Dirseğini çimenlere
yasla¤¤¤¤¤ Whitney'in yanına uzandı
Clayton. Başparmağıyla Whitney'in yanağına dokundu ve genç
kadının elmacık kemiğinin nazik kıvrımını parmak ucunda hissetti.
Clayton bu kadının ruhuna, tazeliğine tapıyordu adeta; Whitney'in
tutkusu iç yakıcı ve tahrik ediciydi. Bunu
düşündüğünde bile Clayton iliklerine yayılan keskin
bir acı hissediyordu. Bu kadın tıpkı onun umduğu gibi, hatta umduğundan
da öte bir yaratıktı; inatçıydı, tatlıydı, şehvetliydi,
küstahtı ve zekiydi. Heyecan verici bütün zıtlıkları
içinde barındıran bir hazineydi. Clayton'ın hazinesiydi!