.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    Anlatım Biçimi ve Özellikler

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Anlatım Biçimi ve Özellikler Empty Anlatım Biçimi ve Özellikler

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 9:44 pm

    ANLATIM BİÇİMLERİ VE ÖZELLİKLERİ
    Anltım, bir kimseye bir şey hakkında bir şey söyleme,
    bir şey anlatma işidir. Bu söyleme ve anlatma gelişi güzel olmaz.
    Anlatımı yönlendiren, biçimlendiren yazarın amacıdır.bir

    Bir
    yazar, acaba söz veya yazıyla başvururken neyi amaçlar? Kendini
    dinleyecek ya da okuyacak olanlar üzerinde nasıl bir etki yaratmak
    ister?

    Konuşmaları ve yazıları bu sorular açısından değerlendirilenler başlıca şu amaçları saptamışlardır:
    1)Bir
    şeyi açıklamak, bir düşünceyi aydınlatmak, bir durum ya da karakteri
    incelemek, bir terimi tanımlamak isteyebilir. Bu durumda yazarın amacı
    açıktır; Okuyucuya bilgi vermek.

    2)Okuyucunun bir konuyu ya da olgu üzerindeki yerleşmiş duygu, düşünce, davranış ve kanılarını değiştirmeyi amaçlayabilir.
    3)Duyduklarını, gördüklerini okuyucunun da duymasını, görmesini, kısaca izlenim kazanmasını isteyebilir.
    4)Okuyucuya
    bir olayı oluşuyla birlikte gelişme halinde vermeyi amaçlayabilir. Bu,
    olmuş ya da olabilecek herhangi bir olay olabilir. Bundan yazarın amacı
    okuyucuyu olayın içine götürme, olayları oluş, gelişme ve zaman
    sırasına göre anlatmadır.

    5)Bütün anlatımlarda genellikle bu dört ana amaçtan biri ya da birkaçı vardır.
    2. ANLATIM BİÇİMLERİ

    Anlatıma yön veren ve yukarıda belirtilen dört amaç, dört ayrı anlatım biçimi ortaya koymuştur.
    Bunlar:
    ·Açıklayıcı anlatım biçimi
    ·Tartışmacı anlatım biçimi
    ·Betimleyici anlatım biçimi
    ·Öyküleyici anlatım biçimi
    olarak belirtilebilir.
    2.1. AÇIKLAYICI ANLATIM BİÇİMİ

    Bilgilendirme amacıyla yazılan fikir yazılarında ve bilimsel
    eserlerde (ansiklopediler, ders kitapları, bilimsel yazılar… vb)
    kullanılan bir anlatım içimidir. Bu tür yazılar bir konuda bilgi
    vermek; bir konuyu öğrenmek amacı güder. Açıklama, günlük yaşamda
    herkesin başvurduğu yaygın bir anlatım biçimidir. Okullarda
    yöneticilerin tüzüklere ve yönetmeliklere dayanarak yaptıkları
    konuşmalar; derslerde öğretmenlerin yönelttikleri sorulara öğrencilerin
    verdiği cevaplar; subayların erlerini, ustaların çıraklarını
    yetiştirmek için yaptıkları tanımlamalar, verdikleri bilgiler birer
    açıklamadır. Birçok kimsenin sorduğu “Niçin?” “Nasıl?” “Neden?” gibi
    sorular açıklama ile karşılanabilir. Bu nedenle açıklama, genellikle “
    bir konuyu aydınlatma, gün ışığına çıkarma” amacıyla kullanılır. Yani
    açıklama, üzerinde durulan konuyla ilgili bir sorunun cevabı niteliği
    taşır.

    Örneğin;
    ·Toplumsal kalkınmada eğitimin rolü nedir, nasıldır?
    ·Klasisizm, Türk edebiyatında hangi dönemlerde etkili olmuştur?
    ·Edebiyatımızda tiyatro ne zaman Batılı bir özellik kazanmıştır?
    ·Uzay çalışmalarının teknolojideki gelişmelere katkısı var mıdır?
    ·Sanat sevgisi düşük toplumlarda eğitimin özellikleri nelerdir?
    ·Gelir düzeyi düşük toplumlarda eğitimin özellikleri nelerdir?
    ·Toplumsal şiir ile bireysel şiirin ayrıldığı noktalar nelerdir?
    ·Lirik şiirde şair, hangi duyguları ön plana çıkarır?
    Bu
    gibi konularda yazma çalışmaları açıklayıcı anlatım ile yapılır. Bir
    atasözünün ya da özdeyişin genişletilmesi; edebiyat, sanat, dil… vb
    alanlarda bir sorunun açıklanması; bir sözcüğün, bir terimin
    tanımlanması gibi yazma çalışmaları hep açıklamaya dayalıdır. Bu
    anlatım biçiminde amaç, “bilgilendirme”, “öğretme” olduğunda düşünceyi
    geliştirebilmek daha etkili kılmak için “tanımlama, karşılaştırma,
    neden ve kanıt gösterme, tanık gösterme, örnekleme” gibi açıklama
    yöntemlerine başvurulur.

    Açıklamanın iki ayrı türü
    vardır: Birincisi her tür kişisellikten sıyrılmış, nesnel bir
    yaklaşımla gerçekleştirilir; yani özneldir. Bu yol makale, fıkra,
    deneme, sohbet gibi düşünce yazılarında kullanılır.

    Açıklayıcı Anlatım Biçimleri ile İlgili Örnekler

    Örnek 1:
    MÖ. VI. yüzyılda başlayıp
    yüzyılımızın başına dek etkisini yoğun biçimde sürdüren türler arasında
    tiyatro, felsefe ve tarih vardır. İlkçağ tiyatrosu tragedya ve komedya
    diye ikiye ayrılır. Tragedya, bağbozumu tanrısı Dionysos adına
    düzenlenen törenlerden doğmuştur. Tragedyanın amacı, seyircide korku ve
    acıma duygusu uyandırmaktır. Bu da gerilimlerle sağlanır. Oyunun
    sonunda ise her şey çözüme kavuşur.

    Bu parçada
    tiyatro, tarih ve felsefenin ortaya çıkışı, tragedyanın hemen bütün
    özellikleri bilgilendirmeye yönelik, açıklayıcı bir yöntemle,
    anlatılmıştır.

    Örnek 2:
    Herkes her şey
    olamaz. Nasıl iyi asker olmak için disiplin, iyi öğretmen olmak için
    bilgi, iyi tüccar olmak için para yeterli değilse, nasıl bütün
    mesleklerin, kendilerine göre biraz doğuştan gelme, çoğu da sonradan
    öğrenilen incelikleri varsa politikacıların da rastgele, herkesin
    beceremeyeceği yönleri vardır. Bunları becerebilen kimseler, on
    binlerce kişinin karşısına çıkıp nutuk söyleyebiliyor, binlerce kişinin
    elini sıkabiliyor, çömelip ayran içebiliyor…

    Bu parçada politikacıda bulunan ve bulunması gereken özellikler açıklanmıştır.
    2.2. TARTIŞMACI ANLATIM BİÇİMİ

    Bir yargıyı, bir düşünceyi ya da öneriyi çürütme, değiştirme
    amacıyla yazılan yazılarda kullanılan anlatım biçimine tartışmacı
    anlatım denir. Yazı ve yazınsal yaratılarda yer alan önemli anlatım
    biçimidir. Bu anlatım biçiminde üzerinde durulan düşünce, yargı ya da
    öneri ortaya konur. Sonra da düşüncenin neden doğru olmadığı, geçersiz
    olduğu tartışılır.

    Doğal olarak tartışmanın amacı
    okurların belli bir konudaki kökleşmiş yargı ve kanılarını değiştirmek;
    onların da kendimiz gibi düşünmesini sağlamaktır. Bu anlatımda önce,
    ele alınan, ispatlanmak veya çürütülmek istenen düşünce açıklanır.
    Sonra bunun neden doğru olduğu veya olmadığı gerekçeleriyle tartışılır.
    Yazar bunları yaptıktan sonra kendi görüşünün haklı olduğunu ispata
    çalışır. Bazen sorular sorar ve bu sorulara cevaplar arar.

    Tartışmada
    örneklendirme, karşılaştırma, tanımlama, tanık gösterme gibi yollara
    başvurulur. Tartışmada “düşünce ve kanıları değiştirme” amacı güdüldüğü
    için bu anlatım biçimiyle fikirsel ağırlıklı yazı türleri (deneme,
    eleştiri, sohbet, fıkra, makale… vb) ele alınır.

    Tartışmacı Anlatım Biçimi ile İlgili Örnekler

    Örnek 1:
    “… Politika “ahkâk kesmek”
    olsaydı, bunu becerebilecek o kadar çok insan bulunurdu ki Türkiye’de.
    Üniversite kürsüsünün yüksekliğinde ahkâm kesmek, üniforma zırhının
    gerisinde ahkâm kesmek gazete sütununun açıklığında ahkâm kesmek, büyük
    memur masasında ahkâm kesmek çok kolay. Hatta oralarda kesilen ahkâmın
    politikacılardaki düşüncelerden de parlak olduğu söylenebilir. Ama,
    onlarınki kadar gerçekçi ve yığınlarla bağlantılı olduğu söylenebilir
    mi?

    Parçada “ahkâm kesmek” ile ilgili görüşler tartışmacı bir anlatımla ele alınmıştır.
    Örnek 2:
    Eskiden
    Türk hafif müziği, şimdilerde Türk pop müziği denilen şarkılar bir
    yanıyla müzik, öbür yanıyla şiir olması gereken yapıtlar değil midir?
    Bu şarkılara söz yazanlar, hak edilmemiş şöhretlere ulaşmanın yanı
    sıra, Türkçe’den milyonlar, milyarlar vururken biraz daha özen
    gösteremezler mi? Üstelik bunu söylerken herkesçe alay konusu edilen
    “Kıl oldum abi”leri, “Bandıra bandıra ye beni”leri kast etmiyorum…

    Bu
    parçalarda konuya tek taraflı yaklaşıldığı görülmektedir. Yani ileriye
    sürülen düşüncelere karşı çıkılabilir. Bu nedenle bir tartışma konusu
    olabilecek konularda görüş açıklandığından bunlar tartışmacı anlatıma
    örnek oluştururlar.

    3. BETİMLEYİCİ (TASVİR) ANLATIM BİÇİMİ

    Betimleme, yalın bir söyleşiyle sözcüklerle resim çizme
    sanatıdır. Görme, işitme, tatma, dokunma, koklama… gibi duyu
    organlarımız aracılığıyla varlıkların belirleyici niteliklerini
    algılama, bu nitelikleri belirterek onları görünür kılmadır.

    Betimleme,
    varlıkların kendilerine özgü niteliklerini sözcüklerle anlatma işidir.
    Varlıkların, eşyaların ve olayların en belirgin özellikleriyle
    tanıtılıp, göz önünde canlandırılmasına yönelik bir anlatım yoludur.
    Betimleme, bir bakıma varlıkların, nesnelerin ve olayların sözcüklerle
    resmini çizmektir. Bu anlatım okuyucuların duygularına, hayal gücüne
    seslenir; yani yazar dış dünya ile, varlıklarla ilgili izlenimlerini
    okurlara da aktarmak ister. Bunun için de bilinçli, titiz bir gözlem
    yoluyla ayrıntı seçer. Seçtiği ayrıntıları imge (hayal) oluşturacak
    biçimde düzenler.

    Ayrıntılar genelden özele ya da özelden
    genele doğru sıralanabilir. Sözgelimi bir kentin genel görünümünü
    anlattıktan sonra özellik taşıyan bir yapısını (hastane, kışla, park,
    cami…) ele almak genelden özele doğru bir betimlemedir. Bir hayvanın
    ilgiyi üstüne çeken gözlerinden başlayarak tüm gövdesini tanıtmak da
    özelden genele doğru bir betimlemedir.

    3.1. Konuları Bakımından Betimleme Türleri

    ·İnsan betimlemesi
    ·Hayvan betimlemesi
    ·Eşya betimlemesi
    ·Manzara betimlemesi
    ·Olay betimlemesi
    3.2. Amaçları Bakımından Betimleme Türleri

    ·Açıklayıcı – teknik betimleme
    ·Sanatsal – izlenimsel betimleme
    Betimleyici Anlatım Biçimi ile İlgili Örnekler

    Örnek 1:
    Gökyüzünün açık güneşli olduğu bir
    ilkbahar günüydü. Öğleden sonra saat tam beşe çeyrek kala, arabamla
    Guercina’nın Pazar yerine geldim. Alan insan kaynıyordu. Birden çanlar
    çalmaya, sirenler ötmeye başladı. İlk kez gökten düşen bir bombayı,
    sonra bunun ardından on sekiz tane kadar olduğunu sayabildiğim savaş
    uçaklarını gördüm. Bombaların patlaması anlatılamaz bir panik yarattı.
    Ben beş milis askeriyle birlikte küçük bir tahta köprünün
    altına saklandım. Oldukça iyi gizlendiğimiz yerden meydanda olup
    bitenleri, kadınların, erkeklerin, çocukların ve hatta hayvanların
    nasıl bir şaşkınlık ve korku içinde kaçıştıklarını dehşetle
    görebiliyorduk…

    Bu parçada yazar, birdenbire karşısına çıkan savaş ortamını; bu ortamda insanların nasıl davrandıklarını betimliyor.
    Örnek 2:
    Sarı
    yağmur incecik, ışığın üstüne yağan başka bir ışık gibi iniyordu.
    Yerler, ince yağmuru buradan alıp hızla az öteye döküveriyordu. Kuşlar
    boyunlarını içlerine çekmişler, tüyleri domur domur, dallarda
    kıpırtısız duruyor. Yağmurun içinden mor bir kelebek seli geçti.
    İleride akar çayın kıyısında bir çıvgına tutulup, bir hayat çalısının
    üstünde kasırgalandı, hayat çalısı mosmor oldu, tepeden tırnağa; bir
    süre karmakarışık iç içe uğunarak, salkım saçak toparlanıp dağılarak,
    orada savruldu. Sonra mor toparlak sarının ışıltısında eridi, dağıldı,
    usul usul yitip gitti.

    Bu parçada doğadaki olaylar
    bir devinim içinde verilirken varlıklar çeşitli özellikleriyle
    çoğunlukla görme duyusuna seslenen bir biçimde gözler önünde
    canlandırılmıştır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    Anlatım Biçimi ve Özellikler Empty Geri: Anlatım Biçimi ve Özellikler

    Mesaj  AsiRuH Paz Ekim 12, 2008 9:45 pm

    4. ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM BİÇİMİ

    Konuyu, yani anlatılanı eylem içinde verme ve gösterme
    biçimidir. Nasıl bir eylemin bir ortaya çıkış, bir gelişim, bir de sona
    eriş durumu varsa öyküleyici anlatımda da öyle bir akış görülür. Bir
    durumdan bir duruma geçme, bir aşamadan bir aşamaya dönüşme bu tür
    anlatımın belirleyici özelliklerindendir. Bu özelliğinden ötürü okuyucu
    eylem içinde yaşar, sürekli bir devinim içinde bulur kendini. Çünkü
    belirli zaman dilimi içinde olay ve olgular ya birbirinin uzantısı
    olarak ya da geriye ve ileriye sıçrayışlar yapılarak verilir. Ancak bu
    olay ve olgular dizisi birbirine bağlantılı anlamlı bir bütün
    oluşturur. Bunun yanı sıra şu iki soru anlatımın dokusuna egemen olur;
    “Ne oldu?”, “Nasıl oldu?” Bundan dolayı bir olayı okuyucunun gözü
    önünde canlandırmak, varlıkların başından geçenleri aktarma amacı
    güdüldüğü zaman öyküleyici anlatıma başvurulur. Bu anlatımda okuyucuyu
    olay içinde yaşatmak amaçlanır.

    Bu anlatım biçimi öykü,
    roman, masal, biyografi… gibi eserlerin temel örgüsünü oluşturur.
    Yazar, konuyla ilgili ana düşüncesini okuyucusuna belirli bir olayı
    yaşatarak algılatmayı amaçlamıştır. Bu anlatım biçimi çoğu zaman
    “betimleme” ile birlikte kullanılır.

    Öyküleyici Anlatım Biçimi ile İlgili Örnekler

    Örnek 1:
    ……. Ateş oyunları arasında daha
    büyükleri, hatta kazalara yol açanları vardı. Baruttan gemiler, kuleler
    yapılarak şenlik yerine taşınır, burada bunlara ateş verilir, büyük
    patlamalarla yanıp tutuşmaları zevkle seyredilirdi. Ağzından ateş
    püsküren ejderhalar, tekerlekler üstünde halk arasında gezdirilir,
    görenler kaçar, seyredenler gülerdi.

    Örnek 2:
    On
    altıncı katta asansörden indik. Bana odayı gösterecek çocuğun peşlinden
    yürüyordum. Çocuk kısa bir koridoru geçti, bir odanın önünde durdu. Ben
    de durdum. Kapıyı açtı, içeri girdik. Perdeler sıkı sıkıya kapalı.
    Çocuk perdeleri açıp dışarıyı göstermek istedi. Engel oldum. Lambaları
    yaktı. Banyonun kapısı açtı. Bir şey isteyip istemediğimi sordu.
    İstemediğimi söyledim. Haşişini verdim, gitti.

    5. ÖSS’de Konuyla İlgili Çıkan Sorulardan Örnekler

    Örnek 1:
    Sofraya hep birlikte oturduk.
    Tahtadan, yuvarlak bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan
    oturarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik.
    Babam bağdaş kurarak baş köşeye otururdu. Beni sağına, kız kardeşimi de
    soluna alırdı. Karşısında annem otururdu. Babam, yemeğe başlamadan
    içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak olursa, hiç acımadan
    kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi.

    Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır?
    a)Betimleme – öyküleme
    b)Öyküleme – örnek verme
    c)Betimleme – açıklama
    d)Açıklama – öyküleme
    e)Açıklama – örnek verme
    Örnek 2:
    Adalarda
    oturanlar, akşamüzeri iskeleye çıkıp, gelenleri karşılar, gidenleri
    uğurlarlar; gençler arkadaşlarıyla buluşur; yaşlılar çay bahçelerinde,
    aralarında söyleşirler. Saat dokuza gelince, herkes evine dönmüş,
    sofraya oturmuş olur. adalara gezmeye gelen birkaç kişi dışında
    kimseleri göremezsiniz ortalıkta.

    Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
    a)Öyküleme
    b)Tanımlama
    c)Tartışma
    d)Açıklama
    e)Karşılaştırma

      Forum Saati Çarş. Kas. 13, 2024 4:59 pm