Takıntılı çocuklar anne-babaların eseri
Takıntılı düşünce (obsesyon) yetişkinlerde olduğu kadar,
çocuklarda da sık görülen bir rahatsızlıktır.
Çocukları arkadaş ortamında garip hissettiren bu duruma,
çoğunlukla aile içi ortam neden olur.
Obsesyon, zihnin mantıklı olmayan bir düşünce veya duyguyla
yoğun ve abartılı şekilde meşguliyetidir. Tekrarlayan
düşünceler, şüpheler sık sık görülür.
Bazen de mantıksız bir eyleme veya davranışa yol açan, karşı
konulamaz ve dayanılamaz bir dürtü (kompülsiyon)
söz konusudur. Çocuk, basmakalıp bir davranışı yapmazsa,
kaygı ve gerginlik hisseder.
Yapılan araştırmalar, obsesif çocukların sıklıkla normal veya
normal üstü zekaya sahip olduklarını gösterir.
Çocuklarda en çok görülen ortak takıntılar;
kendine veya başka birine özellikle yakınlarındaki insanlara zarar
gelecek korkusu, simetri, kusursuzluk ihtiyaçlarıdır.
Kendini garip hissedebilir
Çocuklarda karşı konulamayan istekler sıklıkla, aşırı yıkama ve
temizlik, sürekli kontrol halinde ve tetikte olma ve
düzeltmeyle ilişkilidir. Bir çocuk takıntılı
düşüncelerinin mantıksızlığının farkına vardığı halde,
durdurmakta güçlük çeker.
Karşı konulamayan istekler, tekrarlayıcıdır. Bazı kurallar ışığında
yerine getirilen, kendine göre anlam taşıyan, yıkamak gibi
gözlenebilir ve saymak gibi zihinsel davranışlara
dönüşebilir.
Takıntılı düşünceler günlük yaşamı çocuk
için oldukça zor ve stresli kılabilir. Bu
düşünceler genellikle çocuğun zamanının ve enerjisinin
büyük bir bölümünü tüketir,
ödev ve ev işi gibi zamanlı yapılması gereken görevlerin
yerine getirilmesini zorlaştırır. Zaman tüketici olduğundan okul
hayatı ve sosyal aktiviteler veya ilişkiler için bir engel
oluşturabilir.
Çocuğun arkadaşları tarafından alay konusu olması
kaçınılmaz olabilir. Ya da çocuğun kendini
‘garip’ ve ‘kontrolden çıkmış’
hissetmesine neden olabilir.
Öfke nöbeti geçirirler
Obsesif çocuklar sabahları takıntılarını yerine getirme endişesi
içindeyken aynı zamanda okula yetişmek için acele
içindedir. Bu durum onların baskı ve stres altında kalmalarına
yol açar. Akşamları ise, yatağa yatmadan tüm zorlayıcı
isteklerini yerine getirmeye çalışırlar. Aynı zamanda diğer
sorumluluklarının da bilincindedirler.
Hepsini zamanında yetiştirme çabası da oldukça
zorlayıcıdır. Hepsi olmasa da, çocukların bir çoğu
yaşlarına bağlı olarak bazı takıntılı zorlayıcı davranışlar
sergilerler. Örneğin, çocuklar yatma zamanıyla ilgili
konularda ısrarcıdırlar.
Obsesif çocuklar sıklıkla öfke nöbetleri
geçirirler. Bunların başlıca nedenlerinden biri ailenin
çocuğun takıntılı isteğini yerine getirmemesi veya
getirememesidir.
Obsesyonların çocuklarda görülme nedenin, genetik
geçişten çok onlara sunulan aile ortamı ve aile
içi ilişkilerle ilgili olduğu söylenebilir.
Anne-babalara öneriler
Bazı araştırmalar takıntılı düşünce ve davranışlara sahip
çocukların annelerinin sıklıkla aşırı koruyucu, endişeli, normal
aktiviteleri tehlikeli bularak sınırlayıcı tutum gösteren anneler
olduğunu ortaya koymuştur. Babalar ise genellikle mesafeli, yoğun ya da
uzak duran babalardır.
- Çocuğunuzun tekrar eden davranış talepleriyle aşırı derecede
meşgul olduğunuzda, farkında olmadan çocuğunuzun bu zorluğuna
hizmet edebilirsiniz.
- Çocuğun bu problemini tamamen reddedip öfke gösterdiğinizde artan endişe durumu kötüleştirir.
- Çocuğunuz konusunda risk almayı öğrenin ve
çocuğunuzun da risk alması konusunda onu cesaretlendirmeye
çalışın.
- Ev içindeki aşırı titizliklerinizin ve beklentilerinizin
çocuğunuza nasıl yansıdığını gözden geçirin. Eğer bu
titiz davranışlarınız çocuğunuzu etkiliyorsa bu konu hakkında
mutlaka önlem alın.
Takıntılı düşünce (obsesyon) yetişkinlerde olduğu kadar,
çocuklarda da sık görülen bir rahatsızlıktır.
Çocukları arkadaş ortamında garip hissettiren bu duruma,
çoğunlukla aile içi ortam neden olur.
Obsesyon, zihnin mantıklı olmayan bir düşünce veya duyguyla
yoğun ve abartılı şekilde meşguliyetidir. Tekrarlayan
düşünceler, şüpheler sık sık görülür.
Bazen de mantıksız bir eyleme veya davranışa yol açan, karşı
konulamaz ve dayanılamaz bir dürtü (kompülsiyon)
söz konusudur. Çocuk, basmakalıp bir davranışı yapmazsa,
kaygı ve gerginlik hisseder.
Yapılan araştırmalar, obsesif çocukların sıklıkla normal veya
normal üstü zekaya sahip olduklarını gösterir.
Çocuklarda en çok görülen ortak takıntılar;
kendine veya başka birine özellikle yakınlarındaki insanlara zarar
gelecek korkusu, simetri, kusursuzluk ihtiyaçlarıdır.
Kendini garip hissedebilir
Çocuklarda karşı konulamayan istekler sıklıkla, aşırı yıkama ve
temizlik, sürekli kontrol halinde ve tetikte olma ve
düzeltmeyle ilişkilidir. Bir çocuk takıntılı
düşüncelerinin mantıksızlığının farkına vardığı halde,
durdurmakta güçlük çeker.
Karşı konulamayan istekler, tekrarlayıcıdır. Bazı kurallar ışığında
yerine getirilen, kendine göre anlam taşıyan, yıkamak gibi
gözlenebilir ve saymak gibi zihinsel davranışlara
dönüşebilir.
Takıntılı düşünceler günlük yaşamı çocuk
için oldukça zor ve stresli kılabilir. Bu
düşünceler genellikle çocuğun zamanının ve enerjisinin
büyük bir bölümünü tüketir,
ödev ve ev işi gibi zamanlı yapılması gereken görevlerin
yerine getirilmesini zorlaştırır. Zaman tüketici olduğundan okul
hayatı ve sosyal aktiviteler veya ilişkiler için bir engel
oluşturabilir.
Çocuğun arkadaşları tarafından alay konusu olması
kaçınılmaz olabilir. Ya da çocuğun kendini
‘garip’ ve ‘kontrolden çıkmış’
hissetmesine neden olabilir.
Öfke nöbeti geçirirler
Obsesif çocuklar sabahları takıntılarını yerine getirme endişesi
içindeyken aynı zamanda okula yetişmek için acele
içindedir. Bu durum onların baskı ve stres altında kalmalarına
yol açar. Akşamları ise, yatağa yatmadan tüm zorlayıcı
isteklerini yerine getirmeye çalışırlar. Aynı zamanda diğer
sorumluluklarının da bilincindedirler.
Hepsini zamanında yetiştirme çabası da oldukça
zorlayıcıdır. Hepsi olmasa da, çocukların bir çoğu
yaşlarına bağlı olarak bazı takıntılı zorlayıcı davranışlar
sergilerler. Örneğin, çocuklar yatma zamanıyla ilgili
konularda ısrarcıdırlar.
Obsesif çocuklar sıklıkla öfke nöbetleri
geçirirler. Bunların başlıca nedenlerinden biri ailenin
çocuğun takıntılı isteğini yerine getirmemesi veya
getirememesidir.
Obsesyonların çocuklarda görülme nedenin, genetik
geçişten çok onlara sunulan aile ortamı ve aile
içi ilişkilerle ilgili olduğu söylenebilir.
Anne-babalara öneriler
Bazı araştırmalar takıntılı düşünce ve davranışlara sahip
çocukların annelerinin sıklıkla aşırı koruyucu, endişeli, normal
aktiviteleri tehlikeli bularak sınırlayıcı tutum gösteren anneler
olduğunu ortaya koymuştur. Babalar ise genellikle mesafeli, yoğun ya da
uzak duran babalardır.
- Çocuğunuzun tekrar eden davranış talepleriyle aşırı derecede
meşgul olduğunuzda, farkında olmadan çocuğunuzun bu zorluğuna
hizmet edebilirsiniz.
- Çocuğun bu problemini tamamen reddedip öfke gösterdiğinizde artan endişe durumu kötüleştirir.
- Çocuğunuz konusunda risk almayı öğrenin ve
çocuğunuzun da risk alması konusunda onu cesaretlendirmeye
çalışın.
- Ev içindeki aşırı titizliklerinizin ve beklentilerinizin
çocuğunuza nasıl yansıdığını gözden geçirin. Eğer bu
titiz davranışlarınız çocuğunuzu etkiliyorsa bu konu hakkında
mutlaka önlem alın.