.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    KUYU korku hikayesi

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    KUYU korku hikayesi Empty KUYU korku hikayesi

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Ocak 12, 2009 6:22 pm

    BAŞLIK:KABUS
    ekrem güneşli

    Kuyudayım, ayaklarıma bir taş bağlayarak attılar
    beni...Nasıl oldu bilmiyorum..? Hatırladığım kadar
    ormana çalı toplamaya gitmiştim. Anam, "Elif
    gızım, düşmanlarımız ,fırsat kolluyor, dost uyur
    ama düşman uyumaz !"demişti. Babamız maden-den "1" gelirken, köyün yanından geçen Kayseri
    şosesinde inmiş, sırtına heybesini vurup köye doğru
    yürümüş...Yılanlı kayada pusu kuran Kör Tahir,
    babama ateş etmiş, belindeki tabancasına
    uzanamadan, domdom kurşunları, biri göğsüne biri
    sırtına biri de tam alnına isabet etmiş, alkanlar içinde orada can vermiş...Amcam, "Kardaşımin
    kanı yerde mi kalacak diye Tahir'in amcasını kasaba kahvesinde,
    küçük kardeşim Ahmet'e vurdurmuş, yaşı
    küçük diye çocukların kaldığı
    yere atmışlar kardeşimi...Anam, babamın acısını
    unutmadan küçük kardeşimin de hapse atılması
    üzerine, üzüntüden bir tarafına felç gelmiş...Amcam
    bize sahiplenecek diye çok bekledik. Kardeşim de
    hapse atılınca, bizim tarlaları ekip biçmeye, başlamıştı, en çok zoruma giden, düşmanlarımızla
    iş birliği yapmasıydı..

    Keşke, anamın sözüne dinleseymişim, o gün evden
    çıkmıştım. Kuşağımın altına, yoluma biri çıkar diye
    babamın eski hançerini saklamıştım...Dağlık yerdi.
    Kışlık yakacağımızı ormandan getirdiğimiz çalı çırpı
    ile karşılardık...Köyden, çıkmıştım, hava o gün o
    kadar güzeldi ki gök yüzü masmaviydi, türkü söyle
    yerek gidiyordum...Her taraf yepyeşildi.. Kör
    Tahirlerin bostanını sulayan havuzu dolduran çeşmeden, avucumla
    su alıp içtim, suyu buz gibiydi. Yüzüme, bağrıma da su
    serptim...Bostana
    baktım, kargaları korkutmak için, korkuluk dikmiş
    ler. Bir çöpten adam, üstünde eski bir ceket.
    Kanlı ..soğuk...O zaman ürperdim...! Aklıma ,beni
    öldürüp kuyuya atacakları nereden gelirdi..

    * * * *
    Tarla kuşları ötüyordu. Uzaktan bir merkep "eşek"
    anırıyor, sırtları boz, boyunları yeşilin en güzeli bir
    yabani güvercin sürüsü yabani otlarla kaplı bir
    yerden pır diye kalkıp uzaklara çok uzaklara uçuyordu.
    Bir kaplumbağa beni görünce uzun boynunu içine
    çekmiş, yavaş yavaş yürüyor,
    bir tarla kelengisi "2" deliğinden görünüp sonra
    içeri kaçıyordu. Güneş bir sırık boyunu geçmiş,
    havada en ufak bir esinti yoktu. Taş duvarla çevrili
    Hacı Esat ağanın kavaklığının yanından geçtim

    * * * *
    Köyden epey uzaklaşmışım...Eskidenberi kafası
    dik bir kızım. İlkokulda kız arkadaşlar bu yüzden
    adımı " Dik Elif " takmışlardı...Benim yaptığım
    bir çılgınlıktı. Tek başıma , ormana gidiyordum
    Anam, kendisini dinlemediğimi bildiği için, heybenin
    bir gözüne de babamın çiftesini koymuştu.

    Omuzumda heybe , orman yoluna saptım. Şırıl şırl
    akan bir dereye bakıyordum...Küçük taşları önünde
    sürükleyerek beyaz sabun gibi köpürerek akıp giden berrak sulara, yeşil kokusuna, ve ağaçlardan
    gelen kuş seslerine dalıp gitmişim...Birden karşıma
    üç adam çıktı. Omuzları çaprazlama kurşun ,ellerin
    de kalişler, sakalları uzamış, konuşmaları değişik
    tipte adamlardı...Bizim köylüye benzemiyordu.
    İri yarı, sivri burunlu olanı, pis pis sırıtmıştı, korkudan elimi ayağımı titremeye başlamıştı.
    Anlamadığım bir lisanla, yanındakine bir şeyler
    söylemişti..Sırtımdaki heybeden çifteyi çıkaracak
    olsam, şüphelenip, üzerime çullanırlardı..Onları
    oyalamak istiyordum...Ama, niyetleri kötüydü.
    Etrafımı çevirmişlerdi, üç adamda sarhoştu. Pis
    pis sırıtıyorlardı. İri olana, belimdeki kuşağın altından
    hançeri çıkardım, tam saplayacaktım, kafama sert bir
    cisimle vuruldu..Düşmüşüm...
    Üstümdeki elbiseyi çıkarmışlardı, yalvarıyordum
    bana ilişmeyin diye...Ama , iri yarı olanı üzerime
    abanmıştı, tırnaklarımı yüzüne saplayarak kendimi
    teslim etmemeye çalışıyordum...Ama, iğrenç adam
    işini bitirdi..Apış aram kan içinde kalmıştı...Geri
    sini hatırlamıyorum...Cansız vücudumu, orada bulu
    nan kuyuya atmışlar...Kuyunun içi yılanlarla doluy
    muş..Yılanlar, belime sarılmış sıktıkça sıkıyormuş
    "Elif, galk abinin azığını hazırla, tarlaya gidecek !"
    dedi anamKan-ter içinde uyandım..Şaşkın şaşkın
    yüzüne bakıyordum...Yataktaymışım...

    27 Eylül 2007
    Not :Bu hikaye yazar tarafından kurgulanmıştır
    Olaylar, ve kahramanlar hayalidir

    Maden :Kasabanın eski adı

      Forum Saati Cuma Kas. 15, 2024 1:16 pm