.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    erkek ve bayan isimleri ve anlamları

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    erkek ve bayan isimleri ve anlamları - Sayfa 3 Empty Geri: erkek ve bayan isimleri ve anlamları

    Mesaj  AsiRuH Cuma Ekim 10, 2008 12:57 am

    P ile başlayan isimler
    PADİŞAH: (Fars.) Hükümdar.
    PAHA: (Tür.) Değer, fiat, eder, tutar. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PAKALIN: (f.ti.) Er. Dürüst, doğru iyi tanınmış kimseler.
    PAKAN: (Fars.) Er. 1. Temizler, anlar. 2. Veliler, ermişler, evliya.
    PAKEL: (f.t.i.) Er. İyi işler yapan, doğru kimse.
    PAKER: (f.ti.) Er. Temiz, dürüst, iyi kimse.
    PAKİZE: (Fars.) Ka. Temiz, saf, halis, lekesiz.
    PAKKAN: (f.t.i.) Er. Temiz soydan gelen kimse.
    PAKSAN: (f.t.i.) Er. Temiz, doğru namuslu tanınmış kimse.
    PAKSOY: (f.ti.) Er. Temiz soydan gelen.
    PAKSU: (f.t.i.) Er. Temiz su. Billur gibi an duru, şahsiyetli.
    PAKSÜT: (f.ti.) Er. Sütü temiz.
    PALA: (Tür.) Er. Kısa ve geniş kılıç.
    PALATEKİN: (Tür.) Er. Emniyet, güven ve cesaret telkin eden kişi.
    PALATİMUR: (Tür.) Er. Demir pala. Sert ve katı yapılı, güçlü.
    PALA Y: (Fars.) Er. Yedek at.
    PALAZ: (Tür.) Er. 1. Kimi kuş yavrulannın civcivlikten sonraki durumu. 2. Güzel, canlı, gürbüz, şişman. 3. Dağınık.
    PALMİYE: (Fran.) Ka. Süs olarak kullanılan bir nevi hurma ağacı.
    PAMİR: (Tür.) Er. 1. Orta Asya'da yükseltisi 7000 m'yi geçen yüksek dağlık kütle. 2. (Fars.) Dünyanın çatısı.
    PAMİRHAN: (Tür.) Er. Pamir han.
    PAPATYA: (Tür.) Ka. İlkbaharda çiçek açan, taç yapraklı, beyaz, ortası sarı kümeçli bir kır çiçeği.
    PARLA: (Tür.) Ka. 1. Işık saç, ışılda. 2. Ün kazan, tanın.
    PARLAK: (Tür.) Ka. 1. Parlayan, ışıldayan. Temiz. 2. Çok başanlı.
    PARLANUR: (Tür.) Ka. Nur gibi parla. Parla nur.
    PARLAR: (Tür.) Ka. Işık saçar, ışıldar, aydınlık verir.
    PARSA: (Fars.) Er. 1. Sofu, dinine bağlı. 2. İffetli, namuslu, temiz, doğru.
    PARSBAY: (f.t.i.) Er. Pars gibi güçlü ve çevik.
    PARSHAN: ( f.t.i.) Er. (bkz. Parsbay).
    PARSKAN: ( f.t.i.) Er. Kanında atılganlık, cesaret ve saldırganlık taşıyan.
    PAŞA: (Tür.) Er. 1. Osmanlı devletinde yüksek rütbeli askerlere verilen unvan. General. 2.Uslu, ağırbaşlı.
    PAYAM: (Tür.) Er. Badem.
    PAY AN: (Fars.) Son nihayet. Uç, kenar. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PAYE: (Fars.) 1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3.. İkizlerin bir yıldızı, cevza burcu. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PAYİDAR: (Fars.) 1. Saygın, rütbeli. 2. Sağlam, sürekli. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PAYİZ: (Fars.) Er. Güz, sonbahar. Yaşlılık.
    PAYZEN: (Fars.)" Er. 1. Tutsak, esir. Suçlu. Ayağına pranga vurulmuş kimse. 2. Rençber.
    PAZVANTI: (Fars.) Er. Osmanlı devletinde, Rumeli bölgesinde gece bekçilerine verilen ad.
    PEDÜK: (Tür.) Er. Yüce, yüksek.
    PEHLEVİ: (Fars.) Er. 1. Şehir. 2. Kahraman, yiğit.
    PEHLİVAN: (Fars.) Er. 1. Güreşçi. 2. Boylu boslu, iri yan, güçlü kimse, yiğit.
    PEKAL: (Tür.) Er. Pek al.
    PEKALP: (Tür.) Er. Güçlü, sert, kahraman yiğit.
    PEKART: (Tür.) Er. Sağlam dönülmez yemin. Pek ant.
    PEKAY: (Tür.) Ka. Pek ay.
    PEKDEĞER: (Tür.) Çok değerli, çok kıymetli. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PEKDEMİR: (Tür.) Er. Sert, sağlam, demir gibi.
    PEKEL: (Tür.) Er. Güçlü el. Pek el.
    PEKER: (Tür.) Er. Güçlü kimse. Gözüpek, cesur yapılı.
    PEKERGİN: (Tür.) Er. Olgun kimse.
    PEKGÖZ: (Tür.) Er. Cesur, yiğit.
    PEKİN: (Tür.) Er. Üzerinde kuşku duyulmayan, kesinlikle bilinen, kesin.
    PEKİNER: (Tür.) Er. (bkz. Pekin).
    PEKİNTÜRK: (Tür.) Er. Pekin Türk.
    PEKKAN: (Tür.) Ka. Sağlam temiz kandan gelen. Soylu.
    PEKOL: (Tür.) Er. Sert, sağlam, dayanıklı ol.
    PEKÖZ: (Tür.) Özü sağlam kimse. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PEKŞEN: (Tür.) Neşeli, şenşakrak, mutlu kimse. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PEKTAŞI: (Tür.) Er. Güçlü, sert taş.
    PEKTAY: (Tür.) Er. Güçlü, sağlam tay.
    PEKTÜRK: (Tür.) Er. Sağlam ve güçlü Türk. ""°
    PEKÜN: (Tür.) Er. Tanınmış güçlü isim.
    PEKÜSTÜN: (Tür.) Er. Çok üstün, üstünlükte en iyi seviyede olan.
    PELiN: (Tür.) Ka. Birleşikgillerden, keskin ve güzel kokulu, bir çeşit bitki.
    PELİT: (Tür.) Çınar, meşe vb. ağaçların meyvesi. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PEMBE: (Tür.) Ka. Beyaz ve kırmızının karışmasından oluşan açık renk.
    PEMBEGÜL: (Tür.) Ka. Pembe gül.
    PERÇEM: (Fars.) Ka. 1. Kâkül. Yele. 2. Mızrak, bayrak gibi şeylerin başlarına konan püskül.
    PERDAH: (Fars.) Er. 1. Cila, parlaklık, parlama. Parlatma, parlaklık verme. 2. Budanmış asmadan yeni süren çubuk.
    PEREN: (Fars.) Ka. Ülker yıldızı, pervin, Süreyya.
    PERİ: (Fars.) Ka. 1. Dişi cin (güzel ve iyilik severlik sembolü olarak kabul edilirler). 2. Güzel kadın veya kız.
    PERİCAN: (Fars.) Ka. (bkz. Peri).
    PERİDE: (Fars.) Ka. Uçmuş, soluk, solmuş.
    PERİHAN: (Fars.) Ka. Peri padişahı. Büyücü.
    PERİNÇEK: (Tür.) Er. Özverili, fedakar, sadık.
    PERİRU: (Fars.) Ka. Peri yüzlü, çok güzel.
    PERİVEŞ: (Fars.) Ka. Peri gibi, çok güzel.
    PERİZ: (Fars.) Er. 1. Bağırma, haykırma. 2. Su kenarında yetişen yeşil saz, ot.
    PERİZAT: (Fars.) Ka. 1. Peri çocuğu. 2. Güzel, çok güzel.
    PERİZE: (Fars.) Ka. 1. Kırmızı altin. 2. Ateşte pişirilen ekmek.
    PERK: (Tür.) Er. Katı, sert, güçlü berk.
    PERKEL: (Tür.) Er. Güçlü er.
    PERKER: (Tür.) Er. Güçlü kimse.
    PERKİN: (Tür.) Er. Çok güçlü kuvvetli, sağlam kimse.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    erkek ve bayan isimleri ve anlamları - Sayfa 3 Empty Geri: erkek ve bayan isimleri ve anlamları

    Mesaj  AsiRuH Cuma Ekim 10, 2008 12:57 am

    PERMUN: (Fars.) Ka. Bezek, süs.
    PERRAN: (Fars.) Ka. Uçan, uçucu.
    PERRİN: (Fars.) Ka. Nezaket, nazlılık.
    PERTAV: (Fars.) Er. 1. Atılma, sıçrama. 2. Uzağa düşen ok.
    PERTEV: (Fars.) Er. Işık. Parlaklık.
    PERVA: (Fars.) 1. Korku. Çekingenlik. 2. İlgi, bağ.
    PERVER: (Fars.) Er. Besleyen, besleyici, yetiştiren, yetiştirici, koruyan, terbiye eden.
    PERVİN: (Fars.) Ka. Ülker süreyya.
    PERVİZ: (Fars.) Er. 1. Üstün. 2. Elek. Süzgeç. 3. Balık. 4. Güzellik. Cilve. 5. İran hükümdarı Hüsrev'in lakabı.
    PESEN: (Tür.) Kırağı, çiğ. Sis. ince ince yağan kar, çisenti. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PESENT: (Fars.) Ka. 1. Beğenen, beğenmiş. Beğenme, seçme. 2. Esmerleşmiş. 3. Altın, mat altın.
    PEŞİN: (Fars.) Sonraki, en son. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PEŞİN: (Fars.) Er. Keykubat'ın üçüncü oğlu.
    PEŞREV: (Fars.) Er. 1. Türk müziğinin en meşhur saz eseri formu. 2. Güreşten önce güreşçilerin yaptıkları gösteri.
    PETEK: (Tür.) Ka. 1. Kovanda anların içine bal yaptıkları göz, mum tekerleği. Kovan. 2. Minarenin şerefe ile külah arasındaki kısmı. Bacalarda külahın altındaki çıkıntılı kısım.
    PEYAM: (Fars.) Er. Haber, başkasından alman bilgi, nebe.
    PEYAMİ: (Fars.) Er. Haberle, bilgi ile ilgili.
    PEYDA: (Fars.) Ka. Meydanda açıkta. Hazır, mevcut.
    PEYGAMBER: (Fars.) Allah tarafından kullarına haber götürmekle görevlendirilmiş seçkin insan. Nebi, Rasul. Yalnız Peygamberlere mahsus bir isimdir.
    PEYKAN: (Fars.) Er. Temren, başak, okun ucundaki sivri demir.
    PEYKE: (Fars.) Ka. Kuru kanepe, tahta sedir.
    PEYKER: (Fars.) Ka. Yüz, surat.
    PEYMA: (Fars.) Ka. Ölçen, ölçücü.
    PEYMAN: (Fars.) Er. Yemin, and, ahd.
    PEYMANE: (Fars.) Ka. Büyük kadeh, şarap bardağı.
    PEYREV: (Fars.). Ardı sıra giden. Arkasından giden, izinden yürüyen. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    PEYZAJ: (Fran.) Ka. Kır resmi.
    PINAR: (Tür.) Ka. Yerden kaynayıp çıkan su, kaynak, çeşme. Bir suyun çıktığı yer, su başı. Kaynak suyunun devamlı aktığı yer.
    PIRILTI: (Tür.) Ka. Parıldayan şeyin çıkardığı ışık. Anlık ışık geçişi.
    PIRLANTA: (İtal.) Ka. Değerli bir tür elmas.
    PIRNAL: (Tür.) Ka. Meşe ağacı çalısı.
    PITIRCA: (Tür.) Ka. Koyu pembe renkli bir bahar çiçeği.
    PİNHAN: (Fars.) Ka. Gizli.
    PİRANE: (Fars.) Er. Yaşlılara yakışır şekilde, olgunca tavır.
    PİRAYE: (Fars.) Ka. Süs, zinet.
    PİRUZ: (Fars.) Er. Kutlu, hayırlı, uğurlu.
    FİRUZE: (Fars.) Ka. Mavi renkli ve değerli bir süs taşı.
    PİYALE: (Fars.) Ka. Kadeh, şarap bardağı.
    PLATİN: (Lat.) Ka. Beyaz ve çok değerli bir maden.
    POLAT: (Fars.) Er. Çelik. Güç, kuvvet.
    POLATALP: (Tür.) Er. Çelik gibi güçlü yiğit.
    POLATHAN: (Tür.) Er. (bkz. Polatalp).
    POLATKAN: (Tür.) Er. Çelik gibi güçlü soydan gelen.
    POLATKILIÇ: (Tür.) Er. İyi cins çelikten yapılma kılıç.
    POYRAZ: (Yun.) 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgar. 2. Kuzey. � Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    POZAN: (Tür.) Er. Üzüm bağı.
    PÜRÇEK: (Tür.) Ka. Şakaklardan sarkan saç, zülüf. Ağaç ve bitkilerin saçak gibi ince kökleri. Oya, püskül, saçak.
    PÜRÇlN: (Fars.) Ka. Çok düşünceli, öfkeli. Kınşık.
    PÜRDlL: (Fars.) Er. Yürekli, cesur.
    PÜREN: (Tür.) Ka. Kimi ağaçlarda yapraklardan ayn olarak süren ince yaprak. Çalılık ve sık otlu yerler. Sarı, kırmızı, çiçek açan ufak yapraklı anlann çok sevdiği bir tür ot. Meşe ağacı filizi.
    PÜRFER: (Fars.) Ka. Çok parlak, aydınlık.
    PÜSER: (Fars.) Er. Oğul, erkek çocuk
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    erkek ve bayan isimleri ve anlamları - Sayfa 3 Empty Geri: erkek ve bayan isimleri ve anlamları

    Mesaj  AsiRuH Cuma Ekim 10, 2008 12:58 am

    ANA SAYAFA
    İSİMLER SÖZLÜĞÜ
    R ile başlayan isimler align=

    R ile başlayan isimler
    RABBANİ: (Ar.) Er. 1. Allahla ilgili. 2. Kendini bütün varlığıyla Allah'a teslim eden. Putçu inanıştan uzak, şalin amel işleyen, Allah'tan geleni kabul edip, O'nun dinine muhalif olana karşı çıkan.
    RABIT: (Ar.) Er. Rabteden, bağlayan, birleştiren. Nefsini dünyadan menedip ahirete bağlamış olan.
    RABITA: (Ar.) Ka. 1. İki şeyi birbirine bağlayan şey, bağ. 2. Münasebet, ilgi. 3. Bağlılık, mensub olma. 4. Sıra, tertip, usul, düzen.
    RABİ: (Ar.) Er. Dördüncü.
    RABİA: (Ar.) Ka. 1. Dördüncü. Saatteki salisenin 2. Tanzimattan sonra memurlukta kolağası derecesinde bir rütbe. 3. Ünlü kadın mutasavvuf.
    RABİH: (Ar.) Er. Yararlı, kazançlı, karlı.
    RÂCİ: (Ar.) 1. Rica eden, yalvaran, dileyen. 2. Dönen, geri gelen. 3. Nisbet ve ilgisi bulunan, dokunan.
    RACİFE: (Ar.) Ka. Sur'un kıyamet
    te bütün canlı lan öldürecek olan ilk üflenişi.
    RACİH: (Ar.) Er. Değerli, üstün. Fıkıhta: Delil ve Burhanların tercihinde delili öncelik kazanan taraf.
    RACİYE: (Ar.) Ka. 1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
    RADİ: (Ar.) Er. Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren.
    RADİFE: (Ar.) Ka. Kıyamette üfürülecek surun ikincisi
    RADİYE: (Ar.) Ka. Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
    RAFET: (Ar.) Er. Acıma, merhamet etme, esirgeme anlamında. Kur'anı Kerim'de Nur suresi 2. ayet. Hadid suresi 27. ayette geçmektedir.
    RAFEDDİN: (Ar.) Er. İslam dininin vermiş olduğu acıma, esirgeme duygusu. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
    RAFIZ: (Ar.) Er. Bırakan, salıveren.
    RÂFİ: (Ar.) Er. Kaldıran, yücelten, yükselten. Allah'ın isimlerinden, (bkz. AbdürraiT). Rafı' b. Hadic, sahabeden.
    R AFİ A: (Ar.) Ka. Her çeşit ayaklık ve destek.
    RAFİH: (Ar.) Er. Rahat ve huzurlu yaşayan.
    RAĞIB: (Ar.) Er. Arzulu, isteyen, rağbet eden. Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.
    RAĞİBE: (Ar.) Ka. (bkz. Rağıb).
    RAĞBET: (Ar.) Ka. İstek, arzu. İstekle karşılama.
    RAHATEFZA: (a.f.i.) Rahat artıran. Türk müziğinin bileşik makamlarından. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RAMDAN: (Fars.) Er. Yol bilen. RAHE: (Ar.) Ka. Avuç içi, el ayası.
    RAHİ: (Ar.) Er. Rahat, huzurlu,
    dingin. .»...' r,*
    RAHİLE: (Ar.) Ka. Rahat, sakin.
    RAHİM: (Ar.) Er. Esirgeyen, acıyan, koruyan, merhametli. Kur'an'da 220 yerde zikredilmiştir. Allah'ın isimlerinden, (bkz. Abdürrahim).
    RAHİME: (Ar.) Ka. Hafif sesli, latif konuşan kadın demektir, (bkz. Rahim).
    RAHİYE: (Ar.) Ka. Bal ansı.
    RAHMAN: (Ar.) Er. Bütün canlılara merhamet eden, koruyan. Kur'anı Kerim'de 55'ten fazla yerde zikredilmiştir. Yine Kur'anı Kerim'in 55. suresinin adıdır. Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim olarak kullanılır, (bkz. Abdürrahman).
    RAHMANİ: (Ar.) Er. Allah'tan gelen, kutsal, Allah'a özgü. �>*
    RAHMET: (Ar.). Acıma, esirgeme, koruma, yarlığama. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RAHMETİ: (Ar.) Er. Rahmetle ilgili.
    RAHMETULLAH: (Ar.) Er. Allah'ın esirgemesi, koruması.
    RAHMİ: (Ar.) Er. Acımayla ilgili.
    RAHMİYE: (Ar.) Ka. (bkz. Rahmi).
    RAHŞAN: (Fars.) Ka. Parıltılı. Işıltı.
    RAHŞENDE: (Fars.) Ka. Parıldayan, panldayıcı.
    RAİD: (Ar.) Er. Gürleyen, gürüldeyen.
    RAİDE: (Ar.) Ka. Gürleyen bulut.
    RAİF: (Ar.) Er. Acıması olan, merhametli.
    RAİFE: (Ar.) Ka. (bkz. Raif).
    RAİK: (Ar.) Er. Sade, saf, halis.
    RAİKA: (Ar.) Ka. Sade, saf, katışıksız.
    RAKIM: (Ar.) Er. Yazan, çizen. Yükselti.
    RAKİ: (Ar.) Er. Namazda eğilen, rüku' eden. Kur'anı Kerim'de 4 yerde bu anlamda zikredilmiştir.
    RAKÎB: (Ar.) Er. Herhangi bir alanda üstünlük sağlamaya çalışan taraflardan herbiri. Koruyucu. "Görüp gözeten" Allah'ın isimlerinden.
    RAKİD: (Ar.) Er. Hareketsiz:, durgun, yavaş.
    RAKİDE: (Ar.) Ka. Durgun, sessiz, hareketsiz.
    RAKİK: (Ar.) Er. 1. İnce. Yufka yürekli. 2. Köle veya cariye.
    RAKİKA: (Ar.) Ka. (bkz. Rakik).
    RAM: (Fars.) Er. İtaat eden, boyun eğen, kendisini başkasının emrine bırakan. İki isimlerde kullanılır. Ramcan, Ramcanan gibi.
    RAMAZAN: (Ar.) Er. Hicri (kameri) ayların dokuzuncusu, oruç ayı. Kur'an'da Bakara suresi 185. ayette ismi geçen ay ismi.
    RAMİ: (Ar.) Er. Atan, atıcı.
    RAMİYE: (Ar.) Ka. (bkz. Rami).
    RAMİZ: (Ar.) Er. 1. Akıllı, zeki. 2. İşaretlerle simgelerle gösteren.
    RAMİZE: (Ar.) Ka. (bkz. Ramiz).
    RÂNÂ: (Ar.) Ka. 1. Güzel, hoş latif, parlak. Çok iyi, çok ala. 2. Arapça'da "er'an" kelimesinin müennesi olup "ahmak, sünene kadın" demektir. Erkek adı olarak da kullanılır.
    RASÂFET: (Ar.) Ka. Sağlamlık, dayanıklılık.
    RASÂNET: (Ar.) Ka. Sağlamlık, dayanıklılık, metanet.
    RASİ: (Ar.) Er. Kımıldamayan, oynamayan, sabit. Lenger atmış olan, demir üzerinde bulunan gemi.
    RASİA: (Ar.) Ka. Kabara. Kabara gibi yer yer konulan süs.
    RASİF: (Ar.) Er. 1. Sağlam dayanıklı. 2. Denizin yüzüne çıkmış kayalar. 3. Taş, temel, rıhtım.
    RASİFE: (Ar.) Ka. Rıhtım, su içine yapılan set.
    RASİH: (Ar.) Er. 1. Sağlam, temeli güçlü, dayanıklı. 2. Bir bilimde, özellikle din alanında çok derinleşmiş olan (kimse). Kur'an'da Rasihûn olarak geçer.
    RASİHA: (Ar.) Ka. (bkz. Rasih).
    RÂSİM: (Ar.) Er. Resim yapan.
    RÂSİME: (Ar.) Ka. 1. Âdet, töre. Merasim, tören. 2. Formalite.
    RASİN: (Ar.) Er. Sağlam, dayanıklı, güçlü.
    RASİYE: (Ar.) Ka. Büyük dağ.
    RAST: (Fars.) 1. Sağ. 2. Haklı, doğru. Uygunluk. 3. Türk müziğinin en eski makamlarından. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RASTAN: (Fars.) Er. Doğru olanlar, haklı olanlar, haklılar.
    RASTBİN: (Fars.) Herşeyin doğrusunu gören. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    R AŞTİ: (Fars.) Er. Doğruluk, gerçeklik, istikamet.
    RASTKÂR: (Fars.) Er. Doğru adam.
    R AŞ AN: (Ar.) Ka. Titreme, titreyiş.
    RAŞİD: (Ar.) Er. 1. Olgun, ergin, akıllı. 2. Doğru yolda olan. 3. Hak din olan İslam'ı kabul eden. Kur'an'da Hucurât suresi ayet 7'de geçmektedir. Ayrıca 4 halife için Raşid halifeler denmiştir. Türk dil kuralına göre "dA" olarak kullanılır.
    RAŞİDE: (Ar.) Ka. (bkz. Raşid).
    RATİB: (Ar.) Er. 1. Sıralayan, düzenleyen (kimse). 2. Sabit, sağlam, yerleşmiş. Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır. ,.
    RATİBE: (Ar.) Ka. (bkz. Ratib).
    RAUF: (Ar.) Er. Esirgeyen acıyan, çok merhametli. Allah'ın isimlerinden. "Abd" takısı alarak kullanılır. (bkz. Abdürrauf). Kur'anı Kerim'de 10'dan fazla yerde geçmektedir.
    RAUFE: (Ar.) Ka. (bkz. Rauf). RAVEND: (Fars.) Er. Kökleri ve saplan ilaç olarak kullanılan karabuğdaygillerden bir bitki.
    RAVZA: (Ar.) Ka. Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe. Ravzai Mutahhara; Rasulullah'ın medfun olduğu mekan.
    RAYET: (Ar.) Bayrak. Sancak. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RAYİHA: (Ar.) Ka. Güzel koku.
    RAYİHAN: (a.f.i.) Er. Han bayrağı, han sancağı.
    RÂZÎ: (Ar.) Er. Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren. İslam dünyasında meşhur bir isimdir.
    RAZİ YE: (Ar.) Ka. Kabul eden, rıza gösteren, boyun eğen.
    REBAB: (Fars.) Ka. 1. Bir çeşit kemence. 2. Arapça'da dostlar anlamına gelir. Hz. Hüseyin'in hanımının ismidir
    REBİ: (Ar.) Er. Bahar, ilkyaz.
    REBİA: (Ar.) Ka. (bkz. Rebi).
    REBİYE: (Ar.) Ka. 1. Kış sonlarında yapılan ekim. 2. Eskiden ozanlann bahara girerken büyüklere sundukları kaside.
    RECA: (Ar.) Er. Umut, umma. İstek, dilek.
    RECAİ: (Ar.) Er. İsteyen, rica eden, yalvaran. Allah'a yalvaran. Ashab'ın kullandığı isimlerdendir.
    RECEP: (Ar.) Er. 1. Hicri kameri ayların yedincisi, üç aylann ilki. 2. Gösterişli, haybetli.
    REFAH: (Ar.) Ka. Bolluk, rahatlık, sıkıntı içinde olmamak.
    REFAHET: (Ar.) Ka. Bolluk, gürlük.
    REFAKAT: (Ar.) Ka. Refiklik arkadaşlık, yoldaşlık.
    REFET: (Ar.) Er. Acıma, merhamet etme, esirgeme. Kur'anı Kerim'de Nur suresi ayet 2 ve ve Hadid suresi 27. ayette geçmektedir.
    REFETTİN: (Ar.) Er. (bkz. Rafeddin).
    REFHAN: (Ar.) Ka. Varlık içinde yaşayan.
    REFİ: (Ar.) Er. Yüksek, yüce, saygın.
    REFİA: (Ar.) Ka. (bkz. Refi).
    REFİG: (Ar.) Er. Bolluk ve rahat içinde geçinen.
    REFİH: (Ar.) Er. (bkz. Refhan).
    REFİHA: (Ar.) Ka. (bkz. Refıh).
    REFİK: (Ar.) Er. 1. Arkadaş, yol arkadaşı, yoldaş. Muavin, yardımcı. 2. Koca. 3. Ortak. 4. Mesleğe yeni giren kimsenin rehber olarak tanıdığı kişi. Kur'an'da geçen bir isimdir.
    REFİKA: (Ar.) Ka. Eş, kan, zevce.
    REFREF: (Ar.) 1. İnce, yumuşak kumaş. 2. Kenar saçağı. 3. Döşek, döşeme, minder, yastık. 4. Kuşu çok olan çimenlik. 5. Dalları salkım salkım olan ağaç. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    REFTAR: (Fars.) Ka. Salınarak, edalı yürüyüş.
    REGAİP: (Ar.) 1. Çok istek gören, beğenilen. 2. Armağanlar. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    REHA: (Fars.) Er. 1. Kurtulma, kurtuluş. 2. (Ar.) Bolluk, genişlik, varlık.
    REHAMET: (Ar.) Ka. Sesin ince, yavaş ve tatlı olması.
    REHASET: (Ar.) Ka. 1. Tazelik, yumuşaklık. 2. Ucuzluk.
    REHAVİ: (Fars.) Er. Türk müziğinin en eski birleşik makamı.
    REHA Yİ: (Fars.) Kurtulma, necat. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    REHBER: (Fars.) Er. Yol gösteren, kılavuz.
    REİS: (Ar.) Er. Başkan, baş.
    REKÂNET: (Ar.) Ka. Ağırbaşlılık, gururluluk.
    REKİN: (Ar.) Er. Gururlu, ağırbaşlı. Yüce, yüksek.
    REKİNE: (Ar.) Ka. (bkz. Rekin).
    REKİZ: (Ar.) Er. 1. Gizli, gömülü define. 2. Sağlam, adamakıllı.
    REMİDE: (Fars.) Ka. Ürkmüş, korkmuş.
    REMİZ: (Ar.) Er. 1. İşaret, meramını isteğini işaretle ifade etme. 2. Alamet, amblem.
    REMZİ: (Ar.) Er. Remizle ilgili, remze ait, sembolik, simgesel.
    REMZİ YE: (Ar.) Ka. (bkz. Remzi).
    RENÂN: (Ar.) Er. İnleyen, çınlayan.
    RENGİDİL: (Fars.) Ka. Türk müziğinde bir makam.
    RENGİN: (Fars.) Ka. 1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. Süslü.
    RENGİN AR: (Tür.) Ka. Nar renginde olan.
    RESÂ: (Fars.) Ka. Yetişen, yetiştiren, erişen.
    RESAİ: (Ar.) Er. Süsler, süs. RESAN: (Fars.) Erişenler, yetişenler, ulaşanlar. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    erkek ve bayan isimleri ve anlamları - Sayfa 3 Empty Geri: erkek ve bayan isimleri ve anlamları

    Mesaj  AsiRuH Cuma Ekim 10, 2008 12:58 am

    RESANE: (Fars.) Ka. Özlem, hasret
    RESANET: (Ar.) Ka. Sağlamlık, metanet.
    REŞAT: (Fars.) Er. Layık, değer, yakışır.
    REŞİDE: (Fars.) Ka. Yetişmiş, olgunlaşmış, ermiş.
    RESMİ: (Ar.) Er. 1. Devletle ilgili olan. 2. Törenle yapılan. 3. Çok ciddi.
    RESMİGÜL: (Fars.) Ka. Gül gibi güzel, gül biçiminde.
    RESMİYE: (Ar.) Ka. (bkz. Resmi).
    RESUL: (Ar.) Er. Bir kimsenin sözünü başka bir kimseye tebliğ eden kişi. Elçi, Allah elçisi peygamber. Yeni bir kitap ve şeriatle gönderilen peygamber.
    RESULHAN: (a.f.i.) Er. Hükümdarların elçisi.
    REŞAD: (Ar.) Er. 1. Doğru yolda, hak yolda yürüme. 2. Sultan Reşad; Osmanlı son dönem padi şahlarındandır. Türk dil kuralına göre "dA" olarak kullanılır.
    REŞİD: (Ar.) Er. 1. Cenabı Hakk'ın isimlerinden. 2. İyi ve doğruyu seçebilen, malını idare gücü olan, rüşd yaşına ulaşmış akil ve baliğ (kişi) ergin, erişkin. 3. Akıllı hareket eden doğru yolda giden. Abdürreşid olarak kullanılır. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
    REŞİDE: (Ar.) Ka. (bkz. Reşid).
    REŞİDUDDİN: (Ar.) Er. Dinin akıllı kişisi, dini olgunluğa ulaşmış kişi.
    REŞİK: (Ar.) Er. Uzun boylu, yakışıklı.
    REVA: (Fars.) Er. Yakışır, uygun, yerinde.
    REVAH: (Ar.) Er. 1. Bir şeyi elde etmeden doğan neşe. 2. Güneş battıktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman.
    REVAHA: (Ar.) Ka. (bkz. Revah). Ünlü sahabi Abdullah b. Revaha'nm babası.
    REVAHİ: (Ar.) Er. Bal arılan.
    REVAİD: (Ar.) Er. Gürleyen bulutlar.
    REVAN: (Fars.) 1. Akan, su gibi akıp giden. 2. Ruh, can. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    REVHA: (Ar.) Er. Rahaüık . Gönül rahatlığı.
    REVİŞ: (Fars.) Er. Biçim, tarz, üslup. Tutum, davranış, yol. REVNAK: (Ar.) Ka. Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.
    REVZEN: (a.f.i.) Ka. Pencere.
    REY AN: (Ar.). Herşeyin evveli, ilk zamanı, tazelik zamanı. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    REYHAN: (Ar.) Ka. 1. Fesleğen, güzel kokulu bir süs bitkisi. 2. Rızık, geçimlik, rahmet anlamına da gelir.
    REYYA: (Ar.) Ka. Güzel koku, reyhan.
    REYYAN: (Ar.) Suya kanmış, suya doymuş. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    REZAN: (Ar.) Er. Ağırbaşlı, gururlu. ,
    REZZAK: (Ar.) Er. Bütün canlıların rızkını veren , onları nimetlendiren anlamında. Allah'ın isimlerinden. "Abd" takısı alarak kullanılır, (bkz. Abdiirrezzak).
    REZZAN: (Ar.) Ka. Ağırbaşlı, ağır, onurlu. ,
    RIDVAN: (Ar.) Er. 1. Rıza, razılık, razı olma. 2. Cennet kapısında bekleyen melek. Kur'an'da 10'dan fazla yerde geçmektedir.
    RIFAT: (Ar.) Er. Yükseklik, yücelik, itibar, yüksek mertebe.
    RIFKI: (Ar.) Er. Yumuşaklık, mülayimlik, yumuşak başlılık, naziklik, tatlılık.
    RIFKIYE: (Ar.) Ka. (bkz. Rıfkı).
    RIZA: (Ar.) Er. Razılık, razı olma, hoşnutluk, memnuniyet, muvafakat, kabul. Bir şeyin olmasına muvafakat etme. Kadere mukadderata boyun eğme.
    RIZKULLAH: (Ar.) Er. Allah'ın verdiği nimet. Nimetler veren Allah'ın kulu.
    RİAYET: (Ar.) 1. Gütme, gözetme. 2. Sayma, saygı, itibar. 3. Ağırlama. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RİCAL: (Ar.) Er. 1. Erkekler. 2. Onur sahibi kimseler.
    RİKAB: (Ar.) Er. Büyük, saygın bir kimsenin huzuru, önü. Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.
    RİKKAT: (Ar.) Ka. İncelik, naziklik. Sevecenlik, acıma duygusu.
    RİMAYET: (Ar.) Ka. Atıcılık, ok, kurşun, gülle gibi şeyleri atmada usta.
    RİNDAN: (Fars.) Ka. Dünya işini boş görenler, alçakgönüllüler, kalenderler.
    RİSALE: (Ar.) Ka. 1. Mektup. 2. Kısa yazılmış, küçük kitap. 3. Dergi, mecmua.
    RİSALEDDİN: (Ar.) Er. Dinin elçisi, peygamberi. Türk dil kuralına göre "dA" olarak kullanılır.
    RİSALET: (Ar.) Er. Elçilik. Peygamberlik.
    RİVA: (Ar.) Suya kanmışlar. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RİYASET: (Ar.) Reislik, başlık, baş olma, başkanlık. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RİYAZ: (Ar.) Er. Bahçeler, ağaçlık çimenlik yerler, ravza.
    RİYAZET: (Ar.) Nefis kırma, dünya lezzetlerinden ve rahatından sakınma, perhizle, kanaatle yaşama. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RUHAN: (Fars.) Ka. Güzel kokan, güzel kokulu.
    RUHANİ: (Fars.) Er. Ruhla ilgili. Gözle görülmeyen.
    RUHCAN: (Tür.) Er. Ruh ve can isimlerinden bileşik isim.
    RUHFEZA: (Tür.) Ka. Yükselen
    ruh, yüksek ruh.
    RUHİ: (Ar.) Er. Ruhsal, ruhla ilgili.
    RUHİDDİN: (Ar.) Er. Dinin ruhu, özü. Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
    RUHİNUR: (f.a.i.) Ka. Nurlu, aydınlık yüzlü.
    RUHİŞEN: (a.f.i.) Ka. Şen, neşeli, canlı kimse.
    RUHİYE: (Ar.) Ka. (bkz. Ruhi). RUHNEVAZ: (Fars.) Ka. 1. Ruh ok
    şayan. 2. Türk müziğinde bir makam.
    RUHSADE: (Fars.) Ka. Yanağını,
    yüzüne süren, yüzünü sürmüş. }>
    RUHSAL: (Tür.) Ka. Ruhla ilgili olan, ruhi.
    RUHSAR: (Fars.) Ka. Yanak. Yüz, çehre.
    RUHSARE: (Fars.) Ka. (bkz. Ruhsar).

    RUHSAT: (Ar.) İzin, müsaade. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RUHŞAN: (Ar.) Er. Yüce, üstün, şanlı, ruh.
    RUHŞEN: (a.f.i.) Ka. (bkz. Ruhişen).
    RUHUGÜL: (Ar.) Ka. Güzel, temiz, latif kimse, gül ruhlu.
    RUHUNUR: (Tür.) Ka. (bkz. Ruhinur).
    RUKİYE: (Ar.) Ka. Büyüleyici, sihirleyici, efsun. Peygamberimizin kızlarından birinin adıdır.
    RUŞEN: (Fars.) Er. Aydın, parlak. Belli, aşikar.
    RUŞENİ: (Fars.) Er. 1. Aydınlık, açıklık. Belli olma. 2. Bir tarikatın adı. Halvetiyyenin Ruşeni kolunun kurucusu olan Aydınlı Ömer Dede'dir.
    RUZAN: (Fars.) Ka. Günler, gündüzler. /V'^f!
    RUZİ: (Fars.) Er. 1. Gündüze ait, gündüzle ilgili. 2. Rızık, azık, kısmet, nasip.
    RUZİYE: (Fars.) Ka. Gündüze ait, gündüzle ilgili. '�/*>*
    RÜCUM: (Ar.) Er. Akan yıldız. ''
    RÜÇHAN: (Ar.) Er. Üstünlük, üstün olma.
    RÜKNEDDİN: (Ar.) Er. Dinin temel direği. Türk dil kuralına göre "dA" olarak kullanılır.
    RÜKNİ: (Ar.) Er. 1. Bir şeyin en sağlam yanı. 2. Saygın, güçlü, önemli kimse
    RÜKUNET: (Ar.) Ka. Ağırbaşlılık, gururluluk.
    RUSTEM: (Fars.) Er. Yiğit, kahraman. İran'ın ünlü pehlivanı ve savaşçısı.
    RÜSTÎ: (Fars.) Er. Yiğitlik. Üstünlük. Kuvvet
    RÜSUHİ: (Ar.) Er. 1. Sağlam, güçlü. 2. Becerikli, yetenekli.
    RÜŞTÜ: (Ar.) Er. Doğru yolda olan. Akıllı, ergin.
    RÜVEYDA: (Ar.) Ka. Hoş, ince, rjazik, Rüveyde.
    RÜVEYDE: (Ar.) Ka. (bkz. Rüveyda).
    RÜVEYHA: (Ar.) Ka. Zariflik, incelik.
    RÜVİDE: (Ar.) Ka. (bkz. Rüveyde).
    RÜYA: (Ar.) Ka. 1. Uyku sırasında görülen şey, düş. 2. Hayal, umut.
    RÜYET: (Ar.) Görme, seyretme, bakma, görüş. Basiret, isabetli düşünme hassası. Kalp gözüyle manevi alemi görme, müşahade. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    RÜZGÂR: (Fars.) Er. 1. Zaman, devir. 2. Dünya, alem. 3. Talih. 4. Yel.

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 5:16 am