Müminler Allah'ın her an kendilerini gördüğünü ve işittiğini karşılaştıkları her olayı Allah'ın yarattığını bilirler. Bu nedenle Allah'ı bir an olsun akıllarından çıkarmazlar. Yaşamlarının her anında hem kendileri içten Allah'ı düşünüp anarlar hem de diğer müminlerle olan sohbetlerinde Rabbimiz'in yüceliğini büyüklüğünü kusursuz yaratışını sanatını zikrederler. Müminlerin her an Allah'ı zikreden insanlar oldukları Kuran'da şöyle bildirilmektedir:
Onlar ayakta iken otururken yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki "Rabbimiz Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi 191)
Allah'ı anmak karşılaşılan herşeyi meydana gelen her olayı Allah'ın yarattığını bilmek Allah bana bununla ne göstermek istiyor diye düşünmek Allah'ın yaratışındaki hikmetleri anlamaya çalışmak her an Allah'ın yüceliğini kavrayabilmek için çaba göstermek ve tüm bunları diğer insanlara da anlatmakla olur. Örneğin dıştan bakıldığında zorluk gibi görünen bir olayla karşılaştığında tevekkül ederek sabreden insan o an Allah'ı andığı için bu şekilde davranabilmektedir. Allah'ı anan insan Allah'ı ve O'nun gücünü hiçbir zaman unutmaz ve daima isabetli davranır.
Onlar ayakta iken otururken yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki "Rabbimiz Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi 191)
Allah'ı anmak karşılaşılan herşeyi meydana gelen her olayı Allah'ın yarattığını bilmek Allah bana bununla ne göstermek istiyor diye düşünmek Allah'ın yaratışındaki hikmetleri anlamaya çalışmak her an Allah'ın yüceliğini kavrayabilmek için çaba göstermek ve tüm bunları diğer insanlara da anlatmakla olur. Örneğin dıştan bakıldığında zorluk gibi görünen bir olayla karşılaştığında tevekkül ederek sabreden insan o an Allah'ı andığı için bu şekilde davranabilmektedir. Allah'ı anan insan Allah'ı ve O'nun gücünü hiçbir zaman unutmaz ve daima isabetli davranır.