Mustafa Bülent Ecevit Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi
 
AnasayfaLatest imageschatboxMustafa Bülent Ecevit ReportGiriş yapKayıt Ol

 

 Mustafa Bülent Ecevit

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AsiRuH
yönetici
yönetici
AsiRuH


Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Mustafa Bülent Ecevit Empty
MesajKonu: Mustafa Bülent Ecevit   Mustafa Bülent Ecevit I_icon_minitimePtsi Nis. 20, 2009 9:48 am

Hayatı
Babası (Ahmet Fahri) tarafından Kastamonu Daday'dan Müderris
Kürtzade Mustafa Şükrü Efendi'nin torunu. 28 Mayıs
1925'te İstanbul'da doğdu. 1944 yılında İstanbul Amerikan Koleji'ni
bitirdi. 1944'te çalışma yaşamına girdikten sonra, işten
ayırabildiği zamanlarda Ankara Üniversitesi'nde İngiliz dili ve
edebiyatı, Londra Üniversitesi'nde Sanskritçe, Bengalce ve
sanat tarihi bölümlerine devam etti. 1957'de ABD'de Harvard
Üniversitesi'nde sekiz ay incelemelerde bulundu.
1944'te Ankara'da Basın-Yayın Genel Müdürlüğü'ne
İngilizce çevirmeni olarak girdi. 1946-50 yıllarında Londra'da
Türk Basın ateşeliğinde çalıştı. 1950-60 yıllarında 'Ulus'
gazetesinde, 'Ulus'un kapatılmasından sonra 'Yeni Ulus' ve
'Halkçı' gazetelerinde yazar ve yazı işleri
müdürü olarak çalıştı. 1954 sonu ile 1955
başlarında ABD'de, Kuzey Carolina'da yayınlanan 'Winston-Salem2
gazetesinde konuk gazeteci olarak görev yaptı. 1965'de 'Milliyet'
gazetesinde günlük yazılar yazdı. 1950'lerde 'Forum'
dergisinin yazı işleri kadrosunda yer aldı. 1972'de aylık
'Özgür İnsan', 1981'de haftalık 'Arayış', 1988'de aylık
'Güvercin' dergilerini çıkarttı.
1957-1980 yılları arasında, önce Ankara'dan, daha sonra
Zonguldak'tan Cumhuriyet Halk Partisi millet[vekili oldu. 1960-61'de
Kurucu Meclis üyeliği, 1961-1965 yılları arasında Çalışma
Bakanlığı yaptı. 1966'da CHP genel sekreterliğine getirildi. 1971'de
partisinin askeri yönetimce oluşturulan hükümete katkıda
bulunmasına karşı çıkarak bu görevinden ayrıldı. 1972
mayısında CHP Genel Başkanlığına seçildi.
1963 yılında Çalışma Bakanlığı sırasında demokratik işçi
hakları için verilen mücadeleden doğan ve
başlangıçta ortanın solu adı verilen demokratik sol
düşüncenin bir düşünsel akım ve siyasal hareket
olarak başlamasını sağlamıştır.
1974 yılında kurulan ve Kıbrıs barış harekatını da
gerçekleştiren CHP-MSP koalisyonunun başbakanı oldu. 1977'de
azınlık hükümeti kurdu fakat güvenoyu alamadı. 1978'de,
partisinin TBMM'de çoğunluğu bulunmamakla beraber, bazı bağımsız
üyelerin ve küçük partilerin katkısıyla bir
hükümet kurdu. Bu başbakanlık dönemi 21 ay
sürdü. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra
üç kez hapse mahkum oldu.
Bülent Ecevit, yasaklı döneminde eşi Rahşan Ecevit
başkanlığında kurulan Demokratik Sol Partinin kuruluşuna katkıda
bulundu. 1987'deki halkoylamasıyla siyasal haklarına yeniden kavuşunca,
DSP Genel Başkanlığına seçildi. Kısa süre sonra yapılan
genel seçimlerden sonra bu görevinden ayrıldı. 1989'da,
yerel seçimler öncesinde yapılan olağanüstü
kurultayda yeniden genel başkan seçildi. 1991
seçimlerinde Zonguldak'tan milletvekili seçildi. 28 Şubat
sürecinden sonra azınlık hükümeti kurma görevi
verildi ve 70 milletvekili ile başbakan oldu. 18 Nisan 1999 yılında
yapılan genel seçimlerde partisini birinci parti yaparken, MHP
ve ANAP ile ortak hükümet kurdu ve bu hükümetin
başbakanı oldu.
Ecevit, 19 Mayıs 2006'da ağır bir beyin kanaması geçirerek
hastaneye kaldırılmıştır. Ecevit'in ölümü resmen ilan
edilmemiştir.

Müderris Mustafa Şükrü Efendi'nin Torunu
28 Mayıs 1925 gününün ilk saatlerinde Beşiktaş'ın
Valideçeşme semtindeki Pembe Köşk'te Fahri-Nazlı Ecevit
çiftinin dünyaya gelen erkek çocuğuna Bülent
ismi verildi. Babası Kastamonulu, annesi ise İstanbulluydu. Ecevit
soyadı, Kastamonu yöresindeki bir bucağın isminden esinlenilerek
alınmıştı. Hem anne babası hem de dedeleri Osmanlı ve Cumhuriyet'in
seçkin üyeleriydi. Baba Prof. Fahri Ecevit Cumhuriyet'in
ilk yüksek öğretim kadrosundan, sonraları milletvekili; anne
Nazlı Ecevit de sanatçı ve ressamdı. Dedesi ise Osmanlı
ulemasından müderris Mustafa Efendi'ydi. Diğer dedesi ise Alay
Kumandanı Mehmet Emin Bey'di. Babası Fahri Ecevit, Ankara Hukuk
Fakültesi adli tıp profesörüydü. Fahri Ecevit
1943'ten beri CHP Kastamonu Milletvekili olarak Meclis'te görev
yapıyordu. Ancak 1950 seçimlerinde yeniden seçilemedi.

Edebiyatçı olmak istiyorum
Ecevit Robert Kolej'in edebiyat kolundan mezundu. Annesi Nazlı Hanım,
mimar ya da mühendis olmasını isterken babası, edebiyat kolundan
mezuniyeti sebebiyle Ankara Hukuk Fakültesi'ne yazılmasını
istedi.Edebiyatçı olmak istiyorum diyen genç
Bülent'in bu görüşü etkili olmadı.Ancak Hukuk
Fakültesi'nde yalnızca üç ay dayanabildi. Israrın
fayda sağlamayacağını gören anne ve baba Ecevitler onu serbest
bıraktılar. Ecevit, Basın Yayın Genel Müdürlüğü'ne
tercüman olarak girdi. Bu sırada Çetin Altan da Galatasaray
Lisesi mezunu olması sebebiyle Fransızca mütercim olarak aynı
büroda görev yapıyordu. Ertesi yıl Dil Tarih Coğrafya
Fakültesi İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt
yaptırdı ve ikinci sınıftan başladı. Ancak Dil Tarih ve Coğrafya
Fakültesi'ndeki öğrenimini de yarıda bıraktı. Bu sıralarda
Doğu mistisizmine ve Hint felsefesine büyük ilgi duyuyordu,
en büyük tutkusu da şiir yazmaktı. Doğu mistisizmi ile Batı
rasyonalizmi arasında bir bocalama devresi yaşıyordu. Klasik Batı
müziği dinleyen ve Türk halk müziğine hayranlık duyan
Ecevit, Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından
Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Basın
Ataşeliği'ne kâtip olarak gönderildi.

Bülent Ecevit, Londra Üniversitesi'ne kaydını yaptırmıştı.
Sanat tarihi ve Doğu dillerinin Latincesi olarak kabul edilen
Sanskritçe okuyacaktı. Fakat üniversiteyi terk etmesi ve
basın ataşeliği gibi geleceği olmayan bir işte bulunması baba Ecevit'i
tatmin etmiyordu. Bu sebeple Bülent'i Türkiye'ye geri
çağırdı. O sırada başbakan yardımcısı olan Nihat Erim'e durumu
anlattı. Bülent, Basın Yayın Müdürlüğü'ndeki
işine dönmek istemediği için Erim onu CHP'nin yayın organı
Ulus'a yerleştirdi. Böylece Ecevit'in gazetecilik yaşamı da
başlamış oldu. Aslında gazeteciliği onun CHP liderliği ve Türkiye
Cumhuriyeti başbakanlığına uzanan politika hayatının da başlangıcı
oldu. Çetin Altan'la birlikte Ulus gazetesinde mütercimlik
ve sekreter yardımcılığı görevini yürütüyorlardı.
Ecevit'i politikaya Ulus'ta çalışıyor olması itti. Yoksa o
tarihe kadar, politikacı bir babanın oğlu olmasına rağmen politikayla
hiç ilgilenmiyordu. Demokrat Parti'nin
öncülüğünde Meclis, CHP'nin mallarını Hazine'ye
devredince Ulus gazetesi kapanmış, Nihat Erim ve kadrosu Halkçı
gazetesini çıkarmaya başlamıştı. Ecevit Halkçı
gazetesinde fıkra yazarıydı. Daha sonra Ulus gazetesi ismiyle yeniden
yayına başlayınca o da yeniden Ulus'un yazarı oldu. Ulus'ta Yakup Kadri
Karaosmanoğlu'ndan sonra iki numaralı yazardı. Demokrat Parti'yi
destekleyen Zafer'in başyazarı Bahadır Dülger'le bir ara sert
polemiklere girdi. Cüneyt Arcayürek ve Altan Öymen gibi
isimlerle birlikte çalışıyordu. Bir ara Rahşan Hanım'ın da
çalıştığı Ankara'daki Amerikan Haberler Merkezi'nin daveti ile
dört aylığına 1954 Ekim ayının başında ABD'ye gitti. Çağrı
Amerikan Basın Enstitüsü ve ABD Dışişleri Bakanlığı
Uluslararası Eğitim Mübadele Programı'ndan yapılmıştı. Bu davetin
amacı gelişmekte olan ülkelerde liderlik yeteneği olan ve iyi
derecede dil bilen isimlere Amerika'yı tanıtmaktı. İngiltere ve
Amerika'dan sık sık davet alan bir gazeteciydi. Milletvekili
seçildiği 1957 seçimleri öncesinde de Amerika'daydı.
Batı dünyasını iyi tanımış olması ona politikanın basamaklarını
tırmanmasında yardımcı oldu. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 15 Ekim
1961'de yapılan genel seçimlerin sonucunda Cumhurbaşkanı Cemal
Gürsel, hükümeti kurma görevini CHP lideri İsmet
İnönü'ye verdi. İnönü kabinesinin Çalışma
Bakanı Bülent Ecevit'ti. 32 yaşında milletvekili, 36 yaşında da
bakan olmuştu. 1965'e kadar İnönü'nün kurduğu
hükümetlerde bu görevini sürdürdü.

Ortanın Solu
Bülent Ecevit 1965 yılında yapılan CHP kurultayında genel
sekreterlik koltuğuna oturdu. CHP'de ortanın solu kavramı bu
kurultaydan sonra ortaya atıldı. Ecevit de Ortanın Solu
çizgisinin arkasındaki isimlerden biriydi. Ancak bazı
çevrelerce CHP'yi aşırı sola çekmek hatta komünizme
yaklaştırmakla suçlanıyordu. Partiye yeni kimlik arayışı
iç çalkantılara yol açtı. 1965 seçimlerinin
Süleyman Demirel'in başkanlığındaki [[[Adalet Partisi]]'nin
zaferiyle sonuçlanması da parti içi bunalımı hızlandırdı.
Ecevit, 1965 seçimlerinde Meclis'e Zonguldak milletvekili olarak
girdi. Turhan Feyzioğlu ve Kemal Satır grubu partiden koptu. 43
milletvekili Güven Partisi'ni kurdular. Bu Parti daha sonra
Cumhuriyetçi Güven Partisi ismini aldı. CHP'nin
içinde bir sola kaymadan söz ediliyordu. Ecevit bu
konulardaki düşüncelerini 1966'da yazdığı Ortanın Solu ve
1968'de yazdığı Bu Düzen Değişmelidir' kitaplarında
açıkladı. Bu dönemde Türkiye bir çalkantı
içindeydi. 1968 öğrenci olayları ve anarşi Türkiye'yi
yeni bir bunalıma sürüklüyordu. Ecevit, 12 Mart 1971
muhtırasına karşı çıkış yaparak CHP Genel Sekreterliği
görevinden ayrıldı.
CHP'deki aktif görevlerinden kopan Bülent Ecevit, ekibi ile
birlikte parti tabanında destek arayışına girdi. Partinin neredeyse
değişmez genel başkanı kimliğini kazanmış İsmet İnönü'ye
karşı bir harekette başarılı olmak için başka bir seçenek
de bulunmuyordu. Ecevit'in parti teşkilatına dönük
çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. 1972'de
toplanan CHP kongresinde Ecevit, İnönü'nün karşısına
parti lideri adayı olarak çıkma gibi bir tercih yerine parti
organlarına yönelik liste yarışına girdi. CHP'nin yeni lideri İşte
bu kongrede liste yarışını İnönü'nün desteklediği Kemal
Satır grubu değil Ecevit kanadı kazandı. Bunun üzerine
İnönü, CHP genel başkanlığı görevinden istifa etti. 14
Mayıs 1972'de olağanüstü toplanan CHP kongresi Bülent
Ecevit'i parti genel başkanlığına getirdi. CHP lideri Ecevit,
hükümetten çekilme kararı aldı. Bunun üzerine
İsmet İnönü, CHP üyeliğinden de istifa ettiğini
açıkladı. Böylece Ecevit 1938'den itibaren aralıksız 34 yıl
CHP genel başkanlığını yapan İsmet İnönü'yü siyaset
kulvarından çıkarmış oldu.
CHP'nin Nihat Erim hükümetinden çekildiğini
açıklamasıyla ara dönem sonuçlanmadı. Yine bir
senatör olan Ferit Melen başkanlığında yeni bir hükümet
kuruldu. Ferit Melen hükümetini Naim Talu hükümeti
izledi. Ara rejimlerle geçen bu bunalımlı döneme 1973
seçimleri kısmen noktayı koyabildi. Ecevit 14 Ekim 1973
seçimlerinde bir sol partinin demokratik seçimler
ortamında ilk kez birinci parti olarak çıkmasını sağladı ve
yüzde 33.39 oy aldı. CHP!nin bu düzeyde bir oy oranına
ulaşmasında o sırada Türkiye İşçi Partisi'nin kapatılmış
olmasının da etkisi oldu. Ancak CHP, seçimleri Adalet
Partisi'nin önünde tamamlamasına karşılık Meclis'te
çoğunluğu alamamıştı. Ecevit'in 26 Ocak 1974'te Necmettin
Erbakan liderliğindeki Milli Selamet Partisi ile kurduğu koalisyon
hükümeti 10 ay dayanabildi. Bu koalisyon sırasında Kıbrıs
Barış Harekatı yapıldı. Yüzde 41'lik rekor 5 Haziran 1977
seçimleri de Ecevit liderliğindeki CHP'nin birinciliğiyle
sonuçlandı. CHP yüzde 41.4, Adalet Partisi ise yüzde
36.9 oy aldı. Bu oy oranı bir sol partinin demokratik bir
seçimde aldığı en büyük oy olarak siyaset tarihine
geçti. Ancak bu sonuç da tek başına bir Ecevit iktidarına
elvermedi. CHP 213 milletvekili çıkardı, tek başına bir Ecevit
iktidarı için yalnızca onüç milletvekilliği eksikti.

Demokratik Sol Parti
Yasaklı yıllar 12 Eylül müdahalesinin ardından Ecevit de
Demirel gibi 10 yıllık siyasi yasaklı bir politikacıydı. 1987'de
Özal ile Demirel arasında sert polemiklere yol açan
referandumda siyasi yasaklar kaldırılınca, 1985'te kurulan DSP'nin
liderliğini Ecevit devraldı. 1987 Kasım'ında yapılan milletvekili
seçimlerinde Demokratik Sol Parti barajı aşamayınca Ecevit
politikayı bıraktı. Ancak 1989'da yapılan DSP kongresinde yeniden
partinin başına geçti. 1991 seçimlerinde Demokratik Sol
Parti hem barajı aştı hem de Ecevit ve 6 arkadaşı Meclis' girdi.
24 Aralık 1994 seçimlerinde Ecevit DSP'yi solun birinci partisi
olarak çıkardı. DSP yüzde 14'e varan oy oranıyla 75
milletvekili çıkardı.1994 seçimlerinin ardından kurulan
Anayol ve Refahyol hükümetlerinden sonra ANAP ve DSP
ortaklığında Anasol-D Hükümeti kurulunca Ecevit, Yılmaz
başkanlığındaki hükümetin başbakan yardımcısı oldu. Bu
hükümetin Meclis'te düşürülmesinden sonra
başlayan hükümet arayışları, DYP ve ANAP destekli Ecevit
azınlık hükümeti ile noktalandı.Ecevit 19 yıl aradan sonra
yeniden başbakan oldu. Ve 18 Nisan 1999'de yapılan seçimlerle
DSP'yi birinci parti yaptı ve başbakan oldu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mustafa Bülent Ecevit
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» bülent ecevit
» Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)hayatı
» Hadislerle Peygamberimiz - Mustafa Karatas
» Mustafa Yıldızdoğan - Ölürüm Türkiyem
» Fikrimizin Rehberi Gazi Mustafa Kemal

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
.talk4her :: bilgi bankası :: biyografiler-
Buraya geçin: