.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    çeşitli güvercin ırkları

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 12:55 am

    Balon Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-63Bu
    grup güvercinlerin yaklaşık 27 ayrı çeşidi bulunmaktadır.Balon
    güvercinleri en belirgin farkları kursaklarını normal limitlerin
    üstünde şişirebilmeleridir.İkinci belirgin özellikleri dik duruşlarıdır.
    Buhara Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-64VÜCUT
    YAPISI : Tıknaz , dolgun göğüslü , alçak duruşlu bir vücut şekline
    sahiptir.Güçlü ve geniş bir kafaya sahiptir. Boyna doğru uzanan arka
    tepe ve alın kısmı kafanın önünü ve gagayı kapatacak şekilde yuvarlak
    bir tepe olmak üzere iki ayrı tepesi bulunur.ayakları uzun
    paçalıdır.Göz rengi beyazdır.Ancak beyaz tüylü kuşlarda siyah renkli
    gözlerde kabul edilir.
    RENKLER : beyaz - siyah - sarı - kırmızı -siyah,beyaz ve farklı renklerde olabilir.
    KÖKENİ : Buhara bölgesi ( orta Asya )
    Cinperi Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-65VÜCUT YAPISI :Yabani güvercin tipinde biraz daha ince yapılıdır.Ayaklar paçasız başın arkasında tepe vardır.
    TÜYLER : Parlak
    RENKLER: Vücut bakır veya altın renkli , kanat tüyleri ise siyah - gri - düz veya çizgili olabilir.
    KÖKEN : Yugoslavya
    King Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-66VÜCUT
    YAPISI : Çok iri,yuvarlak ( tavuk benzeri ) bir vücut şekline
    sahiptir.Güçlü kafaları vardır.kısa ve geniş sırt kısmı kalkık ince
    kuyruk ile yatay olarak birleşir.ayakları paçasızdır.
    RENKLER : beyaz - siyah - sarı - kırmızı - gri ve kaplan desenli olabilir.
    KÖKEN : ABD
    Kıvırcık Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-67Kıvırcık
    güvercinler geniş göğüslü orta yükseklikte duruşu olan
    kuşlardır.Genelde tepesizdirler , ancak beyaz renkli olanlarda tepede
    olabilir.Göz rengi oranj veya kırmızıdır.Ayakları paçalıdır.Kanat üstü
    tüyleri her biri vida şeklinde kapalı ve kıvırcık dır.
    Renkleri siyah - beyaz - gri - sarı ve kahverengidir.
    Kökeni: Avrupa'nın güneydoğu bölgesidir.
    Lahore Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-68VÜCUT YAPISI : Büyük güçlü ve geniş göğüslüdür.Ayaklar orta boylu ve paçalıdır.Kafası tepesizdir.
    RENKLER : vücut beyaz renklidir , ancak kafa üstü boyun arkası renklidir.
    Siyah - gümüş - sarı - kırmızı açık veya koyu gri olabilir.
    KÖKENİ : Hindistan
    Mantolu Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-69VÜCUT
    YAPISI : Orta büyüklükte dik duruşlu ve kafası hafifçe arkaya doğrudur.
    Boyun tüyleri birkaç parçadan meydana gelmektedir.Bu tüyler kafayı
    kaplayacak şekilde ahenkli bir manto görünüşü vermektedir.
    RENKLERİ : Beyaz - siyah - sarı - kırmızı ve desenli renklerde olabilirler.
    KÖKENİ : Hindistan
    Modena Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-70Modena Güvercin
    Sepet Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-71Sepet Güvercin
    Bango Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-75Güvercin
    soylarından çok geniş kapsamlı bir türdür. Bu tür diğer güvercin
    türlerine göre daha ufak olmasıyla bilinir.Soyu, 8.yüzyılda Afrika'dan
    gelmektedir.Vücudu ve renkleri bir harmoni oluşturarak mükemmel uyumlu
    bir görüntü oluşturur.Kafa büyük, vücut orantısına ve büyüklüğüne göre
    kısa kalın bir gaga yapısı vardır. Ağız geniş ve gaga toplu iğne başı
    görüntüsündedir. Gözler patlak, göz çerçevesi beyazdır. Göğsünde gül
    bulunur.Ayaklar çıplak ve kısadır. Bango ismi, Galeba ismi verilen
    martılara benzediği için verilmiştir. Almanya'da KRAUSENTAUBEN
    İngiltere'de CORTBECKS olarak isimlendirilmişlerdir.RENKLER: Kırmızı,
    siyah, mavi, sarı renkleri vardır. Vücutları beyaz, kanat ve kuyrukları
    renklidir.UÇUŞ ÖZELLİKLERİ: Bangolar uçuş özelliğinden çok,
    güzellikleri için beslenirler. Düz uçumlu olup, yüksek uçar ve
    kümesinden pırıltı verildiğinde hızla aşağıya dalarlar. Bu özelliğinden
    ötürü özellikle dönek besleyen kişiler, döneklerinin daha randımanlı
    dönebilmesi için mutlaka bir bango ile birlikte uçururlar. Bangolar
    yaklaşık, 1- 1,5 SAAT uçarlar. Kendi kümesinden kuş gösterildiğinde
    hemen dalışa geçer ama kesinlikle bir başkasının kümesine bu refleksi
    göstermez. Kolay kolay yakalanmazlar. Döneklerse tam tersine, aşağıdan
    verilen her pırıltıya reflekslidirler.Bangoları genelde ılıman iklimi
    olan bölgelerde beslemek daha doğrudur. soğuk bölgelerde hem sağlıklı
    üreyememekte, hemde sağlık problemleri ile sık sık karşılaşılmaktadır.
    Türkiye'de özellikle İstanbul ve İzmir'de beslenmekte olup, eskiden bir
    çok ilde beslenmekteydi.Aynı nesil Bulgaristan'da da beslenmekte olup,
    KABAK ismi ile tanımlandırılmaktadırlar. Avrupa'da ise en çok Berlin'de
    beslenmekte olup, orada da BERLİN BANGOSU olarak adlandırılmıştır. Bu
    Bangolar genelde mavi kanat olup, üzerinde siyah şeritler
    bulunmaktadır. BESLENMESİ: Bangolar uçmayan kuşlara ait besin reçetesi
    ile beslenmelidirler. Aşağıda bu reçete belirtilmiştir. Bezelye 30% Fiğ
    10% Soyulmuş arpa 20% Küçük mısır 6% Süpürge tohumu 4% Buğday 10% Darı
    20% Bangoların vücutları küçük olduğundan, günde 25 gr. yem
    beslenmeleri için yeterli olmaktadır. Dönek, kelebek, taklacı, posta
    gibi orta büyüklükteki güvercinler ise, 30-35 gr., Bağdat ve göğüs
    şişiren kuşlarsa 50-55 gr. yem ile beslenebilirler.
    Bursa Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-77Bursa
    ilimizden adını alan bu güvercin ırkı Bursa'dan başka ağırlıklı olarak
    İstanbul, İnegöl, Mustafa Kemal Pasa ve Afyon yörelerinde
    yetiştirilmektedir. Yerel ismi Oynar olan Bursa ırkı Osmanlı Devleti
    zamanında da yetiştirilmiş bir ırktır. Özellikle Bursa'da babadan oğula
    devretmiş, 60-70 yıl öncesinden günümüze kadar nesilleri takip edildiği
    bilinen Bursa ailelerine rastlamak mümkündür. Başlıca renkleri ; siyah
    kanat akkuyruk, akkanat akkuyruk ve beyaz olan Bursa ırkının (renk
    tanımlarını sayfanın altında bulabilirsiniz) 12 tel kuyruk yapısı ve
    kuyruküstü yağ bezesi bulunur. Bursa bu özellikleriyle Mülakat ve Çakal
    ırkından hemen ayrılır. Kuyruğun alt ve üst kapakları siyah olmalı
    yalnızca 12 tel kuyruk ve altındaki ince kapak beyaz bulunmalıdır.
    Siyah kanat akkuyruklarda beyaz gaganın ucundaki siyahlık tercih
    edilirken akkanat akkuyruklarda ise kanat uçlarındaki beyaz teleklerin
    7-7 formunda olmasına dikkat edilir. Dik duruşlu, neşeli ve hareketli
    bir yapıya sahiptirler. Orta irilikteki vücut yapısında geniş ve dışa
    çıkık bir göğüs, uzun ve kalın yapılı beyaz bir gaga ilk dikkati çeken
    özelliklerdendir. Kanatları vücuduyla orantılı olarak normal
    uzunluktadır. Burun üzerinden başlayan alın yapısının öne doğru çıkık
    olması yine önemli bir özelliktir. Göz çevresindeki etli yapı
    kesinlikle beyaz ve belirgin olmalıdır. Sari veya kırmızı etli göz
    çevresi istenilmez. Göz rengi de çok önemli olup beyaz veya mavimsi
    beyaz olmasına dikkat edilir. Bursa ırkının taşıdığı siyah renk tonuna
    hemen hemen başka hiç bir güvercin ırkında rastlanılmaz. Hatta diğer
    güvercin ırklarındaki parlak siyah renk tarif edilirken Bursa kusu gibi
    ifadesi çokça kullanılır. Yanar-döner çok parlak bir siyah rengi yine
    başka hiç bir güvercin ırkında rastlanılamayacak kadar kırmızı ayaklar
    taşır. Beyaz tırnakların standart olduğu ayaklarda bilekten asağısının
    temiz yani kesinlikle tüysüz-tozluksuz olması gerekir. Biçimsel
    özellikleri keskin elemelerden geçirilen Bursa ırkı makaraci
    ırklarımızdan biridir. Sakin karakteri uçuşa geçeceği anda
    telaşlanmasıyla değişir. Sert kanat atışlarıyla çok farklı
    Yüksekliklerde alışmaya bağlı olarak yaklaşık4-5 saat uçar. Ortalama 10
    güvercinlik gruplar halinde uçurulurlar. Birbirlerini takip ederler ama
    biraz mesafe aralığı vererek kısmen dağınık uçarlar. Yanlarına
    refakatçi verilmez, pırıltıya duyarlılıkları yoktur. Bu yönüyle havada
    kontrol edilmeleri zordur. Salmalarından oldukça açılabilirler. Diğer
    salmalara ve havada karşılaştıkları diğer gruplara aldırış etmeden
    gezerek uçarlar. Salmalarına inmelerine yakın veya çok yüksekteyken
    makaraya girerler. Bulut yüksekliginde makaraya girdiklerinde grupta
    kısmi bir dagılma görülürken ortalama 1-5 arası kombinasyonlarla
    makaraya girmeleri seyretmeye deger bir görüntüdür. Kanat döverek veya
    uçus sırasinda aniden başları tam kuyruk üstüne gelecek sekilde
    kanatları açık pozisyonda makaralarını sergilerler. Yere inislerinde
    zorlanırlar, salmalarının üzerinden bir kaç teget geçme sonrasında
    aniden iniş yaparlar.Havada sergiledikleri bir baska farklı görüntü ise
    ani yükselti degistirmeleridir. Yükseklerdeyken aniden kanat atarak 45
    derecelik açıyla dalmaya benzer bir hareket göstererek hızla alçalırlar
    sonra tekrar hızla yükselmeye baslarlar. Sahin veya atmaca saldırısı
    anında bu özelliklerini kullanarak onlardan ustalıkla
    uzaklasabilirler.Bursa ırkı alıştığı salmadan başka hiç bir salmaya
    itibar etmezken satıldığı yere çok çabuk alışır. Yalnız bir kerelik
    alıştırma egitimi dahi Bursa ırkının sadık uçucu olması için çoğu kez
    yeterlidir. Uçus egitimi alanların 45-50 km. mesafeden evlerine
    dönmeleri beklenir. Buradan anlaşılacağı gibi yavrular uçus egitimi
    alırken ve sonrasında pek problem çıkarmazlar. Bakımı kolay olan Bursa
    ırkının dayanıklılığı ve mükemmel yavru bakımı yetistiricisine
    sagladığı avantajlardandır.Bursa yetistiricileri çok hassas kriterlerle
    ırkı muhafaza ettiklerinden dolayı bugün arı ve mükemmel ailelere
    rastlamak ülkemiz yetistiriciliği adına gurur vericidir.
    KARABAS: Sadece kanat-kuyruk beyaz ve kafa siyah ise.
    KARAKANAT : Sadece kuyruk tüyleri beyaz ise.
    AKMAN : Kafa döneklerdeki gibi tamamen kesme beyaz ise.
    ABRAS : Kafadaki beyazlık alında ise.
    KILITLI : Beyazlık gözden göze serit gibi birleşirse.
    SÜRMELI veya ÇEKMELI : Beyazlık göz hizasından kafanın arkasına doğru giderse.
    NOKTALI- MUSKALI- YASMAKLI : Kafada gaga altında beyazlık varsa
    beyazlığın büyüklüğüne göre sırayla (azdan çokluğa) Noktalı, Muskalı,
    Yasmaklı ismini alır.Mavi renkli olanlar ayrı bir irk olup;MÜLAKAT .
    Mülakat uzlaşma anlamındadır. Yabani güvercinle Bursa OYNAR'in
    eşleşmesi ile elde edildiği sanılmaktadır
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty Geri: çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 12:57 am

    Dönek Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-81Döneklerler
    de kelebekler gibi 14-16 kuyruk teleğine sahiptir. Siyah, mavi, kırmızı
    renklere sahiptir. kafaları kanat ve kuyrukları beyazdır yüksek uçarlar
    pırıltıya hassasiyetleri vardır uzak mesafelerden gelmeleri de biraz
    güçtür. Salındıklarında çok çabuk yükseklik kazanan bu kuşlara yerden
    kuş gösterildiğinde (pırıltı) kanatlarını toplayarak dalarlar ve bu
    dalış süresince bir yada bir kaç kez kanat kuyruk ekseninde pervane
    şeklinde dönerler.Bu ırkta ıslah hedefi, yüksek hızda uzun mesafe
    dönüştür. Dönüş esnasında kanatların duruşu kuştan kuşa farklılık
    gösterir. Bazıları kanatlarını neredeyse vücutlarına yapıştırarak
    dönerken, büyük bir kısmı dönüş esnasında kanatlarını çeyrek açık
    tutarlar. Diğer bir kısmı ise kanatlarını oldukça fazla açarak
    dönerler. Yandan bakıldığında kuşun her dönüşte kendisini çevirttirdiği
    ve rollerlardan (dolapçılardan) farklı olarak,dönüşler arası geçiş, çok
    hızlı dönüşlerde dahi açıkça belli olur. En iyi dönüş 45 derecelik
    açıyla daldığında görülebilir.Bu açıdan sapma dalış ve dönüş kalitesini
    olumsuz olarak etkiler. Daha çok Denizli tarafında büyük bir ilgiyle
    Dolapçılar ve dönekler yetiştirilmektedir. Kümeste ürkek görünen bu
    kuşların aslında kontrolleri çok kolaydır.Kümes önünde eğer bir kaç kuş
    varsa yerden kolay kolay kalkmaz. Hatta isterseniz bir grup döneği bir
    sopayla sürerek tanımadıkları yerlere dahi götürebilirsiniz. Dışarıdan
    bir müdahale olmadığı sürece,yani onları aşırı derecede ürkütecek bir
    şey olmadığı sürece uçmazlar.Ancak bu özelliklerinden dolayı kötü uçucu
    oldukları sonucu çıkarılmasın. Dönek yavruları diğer bir çok ırka
    nazaran daha çabuk uçmaya alıştırılabilirler. Hiç uçmamış bir yavru
    kolayca uçan kuşların ardından yükselebilir. İşte bu özellikleri
    nedeniyle genç kuşlar ilk uçurulduklarında çok dikkat edilmesi gereken
    bir nokta var. İlk uçuşlarında dahi diğer kuşları takip edip fazlaca
    yükselebilirler ancak çoğunlukla aşağıdan kuş gösterildiğinde diğer
    alışkın kuşlar gibi hızla aşağıya inememektedirler. Henüz çevreyi de
    yeterince tanımadıkları için çok yüksekten fazla açılmakta ve
    kaybolmaktadırlar. Hele hele çevrede başka kuşlar uçuyorsa ve hatta
    yabani güvercin ve kumrular dahi yavrunun şaşırmasına neden
    olabilirler. Bu durum da yavru kuşun yanında daha önce uçan kuşların
    ürkütülerek yere inmeleri önlenmeli ve mümkünse daha fazla kuş
    kaldırılmalıdır. Buradan da anlaşılacağı gibi yavruların ilk
    uçuşlarında çok yükselmeleri ve açılmaları engellenmelidir.Bu amaçla
    fazla uzun süre uçmayan ve çok yükselmeyen başka ırktan kuşlar
    kullanılabilir.Ancak bu yöntem dahi,daha önce belirttiğim gibi eğer
    çevrede kuşların konsantrasyonunu bozacak başka kuşlar varsa,risklidir.
    Yavru yitirmemenin diğer bir yolu erken uçurmamaktır. Eğer ilk olarak
    8-10 haftalık yaşta uçurulurlarsa,yön bulma yetenekleri gelişmiş
    olacağından ve yerden de olsa çevreyi daha iyi tanımış olacaklarından
    kaybolmaları zordur. Bazı ırklarda ilk uçurmanın geç yaşta yapılması
    uçuş kalitesini ve diğer yetenekleri (takla gibi) olumsuz yönde
    etkilemektedir. Hatta bu ırklarda 8-10 haftalık yavruların 5-6
    haftalıklara nazaran yalnızca havaya kalkmalarını sağlamak bile
    güçleşir. Dönekler formda tutuldukları sürece ilk uçurma çok daha geç
    yaşta yapılsa dahi sorun yaratmaz. Ergenleşmiş, yani 20-22 haftalık
    hayvanların dahi uçurulmarı çok kolaydır. Ancak bu dönemde
    beslenmelerine dikkat edilerek yağlanmaları önlenmelidir. Tüm uçucu
    kuşlarda olduğu gibi bu ırkta da yemin sınırlı tutulması gereklidir.
    Yağlanma iyi uçan ve dönen kuşlarda dahi dalış ve dönüş kalitesini
    olumsuz yönde etkiler.Önerim kuşlar aç olduklarında bir öğünde
    yiyebilecekleri yem miktarının sabah 1/3'ünü ve akşam 2/3'ünü olmak
    üzere iki öğünde verilmesidir. Uçan kuşlara ağırlıklı olarak buğday
    verilebilir. Buğdayla birlikte çok az miktarda kaliteli damızlık yemi
    de verilmelidir. Kuşun kümese bağlanması yani çevreyi tanıma turları
    bittikten sonra dalış ve dönüş alıştırmasına geçilebilir. Bu amaçla
    alıştırılacak kuş tecrübeli bir kuşla uçurulmalıdır. Kuşlar yeterli
    yüksekliğe ulaştıklarında ve ikisinin de pozisyonları inecekleri yere
    aşağı yukarı 45 derece olduğunda (rüzgar altında), önce herhangi bir
    işaretle (ıslık, düdük, mendil sallama, el sallama vb.) dikkatlerinin
    yere çekilmesi gerekir. Bu işaret bir süre sonra kuş için dalışa hazır
    ol anlamı kazanır. Akabinde derhal kuş gösterilerek tecrübeli olan
    kuşun dalışa geçmesi sağlanmalıdır. Çok geçmeden tecrübesiz olan da onu
    takip edecektir. Eğer aynı anda ikiden fazla kuş uçurulursa,her ne
    kadar toplu uçan kuşlar olmalarına rağmen hepsinin aynı anda pozisyon
    almalarının sağlanması güçleşir. Havada nerede olurlarsa olsunlar
    aşağıdaki kuşa (pırıltı) reaksiyon göstereceklerinden istenen dalış ve
    dönüş sonucu alınamaz. Bazı yetiştiriciler bir kerede bir kuş
    uçurmaktadırlar. Bu yöntemin avantajı kuşun kontrolünün çok kolay
    olmasıdır. Ancak dezavantajda yalnız başına uçan kuşun yeterli
    yüksekliğe çıkamamasıdır. Alıştırmada pozisyon aldıktan sonra
    inecekleri yere yani kuş gösterilecek yere mutlaka bakmaları
    sağlanmalıdır. Zira dalış ve dönüş kalitesi bu durumdan önemli derecede
    etkilenmektedir. Dönekler uçarken onları iyi izleyebilecek ve onlarında
    bizi iyi görebilecekleri bir yerde durulmalıdır. Kuşlar uçarken onların
    bizi göremeyecekleri bir yerde durmamız, daha sonra ortaya çıkıp
    pozisyon almalarını beklemek boşunadır. Zira pozisyon al işareti
    kendimiz oluruz ve kuşlar bizi görür görmez dalış için beklemeye başlar
    ve hatta dalışa geçerler. Bu nedenle daima görünecek bir yerde
    bulunmalı ve dalış için hazır ol işareti verilmelidir. Orta irilikte
    ancak oldukça uzun sayılabilecek bir güvercin ırkıdır.14 adet olan
    kuyruk telek tüyleri de genellikle normalden uzun ve geniş
    sayılabilir.Bir çoğunda kuyruk hafifçe,kelebeklerde olduğu kadar olmasa
    da ,çatı şeklinde iki yana eğimlidir.Kanatlarını kuyruğun üzerinde
    taşıyan bu ırkta kanatlar uca doğru biraz sivrice ve kanat açıklığı
    diğer bir çok ırka nazaran bira daha geniştir (iki kanat ucu arası
    mesafe).Aynı zamanda uzunca bir gagaya sahiptirler.Kısa sayılabilecek
    ayaklara sahip olan bu kuşların duruşu neredeyse yere
    paraleldir.Türkiye'de yetiştirilen döneklerde paça ve tepe görülmez.Son
    yıllarda sıkça görülmeye başlayan paçalı yada tozluklu olanları,
    Makedonya (Yugoslavya) döneği ile melezdir.Alaca ve düz her renkte
    görülen bu güvercinlerde en yaygın renkler beyaz kafalı,kanat uçları
    beyaz ve beyaz kafalı,kanat uçları ve kuyruk beyazdır.diğer tarafları
    genellikle siyah, ondan sonra görülme sıklığına bağlı olarak sırasıyla
    mavi (siyah şeritli) yada çakmaklıdır.En az rastlanılanları kırmızı
    (ressesif) alacalardır.Beyaz kafalı ve uzun kanat telekleri beyaz
    olanlarına İzmir yöresinde Baska, ayrıca kuyruğu da beyaz olanlarına
    Galaca adı verilmektedir.Renklerine göre şöyle adlandırılmaktadırlar;
    kara galaca, kara baska,mavi galaca vb. Ressesif kırmızıları,ister düz
    renkte olsunlar isterse alaca,çakal olarak adlandırılmaktadırlar.Göz
    renkleri genellikle siyah olmakla beraber,yabani göz rengi hariç,diğer
    göz renklerine de rastlanır.Eşeysel olgunluk (kızgınlık),beslenmeye
    bağlı olmakla beraber diğer ırklara göre biraz daha geçtir.Aynı zamanda
    trichomonad ve paramixovirus gibi hastalıklara karşı daha
    duyarlıdırlar.Yavrulara bakma özellikleri posta ve dewlaplara nazaran
    kötüdür.Genellikle bir yuvadaki yavrular arasında belirgin bir gelişme
    farklılığı görülür Ana yetiştirilme bölgesi Türkiye'nin
    batısıdır.Buralardada çok yaygın olmamakla birlikte bazı kentlerde
    neredeyse yalnızca dönek yetiştirilmektedir.En fazla yetiştiricisi
    büyük kentlerden İzmir'dedir. İzmir'den sonra Bursa'yı ve Denizli'yi
    sayabiliriz. Özellikle İzmir ve Bursa'da başka ırklarda yaygın olarak
    yetiştirilmesine rağmen Denizli'de neredeyse yalnızca dönek
    yetiştirilmektedir.İzmir ve Bursa'da en çok göçmenlerce
    yetiştirilmektedirler.Bu illerin dışında Ege kıyısında bazı
    ilçelerde,örneğin Ayvalık ve Trakya'da da Malkara ve Keşan ilçelerinde
    hemen hemen yalnızca bu ırka rastlanmaktadır. İstanbul'da da hemen her
    ırkın olduğu gibi çok az sayıda da olsa yetiştiricisi mevcuttur.
    Salındıklarında çok çabuk yükseklik kazanan bu kuşlara yerden kuş
    gösterildiğinde (pırıltı) kanatlarını toplayarak dalarlar ve bu dalış
    süresince bir yada bir kaç kezkanat kuyruk ekseninde pervane şeklinde
    dönerler.Bu ırkta ıslah hedefi,yüksek hızda uzun mesafe dönüştür.Dönüş
    esnasında kanatların duruşu kuştan kuşa farklılık gösterir. Bazıları
    kanatlarını neredeyse vücutlarına yapıştırarak dönerken,büyük bir kısmı
    dönüş esnasında kanatlarını çeyrek açık tutarlar.Diğer bir kısmı ise
    kanatlarını oldukça fazla açarak dönerler. Yandan bakıldığında kuşun
    her dönüşte kendisini çevirttirdiği ve rollerlardan (dolapçılardan)
    farklı olarak,dönüşler arası geçiş,çok hızlı dönüşlerde dahi açıkça
    belli olur.En iyi dönüş 45 derecelik açıyla daldığında görülebilir.Bu
    açıdan sapma dalış ve dönüş kalitesini olumsuz olarak etkiler Kümesde
    ürkek görünen bu kuşların aslında kontrolleri çok kolaydır.Kümes önünde
    eğer bir kaç kuş varsa yerden kolay kolay kalkmaz.Hatta isterseniz bir
    grup döneği bir sopayla sürerek tanımadıkları yerlere dahi
    götürebilirsiniz.Dışarıdan bir müdahale olmadığı sürece,yani onları
    aşırı derecede ürkütecek bir şey olmadığı sürece uçmazlar.Ancak bu
    özelliklerinden dolayı kötü uçucu oldukları sonucu çıkarılmasın.Dönek
    yavruları diğer bir çok ırka nazaran daha çabuk uçmaya
    alıştırılabilirler.Hiç uçmamış bir yavru kolayca uçan kuşların ardından
    yükselebilir.İşte bu özellikleri nedeniyle genç kuşlar ilk
    uçurulduklarında çok dikkat edilmesi gereken bir nokta var.İlk
    uçuşlarında dahi diğer kuşları takip edip fazlaca yükselebilirler ancak
    çoğunlukla aşağıdan kuş gösterildiğinde diğer alışkın kuşlar gibi hızla
    aşağıya inememektedirler.Henüz çevreyi de yeterince tanımadıkları için
    çok yüksekten fazla açılmakta ve kaybolmaktadırlar.Hele hele çevrede
    başka kuşlar uçuyorsa ve hatta yabani güvercin ve kumrular dahi
    yavrunun şaşırmasına neden olabilirler.Bu durum da yavru kuşun yanında
    daha önce uçan kuşların ürkütülerek yere inmeleri önlenmeli ve mümkünse
    daha fazla kuş kaldırılmalıdır . Buradan da anlaşılacağı gibi
    yavruların ilk uçuşlarında çok yükselmeleri ve açılmaları
    engellenmelidir.Bu amaçla fazla uzun süre uçmayan ve çok yükselmeyen
    başka ırktan kuşlar kullanılabilir.Ancak bu yöntem dahi,daha önce
    belirttiğim gibi eğer çevrede kuşların konsantrasyonunu bozacak başka
    kuşlar varsa,risklidir.Yavru yitirmemenin diğer bir yolu erken
    uçurmamaktır.Eğer ilk olarak 8-10 haftalık yaşta uçurulurlarsa,yön
    bulma yetenekleri gelişmiş olacağından ve yerden de olsa çevreyi daha
    iyi tanımış olacaklarından kaybolmaları zordur.Bazı ırklarda ilk
    uçurmanın geç yaşta yapılması uçuş kalitesini ve diğer yetenekleri
    (takla gibi) olumsuz yönde etkilemektedir.Hatta bu ırklarda 8-10
    haftalık yavruların 5-6 haftalıklara nazaran yalnızca havaya
    kalkmalarını sağlamak bile güçleşir. Dönekler formda tutuldukları
    sürece ilk uçurma çok daha geç yaşta yapılsa dahi sorun yaratmaz.
    Ergenleşmiş, yani 20-22 haftalık hayvanların dahi uçurulmaları çok
    kolaydır.Ancak bu dönemde beslenmelerine dikkat edilerek yağlanmaları
    önlenmelidir. Tüm uçucu kuşlarda olduğu gibi bu ırkta da yemin sınırlı
    tutulması gereklidir.Yağlanma iyi uçan ve dönen kuşlarda dahi dalış ve
    dönüş kalitesini olumsuz yönde etkiler.Önerim kuşlar aç olduklarında
    bir öğünde yiyebilecekleri yem miktarının sabah 1/3'ünü ve akşam
    2/3'ünü olmak üzere iki öğünde verilmesidir.Uçan kuşlara ağırlıklı
    olarak buğday verilebilir.Buğdayla birlikte çok az miktarda kaliteli
    damızlık yemi de verilmelidir. Kuşun kümese bağlanması yani çevreyi
    tanıma turları bittikten sonra dalış ve dönüş alıştırmasına
    geçilebilir. Bu amaçla alıştırılacak kuş tecrübeli bir kuşla
    uçurulmalıdır.Kuşlar yeterli yüksekliğe ulaştıklarında ve ikisinin de
    pozisyonları inecekleri yere aşağı yukarı 45 derece olduğunda (rüzgar
    altında), önce herhangi bir işaretle (ıslık, düdük, mendil sallama, el
    sallama vb.) dikkatlerinin yere çekilmesi gerekir.Bu işaret bir süre
    sonra kuş için dalışa hazır anlamı kazanır.Akabinde derhal kuş
    gösterilerek tecrübeli olan kuşun dalışa geçmesi sağlanmalıdır.Çok
    geçmeden tecrübesiz olan da onu takip edecektir.Eğer aynı anda ikiden
    fazla kuş uçurulursa,her ne kadar toplu uçan kuşlar olmalarına rağmen
    hepsinin aynı anda pozisyon almalarının sağlanması güçleşir.Havada
    nerede olurlarsa olsunlar aşağıdaki kuşa (pırıltı) reaksiyon
    göstereceklerinden istenen dalış ve dönüş sonucu alınamaz.Bazı
    yetiştiriciler bir kerede bir kuş uçurmaktadırlar.Bu yöntemin avantajı
    kuşun kontrolünün çok kolay olmasıdır.Ancak dezavantajda yalnız başına
    uçan kuşun yeterli yüksekliğe çıkamamasıdır.Alıştırmada pozisyon
    aldıktan sonra inecekleri yere yani kuş gösterilecek yere mutlaka
    bakmaları sağlanmalıdır. Zira dalış ve dönüş kalitesi bu durumdan
    önemli derecede etkilenmektedir.Dönekler uçarken onları iyi
    izleyebilecek ve onlarında bizi iyi görebilecekleri bir yerde
    durulmalıdır.Kuşlar uçarken onların bizi göremeyecekleri bir yerde
    durmamız,daha sonra ortaya çıkıp pozisyon almalarını beklemek
    boşunadır.Zira pozisyon al işareti kendimiz oluruz ve kuşlar bizi görür
    görmez dalış için beklemeye başlar ve hatta dalışa geçerler.Bu nedenle
    daima görünecek bir yerde bulunmalı ve dalış için hazır ol işareti
    verilmelidir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty Geri: çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 12:57 am

    Karakan Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-84Ülkemizde
    “yelpaze kuyruk” dünyada ise “fantail” olarak adlandırılan güvercin
    ırkları içersinde sınıflandırılan Gümüşkuyruklar, kuyruk telek
    sayılarının fazlalığı ve kuyruklarının duruşu ile dikkati çekerler.
    Ülkemizdeki yelpaze kuyruk ırlardan biri olan Gümüşkuyruklar, aslen
    Suriye kökenli güvercinlerdir. Suriye’de “Karakand” ya da “Hindi” adı
    ile bilinirler. Dünyada ise, “Karakand Fantail” ve “Syrian Fantail” adı
    ile tanınmaktadırlar. Ülkemizde ise bu güvercinlere Gümüşkuyruk ya da
    Karakan denilmektedir. Bu adlandırma Gümüşkuyrukların kuyruk
    teleklerinin tamamen beyaz olmasından kaynaklanmaktadır. Gerçekten de
    bu güvercinlerde kuyruk teleklerinin tamamı beyazdır. Güvercinin rengi
    ne olursa olsun kuyruk daima beyaz olur. Vücudun diğer kısımları kuşun
    kendi rengindendir. Ülkemizde yerel olarak, gez ve kırkkuyruk gibi
    adlarla da bilinmektedirler. Bu güvercinler Suriye kökenli olmakla
    birlikte, ülkemizde de hayli yaygındırlar. Bunun bir nedeni Suriye’nin
    eskiden Osmanlı devleti toprakları içinde bulunması sebebi ile her iki
    ülke arasında gerek tarihi gerekse coğrafi olarak bir çok ortak
    noktanın var olmasıdır. Osmanlı döneminden beri Arap yarımadası
    ülkeleri ve Suriye ile Türkiye arasında yoğun bir güvercin alışverişi
    yaşanmaktadır. Bu nedenle bu bölge ülkelerinin güvercinlerinin
    neredeyse tamamı ülkemizde de uzun yıllardır bilinmekte ve
    yetiştirilmektedir. Ülkemizde güneydoğu illerimizde yaygın ve değerli
    kabul edilirler. Yurt genelinde fazla yetiştirildiklerini söyleyemeyiz.
    Gümüşkuyrukların düzgün ve yuvarlak bir başları vardır. Vücutları orta
    büyüklükte ve uzunluktadır. Gagaları siyah renkli ve ince olup orta
    uzunluktadır. Tırnaklar siyah renklidir. Gözleri fazla büyük değildir.
    Gözler inci rengi ve portakal tonları olurlar. Yelpaze kuyruk ırların
    çoğunda gözlenen boyun titretme hareketi bu kuşlarda da vardır ancak
    fazla değildir. Ayakları paçasızdır. Ayaklar kırmızı renkte olur ve
    biraz kısa gibidirler. Bu güvercinler kanatlarını kuyruklarının
    üzerinde taşırlar. Bu taşıma şekli önemlidir. Aksi şekilde taşıma
    hareketi kuşun ciddi şekilde değer kaybetmesine neden olur. Bu
    güvercinlerde kuyruğun duruş şekli çok önemlidir. Kuyruk her şeyden
    önce zemine paralel olmak durumundadır. Yukarı kalkık ya da yeri
    süpüren bir kuyruk duruş şekli istenmez. Bazı gümüşkuyruklarda kuyruğun
    duruş şekli ters “V” biçimindedir. Bu şekilde kuyruğa sahip olanları
    “Kırktelli” ya da “Kırkkuyruk” adı ile adlandırılırlar. Kuyruktaki
    telek sayısı 16 – 22 arasında değişir. Bu sayılar arası normal olarak
    kabul edilir. Bu güvercinlerde kuyruk üstü yağ bezesi bulunmaz.
    RENK ÇEŞİTLERİ
    Alaca : Beyaz üzerine serpilmiş şekilde renklidir. Gaga ve tırnak
    siyahtır. Kuyruk beyaz olmakla birlikte bazen arada renkli telekler
    olabilir. Şeritsizdir. Siyah ( Arap ) : Bütün vücudu siyah olup sadece
    kuyruk tamamen beyazdır. Gaga ve tırnak siyahtır. Şeritsizdir.
    Karagümüş adı ile de bilinir. Gök ( mavi ) : Renk olarak taklacı
    güvercinlerdeki gök gibidir. Bu rengin kirlisi de bulunur. Gaga ve
    tırnak siyahtır. Bu güvercinlerin kanatları üzerinde iki sıra şerit
    bulunur. Kuyruklar tamamen beyazdır. Kırmızı ve Sarı : Eğer
    gümüşkuyruklar bu iki renk iseler “Halebi” adı ile de
    adlandırılmaktadırlar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta,
    Halebi adıyla bilinen ve sarı ile kırmızı renklerde gelen başka bir
    ırkımızın var olduğudur. Halebi ırkının da kuyruk teleklerinin tamamı
    beyaz olmakla birlikte kuyruk telek sayıları 12 den fazla olmaz ve bu
    kuşlar üst tepelidirler. Halebi ırkında kuyruk üstü yağ bezesi bulunur.
    Her iki ırkın birbirine karıştırılması gerekir.
    Kelebek Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-85Anadolu'ya
    has bu güvercin ırkı herhalde tüm Türkiye'de aynı isimle tanınan tek
    ırktır. Zira diğer bir çok ırkın yerel adları yöreden yöreye değişiklik
    göstermektedir. Bunun yanı sıra Türkiye'de takla'dan sonra en çok
    tanınan ırktır. Kökeni hakkında bilgi olmamasına rağmen yukarıda
    saydığım nedenlerle çok eskiye dayandığını söyleyebilirim. Hatta
    Dönek,Makedon döneği ve Vuta (Wouta) gibi dalıcı kuşların köken ırkı
    olduğu konusunda ciddi kuşkularım var. Dönekten daha küçüktür ancak
    duruşu daha dik olduğu için yüksek yapılıdır.Genel anlamda vücut
    yapısı,tüm uçucu kuşlarda olduğu gibi geniş göğüslü ve ayakları
    nispeten kısadır.Tam ters V görünümündeki kuyruk genellikle 14 telekten
    meydana gelir.12'den fazla telekli kuyruklu olan hemen hemen tüm
    ırklarda olduğu gibi kuyruk üstü (yağ bezesi) yoktur.Kanatlar daima
    kuyruğun üzerinde taşınır.Uçuş sırasında döneğin sivrimsi görünen
    kanatlarına nazaran kelebeğin kanat uçları yuvarlakımsı olur.Orta
    uzunlukta gagaya sahip olan bu kuşlarda kafa yapısı döneğe nazaran
    biraz daha köşelidir.Yine döneğin belirsiz boynuna nazaran kelebeklerde
    boyun belirgindir.Göz rengi siyah veya açık renkli (biz çakır
    diyoruz,yeşilimsi sarı) olabilir.Bazılarında bir göz siyah diğeri açık
    renkli olabildiği gibi yarısı siyah diğer yarısı açık renkli gözlü
    bireylere de oldukça sık rastlanmaktadır.Ayakları daima paçalıdır.Kısa
    paça parmakları güzelce örter.Alman kaynaklarında kelebeklerden tepeli
    yavruların elde edildiği belirtilmişse de bu ırk tepesiz olarak
    tanınır. Bu ırkın tüy rengi belirgin olarak yetiştirildiği yöreye
    bağlıdır.Genellikle alaca renkte olan bu kuşlarda düz renklerde
    görülebilir.Günümüzde Türkiye'de bu ırkta renk harmonisine çok önem
    verilmektedir.Kafa ve kuyruk renkli diğer yerleri beyaz olanlar
    renklerine göre kara kafa kara kuyruk,mavi kafa mavi kuyruk veya
    altınbaş (kafa ve kuyruk kırmızı olanlar) olarak adlandırılmaktadırlar.
    Ancak bu rengin saf olarak yetiştirilmesi mümkün değildir (bu renkte
    homozigoti mümkün değil).Bir çift kafa ve kuyruk renkli kuşlardan düz
    renkli ve beyaz yavrularda elde edilmektedir.Bir düz renkli ile bir
    beyazdan ise genellikle kafa ve kuyruk renkli yavrular elde
    edilmektedir.Düz renklilerin kendi aralarında çiftleştirilmelerinden
    ise düz renkli yavrular elde edilmektedir.Yalnızca renkli kuyruklu
    olanlarına da oldukça sık rastlanılmaktadır.Renkli kuyrukluların yine
    büyük bir kısmında ensede leke yada gaga başlangıcında renkli çizgiler
    (bıyık) veya gaga altında büyükçe leke (sakal) bulunmaktadır. Solo
    uçuculuklarıyla tanınırlar.Kalabalık olarak uçurulduklarında arı oğulu
    gibi karmakarışık uçarlar.Genellikle altlarında uçan kuşlara göre
    kendilerini yönlendirirler.Uçuş süreleri antremana bağlı olarak yarım
    ile iki saat arasında değişir.Bunlarda start aldıklarında dönekler gibi
    çok çabuk yükseklik kazanırlar.Bazı yörelerde yüksek uçuculuklarının
    tutulmasından dolayı dönekten farklı olarak çok yüksekte nispeten uzun
    süre kalabilirler.Hatta yükseklikten dolayı gözden kaybolmaları bile
    mümkündür. Aşağıdan kuş gösterildiğinde spiral şeklinde dönerek
    inerler.Dönüşleri dönekteki gibi pervane şeklinde ve yüksek devirde
    değildir.Dönüşlerini kendi kendilerine havada gösterirler.Bazıları
    takla da atmalarına rağmen takla arzulanmayan bir özelliktir.Yerde
    tavuklar gibidirler.Kendi kendilerine yerden kolay kolay kalkmazlar.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty Geri: çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 12:59 am

    Posta Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-86Diğer
    ırklarda olduğu gibi saf kan bir posta güvercini olmaz.Zira 1850
    yıllarından sonra Belçikada çeşitli ırklara mensup güvercinler arasında
    yapılan eşleştirmeler sonucunda bu günkü yarış güvercinleri (modern
    racing pigeon) ortaya çıkmıştır.Bu nedenle posta güvercinlerini diğer
    ırklarda olduğu gibi standart form özelliklerine sahip olmasını
    bekleyemeyiz.Örnek vermem gerekirse bu güvercinler arasında tozluklu
    veya paçalı olarak tabir edebiliceklerimizde vardır paçasız veya
    tozluksuz olanlarıda vardır.
    Ayrıca kimi kuşlarda göğüs kısmında bizim bazı bango kuşlarımızda
    olduğu gibi gül çıkaranlarda mevcuttur.Zaman içersinde belirli soylar
    ortaya çıksada bu soylardan muhtelif renk ve desene sahip kuşların
    çıkması çok doğaldır.
    Posta güvercini yarış amaçlı yetiştirildiği için form özelliklerinden
    ziyade zeka ve bunun parelelinde yarışlarda başarılı olması her zaman
    için daha fazla önemsenmiştir.Bu demek değildirki posta güvercininde
    gözle görünen bazı vasıflar aranmaz.Tam tersine kuşun yarışlardaki
    başarılarının yanı sıra fiziki olarakta elde istenilen vasıflara sahip
    olması her yetiştiricini ortak amacıdır.Bu vasıflar nelerdir sorusuna
    gelince ;
    Tüy yapısı: tüy yapısı posta güvercininde aranılan en önemli
    özelliklerden bir tanesidir.İyi bir posta güvercinini elinizde
    tuttuğunuzda adeta ipeğe dokunduğunuzu hissetmelisiniz.Kadife gibi
    yumuşak tüyler kuşun iyi bir soydan geldiğinin göstergesidir.Tüy yapısı
    neden bu kadar önemlidir.Zira tüyü iyi olmayan bir güvercin hafif
    yağmurlu bir havada çabuk ıslanır dolayısıyla uzun süre havada
    kalamaz.Yarışlarda kuşlarımızı ne tarz bir hava durumu beklediğini
    bilemediğimiz için her türlü hava şartlarında havada kalabilen ve
    ıslanmayan güvercinler bizler için çok önemlidir.Kendim kümesimde
    denemek için bazen özellikle hafif yağmurlu havalarda kuşlarımı
    uçururum ve ıslanıp,ıslanmayanları tespit ederim.Bu sene İstanbul
    –kelkit (950 km)hava mesafesi olan yarışta 35.olan 2000 doğumlu mavi
    rambo isimli erkek kuşumun hiçbir zaman ıslandığını görmedim.Üstelik bu
    yarıştan ertesi günü atmaca tarafından göğüs adelesi parçalanmış olarak
    geldi.Şayet yara almasaydı eminimki daha iyi bir performans
    sergileyecekti.Bu güvercin 3 senedir yarışıyor ve sayısız defalar ödül
    kazandı.Erkek kardeşi siyah rambo ise onun kadar kaliteli tüye sahip
    değil o nedenle sadece viteste (kısa mesafe) yarışıyor ve sayısız bahis
    ve ödüller kazandı.Uzun mesafeyi bir defa denedi ve başarısız olup eve
    geç döndü.Bunu sadece sizlere iki kardeşin farklılıklarına örnek olsun
    diye yazıyorum.Hiç şüphe yokki ayrı katagorilerde yarışsada ikiside
    benim için son derece önemli güvercinler.Ancak maraton (uzun mesafe)
    güvercini mutlaka mükemmel bir tüy yapısına sahip olmalıdır.Ünlü uzman
    Piet De Weerd diyorki;kuru kümeslerin nemli kuşlarını besleyin,nemli
    kümeslerin kuru kuşlarını beslemeyin.Dünyaca ünlü bu uzmanın anlatmak
    istediği şey bana göre nemli olan kümeslerde kuşlar sağlıklı olmadığı
    için kuru ve kırılgan bir tüy yapısına sahiptir ancak kuru olan
    kümeslerdeki kuşlar sağlıklı olduğu için tüyleri hafif yağlanır ve
    tüylerin üzerini pudralanmış gibi telekleri koruyucu beyaz toz kaplar
    ve bu kuşlar insana nemli bir tüy yapısına sahip olma hissi verir.
    Göz ve gaga yapısı: posta güvercininde gözlerin büyük önemi
    vardır.Birçok yetiştirici özellikle damızlık seçmelerinde gözlerin
    önemini vurgular.Şahsen bende bu teoriye kısmende olsa inanıyorum ve
    önem veriyorum.Posta güvercininde gözler son derece canlı ve metalik
    renklere sahip olmalıdır.Donuk ve mat gözlere sahip olan güvercinin
    mutlaka sağlık problemi vardır.Nasılki insanlarda gözler kalbin aynası
    ise kuşlardada gözler sağlığın aynasıdır.Kuşun burun deliklerini ve
    gagasını kapattığınızda şayet gözlerinden baloncuklar çıkarıyorsa bu
    güvercin sağlıksızdır.Normal sağlıklı güvercin ile süper sağlıklı
    güvercin arasında fark vardır.Bizler süper sağlıklı kuşlara sahip olmak
    isteriz.Ayrıca kuşun gözüne göz damlası damlattığınızda süper sağlıklı
    güvercinin gözü bu damlayı hemen emerken sağlıksız veya normal sağlıklı
    güvercinin gözü damlayı emmez ve yanlara akıtır. Eşleştirmelerde
    mutlaka zıt göz rengine sahip olan kuşları birbirlerine vururuz.Böylece
    çıkacak olan yavrular canlı gözlere sahip olur.Gözler kuşun vucudunda
    kafanın üst bölgesinde yer alıp içe doğru hafif gömülmüştür.Bazı
    kuşlarda ise gözler adeta şaşı gibi kuşun gaga istikametine doğru öne
    bakar ve bu kuşlar genellikle olağan üstü damızlıklardır.Gaga çok fazla
    uzun olmamalı (orta boy olmalı) ve burun delikleri rahat nefes alıp
    vermeye uygun olacak şekilde yeterli genişlikte olmalıdır.Gaganın
    gözlere doğru hayali bir çizgisini çektiğinizde bu hat gözlerin tam
    ortasından geçmelidir.Kafa vucutla dengeli olarak yeterli büyüklükte
    olmalı ve hafif kavisli yuvarlak bir görüntü arzetmelidir.Gaga üstünde
    yer alan sakız (cere) kar beyazı ve pütürsüz olamalı ve arada herhangi
    bir boşluk olmamalıdır.Kuşun ırkına bağlı olarak bu sakız büyük veya
    küçük olabilir.
    Göğüs kemiği; Her ne kadar yarışlarda kısa göğüs kemiğine sahip
    kuşlarında kazandığı görülsede uzun ve hafif eğimli bir göğüs kemiği
    tercih sebebidir.Zira göğüs adeleleri uçma esnasında göğüs kemiğine
    baskı uygular.Göğüs kemiği ne kadar uzun olursa bu uygulanan baskının
    şiddeti daha geniş bir alana yayılacağı için kuş daha az yorulur.Ayrıca
    kuşun ön tarafında yer alan göğüs kısmının hafif yuvarlanması ve
    genişlik arzetmesi gelişmiş bir ciğer yapısının göstergesidir.Göğüs
    kemiği vucudun ön kısmından çıkıntılı olarak başlar ve arkaya kadar
    uzanarak çatal tabir ettiğimiz kısma yakın biter.Kuşu elimize
    aldığımızda elimizle okşamak suretiyle göğüs kemiğini kontrol ederken
    aynı zamanda göğüs kemiğinin her iki yanında yer alan göğüs adelelerini
    kontrol etmiş oluruz.Güvercinde adele yapısı çok önemlidir.Mümkün
    olduğunca gelişmiş ve esnek olmalıdır. Göğüs kemiğinin kuvvetli olup
    olmadığını test etmek için elimize aldığımız güvercinin sırtına her iki
    elimizin baş parmakları yardımıyla baskı uygularız.Bu esnada bütün yük
    göğüs kemiğine bindiği için güvercinin göğüs kemiği şayet zayıfsa bu
    baskıya dayanamaz ve kuyruğunu havaya dikmek suretiyle tepki
    gösterir.Göğüs kemiği güçlü olan güvercin ise kuyruğunu yere doğru
    sarkıtır.Bu uygulamayı yaparken çok dikkatli olmalıdır zira aşırı baskı
    güvercinde sakatlıklara neden olabilir.
    Sırt veya Bel : güvercinde sırt veya bel dayanma gücü açısından son
    derece güçlü olmalıdır.Geniş bir bel kuyruğa doğru daralır. Ayaklar;
    ayaklar ince,açık pembe ve pulsuz olmalıdır.Ayak uzun veya kısa
    olabilir.Geçmişte ayakları çok uzun olduğu için birçok iyi güvercin
    elenmiştir.Oysa güvercinin ayak yüksekliği genel yapısıyla doğru
    orantılıdır.Ancak her iki ayak boyuda birbiriyle eşit uzunlukta
    olmalıdır.Biri uzun biri kısa olmamalıdır.
    Kanatlar; bu konunada da bu güne kadar çok çeşitli teoriler ortaya
    atılsada genel kanı bir güvercinin kazanması için iki adet kanatının
    olması yeterlidir şeklindedir.Bununla beraber kısa mesafe yarışları
    için kısa kanatlı ve sprinter özelliğe sahip kuşlar daha uygundur.Uzun
    mesafe yarışları için ise uzun kanatlı güvercinler daha uygundur.Benim
    tercihim güvercin yerde dururken kanat uzunluğu kuyruk üzerinde uzanan
    siyah çizgiye Oturması hatta bu çizgiyi çok az geçmesidir.Kuşun
    kanatını yelpaze şeklinde yana doğru açtığınızda özellikle en baştaki
    ilk dört telek aynı boyda olmalı ve diğer teleklerden bariz olarak uzun
    olmalıdır.Bu 4 telek uçları bıçak gibi keskin olmalı ve dışa doğru eğim
    göstermelidir.Kuşun kanatını 2 ayrı kısımda ele alacak olursak ilk 10
    adet büyük telek birincil kanattır ,diğer kısa 10 adet telek ise
    ikincil kanattır.Kuşun birincil kanatının son teleği olan 10.telek
    diğer ikincil kanat teleklerinin başlangıcında bariz olarak yük....e bu
    tarz kuşlar hız yarışları için kullanılabilir.
    Kuyruk; posta güvercininde kuyruk adeta bir dümen vazifesi gördüğü için
    ve havadaki denge açısından çok önemlidir.Vucut tüyleri kuyruğun
    başlangıç noktasında üstünü örter ancak çok fazla uzun olmamalıdır.İyi
    bir posta güvercininde kuyruğun çok fazla uzun ve açık olması havadaki
    dengesi açısından olumsuzluklar yaratabilir.Kuyruğa genel anlamda
    bakıldığında sona doğru daralmalı ve adeta tek bir tüy görüntüsü
    vermelidir. Kuyruk boyu kanat uzunluğundan en fazla 1 cm fazla
    olabilir.Posta güvercinini elinize aldığınızda birkaç dakika
    sakinleşmesi için bekledikten sonra her iki elimizin pamaklarını
    gevşetmek suretiyle kuşun ayaklarını serbest bırakırız.İyi bir posta
    güvercini bu işlem yapıldıktan sonra kuyruğunu yavaşça yere doğru
    sarkıtır.Bu yöntem posta güvercini seçmelerinde sıkça kullanılır.
    Denge: posta güvercinin vucudunun dengeli olması çok önemlidir.Kuşu
    elinize aldığınızda ağırlığını öne doğru vermeli gelişmiş bir adele
    yapısına sahip olmalı ancak çok ağır olmamalıdır.Zira ağır kuşlar uzun
    süre havada kalamaz ve çabuk yorulur.Ayrıca önden geniş olarak başlayıp
    arkaya doğru daralan adeta üçgen şeklindeki sportif vucutlu kuşlar
    tercih edilir.Dengeli bir güvercinde ayaklarından kafasına kadar olan
    mesafe ile göğüsünden kuyruk sonuna kadar olan mesafe eşit olmalıdır.
    Renk ve diğer unsurlar hiç önemli değildir.Sonuç itibariyle her renkten
    şampiyon olmuş kuşlar mevcuttur. Esas olan tek şey kuşun görünen
    (mental) vasıflarından ziyade görünmeyen (zihinsel) vasıflarıdır.Benim
    şahsi fikrim en büyük uzman dahi kuşu elde değerlendirirken yanılgıya
    düşebilir ama yarış sepeti asla yanılmaz.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty Geri: çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 12:59 am

    Çakal Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-78Makaracı
    ırklarımızdan biri de Çakaldır. Ülkemizde “Çakal” adı ile bilinen bu
    güvercinler, dünya üzerinde “Çakal Roller”, “Cakal Roler”, “Rouleur de
    Cakal” gibi adlarla tanınmaktadır. Eski kuşçuların “Nalbant” da
    dedikleri bu kuşları, eski dönemlerde Bursa’da çoğunlukla atlara nal
    çakılması işinde çalışan esnaflar yetiştirirmiş.
    Nalbant adı buradan geliyor. Ancak günümüzde kullanılan ve bilinen bir
    isim değildir. Çakal adı, bu kuşların renk olarak çakal (Canis aureus )
    benzemeleri nedeni ile bu kuşlara verilmiştir. Bu güvercinler gerçekten
    de kızılkahve ve pas rengi olurlar. Çakal adlandırması ülkemizde bu
    renge sahip diğer kuşlarda da örneğin kelebek ırkında da
    kullanılmaktadır. Bu durum kısmen bir karışıklığa neden olmaktadır.
    Bunun yanı sıra genel olarak kuşçularımız arasında Çakal ırkını, Bursa
    ırkının bir renk tipi gibi algılama eğilimi yaygındır. Gerçekten de bu
    iki ırk birbirinin renk tipi olabilecek kadar benzerdirler.
    Çakal ırkı günümüzde hızla azalmıştır. Ülkemizde yetiştirildiği
    bölgeler olan Marmara ve Trakya’da eskisi gibi fazla ilgi görmemesi
    sonucu giderek kaybolmaya yüz tutmuştur. Yurdumuzda bu bölgeler dışında
    zaten rastlanmadıklarını söyleyebiliriz. Bugün ne yazık ki korunması
    gereken ırklarımız arasına girmişlerdir.
    Tekirdağ / Çorlu’dan Tayyar Başaran adlı yetiştiricimizin bu ırkı
    eskiden beri geliştirmeye çalıştığı bilinmektedir. Gene Edirne’den
    Metin Ayaz adlı yetiştiricimizin Çakal ırkı üzerine çalıştığı
    bilinmektedir. Performans ırlarımızdan biri olmasına karşın son
    dönemlerde daha çok renk ve şekline bakılarak alınıp satılmaya
    başlaması sonucu uçuş özellikleri gerilemiştir. Hatta Doç. Dr Türker
    Savaş, bugün bu kuşların neredeyse hiç uçmadıklarını belirtmektedir. Bu
    durum kuşkusuz yetiştiricilerin tutumu ile yakından ilgilidir.
    Bu kuşların Ankara’daki tek yetiştiricisi olan Zeki Güleröz 1974
    yılından beri aynı damarı koruyarak gelmektedir. Kendisinin kuşlarını
    uçarken seyrettim. Oldukça uzun uçtuklarına şahit oldum. Hatta
    geçenlerde ilginç bir olay yaşadık. Bursa ırkı ile birlikte akşamüzeri
    17.00 de uçurduğumuz Çakallar, bir süre uçtuktan sonra nokta
    yüksekliğine çıktılar ve saat 20.00 gibi gözden kayboldular. Ancak
    dürbün ile izleyebiliyorduk. Saat 21.00 de hava karardı ve yaklaşık 20
    kuşluk filo geri gelmedi. Kuşlar ertesi gün sabah havanın aydınlanması
    ile birlikte teker teker geri dönmüşler. Geceyi nerede nasıl
    geçirdiklerini bilmiyoruz.
    Çakal ırkının tarihi geçmişi ve özellikle de ne zamandır yetiştirildiği
    hakkında bir belgeye sahip değiliz. Bu konudaki bilgilerimiz eski
    kuşçuların söylediklerine dayanmaktadır. Söylenenlere göre bu
    güvercinler, Şehremini ve Kocamustafapaşa kuşları olarak da
    bilinmektedirler. Bu iki semt İstanbul Fatih’te birbirine komşudur. Bu
    kuşlar eskiden bu semtlerde yoğun olarak beslenirmiş. Eski adı Samatya
    olan Kocamustafapaşa semti İstanbul’da eskiden azınlıkların ve
    özellikle de Rumların yaygın olarak oturdukları bir semtti. Samatya adı
    Rumca olduğu için değiştirilerek sonradan Kocamustafapaşa adı
    koyulmuştur. Irkın kökeni ve ülkemize nereden geldiği konusunda kesin
    bir bilgi sahibi olmamakla birlikte, büyük bir olasılıkla Rumlar kanalı
    ile Balkan ülkelerinden ya da diğer Avrupa ülkelerinden yurdumuza
    gelmiş olabilirler. Bu bilgiler ışığında Çakal ırkının yurdumuzda
    İstanbul kökenli olarak geliştiğini ve yayıldığını söyleyebiliriz.
    Türk güvercin ırklarını tanıtan Almanca bir kaynakta da bu
    güvercinlerin 100 yıldır ülkemizde tanındığı belirtilmektedir. Çakal
    güvercinleri dış görünüş olarak Bursa ırkına çok benzerler. Gagaları
    Bursa güvercinlerine göre biraz daha kısa ve incedir. Ayaklarda paça
    bulunmaz. Ayakların dirsekten aşağısı tüysüz olur. Tepelilik
    özellikleri yoktur. Kanatlar kuyruk üzerinde taşınır. Gözler açık
    çakırdır. Göz çevresi halkası biraz belirgin ve açık renklidir. Vücut
    olarak büyüklükleri Bursa kuşları ile hemen hemen aynıdır.
    Çakal ve Bursa arasındaki en belirgin fark, kuyruk telek sayısı ve
    kuyruk üstü yağ bezesi konusundadır. Çakallarda kuyruk telek sayısı 14
    ve bazen de 16 olabilmektedir. Kuyruk üstü yağ bezeleri bulunmaz.
    Bursalar da ise telek sayısı 12 dir ve kuyruk üstü yağ bezesi bulunur.
    Kanatlarda ki beyaz teleklerde 7 ye 7 formu aranılan bir özelliktir.
    Kuyruk teleklerinde renkli tüy bulunmamalıdır. Kuyruğun alt ve üst
    kapakları düzgün biçimli ve renkli tüylerden oluşmalıdır. Kuşun renkli
    olan bölümlerinde ve özellikle karın altında ve kafa üzerinde beyaz
    tüyler olmamalıdır.
    Bu güvercinlerin renk olarak sarı ve kırmızı olmak üzere iki tipi
    bulunmaktadır. Her tipin ise, akkuyruk ve akkanat akkuyruk olarak iki
    ayrı çeşidi vardır.
    Sarı : Pas rengi olarak tanımlayabileceğimiz renkteki kuşlardır.
    Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin tamamı beyaz olur. Arada farklı
    renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat olanlarında ise kuyrukla
    birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7 formu ideal kabul edilir,
    arada renkli telek bulunmamalıdır.
    Kırmızı : Sarılara göre daha koyu tonlu olurlar. Kızıla yakın bir
    kırmızı renge sahiptirler. Akkuyruk olanlarda kuyruk teleklerinin
    tamamı beyaz olur. Arada farklı renk tüy olmamalıdır. Akkuyruk akkanat
    olanlarında ise kuyrukla birlikte kanat telekleri de beyazdır. 7 ye 7
    formu ideal kabul edilir, arada renkli telek bulunmamalıdır.
    Çakal ırkı uçuş özellikleri bakımından makaracı ırların bütün
    özelliklerine sahiptir. Son yıllardaki uçuş performansındaki gerilemeye
    karşın, aynı Bursa ırkı gibi uçar. Makara yapma ve uzun uçma
    özellikleri vardır. İyi bir Çakal 3 - 4 saatten aşağı uçmaz.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty Geri: çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 1:00 am

    İstanbullu Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-83Bu
    güvercin ırkı dünyada “Damascus” adı ile tanınmaktadır. Suriye’nin
    başkenti olan Şam’ın Arapça olarak adlandırılış şekli Damascus dur.
    Dünyada Damascus ya da Damascene olarak tanılan bu güvercinler, bugün
    ülkemizde “İstanbullu”, “Ela göz” “Karagöz” ve “Muz” gibi adlarla
    bilinirler. Lübnan’da ise “Booz” olarak adlandırılırlar. Kendine özgü
    belirgin bir formu ve rengi olan bu güvercinler, günümüzde Şanlıurfa
    ilimiz ve çevresinde yaygındırlar. Köken olarak çok eski devirlerden
    gelme bir ırk olduğu bilinmektedir. Irksal özelliklerini bugün de belli
    bir oranda koruyabildiği için, dünyada bu anlamda eşine ender rastlanan
    ırlardan biri olduğu söylenebilir. Eski Mısır papirüslerinde ve taş
    oymacılığında bu güvercine ait figürler bulunması, İstanbulluların
    geçmişinin çok eskilere dayandığını göstermektedir. Eski Mısır’da
    bereket tanrıçası ile birlikte görülen bir kuştur. Eskiden Arabistan
    yarımadasında bu güvercinlere Mahomet (Muhammet) denilmekteydi. Böyle
    adlandırılmalarının belli bir dinsel inanış temelinde geliştiği
    bilinmektedir. Bu ırk 1600 lü yıllarda İran ve Osmanlı devletinde de
    yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu ırk ilk kez 1868 yılında, Osmanlı
    padişahı Abdülaziz döneminde İstanbul’dan İngiltere’ye gönderilmiştir.
    İngiltere kanalı ile sonradan diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır.
    Güvercinlerin Avrupa’ya yayılmalarını takiben bu güvercinlerin adı da
    değişmiştir. Bu tarihten sonra bu güvercinlere Damascus denmeye
    başlanmış ve Muhammet adı terk edilmiştir. Günümüzde de bu adla dünyada
    bilinmektedir. İstanbullular uçuş özellikleri bakımından gerdanlı
    (dewlap) ırklarına benzerler. Filo uçucusu olarak kullanılırlar.
    Havadaki görünüşleri oldukça etkileyicidir. Göğüsleri biraz daha öne
    çıkık ve geniştir. İstanbullularda göz rengi, kırmızıya yakın koyu
    portakaldır. Gözler parlak olur ancak gözlerde dikkati çeken önemli bir
    özellik gözlerinin biçimidir. Gözler biraz büyük, çok daha alımlı ve
    güzeldir. Kısa ve kalın olan gaga siyah renklidir. Ayak tırnakları
    siyahtır. Ayaklar kırmızı ve paçasızdır. İstanbullu ırkında belli bir
    renk standardı bulunmaktadır. Bu güvercinler mavi renginde olurlar. Bu
    renk, taklacı güvercin ırkımızdaki boz (sabuni) gibidir. Vücut açık
    renklidir. Göğüs üzerinde kına bulunmaz. Vücudun üzerinde herhangi bir
    renk yaması, yoktur. Bu güvercinler genellikle şeritlidir. Şeritleri
    koyu siyah tonda ve her iki kanadın üzerinde iki sıra olarak bulunur.
    İstanbulların pullu olan tipleri de vardır. Bu tipleri renk olarak
    taklacı güvercinlerimizdeki çakmaklı gibidirler ancak yurdumuzda fazla
    yaygın değildirler. İstanbullu ırkının Bağdadi ırkı ile kırılması
    sonucu “şafra” adı verilen kırma bir ırk geliştirilmiştir. Şafralarda
    renk çeşitliliği daha fazladır. Şafraların mavi renk ve pullu tipleri
    İstanbulluya benzerler ancak daha iri vücutları, uzun ayakları ve burun
    eti yoğunluklarının daha fazla olmasıyla ilk bakışta ayırt
    edilebilirler.
    Dolapçı Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-80Türkiye'de
    Denizli dışında pek çok bölgede dolapçılara dönek denildiğini
    biliniyor, ancak Denizli'de dolapçı ve dönek kesin olarak
    ayrılmaktadır.Bu ayırım Denizli'li yetiştiriciler tarafından uzun
    yıllardır yapılmakta ve isimlendirilmektedir. Dolapçı ırkını
    karşılaştırmalarla tanıtmak gerekirse yapıları itibariyle Dönekler ile
    hava oyunları itibariyle Kelebekler ile karşılaştırmak gerekir.
    Döneklere oranla kısa boylu, kısa bacaklı fakat basık yapılı döneklere
    oranla dik duruşludur. Hemen her renkte görülebilen dolapçılarda gaga
    renkleri kuşun renk yapısına göre değişir. Ayrıca, örneğin siyah bir
    dolapçıda hem beyaz hem siyah gaga rengine rastlanılabilir.Yabani
    (sarı) dahil her çeşit göz rengi bulunabilir.Erkekler daima kanatlarını
    kuyruk üzerinde taşırken dişilerde kuyruk altında taşıyanlara
    rastlayabilirsiniz.14 tel (bazen 16) kuyruk sayısına sahip dolapçılarda
    kuyruk düzeni aranılan bir özelliktir.Irk olarak kuyruküstü yağ bezesi
    olmayanların daha iyi netice vereceğine inanılır.Hastalıklara açık
    döneklere oranla çok daha sağlıklı olan dolapçılar yine döneklere
    oranla daha iyi bakıcıdırlar. Dolapçı Denizli'de grup uçucusudur. Yine
    grup olarak uçurulan Azmanların biraz üzerinde veya kısmen içinde
    uçarlar. Grup yalnız dolapçılardan oluşuyorsa kümes üzerinden
    ayrılmayan bir düzenle biraz dağılarak hızla yükselirler. Azmanlar gibi
    birbirlerine çok yanaşık uçmadıkları gibi Kelebeklere oranla havada çok
    fazla dağılmazlar.Kanat atışları döneklerden daha serttir.Döneklerde
    görülen pırıltıya aşırı duyarlılık dolapçılarda pek görülmez. Kumru,
    yabani güvercin veya başka kümeslerden verilen pırıltılar dolapçıyı
    kolay kolay şaşırtmaz. Öyle ki Denizli'de 15-20 km. mesafeden yarışma
    amacıyla bırakılarak denenmektedirler. Akıllı nesiller Denizli'li
    kuşçular tarafından sıkıca takip edilmektedir. Bunun bir sebebi her
    akşam üzeri grupların havada birbirleriyle karıştırılmasıdır. Oyun
    kaabiliyeti ne kadar ideal olursa olsun iyi bir dolapçı aynı zamanda
    kümesine sadık olmalıdır. Dolapçı ne kadar yüksekte olursa olsun
    kümesinden pırıltıyı gördüğünde derhal yıkılır. Burun üzeri kanatları
    tam açık spiraller çizerek hızla kümesinin bulunduğu noktaya
    dalar.Spiraller ne kadar dar ve hızlı olursa o kadar beğenilir ve seri
    dolap olarak adlandırılır.Geniş spiraller çizen ve yavaş alçalanlara
    fırtıkçı adı verilir, beğenilmezler.Dönekte görülen bir kaç metrelik
    kesintisiz pervane dönüşü dolapçıda görülmez. Kelebek dalışından çok
    daha seri ve hızlı bir dalışla alçalır. Bilindiği gibi dönek
    kanatlarını toplayarak veya hafifçe aralayarak bir kaç metre boyunca
    düz bir hatta hızla fırıldak gibi döner ve belli bir açı veya yükseklik
    ister. Dolapçı spiralleri takip eder, açı veya yükseklik seçimi
    yapmaz.Döneklerle melezler dönmeye yakın oyunlar yapsa da dönüyor
    sayılmazlar. Sakin yaratılılışlı döneklere oranla daha ürkek olan
    dolapçıların yavruları uçuşa alıştırma esnasında kollanmalıdır. Gruplar
    eşliğinde alıştırılmaya başlatılan yavrular çok çabuk uyum
    kazanırlar.Başka filolarla çarpışmaya girmeden bir kaç tecrübe geçiren
    yavru daha sonra güvenilir bir uçucu olacaktır.
    En beğenilen renkleri sütbeyaz,yamalı,çil ve akkuyruklardır. Döneklere
    has akbaş-akkuyruk renklerine çokça rastlanılır.Son yıllarda Denizli'de
    görülen tepelileri Yugoslav kuşları ile melezlenmiştir.Bacaklarında
    tozluk veya paça bulunmaz.
    Osmanlı Devletinin balkanları fethiyle beraber varlıklı Türk
    ailelerinin anadolu üzerinden Dönek ırkını beraberlerinde
    götürdüklerini biliyoruz. Bu gün hala balkan ülkelerinde en iyi dönek
    yetiştiricileri yaşlı Türklerdir.Çeşitli kaynaklarda bu bilgiler yer
    almaktadır. Cumhuriyetimizin kurulışundan sonra mübadele yıllarında
    tekrar geriye dönen Türk aileleri dönek ırkını yanlarında geri
    getirmişlerdir. Denizli'ye döneklerin getirilişinin bu yolla olduğu
    bilinmekle beraber dolapçıların çok daha önceleri güvercinliklerde
    bulundukları bilinen ve söylenen bir gerçektir. En büyük olasılık bu
    iki ırk uzun yıllar ayrı kalan akrabalardır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    çeşitli güvercin ırkları Empty Geri: çeşitli güvercin ırkları

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 1:00 am

    Çorum Çıplağı Güvercinçeşitli güvercin ırkları Zeroçeşitli güvercin ırkları UrunResmi-79Çorum
    güvercinleri Anadolu’nun yerli ırklarından biridir. “Çorumlu” ya da
    daha yaygın adı ile “Çorum çıplağı” olarak bilinirler. Bu güvercinlerin
    “çıplak” olarak adlandırılmalarının nedeni ayaklarının paçasız
    olmasından kaynaklanmaktadır. Ülke genelinde fazla yaygın
    olmadıklarından iyi tanınan ve bilinen bir ırkımız değildir. Daha çok
    Çorum ilimiz ve bu ile bağlı ilçelerde ve özellikle de Alaca ilçesinde
    yetiştirildiği bilinmektedir. Çorum dışında Yozgat ilimizde
    yetiştiricileri bulunmaktadır. Bu bölgelerde değer verilen bir güvercin
    çeşididir.
    Bu güvercinler taklacı güvercinlerimizin bir kırması olarak ortaya
    çıkmışlardır. Ülkemizde çok yaygın olan Mardin tipi taklacılarla,
    muhtemelen makaracı ırkların kırılması sonucu üretilmiş olan bu ırk,
    melez bir ırk olduğu için ülke genelinde fazla kabul görmemiştir. Oysa
    eski ve kendine özgü özellikleri bulunan bu ırkımızın doğru bir
    tanıtımla hak ettiği değeri bulacağı kesindir. Çorum çıplakları ilgi
    azlığından gün geçtikçe azalan ve bazı renk tipleri neredeyse tükenme
    noktasına gelmiş bir ırkımızdır. Bu durum yetiştiriciliğimiz açısından
    ve yerli ırklarımızı korunabilmesi açısından kaygı verici bir durumdur.
    Çorum ırkı güvercinlerin köken olarak ne kadar eskiye gittiği konusunda
    elimizde net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bu ırkımızın Hititler
    döneminden bu yana Anadolu’nun önemli şehirlerinden biri olan Çorum
    ilimizden kaynaklandığı konusunda bir kuşku yoktur. Çorum ırkının eski
    yetiştiricilerinden alınan bilgilere göre bu ırkın Osmanlı devleti
    döneminde de Çorum’da yetiştirildiği bilinmektedir.
    Yetiştirildikleri yuvalarına çabuk adapte olmasıyla tanınan bu
    güvercinler, yetiştirildiği evi kolay unutmama eğilimindedirler. Bu
    nedenle 4-5 yıl aradan sonra bile ilk evine dönen kuşlar olduğu
    bilinmektedir. Özellikle sağlam damarlı kuşlarda bu özellik daha da
    belirgindir. Çorum ili içinde eke kuşları alıştırmak bu nedenle biraz
    sorun olmaktadır. Hastalıklara karşı dayanıklı bir ırkımızdır. Yavru
    verimlilikleri oldukça iyidir. İyi bir yavru bakıcısıdırlar. Diğer
    ırklara göre daha az yem tüketiyor olmaları ise ekonomik bir
    özellikleridir.
    FİZİKİ ÖZELLİKLERİ
    Çorum çıplaklarının en belirgin fiziki özellikleri ayaklarında paça
    bulunmamasıdır. Bu güvercinlerin ayaklarında dirsekten aşağıda tüy
    bulunmamalıdır. Dirsekten aşağısı tüylü olan güvercinler değer kaybına
    uğrarlar. Bu tür kuşlar paçalı ırklarla ve özellikle de Mardin tipi
    taklacılarla yapılan kırılmalar sonucu ortaya çıkarlar. Çorum
    çıplaklarında beyaz renk olanlar haricinde dikkati çeken ikinci özellik
    ise, kanat teleklerinin beyaz, kuyruk teleklerinin ise kuşun kendi
    renginde olmasıdır. Kanat teleklerindeki beyazlık baştan itibaren 7-10
    telek arasında değişir. Her iki taraftan eşit sayıda teleğin beyaz
    olması bir tercih nedenidir. Karın altı bölgesi ise kesme şekilde
    beyazdır.
    Çorum çıplaklarının ayakları biraz ince yapılı olur. Ayakların çıplak
    kısımları kırmızı renklidir. Orta boy kuşlardır. Taklacı güvercinlere
    göre biraz daha minyon bir yapıları vardır. Kafaları yuvarlak biçimli
    olur. Gaga orta uzunlukta ve biraz ince yapılıdır. Gaga rengi, koyu
    renk kuşlarda siyah olurken beyaz renk olanlarda kemik rengi olur. Göz
    çevresi halkası biraz belirgin ve beyaz renklidir.
    Çorum çıplaklarında eski dönemlerde tepelilik özelliğinin bulunmadığı
    bilinmektedir. Son yıllarda bazı renklerin arka tepeli (takkalı)
    tipleri geliştirilmiştir. Arka tepeli tipleri çok yaygın değildir. Çift
    tepeli ya da sadece ön tepeli (perçemli) tipleri olmaz. Kanat sesleri
    yok denebilecek kadar azdır. Eğer bir Çorum çıplağında kanat sesi varsa
    bu Mardin tipi taklacılarla bir kırılma belirtisidir. Hareketli ve
    enerjik yapıda kuşlardır.
    PERFORMANS ÖZELLİKLERİ
    Bu güvercinler uçuş özellikleri için yetiştirilen performans
    kuşlarıdır. Uçarken takla atarlar ve oyun yaparlar. Çorum çıplakları
    arasında damcı ya da havacı şekilde olanları bulunur. İçlerinden çok
    iyi oyunlu ve uzun uçan kuşlar çıkabilmektedir. Oyunsuz olanları tercih
    edilmez ve değersiz olarak görülürler. Uçuş özellikleri bakımından
    Mardin tipi taklacılara benzerler. Konya civarında Çorum güvercinlerine
    bu nedenle, “Çorumlu Mardin” denilmektedir. Yüksek uçarlar, özellikle
    ilk uçurulduklarında iyice yükselirler bazıları havada oyun yapar. Oyun
    sırasında 5-8 adet takla atarlar. Bazıları ise ilk yükselişten sonra
    bir süre yüksekte uçar ve yorulunca alçalmaya başlarlar. Alçalmasıyla
    birlikte yuvasının üzerinde oyun gösterirler. Kanatlarına oldukça hakim
    bir ırk olduğundan Mardin tipi taklacılar gibi iniş sorunları
    yaşamazlar. Kuş uçurmak için uygun yeri olmayanlar, balkonda güvercin
    yetiştirmek durumunda olanlar için gayet uygun bir ırktırlar.
    RENK ÇEŞİTLERİ
    Çorum çıplakları bilinenin aksine fazla renk çeşitliliğine sahip
    değildirler. Çorum çıplaklarında görülen renk tipleri 4 tanedir. Bunlar
    sütbeyaz, gökala, siyahala ve çillidir. Bunların haricinde renk tipi
    bulunmaz. Çorum dışındaki illerimizde ve özellikle de Ankara’da her
    görülen paçasız güvercininin Çorum çıplağı olarak nitelenmesi gibi bir
    eğilim vardır. Bu doğru değildir.
    1) Sütbeyaz : Kuşun bütün vücut tüyleri beyazdır. Göz renkleri
    alacalıdır. Bu renk güneşte daha belirgin olarak fark edilir. Diğer
    renk çeşitlerine göre daha çok rastlanan bu güvercinlerin değeri biraz
    daha düşüktür. Süt beyazlarda diğer renk çeşitleri gibi fazla bir
    özellik aranmamakla birlikte fazla iri yapılı olmamasına ve göz
    kenarlarının beyaz kısmının belirgin olmasına dikkat edilir.
    Sütbeyazların “düz kafa” (takka ve perçemi bulunmayan) ve “sütbeyaz
    arka tepe” (takkalı) olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır. Arka tepeli
    olan bu renk çeşidine bölgede “sütbeyaz kekili” adı verilmektedir. Bu
    iki çeşidin haricinde sütbeyaz bulunmaz. Yani takka perçem olanı ya da
    sadece perçem olanları yoktur.
    2) Gökala: Yöresel olarak “govala” ya da “morgovala” adı ile
    bilinirler. Çorum çıplakları içinde yetiştiricilerin aradığı ayrıntılar
    açısından en fazla özelliğe sahip olan renk çeşitlerinden biridir. Bu
    nedenle yetiştirmesi zor ve zahmetlidir. Ancak bir o kadar da
    değerlidirler. Koyu mavi renkli bu güvercinlerin göz renkleri sarı ya
    da kırmızı olur. Bu güvercinlerde göz çevresi halkası beyaz ve biraz
    belirgin, gaga uzun ve çene küçük olmalıdır.
    Gökalaların ayaklarının dirsekten aşağı kısmı tüysüz olmak
    durumundadır. Ayaklar kırmızı ve ince yapılıdır. Dirsekten aşağısında
    tüy bulunan güvercinlere Çorum’da “inik” adı verilir. İnik tabir edilen
    kuşların paçalı olan Mardin tipi taklacılarla kırılmalar sonucu
    gelişmiş olduğu bilinmektedir. Mardin tipi taklacılarla yapılan
    eşlemeler ile bu ırka daha fazla takla atma özelliği kazandırılmaya
    çalışılmaktadır. Ancak bu tür eşlemeler ırkın orijinal özelliklerinde
    bozulmalara neden olduğundan Çorumlu yetiştiriciler tarafından uygun
    karşılanmamaktadır.
    Kanat telekleri beyazdır. Kuyruk kuşun kendi rengindendir. Kanat
    teleklerinin her iki tarafta eşit sayıda beyaz olması önem verilen bir
    ayrıntıdır. Kanat teleklerindeki beyaz telekler 7’den az ise gökalalığı
    az olarak nitelendirilir, 11’den fazla ise kuşun beyazlık damarı
    fazladır ve kanat dirseklerinde de beyazlıklar verir. Beyazlığı fazla
    olan gökalalara bölgede “alaşar” denilmektedir. Bazı gökalalarda ise
    çene altında şerit biçiminde beyazlıklar bulunur. Bu tür kuşlar “gümüş
    gerdanlı” olarak adlandırılırlar. Gökalaların boyun bölümleri koyu
    mavi-mor bir tonda olur. Mor tonun bittiği yerde karına doğru normal
    gri ton başlar, gri tonun bitiminde ise karın altı beyaz olmak
    durumundadır. Buna “kesme” adı verilir. Karın altının kesme olması
    gökalaların önemli ve aranılan bir özelliğidir. Kanat üzerlerinde iki
    sıra şeridi olan bu kuşlarda şeritlerin renginin kestane renginde
    olması dikkat çekici bir özelliktir. Çorum’da güvercinin kanatları
    üzerinde bulunan şeritlere “elif” adı verilir. Kuşun eliflerinin
    kestane rengi olması bu güvercinin orijinal gökala olduğu anl.....
    gelir. Elifleri siyah olan gökalalara da rastlanmaktadır. Bu tür kuşlar
    gökalaların beyaz ile eşleştirilmeleri sonucu elde edilmektedirler.
    Gökalaların arka tepeli olan çeşitleri de bulunmaktadır. Bunlar
    Çorum’da “kekili govala” alarak adlandırılırlar.
    3) Siyahala: Çorum’da “siyah govala” adı ile bilinen bu güvercinlerde
    hakim olan renk siyahtır. Siyahalaların kanatları üzerinde şerit (elif)
    bulunmaz. Kanat telekleri gene iki taraftan beyaz olur. Aynı gökaladaki
    gibi karın altıda kesme şekilde beyazdır. Bu beyazlıklar haricinde
    kuşun herhangi bir yerinde beyazlık bulunmaması gerekmektedir. Çorum
    çıplaklarının siyahala renk çeşidi neredeyse kaybolmak üzeredir.
    Çorumda bu renk kuşlara sahip olanların sayısı yok denecek kadar
    azalmıştır.
    4) Çilli: Alacalı bir renge sahip olan bu güvercinler genel olarak
    siyahala ile sütbeyazın ya da gökala ile sütbeyazın eşleştirilmeleri
    sonucu ortaya çıkmaktadırlar. Kafa ve sırt bölgesi ile vücudunun
    değişik yerlerinde siyahlıklar ya da grilikler bulunan bu güvercinlerin
    kuyrukları siyah olmaktadır. Bu güvercinlerin nadir olarak sadece takma
    kuyruk olanları da oluyor. Vücutları beyaz kuyrukları siyah olan bu
    çeşitleri “karakuyruk” ya da “karakuyruk çilli” gibi adlarla
    tanımlanıyor. Çilli renk tipinin “düz kafa” (takka ve perçemsiz)
    olanları ile sadece “çilli arka tepe” denilen çeşitleri olabiliyor.

      Forum Saati Perş. Kas. 14, 2024 6:32 pm