.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Yılanlar dan kısa bilgiler

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Yılanlar dan kısa bilgiler Empty Yılanlar dan kısa bilgiler

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Kas. 03, 2008 12:46 am

    Yılanların Özellikleri:
    Yılanlar
    Sürüngenler sınıfının, Suquamata (Pullu Sürüngenler) takımından,
    Ophidia alttakımına bağlı hayvanlardır. Kertenkeleler ise Suquamata
    takımına bağlı olmakla birlikte, Lacertilia alt takımı olarak
    yılanlardan ayrılmaktadır.

    Yılan ve
    kertenlelelerde dişler çeneye yapışıktır, yani çukurlar içinde
    değildir. Kafada bulunan quadrat kemiği, kertenkelelerin çoğunda
    yılanların hepsinde oynaktır.

    Vücut silindir
    şeklinde uzunca biçimlidir, bacaklar bulunmaz ancak bazı ilkel
    yılanlarda anüs yarığının her iki tarafında mahmuz biçiminde arka ayak
    kalıntıları bulunmaktadır. Kulaklar körleşmiştir, dış kulak, kulak zarı
    ve orta kulan bulunmaz ancak, iç kulak vardır, dolayısıyla yılanlar
    duyamazlar ancak yerdeki titreşimleri hissedebilirler.

    Yılanların göz
    kapağı yoktur, gözün ön kısmında gözü tamamen örten saydam bir tabaka
    vardır, bu sebepten, gözü sürekli açık görünür. Dil uzunca yapılı ve
    ucu çatallıdır, yılanın ağzı kapalıyken bile dilini, dudakların ön
    kısmındaki bir yarıktan dışarıya çıkartılabilir.

    Yılanları
    çoğunda sol akciğer bulunmaz (Boidae familyası hariç onlarda da dol
    akciğer daha kısadır) bununla birlikte sağ akciğer kuyruğa ulaşacak
    kadar uzundur ve son kısmı hava kesesi biçimindedir, bu depolanan hava
    özellikle avını yutarken havasız kalmaması için gereklidir. Yılanlarda
    mide, karaciğer, böbrek de uzun yapılıdır. Böbrek, testis gibi organlar
    aynı hizada değildirler. Yılanlarda sidik torbası bulunmamaktadır. Hem
    yılanların hem de kertenkelelerin erkeklerinde, iki çiftleşme organı
    bulunur (Hemipenis) kloak yarığı eninedir.

    Yılanlar ile Kerenkeleler Arasındaki Farklar:
    Bir çoğumuz
    böyle bir soru karşısında, "Yılanların ayakları yoktur, oysa
    kertenkelelerin vardır." diyecektir. Bu pek de doğru bir saptama
    değildir çünkü hiç ayağı olmayan yılan biçiminde kertenkeleler olduğu
    gibi, hala arka ayak kalıntıları bulunan yılanlar da vardır. örneğin
    ülkemizde hiç bacağı olmayan ve yılandan oldukça zor ayırdedilebilen,
    dört tür kertenkele yaşaktadır.
    Anguis fragilis, Ophisaurus apodus, Ophiomorus punctatissimus ve Blanus strauchi
    uzman olmayan kişilerin yılan sanabileceği kertenkelelerimizdendir.
    ülkemizde maalesef bu zararsız hatta faydalı hayvanlar çoğu zaman yılan
    zannedilmekte ve insafsızca öldürülmektedir.

    Yılanlar dan kısa bilgiler Anguis_fragilis Yılanlar dan kısa bilgiler Ophisaurusapodus
    Anguidae Familyasından ayaksız kertenkelelere örnek.
    Yılanları Kertenkelelerden ayıran 3 önemli özellik vardır:

    • Ketenkelelerin kulak delikleri vardır, oysa yılanlar da bu yoktur.
    • Ketenkelelerin
      açılıp kapanabilen göz kapakları vardır, (Gekkonidae familyası,
      Ophisops, Ablepharus türleri hariç) yılanlarda ise gözü acılıp
      kapanmayan sabit bir şeffaf plak örter.

    • Kertenkelelerin
      alt çenelerinin iki yan parçası (Mandibula) ön tarafta birbiriyle
      kaynaşmıştır, oysa yılanlarda bu iki kemik, elastik bir parça ile
      tutturulmuştur

    Yılanların Boyu ve yaşam süreleri:
    Genel olarak
    yılanların boyu, 10 cm ile 10 m arasında değişir. Daha uzun boyda
    olanlarının da mevcut olduğu iddia edilsede bu bilimsel olarak doğru
    değildir. Dünyadaki en uzun boylu yılanlara örnek olarak Anakonda’yı
    verebliriz (Bilimsel adı: Eunectes murinus) yaklaşık10 metre, en küçük yılan ise Madagaskarda yaşayan Typhlops reuteri dir ve boyu 10 cm kadardır. Türkiye’deki yılanların buyu ise en fazla 2 m - 2.3 m dir.

    Yılanlar,
    hayvanat bahçelerinde iyi bakılırlarsa 20-30 yıl arası yaşayabilirler,
    ancak doğal ortamlarında bu yaşı dolduramadan ya avlanırlar, yada
    öldürülürler.

    Yılanları Duyu organları:
    Daha öncede
    söylediğimiz gibi yılanlar, sağırdırlar ancak yerdeki titreşimleri
    hissedebilirler bununla beraber, görme duyguları güçlüdür, özellikle
    hareketli cisimleri çabuk algılarlar. Hem yakın hem uzağı görebilmeye
    uygun yapıları varsa da, daha çok yakını görmeye alışkındırlar.

    Koku alma
    duyuları da çok gelişmiştir, burun boşluğundaki koku epitelinden başka,
    iki organ daha vardır, ağız tavanında bulunan bu iki delikli organın
    adı Jacopson organıdır, yılan dili ile topladığı koku moleküllerini
    dilini içeriye çektiği zaman bu organa deydirir ve kokuyu algılar.

    Crotalidae
    familyasına mahsus yılanların gözle burun deliği arasında bir çukurluk
    vardır bu çukurların içi duyusal doku ile kaplıdır ısıya duyarlı bu
    organı yılan bir termal kamera gibi kullanır ve uzaktaki bir hayvanın
    ısısını algılayabilir, bazı yılanlarda bu organ o kadar hassastır ki
    bir santigrat derecenin yüzde birini bile ayırt edebilir.

    Gömlek Değiştirme:
    Sağlıklı bir
    yılan yılda en az 2 veya daha sık gömlek değiştirir, değiştirme zamanı
    gelince deri matlaşır, gözleri örten şeffaf tabaka matlaşır, iki hafta
    sürebilecek olan bu işlem sırasında yılan faaliyetini kesip bir yere
    gizlenir. Deri değiştirdikten sonra hayvan tekrar parlak renkli olur.
    Yılan gömleği elastik olduğundan çektikçe uzar bu bakımdan yılanın boyu
    hakkında herhangi bir fikir vermez.

    Üreme:
    Genellikle
    yumurtlamak suretiyle üreyen yılanların bazıları canlı doğurur
    (Engerekler). Türüne göre yılanlar 8-50 arası yumurta bırakabilirler,
    Engerekler ise 3-12 arası yavru dünyaya getirirler. Kuluçka devri 2-3
    ay sürer bu yılanın türüne ve ortamın sıcaklığına göre değişmektedir.
    Yavrular 2 yaşına geldiklerinde cinsel olgunluğa erişirler, daha soğuk
    bölgelerde ise bu 4-5 sene alır.

    Engerek gibi
    canlı doğuran yılanlarda yumurtalar ovidukt’lar içinde gelişir, yavru
    ince ve saydam bir zarfla örtülü doğar. Zar hemen doğuştan sonra
    yırtılır, bazen de doğumdan önce yırtılmış olur, böyle canlı
    doğuranlara ovovivipar yılanlar denir. Viperidae (Engerekler), Boidae,
    Crotalidae Familyalarından yılanlar ovovivipar dır.

    Yılanlarda Zehir:
    Yılan zehrindeki toksik unsurları fizyolojik etkileri bakımından iki gurup altında toplayabiliriz.
    Birinci Grup: Nörotoksin (Neurotoxin)
    Bunlar sinir sistemi ve iskelet kaslarına giden sinir uçlarında
    bozukluklar meydana getirir. Bu bozukluklar özellikle beyindeki solunum
    merkezi ile soluk alıp vermede rol oynayan kaslarda (Bilhassa diyafram)
    belirgin olarak görülür. Nörotoksinlerin etkisi fazla olduğu durumlarda
    solunum tamamen durabilir.

    İkinci Grup: Hemolytik (Kan parçalayıcı) toksinlerdir. Diğer bir ismi ise Hemapathogen (Kan hastalığı yapan)
    dir. Bunlar dolaşım sisteminde bozukluk meydana getirir ve çeşitleri
    oldukça fazladır. Örneğin: Kırmızı kan hücrelerini tahrip eden
    hemolysinler. Kan damarlarının çeperindeki endothelial hücrelerini
    tahrip edip, kanın damardan dışarıya sızmasına neden olan
    hemorrhagin’ler. Damarlarda kanın pıhtılaşmasına neden olan thrombase
    (=thrombin). Akyuvar ve zehirle temasa geçen diğer doku hücrelerini
    bozan Cytolysin’ler. Kanın pıhtılaşmasına mani olan anticoagulin
    (=antifibrin) ler gibi. Türkiye’deki zehirli yılanlar bu ikinci
    gruba dahildir ancak zehirleri sağlıklı bir insan için, ölümcül bir
    etki yapacak güçte değildir.

    Zehirli yılan ısırmasına karşı alınacak önlemler, ve tedavi yöntemleri Türkiye’deki Zehirli Yılanlar Bölümünde anlatılacaktır.
    Yılanların insanlarla ilişkileri ve faydaları:
    Maalesef
    insanlarda yılanlara karşı korkunç bir nefret ve ön yargı vardır.
    Masallar, efsaneler, deyimler hep yılan düşmanlığı üzerine kuruludur.
    Oysa bilinenin aksine yılanlar insanlar için son derece faydalı
    hayvanlardır.

    Tarımda, bağ,
    bahçe ve tarlalarda bulunan köstebek, tarla faresi gibi zararlı
    kemirgenleri yiyerek beslendiğinden, tarıma faydası dokunmakta ve bir
    çok biliçli ziraatçi tarafından yılanlar korunmaktadır. Bir farenin bir
    defada 10 yavru doğurduğunu ve yavruların bir aylık olunca
    doğurabilecek olgunluğa geldiğini düşünürsek, bir fare ve onun
    neslinden yılda yaklaşık 15.000

    fare üreyecektir
    ve her gün bir fare yiyen yılanın faydası daha iyi anlaşılacaktır.
    Tarlalarındaki yılanları öldüren veya ticari maksatlarla yurtdışına
    satan kişiler, büyük zararlara uğramış tarlaları fareler tarafından
    telef edilmiştir. Yurtdışında bir çok yerde fare ve diğer kemirgenlerle
    mücadele etmek için yılanlar kullanılmaktadır.
    Yılanlar dan kısa bilgiler Snake_line_e0
    Özellikle
    Türkiye’deki yılanlar söylenenlerin aksine uysal hayvanlardır ve
    insanlardan kaçarlar, üzerlerine basmadıkça (ki ayakkabısı olan ve uzun
    pantolon giymiş birine dişlerini batıramaz) veya bir köşeye kıstırıp
    rahatsız etmedikçe insanları ısırmazlar. Bu bakımdan onları öldürmek
    yerine üzerlerine basmamaya dikkat göstermek daha insani bir hareket
    olacaktır.
    Yılanlar dan kısa bilgiler Snake_line_e0

      Forum Saati Paz Kas. 17, 2024 9:29 am