Şiddetin tanımı
Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya
ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya
toplu hareketlerin tümüdür.
Aile içi şiddet bir kişinin eşine, çocuklarına, anne
babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik
uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. Bu tanıma sadece
kaba kuvvet içeren davranışlar değil aşağılamak, tehdit etmek,
ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak ve zorla
evlendirmek gibi şiddet gören kişinin kendisine olan saygısını,
kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan, korku
duymasına sebep olan pek çok davranış da girer. Şiddete sadece
aynı evde oturan kişiler değil, eski eş, kız veya erkek arkadaş ya da
nişanlı da maruz kalabilir.
Tehlikedeyseniz! Yardım isteyin
*155 Polis İmdat telefonunu arayın.
*Yakın bir karakola giderek şikayet edin. Karakolda şikayetinizin
tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp
mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın.
*Karakol sizi hekime gönderecektir. Hekim ya Hükümet
Tabibi ya da bir Adli Tıp’da görevli olacaktır. Oradan da
bir rapor alın.
*Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet
Savcılığı’na başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun (Yasal
Haklarınız sayfasına link) uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz.
*Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan aile dostu
ya da aile üyesi kişiler de ailenin korunması için sizin
adınıza Karakola, Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet
Savcılığı’na telefonla veya şahsen başvurabilir.
Evliliğinizi devam ettirmek istiyorsanız
Aile içi şiddet suçtur ve herkesin şiddetten arınmış bir
yaşam sürdürme hakkı vardır. Yine de şiddet görmenize
rağmen evliliğinizi devam ettirme kararı almış olabilirsiniz. Bunun
için çeşitli nedenleriniz olabilir; belki
çocuklarınızın biraz daha büyümesini beklemek
istiyorsunuzdur ya da ekonomik koşullarınızın uygun olmaması ve
toplumsal desteğinizin olmaması evliliğinizi devam ettirmenizi zorunlu
kılıyordur.
Evliliği sürdürme nedenleriniz ne olursa olsun, kendinizi ve
çocuklarınızı evlilik içinde daha güvenli kılmanın
yolları vardır.
Korunun: Evde kavga sırasında saklanabileceğiniz güvenli bir yer
belirleyin. Çıkışı olmayan odalardan (banyo, tuvalet) ve
tehlikeli alet bulunan yerlerden (mutfak) kaçının.
Sakin kalın ve sakinleştirin: Eşiniz saldırganlaştığında onu hangi
sözlerinizin ve davranışlarınızın sakinleştirdiğini ya da
saldırganlığını arttırdığını belirleyin.
Önlem alın: Evden aniden ayrılmanız gerektiğinde kime
sığınabileceğinizi belirleyin ve bu kişilerle önceden konuşun.
Çocuklarınızı da bu kişilerden haberdar edin. Kimliklerinizin ve
diğer belgelerinizin fotokopisini bir yakınınıza verin.
Yalnızlığınızı kırın: Güvendiğiniz bir yakınınız, arkadaşınız yada
komşunuzla sıkıntınızı konuşmayı deneyin. Aile
büyüklerinizden veya eşinizin ve sizin güvendiğiniz,
uzlaştırma becerileri olduğunu bildiğiniz bir tanıdığınızdan destek
isteyin.
Sınırlarınızı ve sorunlarla baş etme gücünüzü
belirleyin: Eşinizi siz değiştiremezsiniz, değişmeyi kendisi
istemelidir. Öte yanda siz ona karşı olan davranışlarınızı
değiştirebilirsiniz. Hiç kimse canavar değildir. Onun kaygı ve
korkularını fark eder, duygularını anladığınızı belirtir, kendi
duygularınızı, ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı
açıkça ama sakin bir şekilde anlatırsanız eşiniz de size
karşı davranışlarını değiştirebilir.
Aile içi şiddetle baş etme sürecinin bir yolu
ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı belirlemek ve sorunlarla baş
etme gücünüzü fark etmektir.
- Eşinizden neler bekliyorsunuz? Size nasıl davranmasını isterdiniz?
- Eşinizin sizde ne gibi davranış değişiklikleri bekliyor?
- Bu ilişkide hiç kabullenemeyeceğiniz davranışlar neler?
- Bu ilişkide eşinizin hiç kabullenemeyeceği davranışlar neler?
- Eşinizle iyi geçindiğiniz zamanlarda birbirinize nasıl
davranıyorsunuz? Bu davranışları daha sık göstermeniz
mümkün mü?
- Bir mucize olsaydı ve şu anki şiddet ve geçimsizlik sorununuz
ortadan kalksaydı, eşinize nasıl davranıyor olurdunuz? Bu davranışları
şimdiden göstermeniz mümkün mü?
Eğer eşiniz de kendi davranışlarından şikayetçi ise birlikte bir
psikolojik danışma hizmeti almaktan çekinmeyin. Başınız
ağrıdığında veya midenizde bir sorun olduğunda nasıl bir hekime
görünmeniz öneriliyorsa, ilişki sorunları veya duygusal
sıkıntılar yaşadığınızda da tedavi almak doğru olur.
Nedeni ne olursa olsun eşinizin şiddet içeren davranışlarını kabul etmemelisiniz.
Hamilelik kararınızı gözden geçirin. Yeni bir bebeğin
şiddet içeren sağlıksız bir evliliği düzelttiği çok
nadir görülür. Eşiniz hamileliğiniz sırasında ve
çocuğunuz doğduktan sonra da şiddet kullanmaya devam edebilir.
İntihar çözüm değildir. Şiddet gören bir kişinin
yoğun mutsuzluk ve duygusal çökkünlük yaşaması
normaldir. Ama unutmayın ki başka çözüm yolları da
bulunmaktadır. Kendinizi öldürme isteğinden güvendiğiniz
bir kişiye söz edin ve birlikte bir sağlık merkezine psikolojik
destek için başvurun. Eğer size hemen istediğiniz yardım
verilemez ise başvurularınıza devam edin ya da başka yerler arayın.
Mesleki beceriler edinin: Eğer bir işiniz olursa veya iş edinebilmek
için bir beceriniz var ise gelecek daha az
ürkütücü görünür. Eğer herhangi bir
iş beceriniz yoksa ilinizdeki Halk Eğitim Merkezleri, belediyeler ya da
çeşitli kuruluşların açmış olduğu meslek edindirme
kurslarını araştırın ve ilk fırsatta uygun bulduğunuza kayıt olun.
Üniversitelerin yaşam boyu eğitim programlarına katılın.
Çocuğunuzun okulundaki Okul Aile Birliği’nin
etkinliklerine veya sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına
gönüllü olun. Böylece çevreniz genişler ve
kendinize güveniniz artar.
Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya
ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya
toplu hareketlerin tümüdür.
Aile içi şiddet bir kişinin eşine, çocuklarına, anne
babasına, kardeşlerine ve/veya yakın akrabalarına yönelik
uyguladığı her türlü saldırgan davranıştır. Bu tanıma sadece
kaba kuvvet içeren davranışlar değil aşağılamak, tehdit etmek,
ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak ve zorla
evlendirmek gibi şiddet gören kişinin kendisine olan saygısını,
kendisine ve çevresine olan güvenini azaltan, korku
duymasına sebep olan pek çok davranış da girer. Şiddete sadece
aynı evde oturan kişiler değil, eski eş, kız veya erkek arkadaş ya da
nişanlı da maruz kalabilir.
Tehlikedeyseniz! Yardım isteyin
*155 Polis İmdat telefonunu arayın.
*Yakın bir karakola giderek şikayet edin. Karakolda şikayetinizin
tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp
mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın.
*Karakol sizi hekime gönderecektir. Hekim ya Hükümet
Tabibi ya da bir Adli Tıp’da görevli olacaktır. Oradan da
bir rapor alın.
*Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet
Savcılığı’na başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun (Yasal
Haklarınız sayfasına link) uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz.
*Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan aile dostu
ya da aile üyesi kişiler de ailenin korunması için sizin
adınıza Karakola, Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet
Savcılığı’na telefonla veya şahsen başvurabilir.
Evliliğinizi devam ettirmek istiyorsanız
Aile içi şiddet suçtur ve herkesin şiddetten arınmış bir
yaşam sürdürme hakkı vardır. Yine de şiddet görmenize
rağmen evliliğinizi devam ettirme kararı almış olabilirsiniz. Bunun
için çeşitli nedenleriniz olabilir; belki
çocuklarınızın biraz daha büyümesini beklemek
istiyorsunuzdur ya da ekonomik koşullarınızın uygun olmaması ve
toplumsal desteğinizin olmaması evliliğinizi devam ettirmenizi zorunlu
kılıyordur.
Evliliği sürdürme nedenleriniz ne olursa olsun, kendinizi ve
çocuklarınızı evlilik içinde daha güvenli kılmanın
yolları vardır.
Korunun: Evde kavga sırasında saklanabileceğiniz güvenli bir yer
belirleyin. Çıkışı olmayan odalardan (banyo, tuvalet) ve
tehlikeli alet bulunan yerlerden (mutfak) kaçının.
Sakin kalın ve sakinleştirin: Eşiniz saldırganlaştığında onu hangi
sözlerinizin ve davranışlarınızın sakinleştirdiğini ya da
saldırganlığını arttırdığını belirleyin.
Önlem alın: Evden aniden ayrılmanız gerektiğinde kime
sığınabileceğinizi belirleyin ve bu kişilerle önceden konuşun.
Çocuklarınızı da bu kişilerden haberdar edin. Kimliklerinizin ve
diğer belgelerinizin fotokopisini bir yakınınıza verin.
Yalnızlığınızı kırın: Güvendiğiniz bir yakınınız, arkadaşınız yada
komşunuzla sıkıntınızı konuşmayı deneyin. Aile
büyüklerinizden veya eşinizin ve sizin güvendiğiniz,
uzlaştırma becerileri olduğunu bildiğiniz bir tanıdığınızdan destek
isteyin.
Sınırlarınızı ve sorunlarla baş etme gücünüzü
belirleyin: Eşinizi siz değiştiremezsiniz, değişmeyi kendisi
istemelidir. Öte yanda siz ona karşı olan davranışlarınızı
değiştirebilirsiniz. Hiç kimse canavar değildir. Onun kaygı ve
korkularını fark eder, duygularını anladığınızı belirtir, kendi
duygularınızı, ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı
açıkça ama sakin bir şekilde anlatırsanız eşiniz de size
karşı davranışlarını değiştirebilir.
Aile içi şiddetle baş etme sürecinin bir yolu
ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı belirlemek ve sorunlarla baş
etme gücünüzü fark etmektir.
- Eşinizden neler bekliyorsunuz? Size nasıl davranmasını isterdiniz?
- Eşinizin sizde ne gibi davranış değişiklikleri bekliyor?
- Bu ilişkide hiç kabullenemeyeceğiniz davranışlar neler?
- Bu ilişkide eşinizin hiç kabullenemeyeceği davranışlar neler?
- Eşinizle iyi geçindiğiniz zamanlarda birbirinize nasıl
davranıyorsunuz? Bu davranışları daha sık göstermeniz
mümkün mü?
- Bir mucize olsaydı ve şu anki şiddet ve geçimsizlik sorununuz
ortadan kalksaydı, eşinize nasıl davranıyor olurdunuz? Bu davranışları
şimdiden göstermeniz mümkün mü?
Eğer eşiniz de kendi davranışlarından şikayetçi ise birlikte bir
psikolojik danışma hizmeti almaktan çekinmeyin. Başınız
ağrıdığında veya midenizde bir sorun olduğunda nasıl bir hekime
görünmeniz öneriliyorsa, ilişki sorunları veya duygusal
sıkıntılar yaşadığınızda da tedavi almak doğru olur.
Nedeni ne olursa olsun eşinizin şiddet içeren davranışlarını kabul etmemelisiniz.
Hamilelik kararınızı gözden geçirin. Yeni bir bebeğin
şiddet içeren sağlıksız bir evliliği düzelttiği çok
nadir görülür. Eşiniz hamileliğiniz sırasında ve
çocuğunuz doğduktan sonra da şiddet kullanmaya devam edebilir.
İntihar çözüm değildir. Şiddet gören bir kişinin
yoğun mutsuzluk ve duygusal çökkünlük yaşaması
normaldir. Ama unutmayın ki başka çözüm yolları da
bulunmaktadır. Kendinizi öldürme isteğinden güvendiğiniz
bir kişiye söz edin ve birlikte bir sağlık merkezine psikolojik
destek için başvurun. Eğer size hemen istediğiniz yardım
verilemez ise başvurularınıza devam edin ya da başka yerler arayın.
Mesleki beceriler edinin: Eğer bir işiniz olursa veya iş edinebilmek
için bir beceriniz var ise gelecek daha az
ürkütücü görünür. Eğer herhangi bir
iş beceriniz yoksa ilinizdeki Halk Eğitim Merkezleri, belediyeler ya da
çeşitli kuruluşların açmış olduğu meslek edindirme
kurslarını araştırın ve ilk fırsatta uygun bulduğunuza kayıt olun.
Üniversitelerin yaşam boyu eğitim programlarına katılın.
Çocuğunuzun okulundaki Okul Aile Birliği’nin
etkinliklerine veya sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına
gönüllü olun. Böylece çevreniz genişler ve
kendinize güveniniz artar.