AÇIKTA BESİCİLİK
Ülkemizde geçmiş dönemlerde çok güzel ahırlar yapıldı. Ancak yetiştiricilerimiz bütün sermayelerini ahıra harcayınca içine hayvan koyacak, yem ve benzeri üretim giderlerini karşılayacak paraları olmadığından, o güzel ahırlarımızın önemli bir kısmı boş kaldı ve üretim yapamadık.
Ülkemizde genellikle kapalı tip barınaklar yapılmaktadır. Sığır besiciliğinde, karlı olabilmek için sabit yatırım tutarının mümkün olduğu kadar düşük seviyede tutulması gereklidir. Sabit yatırım maliyetleri olarak binalar, yem deposu, yem hazırlama ünitesi, hayvanların bulunacağı saha, alet ve ekipmanları sayabiliriz. Tüm bu yatırımlar, besiciliğin başlangıcında, sermayenin önemli bir kısmının harcanması demektir. Bu da bizim için gerekli olan işletme sermayesinin küçülmesine yol açmaktadır.
Tüm bu sabit yatırımları hallettiğimizi varsayalım. Sırada, bakım, beslenme ve bunlar için gerekli işgücü bulunmaktadır. Kapalı sistemlerde yemleme, sulama, gübrenin atılması, hayvanın bağlı tutulması gibi işlerde daha fazla işçilik gerektirmektedir. Huysuz hayvanlardan dolayı bakıcıların yaralanma riski de bulunmaktadır. Oysa, açık sistemde hayvan serbest olduğu için, günlük olarak sadece yem verilmektedir.
Açık sistemde en çok korkulan, kışın soğuklarında hayvanın hastalanmasıdır. Oysa, vahşi hayvanların, kış koşullarında açıkta yaşayabildiği düşünülürse, bu kaygının yersiz olduğu anlaşılır. Ayrıca, bugün dünyada, açıkta besicilik rahatlıkla yapılmakta ve -17 derecede bile yeterli canlı ağırlık artışı sağlandığı bildirilmektedir.
Şekil 1. Açıkta besicilik işletmesiKapalı sistem ahırlarda, yeterince havalandırma sağlanamaması, altlarının ıslak olması gibi nedenlerden dolayı, daha çok hayvan hastalanmaktadır. Açık sistemde hayvan serbest olduğundan, yeterince yem yer ve su içer. Havalandırma ve gübre atma problemi yoktur, hayvanların korunması için sundurma ve gölgeliklerin kullanılması gibi avantajlı yönleri de bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki emek harcamadıkça, hiçbir şey kusursuz değildir. Çalışmak ve sabretmek, başarı ve kazancı getirecektir.
Açıkta besicilik yapmaya karar verdikten sonra, düşünülmesi ve planlanması gerekli unsurları şöyle sıralayabiliriz:
* Kuruluş Yerinin Seçimi,
* Hayvan Başına Düşen Alanın Hesabı,
* Yemlik,
* Suluk,
* Gölgelik,
* Sundurma,
* Padok ve Bölme (Çitler),
* Hayvan Yakalama Yeri,
* Hayvan İndirme Ve Bindirme Rampası,
* Yem Depoları,
* Gübrelik,
* Silaj ve Posa Çukurlarıdır.
YER SEÇİMİ:
Besi açıkta yapılacağı için yağmur, kar sürekli açık olan ahırın içine yağacaktır. Buna idrar ve gübreyi de eklersek çok miktarda çamur olabileceği anlaşılmaktadır. Bunu önlemek için arazinin güneye meyilli ve toprak geçirgenliğinin yüksek olması suyun birikmesini azaltacaktır. Bu arazinin engebeli olması ya da küçük tepeciklerin bulunmasına da dikkat edilmelidir. Bu tepelerde daha az çamur olacağı için, hayvanlar buraları hem dinlenmek hem de yemlik ve suluklara gitmek için kullanacaktır. Soğuk ve sert rüzgarlara karşı korumalı arazilerin seçimi yararlı olacaktır. Bu özelliklere sahip araziler bulunması yatırım masraflarının azalması demektir. Bulunmaması durumunda, umutsuzluğa düşmeyip, mevcut araziye bu özellikleri kazandıracağız. Bunun için, arazideki suyun uzaklaştırılması sağlanıp, tepecikler oluşturulacak; rüzgar, yağmur, kar ve güneşe karşılık sundurma ve gölgelikler yapılacaktır. Bunlara ilaveten hayvan başına düşen alanı biraz daha büyüteceğiz..
Tüm işletmelerde olduğu gibi yol, su ve elektriğe yakın olması açık sistem içinde yararlı olacaktır.
Bu bilgilerin ışığı altında, meyilli, içme suyuna sahip, ulaşımı kolay ve az yağış alan bölgeler yurdumuzda her yerde mevcuttur. Ancak yağışın fazla olması ve arazi yapısından dolayı Karadeniz bölgesinde yapmak biraz daha zor gözükmektedir.
HAYVAN BAŞINA DÜŞEN ALANIN HESAP EDİLMESİ
Hayvan başına alan hesap edilirken, arazi eğimli, yağış miktarı ve toprak yapısı göz önüne alınmalıdır. Sundurma ve gölgeliğe göre de gerekli alanlar şöyle hesap edilmektedir:
1- Gölgelikli, tabii zeminli açıkta besi yerleri için gölgelikli alan dahil hayvan başına 12 m 2 'dir.
2- Sundurmalı, tabii zeminli açıkta besi yerleri için hayvan başına sundurma altı 2 m 2 , padok 10 m 2 'dir. Yemlik ve yem yolu hariçtir.
3- Sundurmalı, beton zeminli açık besi yerlerinde, sundurma altı 2 m 2 , padok 2 m 2 'dir. Yemlik ve yem yolu hariçtir.
4- Kapalı sistem düşünülürse, yemlik ve yem yolu hariç hayvan başına 2.5 m 2' dir.
Bu ölçüler normal şartlar içindir. Duruma göre ölçüler büyütülebilir. Bu ölçülere göre gerekli alan hesap edilebilir.
YEMLİKLER
Yemlikler ahşap, beton, ahşap-beton yapılabilir. Yemlikler, hayvanın rahatlıkla yem yiyebileceği ve temizliğinin yapılabileceği şekilde düşünülmelidir. Ön kısmında, idrar ve gübrenin de ilave edilmesinden dolayı, yağışlı havalarda çok miktarda çamur oluşmaktadır. Bunu önlemek amacıyla yemliğin önüne, 3 m genişliğinde ve 10 cm yüksekliğinde % 4-6 eğimli beton bir alanın yapılması çamur oluşumunu azaltacaktır.
Yemlik boyu hayvan başına 50 cm önerilmektedir. Eğer önünde devamlı yem bulunursa, 20-25 cm'ye kadar düşürmek mümkündür. Yağışlı havalarda yemlerin ıslanmaması için, yemliğin üstünün kapatılması fayda sağlayacaktır. Yemlik içi, temizliği ve yemin rahatça yenebilmesi açısından, Şekil 2'de gösterildiği gibi ya da benzer şekillerde yapılabilir.
Şekil 2. Yemlik kesiti
SULUKLAR
Suluklar hayvanların rahatlıkla içebileceği yerlere yerleştirilmelidir. Çeşitli tip ve yapıda sulukların olmasına rağmen, betondan ya da paslanmaz metalden yapılan şamandıralı suluklar değişik çevre şartlarında daha kullanılışlıdır. Suluklar, zemine dökülen sular işletme dışına akacak şekilde yerleştirmeli ya da gerekli önlemler alınmalıdır.
Şamandıralı suluklar, sürekli dolu olmaları nedeniyle ihtiyacı karşılayabilmektedir . Sulukların 50 x 150 cm boyutlarında olması yeterli bulunmaktadır. Suluk etrafına 10 cm yükseklik ve 2 m genişlikte beton yapılması rahatça su içmesi ve suyu kirletmemesi yönünden uygun olacaktır.
Şekil 3. Şamandıralı yalak suluk
GÖLGELİK
Hayvanları sıcaktan korumak amacıyla yapılmaktadır. Gölgelik yapılırken, hayvan başına 2.5 m 2 gölgelik alanı ve 3 m yüksekliği olacak şekilde düşünülmelidir. Gezinti yerinin ortasına yapılırsa her iki tarafından da hayvanlar yararlanabilir. Yapım malzemesi olarak, ahşap, demir vb. uygun ve ucuz malzemelerle yapılabilir.
SUNDURMA
Açık sistem besicilikte, hayvanların dinlenmek, yağmur, kar ve rüzgardan korunmak için en çok kullandıkları bölümü oluşturmaktadır. Basitçe, üstü kapalı, kuzeyi duvarla çevrili ve tabanı beton olabilen yarı açık bir kısımdır.
Hayvanları rüzgardan korumak ve güneşten yararlanmak için yönü güneye bakmalıdır. Güneşin içeri daha çok girmesi için eni fazla geniş olmamalı ve çatı eğimi ona göre düşünülmelidir. Rüzgara karşı, kuzey yönüne duvar ve yapılmalıdır. Yazın sundurma altının serin olması için birkaç tane de pencere yapılmasında fayda bulunmaktadır. Masrafı azaltmak amacıyla, sundurmanın yan taraflarının açık olması önerilmekle birlikte, duvar yapılması kışın rüzgara karşı hayvanları daha iyi korumaktadır.
Sundurma, hayvan başına 2 m 2 taban alanı, 2.30 m arka yüksekliği ve çatı eğimine göre ön yüksekliği belirlenerek yapılabilir.
PADOK VE BÖLME ÇİTLERİ
Çitleri, hayvanı belirli alanda tutmasını sağlayan, tel, örgü tel, demir, ahşap vb. malzemeden yapılabilen ve duvar yerine geçen yapılar diye tanımlayabiliriz. Açık besi yerlerinde padok çevreleri ve iç bölmeler; kapalı ahırlarda ise bölme etrafları çitle çevrilebilir.
Çitin yüksekliği hayvanın boyuna göre ayarlanabildiği gibi, 1.30 m yeterli görülmektedir. Hayvanın bir bölmeden diğerine geçmesini ya da dışarı çıkmasını önleyecek şekilde ikili, üçlü hatta dörtlü sıra halinde yapılabilir.
Çit malzemesi olarak, ucuz, kolay bulunabilir ve dayanıklı her türlü malzemeden yapılabilir. Fakat, genelde demir boru, ahşap, alüminyum, çelik halat, prefabrik elemanlar şeklindeki malzemeler çit yapım amacıyla daha çok kullanılmaktadır.
Şekil 4. Açıkta besicilikte çitler
Ülkemizde geçmiş dönemlerde çok güzel ahırlar yapıldı. Ancak yetiştiricilerimiz bütün sermayelerini ahıra harcayınca içine hayvan koyacak, yem ve benzeri üretim giderlerini karşılayacak paraları olmadığından, o güzel ahırlarımızın önemli bir kısmı boş kaldı ve üretim yapamadık.
Ülkemizde genellikle kapalı tip barınaklar yapılmaktadır. Sığır besiciliğinde, karlı olabilmek için sabit yatırım tutarının mümkün olduğu kadar düşük seviyede tutulması gereklidir. Sabit yatırım maliyetleri olarak binalar, yem deposu, yem hazırlama ünitesi, hayvanların bulunacağı saha, alet ve ekipmanları sayabiliriz. Tüm bu yatırımlar, besiciliğin başlangıcında, sermayenin önemli bir kısmının harcanması demektir. Bu da bizim için gerekli olan işletme sermayesinin küçülmesine yol açmaktadır.
Tüm bu sabit yatırımları hallettiğimizi varsayalım. Sırada, bakım, beslenme ve bunlar için gerekli işgücü bulunmaktadır. Kapalı sistemlerde yemleme, sulama, gübrenin atılması, hayvanın bağlı tutulması gibi işlerde daha fazla işçilik gerektirmektedir. Huysuz hayvanlardan dolayı bakıcıların yaralanma riski de bulunmaktadır. Oysa, açık sistemde hayvan serbest olduğu için, günlük olarak sadece yem verilmektedir.
Açık sistemde en çok korkulan, kışın soğuklarında hayvanın hastalanmasıdır. Oysa, vahşi hayvanların, kış koşullarında açıkta yaşayabildiği düşünülürse, bu kaygının yersiz olduğu anlaşılır. Ayrıca, bugün dünyada, açıkta besicilik rahatlıkla yapılmakta ve -17 derecede bile yeterli canlı ağırlık artışı sağlandığı bildirilmektedir.
Şekil 1. Açıkta besicilik işletmesi
Açıkta besicilik yapmaya karar verdikten sonra, düşünülmesi ve planlanması gerekli unsurları şöyle sıralayabiliriz:
* Kuruluş Yerinin Seçimi,
* Hayvan Başına Düşen Alanın Hesabı,
* Yemlik,
* Suluk,
* Gölgelik,
* Sundurma,
* Padok ve Bölme (Çitler),
* Hayvan Yakalama Yeri,
* Hayvan İndirme Ve Bindirme Rampası,
* Yem Depoları,
* Gübrelik,
* Silaj ve Posa Çukurlarıdır.
YER SEÇİMİ:
Besi açıkta yapılacağı için yağmur, kar sürekli açık olan ahırın içine yağacaktır. Buna idrar ve gübreyi de eklersek çok miktarda çamur olabileceği anlaşılmaktadır. Bunu önlemek için arazinin güneye meyilli ve toprak geçirgenliğinin yüksek olması suyun birikmesini azaltacaktır. Bu arazinin engebeli olması ya da küçük tepeciklerin bulunmasına da dikkat edilmelidir. Bu tepelerde daha az çamur olacağı için, hayvanlar buraları hem dinlenmek hem de yemlik ve suluklara gitmek için kullanacaktır. Soğuk ve sert rüzgarlara karşı korumalı arazilerin seçimi yararlı olacaktır. Bu özelliklere sahip araziler bulunması yatırım masraflarının azalması demektir. Bulunmaması durumunda, umutsuzluğa düşmeyip, mevcut araziye bu özellikleri kazandıracağız. Bunun için, arazideki suyun uzaklaştırılması sağlanıp, tepecikler oluşturulacak; rüzgar, yağmur, kar ve güneşe karşılık sundurma ve gölgelikler yapılacaktır. Bunlara ilaveten hayvan başına düşen alanı biraz daha büyüteceğiz..
Tüm işletmelerde olduğu gibi yol, su ve elektriğe yakın olması açık sistem içinde yararlı olacaktır.
Bu bilgilerin ışığı altında, meyilli, içme suyuna sahip, ulaşımı kolay ve az yağış alan bölgeler yurdumuzda her yerde mevcuttur. Ancak yağışın fazla olması ve arazi yapısından dolayı Karadeniz bölgesinde yapmak biraz daha zor gözükmektedir.
HAYVAN BAŞINA DÜŞEN ALANIN HESAP EDİLMESİ
Hayvan başına alan hesap edilirken, arazi eğimli, yağış miktarı ve toprak yapısı göz önüne alınmalıdır. Sundurma ve gölgeliğe göre de gerekli alanlar şöyle hesap edilmektedir:
1- Gölgelikli, tabii zeminli açıkta besi yerleri için gölgelikli alan dahil hayvan başına 12 m 2 'dir.
2- Sundurmalı, tabii zeminli açıkta besi yerleri için hayvan başına sundurma altı 2 m 2 , padok 10 m 2 'dir. Yemlik ve yem yolu hariçtir.
3- Sundurmalı, beton zeminli açık besi yerlerinde, sundurma altı 2 m 2 , padok 2 m 2 'dir. Yemlik ve yem yolu hariçtir.
4- Kapalı sistem düşünülürse, yemlik ve yem yolu hariç hayvan başına 2.5 m 2' dir.
Bu ölçüler normal şartlar içindir. Duruma göre ölçüler büyütülebilir. Bu ölçülere göre gerekli alan hesap edilebilir.
YEMLİKLER
Yemlikler ahşap, beton, ahşap-beton yapılabilir. Yemlikler, hayvanın rahatlıkla yem yiyebileceği ve temizliğinin yapılabileceği şekilde düşünülmelidir. Ön kısmında, idrar ve gübrenin de ilave edilmesinden dolayı, yağışlı havalarda çok miktarda çamur oluşmaktadır. Bunu önlemek amacıyla yemliğin önüne, 3 m genişliğinde ve 10 cm yüksekliğinde % 4-6 eğimli beton bir alanın yapılması çamur oluşumunu azaltacaktır.
Yemlik boyu hayvan başına 50 cm önerilmektedir. Eğer önünde devamlı yem bulunursa, 20-25 cm'ye kadar düşürmek mümkündür. Yağışlı havalarda yemlerin ıslanmaması için, yemliğin üstünün kapatılması fayda sağlayacaktır. Yemlik içi, temizliği ve yemin rahatça yenebilmesi açısından, Şekil 2'de gösterildiği gibi ya da benzer şekillerde yapılabilir.
Şekil 2. Yemlik kesiti
SULUKLAR
Suluklar hayvanların rahatlıkla içebileceği yerlere yerleştirilmelidir. Çeşitli tip ve yapıda sulukların olmasına rağmen, betondan ya da paslanmaz metalden yapılan şamandıralı suluklar değişik çevre şartlarında daha kullanılışlıdır. Suluklar, zemine dökülen sular işletme dışına akacak şekilde yerleştirmeli ya da gerekli önlemler alınmalıdır.
Şamandıralı suluklar, sürekli dolu olmaları nedeniyle ihtiyacı karşılayabilmektedir . Sulukların 50 x 150 cm boyutlarında olması yeterli bulunmaktadır. Suluk etrafına 10 cm yükseklik ve 2 m genişlikte beton yapılması rahatça su içmesi ve suyu kirletmemesi yönünden uygun olacaktır.
Şekil 3. Şamandıralı yalak suluk
GÖLGELİK
Hayvanları sıcaktan korumak amacıyla yapılmaktadır. Gölgelik yapılırken, hayvan başına 2.5 m 2 gölgelik alanı ve 3 m yüksekliği olacak şekilde düşünülmelidir. Gezinti yerinin ortasına yapılırsa her iki tarafından da hayvanlar yararlanabilir. Yapım malzemesi olarak, ahşap, demir vb. uygun ve ucuz malzemelerle yapılabilir.
SUNDURMA
Açık sistem besicilikte, hayvanların dinlenmek, yağmur, kar ve rüzgardan korunmak için en çok kullandıkları bölümü oluşturmaktadır. Basitçe, üstü kapalı, kuzeyi duvarla çevrili ve tabanı beton olabilen yarı açık bir kısımdır.
Hayvanları rüzgardan korumak ve güneşten yararlanmak için yönü güneye bakmalıdır. Güneşin içeri daha çok girmesi için eni fazla geniş olmamalı ve çatı eğimi ona göre düşünülmelidir. Rüzgara karşı, kuzey yönüne duvar ve yapılmalıdır. Yazın sundurma altının serin olması için birkaç tane de pencere yapılmasında fayda bulunmaktadır. Masrafı azaltmak amacıyla, sundurmanın yan taraflarının açık olması önerilmekle birlikte, duvar yapılması kışın rüzgara karşı hayvanları daha iyi korumaktadır.
Sundurma, hayvan başına 2 m 2 taban alanı, 2.30 m arka yüksekliği ve çatı eğimine göre ön yüksekliği belirlenerek yapılabilir.
PADOK VE BÖLME ÇİTLERİ
Çitleri, hayvanı belirli alanda tutmasını sağlayan, tel, örgü tel, demir, ahşap vb. malzemeden yapılabilen ve duvar yerine geçen yapılar diye tanımlayabiliriz. Açık besi yerlerinde padok çevreleri ve iç bölmeler; kapalı ahırlarda ise bölme etrafları çitle çevrilebilir.
Çitin yüksekliği hayvanın boyuna göre ayarlanabildiği gibi, 1.30 m yeterli görülmektedir. Hayvanın bir bölmeden diğerine geçmesini ya da dışarı çıkmasını önleyecek şekilde ikili, üçlü hatta dörtlü sıra halinde yapılabilir.
Çit malzemesi olarak, ucuz, kolay bulunabilir ve dayanıklı her türlü malzemeden yapılabilir. Fakat, genelde demir boru, ahşap, alüminyum, çelik halat, prefabrik elemanlar şeklindeki malzemeler çit yapım amacıyla daha çok kullanılmaktadır.
Şekil 4. Açıkta besicilikte çitler