Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“Gafiller arasında Allah’ı zikreden, cihaddan kaçanlarla birlikte kaçmayıp vuruşmaya devam eden gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden, karanlık evdeki kandil gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden, şiddetli soğuktan yaprakları dökülmüş ağaçlar arasında yemyeşil duran ağaç gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden kişiye Allah cennetteki yerini ölürken gösterir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden kimsenin, bütün insanlar ve hayvanlar adedince günahlarını affeder.” (Câmiüs’sağîr: 4311)
•
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Kim bir yere oturur ve orada Allah’ı zikretmez (hiç zikretmeden kalkar) ise, Allah’tan ona bir noksanlık vardır.
Kim bir yere yatar, orada Allah’ı zikretmezse, ona Allah’tan bir noksanlık vardır.
Kim bir müddet yürür ve bu esnâda Allah’ı zikretmezse, Allah’tan ona bir noksanlık vardır.” (Ebu Dâvud: 4856 - 5059)
“Gafiller arasında Allah’ı zikreden, cihaddan kaçanlarla birlikte kaçmayıp vuruşmaya devam eden gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden, karanlık evdeki kandil gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden, şiddetli soğuktan yaprakları dökülmüş ağaçlar arasında yemyeşil duran ağaç gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden kişiye Allah cennetteki yerini ölürken gösterir.
Gafiller arasında Allah’ı zikreden kimsenin, bütün insanlar ve hayvanlar adedince günahlarını affeder.” (Câmiüs’sağîr: 4311)
•
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Kim bir yere oturur ve orada Allah’ı zikretmez (hiç zikretmeden kalkar) ise, Allah’tan ona bir noksanlık vardır.
Kim bir yere yatar, orada Allah’ı zikretmezse, ona Allah’tan bir noksanlık vardır.
Kim bir müddet yürür ve bu esnâda Allah’ı zikretmezse, Allah’tan ona bir noksanlık vardır.” (Ebu Dâvud: 4856 - 5059)