KURULUŞ.......... Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    KURULUŞ..........

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    KURULUŞ.......... Empty KURULUŞ..........

    Mesaj  AsiRuH Salı Ekim 07, 2008 8:38 pm

    Galatasaray
    Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz
    içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden
    (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz
    bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.

    Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından
    1482'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve
    "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern
    konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un
    yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla
    ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi
    dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına
    konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar.
    Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı
    öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de
    bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı
    gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların
    sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda
    bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

    Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux,
    Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra,
    değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli
    jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların
    ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor
    Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı
    sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson
    kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının
    öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar.
    Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler
    futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden
    farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır.
    Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış
    ve tam bir salgına dönüşmüştür.

    1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James
    Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy
    Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler
    bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır.
    1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla
    anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve
    bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde
    bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar
    yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar
    yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan
    ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları,
    GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların
    amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun
    kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

    Türk olmayan takımları yenmek

    Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl"
    kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır:
    "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında
    edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş
    baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar
    verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan
    Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu,
    Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp
    talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı
    muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis
    olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş
    toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık.
    Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım.
    Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz
    da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı
    alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını
    yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden
    fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere
    payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği
    formaları yıkadığı için almıştı.

    "Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir
    renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."


    Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması
    yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray
    olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı
    Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı
    ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı
    efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine
    kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun"
    derler.

    Kurucu Listeler

    1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan,
    mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, inci gibi elyazısıyla
    tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik
    Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar:
    1-Ali Sami Yen; 2-Asım Sonumut; 3-Emin Bülent Serdaroğlu; 4-Celal
    İbrahim; 5-B. Nikolof; 6-Milo Bakiş; 7-Pol Bakiş; 8-Bekir Sıtkı
    Bircan; 9-Tahsin Nahit; 10-Reşat Şirvanizade; 11-Hüseyin Hüsnü;
    12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu; 13-Abidin Daver.

    1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası
    bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil
    edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında
    Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik
    kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin
    ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da
    eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış
    ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin
    yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir: 1-Ali Sami
    Yen; 2-Asım Sonumut; 3-Emin Bülent Serdaroğlu; 4-Celal İbrahim;
    5-Bekir Sıtkı Bircan; 6-Reşat Şirvanizade; 7-Refik Cevdet
    Kalpakçıoğlu; 8-Abidin Daver.

    Renklerin öyküsü

    Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır.
    Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin
    baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış
    ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu
    nedenle, sarı-siyah renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı
    olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu
    renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:
    "Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki
    Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü
    kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı,
    öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar,
    mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi.
    Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı
    renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki
    renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı
    alevinin takımımız üstünde parıldamasını
    tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini
    tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık
    kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın
    II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden
    esinlendiğini ileri sürer.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 5:47 pm