Ebegümeci (hubbaz) : Ebegümecigillerden; çiçekleri
ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla
kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır.
Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak
ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri
kurutulmadan kullanılır.
Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve
bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide
bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir.
Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı
tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun
kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını
keser. Burun tıkanıklığını giderir. Ebücehil karpuzu (acıhıyar) : Kabakgillerden elma iriliğinde meyvesi çok acı ve ishal yapıcı bir bitkidir. İçeriğinde "colocynthine" vardır. Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir. Haricen kullanılır.
Faydası : Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını dindirir. Kaşıntıları geçirir. Eğir (Acorus calamus) : Eğir, azakeğeri, ve hazambel
olarak da bilinen bu su bitkisi, genellikle göllerin, su
birikintilerinin ve durgun suların kıyılarında yetişir. Kıyı çamurunda
yatay olarak gelişen kökten çıkan kılıç biçimindeki yapraklar 1 m' ye
kadar yükselir. Yassı bir yapıya sahip olan sapın ortasında, konik
biçiminde yeşilden kahverengi- sarıya kadar değişebilen bir koçan
vardır. Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaprakları şerit biçiminde,
kenarları kıvırcıklı, kokulu ve boyuna çizgilidir. Çiçekler 5-9 cm
uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır. Anadolu'da Sapanca,
Yeniçağa ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetişmektedir. İlkbahar
başlangıcında veya sonbahar sonunda toplanır. Dış kabuğu soyulduktan
sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur. %1,5-3,5 arasında uçucu yağ
taşır. Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır.
Faydası : Eğir kökü güçlendirici etkileri nedeniyle, yalnızca
sindirim sistemi genel güçsüzlüğünde, mide ve bağırsak gazlarında ve
koliklerinde kullanılmakla kalmayıp, beze ve gut hastalıklarında da
büyük bir başarıyla yardım eder. Tembel midelerin ve bağırsakların
ısıtılmalarında ve salgılardan arındırılmalarında bitki çok
başarılıdır. Metabolizma ve bağırsak tembelliklerinde olduğu kadar,
kansızlık solgunluklarında ve ödemlerde de önerilir. Kilolarını iyi
beslenmemekten ötürü yitirmemiş olan çok zayıf kişiler, eğir kökü çayı
içmeli ve arada sırada, eğir kökü katkılı banyolar almalıdırlar. Bitki,
iştahsızlığı giderir, böbrek rahatsızlıklarında yardım eder ve tüm
bedenin temizlenmesini sağlar. Hatta son zamanlarda çocuklarda sıkça
görülmeye başlanan, tahıl alerjilerinde bile, eğir çayı yardım eder.
Kurutulmuş kök yavaş yavaş çiğnendiğinde, kişiyi sigara alışkanlığından
kurtarabilir. Taze eğir kökünün özsuyu kapalı gözkapaklarına
sürüldüğünde, zayıf gözler güçlenir. Gözkapakları birkaç dakika kapalı
tutulduktan sonra, soğuk suyla yıkanmalıdır. Kökler akşamdan soğuk suya
koyulup, ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi
için 5 dakika beklenir. Biraz soğuması beklendikten sonra, çok soğuk
olmayan bu suyun içinde organlar 20 dakika banyo edilir. Bu su, yeniden
ısıtılarak, 3-4 kere daha kullanılabilir. Soğuk ellerde ve ayaklarda da
bu banyolar yardımcı olur. Ama bu gibi durumlarda, banyo suyu mümkün
olduğu kadar sıcak olmalıdır.Eğirotu (azakeyeri) : Yılanyastığıgiller
familyasından; akarsu kıyıları ve bataklıklarda yetişen 60-70 cm.
boyunda bir otsu bitkidir. Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri,
siyahımsı-erguvani renklidir. Tadı mayhoştur.
Faydası : İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir.
Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet
söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve
ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve
nikris tedavisinde kullanılır. Eğreltiotu (nepkrodium filixmas) :
Eğreltiotugillerden; kumlu yerlerde yetişen bir cins bitkidir. Çok
çeşidi vardır. Boyu 120 cm. kadardır. Kökü kalındır. Dışı siyahi, içi
beyazdır. Zehirlidir. Tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir.
Hekimlikte erkek eğreltiotu kullanılır. Gebeler ve kansızlar kullanamaz.
Faydası : Bağırsak solucanları ve tenyaları düşürür. Memeli basur ve variste de faydalıdır. Ekmek ağacı (artocarpus) : Dutgillerden; tropik asya
adalarında yetişen ve her mevsimde mahsul veren bir bitkidir. Meyveleri
ananasa benzer. İçeriğinde bol miktarda nişasta vardır. Meyve ve
yaprakları yenir. Ekmek yapmak için de kullanılır.
Faydası : Besleyicidir. Ekşi Elma (yabani elma) : Gülgillerden; ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir. Meyveleri küçük ve çok ekşidir. Çiçekleri, açık pembedir.
Faydası : Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır. Buralardaki iltihapları giderir.Ekşi Yonca (Oxalis Acetosella) : Ekşi Yonca ormanların
tabanlarını, açık yeşil yaprakları ve incecik beyaz çiçekleri ile bir
halı gibi kaplar. Yoncaları yenilebilen, çiçekleri ise çay harmanı için
kullanılabilen bir bitkidir. Ekşi Yonca kurutulmaz, yalnızca tazeyken
kullanılır.
Faydası : Mide yanmasına, hafif karaciğer ve sindirim
bozukluklarına iyi gelir. Bu rahatsızlıklara karşı kullanıldığında,
soğuk olarak, günde 2 bardak bitki çayı içilir. Sarılık, böbrek
iltihabı, egzemalar ve bağırsak kurtlarında bu miktar çay sıcak içilir.
Taze bitkinin özsuyu, baslangıç durumundaki mide kanseri, habis dahili
ve harici çıbanlara önerilir. Taze özsu, meyve sıkacağı kullanılarak
elde edilebilir. Her saat başı 3-5 damla, suyla veya bitki çayı ile
inceltilerek içilir. Habis harici çıbanlara, bitki özsuyu doğrudan
sürülür. Parkinson hastalığında özsu, her saat başında 3-5 damla,
civanperçemi çayına karıştırılarak alınır ve dıştan da belkemiğine
sürülür.Elma (malus) : Gülgillerden çiçekleri pembe, oldukça
yüksek bir ağacın meyvesidir. Meyvesi (elma); çoğu yumruktan küçük ve
yuvarlak, kabuğu parlak ve sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü
renktedir. Çekirdekleri ufaktır. Dokusu gevşektir. Kokusu hoş, tadı
mayhoş veya tatlıdır. Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik gibi birçok
çeşidi vardır.
Faydası : Sinirleri ve adaleleri kuvvetlendirir. Bedeni ve
zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin bulantı ve kusmalarını azaltır.
Hastalıkların çabuk geçmesini sağlar. İdrar söktürür, vücutta biriken
zararlı maddelerin atılmasında yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve
taşların dökülmesine yardım eder. Kanı temizler. Kolestrolü düşürür.
Damar sertliği ve kalp krizlerini önler. Kandaki şeker miktarını
düşürür. Kabızlığı giderir. Şeker hastaları için faydalıdır. Dizanteri
ve paratifoda iyileşmeye yardımcı olur. Öksürüğü keser. Kompostosu
ateşi düşürür. Susuzluğu keser. Uçukları geçirir. Cildin taze ve güzel
kalmasını sağlar. Göz ve kulak ağrılarında da kullanılır. Enginar (cynara) : Bileşikgillerden; kökü yıllarca
yaşayıp, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze
olarak yenen iri topuz biçimindeki yeşil çiçeğidir. Killi, kumlu ve
rutubetli toprakalarda yetişir. Çok iyi bir besindir. İçeriğinde
"cynarine" vardır.
Faydası : Kandaki üre ve kolestrolü düşürür. İdrar söktürür.
Kandaki şeker miktarını ayarlar. Şeker hastaları için çok faydalıdır.
Bedeni ve ruhi bitkinliği giderir. Vücuda dinçlik verir. Sinirleri
güçlendirir. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbreklerdeki
kumların dökülmesine yardım eder. Karaciğer hastalıklarının çabuk
geçmesini sağlar. Sarılıkta faydalıdır. Romatizmanın şikayetlerini
geçirir. Mide ve bağırsakları temizler. İshali keser. Emzikli kadınlar,
böbreklerinde veya mesanelerinde itihap olanlar yememelidir. Ergeç Sakalı (çayırmelikesi) : Gülgillerden dalları
sağlam ve sert kırmızımtırak bir bitkidir. Çiçekleri kar taneleri
gibidir ve dalların ucunda toplanmışlardır. Yaz aylarında toplanıp
kurutulur. Bitkinin her yeri kullanılır.
Faydası : İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin
atılmasını sağlar. Böbrek mesane ve idrar yollarındaki iltihapları
giderir. Soğuk algınlığını geçirir. Kanı temizler. Sinirleri
yatıştırır. Kalbi kuvvetlendirir. Nefes darlığı ve astımda faydalıdır.
Diş ağrılarını keser. Diş eti ve boğaz iltihaplarını giderir. Erik (prune) : Gülgillerden beyaz çiçekli bir ağacın
yemişidir. Erik, çoğu ceviz büyüklüğünde, kabuğu ince, sarıdan
kırmızıya ve mora kadar türlü renkte, tadı mayhoş veya tatlı, etli,
sulu tek ve sert çekirdekli bir yemiştir. B vitamini bakımından
zengindir.
Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir. Zihin yorgunluğunu
giderir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür ve vücudun rahatlamasını
sağlar. Karaciğer şişliğini giderir. Böbrekleri dinlendirir. Kansızlığı
giderir. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır.
Romatizma, mafsal kireçlenmesi ve nikriste faydalıdır. Çekirdekleri de,
bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır. Eşek Kulağı (mayasılotu) : Sığırdiligillerden;
çiçekleri beyaz ve menekşeye çalar renkte, yaprakları neşter şeklinde
bir bitkidir. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.
Faydası : Müzmin ishali keser. Nefes darlığını giderir. Göğsü
yumuşatır. Bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Ağız, dil ve boğaz
iltihaplarını giderir.
ilaç, yaprakalrı da sebze olarak kullanılan ve genellikle tarla
kenarlarında kendi kendine yetişen bir ottur. 20-70 cm. boyundadır.
Yaprkalrı sarmaldır. Mayıs - Ağustos ayları arasında çiçek açar. Yaprak
ve çiçeklerinde fazla miktarda müsilaj vardır. Yaprak ve çiçekleri
kurutulmadan kullanılır.
Faydası : Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Mide ve
bağırsakların muntazam çalışmasını sağlar. Kabızlığı giderir. Mide
bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp, vücuda rahatlık verir.
Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Nezle, bronşit, nefes darlığı
tedavisinde kullanılır. Lapası çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Burun
kanamasını durdurur. Dişeti hastalıklarını tedavi eder. Mide ağrısını
keser. Burun tıkanıklığını giderir. Ebücehil karpuzu (acıhıyar) : Kabakgillerden elma iriliğinde meyvesi çok acı ve ishal yapıcı bir bitkidir. İçeriğinde "colocynthine" vardır. Zehirlidir ve 2 gramdan fazlası öldürebilir. Haricen kullanılır.
Faydası : Romatizma, mafsal ve nikris ağrılarını dindirir. Kaşıntıları geçirir. Eğir (Acorus calamus) : Eğir, azakeğeri, ve hazambel
olarak da bilinen bu su bitkisi, genellikle göllerin, su
birikintilerinin ve durgun suların kıyılarında yetişir. Kıyı çamurunda
yatay olarak gelişen kökten çıkan kılıç biçimindeki yapraklar 1 m' ye
kadar yükselir. Yassı bir yapıya sahip olan sapın ortasında, konik
biçiminde yeşilden kahverengi- sarıya kadar değişebilen bir koçan
vardır. Çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaprakları şerit biçiminde,
kenarları kıvırcıklı, kokulu ve boyuna çizgilidir. Çiçekler 5-9 cm
uzunlukta bir başak durumunda toplanmışlardır. Anadolu'da Sapanca,
Yeniçağa ve Beyşehir göllerinin kenarlarında yetişmektedir. İlkbahar
başlangıcında veya sonbahar sonunda toplanır. Dış kabuğu soyulduktan
sonra veya soyulmadan güneşte kurutulur. %1,5-3,5 arasında uçucu yağ
taşır. Bu yağda asamil alkol, ögenol ve asaron bulunmaktadır.
Faydası : Eğir kökü güçlendirici etkileri nedeniyle, yalnızca
sindirim sistemi genel güçsüzlüğünde, mide ve bağırsak gazlarında ve
koliklerinde kullanılmakla kalmayıp, beze ve gut hastalıklarında da
büyük bir başarıyla yardım eder. Tembel midelerin ve bağırsakların
ısıtılmalarında ve salgılardan arındırılmalarında bitki çok
başarılıdır. Metabolizma ve bağırsak tembelliklerinde olduğu kadar,
kansızlık solgunluklarında ve ödemlerde de önerilir. Kilolarını iyi
beslenmemekten ötürü yitirmemiş olan çok zayıf kişiler, eğir kökü çayı
içmeli ve arada sırada, eğir kökü katkılı banyolar almalıdırlar. Bitki,
iştahsızlığı giderir, böbrek rahatsızlıklarında yardım eder ve tüm
bedenin temizlenmesini sağlar. Hatta son zamanlarda çocuklarda sıkça
görülmeye başlanan, tahıl alerjilerinde bile, eğir çayı yardım eder.
Kurutulmuş kök yavaş yavaş çiğnendiğinde, kişiyi sigara alışkanlığından
kurtarabilir. Taze eğir kökünün özsuyu kapalı gözkapaklarına
sürüldüğünde, zayıf gözler güçlenir. Gözkapakları birkaç dakika kapalı
tutulduktan sonra, soğuk suyla yıkanmalıdır. Kökler akşamdan soğuk suya
koyulup, ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi
için 5 dakika beklenir. Biraz soğuması beklendikten sonra, çok soğuk
olmayan bu suyun içinde organlar 20 dakika banyo edilir. Bu su, yeniden
ısıtılarak, 3-4 kere daha kullanılabilir. Soğuk ellerde ve ayaklarda da
bu banyolar yardımcı olur. Ama bu gibi durumlarda, banyo suyu mümkün
olduğu kadar sıcak olmalıdır.Eğirotu (azakeyeri) : Yılanyastığıgiller
familyasından; akarsu kıyıları ve bataklıklarda yetişen 60-70 cm.
boyunda bir otsu bitkidir. Meyveleri yeşilimsi renktedir. Çiçekleri,
siyahımsı-erguvani renklidir. Tadı mayhoştur.
Faydası : İştahı açar, mide ve bağırsak gazlarını giderir.
Mide ekşimesini geçirir. Mide ülserini iyileştirir. İdrar ve adet
söktürür. Dişetlerini kuvvetlendirir. Ter söktürür, ateşi düşürür ve
ağrıları dindirir. Kusturur, aksırtır. Sinirleri yatıştırır. Sarılık ve
nikris tedavisinde kullanılır. Eğreltiotu (nepkrodium filixmas) :
Eğreltiotugillerden; kumlu yerlerde yetişen bir cins bitkidir. Çok
çeşidi vardır. Boyu 120 cm. kadardır. Kökü kalındır. Dışı siyahi, içi
beyazdır. Zehirlidir. Tavsiye edilen miktarı aşmamak gerekir.
Hekimlikte erkek eğreltiotu kullanılır. Gebeler ve kansızlar kullanamaz.
Faydası : Bağırsak solucanları ve tenyaları düşürür. Memeli basur ve variste de faydalıdır. Ekmek ağacı (artocarpus) : Dutgillerden; tropik asya
adalarında yetişen ve her mevsimde mahsul veren bir bitkidir. Meyveleri
ananasa benzer. İçeriğinde bol miktarda nişasta vardır. Meyve ve
yaprakları yenir. Ekmek yapmak için de kullanılır.
Faydası : Besleyicidir. Ekşi Elma (yabani elma) : Gülgillerden; ormanlarda yetişen bir ağacın meyvesidir. Meyveleri küçük ve çok ekşidir. Çiçekleri, açık pembedir.
Faydası : Mide ve bağırsaklardaki gazı boşaltır. Buralardaki iltihapları giderir.Ekşi Yonca (Oxalis Acetosella) : Ekşi Yonca ormanların
tabanlarını, açık yeşil yaprakları ve incecik beyaz çiçekleri ile bir
halı gibi kaplar. Yoncaları yenilebilen, çiçekleri ise çay harmanı için
kullanılabilen bir bitkidir. Ekşi Yonca kurutulmaz, yalnızca tazeyken
kullanılır.
Faydası : Mide yanmasına, hafif karaciğer ve sindirim
bozukluklarına iyi gelir. Bu rahatsızlıklara karşı kullanıldığında,
soğuk olarak, günde 2 bardak bitki çayı içilir. Sarılık, böbrek
iltihabı, egzemalar ve bağırsak kurtlarında bu miktar çay sıcak içilir.
Taze bitkinin özsuyu, baslangıç durumundaki mide kanseri, habis dahili
ve harici çıbanlara önerilir. Taze özsu, meyve sıkacağı kullanılarak
elde edilebilir. Her saat başı 3-5 damla, suyla veya bitki çayı ile
inceltilerek içilir. Habis harici çıbanlara, bitki özsuyu doğrudan
sürülür. Parkinson hastalığında özsu, her saat başında 3-5 damla,
civanperçemi çayına karıştırılarak alınır ve dıştan da belkemiğine
sürülür.Elma (malus) : Gülgillerden çiçekleri pembe, oldukça
yüksek bir ağacın meyvesidir. Meyvesi (elma); çoğu yumruktan küçük ve
yuvarlak, kabuğu parlak ve sert, kırmızıdan yeşile kadar türlü
renktedir. Çekirdekleri ufaktır. Dokusu gevşektir. Kokusu hoş, tadı
mayhoş veya tatlıdır. Amasya, Gümüşhane, Niğde ve Ferik gibi birçok
çeşidi vardır.
Faydası : Sinirleri ve adaleleri kuvvetlendirir. Bedeni ve
zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin bulantı ve kusmalarını azaltır.
Hastalıkların çabuk geçmesini sağlar. İdrar söktürür, vücutta biriken
zararlı maddelerin atılmasında yardımcı olur. Böbreklerdeki kum ve
taşların dökülmesine yardım eder. Kanı temizler. Kolestrolü düşürür.
Damar sertliği ve kalp krizlerini önler. Kandaki şeker miktarını
düşürür. Kabızlığı giderir. Şeker hastaları için faydalıdır. Dizanteri
ve paratifoda iyileşmeye yardımcı olur. Öksürüğü keser. Kompostosu
ateşi düşürür. Susuzluğu keser. Uçukları geçirir. Cildin taze ve güzel
kalmasını sağlar. Göz ve kulak ağrılarında da kullanılır. Enginar (cynara) : Bileşikgillerden; kökü yıllarca
yaşayıp, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze
olarak yenen iri topuz biçimindeki yeşil çiçeğidir. Killi, kumlu ve
rutubetli toprakalarda yetişir. Çok iyi bir besindir. İçeriğinde
"cynarine" vardır.
Faydası : Kandaki üre ve kolestrolü düşürür. İdrar söktürür.
Kandaki şeker miktarını ayarlar. Şeker hastaları için çok faydalıdır.
Bedeni ve ruhi bitkinliği giderir. Vücuda dinçlik verir. Sinirleri
güçlendirir. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbreklerdeki
kumların dökülmesine yardım eder. Karaciğer hastalıklarının çabuk
geçmesini sağlar. Sarılıkta faydalıdır. Romatizmanın şikayetlerini
geçirir. Mide ve bağırsakları temizler. İshali keser. Emzikli kadınlar,
böbreklerinde veya mesanelerinde itihap olanlar yememelidir. Ergeç Sakalı (çayırmelikesi) : Gülgillerden dalları
sağlam ve sert kırmızımtırak bir bitkidir. Çiçekleri kar taneleri
gibidir ve dalların ucunda toplanmışlardır. Yaz aylarında toplanıp
kurutulur. Bitkinin her yeri kullanılır.
Faydası : İdrar söktürür, vücutta biriken zararlı maddelerin
atılmasını sağlar. Böbrek mesane ve idrar yollarındaki iltihapları
giderir. Soğuk algınlığını geçirir. Kanı temizler. Sinirleri
yatıştırır. Kalbi kuvvetlendirir. Nefes darlığı ve astımda faydalıdır.
Diş ağrılarını keser. Diş eti ve boğaz iltihaplarını giderir. Erik (prune) : Gülgillerden beyaz çiçekli bir ağacın
yemişidir. Erik, çoğu ceviz büyüklüğünde, kabuğu ince, sarıdan
kırmızıya ve mora kadar türlü renkte, tadı mayhoş veya tatlı, etli,
sulu tek ve sert çekirdekli bir yemiştir. B vitamini bakımından
zengindir.
Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir. Zihin yorgunluğunu
giderir. Kabızlığı giderir. İdrar söktürür ve vücudun rahatlamasını
sağlar. Karaciğer şişliğini giderir. Böbrekleri dinlendirir. Kansızlığı
giderir. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır.
Romatizma, mafsal kireçlenmesi ve nikriste faydalıdır. Çekirdekleri de,
bağırsak solucanlarını düşürmekte kullanılır. Eşek Kulağı (mayasılotu) : Sığırdiligillerden;
çiçekleri beyaz ve menekşeye çalar renkte, yaprakları neşter şeklinde
bir bitkidir. Mart-Temmuz ayları arasında toplanıp, kurutulur.
Faydası : Müzmin ishali keser. Nefes darlığını giderir. Göğsü
yumuşatır. Bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Ağız, dil ve boğaz
iltihaplarını giderir.