.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Hafıza Geliştirme Çalışmaları...

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Hafıza Geliştirme Çalışmaları... Empty Hafıza Geliştirme Çalışmaları...

    Mesaj  AsiRuH Paz Kas. 02, 2008 5:42 pm

    BEYNİN POTANSİYELİ

    Uzmanlar,
    normal insanların mevcut beyin kapasitelerinin çok azını, bazı uzmanlar
    ancak %1 kadarını kullanabildiğini söylemektedirler. Bu durumda
    beynimizi, kullanılmayan, yaklaşık % 99 kapasitesiyle beraber, uyuyan
    bir deve benzetmek yanlış olmasa gerek. Demek geride, kullanılmayı
    bekleyen muazzam bir kapasite var.

    Peki, beyin potansiyelinin neden bu kadar azı kullanılmaktadır?

    Bunun temel sebeplerinin başında, beynin nasıl çalıştığının, yakın
    zamanlara kadar bilinememesi geliyor. Yani, zihinsel yeteneğimizle
    ilgili sorunlar, beynin kapasite eksikliğinden değil, onu nasıl
    kullanacağımızı bilmeyişimizden kaynaklanıyor.

    İşte hafıza eğitiminin amacı, bu âtıl potansiyeli harekete geçirmek ve geliştirmek için yardımcı olmaktır.

    Büyük âlim İbni Sina çocukluk yıllarında matematik dersinde başarısız
    olur ve medreseden kaçar. Gide gide bir kuyunun başına varır. Kuyudan
    kovayla su çekmek için eğildiğinde, kuyunun ağzını çevreleyen taşlar
    üzerindeki ip izlerini görür. İp, gide gele, o sert taşlar üzerinde
    izler bırakmıştır. Bu, küçük İbni Sina'yı derin düşüncelere götürür ve:

    "Bu yumuşacık ip, gide gele gide gele bu sert taş üzerinde bu izleri
    yaparsa, ben de azimle çalışırsam, matematiği başarırım." der ve o
    kuyunun başından tekrar derslerinin başına döner. Böylece, bildiğimiz
    İbni Sina ortaya çıkar.

    Çalışmak, özellikle sistemli çalışmak zekâyı, hafızayı açtığı gibi, tembellik de köreltir.

    Tarihte "inanılmaz" denilebilecek hafızalar var. Bunlardan birisi olan
    Dominic O'Brien hafıza sistemlerini öğrendiğinde, para kazanmak için
    bir yol arar ve maalesef bu bilgi ve beceriyi çok kötü bir yolda
    kullanır. Her akşam bir kumarhaneye giderek 21 diye bilinen Black Jack
    adlı oyunu oynamaya başlar.

    Bu oyunda kâğıt takip etmek son derece önemli olduğundan, bütün
    kâğıtları hafızasına alan ve hangi kâğıdın kullanıldığını bilen Dominic
    O'Brien her akşam büyük paralar kazanmaya başlar. Ancak, onun bu
    yeteneğini keşfeden kumarhane sahipleri onun kumarhanelerine girmesini
    yasaklarlar. Dominic O'Brien için tek bir seçenek kalır: Hafıza eğitimi
    vermek ve müthiş hafıza gösterileri yapmak. O da bunu yapar ve bu
    sayede çok zengin olur.

    Melik Safi Duyar ise, hafıza konusunda, ülkemizden yetişen bir dünya
    şampiyonudur. Kendisi sadece bir dünya şampiyonu olmakla kalmamış, bu
    sistemin ülkemizde yayılmasına önderlik etmiştir.

    Ayrıca, Tony Buzan'ın "Dehânın El Kitabı" adlı eserinde kısaca
    belirttiği gibi, büyük bir hadis âlimi olan İmam Buharı 300.000 hadisi,
    haber zinciri ile beraber ezberlemiştir ki, bu yaklaşık 21 milyon
    kelime eder.

    Bir arkadaşı, Buhari'yi şöyle anlatıyor: "Buhari, işittiklerini, küçük
    yaşına rağmen yazmıyor, ezberliyordu. Basra'da bizimle beraber hadis
    âlimlerini dolaşırdı; biz yazardık, fakat o yazmazdı. Biz de ona,
    yazmamasının sebebini sorar dururduk. Aradan onaltı gün geçmişti ki
    bize, 'Artık bana sataşmakta çok oldunuz. Yazdıklarınızı getirip
    gösterin bakalım.' dedi. Getirdik. Hepsini ezberden okuyuverdi."

    Buhari'nin bir hadisi ezberlemesi için, bir defa işitmesi veya okuması yetiyordu.

    Bu şahsiyetten, çok çarpıcı bir örnek daha verelim: Buhari'nin Bağdat'a
    bir gidişinde, oradaki bir kısım hadis âlimleri ve hukukçular, onu
    sınava çekip bilgisini ve hafıza gücünü ölçmek isterler.

    Bu maksatla 100 hadis seçerler ve bu hadislerin metinleriyle haber
    zincirlerini birbirine karıştırırlar. Sonra bu hadisleri on kişiye,
    onar onar dağıtırlar. Buhari'nin bulunduğu bir topluluk içinde, bu on
    kişiden her biri, elindeki on hadis ve haber zincirini, sırasıyla tek
    tek İmam Buhari'ye sorar. O da hepsine, verilen bilgiler yanlış olduğu
    için, "Böyle bir hadis bilmiyorum" diye cevap verir. Bu durumda,
    insanların, özellikle onu müşkil duruma düşürmek isteyenlerin hâllerini
    tahmin edersiniz. Böylece 100 soru da biter.

    Bundan sonra Buhari, ilk şahsa döner ve "Senin birinci hadisin şöyle,
    haber zinciri de şöyle" diyerek onu düzeltir. Sonra ikinci hadise
    geçer, onu da aynı şekilde düzeltir. Böylece, 100 hadisi de, metni ve
    haber zincirleriyle beraber düzelterek, hiçbir kişiyi ve sırayı
    şaşırmadan, hepsini de tam ve doğru olarak söyler.

      Forum Saati Paz Kas. 17, 2024 3:44 pm