.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    "Ergenekon Başsavcıyı tehdit etti"

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    "Ergenekon Başsavcıyı tehdit etti" Empty "Ergenekon Başsavcıyı tehdit etti"

    Mesaj  AsiRuH Cuma Nis. 10, 2009 7:04 pm

    KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, "Kıbrıs Türk
    demokrasisine dönük müdahalelere ilişkin iddiaların yer
    aldığı belgeleri, demokrasiyi kurumsallaştırmak için
    Başsavcılığa yolladığını" belirterek, "Kim olursa olsun, bir darbeye
    doğru giden bir müdahaleyi hiçbir demokrat insanın
    kabullenmesi mümkün değil" dedi.
    LEFKOŞA - Soyer,
    Türkiye'deki Ergenekon soruşturması çerçevesinde
    ortaya çıkan ve KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile
    Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu'nun adının
    geçtiği belgelerle ilgili olarak Başbakanlıkta basın toplantısı
    düzenledi.İncelemeyi yapacak Başsavcılığın, gerekli
    görmesi halinde Türkiye'deki resmi makamlarla yazışıp belge
    talep edeceğini kaydeden Soyer, 19 Nisan seçimleri sonrasında
    konuyu meclise götürüp, Meclis Araştırma Komitesi
    kurulması için başvuruda bulunacağını da belirtti.Belgelerin
    basında yer almasıyla başlayıp Başsavcılıktan soruşturma yapılması
    talebinde bulunmasıyla gelişen süreç hakkında bilgi veren
    Soyer, "Başsavcılığın tehdit edildiğini" açıkladı.Soyer, herkesin rahat olmasını isteyerek, sürecin işleyeceğini ve bunun herkese yarayacağını kaydetti."TALEP YOK"
    Soyer,
    Ergenekon soruşturmasının 2. iddianamesinin ekinde Kıbrıs'la ilgili
    bölümleri okuyunca "müthiş iddialar bulunduğunu
    gördüğünü" ifade ederek, bunları, incelemesi ve
    gerekli soruşturmayı yapması için Başsavcılığa verdiğini
    söyledi.Ergenekon'la ilgili olarak KKTC'de de soruşturma
    açılması için Türkiye'deki herhangi bir resmi
    kurumdan bir talep gelmediğini belirten Soyer, belgedeki iddiaların
    Kıbrıs Türk halkını ilgilendirdiğini, bunların KKTC'nin resmi
    makamları tarafından inceleneceğini kaydetti.KKTC yargısının
    bağımsız olduğunun altını çizen Soyer, Savcılığın bundan sonra
    gerekli soruşturmaları yapacağını, gerektiğinde Türkiye'den belge
    talep edeceğini söyledi. Soyer, konunun, "mecrasına giren su gibi
    şekillenip gelişeceğini" ifade etti.Soruşturmayı neden
    seçim öncesinde talep ettiği yönünde eleştiriler
    aldığını belirten Soyer, belgeyi, Başsavcılığa sunmadan bir gün
    önce elde ettiğini, eğer 2 ay öncesinden eline geçmiş
    olsaydı Mecliste araştırma komitesi kurdurmuş olacağını, belgede adı
    geçen kişilerin de burada ifade vermiş olacağını söyledi.
    Soyer, "Bunun seçimlerle ilişkilendirilmesini anlamam
    mümkün değil" dedi.Sendikacı Mustafa Özbek'in
    evinin aranması sırasında bulunan belgenin, dönemin KKTC Başbakanı
    Derviş Eroğlu'na yazıldığını anımsatan Soyer, belgede, 1989
    seçimlerine müdahale edildiği ve dönenim Cumhurbaşkanı
    Rauf Denktaş'ın telefonlarının da dinlendiğinin ve 2000'deki
    cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ekarte edilmesinin
    amaçladığının görüldüğünü kaydetti.Soyer,
    "Yani Kıbrıs Türk halkının iradesine ve seçimlerine
    dönük bir dizaynı ve pozisyonu kapsamaktadır. Bizzat
    seçimlerle ilgili bir konudur bu" diye konuştu."DARBEYE DOĞRU GİDEN..."
    Rauf Denktaş'ı savunmakla da suçlandığına dikkati çeken Soyer, şöyle devam etti:"Kim
    isterse olsun, hangi makam olursa olsun, hangi siyasal görüş
    olursa olsun, halk iradesi dışında yapay ve şekillendirilmiş
    pozisyonlarla bir darbeye doğru giden, bu anlamı yapan herhangi bir
    değişikliği hiçbir demokrat insanın kabullenmesi
    mümkün değildir, olamaz böyle bir şey. Bu, halk
    iradesini doğrudan etkileyen, doğrudan ülkemize bir siyasi yapıyı
    bu anlamda dayatmak isteyen bir anlayışın göstergesidir.""RİSKİ NE OLURSA OLSUN"
    O
    dönemlerde, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve daha sonraki Başbakan
    Mehmet Ali Talat'ın evlerinin önünde bombalar patladığını,
    bunların halkın vicdanını rahatsız ettiğini anlatan Soyer şunları
    söyledi:"Bu belgelerde bununla ilgili çok
    önemli hadiselerin işaretleri veriliyorsa, bu konuda susmak,
    demokrat olmamak demektir. Bu konuda meseleyi herhangi bir şekilde
    ellememek, Kıbrıs Türk halkının demokrasine ve geleceğine
    dönük olarak işlenen cinayetlere ortak olmak demektir. Ben
    buna inanıyorum. Bunun için, riski ne olursa olsun bu konuyu
    gündeme getirmeye karar verdim. Bu süreç, Kıbrıs
    Türk halkının demokrasisini güçlendirecek en temel
    süreçtir."Soyer, rapordan alıntılar yaptı ve raporu yazanların da Kıbrıs Türk halkına ağır hareketlerde bulunduğunu kaydetti."BAŞSAVCI TEHDİT EDİLİYOR"
    Soruları
    da yanıtlayan Soyer, başvuruyu yapmadan önce Başsavcıyla
    görüşmediğini belirterek, ona herhangi bir müdahalede
    bulunmadığını ve bulunmayacağını ifade etti. Soyer, "Başsavcılığın
    resmen tehdit edildiğini" de açıkladı.Sürecin
    işleyeceğini ve bunun herkese yarayacağını, çünkü
    mağdur olanın Kıbrıs Türk halkı olduğunu ifade eden Soyer, 19
    Nisan seçimlerinden sonra konuyla ilgili olarak Meclis'te
    araştırma önergesi vereceğini yineledi.Soyer, "19 Nisan
    seçimlerine de müdahale olasılığının olup olmadığı"
    yönündeki bir soruya karşılık, "demokratikleşmenin
    Türkiye ve Kıbrıs'ta en üst noktada bulunduğunu" belirterek,
    "Ne Kıbrıs eski Kıbrıs'tır, ne Türkiye eski Türkiye'dir"
    ifadesini kullandı.Rauf Denktaş ve Derviş Eroğlu ile kişisel
    husumeti bulunmadığının altını çizen Soyer, gizli ilişkilerle
    artık kimsenin başarı şansı olmadığını belirtti.Soyer, bir soru
    üzerine, Başsavcılığa başvuru yapmadan önce partisi
    Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) yetkililerine bilgi
    verdiğini, ancak hükümet ortağı Özgürlük ve
    Reform Partisi (ÖRP) ile konuyu paylaşmadığını söyledi ve
    "Çünkü bu benim kararım" dedi.SEÇİM OTOBÜSLERİ
    Ulusal
    Birlik Partisi (UBP) ile ÖRP'nin Türkiye'den seçim
    otobüsü getirmesini eleştirerek, ülkede seçim
    otobüsüne ihtiyaç bulunmadığını kaydeden Soyer, bu
    partilerin, seçim otobüslerini, Türkiye'de yakın
    ilişki içinde oldukları partilerin "açık çeki"
    olarak takdim ettiğini ve bunun yanlış olduğunu söyledi. Soyer,
    "Otobüsle oy alınırsa biz de helikopter alalım. Halk otobüse
    bakarak oy vermez" diye konuştu.Soyer, başvurusunda, Rauf
    Denktaş'la ilgili düzeltme yapıp yapmayacağıyla ilgili bir soru
    üzerine, Denktaş'a yönelik suçlama bulunmadığını,
    "Denktaş'ın bunu kendisine suçlama gibi aldığını" kaydetti.Herkeste endişe bulunduğunu ifade eden Soyer, "Herkesin endişesini tatmin edemem" dedi.(A.A)

      Forum Saati C.tesi Kas. 16, 2024 8:25 am