.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    DEPRESYON nedir, nasıl olusur, belirtileri, tedavisi, testi

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    DEPRESYON nedir, nasıl olusur, belirtileri, tedavisi, testi Empty DEPRESYON nedir, nasıl olusur, belirtileri, tedavisi, testi

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Nis. 20, 2009 2:26 pm

    En az iki haftalık süre içerisinde aşağıdaki belirtilerden en az beşi sizde varsa DEPRESYON sorgulanmalıdır.

    *Çökkün bir ruh hali, ilgi kaybı ya da yaptıklarından zevk alamama,
    *Günlük iş ve gücünü yapamama,günlük işlere karşı isteksizlik,
    *Perhiz yapmadığı halde aşırı kilo kaybetme ya da kilo alma (Bir ayda
    vücut ağırlığının %5 inden fazlasını alma ya da verme) İştah kaybı
    ya da aşırı iştah.
    *Hemen her gün aşırı uyma ya da uykusuzluk,
    *Sıkıntı huzursuzluk yerinde duramama,
    *Kendini yorgun bitkin halsiz hissetme (enerjisi çekilmiş gibi hissetme)
    *Kendini değersiz aşağılık ya da suçlu gibi hissetme
    *Dikkatini bir noktaya toplayamama
    *Cinsel istekte aşırı azalma ya da istek kaybı.

    Halk arasında sıkıntı ile giden bütün hastalıklar depresyon
    olarak adlandırılmaktadır. Ancak depresyon bunların hepsinin
    ötesinde özel bir durumdur. Yukarıda saydığımız belirtilerin
    hepsinin herkeste görülmesi beklenmez. Önemli olan bu
    belirtilerin kişinin sosyal mesleki ve insani ilişkilerinin ne kadar
    etkilendiğidir. İş güç yapamayan insani ilişkilerini
    sürdürmekte zorlanmaya başlayan bir kişi hastalık sınırlarını
    zorlamaya başlamış birisi demektir. Çünkü depresyonun
    da kendi içerisinde basamakları vardır. En ağırından Majör
    depresyonla depressif yakınmaları olan bir kişi arasında dağlar kadar
    fark vardır. Ancak her ikisi de sonuçta birbirine
    dönüşebilir.

    Sayılan belirtiler içerisinde birbirine zıt görünen
    belirtiler olmakla birlikte depresyonun farklı alt tiplerinin ayrımı
    ancak uzman bir gözle ve belirtilerin tümü birlikte
    değerlendirildiğinde olacak bir iştir. Etrafınızdaki herhangi birinde
    bu belirtiler varsa ve günlük hayatını etkiliyorsa bu kişi
    depresyonda olabilir dikkatli olun. Bu belirtiler herkeste zaman zaman
    olabilir. Dikkat etmek gereken en önemli iki noktayı tekrar
    hatırlatalım.

    1-Belirtilerin süresi
    2-Günlük yaşamı ne kadar etkiledikleri.

    Tedavide iki ana prensip vardır.

    1-İlaç tedavisi
    2-Psikoterapi metotları.

    Bu iki yöntem birlikte uygulandıklarında eni iyi cevaplar alınır.
    Bütün hastalık belirtileri geçtikten sonra yapılması
    gereken şey en az 6 ay daha ilaç kullanımı ve belirli aralarla
    psikiyatristinizle görüşmektir. Unutmayın bir kez depresyon
    geçirmek ikincisinin daha kolay gelmesine işarettir.

    Depresyonun Tekrarı

    Psikiyatrik hastalıklar doğaları gereği zaman zaman tekrarlama riskleri
    olan hastalıklardır. Ve daha önce depresyon gibi bir hastalık
    geçirmişseniz tekrarlar mı diye endişenizde haksız
    sayılmazsınız. Hiç hasta olmayan birinin hastalanması riski
    nasıl varsa daha önceden hastalanmış biri de hastalanabilir. Ancak
    risk biraz daha fazladır.

    Bunu depresyon için değerlendirelim. Geçirilmiş bir atak
    varsa ve bu ilk ataksa, ailede hasta kimse yoksa bir daha hiç
    hastalanmama şansı % 50'dir. Eğer daha önce geçirilmiş
    hastalık 2 yıldan uzun sürmüşse daha sonra hastalanma
    riskimiz yüksek demektir. Tekrarlayan her hastalık atağı riskimizi
    artıracaktır. 1.derece akrabalarda (anne,baba,kardeşler gibi) hastalık
    varsa daha fazla risk altındasınız demektir.

    Psikiyatrik rahatsızlıklar artık eskiye oranla çok daha iyi
    tedavi edilmektedir. Bu gerek ilaçların gelişmesi gerekse
    hastalıkların daha iyi öğrenilmesi ile alakalıdır. Yani artık
    hekimler bazı hastalıkları daha iyi öğrendiler ve daha iyi tedavi
    etmeyi başarabiliyorlar. Hastalıklar tedavi edilebilir risk altında
    olanlar daha dikkatli olursa tablo tam oluşmadan başvurduklarında daha
    kolay tedavi olurlar. Hastalık tekrarı için risk faktörleri:

    Ailede başka bireylerde hastalık varlığı
    Daha önceki hastalığın uzun sürmesi (2 yıl ve üzeri) ve zor tedavi edilmiş olması.
    Daha önce birden fazla kez hastalık geçirmiş olmak.
    Hastalık tekrarlamasını önlemenin en iyi yolu önceki atağı
    iyi tedavi etmektir. Bu yüzden tedavinizi kesmeden önce
    mutlaka hekiminize danışın.

    Hazan Mevsimi

    Yaklaşan sonbahar hangimizi hüzünlendirmez ki? Düşen
    sarı yapraklar çoğunlukla insanın içindeki
    hüzün duygusunun harekete geçirir . İnsanlar
    hayatlarında da benzer Sonbaharları yaşarlar. Şarkı sözlerinde de
    sonbaharın hüzün verici özelliği hep dile getirilmiştir.

    Yalnız şarkı sözlerinde değil bilimsel araştırmalarda sonbahar ve
    ilk baharda Depresyon ve Mani gibi ruhsal rahatsızlıkların arttığını
    ortaya koymuştur. Özellikle çökkün
    duygulanım(Yani mutsuz ümitsiz ve halsiz hissetme), iş
    güç yapma isteğimizde azalma sabahları yataktan kalkmak
    istememe, iştahsızlık, keyifsizlik, yorgunluk hissi, cinsel
    isteksizlik, bazen hayatı yaşamaya değmez bulma hemen herkesin az
    çok hissettiği şeylerdir.
    Bu duygular hazan mevsiminde (Sonbaharda) kabarır.

    Bir çok insan bunu hisseder ama az bir kısmımızın
    günlük yaşamını etkiler. Eğer günlük yaşantımızı bu
    duygular etkilemeye başlamışsa, işimizi yapamıyorsak her zamankinden
    çabuk sinirlenip etrafımızı kırıyorsak ve 2 haftadır bu durum
    değişmemişse giderek de artıyorsa hazan mevsimi hüzne gebedir
    denebilir. Bu durum önceki yıllarda da olmuşsa bu yıl daha
    dikkatli olmalısınız.

    Bu sonbahar umarım 1999 yılı sonbaharında milletçe yaşadığımız
    felaketleri unutturur. Sonbaharla birlikte eskiden psikiyatrik sorunu
    olanlar biraz daha gerildiler. Bazılarınınsa eski rahatsızlıkları
    nüksetti. Yapılması gereken tedavisi devam eden hastaların
    kesinlikle aksatmamaları. Belirtileri nüksedenlerin de doktorları
    ile bir an önce irtibata geçmeleri gerekir.

    Mani

    Depresyon en çok bilinen duygudurum bozukluğudur. Ancak
    yaşanılan çökkünlüğün zıttı bir şekilde
    duygulanımın taşkın bir hal aldığı bir psikiyatrik rahatsızlık vardır
    ki ona da mani diyoruz. Mani halk arasında pek bilinmeyen bir
    hastalıktır. Yaşam boyu görülme sıklığı % 1'dir. Yani 100
    kişide bir kişide görülür. Oysa bu oran depresyon
    için %3-5 tir.

    Çok iyi bilinmediği içinde bu sorun bazen kişinin
    kendisine ve bazen de çevresine zarar vermesine yol
    açabilir. Bu nedenle iyi tanınmalı ve tedavisi ihmal
    edilmemelidir. Genel özelliği hastanın günlük
    işlevselliğinde belirgin bozulmaya sebep olan ve hastanın muhakeme
    yetisini bozan inatçı biçimde yükselmiş, kabarmış
    veya aşırı uyarılmışlık hali ile giden bir duygudurum bozukluğudur. Bu
    aşırı uyarılmış ve taşkın halin en az bir hafta sürmesi bu
    hastalığın tanısını koymak için gereklidir. Ancak bazen
    mizaç o kadar yükselmiş olur ki 1-2 günlük bir
    süre bile hastalığın tanısını koymak için yeterli olabilir.

    Bu duygudurum bozukluğu sırasında aşağıdakilerden en az 3 ünün varlığı gereklidir.

    1. Kendine güvende abartılı ve aşırı bir artma olması. En
    güçlü benim benim her şeye gücüm yeter.
    (Bazen peygamber ya da tanrı olduğunu bile iddia edenler olabilir.)

    2. Uyku gereksiniminde azalma ( Mesela sadece 2-3 saatlik bir uyku ile
    günlerce idare etme ve dinlenmiş hissetme halinin varlığı)

    3. Her zamankinden daha konuşkan olma ya da etrafındakileri konuşmaya tutma hali.

    4. Fikirle öylesine hızlı değişir ki zihnindeki u uçuşmayı konuşma hızı yakalayamaz ve daldan dala atlama olur.

    5. Dikkatte aşırı bir dağınıklık olur ve basit ayrıntılar bile dikkatini dağıtabilir.

    6. Motor faaliyetlerde aşırı bir artma vardır. Yaptığı işin amacına yönelik davranışlar ve hareketler artar.

    7. Kötü sonuç verme ihtimali, yüksek zevk veren
    etkinliklere aşırı katılma (sonucunu hesap etmeden ani kararlar verip
    uygulamaya koyma gibi).

    Bu rahatsızlık uzun süre psikiyatrik tedavi gerektiren ve
    tekrarlama ihtimali olan bir rahatsızlıktır. Ve zaman zaman depresyonla
    seyreden dönmeler de görülebilir. İlaç tedavisine
    iyi cevap veren bir rahatsızlıktır.

    Sıkıntı Hissi

    Sıkıntı insanlık tarih kadar eski bir histir. Bu his, hissedeni
    tarafından çoğunlukla iç sıkıntısı huzursuzluk,
    gerginlik, daralma şeklinde ifade edilir. Bu hisle hepimiz
    günlük hayatımızda tanışırız. Ancak gelip geçici
    olduğunda pek etkilenmeyi. Bazen sıkıntılarımız öylesine
    yoğunlaşır ki işimizi gücümüzü yapmamıza mani
    olacak bir hal bile alabilir. Sürekli gergin ve tedirgin
    olduğunuzu düşünün; Hayattan zevk almanız azalır,
    dikkatinizi toparlayamazsınız, işe gitmeyi canınız istemez eskiden zevk
    alarak yaptığınız bir çok işi artık boş ve anlamsız bulursunuz.

    Sıkıntının bariz ve yaşadığınız durumla uyumlu bir nedeni varsa bu
    doğal bir duygu yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak eğer bu
    anlamda bir sebep yokken siz kendinizi sıkıntılı ve gergin
    hissediyorsanız bunu biraz incelemek gerekir.

    Burada hemen şu soru akla geliyor sıkıntının normali var mıdır? Evet
    her insanın hayatında hastalık olmadan yaşadığı normal bir sıkıntı
    vardır. Ciddi kayıplar (para, sevilen birinin kaybı vs gibi) bir
    süre için kaybın kişi için anlamı oranında sıkıntıya
    sebep olabilirler. Ancak bu süre işimizi
    gücümüzü engelleyecek boyuta ulaşmışsa, sosyal
    ilişkilerimizi bozuyorsa artık eskiye kıyasla asabi olmaya başlamışsak
    sınırlar aşılmış normalin ötesine geçilmiş olur.

    En çok da depresyonda bu durumu yaşarız. Depresyonun en
    önde gelen belirtisi zaten duygu duruma hakim ola sıkıntı ve
    isteksizlik halidir. Sözün özü sıkıntınız 2
    haftadan daha uzun bir süredir devam ediyorsa; sosyal mesleki ve
    aile yaşantınıza negatif yansımaları varsa sıkıntının normal sınırı
    aşılmaya başlanıyor emektir. Dikkatli olmalısınız.

    Işık Tedavisi

    Depresyon çağımızın ruh hastalıklarının vebası gibi
    değerlendirilmektedir. Yaygınlığı ve tedavisinin başka psikiyatrik
    rahatsızlıklara oranla yüz güldürücü olması
    dikkatlerin hep üzerinde toplamasına neden olmuştur. Ve bu arada
    hekimler tedavi için hep yeni arayışlar içerisinde
    bulunmuşlardır.

    Tedavi için yapılan araştırmalar öncelikle depresyonun
    nedenine yönelik araştırmaların artmasına neden olmuştur. Yapılan
    beyin araştırmaları rahatsızlığın kaynağına yönelik bir çok
    farklı durumu tespit etmiş olmakla birlikte beyinde bulunan bir
    merkezin (corpus pineale) güneş ışığıyla uyarılması neticesinde
    beynin daha aktif ve canlı uyarı olduğu keşfedilmiş. Bu buluş
    özellikle kuzey ülkelerinde kış aylarında havanın kapalı
    olduğu zamanların çok fazla olması nedeniyle gün ışığından
    oldukça az faydalandığı tespit edilmiştir.

    Bu durum güneş ışığının suni olarak verilmesi ile tedavide fayda
    sağlanabileceği tezinin öne sürülmesine neden olmuş ve
    denemişlerdir. Bir süre sonra hakikaten faydalı neticeler alınmış
    insanlar daha az depresif bulunmuştur. Ancak yinede bu tedavi yeterince
    faydalı bulunmamıştır. Başka tedavi yöntemleri araştırılmaya devam
    edilmiştir.

    Bir süre önce gazetelerde gördükleri bir haber
    neticesinde depresyonlarını bu ampullerden çıkan ışıkla tedavi
    ettirmek istediğini söyleyen bir grup hastam oldu. Şunu
    hatırlatmakta fayda var. Bu ışık ne kadar iyi taklit edilirse edilsin
    güneş ışığının kalitesini asla yakalayamaz. Ve kaldı ki
    Türkiye en az güneş alan bölgesi olan Doğu Karadeniz
    bölgesi dikkate alındığında bile böyle bir tedaviye
    ihtiyaç göstermemektedir. Çünkü Türk
    insanı güneşten faydalanmak adına coğrafi olarak çok şanslı
    bir noktada yaşamaktadır. Bu anlamda ışık tedavisini dışlarken
    hatırlatma fayda var şu an depresyon için en etkili tedavi
    metodu ilaç ve psikoterapinin birlikte uygulanmasıdır.

      Forum Saati Cuma Kas. 15, 2024 2:22 am