Vücutta mikrop yoğunluğunun en fazla olduğu yer olan ''ağız''da
300'ün üzerinde çeşitte milyonlarca mikroorganizma
bulunduğu, özellikle bebeklerin ve çocukların ısırılarak
sevilmesinin sağlık riskleri doğurabileceği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Diş
Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Abdülkadir Şengün, diş ve ağız bakımının,
sağlıklı yaşam açısından vazgeçilmez olduğunu belirtti.
Bakımsız dişlerin çürüyerek, adeta mikrop yuvası
haline geldiğini kaydeden Şengün, bunun da mikropların
vücudun içine taşınması sonucu çok sayıda tehlikeli
hastalığa davetiye çıkarabileceğini vurguladı.
Şengün, bu nedenle ağız bakımına sadece diş sağlığı değil,
vücut sağlığı için de gereken özenin gösterilmesi
gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Vücutta mikrop yoğunluğunun en fazla bulunduğu yer olan ağızda
300'ün üzerinde çeşitte milyonlarca mikroorganizma
bulunuyor. Diş ve dişetlerine yapışan mikroorganizmalar
uzaklaştırılmaması durumunda, üreyerek hızla çoğalmaya
başlar. Sayıları arttıkça da ağız başta olmak üzere kişinin
sağlığını ciddi boyutlarda tehdit edebilir."
Severken zarar vermeyin
Şengün, diş ya da dişeti üzerine yerleşen bir
mikroorganizmanın 8 saat içinde olgunlaştığını ve üreyerek,
ağız içinde kolonize olabildiğini anlattı.
Bu nedenle, ağız içinde milyonlarca mikroorganizma bulunduğu
dikkate alındığında dişlerin 8 saatte bir mutlaka fırçalanması
gerektiğini ifade eden Şengün, "Mikropların üreme hızı
düşünüldüğünde 8 saat sonra ağızdaki ortamı
tahmin etmek bile çok zor. Vücudun giriş kapısı olan ağız,
bu süre içinde hastalık yapıcı birçok
mikroorganizmaya ev sahipliği yapar duruma gelir" dedi.
Şengün, özellikle bazı kişilerin sevginin dozunu
kaçırarak bebeklerin yanaklarını, kolunu ve bacağını ısırarak
sevdiğini belirterek "Çocukları ısırmayı düşünenler
ağızdaki mikrop oranını hesaba katmalıdır. Bağışıklık sistemi yeteri
kadar gelişmemiş küçük yaştaki çocuklar,
ısırıldığında milyonlarca mikropla karşı karşıya bırakılıyor" diye
konuştu.