.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    coğrafya konular arşiv

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:49 pm

    BÖLGELER COĞRAFYASI

    Türkiye’nin Coğrafi Konumu

    Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Özellikleri

    Türkiye Kuzey Yarım Küre’de, eski dünya karalarının birbirine en çok
    yaklaştıkları stratejik bir bölgede yer alır. Buna bağlı olarak
    matematiksel ve özel konumu ülkenin sosyal, politik ve ekonomik durumu
    üzerinde etkili olmaktadır.

    Türkiye’nin Matematiksel Konumu

    Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri, 26°-45° Doğu boylamları arasında yer alır. Buna bağlı olarak;
    1. Türkiye dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı ılıman kuşakta yer alır
    2. Güneş ışınları yıl içinde düz zeminlere dik gelmez. Bu nedenle yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları sıfır olmaz.
    3. Ülkenin doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.

    Türkiye’nin Özel Konumu

    Türkiye’nin eski dünya karaları olan Asya ve Avrupa kıtalarında
    toprakları bulunur. Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada özelliği
    taşır. Ortalama yüksekliği fazla olup (1130 m), yükseklik batıdan
    doğuya doğru artar. Yakın jeolojik zamanda oluştuğundan kırıklı arazisi
    fazladır. Bu nedenle tektonik depremler sık görülür. Maden çeşitleri
    fazladır. Ortadoğu ve Asya petrollerine yakınlığı, boğazlara sahip
    olması jeopolitik önemini artırır.

    Türkiye’yi Çevreleyen Denizler

    Karadeniz

    Sularının Özellikleri

    Karadeniz, bol su taşıyan akarsularla beslendiğinden ve bol yağışlı bir bölgede bulunduğundan su seviyesi yüksektir.
    Bulunduğu enlem nedeniyle suların sıcaklığı Akdeniz sularına göre daha düşüktür
    Derinlerde kükürtlü hidrojen gazının bulunması, 200 m’nin altındaki derinliklerde deniz canlılarının yaşamını engeller.
    Tuzluluk oranı, %o 18’dir.

    Akıntılar

    Karadeniz’in su seviyesinin yüksek ve tuzluluk oranının düşük olması
    nedeniyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru bir üst akıntı
    bulunmaktadır. Marmara Denizi’nden de Karadeniz’e doğru alt akıntı
    bulunur.

    Kıyı Tipi

    Karadeniz’in Anadolu kıyıları, dağlar kıyıya paralel uzandığından
    genellikle dik ve yüksek kıyılar şeklindedir. Boyuna kıyı tipi
    özelliğindedir. Bu nedenle, Anadolu kıyılarının gerçek uzunluğu ile kuş
    uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır.

    Marmara Denizi

    Sularının Özellikleri

    Marmara Denizi sularının özelliği bakımından, Akdeniz ile Karadeniz
    arasında bir geçiş özelliği gösterir. Karadeniz’den olan üst akıntı
    nedeniyle yüzeyde %o 23 tuzluluk oranı, Akdeniz’den olan alt akıntının
    etkisiyle derinlerde %o 36 civarındadır.

    Akıntılar

    Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Karadeniz’in az tuzlu suları ise üst akıntı ile Marmara Denizi sularına karışır.

    Kıyı Tipi

    Marmara Denizi kıyılarında birden fazla kıyı tipi görülmektedir.
    Örneğin, İstanbul ve Çanakkale Boğazı kıyılarında ria kıyı tipi,
    İzmit-Yalova arasında enine kıyı tipi, kuzey kıyılarında limanlı kıyı
    tipi görülür.

    Ege Denizi

    Sularının Özellikleri

    Sularının özellikleri bakımından Akdeniz’e benzerlik gösterir. Tuzluluk
    oranı, Ege Denizi’nin kuzeyinde yaklaşık %o33, güneyinde ise yaklaşık
    %o 37 dir.

    Akıntılar

    Akdeniz’in tuzlu suları alt akıntı ile Ege Denizi sularına
    karışmaktadır. Karadeniz’den ise Ege Denizi’ne doğru üst akıntı
    bulunmaktadır.

    Kıyı Tipi

    Ege Denizi’nin Edremit – Kuşadası arası, dağlar kıyıya dik uzandığından
    enine kıyı tipindedir. Güneybatı Anadolu kıyıları ise (Bodrum,
    Marmaris, Datça) ria tipi kıyılardır.

    Akdeniz

    Sularının Özellikleri

    Akdeniz sularının sıcaklığı diğer denizlerimizden daha yüksektir.
    Bulunduğu enlem nedeniyle sıcaklık ve buharlaşma fazladır. Buna bağlı olarak, tuzluluk oranı %o 36 ilse %o 39 arasında değişir.

    Akıntılar

    Akdeniz’in çok tuzlu yoğun suları dip akıntı ile Marmara Denizi’ne ulaşır.

    Kıyı Tipi

    Akdeniz’in Anadolu Kıyıları genlikle boyuna kıyı özelliğindedir. Finike – Kaş arasında Dalmaçya kıyı tipi görülür.

    Türkiye’nin Sınırları ve Komşuları

    Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarının toplam uzunluğu yaklaşık 11.000
    km’dir. Burada Türkiye’nin kara sınırları ve komşuları incelenecektir.

    Sınırları

    Türkiye’nin kara sınırları yaklaşık 2753 km’dir. Irak ve İran sınırları
    doğal sınır özelliği taşımaktadır. Diğer sınırlarımız yer yer bazı
    engellerden geçseler bile büyük çoğunluğu politik sınır özelliğindedir.
    En uzun sınırımız 877 km’lik Suriye, en kısa sınırımız 18 km’lik
    Nahçıvan sınırıdır.

    Komşuları

    Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü
    özelliğindeki Türkiye, Asya’da Gürcistan, Ermenistan, Nahçıvan, İran,
    Irak, Suriye, Avrupa’da Yunanistan ve Bulgaristan ile sınır komşusudur.

    Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri

    Türkiye’nin bölgelerini incelerken öncelikle bazı kavramların bilinmesi gerekir. Bunlar coğrafi bölge, coğrafi bölüm ve yöredir.

    Coğrafi Bölge : Taşıdığı belirli Coğrafi özellikleri ile çevresinden
    ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş coğrafi birimdir.
    Coğrafi bölgelerin sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve
    ekonomik özellikler temel alınır.

    Coğrafi Bölüm : Bir coğrafi bölge içinde doğal koşullar, sosyal ve
    ekonomik özellikler bakımından farklılık gösteren küçük birimlerdir.

    Yöre : Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip, bölümden daha küçük
    birimlerdir. Iğdır Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi gibi.

    Türkiye’nin Coğrafi Bölgeleri

    Ülkemiz 1941 yılında toplanan Birinci Coğrafya Kongresi’nde 7 coğrafi bölgeye ve 21 bölüme ayrılmıştır. Bunlar,

    1. Karadeniz Bölgesi
    2. Marmara Bölgesi
    3. Ege Bölgesi
    4. Akdeniz Bölgesi
    5. İç Anadolu Bölgesi
    6. Doğu Anadolu Bölgesi
    7. Güneydoğu Anadolu Bölgesi


    Karadeniz Bölgesi

    Bölge adını komşu olduğu Karadeniz’den almıştır. Bölgenin tümü doğal,
    ekonomik ve beşeri özellikler bakımından benzer özellikler gösterir.
    Ancak yer şekilleri, iklim, tarım, yerleşme ve ekonomik etkinliklere
    bağlı olarak 3 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Batı, Orta ve Doğu
    Karadeniz’dir.

    Yer şekilleri

    Dağlar : Batı Karadeniz’de birbirine paralel 3 sıra halinde uzanan
    dağlar, Orta Karadeniz’de kıyıdan uzaklaşıp, tek sıra halinde uzanır.
    Ortalama yükselti azalmıştır. Doğu Karadeniz’de ise dağlar iki sıra
    halinde uzanır. Bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir. Dağ sıraları
    arasında batı-doğu yönlü uzanan çöküntü ovaları ile Çoruh-Kelkit,
    Gökırmak ve Devres vadiler yer alır.

    Ovalar : Bölgenin en geniş kıyı ovaları Çarşamba ve Bafra delta
    ovalarıdır. İç kesimlerde Suluova, Taşova, Turhal, Merzifon, Tosya,
    Boyabat gibi çöküntü ovaları yer alır. Bu çöküntü ovaları Türkiye’nin
    en aktif deprem bölgeleridir.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Yenice, Bartın, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Çoruh bölgenin
    önemli akarsularıdır. Yatak eğimleri fazla, rejimleri düzensiz
    akarsulardır. Kar erimelerine bağlı olarak ilkbahar aylarında akım
    yüksektir.

    Göller : Bölgede buzul gölleri ve heyelan set gölleri fazladır.
    Özellikle Doğu Karadeniz Dağları’nda buzul etkisiyle oluşmuş buzul
    gölleri yaygındır. Sera (Uzungöl), Tortum, Borabay, Abant ve Yedigöller
    başlıca heyelan set gölleridir. Ayrıca bölgede çok sayıda baraj gölü
    bulunmaktadır.

    İklim

    Bölgenin kıyı şeridinde her mevsim yağışlı, yazları serin, kışları ılık
    geçen Karadeniz iklimi etkilidir. Bu iklimi etkileri Orta Karadeniz’de
    yer şekillerine bağlı olarak iç kesimlere kadar ulaşır. Batı ve Doğu
    Karadeniz’in iç kesimlerinde iklim karasallaşır, yağış miktarı azalır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:50 pm

    Doğal Bitki Örtüsü

    İklim koşullarının orman yetişmesine uygun olduğu Karadeniz Bölgesi’nde
    özellikle denize dönük dağ yamaçlarında sık orman örtüsü görülür.
    Ormanlar deniz seviyesinden başlar ve 2200 metrelere kadar ulaşır.

    Nüfus ve Yerleşme

    Bölge, nüfus sayısı bakımından 3. sırada yer alır. Nüfusun büyük bölümü
    Doğu Karadeniz kıyıları , Orta Karadeniz’deki ovalar ve Batı
    Karadeniz’de Zonguldak Yöresi’nde toplanmıştır. Bölgede iklimin nemli
    olması ve tarımsal koşullar, kırsal nüfusun fazlalığına yol açmıştır.
    Arazinin engebeli olması, su kaynaklarının bolluğu dağınık yerleşmeyi
    yaygınlaştırmıştır. Konut tipi olarak ahşap evler yaygındır.

    İller

    Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Bolu, Çorum, Giresun, Gümüşhane,
    Karabük, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon,
    Zonguldak.

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Bölge ikliminin nemli olması, kıyıda yaz mevsiminin yağışlı geçmesi,
    buğday arpa gibi tahıl tarımını engellemiştir. Bol neme gereksinim
    duyan tarım ürünlerini yaygınlaştırmıştır. Tarım arazileri parçalı ve
    dar olup, genellikle eğimli arazilerdir. Bu durum tarımda makine
    kullanımını engellemiştir. Doğu Karadeniz kıyılarında bahçe tarımı
    yaygındır.

    Tarım Ürünleri

    Mısır : Kıyı kesiminde buğdayın yerini almıştır. Halkın temel besin
    maddesidir. Bölge mısır üretiminde 1. sırada yer alır. Ancak üretilen
    mısırın tümü bölge içinde tüketildiğinden ticari değeri yoktur.

    Tütün : Karadeniz Bölgesi, üretimde Ege Bölgesi’nden sonra 2. sırada
    yer alır. Bafra Ovası (Samsun) en yoğun ekim yapılan alandır. Ayrıca
    Tokat, Amasya, Düzce Ovası (Bolu) ve Rize Yöresi’nde yetiştirilir.

    Fındık : Kış ılıklığına gereksinim duyan fındık Karadeniz iklimine en
    uyumlu üründür. Türkiye üretiminin %84’ü Karadeniz Bölgesi tarafından
    karşılanır. Bütün Karadeniz kıyılarında, yer yer iç kesimlerde
    yetişmesine karşın, en yoğun olarak Ordu ve Giresun’da üretilir.

    Çay : Muson iklimine uyumlu bir tarım ürünüdür. Bol nem ve kış
    ılıklığına gereksinim duyar. Trabzon – Rize arasında Doğu Karadeniz
    kıyılarında, denize dönük yamaçlarda yetiştirilir. Ülke üretiminin
    tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar.

    Pirinç : Bol suya gereksinim duyar. Akarsu vadi tabanlarında ekimi
    yapılır. Tosya, Boyabat, Çarşamba ovaları başlıca ekim alanlarıdır.

    Şekerpancarı : Bol yağışlı olan Doğu Karadeniz kıyıları dışında tüm
    bölgede yetişme koşulları vardır. Ekim alanları Kastamonu, Çorum,
    Tokat, Amasya illerinde geniştir.

    Keten-kenevir : Nemli iklim bitkisi olan keten Batı Karadeniz
    Bölümü’nde Kastamonu ve Sinop’ta yetiştirilir. Kenevir ise uyuşturucu
    özelliği nedeniyle devlet kontrolünde üretilir.

    Meyve : Amasya’da elma, Kastamonu’da erik, Rize’de turunçgiller, Orta
    Karadeniz’de üzüm, Batı Karadeniz’de kestane tarımı yaygındır.

    Hayvancılık

    Gür otlaklar ve nemli iklimi büyükbaş hayvancılığı yaygınlaştırmıştır
    Batı ve Orta Karadeniz iç kesimlerinde tiftik keçisi yetiştirilir.
    Balıkçılık önemli geçim kaynağıdır.
    Bolu Yöre’sinde arıcılık ve kümes hayvancılığı yaygındır.

    Ormancılık

    Ormanların geniş yer kaplaması, ormancılığı önemli bir geçim kaynağına
    dönüştürmüştür. Batı ve Doğu Karadeniz’de kereste, tomruk, parke ve
    kağıt fabrikaları bulunur.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Doğu Karadeniz’de Artvin ve Murgul (Göktaş), Batı
    Karadeniz’de, Kastamonu – Küre’de bakır çıkartılır. Bölgede çıkarılan
    bakır, Samsun bakır fabrikasında işlenir.

    Enerji Kaynakları : Zonguldak havzasında taşkömürü çıkartılır. Türkiye
    üretiminin tamamını burası karşılar. Demir-çelik endüstrisinde enerji
    kaynağı olarak kullanılır. Taşkömürü tozundan Çatalağzı termik
    santralinde elektrik üretilir. Bolu, Çorum, Amasya ve Havza’da linyit
    yatakları işletilmektedir.

    Enerji Üretim Tesisleri : Kızılırmak üzerinde Altınkaya, Yeşilırmak
    üzerinde Almus, Hasan ve Suat Uğurlu hidroelektrik santralleri
    kuruludur. Hopa’da petrolle çalışan termik santral yer alır.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    UYARI : Endüstri Batı Karadeniz Bölümü’nde gelişmiştir. Zonguldak Havzası Türkiye’nin ağır sanayi bölgesidir.

    Şeker : Kastamonu, Turhal (Tokat), Suluova (Amasya), Çorum, Çarşamba (Samsun)

    Çay : Rize ve çevresi

    Demir – çelik : Ereğli (Zonguldak) ve Karabük

    Kağıt : Çaycuma (Zonguldak), Taşköprü (Zonguldak), Aksu (Giresun)

    Kereste : Bolu, Düzce, Bartın, Ayancık

    Ulaşım

    Yer şekilleri nedeniyle Orta Karadeniz Bölümü dışında bölgede ulaşım
    zordur. Samsun ve Zonguldak dışında demiryolu ile ard bölgesine bağlı
    olan liman yoktur. Samsun ve Trabzon bölgenin gelişmiş liman
    kentleridir. Trabzon Limanı, Zigana ve Kop geçitleri ile bölge içine ve
    oradan da komşu ülkelere bağlanmıştır.

    Turizm

    Bölgede gerek tarihi kalıntılar gerekse doğal güzellikler turizm için
    önemli potansiyel oluşturmaktadır. Bölge iklimi deniz turizminin
    gelişmesini engellemiştir. Batı Karadeniz’de Amasya ve Sinop’ta deniz
    turizmi gelişmeye başlamıştır. Özellikle Kaçkar Dağları’ndaki buzul
    gölleri, değişik bitki türleri bölgenin deniz turizmindeki açığını
    kapatacak derecede ilgi görmektedir. Bolu Aladağlar ve Abant çevresi
    kış sporlarının yapıldığı önemli merkezlerdir.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Karadeniz Bölgesi ekonomik gelişmişlik açısından 5. sırada yer alır.
    Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet
    türlerinin listesi verilmiştir.
    Çay
    Fındık
    Kenevir
    Pirinç
    Mısır
    Tütün
    Deniz ürünleri
    Taşkömürü
    Bakır

    Marmara Bölgesi

    Marmara Bölgesi, yer şekilleri ve sosyo-ekonomik özelliklerine göre
    dört bölüme ayrılmıştır. Bunlar, Yıldız Dağları Bölümü, Çatalca -
    Kocaeli Bölümü, Ergene Bölümü ve Güney Marmara Bölümüdür.

    Yer şekilleri

    Dağlar : Yer şekilleri bakımından sade görünümlü olan bölge, bölgeler
    arasında ortalama yüksekliği en az olandır. Samanlı, Yıldız, Koru,
    Ganos, ve Biga Dağları bölgedeki başlıca dağ sıralarıdır. En yüksek dağ
    kütlesi Uludağ’dır.

    Ovalar : Ergene, Adapazarı, Yenişehir, Karacabey, İnegöl ve Balıkesir bölgenin önemli ovalarıdır.

    Platolar : Bölgede aşınmış tepelikler, dalgalı araziler, geniş yer tutar. Çatalca, Kocaeli, Biga ve Gelibolu platoları yer alır.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Ergene, Susurluk ve Sakarya bölgenin önemli akarsularıdır.
    Ayrıca Biga Yarımadası’nda (Çanakkale Boğazı çıkışında) denize dökülen
    Karamenderes ile Marmara Denizi’ne dökülen Kocabaş çayları bulunur.

    Göller : Bölgenin Güney Marmara Bölümü’nde tektonik oluşumlu, büyük
    tatlı su gölleri bulunur. Bunlar İznik Gölü, Ulubat Gölü, Manyas Gölü
    ve Sapanca Gölü’dür. Durusu (Terkos), Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece
    gölleri ise kıyı set gölleridir. Ayrıca bölgede birçok baraj gölü de
    bulunmaktadır.

    İklim

    Bölge, Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi ve karasal iklim arasında geçiş
    alanıdır. Ergene Bölümü dışında, bölgede bozulmuş Akdeniz iklimi
    görülür. Karadeniz ikliminin ve enlemin etkisine bağlı olarak yaz
    kuraklığı Akdeniz Bölgesi’ne göre daha azdır. Kışın kar yağışı
    olağandır. Ergene Bölümü’nde ise karasal iklim özellikleri görülür.
    Bölgenin kış mevsiminde en soğuk bölümü burasıdır.

    UYARI : Marmara Bölgesi’nde çeşitli iklim tiplerinin görülmesi, bitki
    örtüsünün ve tarım ürünlerinin çeşitlenmesine yol açmıştır.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Marmara kıyılarında 250-300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz
    kıyıları ile Uludağ’da ormanlar yer alır. Yıldız Dağları Bölümü ise
    ormanların en geniş alan kapladığı yerdir. Orman bakımından 4. sırada
    yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar
    görülür.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:51 pm

    Nüfus ve Yerleşme

    Marmara en kalabalık bölgedir ve nüfus yoğunluğu bakımından ilk sırada
    yer alır. Nüfuslanması, çok göç almasının bir sonucudur. Buna bağlı
    olarak kentleşme oranı en yüksek olan bölgedir. Çatalca – Kocaeli
    Bölümü ile Bursa Yöresi yoğun nüfuslanmıştır. Yıldız Dağları Bölümü,
    Biga ve Gelibolu Yarımadası bölgenin en tenha yerleridir.

    İller

    Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Bölgenin fazla engebeli olmaması nedeniyle, yüzölçümüne göre
    ekli-dikili arazinin en geniş alan kapladığı bölgedir. Tarımsal ürün
    çeşitliliğinin en fazla olduğu bölge olmasında yükselti azlığı ve
    çeşitli iklimlerin geçiş alanında bulunması etkili olmuştur. Modern
    tarım yöntemleri kullanıldığından, elde edilen verim yüksektir. Ancak
    tüketici nüfus fazlalığı nedeniyle tarım ürünleri bölge gereksinimini
    karşılayamaz.

    Tarım Ürünleri

    Buğday : Trakya’da Ergene Bölümü’nde yoğun olarak yetiştirilir. Bölge, üretimde İç Anadolu’dan sonar 2. sırada yer alır.

    Ayçiçeği : Tohumlarından yağ elde etmek için yetiştirilir. Türkiye
    üretiminin % 80 ini bu bölge karşılar. Ergene ve Güney Marmara
    Bölümleri’nde ekimi yoğunlaşır.

    Şekerpancarı : Trakya, Güney Marmara ve Adapazarı ovalarında ekim yapılır.

    Tütün : Bölge, Türkiye üretiminde 3. sırayı alır. Bursa, Balıkesir, Adapazarı’nda ekimi yoğunlaşır.

    Mısır : Bölge, üretimde Karadeniz’den sonra 2. sırayı alır. Adapazarı ve Bursa önemli ekim alanlarıdır.

    Pirinç : Meriç ovalarında ekimi yoğunlaşır. Edirne bölge üretiminde ilk sırayı alır.

    Şerbetçi otu : Bira sanayinde tad ve koku verici olarak kullanılır. Bilecik Yöresi’nde ekimi yapılır.

    Zeytin : Güney Marmara Bölümü’nde Gemlik ve Mudanya Yöresi’nde üretimi
    yoğunlaşır. Bölge, üretimde Ege’den sonar 2. sırayı alır. İri kalitede
    sofralık zeytin yetiştirilir.

    Dut : Bölgede ipek böceği yetiştiriciliğine bağlı olarak dutçuluk önem
    taşır. Bursa, Balıkesir, Bilecik Yöresi’nde yoğun olarak yetiştirilir.

    Meyve : Bursa Yöresi’nde yoğun olarak yetiştirilir. Şeftali, kiraz, çilek, kestane ve üzüm başlıcalarıdır.

    Sebze : Bursa ve Adapazarı ovalarında yoğun olarak yetiştirilir.
    Domates, patates, sarımsak, soğan, patlıcan, kabak, biber
    başlıcalarıdır.

    Hayvancılık

    Makineli tarım nedeniyle otlak alanları daraldığından besi hayvancılığı
    ve mandıracılık gelişmiştir. Büyük kentler çevresinde kümes
    hayvancılığı yaygındır. Bursa Yöresi’nde ipek böcekçiliği önem taşır ve
    merinos koyunu yetiştirilir. Boğazlar ve Marmara’da balıkçılık yapılır.

    Ormancılık

    Yıldız Dağları’nın kuzeye bakan yamaçlarında, Samanlı Dağları üzerinde
    ve Uludağ çevresinde verimli ormanlar bulunur. Özellikle Karadeniz
    kıyılarındaki meşe ormanlarından yakacak odun üretiminde yararlanılır.
    Yıldız Dağları Bölümü’ndeki ormanlardan odun kömürü ve kereste üretimi
    yapılır. Güney Marmara Bölümü’ndeki ormanlar ise üretime en elverişli
    ormanlar arasındadır.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler

    Maden ve enerji üretiminde Marmara Bölgesi’nin Türkiye ekonomisine
    katkısı azdır. En önemli yer altı zenginliği Susurluk, Bigadiç ve
    Mustafa Kemal Paşa Havzasında çıkarılan bor mineralleridir.

    Enerji Kaynakları

    Trakya (Saray, Harmanlı), Çan ve Bilecik’te önemli bir enerji kaynağı
    olan linyit yatakları bulunmaktadır. Trakya Hamitabat ve Marmara
    Ereğlisi’nde doğal gaz çıkarılır.

    Enerji Üretim Tesisleri

    Enerji üretiminin en az, tüketiminin ise en çok olduğu bölgedir.
    Hamitabat’taki doğalgaz çevrim tirübünü ile Orhaneli’de linyitle
    çalışan termik santral başlıca üretim tesisleridir.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    Şeker : Alpulu, Susurluk, Adapazarı

    Konserve : Bursa, Çanakkale

    Bitkisel Yağ : Trakya’da yoğunlaşır

    İçki-Sigara : Tekirdağ, İstanbul

    İlaç : İstanbul

    Dokuma : Bursa, İstanbul

    Seramik : İstanbul, Çanakkale, Bilecik

    Elektrikli Ev Eşyaları : İstanbul, İzmit

    Kağıt : İzmit, Balıkesir başlıcalarıdır.

    Cam : Kırklareli, İstanbul

    Petrol Rafinerisi : İzmit (İpraş)

    Petro – kimya : İzmit

    Otomotiv : Bursa, İstanbul, İzmit, Adapazarı

    Traktör – Vagon : Adapazarı

    Gemi Yapımı : İstanbul, Gölcük


    Ulaşım

    Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan en kısa kara ve
    demiryolları bu bölgeden geçer. Yer şekillerinin sade olması ve
    yükseltinin azlığı ulaşımı kolaylaştırmıştır. Yıldız Dağları Bölümü ile
    Biga Yöresi’nde arazinin engebeli olması nedeniyle ulaşım
    gelişmemiştir. İstanbul, kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımının
    kesiştiği noktada yer alır. Bursa ve Edirne de önemli yolların geçtiği
    diğer merkezlerdir. Bandırma, Kocaeli (İzmit) ve Tekirdağ ise diğer
    önemli liman kentleridir.

    Turizm

    Marmara Bölgesi doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel
    zenginliğiyle de turizmde önemli bir paya sahiptir. Türkiye turizm
    gelirinin % 50 sini bu bölge sağlamaktadır. İstanbul ve Bursa bölgenin
    iki önemli turizm merkezidir. Ayrıca Edirne, İznik, Çanakkale ve
    Gelibolu tarihi turizmin geliştiği yerlerdir. Özellikle Bursa ve Gönen
    çevresinde kaplıca turizmi gelişmiştir. Güney Marmara Bölümü’ndeki Kuş
    Cenneti ve Uludağ milli parkları da bölge turizmine önemli katkıda
    bulunmaktadır.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Marmara Bölgesi endüstri ve ticaret sektörünün yoğunlaştığı Türkiye’nin
    en gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan
    ürün ve ekonomik faaliyetlerin listesi verilmiştir.
    Ayçiçeği
    Sebze
    Zeytin
    Buğday
    Deniz Ürünleri
    İpek Böcekçiliği
    Endüstri ürünleri
    Turizm

    Ege Bölgesi

    Ege Bölgesi, yer şekilleri, iklim ve bunun etkisine bağlı olarak beşeri
    ve ekonomik yönden farklı olan iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar Ege
    Bölümü ve İç Batı Anadolu Bölümüdür.

    Yer şekilleri

    Yer şekillerinin oluşmasında 3. zaman sonları ile 4. zaman başlarındaki tektonik hareketler belirleyici olmuştur.

    Dağlar : Bölgenin batısında, Ege Denizi’ne dik uzanan, doğu-batı yönlü
    dağlar ile bu dağlar arasındaki çöküntü ovaları yer alır. Kuzeyden
    güneye doğru sıralanan Kaz Dağı, Mardan Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar ve
    Aydın Dağları kırılma sonucu oluşan horstlardır. Manisa’nın Kula ilçesi
    yakınlarında genç volkan konileri yer alır.

    Ovalar : Doğu – batı yönlü uzanan dağ sıraları arasında yer alan
    Edremit, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları
    kırılma sonucu oluşan grabenlerdir. Ege Bölümü’nde yüksekliği 250
    metreden daha az olan çöküntü ovaları yer alır ve iç kesimlere doğru
    uzanır. Bölgenin en güneyindeki Menteşe Yöresi’nde ise karstik ovalar
    yaygındır.

    Platolar : Bölgedeki platolar Ege grabenlerinin doğusunda, İç Batı
    Anadolu Bölümü’ndeki yüksek düzlüklerdir. Kıyı Ege ovalarının bittiği
    yerde, plato görünümündeki İç Batı Anadolu eşiği başlar. İç Batı
    Anadolu Platosu üzerinde yüksekliği 2000 metreden az olan Demirci,
    Eğrigöz, Şaphane, Murat, Emir ve Sandıklı Dağları yer alır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:52 pm

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Bölgenin akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve
    Büyük Menderes’tir. Hepsi Ege Denizi’ne dökülür. Akarsuların aşağı
    çığırlarında arazi eğimi azaldığı için menderesler, akarsu ağızlarında
    ise akarsularla aynı adları taşıyan irili-ufaklı delta ovaları
    oluşmuştur. Akarsuların yatak eğimi az olduğu için hidroelektrik
    potansiyelleri de azdır.

    Göller : Göl bakımından fakir olan Ege Bölgesi’nde Bafa (Çamiçi) ve
    Marmara gölleri yer alır. Bu göller alüvyal set gölleridir. Suları
    tatlıdır.

    İklim

    Kıyı kesimindeki Asıl Ege Bölümü’nde Akdeniz iklimi özellikleri
    görülür. Akdeniz ikliminin etkileri, çöküntü ovaları boyunca, kıyıdan
    yer yer 100-150 km kadar içerilere sokulur. Kıyı kesiminde kar
    yağışları ve don olayları çok ender görülür. Kışları oldukça ılımandır.
    Yaz mevsimi kıyı ovalarında oldukça sıcak ve kurak geçer. İç Batı
    Anadolu Bölümü’nde ise Akdeniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği
    görülür. Sıcaklık farkları artar. İç Batı Anadolu’da kış mevsimi kıyı
    kesime göre daha soğuktur. Kar yağışları ve don olayları görülür. Yaz
    mevsimi ise kıyı kesime göre daha sıcaktır. İç Batı Anadolu’da kıyı
    kesimine göre azalan yağışlar, ilkbahar mevsimine doğru kayar. Yaz
    kuraklığı kıyı kesimden daha azdır.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Ege Bölümü’nde 500-600 metreler kadar makiler, daha yükseklerde iğne
    yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar yer alır. İç Batı Anadolu
    Bölümü’nde çalılık ve ormanlarla, İç Anadolu’ya doğru bozkırlar
    göürülür.

    Nüfus ve Yerleşme

    Nüfus sayısı bakımından Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden
    sonra 4. sırayı alır. Bölgede doğum oranı düşüktür. Yüzölçümü küçük
    olduğundan, nüfus yoğunluğu bakımından Marmara Bölgesi’nden sonra 2.
    sırayı alır. Nüfusun dağılışı düzenli değildir. Kıyı kesimindeki ovalar
    sık nüfuslu, iç kesimler ise dağlık Menteşe Yöresi ise oldukça
    tenhadır. Ege Bölümü’nde kentleşme oranı yüksek, göçler nedeniyle nüfus
    artışı fazladır. Ayrıca bu bölümde yer alan Kuşadası, Bodrum, Marmaris
    gibi turizm merkezlerinde yaz mevsiminde turizm nedeniyle nüfus artar.

    İller

    Afyon, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Kıyı kesimindeki Ege Bölümü’nde verimli tarım topraklarının bulunması
    ve Akdeniz ikliminin etkisi nedeniyle, ekonomik değeri yüksek olan
    ihraç ürünleri yetiştirilir. Bu bölümde tarımda makine kullanımı
    yaygındır. İntansif (modern) tarım yöntemleri uygulanır. Tarımsal nüfus
    yoğunluğu fazla olan bu bölümde seracılık da yaygındır. İç Batı Anadolu
    Bölümü’nde iklimin karasallaşması ve sulamanın yaygın olmaması,
    tarımsal ürün çeşitliliğini azaltır. Kıyıda yetiştirilen ürünler bu
    bölümde yetiştirilemez.

    Tarım Ürünleri

    Asıl Ege Bölümü’nün Başlıca Tarım Ürünleri

    Tütün : Türkiye tütün üretiminin % 50’sini bu bölge karşılar. Tüm kıyı
    ovalarında ekimi yapılan ve yurt dışına ihraç edilen tütün en çok
    Bakırçay Ovası’nda yetiştirilir.

    Zeytin : Akdeniz ikliminin tanıtıcı kültür bitkisi olan zeytin en çok
    Ege Bölgesi’nde yetiştirilir. Türkiye üretiminin % 48’ini Ege Bölgesi
    sağlar. Edremit – Ayvalık Yöresi başta olmak üzere tüm kıyı kesiminde
    ve yer yer 100 km içerilere kadar zeytin yetiştirilir.

    Üzüm : Türkiye’de üzüm üretiminin % 40’ını sağlayan bölge 1. sırada yer
    alır. Kurutularak ihraç edilen çekirdeksiz üzümün tamamını Ege Bölgesi
    üretir. Başta Gediz Ovası olmak üzere Büyük ve Küçük Menderes
    ovalarında yetiştirilir.

    İncir : Kış ılıklığı isteyen ve Akdeniz iklimine uyumlu olan incirin
    %82’si bu bölgede yetiştirilir. Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz
    ovalarında incir üretimi yoğunlaşır. Kurutularak yurt dışına ihraç
    edilen incirin en çok yetiştirildiği yer ise Aydın’dır.

    Pamuk : Akdeniz iklimine uyumlu olduğundan kıyı ovalarında ekimi
    yapılır. Büyük Menderes ve Gediz ovalarında üretimi yoğunlaşır. Türkiye
    üretiminin % 42’sini sağlayan Ege Bölgesi üretimde ilk sırayı alır.

    Turunçgiller : Akdeniz iklimine uyumlu olan ve kış ılıklığı isteyen
    turunçgil üretimi, İzmir’in güneyindeki kıyı ovalarında yapılrı.
    Türkiye üretiminin %10’unu sağlayan bölge, Akdeniz Bölgesi’nden sonra
    2. sırayı alır.

    Pirinç : Çöküntü ovalarında ekimi yoğunlaşır.

    Sebze : Bölgenin sebze üretiminde önemli bir yeri vardır. Domates,
    biber, patlıcan, patates, salata, kereviz, pırasa, başlıcalarıdır.

    Meyve : Bölge kendine özgü meyve üretimi ile diğer bölgelerden ayrılır.
    İncir, turunçgil ve üzümün yanı sıra elma ve kiraz üretimi de önem
    taşır.

    İç Batı Anadolu Bölümü’nün Başlıca Tarım Ürünleri

    Haşhaş : Tohumundan yağ ve kozasından morfin yapımında kullanılan afyon
    sakızının elde edildiği bir bitkidir. Bu nedenle ekimi devlet
    kontrolünde yapılır. Türkiye üretiminin %90’ını Ege Bölgesi karşılar.
    Afyonkarahisar çevresinde ekimi yoğunlaşır.

    Tahıllar : Bölgede üretilen tahıl ülke üretiminin % 10’a yakın bölümünü
    karşılar. Tahıllardan buğday ve arpa, Afyon, Kütahya, Denizli ve
    Uşak’ta üretilir.

    Şekerpancarı : Önemli bir endüstri bitkisi olan şekerpancarı Afyon, Kütahya ve Denizli’de üretilir.

    Ayçiçeği : Denizel etkilerin sokulmadığı İç Batı Anadolu’da sulanabilen alanlarda yetişir.

    Baklagiller : Uşak, bölgede nohut üretiminin en fazla yapıldığı yerdir.

    Hayvancılık

    Bölgede hayvan otlatmaya elverişli alanlar pek fazla değildir. Otlaklar
    daha çok İç Batı Anadolu’da görülür. Bölgenin kıyı kesiminde besi
    hayvancılığı, İç Batı Anadolu Bölümü’nde dağlıç ve sakız ırkı, İç Batı
    Anadolu platolarında karaman ırkı koyun yetiştirilir. Özellikle maki
    alanlarında kıl keçisi yetiştiriciliği önem taşır. Menteşe Yöresi’nde
    arıcılık gelişmiştir. Kümes hayvancılığı son yıllarda gelişme
    göstermiştir. Ayrıca doğal balıkçılığın yanı sıra kültür balıkçılığı da
    yapılır.

    Ormancılık

    Türkiye ormanları’nın %19’u Ege Bölgesi’nde yer alır. Ormanlar Asıl Ege
    Bölümü’nde yoğunlaşır. Menteşe Yöresi, Aydın Dağları, Bozdağlar ve Kaz
    Dağı orman bakımından en zengin alanlardır. Menteşe Yöresi’nde sığla
    yağı üretimi yapılır. Günlük ağacı ve meyan kökü de bölgedeki diğer
    önemli orman ürünleridir.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Krom üretiminde ikinci sırayı alan bölgede, Köyceğiz,
    Marmaris, Emet’te krom çıkarılır. Menteşe Yöresi’nde zımpara taşı,
    Afyon’da mermer, Eymir, Ayazmand ve Torbalı’da demir, Kütahya-Emet’te
    bor minerali çıkartılır. Ayrıca İzmir Çamaltı tuzlasında tuz üretilir.

    Enerji Kaynakları : Türkiye’nin en önemli linyit yatakları bu bölgede
    yer alır. Linyit üretiminin %90’ı Ege Bölgesi’nden sağlanır.
    Çıkarıldığı yerler; Muğla – Yatağan, Manisa – Soma, Kütahya’da
    Tavşanlı, Tunçbilek, Seyitömer ve Değirmisaz’dır. Linyit’in önemli bir
    bölümü termik santrallerde yakılarak elektrik enerjisi üretilir.

    Enerji Üretim Tesisleri

    Termik santrallerin en çok olduğu bölgedir. Bu santraller; Manisa-Soma,
    Muğla-Yatağan ve Gökova ile Kütahya-Seyitömer ve Tunçbilek’te
    kuruludur. Termik enerjinin yanı sıra hidroelektrik enerjisi üretimi de
    yapılır. Demirköprü (Gediz), Kemer ve Adıgüzel (Büyük Menderes) barajları bu bölgededir. Denizli-Sarayköy’de jeotermal santral kuruludur.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    Besin, Sıvı Yağ : İzmir, Ayvalık, Edremit

    Şeker : Uşak, Afyon, Kütahya

    Sigara ve İçki : İzmir

    Petrol Arıtma ve Petro Kimya : İzmir - Aliağa

    Seramik, Çini, Porselen : Kütahya, Uşak, İzmir

    Pamuklu Dokuma : İzmir, Aydın, Nazilli, Söke, Bergama, Denizli ve Uşak

    Otomotiv : İzmir

    Tarım Makineleri : Manisa, Aydın

    Kağıt : Afyon (Çay)

    Azot – Gübre : Kütahya

    Ulaşım

    Doğu – batı yönlü uzanan dağlar ve arasındaki ovalar, kıyı kesimle iç
    kesimi birbirine bağlayan yolların yapımını kolaylaştırmıştır. Dağlık
    Menteşe Yöresi dışında bölgede ulaşım sorunu yoktur. İzmit limanı ard
    bölgesine kara ve demiryollarıyla bağlanmıştır. Türkiye’nin en önemli
    ihraç limanıdır. Afyon ve Denizli de önemli yolların kesiştiği,
    ulaşımın geliştiği merkezlerdir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:53 pm

    Turizm

    Ege Bölgesi’nde özellikle kıyı kesimler tarihi ve doğal güzellikleriyle
    turizmin çok geliştiği yerlerdir. Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Çeşme,
    Didim, Foça deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Denizli –
    Pamukkale’deki travertenler, kaplıcalar, Selçuk-Efes’te Meryem Ana
    Kilisesi ve antik kent, Bergama, Sard, Didim, Milet, Afrodisyas anitk
    kentleri, Afyon ve Kütahya kaplıcaları bölgenin diğer turizm
    zenginlikleridir.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Ege Bölgesi sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından Marmara Bölgesi’nden
    sonra 2. sırada yer alır. Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan
    ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.

    İncir
    Pamuk
    Tütün
    Üzüm
    Zeytin
    Haşhaş
    Linyit
    Endüstri ürünleri
    Turizm

    Akdeniz Bölgesi

    Bölge adını komşu olduğu Akdeniz’den alır. Bölge, yer şekilleri ve bun
    bağlı olarak ekonomik özelliklerin farklılığı nedeniyle iki bölüme
    ayrılmıştır. Bunlar Antalya ve Adana Bölümü’dür.

    Yer şekilleri

    Bölgede yüksek dağlar ve platolar geniş alan kaplar.

    Dağlar : Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım
    kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır. Teke Yarımadası’ndan itibaren
    başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak
    Anadolu’nun güneyinde uzanır. Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500
    metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır. İskenderun körfezinin
    doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır.

    Ovalar : Adana Bölümü’ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu
    Çukurova ile Göksu’nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta
    ovalarıdır. Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü
    ovalarıdır. Antalya Bölümü’nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve
    Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir.

    Platolar : Batı ve Orta Toroslar arasında, yüksekliği 2000 metreyi
    bulan, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır.
    Bölgede kalker taşlar yaygın olduğundan karstik oluşumlar fazladır.
    Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü
    alanlardır.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Antalya Bölümü’nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı
    ve Manavgat çayları, Adana Bölümü’nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi
    ırmakları Akdeniz’e dökülen önemli akarsulardır. Akarsuların rejimleri
    düzensizdir. En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz
    aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir.

    Göller : Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri
    Antalya Bölümü’ndedir. Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik
    oluşumlu Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük
    göller yer alır. Buraya Göller Yöresi denir. Beyşehir ve Eğirdir’in yer
    altı kaynaklarıyla denize bağlantısı olduğundan suları tatlıdır. Teke
    Yarımadası’ndaki Kovada, Salda, Yarışlı, Elmalı ve Ketsel karstik
    oluşumlu küçük göllerdir. Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür.

    İklim

    Bölgenin kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak,
    kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm
    kadardır. Subtropikal yüksek basıncın etkisi nedeniyle yaz kuraklığı
    şiddetlidir. Toroslar’ın İç Anadolu’dan gelen soğuk hava kütlelerini
    engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en
    ılıman geçtiği bölgedir. Antalya Bölümü’ndeki Göller Yöresi’nde iklim
    değişir ve karasala dönüşür. Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık
    farkları artar.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu, her
    zaman yeşil kalabilen, sert yapraklı, bodur bitki topluluğu olan
    makidir. Kıyıdan itibaren 700-800 metrelere kadar görülebilen maki
    topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve
    kocayemiş gibi ağaçlar bulunur. Daha yüksek kesimlerde kuraklığa uyumlu
    kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı
    ormanlara geçilir. Bölge orman bakımından Karadeniz Bölgesi’nden sonra
    ikinci sırayı alır. Torosların içe dönük yamaçları ile Göller
    Yöresi’nde ormanlar seyrekleşir 2000 m yükseltiden sonra dağ çayırları
    başlar.

    Nüfus ve Yerleşme

    Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır. Çünkü Toros Dağları ve
    karstik arazi geniş yer kaplar. Nüfus daha çok kıy ovalarında ve Göller
    Yöresi’nde toplanmıştır. Adana Bölümü’nde nüfus daha fazla olup, bu
    bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye’nin en yoğun nüfuslu
    yerlerindendir. Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım
    kolaylığıdır. Ayrıca Adana Bölümü’nün göç alması da etkendir. Taşeli ve
    Teke platoları ile Toroslar’ın yüksek kesimleri tenhadır.

    İller

    Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel, Kahramanmaraş, Kilis, Osmaniye.

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez
    tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi
    sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme
    süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Bölgede
    ekonomik değeri yüksek olan ve ihraç edilen tarım ürünlerinin
    yetiştirilmesi tercih edilir.

    UYARI : Antalya Bölümü’nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler.

    Tarım Ürünleri

    Kıyı Bölgesi Tarım Ürünleri

    Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun
    %100’ü, turunçgillerin % 88’i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk
    üretiminin % 35’i, sebzenin % 26’sı, yerfıstığının % 88’i anasonun %
    65’i ve susamın % 80’i bu bölgeden sağlanmaktadır.

    Göller Yöresi Tarım Ürünleri

    Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haşhaş, anason, şeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir.

    Hayvancılık

    Akdeniz Bölgesi’nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın
    beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman
    yeşil kalabilen ve 800 m’lere kadar çıkabilen maki topluluğunun
    varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Torıs Dağları’nda
    küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların
    yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Arazinin çok engebeli olması
    nedeniyle hayvanların et ve süt verimi düşüktür. Antalya Yöresi’nde
    arıcılık önemlidir.

    Ormancılık

    Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24’ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı
    olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi’ndeki
    kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu’nda
    (Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki
    Fethiye – Dalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca
    Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları’nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki
    ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye’nin en büyük boksit yatakları yer
    alır. Keçiborlu’da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş-Faraşa,
    İskenderun-Payas’ta demir yatakları işletilir.

    Enerji Üretim Tesisleri

    Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    UYARI : Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir.

    Besin – Bitkisel Yağ : Adana, Kahramanmaraş, Antalya

    Şeker : Burdur

    İplik ve Pamuklu Dokuma : Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya

    Halı Dokuma : Isparta, Burdur

    Sigara – İçki : Adana

    Demir – Çelik : İskenderun

    Petrol Rafinerisi : Mersin (Ataş)

    Alüminyum : Seydişehir

    Gübre : Mersin, İskenderun

    Tarım Makineleri : Çukurova, Adana

    Pil : Antalya
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:54 pm

    ulaşım

    Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana
    Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen
    geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul
    geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır.
    Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır.
    Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı
    olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol
    limanlarıdır.

    Turizm

    Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler
    ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle
    Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş,
    Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz
    medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları
    önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik
    şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem
    obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma
    ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda
    bulunmaktadır.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge
    ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
    listesi verilmiştir.

    Muz
    Turunçgiller
    Pamuk
    Yerfıstığı
    Sebze
    Meyve
    Orman ürünleri
    Turizm

    İç Anadolu Bölgesi

    Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan
    bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir.
    Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Konya
    Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı
    Kızılırmak Bölümü’dür.

    Yer şekilleri

    Yüzölçümü bakımından 2. büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun
    dağ sıraları bulunmaz. Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla
    ovalar yaygındır. Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar.

    UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır.

    Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar
    Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ
    kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz
    Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır.

    Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır.

    Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk,
    Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000
    metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik
    şekillerden obruk yaygın olarak görülür.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan
    önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi
    ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır.

    Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik
    oluşumlu başlıca göllerdir. Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik
    oluşumludur. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki
    Hirfanlı’dır.

    İklim

    Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan
    bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim
    özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez.
    Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer.
    Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en
    az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu
    bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması
    nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında
    kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken
    Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. Ancak mevcut ormanlar
    bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar.

    Nüfus ver Yerleşme

    Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az
    nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu,
    bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan
    bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı
    Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert
    olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha
    yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler
    yaygındır.

    İller

    Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık
    üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı
    tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal
    faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını
    yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır.
    Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir.

    Tarım Ürünleri

    Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır. Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder.

    Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi
    önemlidir. Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır. Konya ve Yozgat
    mercimek üretiminde birinci sırada gelir.

    Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır. Niğde ve Nevşehir’de
    üretilir. Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok
    elverişlidir.

    Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve
    Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır.


    Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir.
    Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır.

    Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir. Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır.

    Hayvancılık

    Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer
    kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i
    bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında
    yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve
    Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan
    İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin
    ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların
    sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile
    arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir.

    Ormancılık

    Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu
    Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok
    Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik
    bölümünü kaplar. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de
    demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi
    yapılır.

    Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır.

    Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir. Ankara
    Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller
    kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

    İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

    Lokomotif : Eskişehir

    Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

    Uçak : Eskişehir, Ankara

    Silah : Kırıkkale

    Çelik : Kırıkkale

    Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

    Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

    Madeni Eşya : Kayseri
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:55 pm

    laşım

    Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana
    Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen
    geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul
    geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır.
    Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır.
    Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı
    olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol
    limanlarıdır.

    Turizm

    Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler
    ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle
    Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş,
    Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz
    medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları
    önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik
    şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem
    obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma
    ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda
    bulunmaktadır.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge
    ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
    listesi verilmiştir.

    Muz
    Turunçgiller
    Pamuk
    Yerfıstığı
    Sebze
    Meyve
    Orman ürünleri
    Turizm

    İç Anadolu Bölgesi

    Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan
    bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir.
    Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Konya
    Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı
    Kızılırmak Bölümü’dür.

    Yer şekilleri

    Yüzölçümü bakımından 2. büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun
    dağ sıraları bulunmaz. Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla
    ovalar yaygındır. Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar.

    UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır.

    Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar
    Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ
    kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz
    Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır.

    Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır.

    Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk,
    Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000
    metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik
    şekillerden obruk yaygın olarak görülür.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan
    önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi
    ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır.

    Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik
    oluşumlu başlıca göllerdir. Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik
    oluşumludur. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki
    Hirfanlı’dır.

    İklim

    Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan
    bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim
    özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez.
    Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer.
    Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en
    az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu
    bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması
    nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında
    kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken
    Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. Ancak mevcut ormanlar
    bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar.

    Nüfus ver Yerleşme

    Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az
    nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu,
    bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan
    bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı
    Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert
    olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha
    yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler
    yaygındır.

    İller

    Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık
    üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı
    tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal
    faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını
    yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır.
    Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir.

    Tarım Ürünleri

    Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır. Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder.

    Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi
    önemlidir. Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır. Konya ve Yozgat
    mercimek üretiminde birinci sırada gelir.

    Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır. Niğde ve Nevşehir’de
    üretilir. Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok
    elverişlidir.

    Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve
    Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır.


    Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir.
    Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır.

    Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir. Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır.

    Hayvancılık

    Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer
    kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i
    bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında
    yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve
    Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan
    İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin
    ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların
    sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile
    arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir.

    Ormancılık

    Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu
    Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok
    Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik
    bölümünü kaplar. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de
    demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi
    yapılır.

    Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır.

    Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir. Ankara
    Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller
    kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

    İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

    Lokomotif : Eskişehir

    Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

    Uçak : Eskişehir, Ankara

    Silah : Kırıkkale

    Çelik : Kırıkkale

    Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

    Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

    Madeni Eşya : Kayseri
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:56 pm

    laşım

    Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana
    Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen
    geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul
    geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır.
    Antalya dışındaki kentler demiryolu ile diğer bölgelere bağlantılıdır.
    Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı
    olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol
    limanlarıdır.

    Turizm

    Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler
    ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle
    Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş,
    Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Akdeniz
    medeniyetini simgeleyen Olimpus, Patara gibi tarihi şehir kalıntıları
    önemli turistik çekiciliklerdir. Bölgede geniş alan kaplayan karstik
    şekiller, özellikle Damlataş ve İnsuyu mağaraları ile Cennet – Cehennem
    obrukları doğa harikasıdır. Pek çok milli park ile uluslararası yarışma
    ve festivallere duyulan aşırı ilgi bölge turizminin gelişmesine katkıda
    bulunmaktadır.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Aşağıda bölge
    ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
    listesi verilmiştir.

    Muz
    Turunçgiller
    Pamuk
    Yerfıstığı
    Sebze
    Meyve
    Orman ürünleri
    Turizm

    İç Anadolu Bölgesi

    Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Dağları ile çevrili olan
    bölge, topoğrafik yönden Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir.
    Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Konya
    Bölümü, Yukarı Sakarya Bölümü, Orta Kızılırmak Bölümü ve Yukarı
    Kızılırmak Bölümü’dür.

    Yer şekilleri

    Yüzölçümü bakımından 2. büyük bölge olan İç Anadolu’da yüksek ve uzun
    dağ sıraları bulunmaz. Ortalama yüksekliği 1000 m olan platolarla
    ovalar yaygındır. Bölgenin yüksekliği doğuya doğru artar.

    UYARI : İç Anadolu Bölgesi’nde yağışların yetersiz olmasının nedeni çevresindeki yüksek dağlardır.

    Dağlar : Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar
    Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ
    kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağı, Melendiz
    Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır.

    Ovalar : Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır.

    Platolar : Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk,
    Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000
    metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik
    şekillerden obruk yaygın olarak görülür.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular : Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan
    önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi
    ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır.

    Göller : Tuz Gölü, Eber, Akşehir, Çavuşçu, Seyfe Gölleri tektonik
    oluşumlu başlıca göllerdir. Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik
    oluşumludur. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki
    Hirfanlı’dır.

    İklim

    Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan
    bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim
    özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar sert geçmez.
    Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi odlukça sıcak geçer.
    Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en
    az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu
    bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması
    nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında
    kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken
    Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. Ancak mevcut ormanlar
    bölgenin sadece %7’lik bir bölümünü kaplar.

    Nüfus ver Yerleşme

    Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az
    nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu,
    bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan
    bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı
    Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert
    olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha
    yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler
    yaygındır.

    İller

    Aksaray, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Karaman, Sivas, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde, Yozgat

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık
    üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı
    tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal
    faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını
    yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır.
    Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir.

    Tarım Ürünleri

    Tahıllar : En önemli buğday ve arpa üretim alanı Konya Ovası’dır. Burayı Ankara, Yozgat ve Kayseri takip eder.

    Baklagiller : Nohut, fasulye, yeşil mercimek gibi baklagillerin üretimi
    önemlidir. Bu ürünler üretimde ilk sırayı alır. Konya ve Yozgat
    mercimek üretiminde birinci sırada gelir.

    Patates : Üretiminde bölge ilk sırayı alır. Niğde ve Nevşehir’de
    üretilir. Buralardaki volkanik arazi patatesin büyümesi açısından çok
    elverişlidir.

    Şekerpancarı : Sulama yapılan yerlerde özellikle Konya, Eskişehir ve
    Aksaray’daki tarım alanlarının büyük bölümü şekerpancarına ayrılmıştır.


    Sebze : Sulamanın yaygın olmayışı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir.
    Sulanabilen yerlerdeki sebze üretimi yetersiz kalmaktadır.

    Meyve : Volkanik alanlarda bağcılık gelişmiştir. Kayısı gibi meyve üretimi yaygındır.

    Hayvancılık

    Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer
    kaplaması küçükbaş hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i
    bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında
    yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve
    Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan
    İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin
    ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların
    sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile
    arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir.

    Ormancılık

    Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu
    Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok
    Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik
    bölümünü kaplar. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de
    demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi
    yapılır.

    Enerji Kaynakları : Ankara’da linyit çıkarılır.

    Enerji Üretim Tesisleri : Enerji üretimi fazla değildir. Ankara
    Çayırhan ve Sivas Kangal’da linyitle çalışan termik santraller
    kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    Şeker : Eskişehir, Ankara, Konya, kayseri, Sivas, Niğde

    İçki : Ankara, Nevşehir, Yozgat

    Lokomotif : Eskişehir

    Vagon – Demiryolu Malzemesi : Sivas

    Uçak : Eskişehir, Ankara

    Silah : Kırıkkale

    Çelik : Kırıkkale

    Petrol Rafinerisi : Kırıkkale

    Pamuklu Dokuma : Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir

    Madeni Eşya : Kayseri
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:56 pm

    Ulaşım

    Kışların sert ve uzun geçmesi, arazinin dağlık olması ulaşımı
    güçleştirir. Bölgede doğu-batı yönünde uzanan tektonik oluklar ve
    akarsu vadileri ulaşım açısından kolaylıklar sağlamaktadır. Dağlık
    Hakkari Bölümü ulaşımın en zor sağlandığı yerdir. Diğer bölümler kara
    ve demiryolu ile iç bölgelere bağlanmıştır. Ayrıca hava yolu ile
    ülkenin bir çok kentine ulaşım sağlanmaktadır.

    Turizm

    Ulaşım güçlüğü ve konaklama tesislerinin yetersizliği nedeniyle turizm
    gelişmemiştir. Dağcılık, kış turizmi, ve doğal güzellikleri açısından
    önemli bir potansiyele sahiptir. Nemrut Kaldera Gölü, Van Gölü,
    Gürlevik ve Bendimahi çağlayanları ilgi çeken doğa güzellikleridir.
    Doğu Beyazıt’taki İshakpaşa Sarayı, Kars’taki Ani Harabeleri, Erzurum
    ve Ahlat’taki Selçuklu eserleri önemli tarihi zenginliklerdir.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.

    Kayısı
    Şekerpancarı
    Tahıl
    Tütün
    Süt
    Et
    Yapağı
    Hayvancılık
    Bakır
    Demir
    Krom
    Manganez
    Linyit

    UYARI : Bölgede halkın ana geçim kaynağı tarımdır. Daha çok madencilik
    ve hayvancılığa dayalı sanayi kolları yer alır. Ulaşımın güçlüğü
    endüstrinin gelişmesini engellemiştir.

    Güneydoğu Anadolu Bölgesi

    En küçük coğrafi bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer şekilleri ve
    Buna bağlı olarak yerleşme ve ekonomik özellikler açısından iki bölüme
    ayrılmıştır. Bunlar, Orta Fırat Bölümü ve Dicle Bölümü’dür. Bölgeyi
    bölümlere ayıran sınır Karacadağ volkan konisinden geçer.

    Yer şekilleri

    Yer şekilleri sade olan bölgede yükseltisi fazla olmayan ova ve platolar geniş yer kaplar.

    Dağlar : Bölgenin kuzey kesiminde Toros dağ sırasının güney yamaçları
    uzanır. Burada asıl Toroslar ile onun önünde ikinci bir kıvrımlı dağ
    kuşağı uzanır. Bölgenin ortasında 1938 m yükseltiye sahip sönmüş
    Karacadağ Volkanı yer alır. Bölgenin batısında ise Gaziantep Platosu
    üzerinde yükselen Kartal Dağları önemli yükseklik oluşturur.

    Ovalar : Karadağ’ın batısında Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar ve
    Birecik ovaları yer alır. Dicle nehri ve kollarının toplandığı
    Diyarbakır Havzası’nda fazla geniş olmayan ancak çok verimli bir ovaya
    geçilir.

    Platolar : Karacadağ’ın batısındaki Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman
    platoları Fırat ve kolları tarafından derin bir şekilde yarılmıştır.
    Karacadağ’ın doğusu ise daha engebeli bir yapı gösterir. Bu bölümün
    güneyinde Mardin-Midyat Eşiği yer alır.

    Akarsular ve Göller

    Akarsular

    Bölgenin iki önemli akarsuyundan biri olan Fırat, kaynağını Doğu
    Anadolu Bölgesi’nden alır. Bölgede ise Toroslar’dan gelen Kahta ve
    Karadağ’dan gelen küçük akarsularla beslenir. Güneydoğu Toroslar’ın
    güneye bakan yamaçlarından birçok kol halinde çıkan Dicle Nehri ise
    bölgenin diğer önemli akarsuyudur. Her iki akarsu da Basra Körfezi’ne
    sularını boşaltır.

    Göller

    Bölgede doğal oluşumlu göl yoktur. Ancak Fırat ve Dicle üzerinde
    kurulmuş baraj gölleri bulunmaktadır. Bölgenin ve ülkenin en büyük
    baraj gölü olan ****** Barajı bu bölge sınırları içindedir.

    İklim

    Denizden uzak olduğu için sıcaklık bakımından karasal iklim özellikleri
    görülür. Kışlar oldukça soğuk olup, en çok yağış bu mevsimde düşer. Yaz
    mevsimi ise enlemin, karasallığın ve güneyden esen çöl rüzgarlarının
    etkisiyle çok sıcak ve kurak geçer. Buharlaşma şiddeti çok fazla
    odluğundan yaz mevsiminin en kurak geçtiği bölgedir. Ayrıca batıdaki
    Gaziantep Yöresi’nde belirgin olarak Akdeniz ikliminin ektileri
    görülür.

    Doğal Bitki Örtüsü

    Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İç Anadolu bozkırlarına göre çok
    fakirdir. Bölgede antropojen bozkırlar da geniş yer kaplamaktadır.
    Ormanların en az alan kapladığı bölge olan Güneydoğu Anadolu’da mevcut
    ormanların büyük bölümü de tahrip edilmiştir. Toros Dağları eteklerinde
    görülebilen ormanlar ise kuraklık nedeniyle çok zayıftır. Dicle Nehri
    boylarında yer yer kavak ve söğüt toplulukları görülür.

    Nüfus ve Yerleşme

    Nüfusu en az olan bölgemizdir. Ancak doğum oranının yüksek,
    yüzölçümünün küçük olması nüfus yoğunluğunun fazla olmasına neden
    olmuştur. Orta Fırat Bölümü ve özellikle Gaziantep Yöresi yoğun
    nüfuslanmıştır. Yağışın azaldığı düzlüklerde nüfus azalır. Bölgede
    ekonomik gelişmenin yavaş olması, terör olayları gibi nedenlerden
    dolayı göç veren bir bölgedir. Ayrıca mevsimlik işçi göçleri de
    olmaktadır.

    İller

    Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa

    Ekonomik Özellikler

    Tarım

    Tarım halkın temel geçim kaynağıdır. Tarım arazisi geniş olmasına
    karşın kuraklık nedeniyle tarımın en önemli sorunu sulamadır. Tarım
    topraklarının çok parçalı, tarım işletmelerinin küçük işletmeler
    şeklinde olması tarımsal verimi düşürmektedir. Tarım alanlarının üçte
    biri nadasa alınmaktadır. G.A.P. (Güneydoğu Anadolu Projesi) ile
    birlikte sulu tarım alanları genişlemekte, nadas arazisi azalmakta,
    tarım ürünü çeşitliliği artmaktadır.

    Tarım Ürünleri

    Buğday : Bölgedeki tarım alanlarının yarısından fazlasında buğday
    ekilir. En fazla ekim alanına sahip Şanlıurfa’yı Diyarbakır izler.

    Arpa : Bölgede yetiştirilen diğer önemli tahıl olan arpa, en fazla Şanlıurfa, Siirt ve Adıyaman’da yetiştirilir.

    Pamuk : Bölgede en fazla ekilen endüstri bitkileri arasında yer alan
    pamuk, halen sulanmakta olan Akçakale ve Gaziantep’te yetiştirilir.

    Kırmız Mercimek : Kuraklığa dayanıklı bir baklagildir. Türkiye
    üretiminin tamamına yakınını bu bölge sağlar. En çok Şanlıurfa ve
    Gaziantep’te yetiştirilir.

    Susam : Az bir alanda ekimi yapılmaktadır. Ancak üretimi bölge için önem taşır.

    Çeltik : Siverek’te yetiştirilmektedir.

    Antep Fıstığı : Bölgenin karakteristik ürünüdür. Üretimin % 90’ı bu bölgede gerçekleşir.

    Üzüm : Özellikle Gaziantep çevresinde bağcılık gelişmiştir. Üretilen
    üzüm yaş olarak tüketilmesinin yanı sıra pekmez, pestil ya da içki
    yapımında kullanılır.

    Zeytin : Akdeniz ikliminin etkileri görülen Gaziantep yöresinde Kilis ve Islahiye çevresinde yetiştirilir.

    Tütün : Sulama ile birlikte ekim alanları genişlemektedir. Üretimde Adıyaman ve Batman önde gelir.

    Sebze : Sulanabilen alanlarda domates, biber, patlıcan gibi çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir.

    Meyve : Bölgenin karpuz üretiminde ayrı bir yeri vardır. Özellikle
    Diyarbakır çevresinde ağırlığı 20 kg’ı aşan karpuz yetiştirilmektedir.

    Hayvancılık

    Bölgede hayvancılık önemli bir ekonomik faaliyettir. Bölgenin doğal
    özellikleri ve gelenekleri hayvancılığın gelişmesine zemin
    hazırlamıştır. Bitki örtüsünün bozkır olması nedeniyle küçükbaş
    hayvancılık yaygındır. Bölgede en çok koyun yetiştirilir. Koyundan
    sonra en fazla yetiştirilen kıl keçisidir ve Toros Dağları eteklerinde
    otlatılır. Ayrıca Toros Dağları’nda arıcılık yapılmaktadır.

    Ormancılık

    Kuraklık nedeniyle ormanların en az bulunduğu bölgedir. Toroslar’ın
    eteklerinde bulunan ormanlar da çok zayıftır. Bu nedenle bölgede
    ormancılık gelişmemiştir.

    Madenler ve Enerji Kaynakları

    Madenler : Bölge maden bakımından zengin değildir. Gaziantep, Islahiye
    ve Kilis’te krom ve bakır yatakları bulunur. Kilis-Gölbaşı’nda fosfat
    çıkartılır. Ayrıca Toros Dağları’nda krom ve çinko yatakları vardır.

    Enerji Kaynakları : Petrolün çıkarıldığı tek bölgedir. Diyarbakır
    Havzası’nda Raman, Garzan, Şelmon yatakları ile Adıyaman’da Yanarsu
    Havzası’nda çıkartılır. Türkiye’nin petrol boru hatları bu bölge
    topraklarından geçer. Ayrıca Cizre’de önemli bir enerji kaynağı olan
    linyit çıkarılır.

    Enerji Üretim Tesisleri : Bölge enerji üretiminde giderek önem
    kazanmaktadır. G.A.P. kapsamında 22 hidroelektrik santral kurulması
    planlanmıştır. Önemli barajları ******, Kralkızı ve Deve Geçidi’dir.

    Endüstri

    Başlıca endüstri tesisleri şunlardır :

    Besin : Diyarbakır, Şanlıurfa

    İçki : Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır

    Pamuklu Dokuma : Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır

    Battaniye, Kilim, Halı : Siirt, Gaziantep

    Petrol Rafinerisi : Batman
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:57 pm

    Ulaşım

    Bölgede önemli dağ sıralarının olmaması ulaşımı kolaylaştırmıştır.
    Ancak Güneydoğu Toroslar, İç ve Doğu Anadolu ile olan ulaşıma engel
    olmaktadır. Irak ve Suriye’ye bağlanan önemli yollar da bölgeden
    geçmektedir. Bölgede iki ana demiryolu hattı vardır. Bunlardan biri
    Kurtalan-Diyabakır-Gaziantep üzerinden Doğu ve İç Anadolu ile
    bağlantıyı sağlar. Diğeri Adana-Gaziantep üzerinden geçerek Nusaybin’e
    ulaşır. Güneydoğu Anadolu’daki demiryolu hattında çoğunlukla tarımsal
    ürün ve maden taşınır.

    Turizm

    Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğine karşın bölge turizm açısından
    yeterince gelişememiştir. Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nda bulunan
    Komagene krallığına ait mezarlar ve çeşitli anıtlar adeta açık hava
    müzesi durumundadır. Şanlıurfa’daki Balıklı Göl halk tarafından kutsal
    sayılmakta, dinsel turizm için potansiyel oluşturmaktadır.
    Diyarbakır’da bulunan Orta Çağ’a ait surlar, kuleler bölgedeki diğer
    turistik zenginliklerdir. Ayrıca Gaziantep Yöresi’ndeki Karkamış ve
    Roma dönemine ait kalıntılar çok fazla turist çekmektedir.

    Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri

    Bölgenin Türkiye ekonomisine katkısı çok azdır. Doğu Anadolu
    Bölgesi’nden sonra geri kalmış ikinci bölgemizdir. Aşağıda bölge
    ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin
    listesi verilmiştir.
    Petrol
    Antep Fıstığı
    Baklagiller
    Üzüm
    Pamuk
    Hayvancılık
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:58 pm

    DÜNYA’NIN ŞEKLİ VE BOYUTLARI

    Dünya, Güneş Sistemi'nin 9 gezegeninden biridir ve Güneş'e olan
    uzaklığı bakımından 3. Sırada bulunur. Coğrafya'nın asıl konusunu
    oluşturan Dünya'yı incelemek için bazı kavramların bilinmesi gerekir:
    Eksen
    Kutup Noktası
    Ekvator
    Paralel
    Meridyen

    Dünya'nın Şekli :

    Dünyanın Şekli ve Boyutları :

    Dünya, Kutup Noktaları'nda basık, Ekvator'da şişkindir. Dünya'nın
    kendisine özgü bu şekline geoid denir. Geoide en yakın geometrik şekil
    elipsoiddir. Verilen boyutlar "Hayford Elipsoidi" ne aittir.

    Dünya'nın Boyutları

    Ekvator yarıçapı = 6.378,4 km
    Kutuplar yarıçapı = 6.356,9 km
    Ekvator çevresi = 40.076,6 km
    Kutuplar çevresi = 40.009,1 km
    Pratikte bu uzunluklar yaklaşık olarak alınmaktadır.

    Paralellerin Özellikleri :

    • Ekvator'a paralel uzanırlar
    • Çapları ve uzunlukları Ekvator'dan kutuplara doğru kısalır.
    • Ekvator'dan kutuplara doğru sayısız paralel çizilebilir. Ancak
    değerlendirme kolaylığı bakımından birer derece aralıklarla
    çizildikleri varsayılır.
    • Paralellerin 90 tanesi Kuzey Yarım Küre'de, 90 tanesi Güney Yarım Küre'de bulunur.
    • 60. paraleller Dünya'nın küreselliğinden dolayı Ekvator'un yarısı uzunluğundadır.
    • Birbirini izleyen 2 paralel arasındaki uzaklık her yerde yaklaşık 111 km'dir.

    UYARI : Dünya'nın geoid şekli nedeniyle 2 paralel arasındaki uzaklık
    Ekvator'dan kutuplara doğru artar. Örneğin, Ekvator ile 10
    (kuzey-güney) enlemleri arasındaki uzaklık 110.596 m iken, 890-900
    (kuzey-güney) enlemleri arasındaki uzaklık 110.700 m'dir. Ancak
    birbirini izleyen 2 paralel arasındaki uzaklık pratikte 111 km olarak
    kabul edilmiştir.

    Özel Paraleller

    Bazı paralellerin yerleri, güneş ışınlarının yere değme açısına bağlı olarak doğa tarafından belirlenmiştir. Bunlar :
    Ekvator
    Dönenceler
    Kutup Daireleri
    Kutup Noktaları

    Ekvatorun Özellikleri

    • En uzun paraleldir.
    • Güneşin önünden en hızlı geçen noktaların oluşturduğu paraleldir.
    • Dünya'nın eksen çevresindeki dönüş hızı Ekvator'da yaklaşık 1670 km/saat'tir.
    • Güneş ışınlarını 21 Mart ve 23 Eylül'de dik açıyla alır.
    • Yıl boyunca sıcak olduğundan termik alçak basınç kuşağıdır.
    • Yükseltici hava hareketleri görüldüğü için bol yağış alır.
    • Gece ve gündüz süreleri yıl boyunca birbirine eşit ve 12'şer saattir.

    Dönencelerin Özellikleri

    • Yerleri, yer ekseninin eğikliğine bağlı olarak belirlenen Dönenceler, 23027' Kuzey ve Güney paralelleridir.
    • Kuzey Yarım Küre'dekine Yengeç Dönencesi, Güney Yarım Küre'dekine Oğlak dönencesi denir.
    • Orta kuşak ile Tropikal kuşağı birbirinden ayırırlar.
    • Güneş ışınlarının düz zeminlere dik geldiği en son noktalardır.
    • 5. Yengeç Dönencesi 21 Haziran'da, Oğlak Dönencesi 21 Aralık'ta Güneş ışınlarını dik açı ile alır.

    Kutup Noktalarının Özellikleri

    • 90. Kuzey ve Güney paralelleridir.
    • Güneş ışınlarının düz zeminlere en dar açıyla geldiği yerlerdir.
    • Sürekli soğuk olduğundan kutuplar ve çevresinde yıl boyunca termik yüksek basınç kuşakları oluşur.
    • Aydınlanma çemberinin 21 mart ve 23 Eylül'de teğet geçtiği yerlerdir.
    • Bir yıl içinde 6 ay sürekli gündüz, 6 ay sürekli gece yaşanır.
    • Çizgisel hızın sıfır, yerçekiminin en fazla olduğu yerlerdir.

    Kutup Dairelerinin Özellikleri

    • Yerleri, yer ekseninin eğikliğine bağlı olarak belirlenen Kutup Daireleri, 66033' Kuzey ve Güney paralelleridir.
    • Kutup kuşağı ile Orta kuşağı birbirinden ayırırlar.
    • Aydınlanma çemberinin yıl içinde yer değiştirdiği ve 21 Haziran ile 21 Aralık'ta teğet geçtiği paralellerdir.
    • 21 Haziran'da Kuzey Kutup Dairesi'nde, 21 Aralık'ta Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır.


    Meridyenlerin Özellikleri

    • Bir kutuptan diğerine uzanan meridyenler de paraleller gibi
    sayısızdır. Ancak pratikte her 1 dereceden bir yay geçtiği
    varsayılarak, 360 tane oldukları kabul edilmiştir.
    • Birbirini izleyen 2 meridyen arasındaki uzaklık Ekvator üzerinde 111 km olarak kabul edilmiştir.
    • Başlangıç meridyeni olarak Londra yakınlarındaki Greenwich kabul edilmiştir.
    • Bir meridyenin, karşıt (anti) meridyeniyle arasında 180 meridyen fark vardır.

    UYARI : Meridyen yayları eşit uzunluktadır. Aralarındaki uzaklık
    Ekvator'dan kutuplara doğru azalır ve tüm meridyenle kutuplarda
    birleşir.

    Birbirini izleyen 2 meridyen arasındaki uzaklık; Ekvator üzerinde
    111.322 m. (pratikte 111 km olarak kabul edilmiştir, 45. (Kuzey -
    Güney) paralellerinde 78.850 m, 90. (Kuzey - Güney) paralellerinde ise
    0 m'dir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 10:59 pm

    Dünyanın Şekline Bağlı Sonuçlar

    • Dünya'nın geoid şekli nedeniyle, yerçekimi Ekvator'dan kutuplara
    doğru artar. Dünya, geoid değil de küre şeklinde olsaydı, yerçekimi
    Dünya'nın her yerinde aynı olurdu.
    • Dünya'nın geoid şekli nedeniyle Ekvator diğer paralellerden ve
    meridyenlerden daha uzundur. Dünya küre şeklinde olsaydı, Ekvator
    çevresi (kutupları çevreleyen iki meridyenin uzunluğu) birbirine eşit
    olurdu.
    • Ekvator çevresi =40.077 km
    • Kutuplar çevresi=40.009 km
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle, ekseni çevresindeki dönüş hızı
    Ekvator'dan kutuplara doğru azalır. Ekvator üzerindeki noktalar saatte
    1666,6 km yol katederken, Kutup Noktaları'nda alınan yol sıfır km
    olduğu için, eksen çevresindeki dönüş hızı 0 km/saat'tir.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle Kutup Noktaları'nda birleşen meridyen
    yaylarının uzunluğu birbirine eşittir. Bir kutuptan diğerine uzanan bir
    meridyen yayının uzunluğu yaklaşık 20.005 km'dir.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle meridyenler arası uzaklık,
    Ekvator'dan kutuplara doğru azalır ve meridyenler Kutup Noktaları'nda
    birleşirler.
    • Birbirini izleyen iki meridyen arası uzaklık Ekvator üzerinde 111.322
    m iken (pratikte bu uzunluk 111 km kabul edilmiştir), 45. paraleller
    üzerinde 78.850 m, 90. paralellerde (Kutup Noktaları) 0 m'dir.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle, paralellerin uzunluğu Ekvator'dan
    kutuplara doğru küçülür. Ekvator en uzun paraleldir. Kutuplarda ise
    paraleller nokta halini alır.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle aydınlık ve karanlık yarıküreler
    oluşur. Böylece yeryüzünün bir yarısı gündüzken, diğer yarısında gece
    yaşanır.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator'dan
    kutuplara doğru Güneş ışınlarının yere değme açısı daralır. Bu
    tarihlerde Ekvator Güneş ışınlarını dik açı ile alır. Bu nedenle yatay
    düzleme dik duran cisimlerin gölgesi oluşmaz. Kutuplara doğru güneş
    ışınlarının yere değme açısı daraldığı için cisimlerin gölge boyu uzar.

    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle güneş ışınlarını yıl boyunca dik ve
    dike yakın açı ile alan Ekvator'un güneşten aldığı ısı enerjisi daha
    fazladır. Kutuplara doğru ışınların gelme açısının daralması nedeniyle
    alınan ısı enerjisi azalır.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle yerden yükseldikçe görülebilen alan genişler.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle termik basınç kuşakları oluşur.

    Termik Basınç Kuşakları

    Dünya'nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı oluşan
    basınçlara termik basınç denir. Güneş ışınlarını, yıl boyunca dik ve
    dike yakın açılarla alan Ekvator fazla ısınır. Isınan hava genleşerek
    yükselir ve basınç düşer. Kutuplar, ışınları dar açı ile aldığından her
    zaman soğuktur.Soğuk hava ağır olduğu için yere çöker ve basınç
    yükselir.
    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle, Kutup Yıldızı'nın görünüm açısı
    Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a doğru daralır. Bu nedenle 60. Kuzey
    paralelinde 60° açı ile görülen Kutup Yıldızı Güney Kutbu'nda görülmez.

    • Dünya'nın küreselliği nedeniyle hep aynı yönde hareketle başlangıç
    noktasına ulaşılır. 1519 yılında Macellan tarafından, hep batıya
    gidilerek çıkış noktasına varılabileceği düşüncesi ile İspanya'nın
    Cadiz Körfezi'ndeki Sancular Limanı'nda başlatılan ve aynı limanda 1522
    yılında son bulan Dünya seyahati ile bu sonuca ulaşılmıştır.

    Dünya’nın Hareketleri

    Dünya’nın Günlük Hareketi (Eksen Çevresindeki Hareketi)

    Dünya, batıdan doğuya doğru ekseni çevresindeki dönüşünü 24 saatte
    tamamlar. Buna 1 Güneş günü denir. Dünya'nın ekseni çevresindeki
    hareketinin hızı, 2 farklı şekilde ifade edilir.

    Çizgisel Hız

    Dairesel hareket yapan Yerküre üzerindeki bir noktanın birim zamanda
    eksen üzerindeki yer değiştirme hızıdır. Çizgisel hız, dünyanın
    küreselliği nedeniyle Ekvator'da en fazladır, kutuplara doğru azalır.

    Açısal Hız

    Dairesel hareket yapan Dünya üzerindeki bir noktanın birim zamanda oluşturduğu dönüş açısıdır.
    Dünya, ekseni çevresindeki hareketi sırasında 4 dakikada 1 derecelik, 1
    saatte 15 derecelik, 24 saatte 360 derecelik dönüş yapar.
    Açısal hız, dünya üzerindeki her noktada aynıdır.

    UYARI : Dünya kendi ekseni çevresinde,
    4 dakikada 10' lik,
    1 saatte 150' lik,
    24 saatte 360°'lik dönüş yapar.

    Günlük Hareketin Sonuçları

    Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle,

    • Bir noktaya Güneş ışınlarının gelme açısı ve yatay düzleme dik duran cisimlerin gölge boyları günün saatlerine göre değişir.
    • Güneş ışınları öğle saatinde en büyük açıyla gelir ve en kısa gölgeler oluşur.
    • Gece ve gündüzler birbirini izler.
    • Günlük sıcaklık farkları oluşur.
    • Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, rüzgarlar esme
    yönlerinden saparlar. Bu sapma, Kuzey Yarım Küre'de esme yönünün
    sağına, Güney Yarım Küre'de esme yönünün soluna doğrudur.
    • Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle, okyanus akıntıları
    yönlerinden sapar ve halkalar oluştururlar. Okyanus akıntılarını
    başlatan sürekli rüzgarlardır. Bu nedenle rüzgarların esme yönlerinden
    sapmasına bağlı olarak akıntılar da yönlerinden sapar.

    Dünyanın Yıllık Hareketi

    Dünya ekseni çevresinde hareket ederken aynı zamanda saat ibresinin
    tersi yönde, Güneş'in çevresinde de döner. Bu hareketini elips bir
    yörüngede 365 gün 6 saatte tamamlar. Buna 1 Güneş yılı denir. Dünya'nın
    yıllık hareketi sırasında, Güneş'in çevresinde çizdiği yörünge
    düzlemine ekliptik denir. Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle Dünya
    yıllık hareket sırasında Günöte - Günberi konumuna gelir.

    Günöte (Aphel)

    Dünya'nın, Güneş'ten en çok uzaklaştığı, yörüngede en yavaş döndüğü gündür. Dünya Günöte konumuna 4 Temmuz'da gelir.

    Günberi (Perihel)

    Dünya'nın, Güneş'e en çok yaklaşıp, yörüngede en hızlı döndüğü gündür. Dünya Günberi konumuna 3 Ocak'ta gelir.

    Yörünge Şeklinin Sonuçları

    Dünya Güneş'in etrafında elips bir yörüngede döner. Yörünge şeklinin elips olması nedeniyle;
    • Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızı, Güneş'e yaklaştıkça artar,
    Güneş'ten uzaklaştıkça azalır. Dolayısıyla sonbahar ekinosuna 2 gün
    gecikme ile 23 Eylül'de ulaşılır.
    • Her iki yarımkürede mevsim süreleri değişir.

    Mevsim Süreleri : Yörünge şekli tam daire biçiminde olsaydı, Dünya'nın
    yörüngedeki dönüş hızı değişmez, her iki yarım kürede mevsim süreleri
    eşit olurdu.
    Dünya'nın eksen eğikliği nedeniyle Kuzey Yarım Küre'de ve Güney Yarım
    Küre'de aynı anda birbirine göre zıt mevsim yaşanır. Birinin yaz süresi
    diğerinin kış süresi olur. Dünya'nın yörüngedeki dönüş hızının Güneş'e
    yaklaştıkça artması, uzaklaştıkça azalması nedeniyle Kuzey Yarım
    Küre'de İlkbahar ve yaz süresi Güney yarım Küre'de sonbahar ve kış
    süresi daha uzundur.

    Eksen Eğikliği

    Dünya'nın yıllık hareketi sırasında oluşan yörünge düzlemi (ekliptik) ile Dünya'nın Ekvator düzlemi üst üste çakışmaz.
    Aralarında 23°27' lık bir açı bulunur.
    Yörünge düzlemi ile eksen arasında ise 66°33' lık bir açı oluşur. Buna Dünya'nın Eksen Eğikliği denir.

    Ekliptikcoğrafya konular arşiv Biggrinünya'nın yörüngesinden geçtiği varsayılan düzleme Ekliptik veya Yörünge Düzlemi denir.

    UYARI : Dünya ekseniyle, yörünge düzlemi arasında 66°33'lık,
    Ekvator ile yörünge düzlemi arasında 23°27' lık açı bulunmaktadır.
    Bu açı daha küçük ya da daha büyük olsaydı, dönence ve kutup dairelerinin enlem dereceleri değişirdi.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:00 pm

    Eksen Eğikliğinin Sonuçları

     Dünya'nın Güneşe karşı konumu yıl içinde değişir.
    Dünya'nın Güneşe Karşı Konumları

    21 Mart - 23 Eylül Durumları (Ekinokslar)

    a) 21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator üzerindeki noktalar yerel saat 12.00'de Güneş ışınlarını dik açı ile alır.
    b) b) Ekvator'da yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 12.00' de gölgesi oluşmaz.
    c) Aydınlanma çemberi, Kutup Noktalarından geçer.
    d) Dünya'nın her yerinde gündüz ve gece süresi birbirine eşittir.
    e) Aynı meridyen üzerinde yer alan tüm noktalarda Güneş, yerel saatle aynı anda doğar ve aynı anda batar.
    f) 21 Mart'tan sonra Kuzey Y.'de, 23 Eylül'den sonra da Güney Y.' de gündüzler gecelere göre daha uzun olmaya başlar.

    21 Haziran Durumu (Solstisi)

    a) Güneş ışınları dik açı ile yerel saat 12.00'de Yengeç Dönencesi'ne gelir.
    b) Yengeç Dönencesi'nde yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 12.00'de gölgesi
    oluşmaz.
    c) Aydınlanma çemberi Kutup Dairelerine teğet geçer.
    d) Bir noktadan kuzeye doğru gidildiğinde gece süresi uzamaya başlar.
    e) Kuzey Yarım Küre'de yılın en uzun gündüzü, Güney Yarım Küre'de ise yılın en uzun gecesi
    yaşanır. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de gündüzler, Güney Yarım Küre'de ise geceler
    kısalmaya başlar.

    21 Aralık Durumu (Solstisi)

    a) Güneş ışınları dik açı ile yerel saat 12.00'de Oğlak dönencesi'ne gelir.
    b) Oğlak dönencesi'nde yatay düzleme dik duran cisimlerin yerel saat 12.00'de gölgesi oluşmaz.
    c) Aydınlanma çemberi Kutup Daireleri'ne teğet geçer.
    d) Bir noktadan kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzamaya başlar.
    e) Kuzey Yarım Küre'de yılın en uzun gecesi, Güney Yarım Küre'de ise yılın en uzun gündüzü
    yaşanır. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de geceler, Güney Yarım Küre'de gündüzler
    kısalmaya başlar.

    UYARI : 21 Haziran'da Yengeç Dönencesi, 21 Aralık'ta Oğlak dönencesi,
    21 Mart ve 23 Eylül'de Ekvator üzerindeki noktalarda, cisimlerin saat
    12.00'da oluşan gölgesi tam dibe düşer. Ekinokslarda, 450 enlemlerinde
    oluşan gölge boyu cismin boyuna eşittir.

    UYARI : 21 Haziran'da,
    - Güney Kutup Dairesi ile Güney Kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır.
    - Türkiye'de saat 12.00'de cisimlerin yıl içindeki en kısa gölgeleri oluşur.

    UYARI : 21 Aralık'ta;
    - Kuzey Kutup Dairesi ile Kuzey Kutbu arasındaki enlemlerde gece süresi 24 saatten fazladır.
    - Türkiye'de yerel saat 12.00'de cisimlerin yıl içindeki en uzun gölgeleri oluşur.

     Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak Dönenceler ve Kutup Daireleri'nin yerleri belirlenir.

    Dönenceler
    23°27' Kuzeye paralelleridir. Güneş ışınlarının düz zeminlere dik açı ile geldiği en son yerlerdir.
    Kutup Daireleri
    66°33' Kuzey ve Güney paralelleridir. Aydınlanma çemberinin yıl içinde
    yer değiştirdiği, 21 Haziran ve 21 Aralık tarihlerinde teğet geçtiği
    paralellerdir.

     Dünya'nın eksen eğikliğine bağlı olarak matematik iklim kuşakları oluşur.

    Matematik İklim Kuşakları

    Dünya'nın 23°27' lık eksen eğikliği dikkate alınarak belirlenmiştir.
    Dönenceler arasında kalan alan, güneş ışınlarının yıl içinde iki kez
    dik açı ile geldiği Tropikal Kuşak'tır. Dönenceler ile Kutup Daireleri
    arasında kalan alanlar, güneş ışınlarının yıl içinde gelme açısının en
    çok değiştiği, bu nedenle 4 mevsimin belirgin olarak yaşandığı Orta
    Kuşak, Kutup Daireleri ile Kutup Noktaları arasında kalan alanlar ise
    Kutup Kuşağıdır.

     Dünya'nın eğikliğine bağlı olarak mevsimler oluşur.

    Dünya'nın ekseni 23°27' eğik olduğu için Güneş ışınlarının yıl içinde gelme açısı ve buna bağlı
    olarak ısıtma miktarı değişir.
    21 Haziran'da Kuzey Yarım Küre'de yaz mevsimi,
    Güney Yarım Küre'de tam tersine kış mevsimi başlar.
    23 Eylül, Kuzey Yarım Küre'de sonbahar,
    Güney Yarım Küre'de ilkbahar mevsiminin başlangıcıdır.
    21 Aralık'ta Güney Yarım Küre'de yaz mevsimi, Kuzey Yarım Küre'de kış mevsimi başlar.
    21 Mart'ta Kuzey Yarım Küre'de ilkbahar, Güney Yarım Küre'de sonbahar mevsimi başlar.

     Dünya'nın eksen eğikliği nedeniyle bir noktaya Güneş ışınlarının gelme açısı ve atmosferde tutulma miktarı yıl içinde değişir.

    Örnek : Güneş ışınları 21 Aralık'ta Oğlak Dönencesi'ne dik gelir. Bu
    tarihte ışınlar Ankara'ya yıl içindeki en dar açı (260) ile ulaşır.
    Işınların gelme açısının daralmasının yanı sıra, atmosferde en uzun
    yolu geçerek yeryüzüne ulaşmaları nedeniyle atmosfer tarafından tutulma
    oranı da en fazladır.
    21 Haziran'da ise ışınların Ankara'ya 73° ile ulaşmasına bağlı olarak
    atmosferde kat ettikleri yol ve atmosfer tarafından tutulma oranı en
    azdır.

     Eksen eğikliği nedeniyle Güneş'in ufuk düzleminde öğle vakti ulaştığı tepe noktasının yeri yıl içinde değişir.

     Dünya üzerinde aynı anda gece ve gündüz yaşayan alanları birbirinden
    ayıran sınıra aydınlanma çemberi denir. Dünya'nın eksen eğikliğine
    bağlı olarak aydınlanma çemberi Kutup noktaları ile Kutup Daireleri
    arasında yer değiştirir. Bu yer değiştirme soncunda gece ve gündüz
    süreleri değişir, aralarındaki fark Ekvator'dan kutuplara doğru artar.
    Bu fark 21 Haziran ve 21 Aralık'ta en fazla olur.

     Bir noktada Güneş'în doğuş ve batış saatleri yıl boyunca değişir.
    Güneş, yaz aylarında erken doğup geç batarken kış aylarında geç doğup
    erken batar.
    Örnek : 21 Haziran'da Güneş ışınları Yengeç Dönencesi'ne dik gelir.
    Aydınlanma çemberi Kutup Daireleri'ne teğet geçer. Bunun doğal sonucu
    olarak Kuzey Yarım Küre'de gündüzler gecelere göre uzundur.

    Eksen Eğikliği Olmasaydı

    Dünya'nın ekseni 23°27' eğik olmasaydı eksen ile yörünge düzlemi (ekliptik) arasındaki açı 90° olurdu.
    • Yerleri eksen eğikliğine bağlı olarak belirlenen Dönenceler, Kutup Daireleri ve Matematik İklim Kuşakları oluşmazdı.
    • Işınlar yıl boyunca Ekvator'a dik gelirdi.
    • Aydınlanma çemberi yıl boyunca Kutup Noktaları'ndan geçeceği için
    yeryüzünde gece ve gündüz süreleri sürekli 12 şer saat olurdu.
    • Dünya üzerindeki bir nokta Güneş ışınlarını yıl boyunca aynı açı ile alacağı için mevsimler oluşmazdı.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:01 pm

    Eksen Eğikliği Daha Az Olsaydı

    Dünya'nın ekseni 23°27' dan daha aza eğik olsaydı, dönencelerin ve kutup dairelerinin yerleri değişirdi. Buna bağlı olarak;
    • Tropikal kuşak ve Kutup Kuşağı daralır, Orta Kuşak genişlerdi.
    • Orta Kuşak'ta yazlar daha serin, kışlar daha ılık geçerdi.
    • Aydınlanma çemberinin yer değiştirme alanı daralacağı için gece ve gündüz süreleri arasındaki fark daha da azalırdı.

    Coğrafi Konum

    Yeryüzündeki herhangi bir alanın bulunduğu yere, o alanın coğrafi
    konumu denir. Coğrafi konum, matematik konum ve özel konum olarak iki
    şekilde ifade edilir.

    Matematik Konum

    Dünya üzerinde bir nokta veya alanın yerinin belirlenmesi için, o
    noktanın Ekvator'a ve başlangıç meridyenine olan uzaklığının bilinmesi
    gerekir. Bunun için enlem ve boylam kavramlarından yararlanılır.
    Örnek : Türkiye 36° - 42° Kuzey enlemleri,
    26° - 45° Doğu boylamları arasında yer alır.

    Özel Konum

    Dünya üzerindeki bir yerin çevresine, denizlere, yer şekillerine, anayollara, geçitlere ve komşularına göre konumudur.
    Özel Konum;
    İklim koşullarını,
    Doğal bitki örtüsünü,
    Tarımsal etkinlikleri,
    Nüfus ve yerleşme biçimini,
    Ekonomik etkinlikleri,
    Ulaşım olanaklarını,
    Siyasal ve kültürel yapıyı etkiler.

    Enlem

    Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç paraleli olan Ekvator'a uzaklığının açısal değeridir.
    Q açısı, D noktasının Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının enlem derecesini verir.
    Örnek :
    Q açısının değeri 45 ise, D noktasının enlem derecesi 45° dir.

    Enlemin Etkileri

    Bir yerin enlemi,
    Güneş'in ufukta ulaşabileceği yükseklik
    Güneş ışınlarının yere değme açısı,
    Gölge boylarının yıl içindeki değişimi,
    Gece - gündüz sürelerindeki değişim,
    İklim koşulları, hakkında bilgi verir.
    İklim koşullarına bağlı olarak,
    Bitki örtüsü,
    Tarım ürünleri ve hayvan ürünleri,
    Akarsu rejimleri,
    Deniz sularının özelliği,
    Nüfus ve yerleşme özelliği
    Tarımın ve ormanların üst yükseklik sınırı,
    Kalıcı karların başlama yüksekliği hakkında bilgi edinilebilir.

    Boylam

    Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın başlangıç meridyenine olan uzaklığının açısal değeridir.
    Q açısı, D noktasının başlangıç meridyenine olan uzaklığının açı cinsinden değeridir ve D noktasının boylam derecesini verir.
    Örnek : D noktasına ait Q açısının değeri 30 derece ise,
    D noktasının boylam derecesi 30° dir.

    Boylamın Etkileri

    Bir yerin boylamı ;
    Yerel saatler,
    Saat dilimleri,
    Aynı enlem üzerindeki noktalarda Güneşin doğuş ve batış saatleri hakkında bilgi verir.

    Yerel Saat : Bir noktada Güneş'in gökyüzündeki konumuna göre belirlenen
    saate yerel saat denir. Aynı boylam üzerindeki noktalarda yerel saat
    aynıdır. Herhangi bir meridyenin Güneşin tam karşısına geldiği an,
    meridyen üzerindeki tüm noktalarda yerel saat 12.00'dir.
    Güneş, doğudaki bir noktada batıdaki yerlere göre daha önce doğar ve
    daha önce batar; bu nedenle yerel saat doğudaki yerlerde daha ileridir.

    Yerel Saat Hesaplamalarında İzlenecek Yol

    • Meridyen farkı hesaplanır.
    • Meridyenler başlangıç boylamına göre aynı yönde ise çıkarma, farklı
    yönde ise toplama işlemi yapılarak meridyen farkı bulunur.
    • Zaman farkı hesaplanır.
    • Birbirini izleyen iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır.
    Meridyen farkı ile 4 dakika çarpılarak zaman farkı bulunur.
    • Zaman farkı soruda verilen yerel saate eklenir veya çıkartılır.
    • Doğuda olan bir yerin yerel saati ileridir. Bu nedenle soruda verilen
    yerin yerel saati ileri ise zaman farkı çıkarılır, yerel saati geri ise
    zaman farkı eklenir.
    Örnek : 20. Doğu meridyeni üzerindeki A noktasında yerel saat 21.00 iken,
    B noktasının yerel saati kaçtır? Çözüm :
    Meridyenler başlangıç boylamına göre aynı yönde oldukları için çıkarma işlemi yapılır.
    Meridyen farkı = 40 - 20 = 20 meridyen
    Zaman farkı = 4 * 20 = 80 dakika ise 80 / 60 = 1 saat 20 dakika
    B noktası A noktasına göre daha doğuda olduğu için yerel saati ileridir.
    B'nin yerel saati = 21.00 + 01.20 = 22.20 dir.

    Güneş'in Doğuş veya Batış Saatinin Bulunması

    Bir noktada Güneş'in doğuş veya batış saati verildiğinde, aynı paralel
    üzerinde bulunan başka bir noktada Güneş'in doğuş veya batış saatini
    bulmak için,
    • Aradaki zaman farkı bulunur.
    • Güneş doğudaki yerlerde daha erken doğup battığı için, Güneş'in doğuş
    ve batış saatinin sorulduğu nokta doğuda ise zaman farkı verilen
    saatten çıkarılır. Sorulan nokta batıda ise zaman farkı verilen saate
    eklenir.

    UYARI : Meridyenler, Greenwich'e (0°) göre farklı yönde ise, meridyen farkını bulmak için toplama işlemi yapılır.
    UYARI : 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde (ekinokslarda) bir yerdeki
    Güneş'in doğuş veya batış saati verilirse, bir başka yerdeki Güneş'in
    doğuş veya batış saati bulunabilir. Çünkü bu tarihlerde gece - gündüz
    süreleri eşit olduğu için Güneş doğduktan 12 saat sonra batar ve
    battıktan 12 saat sonra doğar.
    Saat Dilimleri
    Dünya 15 derecelik aralıklarla 24 saat dilimine ayrılmıştır. Her saat
    diliminin ortasından geçen meridyen o saat dilimini kullanan ülkelerin
    ortak saat ayar meridyenidir. Türkiye 2. Ve 3. Saat dilimlerinde yer
    alır.

    UYARI : Bir ülkede birden çok saat dilimi kullanılması için, ülkenin
    doğu - batı doğrultusunda en az 2 saat dilimini kapsayacak kadar geniş
    olması gerekir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:01 pm

    HARİTA BİLGİSİ

    Harita, Plan, Kroki

    Dünya üzerindeki bir yerin kuşbakışı görünümü, kroki, plan ya da harita olarak düzleme aktarılır.

    Harita : Dünya'nın bütününün ya da bir bölümünün kuşbakışı görünümünün
    belli bir oranda küçültülerek düzleme aktarılmış şekline harita denir.
    Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için;

    - Kuşbakışı görünüme göre çizilmesi,
    - Arazi üzerindeki uzunlukların belli bir oranda küçültülmesi gerekir.

    UYARI : Kuşbakışı görünüm temel alınarak yapılan çizimlerin harita
    özelliği taşıyabilmesi için küçültme oranının (ölçek) bulunması gerekir.

    Plan : Bir yerin kuşbakışı görünümünün belli bir oranda küçültülerek
    düzleme aktarılmasıdır. Plan bir tür büyük ölçekli haritadır.

    Kroki : Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak düzleme aktarılmasıdır.

    Haritalarda Bozulmalar

    Dünya'nın küreselliği harita çizimini güçleştirmektedir. Dünya'nın tümü
    ya da bir bölümü düzleme aktarırken şekillerde, alanlarda, uzunluk ve
    açılarda bozulmalar olur. Bu nedenle küresel yüzeyi düzleme aktarmak
    için çeşitli çizim yöntemleri geliştirilmiştir.
    Özellikle yeryüzü şekillerini gösteren haritalar tam olarak gerçeği
    yansıtmazlar. Engebesi fazla, geniş alanların gösterildiği haritalarda
    hata payı artar. Az engebeli, küçük alanların gösteriminde hata payı
    azalır.

    UYARI : Dünya'nın küreselliği harita çizimini zorlaştırır.

    - Engebeli ve geniş alanların gösterildiği haritalarda bozulmalar fazladır.
    - Engebesiz ve küçük alanların gösterildiği haritalarda bozulmalar azdır.

    Projeksiyon

    Dünya'nın küreselliği nedeniyle, haritalarda ortaya çıkan hataları en
    aza indirmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunun için yerkürenin
    paralel ve meridyen ağının belirli kurallara göre düz bir kağıda
    geçirilmesi gerekir. Bu sisteme projeksiyon denir.

    Projeksiyon Sistemleri

    - Alan Koruyan Projeksiyon

    Alan koruyan projeksiyon ile çizilen haritalarda, şekil, açı ve uzunluk
    oranları bozulur. Ancak, paralel daireleri ile meridyenler arasındaki
    alanlar bozulmadan, orantılı olarak düzleme geçirilir. Böylece gerçek
    alan korunmuş olur.

    - Açı Koruyan Projeksiyon

    Açı koruyan projeksiyon ile çizilen haritalarda, meridyenler ile
    paraleller arasındaki 90°’lik açık iler kara ve denizlerin şekilleri
    korunur. Ancak, bunların alanları bozulur. Bu tip haritalarda kutup
    bölgelerine doğru gidildikçe, kara ve denizlerin alanı büyür.

    - Uzunluk Koruyan Projeksiyon

    Uzunluk koruyan projeksiyon ile çizilen haritalarda, merkezden çevreye
    doğru tüm yönlerdeki uzunlukların oranı korunur. Açı ve alan korunmaz.


    Harita Çizimi

    Bir bölgenin haritası çizilirken öncelikle;

    - Bölgenin enlem ve boylamının,
    - Haritanın kullanım amacının,
    - Haritanın küçültme oranının belirlenmesi gerekir.

    Harita yapımında kullanılacak çizim yöntemi, küçültme oranı ve harita işaretleri ise haritanın kullanım amacına göre belirlenir.

    Harita Elemanları

    Tüm haritalarda bulunması gereken 5 temel eleman vardır. Bunlar,
    enlem-boylam, ölçek, harita anahtarı (lejant), başlık ve çerçevedir.

    Enlem-boylam : Haritası yapılacak alanın öncelikle enlem ve boylamları
    belirlenir. Çünkü haritanın ölçeği, bu alanın genişliğine ve kullanım
    amacına göre belirlenir.

    Ölçek : Haritanın kullanım amacına göre belirlenmelidir.

    Harita Anahtarı (Lejant) : Haritada kullanılan özel işaretlerin ne
    anlama geldiğini gösteren bölümdür. Her haritanın kullanım amacına göre
    farklı işaretler kullanılır.

    Başlık : Haritanın kullanım amacını belirtmeli, haritayı tanıtmaya yeterli, açık ve kısa olmalıdır.

    Çerçeve : Tüm haritalarda, haritası yapılacak alanı sınırlayan bir iç
    çerçeve ve diğer harita elemanlarını sınırlayan dış çerçeve
    çizilmelidir.

    Harita Ölçeği

    Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki uzunluğun, yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranıdır.
    Diğer bir deyişle, gerçek uzunlukları harita üzerine aktarırken kullanılan küçültme oranıdır.
    Örneğin : Boğaz Köprüsü'nün
    gerçekte 1074 m olan iki ayağı arası uzaklık, ölçeği bilinmeyen bir
    haritada yaklaşık 0.5 cm gösterilmiştir. Haritanın ölçeğini bulmak için
    harita üzerindeki uzunluğu gerçek uzunluğa oranlarız.
    Buna göre haritanın ölçeği yaklaşık 1/200.000'dir.

    Ölçek = Harita Üzerindeki Uzunluk / Arazi Üzerindeki Uzunluk (Gerçek Uzunluk)

    Kesir Ölçek

    Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle ifade eden ölçek türüdür.

    1 / 25.000 , 1 / 500.000, 1 / 1.000.000 birer kesir ölçektir.

    Kesir ölçekte, pay ile paydanın birimleri aynıdır. Uzunluk birimi olarak santimetre (cm) kullanılır.

    Örneğin : 1 / 1.000.000 ölçeğinde, arazi üzerindeki 1.000.000 cm (10 km)'lik uzunluk harita üzerinde 1 cm gösterilmiştir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:02 pm

    Çizgi (grafik) Ölçek

    Haritalardaki küçültme oranını çizgi grafiği üzerinde gösteren ölçek türüdür.
    Kesir ölçeğe göre düzenlenir ve santimetre (cm)'nin üstündeki tüm uzunluk birimleri kullanılır.

    Kesir Ölçeği Çizgi Ölçeğe Çevirme

    Kesir ölçeği, çizgi ölçeğe çevirirken önce 1 cm'nin kaç km'yi gösterdiği bulunur.

    Örnek : 1 / 2.500.000 ölçeğinde 1 cm 25km'yi gösterdiğine göre çizgi ölçekte de 1 cm 25 km'yi göstermelidir.
    Bir doğru parçası çizilerek eşit aralıklara bölünür. Üzerine, 1 cm 25 km'yi gösterecek şekilde değerler yazılır.
    Sıfırın sol tarafındaki aralık 25 km'den daha kısa uzunlukların ölçülmesine yarayacak biçimde bölümlenir.

    Çizgi Ölçeği Kesir Ölçeğe Çevirme

    Çizgi ölçeği kesir ölçeğe çevirirken önce ölçeğin uzunluğunun, toplam
    kaç km'yi gösterdiği bulunur. 1 cm'nin kaç km'yi gösterdiğini bulmak
    için orantı kurulur.

    Örneğin : Çizgi ölçeğin uzunluğu 5 cm'dir.

    5 cm 20 km gösterdiğine göre
    1 cm x km'yi gösterir.
    ----------------------------------------
    x = 20 / 5 = 4 km

    Bulunan değer cm'ye çevrilir.

    Buna göre kesir ölçek 1 / 400.000'dir.

    UYARI : Çizgi ölçeği kesir ölçeğe çevirirken, grafiğin sonundaki uzunluk birimine dikkat etmemiz gerekir.

    Harita Türleri

    Harita yaşamın her alanında yardımcı araçlar olarak kullanılır.
    Bir kentin imar planının çıkarılması, karayolu, demiryolu ya da köprü
    yapımı için en uygun yerin belirlenmesi, arkeoloji, coğrafya gibi
    birçok alanda araştırma yapılması sırasında haritalardan yararlanılır.
    Haritalar konularına ve ölçeklerine göre ikiye ayrılır.

    Konularına Göre Haritalar

    Konularına göre haritalar, kullanım amaçlarına göre genel haritalar ve özel haritalar olarak ikiye ayrılır.

    Genel Haritalar

    Toplumun geniş kesimi tarafından kullanılabilen haritalardır.

    - Topoğrafya Haritaları

    İzohips (eş yükselti) eğrisi yöntemi ile yapılır. Araziyi ölçekleri
    oranında ayrıntıları ile gösterirler. Ölçekleri 1 / 20.000 ile 1 /
    500.000 arasında değişir. 1 / 20.000'den büyük ölçekli olanlar kadastro
    işlerinde ve askeri amaçlarla kullanılır. Bu haritalardan ölçek,
    uzunluk alan ve eğim hesaplamada yararlanılır.

    - Fiziki Haritalar

    Fiziki haritalar, yeryüzünün kabartı ve çukurluklarını gösteren orta ya da büyük ölçekli haritalardır.
    Fiziki haritalar hazırlanırken eş yükselti ve eş derinlik eğrileri
    geniş aralıklarla geçirilir. Bu aralıklar çeşitli renklerle boyanır.
    Yükseltiler genellikle yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları
    ile, derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.

    - Siyasi ve İdari Haritalar

    Yeryüzünde veya bir kıtada bulunan ülkeleri, bir ülkenin idari
    bölünüşünü, yerleşim merkezlerini gösteren haritalardır. Bu
    haritalardan uzunluk ve alan bulmada yararlanılır. Ancak yer şekilleri
    hakkında bilgi edinilemez.

    - Duvar ve Atlas Haritaları

    Eğitim ve öğretim amacına yönelik haritalardır. Ölçekleri 1 /
    1.100.000'dan daha küçüktür. Dünya'nın tümünü, kıtaları veya ülkeleri
    gösterirler.

    Özel Haritalar

    Belirli bir konu için hazırlanmış haritalardır. Bu haritalardan bazıları şunlardır:

    - Araziden Yararlanma Haritaları

    Bir bölgede arazinin nasıl kullanıldığını gösteren haritalardır. Bu
    haritalar yardımıyla ekili-dikili alanların, çayır ve mera alanlarının,
    orman alanlarının, bölünüşü ile kayalık, bataklık gibi kullanılmayan
    alanlar hakkında bilgi edinilir. Tarımın türü ve tarım ürünleri de bu
    haritalarda gösterilir.

    - Ekonomi Haritaları

    Dünya'nın bütününün ya da bir bölümünün ekonomik özelliklerini gösteren
    haritalardır. Bu haritalar yardımıyla endüstri kuruluşlarının türü,
    sayısı, dağılışı, çalışanların sayısı hakkında bilgi edinilir.

    - Hidrografya Haritaları

    Bir bölgenin su potansiyeli (akarsular, göller, yeraltı suları,
    kaynaklar) hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalar yardımıyla
    akarsuların drenaj tipi, akım miktarı, kanallar, göl sularının
    özellikleri, yeraltı sularının türü, kaynakların türü sayısı ve
    verimlilik derecesi hakkında bilgi edinilir.

    - İzoterm Haritaları

    Bir bölgede, eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir.
    İzotermler yardımıyla çizilen izoterm haritalarından, bir bölgedeki sıcaklık dağılışı hakkında bilgi edinilir.
    Sıcaklık dağılışını daha iyi gösterebilmek için, bu haritalar sıcaklık
    basamaklarına uygun olarak renklendirilir. Sıcak yerler için kırmızının
    tonları soğuk yerler için mavinin tonları kullanılır.

    - Jeomorfoloji Haritaları

    Bir bölgedeki şekillenme süreci yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır.
    Bu haritalarda faylar, yamaçlar, vadi türleri, birikinti konileri,
    sekiler, ovalar ve daha bir çok yer şekli taranarak gösterilir. Yer
    şekillerinin kolay ayırt edilmesi amacıyla bu haritalar renklendirilir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:04 pm

    Nüfus Haritaları

    Dünya'nın bütününde ya da bir bölümündeki nüfusun dağılışı ve
    özellikleri hakkında bilgi veren haritalardır. Bu haritalarda nüfus
    dağılışı noktalama ile gösterilir. Nüfus yoğunluğu haritaları ise
    renklendirilir.

    - Toprak Haritaları

    Bir bölgenin toprak özellikleri ve dağılışları hakkında bilgi veren
    haritalardır. Bu haritalardan, yetiştirilecek ürünlerin belirlenmesi,
    buna bağlı olarak topraklardan daha iyi verim alınabilmesi gibi bir çok
    konuda yararlanılır.

    Ölçeklerine Göre Haritalar

    - Büyük Ölçekli Haritalar

    Ölçekleri 1 / 200.000'e kadar olan bu haritalarda :

    • Küçültme oranı azdır.
    • Ayrıntı fazladır.
    • Birim düzlemde gösterilen gerçek alan küçüktür.
    • Eşyükselti eğrileri arasındaki yükselti farkı azdır.
    Planlar ve topoğrafya haritaları bu gruba girer.

    - Orta Ölçekli Haritalar

    Ölçekleri 1 / 200.000 ile 1 / 1.000.000 arasında olan haritalardır.

    Ayrıntılar, büyük ölçekli haritalar göre daha azdır.

    - Küçük Ölçekli Haritalar

    Ölçekleri 1 / 1.000.000'dan daha küçük olan haritalarda;

    • Ayrıntı en azdır.
    • Küçültme oranı en fazladır.
    • Birim düzlemde gösterilen gerçek alan büyüktür.
    • Eşyükselti eğrileri arasındaki farkı fazladır.
    Duvar ve atlas haritaları bu gruba girer.

    Haritalarda Yer şekillerinin Gösterilmesi

    Haritalarda Kullanılan Çizim Yöntemleri

    Yeryüzü şekillerini harita üzerine aktarmak için kullanılan yöntemler;

    - Kabartma Yöntemi

    Kabartma yöntemi ile yapılan haritalarda, yükseltiler belli oranda küçültülür.
    Yer şekilleri kabartılarak gösterilir.

    - Gölgelendirme Yöntemi

    Gölgelendirme yönteminde, Güneş ışınlarının yer şekilleri üzerine 45
    derece açı ile geldiği kabul edilerek arazi yapısı gösterilir. Bu
    yöntemde gölgelerin açık veya koyu oluşu arazinin eğimi hakkında bilgi
    verir.
    Gölgelerin koyulaştığı yerlerde eğim azalır. Yer şekilleri ayrıntılı
    bir şekilde gösterilemediği için günümüzde yardımcı bir yöntem olarak
    kullanılır.

    - Tarama Yöntemi

    Tarama yöntemi ile yapılan haritalarda, yer şekilleri kısa, kalın, sık
    ya da ince, uzun, seyrek çizgilerle taranmış olarak gösterilir.
    Eğim arttıkça taramaların boyları kısalır, sıklaşır ve kalınlığı artar.
    Eğimin az olduğu yerlerde ise taramalar uzar, seyrekleşir ve incelir.
    Taramanın yapılmadığı yerler ise düzlükleri göstermektedir.
    Tarama yöntemi ile harita yapımının zor olması, yükselti, eğim bulma
    gibi hesaplamaların yapılamaması gibi nedenlerden dolayı bu yöntem
    günümüzde kullanılmamaktadır.

    - Renklendirme Yöntemi

    Eşyükselti eğrileriyle birlikte kullanılan bu yöntemde yükselti ve
    derinlik basamakları renklerle gösterilir. Fiziki haritalarda
    yükseltiler genellikle, yeşil, sarı ve kahverenginin çeşitli tonları,
    derinlikler ise açıktan koyuya mavi rengin tonları ile gösterilir.

    UYARI : Fiziki haritalarda kullanılan renkler, yer şekillerini
    göstermez. Yükselti ve derinlik basamaklarını göstermek için kullanılır.

    - İzohips (Eş yükselti) Eğrisi Yöntemi

    Bu yöntemle yapılan haritalarda yer şekilleri izohipsler yardımıyla gösterilir.

    İzohips (Eş yükselti) Eğrisi

    Deniz seviyesinden aynı yükseklikteki noktaları birleştiren eğriye eş
    yükselti (izohips) eğrisi, aynı derinlikteki noktaları birleştiren
    eğriye eş derinlik (izobath) eğrisi denir.

    İzohips Aralığı (Eş Aralık)

    İzohipsler haritaların ölçeğine uygun olarak belirlenen yükselti
    aralıkları ile çizilir. Bu aralığa izohips aralığı ya da eş aralık
    denir.

    İzohipslerin Özellikleri

    • İzohipsler iç içe kapalı eğrilerdir.
    • Her izohips, kendisinden daha yüksek izohipslerin çevresini dolaşır.
    • Dik yamaçlarda izohipsler sık geçer
    • Eğimin azaldığı yerlerde izohipsler seyrek geçer
    • Doruk nokta ya da üçgen ile gösterilir.
    • Çevresine göre çukurda kalan yerler yani çanaklar, içe doğru çizilen oklarla gösterilir.

    UYARI : Kıyı çizgisinden 0 m eğrisi geçer. Her eğri, kendisinden daha
    yüksek izohipslerin çevresini dolaşır. İzohipslerin sıklaştığı yerlerde
    eğim artar.

    Haritalarda Yer şekillerinin Gösterilmesi

    Yer şekillerinin gösteriminde en çok kullanılan yöntem izohips yöntemidir.
    İzohips yöntemi ile yapılan haritalarda izohipslerin uzanışına göre,
    tepe, sırt, boyun, yamaç, vadi, delta gibi yer şekillerini harita
    üstünde tanımlamak mümkündür.

    Tepe : Bir doruk noktası ve onu çevreleyen yamaçlardan oluşmaktadır.

    Sırt : İki akarsu vadisini birbirinden ayıran ve birbirine ters yönde
    eğimli yüzeyleri birleştiren yeryüzü şeklidir. Sırtların üzeri düz
    olabileceği gibi keskin de olabilir.

    Boyun : Birbirine ters yönde açılmış iki akarsu vadisinin en yüksek,
    iki doruk arasındaki alanın en alçak yerine boyun denir. Buralara bel
    ya da geçit de denir.

    Yamaç : Yeryüzündeki eğimli yüzeylerdir.

    Vadi : Akarsuyun açtığı, sürekli inişi bulunan, uzun, doğal oluktur.

    Delta : Akarsuyun taşıdığı maddeleri denize ya da göle ulaştığı yerde biriktirmesi ile oluşan yeryüzü şeklidir.

    UYARI : İzohipslerin "V" şeklini aldığı yerlerde, açık taraf akarsu
    akış yönünü gösterir. Akarsuların delta oluşturdukları yerlerde,
    izohipsler deniz veya göl yüzeyine doğru çıkıntı yapar.
    İzohipsin "V" şeklini aldığı yerlerde yükselti "V" nin açık ucuna doğru artıyorsa sırt, sivri ucuna doğru artıyorsa vadi vardır.
    Boyun olabilmesi için, karşılıklı iki tepe arasında, birbirine ters yönde uzanan iki akarsu vadisinin bulunması gerekir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:04 pm

    Profil Çıkartma

    Topoğrafya yüzeyinin düşey düzlemde yaptığı ara kesite topoğrafik profil denir.
    Haritalarda yeryüzü kuşbakışı olarak görüldüğü için profil, yer şekillerinin yandan görünüşü hakkında bilgi verir.
    Profil eş yükselti eğrisi yöntemi ile yapılan haritalardan yararlanarak çizilir.

    Harita Hesaplamaları

    Gerçek Uzunluğu Hesaplama

    Gerçek uzunluk, diğer bir deyişle arazi üzerindeki uzunluk,

    Gerçek Uzunluk = Ölçek (Payda) * Harita Uzunluğu

    formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

    Örnek : 1 / 850.000 ölçekli bir haritada A - B kentleri arası 8 cm
    ölçülmüştür. Buna göre iki kent arasındaki kuş uçuşu uzaklık kaç km'dir?

    Orantıyla Çözüm :

    Ölçeğe göre, arazi üzerindeki 850.000 cm haritada 1 cm gösterilmiştir.
    1 cm 850.000 cm'yi gösterdiğine göre
    8 cm x cm'yi gösterir.
    ----------------------------------------------------------------
    x = 8 * 850.000 / 1 = 6.800.000 cm

    cm'yi km'ye çevirmek için 5 basamak sola doğru gitmek gerekir.

    6.800.000 cm = 68 km'dir.

    Formülle Çözüm :

    Gerçek Uzunluk = Ölçek * Harita Uzunluğu
    Gerçek Uzunluk = 850.000 * 8
    Gerçek Uzunluk = 6.800.000 cm = 68 km'dir.

    Haritadaki Uzunluğu Hesaplama

    Harita üzerindeki uzunluk

    Harita Uzunluğu = Gerçek Uzunluk / Ölçek (payda)

    formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.


    Örnek : Arazi üzerindeki 180 km'lik uzunluk 1 / 900.000 ölçekli haritada kaç cm ile gösterilir?

    Orantıyla Çözüm :

    1 / 900.000 ölçeğinde,

    1 cm 9 km'yi gösteriyorsa
    x cm 180 km'yi gösterir.
    ----------------------------------
    x = 1* 180 / 9 = 20 cm'dir.

    Formülle Çözüm :

    Ölçeğe göre, arazi üzerindeki 900.00 cm haritada 1 cm gösterilmiştir.

    Harita Uzunluğu = Gerçek Uzunluk / Ölçek (payda)
    Harita Uzunluğu = 18.000.000 / 900.000
    Harita Uzunluğu = 20 cm'dir.

    Haritadaki Uzunlukların Karşılaştırılması

    İki harita uzunluğunun karşılaştırılması esasına dayanan sorular ters orantı kurularak ya da iki aşamalı olarak çözülür.

    Örnek : 1 / 750.000 ölçekli bir haritada A-B noktaları arasındaki uzaklık 12 cm ölçülmüştür. Aynı uzaklık
    1 / 1.500.00 ölçekli bir haritada kaç cm ile gösterilir.

    Çözüm l :

    1 / 750.000 ölçekli haritada 12 cm'lik uzaklık, 1 / 1.500.000 ölçekli haritada x cm gösterilir.

    Ölçekler arasında 750.000 / 1.500.000 oranı bulunduğuna göre harita uzunlukları arasında 12 / x oranı vardır.
    x = 750.00 * 12 / 1.500.000 = 6 cm'dir.

    Çözüm 2:

    1. haritadan yararlanarak gerçek uzaklığı bulalım

    1 cm 7.5 km'yi gösteriyorsa,
    12 cm x km'yi gösterir.
    -----------------------------------------------------
    x = 12 * 7.5 / 1 = 90 km'dir.

    2. haritadan yararlanarak haritadaki uzunluğu bulalım :

    15 km'yi 1 cm gösteriyorsa
    90 km'yi x cm gösterir
    ---------------------------------
    x = 90 * 1 / 15 = 6 cm'dir.

    İzdüşümsel Alanın Hesaplanması

    İzdüşümsel alan, yer şekillerinin izdüşümünün alınması ile hesaplanan
    alandır. Arazi üzerindeki gerçek alan hesaplamalarında ise yer
    şekilleri yüzölçümü dikkate alınır. Bu nedenle bir yerin izdüşümü alanı
    ile gerçek alanı arasındaki fark yardımıyla arazinin engebeliliği
    hakkında bilgi edinilebilir.
    İzdüşüm alanı ile gerçek alan arasındaki fark fazla ise, arazinin engebesi de fazladır.
    İzdüşümsel alan,

    İzdüşümsel Alan = Ölçek (Payda)2 * Haritadaki Alana

    formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:06 pm

    İzdüşümsel Alanın Hesaplanması

    İzdüşümsel alan, yer şekillerinin izdüşümünün alınması ile hesaplanan
    alandır. Arazi üzerindeki gerçek alan hesaplamalarında ise yer
    şekilleri yüzölçümü dikkate alınır. Bu nedenle bir yerin izdüşümü alanı
    ile gerçek alanı arasındaki fark yardımıyla arazinin engebeliliği
    hakkında bilgi edinilebilir.
    İzdüşüm alanı ile gerçek alan arasındaki fark fazla ise, arazinin engebesi de fazladır.
    İzdüşümsel alan,

    İzdüşümsel Alan = Ölçek (Payda)2 * Haritadaki Alana

    formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.


    Örnek : 1 / 700.000 ölçekli bir haritada bir adanın kapladığı alan 15 cm2 olduğuna göre adanın izdüşümsel alanı kam km2 dir?

    Orantıyla Çözüm :

    Ölçeğe göre, 1 cm 700.000 cm'yi göstermektedir.

    1 cm2 49 * 1010 km2 yi gösterdiğine göre,
    15 cm2 x km2'yi gösterir.
    --------------------------------------------------------------
    x = 15 * 49 * 1010 = 735 * 1010 cm2 dir.
    cm2'yi km2'ye çevirmek gerekir. 735 * 10 cm2 = 735 km2'dir.

    Formülle Çözüm :

    İzdüşümsel Alan = (Ölçek Paydası)2 * Haritadaki Alan
    İzdüşümsel Alan = (700.000)2 * 15
    İzdüşümsel Alan = 49 * 1010 * 15 = 735 * 1010 cm2
    cm2'yi km2'ye çevirmek gerekir. 735 * 1010 cm2 = 735 km2'dir.

    Haritadaki Alanı Hesaplama

    Haritadaki alan,

    Haritadaki Alan = Gerçek Alan / Ölçek (Payda)2

    formülü ile ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

    Örnek : Gerçek alanı 590.4 km2 olan göl 1 / 1.200.000 ölçekli haritada kaç cm2 gösterilir.

    Orantıyla Çözüm :

    Ölçeğe göre ;

    1 cm 12 km'yi göstermektedir.

    1 cm2 144 km2'yi gösteriyorsa
    x cm2 590.4 km2'yi gösterir.
    --------------------------------------------------------
    x = 590.4 / 144 = 4.1 cm2 dir.

    Formülle Çözüm :

    Haritadaki Alan = Gerçek Alan / Ölçek2 (Payda)

    Haritadaki Alan = 590.4 / (12)2

    Haritadaki Alan = 590.4 / 144 = 4.1 cm2

    UYARI : Haritalardaki alan hesaplanırken ölçek paydasının karesi mutlaka alınmalıdır.

    Ölçek Hesaplama

    Harita ve arazi üzerindeki uzunlukların verildiği sorularda ölçek,

    Ölçek (Payda) = Harita Uzunluğu / Gerçek Uzunluk

    formülü ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

    Örnek : Arazi üzerindeki 84 km'lik uzunluk, ölçeği bilinmeyen haritada 7 cm gösterildiğine göre, haritanın ölçeği nedir?

    Orantıyla Çözüm :

    84 km cm'ye çevrilir.
    7 cm 8.400.000 cm'yi gösteriyorsa
    1 cm x cm'yi gösterir.
    -----------------------------------------------
    x = 1 * 8.400.000 / 7 = 1.200.000 cm'dir.
    Ölçek : 1 / 1.200.000'dir.

    Formülle Çözüm :

    Ölçek (Payda) = Harita Uzunluğu / Gerçek Uzunluk
    Ölçek (Payda) = 7 / 8.400.000
    Ölçek (Payda) = 1.200.000 cm
    Ölçek : 1 / 1.200.000'dir.

    Ölçek Hesaplama

    Harita ve arazi üzerindeki alanların verildiği sorularda ölçek

    Ölçek (Payda) = Haritadaki Alan / Gerçek Alan kesrinin karekökü

    formülü ya da doğru orantı kurularak hesaplanır.

    Örnek : Gerçek Alanı 4375 km2 olan bir göl, ölçeği bilinmeyen haritada 7 cm2 gösterildiğine göre haritanın ölçeği nedir?

    UYARI : Harita ve arazi üzerindeki alanların verildiği sorularda ölçeği hesaplarken kare kök almayı unutmayınız.

    Eğim Hesaplama :

    Eğim : Topoğrafya yüzeyinin yatay düzlemle yaptığı açıya eğim denir.

    Eğim,

    Eğim = Yükseklik (m) * 100 / Yatay Uzaklık

    formülü ile hesaplanır.

    Örnek : A - B arasındaki uzaklık 1 / 600.000 ölçekli haritada 4 cm
    gösterilmiştir. Aralarındaki yükselti farkı 1200 m. olduğuna göre, A
    ile B arasındaki eğim binde (%o) kaçtır?

    Çözüm A B arasındaki gerçek uzaklık;
    4 * 6 = 24 km olduğuna göre,

    Eğim = Yükseklik Farkı (m) / Yatay Uzaklık (m) * 1000

    Eğim = 1200 / 24.000 * 1000

    Eğim = %o 50'dir.

    UYARI : Eğim yüzde (%) olarak hesaplanırken 100 ile, binde (%o) olarak hesaplanırken 1000 ile çarpılır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:06 pm

    İKLİM TİPLERİ

    Dünya’da İklim ve Doğal Bitki Örtüsü

    Dünya’da Görülen İklim Tipleri

    Bir yerde benzer sıcaklık, basınç, rüzgar, nemlilik ve yağış
    özelliklerinin uzun süre etkili olmasıyla iklim tipleri belirmektedir.
    İklimi oluşturan bu öğelerden birinin ya da ikisinin farklı olması,
    değişik iklim tiplerinin ortaya çıkmasına neden olur.
    Dünya’da görülen iklimler, sıcak kuşak iklimleri, ılıman kuşak
    iklimleri ve soğuk kuşak iklimleri olarak üöç ana bölümde toplanır.

    Sıcak Kuşak İklimleri

    Sıcak Kuşak İklimlerinin Ortak Özellikleri

    • Yıllık sıcaklık ortalamaları 20°C’nin üstündedir.
    • Sıcaklık farkları Ekvator’dan uzaklaşdıkça artar.
    • Soğuk mevsim yoktur.
    • Yağış özellikleri farklılık gösterir.

    Ekvatoral İklim

    Ekvatoral İklimin Özellikleri

    Yıllık sıcaklık ortalamasının 20°C’nin üstünde olduğu ekvatoral iklimde yıl boyunca yaz koşulları yaşanır.
    Güneş ışınları, yıl boyunca dik ve dike yakın açılarla geldiğinden yıllık sıcaklık farkı azdır.
    Yıl boyunca yükseltici hava hareketlerine bağlı olarak konveksiyonel yağış görülür.
    Yıllık yağış miktarı 2000 mm’nin üzerindedir. Her mevsimin yağışlı
    olduğu ekvatoral bölge akarsularının rejimleri düzenlidir ve yıl
    boyunca bol su taşır. Güneş ışınlarının dik geldiği Mart ve Eylül
    aylarında yağışlar artar. Bu nedenle ekinokslarda (21 Mart – 23 Eylül)
    akarsularda kabarma olur.

    Konveksiyonel Yağış : Isınan havanın yükselerek soğuması ile oluşan yağışlardır.

    UYARI : Ekvatoral iklimde yıllık sıcaklık farklarının az olması güneş
    ışınlarının yere değme açılarının az değişmesiyle, günlük sıcaklık
    farklarının az olması ise nem oranının yüksek olmasıyla ilgilidir.

    Ekvatoral İklimin Doğal Bitki Örtüsü

    Yıl boyunca sıcaklık ve nem koşulları elverişli olduğundan sürekli
    yeşil kalabilen yayvan yapraklı ağaçlardan oluşan gür ormanlardır.
    Yağmur ormanları adı verilen bu ormanlardaki ağaçların boyu yağış
    miktarının fazla olması nedeniyle 40-60 m lere kadar çıkabilir.
    Ormanaltı floarası da çok zengindir.

    Ormanaltı Florası : Orman örtüsü altında loş ortamda yetişen,
    çoğunlukla ot ve sarmaşık türlerinin oluşturduğu bitki topluluğudur.

    Ekvatoral İklimin Görüldüğü Yerler

    10° Kuzey ve Güney enlemleri arasında,
    Güney Amerika’da Amazon Havzası’nda,
    Afrika’da Kongo Havzası’nda ve Gine Körfezi kıyılarında,
    Asya’da Endonezya Adaları’nda görülür.

    Yazları Yağışlı Tropikal İklim (Savan)

    Yıllık sıcaklık ortalaması 20°C’nin üstündedir.
    Yazlar sıcak ve yağışlı, kışlar sıcak ve kurak geçer
    Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği yaz aylarında konveksiyonel yağışlar görülür.
    Kış aylarında subtropikal yüksek basıncın (DYB) etkisinde kaldığından kış kuraklığı belirgindir.
    Yıllık yağış miktarı 1000 mm civarındadır.

    UYARI : Savan ikliminde günlük sıcaklık farkları, nemlilik nedeniyle yazın az, kışın fazladır.

    Yazları Yağışlı Tropikal İklimin (Savan İklimi) Doğal Bitki Örtüsü

    Yaz yağışlarıyla yeşeren, uzun boylu, gür ot topluluklarıdır. Bunlara
    savan adı verilir. Savanlar arasında yer yer kurakçıl ağaçlar görülür.
    Akarsu boylarında ise galeri ormanları görülür.

    Galeri Ormanları : Savanlardaki, küçük akarsu boylarında görülen,
    çoğunlukla 50-100 m genişliğinde, bir akarsu ağı biçiminde uzanan ve
    sürekli yeşil kalabilen nemli ormanlardır. Galeri ormanları olarak
    adlandırılmalarının nedeni, ağaçların, akarsuyun üstünü bir galeri
    şeklinde kapatmasıdır.

    Yazları Yağışlı Tropikal İklimin (Savan İklimi) Görüldüğü Yerler

    10° enlemleri ile dönenceler arasında,
    Orta Amerika’da,
    Sahra Çölü ile Ekvatoral Afrika arasında,
    Güney Afrika’da,
    Güney Amerika’da,
    Kuzey Avustralya’da,
    Madagaskar’ın batısında görülür.

    Muson İklimi

    Muson İkliminin Özellikleri

    Kış sıcaklığı 10°C - 20°C arasında değişir. Yıllık sıcaklık ortalaması 20°C nin üstündedir.
    Muson rüzgarlarının etkisiyle yazlar sıcak ve bol yağışlı geçer. Kışlar ise ılık ve kuraktır.
    Çoğunlukla 2000 – 5000 mm arasında değişen yıllık yağış miktarı bazı
    yerlerde 10000 mm’yi geçmektedir. Örneğin Hindistan’ın Çerapunçi
    kasabasında yıllık yağış miktarı 12000 mm’yi bulmaktadır.
    Yaz aylarında orografik yağışlar görülür.

    Orografik Yağışlar : Nemli hava kütlelerinin bir dağ yamacına çarparak yükselmesi sonucunda oluşan yağışlardır.

    Muson İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

    Yağışın fazla olduğu yerlerde, kış aylarında yapraklarını döken yayvan
    yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar görülür. Bu ormanlara muson
    ormanları denir.

    Muson İkliminin Görüldüğü Yerler

    Güney, Doğu ve Güneydoğu Asya kıyılarında,
    Madagaskar’ın doğusunda,
    Avustralya’nın kuzeydoğusunda,
    Kuzey Amerika’nın güneydoğu kıyılarında görülür.

    Çöl İklimi

    Çöl İkliminin Özellikleri

    Günlük ve mevsimlik sıcaklık farklarının azla olması karakteristik özelliğidir.
    Yağışlar yok denecek kadar azdır.
    Sıcaklık farklarının fazla olması, kayaların fiziksel olarak parçalanıp ufalanmasına neden olur.
    Kimyasal çözülme yetersiz olduğundan toprak oluşumu zordur.

    Çöl İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

    Kuraklığa uyum sağlamış olan kurakçıl otlar ve çalılardan oluşur.
    Kuraklığa en iyi uyum sağlamış bitkiler, gövdesinde çok miktarda su
    biriktirebilen kaktüslerdir. Üzerlerindeki küçük dikenler, bitkinin ısı
    kaybını azaltmaktadır. Ayrıca yer altı sularının yüzeye çıktığı
    yerlerde vahalar oluşmuştur.

    Vaha : Çöllerde suyun bulunduğu, bitkilerin yetişebildiği, insanların
    yerleşip barındığı yerdir. Vahalar akarsu boylarında, kuyuların
    açıldığı yerlerde, büyük su kaynakları yanında gelişmiştir.

    Çöl İkliminin Görüldüğü Yerler

    Asya Kıtası’nda; Arabistan, Gobi, Taklamakan Çöllerinde,
    Kuzey Amerika’da; Kaliforniya, Nevada, Kolorado, Meksika Çöllerinde,
    Afrika’da; Büyük sahra, Kalahari, Namibya Çölleri’nde,
    Avustralya’da; Büyük Kum Çölü’nde,
    Güney Amerika’da; Atakama Çölü’nde görülür.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:07 pm

    UYARI : Ilıman karasal iklimde kış aylarındaki yağış azlığı, termik
    yüksek basıncın etkili olmasına bağlıdır. Yazın görülen yağışlar ise
    konveksiyoneldir.

    Ilıman Kuşak Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü

    İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile sararan kısa boylu
    otlardır. Bunlara step ya da bozkır denir. Steplere Kuzey Amerika’da
    preri, Güney Amerika’da pampa adı verilir. Yüksek yerlerde yer yer iğne
    yapraklı ağaçlar görülür.

    Ilıman Kuşak Karasal İkliminin Görüldüğü Yerler

    Kuzey ve Güney Amerika’nın iç kısımlarında,
    Anadolu’nun iç kısımlarında,
    Irak’ta,
    İran’da,
    Türkistan’da,
    Afrika’nın iç kısımlarında,
    Avustralya’nın iç kısımlarında görülür.

    Soğuk Kuşak İklimleri

    60° - 90° enlemleri arasında görülür.
    Sıcaklık yıl boyunca düşüktür.
    İklimin elverişsiz olması tarımı sınırlandırmaktadır.

    Soğuk Kuşak Karasal İklim

    Soğuk Kuşak Karasal İklimin Özellikleri

    Bu iklim iki alt bölüme ayrılır.

    Yazı ve Kışı Soğuk Karasal İklim

    Yıllık sıcaklık farkları belirgindir.
    Yazlar soğuk, yer yer serin ve kısa, kışlar ise çok soğuk, uzun ve karlı geçer. Kar uzun süre toprakta kalır.
    En yağışlı mevsim yazdır ve konveksiyonel yağış görülür.
    Sıcaklık ortalamalarının Ekvator’a doğru gidildikçe artmasına bağlı
    olarak bu iklim tipi değişir ve yazları sıcak karasal iklime geçilir.

    Yazları Sıcak Karasal İklim

    Kış sıcakları -10°C’nin altına inmez.
    Yaz sıcaklıkları 20°C nin üstüne çıkar.
    Yağış miktarı fazladır. İlkbahar ve yaz yağışları daha belirgindir.

    Soğuk Kuşak Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü

    İğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlardır. Bu bitki örtüsüne tayga adı verilir.
    Yer yer çayırlar görülür.

    Soğuk Kuşak Karasal İklimin Görüldüğü Yerler

    Soğuk kuşağın yazları sıcak karasal iklimi,
    ABD’nin kuzeydoğusunda,
    Kanada’da,
    Kuzey Çin’de,
    Mançurya’da,
    Rusya’da,
    Orta Sibirya’da görülür.
    Soğuk kuşağın yazları da soğuk karasal iklimi,
    Asya, Avrupa ve Amerika kıtalarının kuzeyinde, tundra ikliminin altında bir kuşak halinde görülür.

    Tundra İklimi

    Tundra İkliminin Özellikleri

    • Yazlar çok kısa ve serin geçer. Yaz sıcaklığı 10°C’nin üstüne çıkmaz.
    • Yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır.
    • Kışlar çok soğuk ve uzun geçer.
    • Toprak kış aylarında donmuş haldedir.
    • Yaz aylarında toprağın üst kısımlarında çözülmeler görülür ve bataklıklar oluşur.

    Tundra İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

    Düşük sıcaklığa ve kuraklığa uyum sağlamış olan kısa boylu çalılar, otlar ve yosunlardır.
    Bu bitki örtüsüne tundra adı verilir.

    Tundra İkliminin Görüldüğü Yerler

    60°-70° enlemleri arasında,
    Asya’da,
    Avrupa’da,
    Kanada’nın kuzey kısımlarında,
    Güney Amerika’nın güney kısımlarında görülür.

    Kutup İklimi

    Kutup İkliminin Özellikleri

    Sıcaklık yıl boyunca 0°C’nin altındadır.
    Sıcaklığın düşük olması buharlaşmayı engellediği için yağış az ve kar biçimindedir.
    Sürekli donmuş halde olan toprak kar ve buz ile kaplıdır.

    Kutup İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

    Toprak , sürekli kar ve buz örtüsü ile kaplı olduğu için bitki örtüsünden söz edilemez.

    Kutup İkliminin Görüldüğü Yerler

    Kutuplar çevresinde,
    Grönland’da,
    Antartika’da görülür.

    Türkiye’de İklim ve Doğal Bitki Örtüsü

    Türkiye’de Görülen İklim Tipleri

    Türkiye, matematik ve özel konumu nedeniyle çeşitli iklim tiplerinin
    görüldüğü bir ülkedir. Türkiye’de, çevresindeki denizlerin, kara
    kütlelerinin, basınç merkezlerinin, enlemin ve yeryüzü şekillerinin
    etkisiyle 3 ana iklim tipi belirmiştir. Ana iklim tipleri arasında her
    iki iklim tipinin de özelliğini taşıyan geçiş iklimleri görülür.

    Karadeniz İklimi

    Karadeniz İkliminin Özellikleri

    Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde görülür.
    Her mevsim yağışlıdır. En çok yağış sonbahar ile kış aylarında düşer.
    Türkiye’de görülen iklimler içinde yıllık yağış miktarı en fazla olandır.
    Yazlar serin ve yağışlı, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
    Yıllık sıcaklık farkı azdır.
    Bulutluluk oranı yüksek, güneşli gün sayısı azdır.
    Karadeniz iklimi yer şekillerinin farklılığı nedeniyle 3 alt tipe ayrılmıştır.

    UYARI : Karadeniz iklimi sıcaklık ve nem koşulları bakımından okyanusal
    iklime benzer. Bu iklim tipinde yağış miktarı dağların konumuna ve
    yükseltilerine bağlı olarak farklılık gösterir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:08 pm

    Doğu Karadeniz Tipi

    Dağların kıyıdan hemen sonra yükselmesi, uzanış yönleri ve bunların
    yağış getiren rüzgarlara dönük olması gibi etkenlerden dolayı
    Türkiye’nin ve bölgenin en yağışlı bölümüdür.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 14°C - 15°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 7°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 23°C
    Yıllık yağış miktarı 1500-2500 mm

    Orta Karadeniz Tipi

    Bu bölümde dağlar kıyıdan uzaklaştığı ve yükseltileri azaldığı için yıllık yağış miktarı azalmıştır.
    Yıllık sıcaklık farkları azdır.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 14°C - 15°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 7°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 23°C
    Yıllık yağış miktarı : 700 – 900 mm

    Batı Karadeniz Tipi

    Yaz ve kış sıcaklıkları Orta ve Doğu Karadeniz tipine göre biraz daha düşüktür.
    Yıllık yağış miktarı, Orta Karadeniz’dekinden daha azdır.
    Kar yağışı ile don olayı Doğu ve Orta Karadeniz’e göre daha sık görülür.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 13°C - 14°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 5°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 21°C
    Yıllık yağış miktarı : 1000-1500 mm

    Karadeniz İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

    Sıcaklık ve yağış koşulları gür ormanların ve ormanaltı florasının
    gelişmesini sağlamıştır. Ancak Orta Karadeniz Bölümü’nde yıllık yağış
    miktarının azalmasına bağlı olarak orman örtüsü zayıflar.

    Karadeniz Bölgesi Bitki Katları

    Geniş yapraklı ağaçlardan oluşan orman
    Geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
    İğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
    Alpin çayırlar

    Akdeniz İklimi

    Akdeniz İkliminin Özellikleri

    Yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
    Kar yağışı ve don olayı ender görülür.
    En yağışlı mevsim kış, en kurak mevsim yazdır.
    Yaz kuraklığı belirgindir.
    Akdeniz iklimi sıcaklık ortalamaları farklı olduğu için 2 tipe ayrılır.

    UYARI : Akdeniz ikliminin etki alanı Akdeniz Bölgesi’nde Toros
    Dağları’nın varlığı nedeniyle dar, Ege Bölgesi’nde ise dağların kıyıya
    dik uzanması nedeniyle geniştir.

    Asıl Akdeniz Tipi

    Akdeniz ve Ege kıyılarında görülür.
    Dağların kıyıdan hemen sonra yükseldiği yerlerde yağış miktarı artar.
    Kış sıcaklığının en yüksek olduğu yerler Akdeniz kıyılarıdır.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 18°C - 19°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 8°C - 9°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 28°C - 30°C
    Yıllık yağış miktarı : 750 – 1000 mm

    Bozulmuş Akdeniz Tipi (Marmara Tipi)

    Gelibolu Yarımadası ile Güney Marmara kıyılarında daha yaygın olan bu iklim tipi, Trakya’nın büyük bir bölümünde de görülür.
    Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında geçiş özelliği gösterir.
    Enlem farkı nedeniyle sıcaklık ortalamaları Asıl Akdeniz tipine göre düşüktür.
    Kar yağışı ve don olayı Asıl Akdeniz tipine göre daha sık görülür.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 12°C - 15°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 5°C - 6°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 24°C
    Yıllık yağış miktarı : 600 – 800 mm

    UYARI : Akdeniz İkliminin Marmara tipinde sıcaklıkların daha düşük
    olması, enlem farkı ve kuzeyden gelen rüzgarların etkisiyle açıklanır,
    Karadeniz ikliminin etkisiyle yaz yağışlarında artış görülür.

    Akdeniz İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

    Kısa, bodur ağaç ve çalılardan oluşan makilerdir. Maki bütün yıl boyunca yeşil kalır.
    Makilerin yükselti sınırı enlemin etkisine bağlı olarak değişir.

    Akdeniz’de 700 – 800 m
    Ege’de 400 – 500 m
    Güney Marmara’da ise 250 – 300 m’dir.

    Karasal İklim

    Karasal İklimin Özellikleri

    Kuzey Anadolu ve Toros Dağları denizel etkilerin iç bölgelere girmesini zorlaştırdığı için iç kesimlerde iklim karasallaşmıştır.
    Yıllık yağış miktarı az, sıcaklık farkları belirgindir.
    Karasal iklim, enlem ve yükselti farkı nedeniyle 3 tipe ayrılır:

    UYARI : Karasal iklimde yaz kuraklığının görülmesi, Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğunu gösterir.

    İç Anadolu Tipi

    İç Anadolu, İç Batı Anadolu, Göller Yöresi ve Ergene Havzası’nda görülür.
    Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer.
    En yağışlı mevsim ilkbahardır.

    Yıllık sıcaklık ortalaması : 10°C - 12°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 2°C - 4°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 25°C
    Yıllık yağış miktarı : 250 – 500 mm

    Güneydoğu Anadolu Tipi

    Türkiye’nin en sıcak iklim bölgesidir.
    Yazlar çok sıcak, kurak ve uzun, kışlar ılık, yer yer soğuk ve kısa geçer.
    Yaz kuraklığının en belirgin olduğu bölgedir.
    Bölgenin batısında kış yağışları, doğusunda ilkbahar yağışları belirgindir.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 15°C – 19°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 1°C - 2°C
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması :30°C den yüksek
    Yıllık yağış miktarı : 400 – 700 mm

    Doğu Anadolu Tipi (Yazın Yağışlı Tip)

    Bölgenin yüksek bölümlerinde karasal iklim özellikleri daha belirgindir.
    Kışlar çok soğuk, karlı ve uzun, yazlar serin, yağışlı ve kısa geçer.
    En yağışlı mevsimler, yaz ve ilkbahardır.
    Kar yağışı ve don olayı çok sık görülür.
    Yükseltinin etkisiyle kar yağışı diğer bölgelere göre erken başlar.
    Yıllık sıcaklık ortalaması : 3°C - 6°C
    Ocak ayı sıcaklık ortalaması : -12°C’den düşük
    Temmuz ayı sıcaklık ortalaması :21°C - 22°C
    Yıllık yağış miktarı : 400 – 600 mm

    Doğu Anadolu Tipi (Yazları Kurak Tip)

    Bölgenin Çukurda kalan alanlarında (Yukarı Fırat, Orta ve Yukarı Murat
    Bölümleri) kış sıcaklığı biraz daha yüksektir. Ancak İç Anadolu ve
    Güneydoğu Anadolu tipine göre kışlar sert geçer.
    İlkbahar yağışları belirgindir.
    Yazlar daha sıcak ve kurak geçer.
    Bu iklim tipi yükseltisi düşük çöküntü ovalarında ve akarsularca derin yarılmış vadi tabanlarında görülür.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:09 pm

    Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü

    İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile fazla boy atmadan
    sararan ve step (bozkır) adı verilen bitki örtüsü geniş yer kaplar.
    Step alanlarının bir bölümü antropojendir.
    Yüksek yerlerde yer yer iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar
    bulunur. Dağ doruklarına yakın yerlerde düşük sıcaklık nedeniyle dağ
    çayırları yer alır.

    Antropojen Step (Bozkır) : Ağaçların tahrip edildiği alanlarda gelişen steplere antropojen step (bozkır) adı verilir.

    İklimin İnsan ve Çevre Üzerindeki Etkileri

    İnsanların yaşantısını, ekonomik etkinliklerini belirleyen en önemli etken iklimdir.

    İklimin Doğal Bitki Örtüsüne Etkisi

    Bir bölgede ormanın bulunması, alt ve üst sınırının belirlenmesi
    doğrudan iklimin kontrolü altındadır. Ormanın yataydaki (enleme bağlı)
    ve dikeydeki (yükseltiye bağlı) üst sınırını sıcaklık belirler. Yağış
    ise orman örtüsünün alt sınırını belirleyen önemli bir iklim
    elemanıdır. Ayrıca yağış miktarı ormanın yoğunluğu üzerinde etkindir.
    Bir yerde bitki örtüsündeki çeşitlilik de iklim elemanlarına bağlıdır.

    İklimin Tarım Koşullarına Etkisi

    Bir bölgenin sıcaklık ve nem koşulları tarım ürünlerini, sulamaya
    duyulan gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir
    yerde sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
    Tarımsal etkinlikleri sınırlandıran diğer bir etken de düşük sıcaklıktır.
    Sıcaklık kutuplara doğru ve yükseklere çıkıldıkça düşer. Belli bir
    yerden sonra tarımsal etkinlik sona erer. Ancak, bazı ürünler düşük
    sıcaklığa daha dayanıklı olduğundan tarım alanları kutuplara daha
    yakındır.

    UYARI : Tarımın yükselti sınırı, tropikal kuşakta 4000 m, Türkiye’de 2000 m civarındadır.

    İklimin Toprak Oluşumuna Etkisi

    Bir bölgedeki toprağın türü, oluşum süresi ve derinliği iklimle
    yakından ilişkilidir. Değişik iklim bölgelerindeki topraklar
    birbirinden farklıdır. Örneğin nemli bir bölgede yağışlar ve yüzey
    suları ile toprağın içindeki kireç ve mineraller yıkanır. Çöllerde ise
    yağış azlığı nedeniyle topraktaki yıkanma minimum düzeydedir.

    İklimin Kara ve Deniz Sularına Etkisi

    İklimin, karalardaki suların oluşumu ve özellikleri üzerinde önemli
    etkisi vardır. Akarsular, göller, yer altı suları ve kaynaklardan
    oluşan kara sularının fiziksel ve kimyasal özellikleri ile su
    potansiyelleri iklimle yakından ilişkilidir. İklim, akıntılar,
    denizlerin su sıcaklığı ve tuzluluk oranı üzerinde de etkilidir.

    İklimin Yer şekillerine Etkisi

    Bir bölgede etkili olan dış güçler (akarsular, buzullar, rüzgarlar) bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak değişir.
    Örneğin Türkiye’de akarsuların oluşturduğu yer şekilleri yaygınken,
    İsveç, Norveç gibi soğuk enlemlerdeki ülkelerde buzul şekilleri yaygın
    olarak görülmektedir.

    İklimin Nüfus ve Yerleşmeler Üzerine Etkisi

    Yeryüzünde nüfusun dağılışı büyük ölçüde iklimin kontrolü altındadır.
    Nüfusun yatay dağılışı incelendiğinde, nüfusun yoğun olduğu ülkelerin
    Orta Kuşak’ta toplandığı görülür. Buna karşın sıcak ve kurak çöller ile
    kutuplarda nüfus yok denecek kadar azdır. Yerleşmelerin dikey dağılışı
    ise yükseltiye ve denize olan uzaklığa bağlıdır. Ayrıca nüfusa bağlı
    olarak yerleşmelerin yoğunluğu ve büyüklüğü de iklimle ilişkilidir.

    İklimin Konut Tiplerine Etkisi

    Bir yerin iklim koşulları ile konut tipleri ve yapı malzemesi arasında
    yakın bir ilişki vardır. Örneğin kar yağışının etkin olduğu yerlerde
    evler dik çatı yapılırken, sıcak ve kurak iklim koşullarının etkin
    olduğu yerlerde kalın duvarlı, küçük pencereli ve düz çatılı yapılır.
    Kent yerleşmelerinde ise yapılaşma, iklim koşullarından bağımsızdır.

    İklimin Turizme Etkisi

    Yıl boyunca sıcaklık koşullarının uygun olduğu kıyı bölgeleri deniz
    turizminin geliştiği yerlerdir. Örneğin Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde
    deniz turizmi çok gelişmiştir.
    Ayrıca yüksek dağlarda ve yüksek enlemlerdeki kar yağışına bağlı olarak
    yapılan kış turizmi de iklimin kontrolü altında gelişmiştir.

    UYARI : İklim özellikleri benzer bölgelerde;
    doğal bitki örtüsü,
    tarımsal etkinlikler,
    akarsu rejimleri,
    konut tipleri ve yapı malzemesi,
    turizm etkinlikleri,
    insanların gereksinimleri (giyim beslenme) benzer özellikler gösterir.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:10 pm

    TÜRKİYE ‘NİN YERŞEKİLLERİ VE OLUŞUMU


    Ülkemizin yer şekilleri de dünyadaki diğer yerler gibi İç ve Dış Kuvvetlerle oluşmuştur.
    İç Kuvvetler: Volkanizma, Depremler ve Tektonik Hareketlerdir. Bunlar
    yeryüzünü çok hızlı şekillendirirler ve büyük yer şekilleri
    oluştururlar. Bu kuvvetlerin sonucunda yer şekilleri yükselir, kıvrılır
    yada kırılır, yeni dağlar yada çukur alanlar oluşur v.s.
    Dış Kuvvetler: Akarsular, Buzullar, Rüzgarlar, Dalgalar gibi aşındırıcı
    güçlerdir. Bu güçler yavaş şekillendirme yaparlar. İç kuvvetler
    yeryüzüne engebe kazandırırken dış kuvvetler onları törpüleyip
    aşındırarak aşınan malzemeyi çukur alanlara doldururlar. Böylece
    yeryüzünü düzleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu aşındırma ve biriktirmenin
    son safhası ise dümdüz yeryüzü yani Peneplenler ’dir.
    İç ve Dış kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde hala devam etmektedir.
    Oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayanan ülkemizin oluşumunu jeolojik
    zaman çizelgesi içerisinde inceleyelim.
    1.ZAMAN: (4 milyar yıl öncesi) Türkiye ’nin arazisinde Tethys Denizi
    vardı. Daha sonra bu denizin tabanı yükselerek ülkemizin çekirdeğini
    oluşturmuştur. 1. Zamanda oluşmuş araziler sertleşmiş (Masif) haldedir.
    Bu yüzden esnemezler, kırılmazlar. Trakya ’da Yıldız Dağl. Ege’de
    Menteşe, İç Anadolu’da Kırşehir ve Doğuda Bitlis masif alanlardır. Bu
    zamanda gür olan bitki örtüsü kalıntıları bu günkü Taşkömürü
    yataklarını oluşturmuştur.
    2.ZAMAN: (360 Milyon yıl önce) Bu zamanda yerkabuğu hareketleri
    (Tektonizma) fazla olmamış. Ülkemizin su yüzüne çıkan masif alanları
    dış kuvvetlerce aşındırmalara maruz kalmıştır.
    3.ZAMAN: (160 Milyon yıl önce) Bu zaman da Alp- Himalaya kıvrım kuşağı
    ile ülkemizin arazisi de yükselmeye uğramış ve Anadolu Yarımadası genel
    görünümünü almıştır. Bunun sonucunda Toroslar ve K.Anadolu Dağ
    Kuşakları oluşmuştur. Volkanizma ve faylanma etkili olmuş, Volkan
    dağları oluşmuştur. Bu zamandan kalan bitki kalıntıları ise bu günkü
    Linyit Yataklarının oluşmasını sağlamıştır. Ayrıca Petrol, Tuz ve Bor
    Mineralleri de bu zamanda meydana gelmişlerdir.
    4.ZAMAN: (2 Milyon yıl öncesinden günümüze) Buzul Dönemi ve Buzul
    sonrası diye iki dönem yaşanmıştır. Ülkemiz son şeklini almıştır.
    (Delta ovaları ve Akarsu sistemi oluşmuş) Ege denizi ’nin olduğu Egeit
    karası çökerek Ege Denizi, bunu takiben İst. ve Ç.Kale Boğazları
    oluşmuştur. Bugün bu çökme Marmara, Karadeniz ve Akdeniz Havzalarında
    hala devam etmektedir.







    Türkiye’nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri
    1) Ülkemiz yükseltisi fazla olan bir ülkedir.Ortalama 1132 m. İle Avrupa’nın en yüksek ülkesidir. (Asya;1000m. Avrupa;300m.)
    Bu durumun nedeni;
    • Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması,
    • Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.(Ancak yüksek
    olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası
    bulunmaktadır.Erzurum, Muş ovaları v.s.)
    2) Ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması, (Alp-Himalaya kuşağının arasında kaldığı için)
    3) Kuzey ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır,
    4) Kuzey ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi
    çıkıntısı az sade bir özellik göstermesini sağlamıştır.
    5) Türkiye’de batıdan doğuya gidildikçe yükselti artar.

    Sonuç; Türkiye yükseltisi fazla ama yerşekilleri yönüyle çok çeşitlilik
    gösteren bir ülkedir. Bu da çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine,
    tarımsal ve doğal bitki örtüsü çeşitliliğinin artmasına neden olmuştur.
    TÜRKİYE’NİN DAĞLAR
    Türkiye’de dağlar çok geniş bir alan kaplar. Dağ; çevresine göre 500m.
    Ve daha yüksek kabarıklıklardır. Bazıları tek bulunurken bazıları da
    sıradağlar şeklindedir.Oluşumlarına göre dağlar ikiye
    ayrılır.1-Orojenik Hareketlerle Oluşan Dağlar:
    Orojenez dağ oluşumu demektir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları
    kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur.
    Ülkemizde orojenez iki şekilde görülür. A) Kıvrılma ile B) Kırılma ile
    a) Kıvrım Dağları: Orojenez sonucu esnek tabakalar kıvrılarak yükselir
    ve sıradağlar oluşturur. Ülkemizdeki dağlar Alp-Himalaya orojenezi
    sonucu oluşmuştur. Kuzey Anadolu ve Toros Dağları bu şekilde oluşmuştur.




    B Kıvrılma sonucu yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal, alçakta
    kalan çanaksı yapıya ise Senklinal denir. Bu oluşumda da bazen
    kırılmalar dolayısıyla senklinaller boyunca fay hatları oluşabilir.
    Ülkemizi K.Anadolu b) Kırık Dağları: Orojenez sonucu sert tabakalar
    kıvrılmaz kırılır. Böylece yükselen kısımlar (Horst) sıradağları
    oluştururken, Alçalan kısımlar Çöküntü ovalarını (Graben) oluştururlar.
    Horst ve Grabenler arasında ise kırıklar (Fay Hatları) bulunur. Bu
    yüzden buralar hem deprem alanlarıdır hem de kaplıca kaynaklarının sık
    görüldüğü yerlerdir. Ege bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde
    oluşmuşlardır.


    2- Volkanizma ile Oluşan Dağlar:
    Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak
    kısımlarından yer üstüne çıkmasıyla oluşan genelde tek dağlardan ibaret
    olan dağlardır.
    Not: Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden tarım arazileri de
    çok verimlidir. Ayrıca maden bakımından da zengin alanlardır.
    Türkiyedeki volkanik dağlar;
    Marmara Bölgesi : Uludağ
    G.Doğu Anadolu Bölgesi : Karacadağ
    Karadeniz Bölgesi : Köroğlu Dağları
    Akdeniz Bölgesi : Hassa Bölgesi (Hatay)Ege Bölgesi : Kula Tepeleri (En genç)
    Doğu Anadolu Bölgesi : Ağrı ,Tendürek, Nemrut, Süphan Dağları
    İç Anadolu Bölgesi : Erciyes, Melendiz, Hasandağ, Karadağ, Karacadağ.



    TÜRKİYEDEKİ DAĞLARIN DAĞILIŞI
    Kuzey Anadolu Dağları: Alp-Himalaya sisteminin kuzey kanadını
    oluşturur. Kocaeli Yarımadasından Gürcistan’a kadar uzanır. Bu uzanış
    boyunca dağlar Batı Karadeniz’de yükselir Orta Karadeniz’de 1000m. lere
    alçalır D.Karadeniz’de ise tekrar yükselerek 3000 m. nin üstüne çıkar.


    K.Anadolu Dağları kıyıya paralel uzanırlar. Bu yüzden bol yağış alan
    kıyı kesimde fındık, çay gibi mono kültür ürünler yetiştirilir. Ayrıca
    ormanlarında sık olmasını sağlar.
    Güney Anadolu Dağları: Alp sisteminin güney koludur. Toros Dağları da
    denir. Girit ve Rodos Adalarından başlar İran’a kadar uzanır. Bu dağlar
    özellikle Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü
    karstik şekle rastlanır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    coğrafya konular arşiv Empty Geri: coğrafya konular arşiv

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 11:10 pm

    Batı Anadolu Dağları: Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde
    oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler yani çöküntü ovaları uzanır.
    Denize dik uzandıkları için;
    • İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar.
    • Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını sağlamıştır.
    • İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini sağlamış. Bu da tarımı olumlu etkilemiştir.


    Dağların Ekonomiye Etkileri
    Olumlu Etkileri
    • Kıyı kesimleri iç bölgelerden ayırarak kıyıların yağışlı iç kısımları
    karasal olmasını sağlamış Bu durum mevsim çeşitliliğine neden olmuştur.
    Bu durumda tarımsal ürün çeşitliliğine imkan sağlar.
    • K.A.D.’da gür ormanlar oluşmuştur.
    • Dağlar akarsuların su deposudur.
    • Yaban hayatının yaşama alanlarıdır.
    • Yer altı kaynaklarının temel depo alanlarıdır.
    • Avcılık,Dağ Sporları ve Kış Turizmine imkan sağlarlar.
    • Yaylacılık faaliyetleri ile hayvancılığı destekler.
    Olumsuz Etkileri
    • Ulaşımı zorlaştırır. Yol yapım maliyetlerini arttırır.
    • Heyelanların fazla olduğu yerlerde can ve mal kayıplarına neden olurlar.
    • Tarım ve Yerleşme alanlarının sınırlanmasına neden olur



    TÜRKİYE ‘NİN PLATOLARI
    Plato: Fiziki coğrafya terimidir. Yer şeklini ifade eder. Çevresine
    göre alçakta kalmış, akarsularca parçalanmış dalgalı ve eğimli geniş
    düzlüklerdir.
    Yayla: Beşeri ve Ekonomik coğrafya terimidir. Belli bir şekli olmayan
    geçici bir yerleşim ve ekonomik etkinlik alanıdır. G.D.Anadolu’da
    Hayvancılığa yönelik yapılırken Karadeniz ve Akdeniz yaylacılığı
    genellikle Sayfiye (Dinlenme) amaçlıdır.
    Ülkemizde platolar çok geniş alanlar kaplar çünkü 4.zamanda epirojenez
    ile yükselen ülkemiz daha sonra akarsularca aşındırılarak platoların
    yayılış alanı haline gelmiştir. Platoların yükseltisi de Batıdan Doğuya
    doğru artar.
    Ülkemizdeki Plato Çeşitleri
    Aşındırma Platoları: Daha önceden aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş
    platoların tekrar yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile
    oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU
    Tabaka Düzlüğü Platoları: Kalın ve sert arazilerin çevresinin
    aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir.
    İç Anadolu’da CİHANBEYLİ, OBRUK v.s.
    Lav Platoları: Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav
    yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. D.Anadolu’da
    ERZURUM-KARS, NEVŞEHİR-ÜRGÜP ÇEVRESİ PLATOLARI gibi.
    Karstik Platolar: Kalkerli (Kireçtaşı) araziler üzerinde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU gibi.
    TÜRKİYEDEKİ PLATOLARIN DAĞILIŞI
    İç Anadolu: Cihanbeyli, Obruk, Haymana, Uzunyayla ve Bozok Platoları.
    Marmara Bölgesi : Çatalca-Kocaeli Platoları
    G.Doğu Anadolu Bölgesi: Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin Eşiği
    Akdeniz Bölgesi : Taşeli Platosu
    Ege Bölgesi : Yazılıkaya ve İç Batı Anadolu Platoları
    Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum-Kars, Ardahan Platoları
    Platoların Ekonomiye Etkileri
    • Yüksek platolar yaz aylarında hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar.
    • Alçak platolar ise tarım alanlarıdır. Ancak kuru tarım yapılabilir.
    Az su isteyen Buğday, Şekerpancarı, Arpa v.s. ekimi yapılır.
    • Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. Ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu’dur.


    TÜRKİYE ‘NİN OVALARI
    Çevresine göre alçakta kalmış çoğu akarsuların biriktirmesiyle alüvyon
    dolgu alanı haline gelmiş geniş düzlüklerdir. Çevrelerine göre alçakta
    olmalarına karşın denizden yükseklikleri farklıdır. (Yüksekova 2000m.,
    Adapazarı Ovası 17m. gibi)
    Oluşumlarına Göre Ovalar
    Tektonik Ovalar: Çöküntü ovaları da denir. Yerkabuğu hareketleri sonucu
    yükseltiler arasında çukurda kalan yada çöken sahaların zamanla
    alüvyonlarla dolmasıyla oluşmuşlardır. ERZURUM, ERZİNCAN,B. VE K.
    MENDERS OVALARI
    Delta Ovaları: Akarsuların taşıdığı malzemeyi denize döküldükleri sığ
    kıyılarda biriktirmesiyle oluşan kabaca üçgen şekilli ovalardır. BAFRA,
    ÇARŞAMBA OVALARI
    Gölyeri Ovaları: 3. Zamanda çok geniş alan kaplayan göllerin sularının
    çekilmesiyle ortaya çıkan geniş düzlüklerdir. TUZ GÖLÜ, AKŞEHİR GÖLÜ,
    EBER GÖLÜ
    Karstik Ovalar: Karstik arazilerde dolin ve uvalaların birleşip
    genişlemesiyle oluşmuş ovalardır. Akdeniz Bölgesinde örnekleri görülür.
    MUĞLA, ELMALI, KESTEL OVALARI
    Dağ Eteği Ovaları: Dağların eteğinde dağdan inen akarsuların
    biriktirdiği alüvyonlarla oluşmuş az eğimli düzlüklerdir. BURSA OVASI,
    NUR DAĞL. ETEKLERİ (İSKENDERUN)
    Bulundukları yere göre Ovalar
    A) İç Ovalar: D.Anadoludaki gibi dağların arasındaki tektonik
    çukurlarda oluşmuş ovalardır. Erzurum, Muş, Erzincan v.s. İç
    Anadoludaki gibi platolar arasına gömülmüş ovalardır. Konya , Aksaray
    ovaları gibi.
    Tektonik kökenli oldukları için fay hatları üzerindedirler ve deprem
    alanlarıdır. Dolayısıyla fay kaynakları ve kaplıcalar sıkça görülür.
    Bazı iç ovalar plato-ova arası bir geçiş şekline benzerler böyle
    şekillere HAVZA denir. Ergene havzası, Diyarbakır, Malatya Havzası
    gibi. Akdenizdeki bazı iç ovalarda karstik ova şeklindedir.

      Forum Saati C.tesi Kas. 16, 2024 8:03 am