Giriş ve Özet :
XML tam anlamıyla bir standart haline gelmemiş olmasına rağmen
geleceğin web tabanlı uygulamalarında alt yapıyı oluşturacak en büyük
aday olarak görünüyor. Bu açıdan bakıldığında, XML’in günümüzdeki
popülaritesi ve XML ile ilgili teknolojilerin her geçen gün daha hızlı
bir şekilde artması daha rahat anlaşılıyor.
XML, ortaya çıkış düşüncesiyle insanlar için HTML’den çok daha rahat ve
kullanımı kolay bir dil olmayı amaçlıyor. Bununla beraber uygulamada
HTML’in yetersiz kaldığı konulara da eğilerek aynı zamanda da teknik
açıdan günümüzde HTML’in açıklarını yamamaya çalışan birçok programı
ortadan kaldıracak gibi gözüküyor.
İçerisinde barındırdığı kolay kullanım ve teknik genişlik konularıyla
sıradan kullanıcılar için kullanım kolaylığı sağlamakla birlikte teknik
geliştiriciler açısından çok geniş bir XML teknolojileri dağarcığına
sahip olmayı gerektiriyor. Bu belge, XML temelinden başlayarak sıradan
kullanıcılara dilin sözdizimi ve genel özellikleri hakkında bilgi
verirken , konuyla ileri düzeyde ilgilenmek isteyenlerde de XML ile
ilgili teknolojiler hakkında başlangıç için yeterli düzeyde açıklamalar
sunuyor.
Belge içerisinde öncelikle XML fikrinin ortaya atılışını ve tarihi
incelenecektir , bunun ardından XML sözdizimi ve genel özelliklerine
değinilecektir. XML genel özelliklerinden sonra XML’in işlenmesi
konusunda XML DTD’leri ve şemalar incelenecek bir XML belgesinin
hazırlanmasından sunumuna kadar üzerinde yapılan işlemler
açıklanacaktır. Son bölümde de ilgili XML teknolojileri ile ilgili
olarak XSL ve XSLT ile XML belgelerinin sunuma hazır hale getirilmesi
ve son olarak da XQuery ve XHTML konuları ile XML’den tüeryen
teknolojiler incelenecek.
XML Tarihi :
1960’larda IBM mühendisleri belgeleri ve belge biçimlerini tanımlamak
için bir GML(genelleştirilmiş işaretleme dili) üzerinde çalışıyorlardı.
1986’da ISO SGML(Standartlaştırılmış GML) adında bir standardı kabul
etti. SGML belge görünümlerini özel uygulama yazılımlarından bağımsız
kılmak için belgeleri işaretlemeyi öngören çok gelişmiş bir dizgeydi.
Belge standartlarını kesinleştirmeye ihtiyaç duyan büyük
organizasyonlar için SGML çok uygundu ve güçlü seçenekleri vardı. SGML
platform-bağımsız ve uygulama-bağımsız belgeler yaratmak için
oluşturulmuştur ve özel tanımlanmış etiketler (tag) kullanarak
belgelerin yapısını tanımlamamızı sağlar.
Daha sonraları görüldü ki SGML’in gelişmişliği, hızlı ve kolay web
yayınları için uygun değildi. Bu nedenle herkesin kolayca öğrenip
uygulayabileceği pratiklikte basit bir işaretleme diline ihtiyaç
duyuldu. Böylece SGML’in özel bir belge tipi (ya da DTD) ‘nden biraz
daha fazla kapsamlı olan HTML geliştirildi. Öğrenilmesi ve uygulanması
kolay olduğu ve öncü web tarayıcıları tarafından desteklendiği için
HTML yeni gelişmekte olan web’in süratle temelini oluşturmaya başladı.
Gerçekten de eğer SGML web’in geçerli işaretleme dili olarak
kullanılsaydı web şu andaki popülaritesine kavuşamazdı.
Fakat HTML’in sorununun çok yalın olmasından kaynaklandığı hemen
görüldü. Başlıkları, listeleri, diğer belgelere bağları(link) içeren,
metin tabanlı belgeleri kullanan web’in ilk günlerinde HTML çok uygun
bir işaretleme diliydi. Kısa zamanda web uygulaması geliştiren insanlar
çoklu ortam ve sayfa tasarım olanaklarının arttırılmasını istemeye
başladılar. Bu da HTML’in şiddetli büyüme sorunları yaşamasına neden
oldu. Yalın bir şekilde metin içine resim yerleştirmek iyiydi fakat
yerleştirmenin her zaman tam olarak istenilen yere yapılamaması
tasarımda sıkıntı yaratıyordu. Görüntü haritaları oluşturmak ve bunlara
bağ atamak yeni problemler yaratıyordu ve yeni çözümler gerektiriyordu.
Sonrasında yanıp sönen metinler, çizelgeler, çerçeveler ve devingen
HTML ortaya çıktı. Her zaman HTML’e yeni bir şeyler ekleme ihtiyacı
hissediliyordu fakat bu ekleme çabaları her defasında uyumsuzluk
yaratıyor ve yeni standart ihtiyaçları ile sona eriyordu.
Bu sorunların nedeni çok açıktı, HTML genişleyebilir değildi. Yıllar
geçtikçe Microsoft sadece Internet Explorer’da , Netscape ise sadece
Navigator’da çalışacak yeni etiketler çıkardı. Ne yazık ki web
uygulaması yazanlar böyle bir şansa sahip değillerdi.
Karmaşık siteler tasarlanabilmesi için daha çoğuna ihtiyaç duyuluyordu.
Java ve Javascript, ASP, CGI, PERL, PHP ve diğer bütün gelişmeler
HTML’i kuvvetlendiriyordu. CSS (Cascading Style Sheet) ve devingen
HTML(DHTML) gibi gelişmeler web tasarımını istenilen hale getirmek için
gerekli olan gücün bir kısmını öneriyordu. Bununla beraber bu eklemeler
büyümekte olan sorunu daha da göz önüne çıkarıyordu.
Birçok Web uygulaması geliştiricileri , HTML genişleyebilir değilken
onun ana dili olan SGML’in tam genişleyebilir olduğunu biliyorlardı.
SGML’de tamamen özelleştirilebilir belge kümesi oluşturmak amacıyla,
uygulama geliştiriciler tüm bu belge kümesini denetleyecek bir DTD
geliştirdiler. Bu zaman alıcı ve karmaşık bir işti ama işe yaradı. Asıl
sorun SGML’in genişleyebilir olan özelliğini karmaşıklığından
arındırabilmekti. Diğer bir deyişle amaç SGML ve HTML arasında bir
köprü kurabilmekti.
Sonuçta XML(eXtensible Markup Language) geliştirildi. 1996 sonlarında
World Wide Web Consortium (W3C) XML’i geliştirdi. XML’in amacı SGML’in
gücünü dilin karmaşıklığından arındırıp web uygulaması geliştirenlere
tam anlamıyla özelleştirilebilen belgeler hazırlama olanağı sunmaktı.
HTML, SGML’in bir belge tipiyken XML onun basitleştirilmiş bir biçimi
gibiydi bu yüzden de yukarıda bahsedilen özellikleri taşıyordu.
XML Nedir? :
XML,
HTML ile pek çok açıdan benzerlik gösteren bir işaretleme(markup)
dilidir. Verinin tanımlanması ve tarif edilmesi için kulanılır.
HTML’deki yapının aksine XML’de kullanılacak olan etiketler önceden
tanımlı değildir.Yani bir XML belgesinin yapısı tamamıyle kullanıcı
tarafından oluşturulur.Verinin tarif edilmesi için DTD(Document Type
Definition (XML belgesinde kullanılacak etiketleri ve yapıları önceden
tarif ettiğimiz kütükler)) adı verilen yapılar kullanılmaktadır. XML ve
DTD’nin birlikte kullanılması ile belgeler kendini tarif eden bir yapı
halini alırlar.
XML,
SGML’den türetülmiş bir dildir. SGML bir meta-dildir. Meta-dil demek
dil yaratmaya yarayan dil demektir. İlginç olan XML'in SGML gibi bir
meta-dilden türemesine rağmen kendisinin de bir meta-dil olmasıdır.
Yani XML'den de yeni diller türetilebilir. Örneğin Wireless Markup
Language(WML) mobil cihazları için kullanılan WAP ortamlarının dilidir
ve XML’in türevidir. HTML de SGML’den türetilmiş bir dil olmasına
rağmen bu özelliği taşımaz.
XML
ve HTML arasındaki en belirgin fark XML’in verinin kendisiyle
ilgilenmesi, HTML’in ise verinin sunumuyla ilgilenmesidir. Buna bağlı
olarak HTMLbelgeleri veriye ilişkin şekillendirme bilgilerini
içerirken, XML dökümanları ise verinin tanım bilgilerini içermektedir.
XML’in tasarım amaçlarından biri de verinin taşınmasıdır.
Şimdi çok basit bir XML belgesini birlikte inceleyelim:
Mehmet
Levent
Kutlama
Doğum Günün Kutlu Olsun!!
HTML
belgelerine çok benzeyen bu yapıda ilk etapta göze çarpan nokta etiket
yapılarının bizim tarafımızdan tasarlanmış oluşudur. XML kütükleri her
zaman belgelerin mantıksal bölümlerinin(element) başlangıç ve
bitişlerini işaret eder.
HTML’de
kullanılan gibi standart etiket yapıları
Buradaki
önemli nokta şudur: XML, HTML’in yerine geçecek bir dil değil HTML’in
tamamlayıcısı olabilecek bir dildir.Günümüz bilişim dünyasına bakarsak
XML’in her alanda karşımıza çıktığını görmekteyiz. Bu nedenle XML’i bir
anlamda geleceğin web dili olarak tanımlamak mümkündür.
XML kullanıcıya şunları sunar:
1- XML internet üzerinde çalışabilmelidir.
2- XML tüm uygulamalar tarafından desteklenmelidir.
3- XML, SGML ile uyumlu olmalıdır.
4- XML üreten programlar oldukça kolay olmalıdır.
5- XML’de seçmeli özellikler minumum olmalı veya hiç olmamalıdır.
6- XML belgeleri okunabilir ve açık olmalıdır.
7- XML tasarımı tek bir firma bu işi ele almadan acilen hazırlanmalıdır.
8- XML tasarımı biçimlendirilmiş ve kısa olmalıdır.
9- XML belgelerinin yaratılması çok kolay olmalıdır.
10- XML belgelerinde anlam belirsizlikleri olmamalıdır.
XML Nasıl Kullanılabilir? :
XML hakkında bilinmesi gereken en önemli nokta, bu dilin veriyi taşımak amacıyla tasarlanmış oluşudur.
XML ile veriler yapı bakımından modülerlik kazanmaktadır. XML belgeleri
verinin içeriğiyle ilgilenmektedirler.Bu sayede verilerin içerik,yapı
ve sunum kısımları ayrı modüller halinde farklı XML belgelerinde
tutulmaktadır.
XML belgeleri Veri Adaları(Data Islands) adı verilen teknik sayesinde
HTML sayfaları içerisinde de depolanabilmektedir.Bu teknik sayesinde
verinizin sadece sunumuyla ilgilenilmektedir
Veri Adaları(Data Islands) bir HTML sayfasında XML komutlarının gömülü
olması ve onların işlenebilmesi demektir. Böylece HTML sayfasının içine
artık sadece HTML etiketleri değil, aynı zamanda XML komutları da
yazılabilir
Data Island iki şekilde HTML sayfalarına gömülür:
- Direk XML datasını HTML'in içine gömerek
06
<İlad>ANKARAİlad>
- HTML sayfasından XML'i referans göstererek.
XML ile verinin alışveriş işlemi gerçekleştirilir. XML, yapısının
esnekliği sayesinde birbirine uyumlu olmayan sistemler arasında veri
alış verişi rahatlıkla gerçekleştirilmektedir. Günümüz bilişim
dünyasında bilgisayar sistemleri ve veri tabanlarının genellikle
birbirine uyumsuz sistemler içerebildiklerini görmekteyiz. Bundan
dolayı uygulama geliştiriciler Internet üzerinden bu tip uyumsuz
verilerin alış veriş işlemini gerçekleştirmek zorundadırlar.
Verinin XML formatına çevrilmesi ile, farklı sistemler ve
uygulamalardaki verilerin karmaşıklık derecesi indirgenerek, alış veriş
işleminin kolaylaştırılması sağlanır.
XML ile finansal bilgilerin Internet üzerinden alış verişi
sağlanmaktadır. Günümüzde artık sıklıkla duyulan elektronik iş kavramı
açısından incelenecek olduğunda XML’in önemli işlevleri yerine
getirdiği görülmektedir. Bahsedilen bu işevleri ile XML geleceğin
elektronik iş dili olarak da yeni bir görevi üstlenmektedir.
XML ile verinin paylaşımı kolaylaştırılır.
XML, veriyi düz metin (plain text) formatında saklamasından dolayı
veriyi paylaştırma konusunda da hem yazılım hem de donanımdan bağımsız
hareket edebilme imkanını sunmuştur.
Bu sayede farklı uygulamalarda hareket eden farklı veri tipleriyle
çalışmak daha kolaylaşır. Ayrıca işletim sistemlerinin yükseltgenmesi,
sunucu, uygulama vb. dışsal faktörlerin yenilenmesi gibi etkenlerden de
en az düzeyde etkilenilmiş olunur.
XML ile verinin depolanması sağlanır.
XML, verinin dosyalarda veya veritabanlarında saklanması için de kullanılabilir.
XML, yazılım, donanım ve uygulamalardan bağımsız olduğu için verinin
daha elverişli olarak kullanımını sağlamaktadır. Yani başka
istemci(client) veya uygulamalar tıpkı veri kaynaklarına erişiyormuş
gibi XML kütüklerine rahatlıkla erişebilirler.
XML tam anlamıyla bir standart haline gelmemiş olmasına rağmen
geleceğin web tabanlı uygulamalarında alt yapıyı oluşturacak en büyük
aday olarak görünüyor. Bu açıdan bakıldığında, XML’in günümüzdeki
popülaritesi ve XML ile ilgili teknolojilerin her geçen gün daha hızlı
bir şekilde artması daha rahat anlaşılıyor.
XML, ortaya çıkış düşüncesiyle insanlar için HTML’den çok daha rahat ve
kullanımı kolay bir dil olmayı amaçlıyor. Bununla beraber uygulamada
HTML’in yetersiz kaldığı konulara da eğilerek aynı zamanda da teknik
açıdan günümüzde HTML’in açıklarını yamamaya çalışan birçok programı
ortadan kaldıracak gibi gözüküyor.
İçerisinde barındırdığı kolay kullanım ve teknik genişlik konularıyla
sıradan kullanıcılar için kullanım kolaylığı sağlamakla birlikte teknik
geliştiriciler açısından çok geniş bir XML teknolojileri dağarcığına
sahip olmayı gerektiriyor. Bu belge, XML temelinden başlayarak sıradan
kullanıcılara dilin sözdizimi ve genel özellikleri hakkında bilgi
verirken , konuyla ileri düzeyde ilgilenmek isteyenlerde de XML ile
ilgili teknolojiler hakkında başlangıç için yeterli düzeyde açıklamalar
sunuyor.
Belge içerisinde öncelikle XML fikrinin ortaya atılışını ve tarihi
incelenecektir , bunun ardından XML sözdizimi ve genel özelliklerine
değinilecektir. XML genel özelliklerinden sonra XML’in işlenmesi
konusunda XML DTD’leri ve şemalar incelenecek bir XML belgesinin
hazırlanmasından sunumuna kadar üzerinde yapılan işlemler
açıklanacaktır. Son bölümde de ilgili XML teknolojileri ile ilgili
olarak XSL ve XSLT ile XML belgelerinin sunuma hazır hale getirilmesi
ve son olarak da XQuery ve XHTML konuları ile XML’den tüeryen
teknolojiler incelenecek.
XML Tarihi :
1960’larda IBM mühendisleri belgeleri ve belge biçimlerini tanımlamak
için bir GML(genelleştirilmiş işaretleme dili) üzerinde çalışıyorlardı.
1986’da ISO SGML(Standartlaştırılmış GML) adında bir standardı kabul
etti. SGML belge görünümlerini özel uygulama yazılımlarından bağımsız
kılmak için belgeleri işaretlemeyi öngören çok gelişmiş bir dizgeydi.
Belge standartlarını kesinleştirmeye ihtiyaç duyan büyük
organizasyonlar için SGML çok uygundu ve güçlü seçenekleri vardı. SGML
platform-bağımsız ve uygulama-bağımsız belgeler yaratmak için
oluşturulmuştur ve özel tanımlanmış etiketler (tag) kullanarak
belgelerin yapısını tanımlamamızı sağlar.
Daha sonraları görüldü ki SGML’in gelişmişliği, hızlı ve kolay web
yayınları için uygun değildi. Bu nedenle herkesin kolayca öğrenip
uygulayabileceği pratiklikte basit bir işaretleme diline ihtiyaç
duyuldu. Böylece SGML’in özel bir belge tipi (ya da DTD) ‘nden biraz
daha fazla kapsamlı olan HTML geliştirildi. Öğrenilmesi ve uygulanması
kolay olduğu ve öncü web tarayıcıları tarafından desteklendiği için
HTML yeni gelişmekte olan web’in süratle temelini oluşturmaya başladı.
Gerçekten de eğer SGML web’in geçerli işaretleme dili olarak
kullanılsaydı web şu andaki popülaritesine kavuşamazdı.
Fakat HTML’in sorununun çok yalın olmasından kaynaklandığı hemen
görüldü. Başlıkları, listeleri, diğer belgelere bağları(link) içeren,
metin tabanlı belgeleri kullanan web’in ilk günlerinde HTML çok uygun
bir işaretleme diliydi. Kısa zamanda web uygulaması geliştiren insanlar
çoklu ortam ve sayfa tasarım olanaklarının arttırılmasını istemeye
başladılar. Bu da HTML’in şiddetli büyüme sorunları yaşamasına neden
oldu. Yalın bir şekilde metin içine resim yerleştirmek iyiydi fakat
yerleştirmenin her zaman tam olarak istenilen yere yapılamaması
tasarımda sıkıntı yaratıyordu. Görüntü haritaları oluşturmak ve bunlara
bağ atamak yeni problemler yaratıyordu ve yeni çözümler gerektiriyordu.
Sonrasında yanıp sönen metinler, çizelgeler, çerçeveler ve devingen
HTML ortaya çıktı. Her zaman HTML’e yeni bir şeyler ekleme ihtiyacı
hissediliyordu fakat bu ekleme çabaları her defasında uyumsuzluk
yaratıyor ve yeni standart ihtiyaçları ile sona eriyordu.
Bu sorunların nedeni çok açıktı, HTML genişleyebilir değildi. Yıllar
geçtikçe Microsoft sadece Internet Explorer’da , Netscape ise sadece
Navigator’da çalışacak yeni etiketler çıkardı. Ne yazık ki web
uygulaması yazanlar böyle bir şansa sahip değillerdi.
Karmaşık siteler tasarlanabilmesi için daha çoğuna ihtiyaç duyuluyordu.
Java ve Javascript, ASP, CGI, PERL, PHP ve diğer bütün gelişmeler
HTML’i kuvvetlendiriyordu. CSS (Cascading Style Sheet) ve devingen
HTML(DHTML) gibi gelişmeler web tasarımını istenilen hale getirmek için
gerekli olan gücün bir kısmını öneriyordu. Bununla beraber bu eklemeler
büyümekte olan sorunu daha da göz önüne çıkarıyordu.
Birçok Web uygulaması geliştiricileri , HTML genişleyebilir değilken
onun ana dili olan SGML’in tam genişleyebilir olduğunu biliyorlardı.
SGML’de tamamen özelleştirilebilir belge kümesi oluşturmak amacıyla,
uygulama geliştiriciler tüm bu belge kümesini denetleyecek bir DTD
geliştirdiler. Bu zaman alıcı ve karmaşık bir işti ama işe yaradı. Asıl
sorun SGML’in genişleyebilir olan özelliğini karmaşıklığından
arındırabilmekti. Diğer bir deyişle amaç SGML ve HTML arasında bir
köprü kurabilmekti.
Sonuçta XML(eXtensible Markup Language) geliştirildi. 1996 sonlarında
World Wide Web Consortium (W3C) XML’i geliştirdi. XML’in amacı SGML’in
gücünü dilin karmaşıklığından arındırıp web uygulaması geliştirenlere
tam anlamıyla özelleştirilebilen belgeler hazırlama olanağı sunmaktı.
HTML, SGML’in bir belge tipiyken XML onun basitleştirilmiş bir biçimi
gibiydi bu yüzden de yukarıda bahsedilen özellikleri taşıyordu.
XML Nedir? :
XML,
HTML ile pek çok açıdan benzerlik gösteren bir işaretleme(markup)
dilidir. Verinin tanımlanması ve tarif edilmesi için kulanılır.
HTML’deki yapının aksine XML’de kullanılacak olan etiketler önceden
tanımlı değildir.Yani bir XML belgesinin yapısı tamamıyle kullanıcı
tarafından oluşturulur.Verinin tarif edilmesi için DTD(Document Type
Definition (XML belgesinde kullanılacak etiketleri ve yapıları önceden
tarif ettiğimiz kütükler)) adı verilen yapılar kullanılmaktadır. XML ve
DTD’nin birlikte kullanılması ile belgeler kendini tarif eden bir yapı
halini alırlar.
XML,
SGML’den türetülmiş bir dildir. SGML bir meta-dildir. Meta-dil demek
dil yaratmaya yarayan dil demektir. İlginç olan XML'in SGML gibi bir
meta-dilden türemesine rağmen kendisinin de bir meta-dil olmasıdır.
Yani XML'den de yeni diller türetilebilir. Örneğin Wireless Markup
Language(WML) mobil cihazları için kullanılan WAP ortamlarının dilidir
ve XML’in türevidir. HTML de SGML’den türetilmiş bir dil olmasına
rağmen bu özelliği taşımaz.
XML
ve HTML arasındaki en belirgin fark XML’in verinin kendisiyle
ilgilenmesi, HTML’in ise verinin sunumuyla ilgilenmesidir. Buna bağlı
olarak HTMLbelgeleri veriye ilişkin şekillendirme bilgilerini
içerirken, XML dökümanları ise verinin tanım bilgilerini içermektedir.
XML’in tasarım amaçlarından biri de verinin taşınmasıdır.
Şimdi çok basit bir XML belgesini birlikte inceleyelim:
HTML
belgelerine çok benzeyen bu yapıda ilk etapta göze çarpan nokta etiket
yapılarının bizim tarafımızdan tasarlanmış oluşudur. XML kütükleri her
zaman belgelerin mantıksal bölümlerinin(element) başlangıç ve
bitişlerini işaret eder.
HTML’de
kullanılan
ve
gibi standart etiket yapıları
yukarıdaki XML belgesinde kullanılmamıştır. Bahsedilen bu özelliği
nedeniyle XML belgeleri genişleyebilir(extensible) bir yapıya
sahiptir.Belgelerin bu hali gerçek anlamda herhangi bir şey ifade
etmez. Belgenin iletimi(gönderim veya alım) ya da sunumu için başka
şeylerin de yapılması gerekmektedir.
Buradaki
önemli nokta şudur: XML, HTML’in yerine geçecek bir dil değil HTML’in
tamamlayıcısı olabilecek bir dildir.Günümüz bilişim dünyasına bakarsak
XML’in her alanda karşımıza çıktığını görmekteyiz. Bu nedenle XML’i bir
anlamda geleceğin web dili olarak tanımlamak mümkündür.
XML kullanıcıya şunları sunar:
- Çoklu kütükleri birleştirerek, bileşik belgeler yaratmak
- Metin kütüklerinde, istenilen yere ve istenilen formatta resim eklemek
- Belge geçerleyiciler ve tarayıcılar gibi programlara bilgi denetim işlemini sağlamak
- Kütüğe, açıklama satırları eklemek
- HTML’deki gibi, belgeleri işaretlemek için, daha önceden tanımlanmış etiketler.
- Belirli tiplerdeki belgeler üretmek için standart bir şablon.
1- XML internet üzerinde çalışabilmelidir.
2- XML tüm uygulamalar tarafından desteklenmelidir.
3- XML, SGML ile uyumlu olmalıdır.
4- XML üreten programlar oldukça kolay olmalıdır.
5- XML’de seçmeli özellikler minumum olmalı veya hiç olmamalıdır.
6- XML belgeleri okunabilir ve açık olmalıdır.
7- XML tasarımı tek bir firma bu işi ele almadan acilen hazırlanmalıdır.
8- XML tasarımı biçimlendirilmiş ve kısa olmalıdır.
9- XML belgelerinin yaratılması çok kolay olmalıdır.
10- XML belgelerinde anlam belirsizlikleri olmamalıdır.
XML Nasıl Kullanılabilir? :
XML hakkında bilinmesi gereken en önemli nokta, bu dilin veriyi taşımak amacıyla tasarlanmış oluşudur.
XML ile veriler yapı bakımından modülerlik kazanmaktadır. XML belgeleri
verinin içeriğiyle ilgilenmektedirler.Bu sayede verilerin içerik,yapı
ve sunum kısımları ayrı modüller halinde farklı XML belgelerinde
tutulmaktadır.
XML belgeleri Veri Adaları(Data Islands) adı verilen teknik sayesinde
HTML sayfaları içerisinde de depolanabilmektedir.Bu teknik sayesinde
verinizin sadece sunumuyla ilgilenilmektedir
Veri Adaları(Data Islands) bir HTML sayfasında XML komutlarının gömülü
olması ve onların işlenebilmesi demektir. Böylece HTML sayfasının içine
artık sadece HTML etiketleri değil, aynı zamanda XML komutları da
yazılabilir
Data Island iki şekilde HTML sayfalarına gömülür:
- Direk XML datasını HTML'in içine gömerek
<İlad>ANKARAİlad>
- HTML sayfasından XML'i referans göstererek.
XML ile verinin alışveriş işlemi gerçekleştirilir. XML, yapısının
esnekliği sayesinde birbirine uyumlu olmayan sistemler arasında veri
alış verişi rahatlıkla gerçekleştirilmektedir. Günümüz bilişim
dünyasında bilgisayar sistemleri ve veri tabanlarının genellikle
birbirine uyumsuz sistemler içerebildiklerini görmekteyiz. Bundan
dolayı uygulama geliştiriciler Internet üzerinden bu tip uyumsuz
verilerin alış veriş işlemini gerçekleştirmek zorundadırlar.
Verinin XML formatına çevrilmesi ile, farklı sistemler ve
uygulamalardaki verilerin karmaşıklık derecesi indirgenerek, alış veriş
işleminin kolaylaştırılması sağlanır.
XML ile finansal bilgilerin Internet üzerinden alış verişi
sağlanmaktadır. Günümüzde artık sıklıkla duyulan elektronik iş kavramı
açısından incelenecek olduğunda XML’in önemli işlevleri yerine
getirdiği görülmektedir. Bahsedilen bu işevleri ile XML geleceğin
elektronik iş dili olarak da yeni bir görevi üstlenmektedir.
XML ile verinin paylaşımı kolaylaştırılır.
XML, veriyi düz metin (plain text) formatında saklamasından dolayı
veriyi paylaştırma konusunda da hem yazılım hem de donanımdan bağımsız
hareket edebilme imkanını sunmuştur.
Bu sayede farklı uygulamalarda hareket eden farklı veri tipleriyle
çalışmak daha kolaylaşır. Ayrıca işletim sistemlerinin yükseltgenmesi,
sunucu, uygulama vb. dışsal faktörlerin yenilenmesi gibi etkenlerden de
en az düzeyde etkilenilmiş olunur.
XML ile verinin depolanması sağlanır.
XML, verinin dosyalarda veya veritabanlarında saklanması için de kullanılabilir.
XML, yazılım, donanım ve uygulamalardan bağımsız olduğu için verinin
daha elverişli olarak kullanımını sağlamaktadır. Yani başka
istemci(client) veya uygulamalar tıpkı veri kaynaklarına erişiyormuş
gibi XML kütüklerine rahatlıkla erişebilirler.