.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    k..........

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    k.......... Empty k..........

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 04, 2008 2:09 am

    Kabak (cucurbita) : Kabakgiller familyasından,
    meyvası sebze olarak kullanılan, otsu bir bitki cinsidir. Kökü saçak
    şeklindedir. Gövdesi sürüngen, köşeli, ince ve çok uzundur. Üzerinde
    sert ve kısa tüyler bulunur. Yaprakları büyük, kaba, tüylü; çiçekleri
    sarıdır. Meyvesi, etli ve suludur. İçinde kabak çekirdeği denilen pek
    çok tohum vardır.
    Faydası : İdrar söktürür ve idrar tutukluğunu giderir.
    Böbrek ve mesane iltihaplarını temizler. Prostattan doğan şikayetleri
    giderir. Mide ve bağırsaklara yumuşaklık verir, kabızlığı giderir.
    Basuru olanlar için faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Göğsü
    yumuşatır, öksürüğü keser. Helvacıkabağının çekirdekleri bağırsak
    kurtlarının düşmesine yardımcı olur. Lapası dıştan tatbik edilecek
    olursa boğaz ağrılarını ve kadınlarda görülen akıntıyı keser. Kabakulakotu (venüsçiçeği) : İkiçeneklilerden; 70-80 cm boyunda ince saplı tırmanıcı bir bitkidir. Çiçekleri koyu kahverengidir. Kokusu pistir.
    Faydası : İdrar söktürür. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Kafuru (kafur) : Tabiatta, bir çok bitkide bulunur. Tıpta kullanılan kafuru "Japonya Kafuru"dur. "Cinnamomun Camphorea"
    ağacının odunu, su buharıyla distile edilerek elde edilir. Kafuru
    renksiz, şeffaf, billuri yapılı, gevrek parçalarıdır. Kokusu hususi ve
    keskin, lezzeti sonradan serinlik veren acı ve yakıcıdır. 204 santigrat
    derecede kaynar. Adi sıcaklıkta uçar. Suda çok az erir. Alkolde,
    eterde, kloroformda, benzolde ve yağlarda çok erir.
    Faydası : Kan dolaşımını kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri
    uyarır. Kalp yetersizliğini giderir. Solunum sistemini uyarır.
    Bronşların ifrazatını arttırır. İspirto ile karıştırılmış kafuru,
    ağrıları ve kepeklenmeyi keser. Akciğer hastalıklarında faydalıdır.
    Ateşli hastalıklarda, uyuşturucu maddelerde zehirlenmelerde ve gece
    terlemelerinde de kullanılır. Tıpta kafurulu yağ, kafurulu ispirto gibi
    terkipler kullanılır. Kahkahaçiçeği (çitsarmaşığı) : Çitsarmaşığıgiller familyasından, uçları mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çeşit sarmaşıktır.
    Faydası : Kabızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır. Kahve (coffea) : İkiçenekliler sınıfının,
    kökboyasıgiller familyasından, vatanı Afrika olan, fakat Asya ve
    Amerika'nın tropik bölgelerinde yetiştirilen, 20 kadar çeşidi olan bir
    ağaçtır. En çok bilineni Arabistan kahvesi'dir. 7-8 metre boyunda bir
    ağaçtır. Yaprakları sivri uçlu olup, kenarları dalgalıdır. Çiçekleri
    beyaz ve hoş kokuludur. Meyvesi kiraza benzer; içinde ince iki çekirdek
    bulunur. Her çekirdeğin içinde aynı şekilde bir tohum vardır.
    Tohumlarında, kafein alkoloidleri vardır.
    Faydası : Kandolaşımını sağlar. Uykuyu kaçırır, düşünmeyi
    kolaylaştırır. Yarımbaş ağrılarını dindirir. Uyuşturucu maddelerle
    zehirlenmelerde faydalıdır. Boğmaca öksürüğünü keser. Nikris ağrılarını
    teskin eder. Tansiyonu yüksek olanların kahve içmemesi tavsiye edilir.
    Ayrıca fazla miktarda içildiğinde uykusuzluk, sinir bozukluğu ve
    çarpıntı yapar. Kakao (hindbademi) : İkiçenekliler sınıfının
    sterculiaceae familyasından, vatanı tropik Amerika olan bir ağacın
    meyvesidir. Kakao ağacı 4-10 metre boyundadır. Yaprakları derimsidir.
    Çiçekleri her mevsimde açar. Meyvelerinin içinde kestane büyüklüğünde
    tohumları vardır. Tohumlarının içeriğinde teobromin denilen alkoloid
    vardır. Bu madde uyarıcıdır. Tohumlarından kakao yağı çıkarılır.
    Kozmetik sanayiide ve eczacılıkta fitil yapmakta kulanılır.
    Tohumlarının yağı alındıktan sonra elde edilen kakao tozuna çikolata
    denir.
    Faydası : Uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir. İdrar
    söktürür. Vücuttaki zehirlerin dışarı atılmasını sağlar. Böbrek
    iltihaplarını giderir. Fazla içildiği takdirde çarpıntı ve baş ağrısı
    yapar. Kakule (cardamon) : İkiçenekliler sınıfının,
    zencefilgiller familyasından bir bitkidir. Hindistan'da ve Asya'nın
    sıcak bölgelerinde yetişir. Meyvesi 1-2 cm boyunda bir kapsüldür.
    İçinde birbiri üzerine oturan siyah, prizmatik tohumları vardır.
    Meyveler tamamen olgunlaşmadan toplanır. İçeriğinde sineol, terpineol
    ve asetat vardır.
    Faydası : Ferahlık verir. İştah açar. Mide rahatsızlıklarını ve gazları giderir. Vücuda rahatlık verir. Kanaryaotu (senecio) : Bileşikgiller familyasından
    bir bitki cinsidir. Adikanaryaotu denilen çeşidi, bütün yıl boyunca
    çiçek açan 10-40 santimetre boyunda bir veya iki yıllık otsu bir
    bitkidir. Çiçekleri küçük silindir şeklindedir. Meyvelerinin içeriğinde
    uçucu yağ, tanen, reçine, inulin vardır. Köklerinde ise; "Senecin" ve "Senecionin" adlı iki alkoloid bulunur.
    Faydası : Aybaşı kanamalarını düzenler. Aybaşı ağrılarını
    keser. Bağırsak kurtlarını düşürür. İshal, dizanteri ve kanamalarda
    faydalıdır. Yaraları iyileştirir. Romatizma ağrılarını keser. Kantaron (kantariyyon) : İkiçenekliler sınıfının,
    bileşikgiller familyasından, bütün dünyada, özellikle ılıman bölgelerde
    yaygın olan çok yıllık veya bir yıllık bitkidir. Kırmızı, sarı, mavi ve
    nadiren beyaz çiçekli olanı bulunur. Kökü acıdır. Bu türüne "Büyük
    Kantaron" da denir. Çoğunlukla kökü kullanılır. Yaz aylarında toplanıp
    kurutulur.
    Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Ateşi düşürür. İştah açar,
    hazmı kolaylaştırır. İshali keser. Nekahat devresini kısaltır. Nezle ve
    bronşite faydalıdır. Öksürüğü keser. Mide ağrılarını dindirir.
    Yaraların iyileşmesinde yardımıcı olur. Astım, mide ülseri, midede asit
    fazlalığı, akciğer hastalıkları, damar sertliği ve sinir iltihaplarında
    da faydalıdır. Karaağaç (ulmus) : İkiçenekliler sınıfının,
    karaağaçgiller familyasından, kışın yaprak döken, bir çeşit orman
    ağacıdır. Yaprakları kısa saplı, kenarları çift dişlidir. Çiçekleri
    salkım şeklindedir. Odunu iyidir. Hekimlikte kabukları kullanılır.
    Faydası : Ağrıları keser. Yara ve bereleri tedavi eder. Yaprakları kaynatılıp, içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür. Karabaşotu (lavadula stoechas) : Ballıbabagiller
    familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu bir
    bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır.
    Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden karabaşyağı
    denilen bir esans çıkarılır. Yurdumuzda alçak makilerde bulunur.
    Faydası : Ağrıları geçirir. Kalbe kuvvet verir. Damar
    sertliğinde faydalıdır. Balgam söker. Sara ve beyin hastalıklarında
    kullanılır. Uyuşukluğu giderir, zindelik verir. Karabiber (dar-i fülfül) : İkiçenekliler sınıfının,
    karabibergiller familyasından, vatanı Doğu Hindistan olan, yaprak
    dökmeyen tırmanıcı bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve
    damarlıdır. Çiçekleri sarkıktır. Meyveleri küçük, toparlak ve sapsızdır.
    Faydası : Mideyi ısıtır. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır.
    Mide ve bağırsaklardaki mikropları öldürür. Gaz söktürür ve gaz
    birikmesine engel olur. Şeker hastalığının ilerlemesini durdurur. İdrar
    söktürür. Enerji verir. Cinsel istekleri kamçılar. Sinirleri
    kuvvetlendirir. Yiyeceklerde baharat olarak kullanılır. Damar sertliği,
    yüksek tansiyon, egzama, üremi, bağırsak iltihabı ve romatizmadan
    şikayet edenler, mümkün olduğu kadar az kullanmalıdırlar. Karamuk (agrostemma githago) : Karanfilgiller
    familyasından, yurdumuzda hububat yetiştirilen tarlalarda görülen, çoğu
    zaman buğdayla karışık olarak biten, 30-100 cm yüksekliğinde, tohumları
    zehirli bir bitkidir. Üzeri tüycüklerle kaplıdır. Yaprakları
    almaşıktır. Çiçekleri büyük ve güzel ve morumsu pembe ve ender olarak
    da beyazdır.
    Faydası : Soğuk algınlığını giderir. Karanfilağacı (caryophyllus aromaticus) :
    Mersingiller familyasından anayurdu Molük adaları olan ve birçok tropik
    ülkelerde ve başlıca Zengibar, Filipinler ve Hindistan'da yetiştirilen,
    kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Çiçeğinin tomurcuklarına
    karanfil denir. Baharat olarak kullanılır. Çiçeklerinden elde edilen
    karanfilyağının içeriğinde hidrokarbür, euganol, salisilik asid ve
    karyofilin vardır. Güzel kokuludur. Tadı acıdır. Baharat olarak
    kullanılır.
    Faydası : Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri
    uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar. İshali keser.
    Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Cinsel arzuları kamçılar. Doğumu
    kolaylaştırır. Karanfil esansı diş macunlarında kullanılır. Karanfilçiçeği (dianthus caryophyllus) :
    İkiçenekliler sınıfının, karanfilgiller familyasından; karşılıklı ensiz
    sivri yapraklı, düğüm düğüm ince saplı, 300 kadar çeşidi bulunan, otsu
    bir süs bitkisidir. Yaprakları pembe, beyaz veya kırmızıdır. Ençok
    tanınan türü çiçek karanfili'dir. Çok hoş kokuludur. Yapraklarından
    şurup yapılır.
    Faydası : Ateş düşürür, terletir. İştah açar. Mide
    üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. Dağkaranfilinin çiçekleri balla
    karıştırılıp yenirse, iktidarsızlığı giderir. Karanfilkökü (geum urbanum) : Gölgelik yerlerde
    yetişen sarı çiçekli bir çeşit bitkinin, karanfil kokulu köküdür.
    İlkbahar ve yaz aylarında toplanıp, kurutulur. İçeriğinde tanen vardır.
    Faydası : Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. İştah açar. Ağrıları dindirir. Sinirleri kuvvetlendirir. Kardeşkanı (ejderkanı) : Birçenekgiller sınıfının,
    zambakgiller familyasından, Kanarya adalarında yetişen bir ağaç veya
    ağaçcıktır. Gövdesi kalındır. Yaprakları sert ve kılıç şeklindedir.
    Dallarının ucunda demet şeklinde toplanmıştır. Yaşlı gövdelerden,
    boyacılıkta kullanılan, reçinemsi kırmızımtırak bir özsu akar.
    Faydası : Yaraları tedavi eder. Dış kanamaları keser. Karnabahar (karnabit) : Turpgillerden; vatanı Doğu
    Akdeniz bölgesi olan 2 yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu yeşil,
    çiçekleri beyaz veya sarımtıraktır. Kış sebzelerindendir. Lahanaya
    benzer. Aslında, lahananın çiçek saplarının kısalıp etlenmesiyle
    lahanadan türemiştir. Yenen kısmı, henüz açmamış yoğun çiçek durumudur.
    Yurdumuzda; güzlük turfanda karnabahar, kışlık karnabahar ve mart
    karnabahar olmak üzere üç çeşidi vardır. Fosfor ve vitamin bakımından
    çok zengindir.
    Faydası : Zihin yorgunluğunu giderir. Cinsel gücü arttırır.
    Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi
    gelir. Şeker hastalarına faydalıdır. Kalp hastalıklarında şikayetlerin
    azalmasında yardımcı olur.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    k.......... Empty Geri: k..........

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 04, 2008 2:10 am

    Karpuz (harbuz) : Kabakgiller familyasından; sürüngen gövdeli, parçalı sert yapraklı, sarı çiçekli, iri meyveli, bir yıllık bir bitkidir.
    Faydası : Kanı temizler. Vücuda serinlik verir.
    Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder. Kemiklerin
    gelişmesine yardımcı olur. Kasıkotu (fıtıkotu) : Karanfilgiller familyasından;
    Avrupa'da, Asya'da ve yurdumuzda yetişen, toprak yüzeyinde yatık olarak
    gelişen bir veya çok yıllık bitkilerdir. Yaprakları küçüktür ve kümeler
    halindedir. Hekimlikte; toprağın üstünde kalan kısımları kullanılır.
    Faydası : Böbrek ve mesane hastalıklarını giderir. Fıtıkta
    faydalıdır. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Kasık şişmelerini
    indirir. Bademcik iltihap ve şişmelerini tedavi eder. Kasımpatı (krizantem) : Bileşikgiller familyasından; sonbahar aylarında çiçek açan bir süs bitkisidir. Birçok çeşidi vardır.,
    Faydası : Bir türünden böcek öldürücü ilaç yapılır. Kasnı (galbanum) : Maydanozgillerden; çadıruşağıotu
    ile şeytanteresi ağacı gibi bitkilerden elde edilen bir çeşit zamktır.
    Kokusu kuvvetli tadı acıdır.
    Faydası : Ağrı kesicidir. Spazmları önler. Kaşıkotu (cochleria) : Turpgiller familyasından;
    Mart'tan Temmuz'a kadar beyaz çiçekler açan, güzel yeşil renkli
    bitkidir. Hardala benzer. Lezzeti acı, kokusu keskindir. Yaprakları
    etli, kenarları kaşık gibi içeri doğru kıvrıktır. Taze yapraklarında
    acı ve yakıcı bir esans vardır. Yaprakları ve kökü kullanılır. Taze
    iken kullanılır.
    Faydası : Skorbütte ve sıracada faydalıdır. Diş eti iltihaplarını giderir. Diş etlerini kuvvetlendirir. Kaşu (cacho) : Kaşu akasyasının odunundan elde edilen
    bir maddedir. Kahverengi, kokusuz bir kütledir. Soğuk suda kısmen,
    sıcak suda ve alkolde tamamen çözünür.
    Faydası : İshali keser. Vücuda kuvvet verir. Katırtırnağı (genista luncea) : Baklagiller
    familyasından; dik duran çalı halinde, her zaman yeşil olan odunsu bir
    bitki cinsidir. Genç sürüngenler, narin yapılıdır. Üzerinde çok sayıda
    yaprak bulunur veya yapraksızdır. Çiçekleri sarıdır.
    Faydası : İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır.
    Böbrek ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane
    hastalıklarını tedavi eder. Romatizma ve nikriste de faydalıdır.
    Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında da kullanılır. Katrancı (sedirağacı) : Çamgiller familyasından;
    Lübnan dağlarında ve yurdumuzda Toros dağlarında yetişen 40 metre kadar
    boyu olan çok gösterişli ve heybetli bir ağaçtır. Dalları yataydır.
    Yaprakları iğne gibi olup, demet şeklindedir. Renkleri, genç yaşında
    koyu yeşildir. Zamanla açık mavi yeşile dönüşürler. Kozalağı, olgunken
    açık kestane renkli, uzunca, oval şeklinde ve 8-12 cm boyundadır.
    Tohumlarında reçine vardır. Odunu kokuludur.
    Gövde ve dallarının kapalı yerlerde yakılmasıyla sarıkatran elde edilir.
    Faydası : Mikrop öldürücüdür. Cilt solunum yolları hastalıklarında kullanılır. İdrar söktürür. Katranköpüğü (agaric) : Çayır mantarlarındandır. Şapkasının alt yüzü dilim dilimdir.
    Faydası : Solunum yolları hastalıklarında kullanılır. Kavakağacı (populus) : Söğütgiller familyasından,
    sulak yerlerde yetişen bir çeşit ağaçtır. Akkavak, titrekkavak,
    tellikavak, servikavağı, karakavak, Hollandakavağı gibi çeşitleri
    vardır. Hekimlikte karakavak kullanılır.
    Karakavak 25-30 metre boyunda, gövdesi kalın bir ağaçtır. Yaprakları
    üçgen şeklinde, dişli ve tüysüzdür. Yaprak tomurcukları tanen, uçucu
    yağ, mum, salisin ve populin adı verilen glikozitleri taşır.
    Faydası : Kavak tomurcuklarından hazırlanan merhemler basur
    memelerinin ve romatizmanın lokal tedavisinde kullanılır. Karakavak
    odunun yakılmasından kömür elde edilir. Mide ve bağırsaklardaki gazı
    giderir. Yine bu kömürden yapılan diş tozları da dişlerin
    temizlenmesinde ve dişetlerinin kuvvetlendirmekte kullanılır. Kavun (cucumis melo) : Kabakgiller familyasından;
    vatanı Küçük Asya olan, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir yıllık bir
    bitkidir. Yaprakları oldukça büyüktür ve yürek biçimindedir. Çiçekleri,
    yapraklarının koltuğundan çıkar. Meyvesi sulu ve güzel kokuludur.
    Faydası : Sinirleri yatıştırır. Rahat bir uyku verir.
    Böbrekleri ve kanı temizler. Cide temizlik verir. İdrar söktürür.
    Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardım eder. Nikris ve
    romatizma şikayetlerinin hafiflemesini sağlar. Akciğer veremi ve
    kansızlıkta da faydalıdır. Kabızlığı giderir. Basur memelerinin
    şikayetlerini azaltır. Vücuda serinlik verir. Mide ve bağırsaklarda
    ülser veya iltihap olanlarla, şeker hastaları ve yüksek tansiyonlular
    yememelidir. Kayakoruğu (kulakotu) : Damkoruğugiller
    familyasından; tam ve etli yapraklı odunsu veya otsu bir bitkidir.
    Çiçekleri salkım biçimindedir. Yeşil kısmı acıdır.
    Faydası : Yeşil kısımları zeytinyağı ile karıştırılıp, merhem yapılır. Cilt iltihaplarında, egzamada, nasır tedavisinde kullanılır. Kayışkıran (eşekotu) : Baklagiller familyasından; boş
    arazilerde ve kurak yerlerde yetişen 30-60 cm yüksekliğinde çok yıllık
    dikenli bir bitkidir. Yaprakları kısa saplıdır. Çiçekleri pembedir.
    Meyveleri küçüktür. Köklerinde tanen, sakkaroz, zamk, uçucu ve sabit
    yağ, spinosin ve ononin vardır. Kökleri kullanılır.
    Faydası : Terletir ve idrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.
    Böbrek taşlarının düşürülmesine yardım eder. Böbrek ve mesane
    iltihaplarını giderir. Boğaz ağrılarını geçirir. Kayınağacı (akgürgen) : Kayıngiller familyasından;
    kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir orman ağacıdır.
    Dalları salkım gibidir. Kabukları halka halkadır. Kabuk ve dallarının
    kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir.
    Faydası : Müzmin bronşit, verem tedavisinde kullanılır. Diş
    ağrısını keser. Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen suyla yüz
    lekeleri, çiller giderilir. Kıllar temizlenir. Kayısı (prunus armeniaca) : Gülgillerden 4-6 metre
    boyunda bir çeşit meyve ağacıdır. Meyvesi cevizden büyük, derisi ince,
    açık turuncu renkte, eti sulu, tatlı ve güzel kokulu, tek ve sert
    çekirdeklidir. Şekerpare, şam, tokaloğlu, imrahor, muhittinbey,
    hacıkız, hasanbey, darende gibi çeşitleri vardır.
    Faydası : Sinir zafiyetini giderir. Uyku verir. Beyin
    yorgunluğunu geçirir. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Nekahat
    devresini kısaltır. Raşitizmde faydalıdır. Kansızlığı tedavi eder.
    Kabızlığı giderir. Yüz ve boyunlara tazelik ve güzellik verir. Kaynanadili (kaktüs) : Atlasçiçeğigiller familyasından; bir çeşit bitkidir. Nopal zamkı elde edilir.
    Faydası : Dizanteri ve ishali keser. Kazayağı (kenopodyum) : Ispanakgiller familyasından;
    yaprakları kazayağına benzer, Kuzey Amerika'nın doğu bölgelerinde
    yetişen ve Akdeniz bölgesinde de görülen kokulu, otsu bir bitkidir.
    Topraküstündeki kısımlarından su buharı distilasyonu ile elde edilen
    uçucu yağa "kazayağı esansı" denir.
    Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürmekte faydalıdır. Kebabe (hindistaneriği) : Cava, Sumatra ve Borneo'da yetişen "piperaceae"nin
    kurumuş meyvesidir. Taze iken % 6-15 terementi ruhunun polimeri bir
    esans ve kübebik asidden mürekkep bir reçine ve kübebin denilen
    kristalize, lezzetsiz bir cevher ihtiva eder.
    Faydası : Mide ve idraryolları hastalıklarında kullanılır. Kebereotu (kedi tırnağı) : Bir çeşit çalıdır.
    Fransa'da ve ülkemizin Akdeniz bölgesinde yetişir. Yemişi nohuttan
    büyüktür. Turşusu yapılır. Kökünün kabukları kullanılır.
    Faydası : İdrar söktürür, vücuda rahatlık verir. İştah açar. Skorbüt tedavisinde kullanılır. Keçiboynuzu (harnup) : Baklagiller familyasından;
    Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz havzasında yetişen 6-10 metre boyunda,
    kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve onun meyvesidir. Çiçekleri
    yeşilimtıraktır. Meyvesi 10-20 cm boyunda, yassı, etli, açılmayan ve
    koyu renklidir. İçeriğinde yağ, sakkaroz, glikoz, selüloz ve azotlu
    bileşikler vardır. Çiğ yendiği gibi reçel ve likör de yapılır.
    Faydası : Mide ve bağırsak hastalıklarına faydalıdır. Göğsü
    yumuşatır, balgam söker ve bronşları boşaltır. İshali keser. Sigara
    tiryakileri için faydalıdır. Keçi sedefotu (keçisedefi) : Baklagiller
    familyasından; Haziran - Ağustos ayları arasında açık mor renkli
    çiçekler açan 50 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir.
    Yaprakları koyu yeşildir. Çiçekleri gövde ve dalların ucunda salkımlar
    şeklindedir. Meyvesi; esmer kırmızımtırak renkli, tüysüz ve çok
    tohumludur. Toprak üstündeki kısımların içeriğinde "tanem" ve "galegin" adlı alkoloid ve acı maddeler vardır. Bitkinin tamamı toplanıp, kurutulur.
    Faydası : Anne sütünü artırır. Az miktarda verildiği takdirde kandaki şeker miktarını düşürür. Fazla kullanmamak gerekir. Kediayağı (antennaria diocia) : Bileşikgiller
    familyasından; Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yetişen,
    beyazımsı ve yumuşak sık tüylü bir bitkidir. Çim ve çalılar arasında
    bulunur. Çiçekleri kullanılır.
    Faydası : Öksürüğü keser. Göğsü yumuşatır ve balgam söktürür. Bronşit ve safra kesesi hastalıklarında kullanılır. İdrar söktürür. Kedinanesi (yabani sümbül) : Ballıbabagiller
    familyasından; kırlarda yetişen beyaz ve pempemsi çiçekli bir bitkidir.
    İstanbul ve İç Anadolu bölgesinde görülür. Kediler çok sever.
    Faydası : Hazım sistemini düzeltir. Hazmı kolaylaştırır.
    Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. Karın ağrılarını giderir. Astım
    grip ve bronşitin sebep olduğu nefes darlığını geçirir. İdrar söktürür.
    Bağırsak solucanlarını düşürür. Ağrılı aybaşı kanamalarında faydalıdır.
    İktidarsızlığı giderir. Sinirleri yatıştırır. Kediotu (valeriana) : İkiçenekliler sınıfının,
    kediotugiller familyasından; kökü az etli, çok yıllık bir otsu
    bitkidir. Boylarına göre iki gruba ayrılır. Bir kısmının boyu 5-50
    santimetre kadardır. Diğerleri ise, 2 metreyi bulabilirler. En yaygın
    türü tıbbi kediotudur. Yurdumuzda büyük yapraklı kediotu, küçük kediotu
    ve dağ kediotu gibi türleri vardır.
    Tıbbi kediotu : Avrupa ve Kuzey Asya'da yabani olarak
    yetişir. Öneminden ötürü kültür bitkisi olarak da yetiştirilir. 1-1,5
    metre yükseklikte çok yıllık bir kediotu türüdür. Gövdesinin içi
    boştur. Yarprakları karşılıklı olarak dizilmiştir. Sapları kısa,
    kenarları dişlidir. Çiçekleri büyük, beyaz veya pembe renklidir.
    Meyveleri küçük ve tüylüdür. Rizom ve köklerinde nişasta, şeker,
    reçine, chatin, valerin ve uçucu bir yağ vardır. Kökü tazeyken
    kokusuzdur. Kuruduğu zaman keskin fena bir kokusu vardır.
    Faydası : Sinirleri telkin eder. Nevrasteni ve isteride
    faydalıdır. Ateş düşürür, spazm çözer. Sinirsel baş ağrılarını,
    sinirsel çarpıntıları teskin eder. Tıbbi kediotunun kökünden elde
    edilen kediotu esansı isteri, kore ve epilepside kullanılır. Baş
    dönmesi, taşıt tutması ve heyecanlanma hallerinde kullanılır. Kekik (thymus) : İkiçenekliler sınıfının,
    ballıbabagiller familyasından; odunsu saplı, karşılıklı küçük yapraklı,
    sürüngen, çok yıllık timol kokulu alçak bir bitkidir. İçeriğinde thymol
    vardır. Güney Amerika'da yetişen thymus vulgaris türünden hafif sarı
    renkli uçucu kekikyağı elde edilir. İçeriğinde timol ve karvakrol
    vardır. Midevi, idrar söktürücü ve antiseptik olarak kullanılır.
    Yurdumuzda yabani kekik ve başlı kekik çok miktarda yetişir. Ancak
    mercanköşk türlerinin çoğu da kekik yerine kullanılmaktadır.
    Faydası : Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır.
    İştahsızlığı giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Kalp çarpıntılarını
    keser. Yemeklerin bozulmasını önler. Bağırsak iltihabını iyileştirir.
    Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar. İdrar söktürür. Aybaşı
    kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Bağırsak solucanlarının
    düşürülmesine yardım eder. Böbreklerde ve mesanedeki mikropları
    öldürür. Cinsel isteği kamçılar. Tansiyonu geçici olarak yükseltir.
    Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır. Çocuklarda görülen
    kansızlığı giderir. Kan dolaşımını düzenler. Müzmin öksürük, astım,
    bronşit ve iltihaplı zatülcenp'e faydalıdır. Grip, beyin nezlesi ve
    anjinde şikayetlerin azalmasına yardımcıdır. Kekik suyu ile banyo
    romatizma ağrılarını dindirir. Kandaki şeker miktarını azaltır.
    Hamileler ve guatrı olanlar kullanmamalıdır. Kenevir (esrarotu) : Kendirgiller familyasından,
    vatanı Hindistan olan, sıcak ülkelerde ve yurdumuzda da kültürü
    yapılan, bir yıllık bir bitki türüdür. Gövdesi diktir. İçi boştur.
    Yüzeyi pürtüklüdür. Yaprakları 5-11 parçalıdır. Meyvesi 3-5 milimetre
    boyundadır. Tanelerinin içinde etli bir cücük vardır. Dal uçlarında
    reçine ve uçucu bir yağ vardır. Meyveleri yağ bakımından zengindir.
    Tohumlarından çıkarılan yağ, sabun sanayiinde kullanılır. Gövdesinin
    kabuk kısmından kenevir veya kendir denilen bir lif elde edilir.
    Bunlardan ip, halat ve kaba dokulamalar yapılır.
    Faydası : Yapraklarının suda haşlanması müzmin romatizma ağrılarını keser. Keraviye (karamankimyonu) : Maydanozgiller
    familyasından Doğu Anadolu bölgesinde yetişen 2 yıllık otsu bir
    bitkidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Mayıs - Temmuz ayları arasında
    açar. 30 - 90 cm boyundadır. Kazık köklüdür. Meyvesi esmerdir.
    İçeriğinde tanen, reçine, sabit ve uçucu yağlar vardır.
    Faydası : Anne sütünü artırır. Mide ve bağırsak gazlarını, midedeki diğer şikayetleri giderir. İdrar söktürür. Astımda faydalıdır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    k.......... Empty Geri: k..........

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 04, 2008 3:09 am

    Keraviye (karamankimyonu) : Maydanozgiller
    familyasından Doğu Anadolu bölgesinde yetişen 2 yıllık otsu bir
    bitkidir. Çiçekleri beyaz renklidir. Mayıs - Temmuz ayları arasında
    açar. 30 - 90 cm boyundadır. Kazık köklüdür. Meyvesi esmerdir.
    İçeriğinde tanen, reçine, sabit ve uçucu yağlar vardır.
    Faydası : Anne sütünü artırır. Mide ve bağırsak gazlarını, midedeki diğer şikayetleri giderir. İdrar söktürür. Astımda faydalıdır. Kereviz (apium graveolens) : Maydanozgiller
    familyasından, kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan kokulu,
    iki yıllık bir bitkidir. İçeriğinde sedanonik anhidrit, sedanolin,
    limonen, palmirik asit, gayakol gibi maddeler vardır. Yaprakları ve baş
    kısmı kullanılır.
    Faydası : Uyarıcı ve idrar söktürücüdür. İktidarsızlığı
    giderir. Cinsel istekleri kamçılar. Şeker, guatr ve yüksek tansiyonda
    faydalıdır. Böbrek, akciğer ve karaciğer hastalıklarını önler. Mideyi
    kuvvetlendirir. İştah açar. Sürmenajda faydalıdır. Sinir yorgunluğunu
    giderir. Kanı temizler. Karaciğer şişliğini giderir. Böbreklerdeki kum
    ve taşların dökülmesinde yardımcı olur. Safra ifrazatını düzenler.
    Nikris ve romatizmada faydalıdır. Susuzluğu keser ve vücuda serinlik
    verir. Kalp hastalarına tavsiye edilir. Ses kısıklığını giderir. Kestane (castanea vesca) : Kayıngiller familyasından;
    kışın yapraklarını döken, 25 - 30 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları
    geniştir. Meyveleri iridir.
    Faydası : Kabuklarının suda kaynatılması ile hazırlanan
    ilaç; ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır. Meyvesi, kasları
    kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler. Bedeni ve zihni yorgunluğu
    giderir. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciğer
    yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir. Mideyi
    kuvvetlendirir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle,
    şeker hastaları yememelidir. Ketentohumu (graine de lin) : Keten denilen kireçli
    topraklarda yetişen otsu bir bitkinin tohumudur. İçeriğinde sabit yağ,
    müsilaj, protein, siyanogenetik bir glikozit olan linamarin vardır.
    Ketenyağında asitler vardır. Boya ve muşamba sanayiinde kullanılır.
    Faydası : Akciğer hastalıkkları bronşit ve soğuk
    algınlığında faydalıdır. Lavman olarak kullanılırsa kabızlığı giderir.
    Müzmin öksürüğü keser. Dolama, köpekmemeleri ve her türlü çıbanın
    tedavisinde faydalıdır. Kılıçotu (sarıkantaron) : Kılıçotugiller
    familyasından; Mayıs - Eylül ayları arasında sarı renkli çiçekler açan,
    30 - 100 cm boyunda çok yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları sapsızdır.
    Koyu yeşildir. Çiçekleri dallarının ucundadır. Çiçek dallarında; pinen,
    cadinen, tanen, reçine, zamk, acı maddeler ve boya maddeleri vardır.
    Faydası : Sinirleri yatıştırır. İdrar ve balgam söktürür.
    Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. İştah açar. Zeytinyağı ile hazırlanan
    merhemi yaraları iyileştirir. Filizlenmiş uçlarından yapılan haşlama,
    bağırsak kurtlarını düşürür. Kınaağacı (hınna) : Kınaağacıgiller familyasından,
    anayurdu Hindistan olan ve Arabistan'da ve Akdeniz ikliminde
    yetiştirilen ayrık dallı, beyazımsı kabuklu, karşıt yapraklı bir
    ağaçtır. Çiçekleri beyaz renkli ve keskin kokuludur. Kurutulmuş
    yapraklarından kına elde edilir. Saç ve parmakları boyamakta kullanılır.
    Faydası : Ayak terlemelerine engel olur. Dolamada
    kullanılır. Uyuz ve egzamaya iyi gelir. Guatrın üzerine bağlanırsa,
    faydası görülür. Sarılık, idrar zorluğu, gastrit ve kolit'de
    iyileştiricidir. Ağız yaraları ve deri çatlaklarını tedavi eder. Kınakına (kontestozu) : Kökboyasıgiller
    familyasından; anayurdu Peru ve Bolivya olan ve sanayii bitkisi olarak
    Cava, Güney Hindistan, Kolombiya, Seylan, Guatemala, Kamerun ve Kongo
    gibi tropikal ülkelerde yetiştirilen 15-20 metre boyunda bir ağaçtır.
    Kabuğundan kinin çıkarılır. Kınakınanın içeriğinde kinin, kinidin,
    kinşonin, singol, kupreol gibi maddeler vardır. Gövde, kök ve kabukları
    kullanılır. Tadı acıdır.
    Faydası : Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda
    faydalıdır. Ağır ve mikroplu hastalıkların nekahat devresini kısaltır.
    Cilt kaşıntılarında faydalıdır. İştah açar. Kuvvet verir. Kabızlığı
    giderir. Kinidin alkoloidi taşikardide kullanılır. Vücuda kuvvet verir.
    Kırkdamarotu (cryptogamae) : Damarlı çiçeksiz
    bitkilerdendir. 100 kadar çeşidi vardır. Kibritotları, atkuyrukları ve
    eğreltiotları bu familyadandır. Yol kenarlarında ve kumlu topraklarda
    yetişirler.
    Faydası : Burun kanamasını keser. Kesiklerde ve çıbanda
    faydalıdır. Balla karıştırılıp yenecek olursa, nefes darlığını giderir.
    Yaraları iyileştirir. Kandaki şeker miktarını düşürür. Kırlangıçotu (hilaliye) : Gelincikgiller
    familyasından, Nisan - Mayıs ayları arasında sarı renkli çiçekler açan,
    30 - 70 cm yüksekliğinde çok yıllık otsu bir bitkidir. Kuzey Anadolu
    bölgesinde yetişir. Çiçekleri dallarının ucundadır. Bitkinin tamamında
    ve özellikle yapraklarında sarı renkli boya maddesi ve alkoloidler
    vardır. Sapı kırıldığı zaman sarı renkli bir süt akar. Zehirlidir.
    Faydası : Sütü siğil ve nasırların tedavisinde kullanılır. Kırmızıbiber (guinea pepper) : Olgunlaşak kızarmış yıllık biberin kurutularak toz haline getirilmiş şeklidir.
    Faydası : Hazmı kolaylaştırır. Mide tembelliğini giderir.
    İştah açar. Kusmayı önler. İshali keser. Mide ve bağırsaklarda gaz
    birikmesini önler. İshali keser. İdrar ve ter söktürür. Cinsel
    istekleri kamçılar. Grip ve soğuk algınlığında faydalıdır. Merhemi
    lumbago, nevralji ve romatizmada faydalıdır. Egzama, yüksek tansiyon,
    üremi veya damar sertliğinden şikayet edenler kullanmamalıdır. Kısamahmut (dalakotu) : Ballıbabagiller
    familyasından; Haziran - Eylül ayları arasında pembe ve seyrek olarak
    da beyaz renkli çiçekler açan, otsu bir bitkidir. 10 - 30 cm
    boyundadır. Yaprakları; karşılıklı, tüylü, kenarları dişili ve küçük
    bir meşe yaprağı şeklindedir. Çiçekleri üst yapraklarının koltuğunda
    gruplar halindedir. Meyvesi küçüktür. Çiçekli bitkide uçucu bir yağ,
    acı maddeler, tanen, glikozitler vardır.
    Faydası : Vücuda kuvvet verir. Ateşi düşürür. İdrar
    söktürür. Mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Aybaşı
    tutkluğunu giderir. Öksürüğü keser. Kızılcık (cornus) : Kızılcıkgiller familyasından;
    çoğunluğu çalı veya ağaç halinde odunsu ve bir kaçı da otsu karakterde,
    kışın yaprak döken veya her zaman yeşil bitki cinsidir. Yaprakları
    sade, uzun veya kısa saplı, genellikle çatallı tüylüdür. Çiçekleri
    salkım veya şemsiye şeklindedir. 40 kadar türü vardır. Meyvesi
    yuvarlaktır. Yurdumuzda yetişen türü sarı çiçekli kızılcıktır. Boyu 7-8
    metre kadardır. Çalı şeklinde olanları da vardır. Kış aylarında
    yapraklarını döker çiçekleri yapraklarından önce açar. Renkleri
    sarıdır. Yaprakları karşılıklı dizilmiştir. Meyveleri sonbaharda
    olgunlaşır. 1-1,5 cm boyundadır. Parlak kırmızı renktedirler. Lezzeti
    buruktur.
    Meyveleri şeker, müsilajlı maddeler ihtiva eder. Kabuklarında ise
    reçineli maddeler, tanen ve müsilaj vardır. Meyveleri yenir veya şurubu
    yapılır.
    Faydası : Meyveleri ishali keser. Kabızlık yapar. Kabukları
    ateş düşürür. Ağız paslanmasını giderir. Ağız yaralarını geçirir.
    Şurubu, vücuda kuvvet verir. Kimyon (kyminon) : Maydanozgiller familyasından;
    Mayıs - Haziran aylarında bayez veya pembemsi çiçekler açan, 15 - 20 cm
    boyunda, bir yıllık otsu bir bitkidir. Anavatanı Mısır'dır. Yaprakları
    dar ince şeritler halinde parçalıdır. Çiçekleri 3-5 saplı şemsiye
    durumundadır. Meyveleri ovaldir. İçeriğinde, reçine, sabit ve uçucu
    yağlar vardır. Keskin, hoş kokuludur. Tohumları baharat olarak
    kullanılır.
    Faydası : İştah açar. Hazımsızlığı giderir. Mide ve
    bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Birikmiş gazı söktürür. Hava
    yutmayı önler. Sinirleri yatıştırır. Sinirsel başdönmelerini keser.
    Anne sütünü artırır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
    İdrar söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür. Bağırsak solucanlarının
    düşürülmesine yardımcı olur. Romatizma ve şişmanlıkta faydalıdır.
    Hamileler kullanmamalıdır. Kiraz (prunus avlum) : Gülgiller familyasından;
    anayurdu Asya olan, düz kabuklu bir çeşit ağaç veya ağaçcıktır.
    Genellikle yapraklanmadan önce çiçek açar. Meyvesi, etli ve tek
    çekirdeklidir. Ev ilaçlarında sapları, meyvesi, kabuğu ve çiçekleri
    kullanılır.
    Faydası : İdrar söktürür. Böbreklerde biriken zararlı
    maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kabızlığı giderir. Kanın
    temizlenmesine yardım eder. Nikris, romatizma, damar sertliği ve mafsal
    kireçlenmesinde faydalıdır. Karaciğer şişliğine iyi gelir. Safra
    akışını normale döndürür. Sivilceleri önler. Susuzluğu giderir.
    Kabukları ishali keser. Ateşi düşürür. Çiçekleri göğsü yumuşatır ve
    öksürüğü giderir. Kişniş (kişniç) : Maydanozgiller familyasından;
    Haziran - Ağustos ayları arasında pembe beyaz renkli çiçekler açan, 30
    - 50 cm boyunda, oldukça fena kokulu bir yıllık otsu bir bitkidir.
    Nemli çayır ve sırtlarda yetişir. Yaprakları açık yeşil renkli ve
    tüylüdür. Çiçekleri, dallarının uçlarında şemsiye şeklinde
    toplanmıştır. Meyveleri nişasta, tanen, şekerler ve uçucu yağ taşır.
    Kişniş şekeri, likör yapımı, pastacılık ve eczacılıkta kullanılır.
    Faydası : İştah açar. Bağırsak gazlarını giderir. Sinirleri
    yatıştırır. Hazmı kolaylaştırır. Sinirsel baş ağrılarını keser. Karın
    ağrılarını giderir. Cinsel arzuyu kamçılar. Aybaşı kanamasını düzenler.
    Doğumu kolaylaştırır. Sürmenajda faydalıdır. Bayat yiyeceklerin
    zararını azaltır. Fazla miktarda yenirse zararı görülür. Kokuluyonca (melilotus) : Baklagiller familyasından,
    Avrupa'da ve yurdumuzda yetişen, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu
    bir bitkidir. Gövdesi silindir biçimindedir. Tüysüzdür. Çok dallıdır.
    Yaprakları almaşık dizilişlidir. Sarı çiçekleri güzel kokuludur.
    Meyvesi 4 mm kadar boyunda 1-2 tohumludur. Çiçekli ve yapraklı
    dallarında kumarin, melilotik ve kumarik asitler ile uçucu bir yağ
    vardır.
    Faydası : Hafif kabız vericidir. Romatizma ağrılarını dindirir. Vücuda rahatlık verir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    k.......... Empty Geri: k..........

    Mesaj  AsiRuH C.tesi Ekim 04, 2008 3:10 am

    Kokuluyonca (melilotus) : Baklagiller familyasından,
    Avrupa'da ve yurdumuzda yetişen, 30 - 100 cm boyunda, iki yıllık otsu
    bir bitkidir. Gövdesi silindir biçimindedir. Tüysüzdür. Çok dallıdır.
    Yaprakları almaşık dizilişlidir. Sarı çiçekleri güzel kokuludur.
    Meyvesi 4 mm kadar boyunda 1-2 tohumludur. Çiçekli ve yapraklı
    dallarında kumarin, melilotik ve kumarik asitler ile uçucu bir yağ
    vardır.
    Faydası : Hafif kabız vericidir. Romatizma ağrılarını dindirir. Vücuda rahatlık verir. Koni Çiçeği (Echinacea purpurea) : Koni Çiçeği,
    dünyanın en önemli şifalı bitkilerinden olup (soğuk algınlığı, grip,
    enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi
    durumlarda); kuru toprak ve ovalar ile seyrek ormanlık arazilerde doğal
    olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. 1950�den beri yapılan
    araştırmalara göre, bitkide bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça
    etkili olan maddeler bulundu. Bu maddelerin başlıcaları; echinacoside,
    poli-sakkaritler (polysaccharides), poli-asetilenler (polyacetylenes),
    gliko-proteinler (glycoproteins), kafeik asit türevleri (Cichoric
    Acid), tri-glikosid (triglycoside), betain, seskiterenler
    (sesguiterpenes), karyofilen (caryophylene) dir. Bitki bu maddelere ek
    olarak bakır ve demir mineralleri ile tanenler, protein, yağ asitleri
    ve A, C, E vitaminleri de içermektedir.
    Faydası : Koni Çiçeği en yaygın iki viral hastalık olan soğuk
    algınlığı ve grip� in önlenmesinde de büyük bir yardımcıdır. Soğuk
    algınlığının ilk belirtileri görüldüğünde veya öncesinde alınması
    etkisini daha da güçlendirir. Bitki, üst solunum yolları enfeksiyonları
    ve sinüzit için de tedavi edici bir ajan olarak dikkate alınabilir.
    Koni Çiçeği, hemen hemen tüm bulaşıcı hastalıklar için de fayda
    sağlayabilir. Çünkü araştırmalar Koni Çiçeği� nin sağlıklı dokular ile
    zararlı mikro-organizmalar arasındaki doğal engeli (bariyer) yok eden
    bir enzimin oluşumunu önlediğini göstermiştir. T-hücre aktivitesini de
    hızlandırdığı için romatizmal artrit ve allerji gibi bağışıklık sistemi
    düzensizliklerinde de kullanılabilir. Koni Çiçeği, interferon üretimine
    de yardımcı olmaktadır. İnterferonlar günümüzde özellikle kanser
    tedavisinde dikkatleri yeniden üzerine çeken, glilko-protein yapısında
    bir madde olup; virüsle karşılaşan her türlü canlı tarafından
    hazırlanabilirler. İnterferonların en önemli etkileri, virüslerin
    çoğalmasını önleyebilmeleridir. Bu nedenle virüslerin yol açtığı grip,
    uçuk (herpes), deri ve ağızda kızarma, bademcik iltihabı ve genel
    olarak viral hastalıkların süresini kısaltma bakımından da
    interferonlar büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle Koni Çiçeği, burun
    akıntısı ve boğaz ağrısı gibi semptomların şiddetini ve bunlara neden
    olan rahatsızlığın süresini de kısaltabilir. Koruk (ekşi üzüm) : Henüz olgunlaşmamış, ekşi, ham üzümdür. Şerbeti yapılır.
    Faydası : İştah açar. Kurdeşende faydalıdır. Göz ağrılarını dindirir. Koyunotu (Agrimonia Eupatoria) : Koyunotu, yöresel
    olarak kızılyaprak, kasıkotu, fıtıkotu, kuzu pıtrağı ve eğer otu olarak
    da bilinir. Güneşli kuru yerlerde, yol ve orman kıyılarında,
    çimenliklerde, tepelerde ve bayırlarda, ormanların açıklık bölgelerinde
    ve harabeliklerde yetişir. İri yaprakları 10 cm kadar uzun ve kenarları
    dişlidir. Arslanpençesi ailesinden olan bitkinin boyu 80 cm kadar uzar.
    Çiçeklenen bitki, Haziran'dan Ağustos'a kadar toplanır. Bitki, boğaz,
    ağız boşluğu ve yutak iltihaplarına karşı büyük bir iyileştirme gücüne
    sahiptir. Onu, anjin ve boğaz hastalıklarında, faranjit, aft ve ağız
    boşluğu mukoza iltihaplarında da düşünmek gerekir.
    Faydası : Meslek gereği olarak çok zorunda olan kişiler, bir
    önlem olarak, her gün koyunotu bitki çayı ile gargara yapmalıdırlar.
    Bitkinin yaprakları, kansızlıkta ve yaralanmalarda büyük başarı ile
    kullanılır. Ayrıca, romatizma, lumbago, sindirim zorlukları, karaciğer
    sertleşmesi (siroz) ve tıkanıklıkları ve dalak hastalıklarında da
    etkilidir. Günde 2 bardak bitki çayı yeterlidir. Herkes, yılda 1 veya 2
    kere, koyunotu banyo katkısıyla banyo yapması önerilir. Koyunotu,
    daraltıcı, toplayıcı ve öteki önemli özellikleri nedeniyle, en başta
    gelen şifalı bitkilerdendir. Dr. Schirbaum şöyle diyor: "Günde 3 bardak
    çay bir süre içildiğinde, kalp, mide, bağırsak ve akciğer büyümesini
    iyileştirir. Ayrıca, böbrek ve mesane rahatsızlıklarını giderir."
    (Referans: M.Treben). Varis ve baldır çıbanlarında, koyunotu merhemi
    özellikle önerilir. Hazırlanan merhem günde 3 kez varis ve baldır
    çıbanlarının üstüne sürülür. Karaciğer rahatsızlıklarında, 100 gr
    koyunotu, 100 gr yoğurtotu ve 100 gr hindiba karışımı ile elde edilen
    çay harmanı kullanılır. Sabah aç karnına 1 bardak ve gün boyunca 2
    bardak içilmelidir. Kralotu (peucedanum ostruthium) : Dantela gibi güzel
    yeşil yapraklı bir bitkidir. Çiçekleri pembe ve beyaz renkte olup,
    dallarının ucuna toplanmıştır. Yaprakları ilkbahar, kökü ise sonbahar
    aylarında toplanıp, kurutulur.
    Faydası : Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Kanı temizler. Damar sertliği ve nikriste faydalıdır. Kudrethelvası (manna) : Bir çeşit dişbudak olan
    fraxinus ornus ağacının torba şeklinde ve içi sıvı dolu yerine yapılan
    kesiklerden çıkan sıvıdır. İçeriğinde mannit şekeri vardır. Yuvarlak,
    yassı, billuri, kuru parçalardır. Rengi soluk sarımsı ve içi beyazdır.
    Kokusu bala benzer. Lezzeti şekerlidir. Suda kolay erir.
    Faydası : Kolay kullanılır, hoş bir müshildir. Kudretnarı (momordica) : Kabakgiller familyasından,
    tırmanıcı, ince gövdeli, bir yıllık bir bitkidir. Yaprakları saplı ve
    el gibi parçalıdır. Meyvesi olgunlaşınca, birbirinden ayrılır.
    Meyveleri 10-15 cm boyunda şişkin ve iki uçta incelmiş şeklindedir.
    Üzerinde kabarcıklar vardır. Turuncu - sarı renktedir. Ev ilaçlarında,
    zeytinyağı ile karıştırılarak kullanılır.
    Faydası : Mide ülserini tedavi eder. Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır. Yaraların çabuk kapanmasını sağlar. Kuduzotu (dişotu) : Dişotugiller familyasından, koyu
    yeşil renkli, çok yıllık otsu bir bitkidir. Boyu 30-120 cm arasındadır.
    Yaprakları sert ve dalgalıdır. Çakıllı, çorak arazide yetişir.
    Çiçekleri salkım şeklindedir. Zehirlidir.
    Faydası : Ödem hastalığında faydalıdır. Mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder. Spazm ve ağrıları giderir. Kurtayağı (lycopode) : Kibritotunun en çok görülen
    şeklidir. Boyu 1 m kadardır. Sporlu başaklarından kurtayağı tozu
    denilen ve hekimlikte kullanılan sarı bir toz elde edilir.
    Faydası : Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında
    faydalıdır. Ağrıları dindirir. Romatizmada şikayetleri giderir. Böbrek
    ve safra kesesi taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kurtbağrı (kurtbaharı) : Zeytingiller familyasından
    kış aylarında yaprağını döken veya her zaman yeşil olan odunsu bir
    bitkidir. Yurdumuzda adi kurtbağrı yetişir. 4-5 m boyunda bir çalıdır.
    Çiçekleri beyazdır. Meyveleri parlak siyah renkte olup, üzümsüdür.
    Bütün orman bölgelerinde yetişir.
    Faydası : Çiçekleri cilt kurumasında faydalıdır. Meyveleri kullanılmamalıdır. Kurtpençesi (kurttırnağı) : Gülgiller familyasından
    beşparmakotu adlı bitkinin salkım çiçekli, sapı ve kökü bol taneli, çok
    yıllık bir türüdür. Yaprakları kullanılır.
    Faydası : İshali keser. Kuso (kusso) : Gülgiller familyasından Habeşistan'da yetişen almaşık yapraklı, katmerli çiçekli ve dişi organı geniş tepecikli bir ağaçtır.
    Faydası : Bağırsak solucanlarını düşürmeye yarar. Kuşburnu (fructus rosa canina) : Yabangülünün, şeker, organik asit ve C vitamini bakımından zengin olan meyvesidir.
    Faydası : İdrar söktürür, ishali keser. Kuşekmeği (çobandağarcığı) : Turpgiller familyasından; beyaz veya mor çiçekli otsu bir bitkidir. Birçok türü vardır.
    Faydası : Basur memelerini tedavi eder. Boğaz ağrılarını geçirir. Kuşkonmaz (asparagus) : Zambakgiller familyasından;
    çalı veya yarı çalı halinde odunsu, çoğu sarılıcı, bazı türleri de otsu
    olan Asya, Afrika ve Akdeniz bölgesinde yetişen bir bitkidir.
    Yaprakları pul gibi ve almaşık dizilişlidir. Çiçekleri küçüktür.
    Renkleri yeşilimsi veya beyazdır. Meyveleri üzümsüdür. 150 kadar türü
    vardır. Tıbbi kuşkonmaz Trakya ve Doğu Anadolu'da yabani olarak
    yetişir. Çiçekleri sarımsı yeşildir. Meyvesi kırmızıdır. Kök ve
    rizomlarında şekerler, mannit, koniferin, asparajin A ve C vitaminleri
    vardır. Hekimlikte toprakta sürünen gövdesi, kökü ve tomurcukları
    kullanılır. İlkbahar aylarında toplanıp kurutulur.
    Faydası : Kalp hastalıklarından doğan ödemleri giderir.
    İdrar söktürür. İdrar yollarını temizler. Sinirleri kuvvetlendirir.
    Kanı temizler. Karaciğer ve böbreklerin muntazam çalışmasını sağlar.
    Karaciğer şişliğini indirir. Dalak hastalıklarında faydalıdır. Zihin
    yorgunluğunu giderir. Sivilce ve egzamanın iyileşmesinde yardımcı olur.
    Kandaki şeker miktarını düşürür. El ve ayaklarda görünen şişlikleri
    indirir. Bel soğukluğu böbrek ve mesane iltihabı olanlarla, çok sinirli
    kimselerin kullanmaması gerekir. Kuzukulağı (rumex) : Karabuğdaygiller familyasından;
    nemli kırlarda yetişen, genellikle bir kaç yıl yaşayan, yeşil veya
    firfiri renkte orsu bir bitki cinsidir. Yaprakları hafifçe kabarık ve
    geniştir. Meyveleri üç köşeli veya yassıdır. Yurdumuzda yetişen
    türleri; Labada, büyük kuzukulağı, küçük kuzukulağı gibi çeşitleridir.
    Ev ilaçlarında büyük ve küçük kuzukulağının yaprakları kullanılır.
    Faydası : Yaprakları ile salata yapılıp, yenir. İdrar
    söktürür. Mide şişkinliğini giderir. Egzamalar üzerine kompress
    yapılır. Romatizmalılar, böbreklerinden hasta olanlar, yememelidir. Küçük hindistancevizi (myristica) : Myristicaceae
    familyasından; Anavatanı Molük olan, diğer sıcak bölgelerde de
    yetiştirilen, 16 - 18 m yüksekliğinde bir ağaç ve onun meyvesidir.
    Görünüş itibariyle Portakal ağacına benzer. Tohumları beyazımsı kül
    halinde ve yuvarlaktır. Kabuğu soyulmuş halde satılır. İçeriğinde uçucu
    bir yağ vardır.
    Faydası : Vücudu kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. İştah açar. Kalp ve sindirim ilaçları yapmakta kullanılır.

      Forum Saati C.tesi Kas. 16, 2024 12:37 am