşıyan GSM daha sonraları sistemin küresel bir
çapa ulaşmasıyla yeni adıyla anılmaya başlandı. 900MHz 1800MHz ve sadece ABD’de kullanılan 1900MHz’lik frekans boylarına sahip.
H:
Handover:
Bir hücresel ağ içinde bir hücreden diğer hücreye
geçiş. Telefon kullanımdayken bir hücreden diğerine
geçiş sırasında bağlantı yeni hücreye devredilir.
Handsfree:
Cep telefonlarında da bulunan cihazın megafonu kullanışarak konuşulmasına imkan veren teknoloji.
HLR (Home Location Register):
Ev Konumu Kaydı. Mobil telefon ağlarında kullanıcı verilerinin
sakladığı yer. Kullanıcının tercih ettiği servisler ve konumu ile
ilgili bilgi içerir.
HSCSD (High Speed Circuit Switched Data):
Yüksek Hızlı Devre Switch’li Veri. Bir GSM ağında
devre-switch’li verinin yüksek hızlı iletimini sağlayan bir
transmisyon metodu. Özel terminaller gerektiren HSCSD 14400 bit/saniye hızla çalışan iki GSM kanalının toplam 28800 bit/saniye hızda çalışmasını sağlayabilir.
Cell:
Hücre. Modern cep telefonu ağlarının tamamı hücresel bir
yapıya sahiptir. Her hücrenin ortasında bir baz istasyonu yer alır.
I:
IMT-2000 (International Mobile Telephone Standart 2000):
Üçüncü jenerasyon için iletim methodlarının dahil olduğu standartlar bütünü.
Infrared:
IRDA
IrDA (Infra-red Data Association):
Kızılötesi ışık üzerinden çalışan kablosuz bir ağ konsepti. Cep telefonları PDA’ler ve dizüstü sistemlerde kullanılıyor.
Internet :
Dünyadaki bilgisayarların birbirine bağlanmasını sağlayan bilgisayarlar router’lar ve kablo bağlantılarından oluşan global ağ.
Intranet:
Kullanıcıları birbirine bağlamak için Internet’le aynı teknolojiyi kullanan dahili bir ağ ortak bir arayüz sağlamak için daha çok browser’lar kullanılır.
IP (Internet Protocol):
İnternet Protokolü. İnternet üzerinde veri transferi
yapılmasını sağlayan protokol. Paket bazlı bir veri iletim yolu olan
IP’de her bir paket İnternet üzerinde farklı yollar
izleyebilir. İnternet’e bağlı her terminalin kendisine özel
bir IP adresi bulunmak zorundadır.
ISDN (Integrated Services Digital Network):
Entegre Servisler Dijital Ağı. Sabit bir ağ üzerinde kullanılabilen bir dijital iletişim ağı. Telefon faks ve İnternet erişimi gibi değişik amaçlarla kullanılabilir.
ITU (International Telecommunications Union):
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği. Cenevre’de kabul
edilen iletişim standartlarının dünya çapında
uygulanabilmesi için çalışan kuruluş. ETSI gibi diğer
kuruluşlarla koordine biçimde çalışır.
IVR (Interactive Voice Response):
Sesli yanıt sistemi.
J: