23 Mart 2009 10:40
Haber: Dinçer Gökçe
Küresel finans
krizi bir süreden beri reel ekonomileri de etkisi altına almış
durumda. Gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülke ekonomisi
krizin etkileri altında. Türkiye ekonomisi de krizi en yoğun
yaşayan ülkeler arasında.
Gaziantep Sanayi ve Ticaret Odası'nın başlattığı yerli malı
kullanımı çağrısı giderek yayılıyor. İthal Mala Hayır Yerli Mala
Evet sloganı kullanılan çağrıda, ithal malı kullanımını
içeride istihdamı vurduğuna dikkat çekiliyor.
Hem ihracat hem iç
pazarın daraldığı bir ortamda reel kesim, talep azlığından dolayı
üretim sorunu yaşıyor. Bu durum istirham gibi beraberinde pek
çok soruna kapı aralıyor. Yine bu süreçte yerli malı
kullanımı tartışmaları da yoğunlaşmış durumda. Ki bu tartışma bir tek
Türkiye için söz konusu değil, pek çok gelişmiş
ülke dahil benzer bir tartışma içinde. Ekonomilerde
içe dönme eğilimi giderek artıyor. Türkiye'de de zaman
zaman dillendirilen "Yerli Malı" kullanılmalı söylemi
özellikle kriz de daha da yüksek sesle dillendirilmeye
başlandı.
Özellikle küçük
ölçekli üretim yapan ve girdilerinin önemli bir
kısmını yurtiçinde temin eden üreticiler için yerli malının kullanımı konusu önem kazanıyor.
Ekonomik kriz dönemlerinde daha da önem
kazanan yerli malı kullanma geleneğinin üretim ve istihdamın da
garantisi olduğunu ifade eden iş dünyası temsilcileri bu alandaki
tartışmaların artamsı geretiğine işaret ediyor.
Üretimde yerli ara malı kullanmanın, hem
ülke yan sanayisinin önünü açacağı, hem de
bunun zincirleme etkisinin ülke ekonomisi üzerinde
üretim ve istihdamda yaşanan sorunları önemli
ölçüde azaltacağı vurgulanıyor.
Yine iş dünyası temsilcileri bu konuda herkese ve herkesime görev düştüğüne dikkat çekiyor.
Yerli malı kullanma konusunda yapması gerekenleri
yapmayanların küresel krizin üretim ve istihdam üzerinde
yarattığı sorunlardan şikayet etme hakları bulunmadığını belirten iş
dünyası temsilcileri “Böylesi küresel
krizlerin aşılabilmesi ancak ve ancak tüm toplumsal kesimlerin
gösterecekleri ortak dayanışma ile mümkündür"
vurgunu öne çıkarıyor.
Yerli malı tüketimi için ortak tavır gerekli
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç:
Yerli malı kullanımı oldukça önemli. Şimdi özellikle
kriz dönemlerinde genelde yapılan fuzuli kimi masrafların
kısılması konusu bu dönemde de gündemde. Yerli malı kullanımı
Türkiye'nin dışında dünyanın da gündemindi. Kimi
gelişmiş ülkelerde dahi bu var. Yerli malı kullanıldığı zaman hem
istihdam artmış olur, hem katma değer içeride kalmış olur.
Özellikle krizin etkilerinin arttığı, dış satımın azaldığı bir
dönemde yerli ürünlerin kullanımı çok daha
önem kazanıyor. Özellikle gıda ürünlerinde yerli
malın kullanımı çok önemli. Tabi bunu yaparken uluslar
arası sermayeyi de kaçırtmamak gerekir, orada bir tedirginliğe
yol açmamak gerekir. Şimdi tüketici cephesinde bakıldığında
tüketici özellikle reklamlar yolu ile yabancı
ürünlerin baskı ve etkisi altında. Yerli mallının kullanımı
için iş veren örgütlerinin bir araya gelmesi, ortak
bir tutum belirlemesi ve açıklama yapması gerekir. Bizim KOBİDER
olarak bu yönlü girişimlerimiz var ve sürüyor.
Özelikle işveren örgütlerinin ortak bir açıklama
yapması toplum üzerinde tek tek tüketiciler üzerinde
olumlu bir etkiye yol açacaktır.
Malın Türkiye'de üretilmiş olması yeterli olmalı
YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper:
Yerli malı kullanımının teşvikini yaparken çok dikkatli olmak
gerekir. Burada sermaye sahibi yerli mi yabancı mı ya da ortak mı
konusundan ziyade, söz konusu mal ve hizmetin yurtiçinde
üretiliyor olmasına bakmak gerekiyor. Eğer bir mal veya hizmet
ülke içinde üretiliyorsa dolayısı ile yarattığı katma
değer de ülke içinde kalmış oluyor. Çünkü
Türkiye'deki tüm uluslararası şirketler de Türk
sermayeli şirketler gibi Türkiye'den kişileri çalıştırıyor.
Vergisini burada ödüyor. Hatta YASED olarak bizim
üyelerin de işine gelir böylesi bir çağrı veya
girişim. Ki bu konuda TOBB'da düzenlenen toplantıya eski
başkanımız Tahir Uysal da katılmıştı. Malının Türkiye'de
üretilmiş olması noktasına dikkat edildikten sonra YASED'in de
destek vereceğini ifade etmişti. Başta da belirttiğim gibi burada
dikkat etmek gerekiyor. Ki TOBB da bu konuda yaptığı kimi
açıklamalarda oldukça dikkatli davrandı. Sermaye
düşmanlığının yapılmaması gerekir; bu noktada hassas olunması
gerekir. Yerli malı kullanımını toplum veya tüketiciler nezdinde
ne derece etkili olacağını da kimi araştırmalar sonrası görmek
mümkün.
Yerli malı kullanımında amaç piyasa kapma değil
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak:
Yerli malı tartışması Türkiye'de birilerince daima
küçümsenir. Başka ülkelerin vatandaşlarının yerli
malı kullanma kültürünün ne kadar gelişmiş olduğunu
ve sahiplendiğini biliyorum. 70 milyonu aşkın nüfusu ile
Türkiye tüketicisinin bilinçli hareket etmesi ile
Türkiye ekonomisine ve sanayisine çok şey kazandıracağı bir
gerçek. Ülkemizde de yerli malı kullanma geleneğine,
toplumun her kesiminin sahip çıkması gerekir. Üretimde
yerli ara malı kullanmanın, hem ulusal yan sanayimizin
önünü açacağını, hem de bunun zincirleme etkisi
ile ülkemizde üretim ve istihdamda yaşanan sorunları
büyük ölçüde azaltacağını
öngörmekteyiz. Yerli malı kullanma kampanyalarında,
amaç sadece piyasa kapma yarışı olmamalı ve
düşünülmemelidir. Önce, kaliteli ve rakipleri ile
rekabet edebilecek bir yerli sanayinin kurulması, sonra da yerli malı
kullanma kampanyaları ile kalitesiyle, ucuzluğuyla kendisini ispatlamış
yerli malı kullanımı, sadece tüketicilerin değil hepimizin ortak
hedefi olmalıdır. Toplumun her kesiminin yerli malı kullanma konusunda
göstereceği hassasiyet küresel krizin ekonomik ve toplumsal
yapımız üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecektir.
Ülkemizdeki tüm kesimleri ’Yerli Malı’ kullanma
duyarlılığa ve teşvikine davet ediyorum.
Haber: Dinçer Gökçe
Küresel finans
krizi bir süreden beri reel ekonomileri de etkisi altına almış
durumda. Gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülke ekonomisi
krizin etkileri altında. Türkiye ekonomisi de krizi en yoğun
yaşayan ülkeler arasında.
Gaziantep Sanayi ve Ticaret Odası'nın başlattığı yerli malı
kullanımı çağrısı giderek yayılıyor. İthal Mala Hayır Yerli Mala
Evet sloganı kullanılan çağrıda, ithal malı kullanımını
içeride istihdamı vurduğuna dikkat çekiliyor.
Hem ihracat hem iç
pazarın daraldığı bir ortamda reel kesim, talep azlığından dolayı
üretim sorunu yaşıyor. Bu durum istirham gibi beraberinde pek
çok soruna kapı aralıyor. Yine bu süreçte yerli malı
kullanımı tartışmaları da yoğunlaşmış durumda. Ki bu tartışma bir tek
Türkiye için söz konusu değil, pek çok gelişmiş
ülke dahil benzer bir tartışma içinde. Ekonomilerde
içe dönme eğilimi giderek artıyor. Türkiye'de de zaman
zaman dillendirilen "Yerli Malı" kullanılmalı söylemi
özellikle kriz de daha da yüksek sesle dillendirilmeye
başlandı.
Özellikle küçük
ölçekli üretim yapan ve girdilerinin önemli bir
kısmını yurtiçinde temin eden üreticiler için yerli malının kullanımı konusu önem kazanıyor.
Ekonomik kriz dönemlerinde daha da önem
kazanan yerli malı kullanma geleneğinin üretim ve istihdamın da
garantisi olduğunu ifade eden iş dünyası temsilcileri bu alandaki
tartışmaların artamsı geretiğine işaret ediyor.
Üretimde yerli ara malı kullanmanın, hem
ülke yan sanayisinin önünü açacağı, hem de
bunun zincirleme etkisinin ülke ekonomisi üzerinde
üretim ve istihdamda yaşanan sorunları önemli
ölçüde azaltacağı vurgulanıyor.
Yine iş dünyası temsilcileri bu konuda herkese ve herkesime görev düştüğüne dikkat çekiyor.
Yerli malı kullanma konusunda yapması gerekenleri
yapmayanların küresel krizin üretim ve istihdam üzerinde
yarattığı sorunlardan şikayet etme hakları bulunmadığını belirten iş
dünyası temsilcileri “Böylesi küresel
krizlerin aşılabilmesi ancak ve ancak tüm toplumsal kesimlerin
gösterecekleri ortak dayanışma ile mümkündür"
vurgunu öne çıkarıyor.
Yerli malı tüketimi için ortak tavır gerekli
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç:
Yerli malı kullanımı oldukça önemli. Şimdi özellikle
kriz dönemlerinde genelde yapılan fuzuli kimi masrafların
kısılması konusu bu dönemde de gündemde. Yerli malı kullanımı
Türkiye'nin dışında dünyanın da gündemindi. Kimi
gelişmiş ülkelerde dahi bu var. Yerli malı kullanıldığı zaman hem
istihdam artmış olur, hem katma değer içeride kalmış olur.
Özellikle krizin etkilerinin arttığı, dış satımın azaldığı bir
dönemde yerli ürünlerin kullanımı çok daha
önem kazanıyor. Özellikle gıda ürünlerinde yerli
malın kullanımı çok önemli. Tabi bunu yaparken uluslar
arası sermayeyi de kaçırtmamak gerekir, orada bir tedirginliğe
yol açmamak gerekir. Şimdi tüketici cephesinde bakıldığında
tüketici özellikle reklamlar yolu ile yabancı
ürünlerin baskı ve etkisi altında. Yerli mallının kullanımı
için iş veren örgütlerinin bir araya gelmesi, ortak
bir tutum belirlemesi ve açıklama yapması gerekir. Bizim KOBİDER
olarak bu yönlü girişimlerimiz var ve sürüyor.
Özelikle işveren örgütlerinin ortak bir açıklama
yapması toplum üzerinde tek tek tüketiciler üzerinde
olumlu bir etkiye yol açacaktır.
Malın Türkiye'de üretilmiş olması yeterli olmalı
YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper:
Yerli malı kullanımının teşvikini yaparken çok dikkatli olmak
gerekir. Burada sermaye sahibi yerli mi yabancı mı ya da ortak mı
konusundan ziyade, söz konusu mal ve hizmetin yurtiçinde
üretiliyor olmasına bakmak gerekiyor. Eğer bir mal veya hizmet
ülke içinde üretiliyorsa dolayısı ile yarattığı katma
değer de ülke içinde kalmış oluyor. Çünkü
Türkiye'deki tüm uluslararası şirketler de Türk
sermayeli şirketler gibi Türkiye'den kişileri çalıştırıyor.
Vergisini burada ödüyor. Hatta YASED olarak bizim
üyelerin de işine gelir böylesi bir çağrı veya
girişim. Ki bu konuda TOBB'da düzenlenen toplantıya eski
başkanımız Tahir Uysal da katılmıştı. Malının Türkiye'de
üretilmiş olması noktasına dikkat edildikten sonra YASED'in de
destek vereceğini ifade etmişti. Başta da belirttiğim gibi burada
dikkat etmek gerekiyor. Ki TOBB da bu konuda yaptığı kimi
açıklamalarda oldukça dikkatli davrandı. Sermaye
düşmanlığının yapılmaması gerekir; bu noktada hassas olunması
gerekir. Yerli malı kullanımını toplum veya tüketiciler nezdinde
ne derece etkili olacağını da kimi araştırmalar sonrası görmek
mümkün.
Yerli malı kullanımında amaç piyasa kapma değil
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kanbak:
Yerli malı tartışması Türkiye'de birilerince daima
küçümsenir. Başka ülkelerin vatandaşlarının yerli
malı kullanma kültürünün ne kadar gelişmiş olduğunu
ve sahiplendiğini biliyorum. 70 milyonu aşkın nüfusu ile
Türkiye tüketicisinin bilinçli hareket etmesi ile
Türkiye ekonomisine ve sanayisine çok şey kazandıracağı bir
gerçek. Ülkemizde de yerli malı kullanma geleneğine,
toplumun her kesiminin sahip çıkması gerekir. Üretimde
yerli ara malı kullanmanın, hem ulusal yan sanayimizin
önünü açacağını, hem de bunun zincirleme etkisi
ile ülkemizde üretim ve istihdamda yaşanan sorunları
büyük ölçüde azaltacağını
öngörmekteyiz. Yerli malı kullanma kampanyalarında,
amaç sadece piyasa kapma yarışı olmamalı ve
düşünülmemelidir. Önce, kaliteli ve rakipleri ile
rekabet edebilecek bir yerli sanayinin kurulması, sonra da yerli malı
kullanma kampanyaları ile kalitesiyle, ucuzluğuyla kendisini ispatlamış
yerli malı kullanımı, sadece tüketicilerin değil hepimizin ortak
hedefi olmalıdır. Toplumun her kesiminin yerli malı kullanma konusunda
göstereceği hassasiyet küresel krizin ekonomik ve toplumsal
yapımız üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirecektir.
Ülkemizdeki tüm kesimleri ’Yerli Malı’ kullanma
duyarlılığa ve teşvikine davet ediyorum.