.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Başarının sırrı; ALLAH'ın adıyla başlamak..

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Başarının sırrı; ALLAH'ın adıyla başlamak.. Empty Başarının sırrı; ALLAH'ın adıyla başlamak..

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 26, 2008 12:38 am

    BAŞARININ SIRRI;ALLAH’IN ADIYLA BAŞLAMAK

    Kuran'da.
    "...O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez…" (Enam Suresi, 59) ayetiyle
    yeryüzündeki trilyonlarca yapraktan her birinin yalnızca ALLAH'ın
    izniyle yere düştüğü bildirilerek her olay ve her varlığın Rabbimiz'in
    kontrolü altında olduğu haber verilmiştir. Ancak bu gerçeğin bilincinde
    olmayan bazı insanlar, ALLAH'ı anmaktan uzaklaştıkça birçok sorunla
    karşı karşıya kalırlar:

    Kendi başlarına, yapayalnız ve yardımcısız kalırlar.
    Doğru düşünebilme ve doğru karar verebilme yeteneklerini kaybederler.
    Yaptıkları işler başarısızlığa uğrar.




    Müminler
    her olayın ALLAH'ın izniyle gerçekleştiğini bilir ve buna göre hareket
    ederler. Bazı insanlar ise ancak başlarına bir felaket geldiğinde ya da
    bir zorlukla karşılaştıklarında içinde bulundukları durumdan kendi
    iradeleri ile kurtulamayacaklarını ve çaresizliklerini anlarlar.
    Kendilerine ait bir güç ve iradelerinin olmadığının, yaşadıkları
    çaresizlik ve endişelerden kendilerini kurtaracak tek gücün Yüce ALLAH
    olduğunun bilincine ancak zor anlarda varırlar. Kişinin yaşadığı bu
    endişe ve çaresizlikten kesin olarak kurtulabilmesi ise ancak her işe
    Yüce ALLAH'ın adıyla başlaması ve her işte ALLAH'ın rızasını gözetmesi
    ile mümkündür. Bu, insanı feraha, huzura ve sonsuz mutluluğa
    kavuşturacak önemli bir imani sırdır.



    ŞANS, TESADÜF YA DA RASTLANTI YOKTUR



    İnsanların
    bir kısmı ALLAH'a dönüp yönelmek yerine, güç yetiremeyeceklerini
    bildikleri işlerde "şans, tesadüf ya da rastlantılar" gibi kavramların
    yardımıyla başarılı olacaklarını zannederler. Bunun için de “iyi
    şanslar”, “bol şans”, “tesadüfen”, “uğurlu sayım”, “uğurlu giysim” gibi
    yanlış ifadeler kullanırlar. ALLAH'ın varlığını, gücünü ve kudretini
    görmezden gelen (Yüce ALLAH'ı tenzih ederiz.) bu insanlar,
    çaresizliklerini hayali kavramlardan ve cansız nesnelerden yardım
    isteyerek örtbas etmeye çalışırlar. Kuran'da "Yardım görürler umuduyla,
    ALLAH'tan başka ilahlar edindiler. " (Yasin Suresi, 74) ayetinde de bu
    insanların içinde bulundukları yanılgı açıkça haber verilmektedir.
    Ancak iman etmeyenlerin ALLAH'tan başka ilah arayışları onları son
    derece basit ve aşağılık bir duruma sürükler. Hiç şüphesiz, ALLAH'ın
    dışında hiçbir varlık insana bir yarar ya da fayda sağlayamaz. Bu
    gerçek Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

    "...Gerçek şu ki,
    sizin ALLAH'tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç
    yetiremezler; öyleyse rızkı ALLAH'ın Katında arayın,O'na kulluk edin ve
    O'na şükredin. Siz O'na döndürüleceksiniz." (Ankebut Suresi, 17)



    HER ŞEYE GÜCÜ YETEN YALNIZCA ALLAH’TIR



    İnsanın
    ve diğer canlıların ihtiyaçlarını karşılayabilecek güce ve mülke sahip
    olan yalnızca Yüce ALLAH'tır. Bu nedenle insan herişinde ve ihtiyacında
    ALLAH'ın iznini ve rızasını istemeli, O'nun adıyla hareket etmelidir.






    Üstad Bediüzzaman Said Nursi, ALLAH'ın adıyla hareket etmenin önemini bir eserinde şöyle vurgulamaktadır:

    "Bismillah
    her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu
    mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın (varlıklar)
    Lisan-ı hâliyle (hal dilleriyle) vird-i zebânıdır (sürekli
    okumaktadırlar). Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki: Senin
    nihayetsiz Aczin ve fakrın (muhtaçlığın), seni nihayetsiz kudrete,
    rahmete raptedip (bağlayıp) Kadîr-i Rahîm'in dergâhında aczi, fakrı en
    makbul bir şefaatçi yapar. Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama
    benzer ki: Askere kaydolur. Devlet namına hareket eder. Hiçbir kimseden
    pervâsı (korkup-çekinmesi) kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her
    işi yapar, her şeye karşı dayanır. Her bir nebat (bitki) ve ağaç ve
    otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları, Bismillah der. Sert olan
    taş ve toprağı deler geçer. ALLAH namına, Rahman namına der, her şey
    ona musahhar (esir) olur. " (Risale-i Nur, Sözler 1. söz)

    Üstad'ın
    verdiği örnekteki gibi eğer insan işlerinde hayra, berekete ve başarıya
    ulaşmak istiyorsa, ALLAH'a teslim olup, O'nun namıyla, O'nun adıyla
    hareket etmelidir. Çünkü başladığı işi tamamlaması için gerekli olan
    kuvvet ve kudreti kendisine ALLAH verecektir. Varlıklara kendisine
    yardımcı olmaları için emir verecek ve onlara boyun eğdirecek olan da
    ALLAH'tır.

    ALLAH'ın adıyla bir işe başlayan her kişi Kuran'da,
    "...Yardım ve zafer' (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet
    sahibi olan ALLAH'ın Katındandır. " (Al-i İmran Suresi, 126) ayetiyle
    bildirilen hükümden duyduğu sonsuz güven ve başarı umudu içinde, çok
    hayırlı ve başarılı neticelere ALLAH'ın izniyle ulaşacaktır.



    ALLAH’IN ADIYLA BAŞLANAN HER İŞ İBADET OLUR



    Her
    işe ALLAH'ın adıyla başlamak; kişinin günlük ihtiyaçlarını örneğin,
    yemek yemesi, su içmesi, temizlik yapması, yürümesi gibi hayra,
    güzelliğe, sağlığa, refaha, barışa, vesile olması umulan bütün işlerini
    ibadete dönüştürür. Zira yapılan işin ALLAH'ın Katındaki makbuliyetini
    işin büyüklüğü küçüklüğü, ne olduğu, nasıl olduğu değil yalnızca ALLAH
    rızası için samimiyetle yapılmış olması belirler. ALLAH'ın izniyle ve
    O'nun adıyla günlük ihtiyaçlarını karşılaması kişinin her an kendisini
    ALLAH'ın yedirip içirdiğini hatırlayarak şükretmesine vesile olur.
    Ayrıca birçok Kuran ayetinde ALLAH'ın adının çokça anılması
    emredilmiştir.

    Müslümanlar ALLAH'ı çokça zikretmekle
    sorumludurlar. Her an ALLAH'ı anarak hareket etmeleri aynı zamanda bu
    emri yerine getirmelerine vesile olur. Ayrıca her işinde ALLAH'ı anan
    kişi:

    ALLAH'a olan yakınlığını artırmayı umut edebilir.
    Her davranışında ALLAH'a yöneldiği için her an her saniye ALLAH'ın kendisiyle olduğunu bilir.
    ALLAH'ı unutmanın (Yüce ALLAH'ı tenzih ederiz) verdiği sıkıntılı ruh halini yaşamaz.
    Gün boyu yaptığı her şeyin kendisi için birçok hayra vesile olacağını umabilir.



    Dolayısıyla
    ALLAH'ı razı edebilmek ve sevgisini kazanabilmek müminler için her
    şeyden önemlidir. Bu nedenle hayatları boyunca ALLAH'ın Kuran'da "Ey
    iman edenler, ALLAH'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak)
    vesile arayın…" (Maide Suresi, 35) ayetiyle buyurduğu üzere O'na daha
    da yakınlaşabilmenin yollarını arayarak her durumda Rabbimiz'i
    zikrederler.

      Forum Saati Perş. Kas. 28, 2024 3:55 am