KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak," Dünyanın
hiçbir yerinde böyle hak, hukuk yoktur" dedi. KEMER
- Rauf Denktaş, ******çü Düşünce Derneği
Kemer Şubesi'nin davetlisi olarak geldiği Antalya'nın Kemer
ilçesinde konakladığı otelde basın toplantısı düzenledi. Denktaş, bir gazetecinin ''Ergenekon'da yeni bir dalga bekliyor musunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Dalgalar
çok. Ama hukukçu olarak söylüyorum, 'Burada
senin ne kadar kalacağın belli değil. Ben delil arıyorum, otur oraya
bekle bir ay, üç ay, sekiz ay, 13 ay, bundan sonra seni eve
göndereyim ölmek için.' Böyle hak, böyle
hukuk yoktur dünyanın hiçbir yerinde. Delilin varsa beni
içeri alırsın, veyahut şüpheyle içeri almışsan 2
hafta, üç hafta bir ay, hadi git bulamadım dersin.
Böyle kanun ben görmedim. Ben hukukçuyum dünyanın
hiçbir yerinde görmedim.'' Bir gazetecinin
kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirmek istemesi üzerine
Denktaş, ''Tamam, hiç olmazsa beraber gideriz içeriye''
diye espri yaptı. KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,
Kıbrıs sorununun çözümünün Ada'da iki egemen
halkın ve devletin kabulüne dayandığını söyledi. Denktaş,
Mehmet Ali Talat ve Dimitris Hristofyas'ın
yürüttüğü görüşmelerin sonunda ''selamet
olmadığını'' savundu. Görüşmelerin devam ettiği kanalın
sonunda ''Kıbrıs Türk halkı'' diye bir halk olmadığını belirten
Denktaş, ''Tek halkın içinde bir cemaat olarak varız.
Dolayısıyla çoğunluk iradesiyle Avrupa Birliği yasalarının
altında Türkiye'den kopmuş halde bir azınlık vardır. Türk
askeri Ada'dan çıkmak mecburiyetindedir. Bütün baskı
ve manevra şimdi bunun üzerinedir'' dedi. Türk
askerinin Ada'dan, mağlup olmuş gibi sancağını, şehitlerin kemiklerini
toplayarak Anadolu'ya dönmesini istemediğini vurgulayan Denktaş,
şöyle konuştu: ''Kıbrıs meselesinin halli, Kıbrıs'ta
iki eşit egemen halkın var olduğu, iki devletin var olduğu, iki
demokrasinin var olduğunun kabulü ve Türkiye'nin
garantörlüğünün devam etmesine dayalıdır. Milli
görüş bu. Birdenbire bir Annan Planı ortaya çıktı.
Annan Planı'nda bu ilkeler tamamen sulandırıldı.'' Annan
Planı'nın oylandığı referandumda ''evet'' diyen KKTC halkının aradan
geçen beş yıl içinde aldatıldığını anladığını ifade eden
Denktaş, halkın son seçimlerde, ''İki halk, iki devlet'' esası
üzerinde oyunu kullanarak Ulusal Birlik Partisi'ni iktidara
getirdiğini söyledi. Hükümet
sözcüleri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendileriyle
görüşmelerinde ''İki halk iki devlet'' esasını savunmalarına
rağmen, AB'nin baskıları sonucu, Kıbrıs'ta devam etmekte olan
görüşmeleri desteklediklerini ileri süren Denktaş, bunun
altında AB'nin yıl sonunda Türkiye için hazırlayacağı
ilerleme raporunda iyi not alma kaygılarının yattığını iddia etti. Söylediklerine
hangi basın kuruluşlarının yer vereceğini merakla izleyeceğini belirten
Denktaş, gazetecilere, ''Zannedersem emeklerinizin çoğu boşa
gitmiş olacak. Sansüre tabi tutulacak. Bunları da
söylüyorum yazın. Ama ben konuşmaya devam edeceğim'' dedi. - AA
Denktaş, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak," Dünyanın
hiçbir yerinde böyle hak, hukuk yoktur" dedi. KEMER
- Rauf Denktaş, ******çü Düşünce Derneği
Kemer Şubesi'nin davetlisi olarak geldiği Antalya'nın Kemer
ilçesinde konakladığı otelde basın toplantısı düzenledi. Denktaş, bir gazetecinin ''Ergenekon'da yeni bir dalga bekliyor musunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Dalgalar
çok. Ama hukukçu olarak söylüyorum, 'Burada
senin ne kadar kalacağın belli değil. Ben delil arıyorum, otur oraya
bekle bir ay, üç ay, sekiz ay, 13 ay, bundan sonra seni eve
göndereyim ölmek için.' Böyle hak, böyle
hukuk yoktur dünyanın hiçbir yerinde. Delilin varsa beni
içeri alırsın, veyahut şüpheyle içeri almışsan 2
hafta, üç hafta bir ay, hadi git bulamadım dersin.
Böyle kanun ben görmedim. Ben hukukçuyum dünyanın
hiçbir yerinde görmedim.'' Bir gazetecinin
kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirmek istemesi üzerine
Denktaş, ''Tamam, hiç olmazsa beraber gideriz içeriye''
diye espri yaptı. KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş,
Kıbrıs sorununun çözümünün Ada'da iki egemen
halkın ve devletin kabulüne dayandığını söyledi. Denktaş,
Mehmet Ali Talat ve Dimitris Hristofyas'ın
yürüttüğü görüşmelerin sonunda ''selamet
olmadığını'' savundu. Görüşmelerin devam ettiği kanalın
sonunda ''Kıbrıs Türk halkı'' diye bir halk olmadığını belirten
Denktaş, ''Tek halkın içinde bir cemaat olarak varız.
Dolayısıyla çoğunluk iradesiyle Avrupa Birliği yasalarının
altında Türkiye'den kopmuş halde bir azınlık vardır. Türk
askeri Ada'dan çıkmak mecburiyetindedir. Bütün baskı
ve manevra şimdi bunun üzerinedir'' dedi. Türk
askerinin Ada'dan, mağlup olmuş gibi sancağını, şehitlerin kemiklerini
toplayarak Anadolu'ya dönmesini istemediğini vurgulayan Denktaş,
şöyle konuştu: ''Kıbrıs meselesinin halli, Kıbrıs'ta
iki eşit egemen halkın var olduğu, iki devletin var olduğu, iki
demokrasinin var olduğunun kabulü ve Türkiye'nin
garantörlüğünün devam etmesine dayalıdır. Milli
görüş bu. Birdenbire bir Annan Planı ortaya çıktı.
Annan Planı'nda bu ilkeler tamamen sulandırıldı.'' Annan
Planı'nın oylandığı referandumda ''evet'' diyen KKTC halkının aradan
geçen beş yıl içinde aldatıldığını anladığını ifade eden
Denktaş, halkın son seçimlerde, ''İki halk, iki devlet'' esası
üzerinde oyunu kullanarak Ulusal Birlik Partisi'ni iktidara
getirdiğini söyledi. Hükümet
sözcüleri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendileriyle
görüşmelerinde ''İki halk iki devlet'' esasını savunmalarına
rağmen, AB'nin baskıları sonucu, Kıbrıs'ta devam etmekte olan
görüşmeleri desteklediklerini ileri süren Denktaş, bunun
altında AB'nin yıl sonunda Türkiye için hazırlayacağı
ilerleme raporunda iyi not alma kaygılarının yattığını iddia etti. Söylediklerine
hangi basın kuruluşlarının yer vereceğini merakla izleyeceğini belirten
Denktaş, gazetecilere, ''Zannedersem emeklerinizin çoğu boşa
gitmiş olacak. Sansüre tabi tutulacak. Bunları da
söylüyorum yazın. Ama ben konuşmaya devam edeceğim'' dedi. - AA