Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve
Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun arı
sütünün insan hayatı üzerindeki önemli
etkileri olduğunu söyleyerek, arı sütünün insanın
bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal besin
olarak kullanılabileceğini belirtti. Prof. Dr. Sorkun arı
sütünün mucize yarattığını ifade ederek, “Arı
sütü ile beslenen ana arı 3 ? 4 yıl yaşarken, daha az
süt daha çok polenle beslenen işçi arı ise ancak 5
ay yaşayabiliyor. Arı sütünün sırrı işte burada yatıyor"
dedi.
Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve
Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun, arı
sütünün insan hayatı üzerindeki etkilerin
açıkladı. Prof. Dr. Sorkun, arı sütünün
ömür uzatan etkilerine de dikkat çekti.
“ARI ÜRÜNLERİ İÇİNDE ARI SÜTÜNÜN ÖZEL BİR YERİ VAR"
Prof. Dr. Sorkun, arı sütünün, arı ürünleri
içinde özel bir yere sahip olduğunu vurgularken daha
çok arı sütü ile beslenen ana arının ömür
uzunluğu, üreme özelliği, boyut farklılığı gibi
farklılıklarına da dikkat çekti. Prof. Dr. Sorkun, aynı genetik
yapıya sahip olan işçi arılarda tüm bu özelliklerin
olmadığını kaydederek, “Arı sütünde, ana arının
niçin bu kadar büyük, uzun ömürlü,
üretken ve diğer arılarla mukayese edildiğinde daha fazla enerjiye
sahip olduğunun sırrı saklıdır. Arı sütü ile beslenen ana arı
3 ? 4 yıl yaşarken, daha az süt daha çok polenle beslenen
işçi arı ise ancak 5 ay yaşayabiliyor. Arı
sütünün sırrı işte burada yatıyorö dedi. Prof . Dr.
Sorkun, arı sütünün insanın bağışıklık sistemini
güçlendirmek için doğal besin kaynağı olarak da
kullanılabileceğinin altını çizdi.
ARI SÜTÜ İLE TEDAVİ
Prof. Dr. Sorkun, tıp doktorları tarafından arı ürünleri
kullanılarak yapılan tedavinin genel isminin apiterapi olduğunu
anlattı. Türkiye’de bu konuda faaliyet gösteren bir
dernek ya da sağlık kuruluşu olmadığını kaydeden Prof. Dr. Sorkun,
birçok gelişmiş ülkede, bu konularda yoğun
çalışmaların yapıldığına dikkati çekti. Prof. Dr. Sorkun,
arı sütü ile yapılan tedaviye ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Gelişmiş ülkelerde arı sütü konusunda yapılan
çalışmalar yüz yıl öncesine dayanmaktadır. Arı
sütünün insan sağlığı açısından önemine ve
çeşitli alanlarda kullanımına koşut olarak üretimi ve
kullanımı konusunda yapılan çalışmalar 1950 yılından bu yana
ağırlık kazanmıştır. Arı sütünün biyolojik ve klinik
özellikleri, üretim tekniği ile kalite kontrolü
konusunda önemli aşamaların kaydedilmiş olması, apiterapi alanında
kullanımını yaygınlaştırarak üretimi cazip duruma getirmiştir.
Hücre yenileyici özelliğe sahip olan arı sütü,
besleyici ve nemlendirici gücü sayesinde saç ve cilt
bakımında da mucizevi etkiler yaratıyor. Dokuyu ve cildi yeniliyor,
kırışıkları gideriyor. Arı sütü tüm dünya
ülkelerinde, yoğun antibiyotik kullanan, radyoterapi ve kemoterapi
alan hastalarda ve enerji ihtiyacı olan sporcularla, gelişme problemi
olan çocuklarda destekleyici besin olarak kullanılıyor."
Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun arı
sütünün insan hayatı üzerindeki önemli
etkileri olduğunu söyleyerek, arı sütünün insanın
bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal besin
olarak kullanılabileceğini belirtti. Prof. Dr. Sorkun arı
sütünün mucize yarattığını ifade ederek, “Arı
sütü ile beslenen ana arı 3 ? 4 yıl yaşarken, daha az
süt daha çok polenle beslenen işçi arı ise ancak 5
ay yaşayabiliyor. Arı sütünün sırrı işte burada yatıyor"
dedi.
Hacettepe Üniversitesi Arı ve Arı Ürünleri Uygulama ve
Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Kadriye Sorkun, arı
sütünün insan hayatı üzerindeki etkilerin
açıkladı. Prof. Dr. Sorkun, arı sütünün
ömür uzatan etkilerine de dikkat çekti.
“ARI ÜRÜNLERİ İÇİNDE ARI SÜTÜNÜN ÖZEL BİR YERİ VAR"
Prof. Dr. Sorkun, arı sütünün, arı ürünleri
içinde özel bir yere sahip olduğunu vurgularken daha
çok arı sütü ile beslenen ana arının ömür
uzunluğu, üreme özelliği, boyut farklılığı gibi
farklılıklarına da dikkat çekti. Prof. Dr. Sorkun, aynı genetik
yapıya sahip olan işçi arılarda tüm bu özelliklerin
olmadığını kaydederek, “Arı sütünde, ana arının
niçin bu kadar büyük, uzun ömürlü,
üretken ve diğer arılarla mukayese edildiğinde daha fazla enerjiye
sahip olduğunun sırrı saklıdır. Arı sütü ile beslenen ana arı
3 ? 4 yıl yaşarken, daha az süt daha çok polenle beslenen
işçi arı ise ancak 5 ay yaşayabiliyor. Arı
sütünün sırrı işte burada yatıyorö dedi. Prof . Dr.
Sorkun, arı sütünün insanın bağışıklık sistemini
güçlendirmek için doğal besin kaynağı olarak da
kullanılabileceğinin altını çizdi.
ARI SÜTÜ İLE TEDAVİ
Prof. Dr. Sorkun, tıp doktorları tarafından arı ürünleri
kullanılarak yapılan tedavinin genel isminin apiterapi olduğunu
anlattı. Türkiye’de bu konuda faaliyet gösteren bir
dernek ya da sağlık kuruluşu olmadığını kaydeden Prof. Dr. Sorkun,
birçok gelişmiş ülkede, bu konularda yoğun
çalışmaların yapıldığına dikkati çekti. Prof. Dr. Sorkun,
arı sütü ile yapılan tedaviye ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Gelişmiş ülkelerde arı sütü konusunda yapılan
çalışmalar yüz yıl öncesine dayanmaktadır. Arı
sütünün insan sağlığı açısından önemine ve
çeşitli alanlarda kullanımına koşut olarak üretimi ve
kullanımı konusunda yapılan çalışmalar 1950 yılından bu yana
ağırlık kazanmıştır. Arı sütünün biyolojik ve klinik
özellikleri, üretim tekniği ile kalite kontrolü
konusunda önemli aşamaların kaydedilmiş olması, apiterapi alanında
kullanımını yaygınlaştırarak üretimi cazip duruma getirmiştir.
Hücre yenileyici özelliğe sahip olan arı sütü,
besleyici ve nemlendirici gücü sayesinde saç ve cilt
bakımında da mucizevi etkiler yaratıyor. Dokuyu ve cildi yeniliyor,
kırışıkları gideriyor. Arı sütü tüm dünya
ülkelerinde, yoğun antibiyotik kullanan, radyoterapi ve kemoterapi
alan hastalarda ve enerji ihtiyacı olan sporcularla, gelişme problemi
olan çocuklarda destekleyici besin olarak kullanılıyor."