Nasıl kilo alınır
Çeşitli hastalıklara yol
açan zayıflık, ayrıca ciltte kırışıklıklara, yorgunluk, kansızlık, sinirliliğe
neden olur. Kilo almak için sağlıklı beslenmek gerekir.
Çoğunluğa göre şans olarak değerlendirilen
zayıflık, aslında çok da tercih edilecek bir durum değil. Çünkü cildin
erkenden kırışması, çabuk yorulma, baş dönmesi, kansızlık, kalp damar
hastalıkları riski, sinirlilik, hepsinden önemlisi bağışıklık sisteminin
zayıf düşmesi nedeniyle çeşitli hastalıklara davetiye çıkarması, zayıflığın
handikaplarından sadece birkaç tanesi…
Tıpkı aşırı şişmanlık gibi zayıflıktan da
kurtulmak, sadece sağlıklı bir beslenme programı ile mümkün. Vücudumuzun
gereksinim duyduğu vitamin, mineral ve diğer beslenme öğelerini dengeli bir
şekilde karşılayarak, hem bünyemizi, hem de dış görüntümüzü sağlıklı hale
getirebiliriz.
Ne yazık ki sağlıklı bir beslenme programını,
gerçek hayatta uygulamamız bu kadar kolay değil. Gerek alışkanlıklarımızı
değiştirmenin zorluğu, gerekse sağlıklı beslenmeyi yeterince bilmemek, bizi
ya aşırı kilolara, ya da aşırı zayıflığa itiyor.
Kilo almak için neler
yapmalıyım ?
Öncelikle zayıflığın nedeni araştırılmalı.
Eğer kişi hormon al nedenlerden dolayı zayıfsa, mutlaka hormon tedavisi
yapılmalı. Eğer zayıflık beslenmeden kaynaklanıyorsa, beslenme
alışkanlıklarının değişmesi gerekir.
Beslenmeden kaynaklanan zayıflık için anahtar
rolü, tıpkı aşırı kilo gibi düzenli diyet ve egzersiz oynar.
Çok yaşanılan bir başka yanılgı da, aşırı
zayıf kişilerin kilo alabilmek için yağlı besinleri tercih etmesidir. Oysa
kilo almak isteyenlerin diyetinde yer alan kalorilerin, yağlı bazlı değil,
karbonhidrat ve protein bazlı olması gerekir. Diyette yer alacak proteinler
vücuttaki kas kütlesini korurken, karbonhidratlar kilo almak için gereken
enerjiyi sağlar. Ayrıca seçilen karbonhidrat kaynaklarının glisemik
indeksleri de düşük olmalı. Glisemik indeksi yüksek, bal, reçel gibi
karbonhidratlar, kan seviyelerinde ani sıçramalar yaparak, yağ halinde
depolanmalarına yol açar.
Zayıflık neden
olur
Vücudun normal ağırlığının 10-15 kg
altında olması zayıflık olarak tanımlanırken, 15-20 kg altında olması,
aşırı zayıflık olarak değerlendirilir. Ciddi sorunlara yol açabilecek
aşırı zayıflık, hele bir de çocuklarda görülürse, tehlike çanları
çalmaya başlar. Çocuğun yeterince sağlıklı beslenmediğini gösteren bu
durum, onların ruhsal ve bedensel gelişiminin olumsuz yönde
etkileneceğinin en büyük sinyali. Yetişkinlerde görülen zayıflık ise, iş
veriminin düşmesinden sağlığın bozulmasına, depresyondan yaşam
kalitesinin azalmasına kadar, pek çok ciddi sorunlara yol açar.
Zayıflık genellikle genetik faktörlerden
kaynaklanır. Ayrıca hormonlardaki düzensizlikler ve tiroid bezinin aşırı
çalışması da zayıflığa neden olabilir. Zayıflığın nedeni, endokrinolojik
tahlillerle saptanabilir.
Nasıl Kilo Alırım
Normalden kilolu olmak ne kadar büyük bir sağlık sorunuysa, normalden zayıf
olmak da en az o kadar büyük bir sağlık sorunudur ve zayıf olup da kilo
almaya çalışan insanların sayısı en az şişman olup da zayıflamaya çalışanlar
kadardır.
Şişmanlığın olduğu gibi zayıflığın da büyük bir bölümü genetik yapıdan
kaynaklanıyor. Doğumdan ergenlik döneminin sonuna kadar olan beslenme
programları çocukların daha sonraki hayatlarında vücut yapılarının
oluşumunda etkin rol oynuyor.
Vücudun, normal ağırlığının 10-15 kilo altında ola ma sına zayıflık, 15- 20
kilonun altında olmasına ciddi zayıflık deniyor. Örneğin 1.60 cm. boyundaki
bir kişinin ideal kilosu 54 kg.dır. Bu boydaki kişi 46- 48 kilo arasında bir
kiloya sahipse zayıf, 43- 46 kilo arasında hafif zayıf, 42 kilonun
altındaysa ciddi zayıf olarak değerlendiriliyor.
Peki zayıflık neden kaynaklanıyor ve kilo almak için neler yapmanız
gerekiyor. İşte sorularınızın cevabı:
Nasıl kilo alınırım.
·Öncelikle zayıflığın nedenini anlamak gerekiyor. Eğer zayıflığın altında
yatan neden hormonlarsa, hormon tedavisi olmak yeterli olur. Parazit gibi
asalaklardan dolayı ise ağızdan alınan ilaçlarla tedavi yapılır. Parazit ya
da kurt gibi asalak canlılar ortadan kaldırıldığında kendiliğinden kilo
alınabilir. Ancak eğer beslenmeden kaynaklanıyorsa beslenme
alışkanlıklarının düzenlenmesi gerekir.
·Kişinin günlük enerjisi saptandıktan sonra + 1000 kalorilik enerji
eklenerek bir tedavi uygulanılır. Bu yüzden ilk önce beslenme alışkanlığı
saptanır.
·Öğünler artırılır ve üç ara
üç ana öğün olarak düzenlenir. Ara
öğünlerin içeriği besin değeri yüksek
yiyeceklerden oluşmalıdır.
·Öğün içerisindeki karbonhidrat, protein ve yağ oranları kişinin kas
kitlesine uygun olarak belirlenmelidir. Enerji daha çok karbonhidratların
çoğaltılmasıyla sağlanmalıdır. Yağlarda yapılan artış bulantıya ya da ishale
sebep olabilir. Diyet proteini 1,5 gr\kg şeklinde ayarlanmalıdır. Proteini
daha yüksek vermek mümkün olmakla beraber bazı amino asitlerin serotonini
arttırmalarıyla iştahsızlık oluşur. Bu yüzden proteini daha fazla arttırmak
olumsuz etki yapar.
·Diyetin vitamin ve mineral içeriği zengin olmalıdır. Özellikle B grubu
vitaminler yoğun verilmelidir. Bu gruptaki vitaminler iştah artışı
sağlarlar.
·Diyetin en önemli özelliklerinden biriside hacim yönünden az besin kalitesi
yönünden zengin besinlerden oluşturulmasıdır.
·Sabahları iyi bir kahvaltı yapılmalı, kesinlikle atlanmamalıdır.
·Sabah kahvaltıda pekmez, bal gibi besin maddelerinin yanında kuruyemiş
(ceviz, fındık) ve karbonhidratlar da (ekmek, börek, vs.) önemli ölçüde
alınmalıdır.
·Günlük sıvı ihtiyacınızı karşılamanız için minimum 2 litre su içilmelidir.
·Meşrubat yerine tam yağlı olarak adlandırılan sütleri tercih edilmelidir.
·Öğün aralarında fıstık, ceviz, üzüm ve çikolata yenebilir.
·Akşam yemeklerinde alınacak yemek miktarının çok olmamasına dikkat
edilmelidir, aksi halde vücudunuzda yağ birikmeleri görülebilir. Kilo alma
çalışmalarında önemli olanın yağ almak değil kas kitlesini artırmak olduğu
unutulmamalıdır.
·Egzersizlerin hem kardiovasküler çalışmalar (koşu, bisiklet vs.) hem de
ağırlık çalışmalarıyla kombine olarak yapılması sağlanmalıdır. Uygulanacak
egzersiz ve beslenme programı için bir uzmana başvurmalısınız.
Zayıflığınızın
nedenleri nelerdir.
·Aşırı zayıf olan, kilo alamayan ya da ani olarak kilo kaybeden kişiler
mutlaka bir doktor kontrolünden geçmeli ve altta yatan başka bir hastalığın
olup olmadığı araştırılmalıdır.
·Ateşli hastalıklardan sonra, kanser gibi hastalıklarda, verem gibi kronik
hastalıklarda, bağırsakları tutan tüm rahatsızlıklarda, tiroid hormonlarının
fazla çalışması gibi durumlarda kilo alımı azalır, hızlı kilo verilebilir.
·Vejetaryenler hayvansal kaynaklı ürünleri yemediklerinden dengesiz bir
beslenme alışkanlıkları da varsa zayıf olabilirler.
·Ayrıca anorexia nervosa ve buluma gibi yeme bozukluğuyla giden psikiyatrik
hastalıklarda da aşırı zayıflık görülür. Bu kişiler genellikle şişmanlıktan
aşırı korkan, genç kadınlardır. Anorexia nervosada kişi kalori alımını
azaltır. Bulu miada ise genellikle aşırı yemek yedikten sonra kusma ya da
laksatif kullanımı vardır.
·Ülkemizde ise zayıflığın en önde gelen nedenleri barsak parazitleri ile
dengesiz ya da yetersiz beslenmedir.
Zayıf kişilerin sık karşılaştığı problemler nelerdir?
·Zayıflık çocuklarda görülüyorsa gelişim olumsuz yönde etkilenebilir eğer
yetişkinlikte görülüyorsa iş verimi düşer.
·Zayıf kişiler genelde kendilerine uygun kıyafet bulmakta zorlanırlar.
·Zayıflık ciltte çabuk kırışmaya ve sarkmaya neden olabilir. Özellikle E ve
C vit***** az alınıyorsa bu durum hızlanabilir.
·Zayıf kişiler çabuk yorulmaya eğilimlidir.
·Çoğunluğunda anemi (kansızlık) olabilir. Göz kararmaları, oturup kalkarken
baş dönmesi sıktır.
·Metabolizmanın hızlı çalışmasına ve dengesiz beslenmesine bağlı olarak adet
kanamalarında düzensizlik oluşuyor.
·Bu kişiler alkol ve sigarada kullanıyorsa kalp-damar hastalıklarına
yakalanma riskleri fazla olur.
·Metabolizmanın hızlı çalışmasına bağlı olarak ishal görülebilir.
·Yeterli vitamin ve mineraller alınmadığından kişilerde sinirlilik,
yorgunluk hali görülebilir. Nabız atışlarında düzensizlik, bağışıklık
(direnç) sisteminde zayıflama ve buna bağlı gribal enfeksiyonlara ya da
başka hastalıklara karşı yatkınlık görülür.
Çeşitli hastalıklara yol
açan zayıflık, ayrıca ciltte kırışıklıklara, yorgunluk, kansızlık, sinirliliğe
neden olur. Kilo almak için sağlıklı beslenmek gerekir.
Çoğunluğa göre şans olarak değerlendirilen
zayıflık, aslında çok da tercih edilecek bir durum değil. Çünkü cildin
erkenden kırışması, çabuk yorulma, baş dönmesi, kansızlık, kalp damar
hastalıkları riski, sinirlilik, hepsinden önemlisi bağışıklık sisteminin
zayıf düşmesi nedeniyle çeşitli hastalıklara davetiye çıkarması, zayıflığın
handikaplarından sadece birkaç tanesi…
Tıpkı aşırı şişmanlık gibi zayıflıktan da
kurtulmak, sadece sağlıklı bir beslenme programı ile mümkün. Vücudumuzun
gereksinim duyduğu vitamin, mineral ve diğer beslenme öğelerini dengeli bir
şekilde karşılayarak, hem bünyemizi, hem de dış görüntümüzü sağlıklı hale
getirebiliriz.
Ne yazık ki sağlıklı bir beslenme programını,
gerçek hayatta uygulamamız bu kadar kolay değil. Gerek alışkanlıklarımızı
değiştirmenin zorluğu, gerekse sağlıklı beslenmeyi yeterince bilmemek, bizi
ya aşırı kilolara, ya da aşırı zayıflığa itiyor.
Kilo almak için neler
yapmalıyım ?
Öncelikle zayıflığın nedeni araştırılmalı.
Eğer kişi hormon al nedenlerden dolayı zayıfsa, mutlaka hormon tedavisi
yapılmalı. Eğer zayıflık beslenmeden kaynaklanıyorsa, beslenme
alışkanlıklarının değişmesi gerekir.
Beslenmeden kaynaklanan zayıflık için anahtar
rolü, tıpkı aşırı kilo gibi düzenli diyet ve egzersiz oynar.
Çok yaşanılan bir başka yanılgı da, aşırı
zayıf kişilerin kilo alabilmek için yağlı besinleri tercih etmesidir. Oysa
kilo almak isteyenlerin diyetinde yer alan kalorilerin, yağlı bazlı değil,
karbonhidrat ve protein bazlı olması gerekir. Diyette yer alacak proteinler
vücuttaki kas kütlesini korurken, karbonhidratlar kilo almak için gereken
enerjiyi sağlar. Ayrıca seçilen karbonhidrat kaynaklarının glisemik
indeksleri de düşük olmalı. Glisemik indeksi yüksek, bal, reçel gibi
karbonhidratlar, kan seviyelerinde ani sıçramalar yaparak, yağ halinde
depolanmalarına yol açar.
Zayıflık neden
olur
Vücudun normal ağırlığının 10-15 kg
altında olması zayıflık olarak tanımlanırken, 15-20 kg altında olması,
aşırı zayıflık olarak değerlendirilir. Ciddi sorunlara yol açabilecek
aşırı zayıflık, hele bir de çocuklarda görülürse, tehlike çanları
çalmaya başlar. Çocuğun yeterince sağlıklı beslenmediğini gösteren bu
durum, onların ruhsal ve bedensel gelişiminin olumsuz yönde
etkileneceğinin en büyük sinyali. Yetişkinlerde görülen zayıflık ise, iş
veriminin düşmesinden sağlığın bozulmasına, depresyondan yaşam
kalitesinin azalmasına kadar, pek çok ciddi sorunlara yol açar.
Zayıflık genellikle genetik faktörlerden
kaynaklanır. Ayrıca hormonlardaki düzensizlikler ve tiroid bezinin aşırı
çalışması da zayıflığa neden olabilir. Zayıflığın nedeni, endokrinolojik
tahlillerle saptanabilir.
Nasıl Kilo Alırım
Normalden kilolu olmak ne kadar büyük bir sağlık sorunuysa, normalden zayıf
olmak da en az o kadar büyük bir sağlık sorunudur ve zayıf olup da kilo
almaya çalışan insanların sayısı en az şişman olup da zayıflamaya çalışanlar
kadardır.
Şişmanlığın olduğu gibi zayıflığın da büyük bir bölümü genetik yapıdan
kaynaklanıyor. Doğumdan ergenlik döneminin sonuna kadar olan beslenme
programları çocukların daha sonraki hayatlarında vücut yapılarının
oluşumunda etkin rol oynuyor.
Vücudun, normal ağırlığının 10-15 kilo altında ola ma sına zayıflık, 15- 20
kilonun altında olmasına ciddi zayıflık deniyor. Örneğin 1.60 cm. boyundaki
bir kişinin ideal kilosu 54 kg.dır. Bu boydaki kişi 46- 48 kilo arasında bir
kiloya sahipse zayıf, 43- 46 kilo arasında hafif zayıf, 42 kilonun
altındaysa ciddi zayıf olarak değerlendiriliyor.
Peki zayıflık neden kaynaklanıyor ve kilo almak için neler yapmanız
gerekiyor. İşte sorularınızın cevabı:
Nasıl kilo alınırım.
·Öncelikle zayıflığın nedenini anlamak gerekiyor. Eğer zayıflığın altında
yatan neden hormonlarsa, hormon tedavisi olmak yeterli olur. Parazit gibi
asalaklardan dolayı ise ağızdan alınan ilaçlarla tedavi yapılır. Parazit ya
da kurt gibi asalak canlılar ortadan kaldırıldığında kendiliğinden kilo
alınabilir. Ancak eğer beslenmeden kaynaklanıyorsa beslenme
alışkanlıklarının düzenlenmesi gerekir.
·Kişinin günlük enerjisi saptandıktan sonra + 1000 kalorilik enerji
eklenerek bir tedavi uygulanılır. Bu yüzden ilk önce beslenme alışkanlığı
saptanır.
·Öğünler artırılır ve üç ara
üç ana öğün olarak düzenlenir. Ara
öğünlerin içeriği besin değeri yüksek
yiyeceklerden oluşmalıdır.
·Öğün içerisindeki karbonhidrat, protein ve yağ oranları kişinin kas
kitlesine uygun olarak belirlenmelidir. Enerji daha çok karbonhidratların
çoğaltılmasıyla sağlanmalıdır. Yağlarda yapılan artış bulantıya ya da ishale
sebep olabilir. Diyet proteini 1,5 gr\kg şeklinde ayarlanmalıdır. Proteini
daha yüksek vermek mümkün olmakla beraber bazı amino asitlerin serotonini
arttırmalarıyla iştahsızlık oluşur. Bu yüzden proteini daha fazla arttırmak
olumsuz etki yapar.
·Diyetin vitamin ve mineral içeriği zengin olmalıdır. Özellikle B grubu
vitaminler yoğun verilmelidir. Bu gruptaki vitaminler iştah artışı
sağlarlar.
·Diyetin en önemli özelliklerinden biriside hacim yönünden az besin kalitesi
yönünden zengin besinlerden oluşturulmasıdır.
·Sabahları iyi bir kahvaltı yapılmalı, kesinlikle atlanmamalıdır.
·Sabah kahvaltıda pekmez, bal gibi besin maddelerinin yanında kuruyemiş
(ceviz, fındık) ve karbonhidratlar da (ekmek, börek, vs.) önemli ölçüde
alınmalıdır.
·Günlük sıvı ihtiyacınızı karşılamanız için minimum 2 litre su içilmelidir.
·Meşrubat yerine tam yağlı olarak adlandırılan sütleri tercih edilmelidir.
·Öğün aralarında fıstık, ceviz, üzüm ve çikolata yenebilir.
·Akşam yemeklerinde alınacak yemek miktarının çok olmamasına dikkat
edilmelidir, aksi halde vücudunuzda yağ birikmeleri görülebilir. Kilo alma
çalışmalarında önemli olanın yağ almak değil kas kitlesini artırmak olduğu
unutulmamalıdır.
·Egzersizlerin hem kardiovasküler çalışmalar (koşu, bisiklet vs.) hem de
ağırlık çalışmalarıyla kombine olarak yapılması sağlanmalıdır. Uygulanacak
egzersiz ve beslenme programı için bir uzmana başvurmalısınız.
Zayıflığınızın
nedenleri nelerdir.
·Aşırı zayıf olan, kilo alamayan ya da ani olarak kilo kaybeden kişiler
mutlaka bir doktor kontrolünden geçmeli ve altta yatan başka bir hastalığın
olup olmadığı araştırılmalıdır.
·Ateşli hastalıklardan sonra, kanser gibi hastalıklarda, verem gibi kronik
hastalıklarda, bağırsakları tutan tüm rahatsızlıklarda, tiroid hormonlarının
fazla çalışması gibi durumlarda kilo alımı azalır, hızlı kilo verilebilir.
·Vejetaryenler hayvansal kaynaklı ürünleri yemediklerinden dengesiz bir
beslenme alışkanlıkları da varsa zayıf olabilirler.
·Ayrıca anorexia nervosa ve buluma gibi yeme bozukluğuyla giden psikiyatrik
hastalıklarda da aşırı zayıflık görülür. Bu kişiler genellikle şişmanlıktan
aşırı korkan, genç kadınlardır. Anorexia nervosada kişi kalori alımını
azaltır. Bulu miada ise genellikle aşırı yemek yedikten sonra kusma ya da
laksatif kullanımı vardır.
·Ülkemizde ise zayıflığın en önde gelen nedenleri barsak parazitleri ile
dengesiz ya da yetersiz beslenmedir.
Zayıf kişilerin sık karşılaştığı problemler nelerdir?
·Zayıflık çocuklarda görülüyorsa gelişim olumsuz yönde etkilenebilir eğer
yetişkinlikte görülüyorsa iş verimi düşer.
·Zayıf kişiler genelde kendilerine uygun kıyafet bulmakta zorlanırlar.
·Zayıflık ciltte çabuk kırışmaya ve sarkmaya neden olabilir. Özellikle E ve
C vit***** az alınıyorsa bu durum hızlanabilir.
·Zayıf kişiler çabuk yorulmaya eğilimlidir.
·Çoğunluğunda anemi (kansızlık) olabilir. Göz kararmaları, oturup kalkarken
baş dönmesi sıktır.
·Metabolizmanın hızlı çalışmasına ve dengesiz beslenmesine bağlı olarak adet
kanamalarında düzensizlik oluşuyor.
·Bu kişiler alkol ve sigarada kullanıyorsa kalp-damar hastalıklarına
yakalanma riskleri fazla olur.
·Metabolizmanın hızlı çalışmasına bağlı olarak ishal görülebilir.
·Yeterli vitamin ve mineraller alınmadığından kişilerde sinirlilik,
yorgunluk hali görülebilir. Nabız atışlarında düzensizlik, bağışıklık
(direnç) sisteminde zayıflama ve buna bağlı gribal enfeksiyonlara ya da
başka hastalıklara karşı yatkınlık görülür.