Aslında kadın tabiatında var olan kendini erkeğe gösterme arzusu ve insiyakı tesettürle frenlenir.
Bir erkeğe sünnet bir sakalla ve İsmail ağa cüppesiyle Nişantaşı’nda gezmek psikolojik olarak bir zorluk olarak görünüyorsa veya namazı kaçırmamak için işlek bir caddenin kenarına seccade serip herkesin önünde namaz kılmak güç bir iş ise, işte kulaklarını kapatıp başını örten kadının her an onurla eda ettiği tesettür de aslında o kadar zordur.
Bir kadın tesettürüyle farkında olmasa bile temsil konumunda olduğu için çevresine irşat ve tebliğ yapıyor olur.
Okulda ders verenin veya amfide ders alırken dışarıda tesettürlü olduğu bilinen bir kız öğrencinin asaleti, kibarlığı, eminliği ve nezaketi ona bir insibağ kazandırır. Bulunduğu yere hidayet yağmuru celp eder.
Ahirete gittiğinde dünyada iken farkında olmadan bir sürü insana örnek olup, onların hidayetine vesile olmuş olduğunu sürpriz olarak görür.
Kadın, tesettürle her an Allah’a kulluk tahtındadır. Namazda meleklerin namaz kılanın etrafında saf tutması her an çevresinde meleklerden bir hâle ile gezer. Daimi bir koruma altında yaşar.
Ve bu haliyle kadın açık saçıklıkta sınır kalmadığı bu ortamda Allah adına bir başkaldırının sembolü olur. Allah’ın meleklerine gösterip iftihar ettiği zümreye dâhil olur.
Dolayısıyla kadın zaruri olarak sokağa çıktığında tesettürüyle her an farz bir namaz kılarcasına sevap kazanır.
Bu yüzden de şeytanlar onlardan korkup kaçarlar. Şeytanların rahatsızlık ve çıldırışlarını insan görüntülü şeytan ruhlara intikal eder. Bu defa onlar gayz ile başörtüsüne, tıpkı Gaziantep’te Fransızların saldırdığı gibi kâfir ve münafıkça saldırırlar.
Bir erkeğe sünnet bir sakalla ve İsmail ağa cüppesiyle Nişantaşı’nda gezmek psikolojik olarak bir zorluk olarak görünüyorsa veya namazı kaçırmamak için işlek bir caddenin kenarına seccade serip herkesin önünde namaz kılmak güç bir iş ise, işte kulaklarını kapatıp başını örten kadının her an onurla eda ettiği tesettür de aslında o kadar zordur.
Bir kadın tesettürüyle farkında olmasa bile temsil konumunda olduğu için çevresine irşat ve tebliğ yapıyor olur.
Okulda ders verenin veya amfide ders alırken dışarıda tesettürlü olduğu bilinen bir kız öğrencinin asaleti, kibarlığı, eminliği ve nezaketi ona bir insibağ kazandırır. Bulunduğu yere hidayet yağmuru celp eder.
Ahirete gittiğinde dünyada iken farkında olmadan bir sürü insana örnek olup, onların hidayetine vesile olmuş olduğunu sürpriz olarak görür.
Kadın, tesettürle her an Allah’a kulluk tahtındadır. Namazda meleklerin namaz kılanın etrafında saf tutması her an çevresinde meleklerden bir hâle ile gezer. Daimi bir koruma altında yaşar.
Ve bu haliyle kadın açık saçıklıkta sınır kalmadığı bu ortamda Allah adına bir başkaldırının sembolü olur. Allah’ın meleklerine gösterip iftihar ettiği zümreye dâhil olur.
Dolayısıyla kadın zaruri olarak sokağa çıktığında tesettürüyle her an farz bir namaz kılarcasına sevap kazanır.
Bu yüzden de şeytanlar onlardan korkup kaçarlar. Şeytanların rahatsızlık ve çıldırışlarını insan görüntülü şeytan ruhlara intikal eder. Bu defa onlar gayz ile başörtüsüne, tıpkı Gaziantep’te Fransızların saldırdığı gibi kâfir ve münafıkça saldırırlar.