Harp akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Selahattin
Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydı internete düştü.
Kayıtta terörün şiddetle çözüleceği
belirtiliyor. Şiddetin şiddetle çözülmesine temel
teşkil eden 1925 tarihli gizli bir belgeden bahsediliyor.
Telefon
dinleme olaylarının konuşulduğu şu günlerde bir ortam dinleme daha
video paylaşım sitelerine düştü. 8 dakika 32 saniyelik ses
kaydı metin ve görsellerle desteklenerek hazırlanmış. Korg.
Selahattin Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında, terörle
mücadele yöntemleri eleştirilirken, şiddetin
çözüm yolu olduğu vurgulanıyor. Dağlıca,
Aktütün, Gemitepe, Geçitli olaylarında subay
astsubayların hatalı oldukları aktaran kayıttaki ses, "Şimdi değerli
arkadaşlarım, en vahim konumuz: üs ve karakolların güvenliği.
Üs ve karakolların basılması tamamen rütbeli hatası." diyor. ÇOK FAZLA KONUŞUYORLAR
Korg.
Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında askeri yetkililerin
çok fazla konuştuğu dile getirilirken bu durumun olumsuz etkiler
doğuracağı kaydediliyor. Konuşmada şu ifadeler geçiyor, "Birisi
bir şey söylüyor bizim komutanlardan, defalarca
söylememize rağmen. Açık bir tanesini söyleyin II.
Başkan şu andaki II. Başkan: 'Bizi izleyin' ne yapacağız. Geçen
sene Dağlıca'daydı. Bizde şunu yapacağız. İzledik. Gabar dağında 13
tane şehit verdiler." ERUH VE ŞEMDİNLİ'Yİ YAKALIM
15
Ağustos 1984 yılında Şemdinli ve Eruh baskını sonrası toplantı
yapıldığını, toplantıya bir orgeneral, bir korgeneral, bir tuğgeneral
katıldığını kendisinin de binbaşı rütbesiyle toplantı
tutanaklarını tuttuğunu belirten ses kaydı, sabaha kadar süren
toplantı sonrası fikrinin sorulması üzerine şunları
söylediğini belirtiyor: "Bir kurmay subay olarak mı soruyorsunuz?
Bana bir terör uzmanı olarak mı soruyorsunuz diye bir şey. Elbette
dedi terör uzmanı olarak soruyorum. Eee peki komutanım dedim, o
zaman o iş biter. Eruh ve Şemdinli'yi yakalım dedim." Bu
sözün ardından odadan kovulduğunu belirten kayıttaki ses
şöyle devam ediyor, "Çık dışarı dedi. Çık dışarı
dedi. Zaman geldi ben tuğgeneral oldum. Bir yerde spor yapıyoruz. Herif
beni bir güzel sopaladı, beraberiz. Kendiniz yakmadınız bize
yaktırdınız o şeyi. Sen haklıydın dedi." 1925 TARİHLİ GİZLİ BELGE
Konuşmanın
devamında "Bakın elimde, komutanınıza da okuttum, elimde 1925'in
çok gizli derecede yazılmış, içişleri bakanı
Şükrü Kaya'nın yazdırmış olduğu özel rapor var. Diyor ki
önce tespit edeceksin. Ali, Veli, Hasan, Hüseyin... Önce
diyor ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor. Hayvanını
telef edeceksin. Uslanmadı evini başına yıkacaksın. Uslanmadı
öbür dünya ya göç ettireceksin. Kalanını da
buradan def edeceksin." Ses kaydında terörle mücadelede, saldırıların yüz katı misliyle cevap verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
SES KAYDININ TAM METNİ:KORG.UĞURLU'YA AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN SES KAYDI-VİDEO ÜS VE KARAKOLLARIN BASILMASI TAMAMEN RÜTBELİ HATASI
Buyurun
arkadaşlar buyurun. Şimdi sizin ilgi ve ilginizi çekeceğini
düşündüğüm önemli bir konu var. Bu önemli
konu, karakolların basılması ile ilgili, yani üs ve karakolların
basılmasıyla ilgili, bazı size önemli hususları şey yapacağım.
Anlatacağım. Şimdi değerli arkadaşlarım, en vahim konumuz: üs ve
karakolların güvenliği. Üs ve karakolların basılması tamamen
rütbeli hatası. Bana yukardan haşa Allah bu şekilde değil dese
hayır, tamamen rütbeli hatası. Yaa komutanım niye
böyle söylüyorsunuz böyle kafamıza vuruyorsunuz.
Çok yaşadım, çok acılar çektim. Çok vahim
olaylarla karşılaştım onun için. Hep yaptığım incelemede
sonuçta hep subay astsubayın hatası karşıma çıktı. İşte
vahim olaylardan Dağlıca'da yaşananlar, Aktütün'de
yaşananlar, benim dönemimde Gemitepe'de yaşananlar,
Geçitli'de yaşananlar hepsi vahim olaylar. Bunları eğer oradaki,
subayınız astsubayınız iyi kapamazsa, iyi şey yapamazsa, her zaman
basılacaksınız. Basılmaya adaysınız. Şimdi olaylar oldu. AĞZINDAN ÇIKACAK LAFLARI İYİ HESAPLAMASI LAZIM
Birisi
bir şey söylüyor bizim komutanlardan, defalarca
söylememize rağmen. Açık bir tanesini söyleyin II.
Başkan şu andaki II. Başkan : "bizi izleyin" ne yapacağız. Geçen
sene Dağlıca'daydı. Biz de şunu yapacağız. İzledik. Gabar dağında 13
tane şehit verdiler. Ağzından çıkacak lafla terör
örgütü mücadele ederken, ağzından çıkacak
lafları çok iyi hesaplaması lazım. Bu işin propagandası da var,
bu işin usulü de var, yöntemi de var. Yöntemini
çok iyi bileceksin. Çok iyi bileceksin. İki yıl orda
asayiş kolordu komutanlığı yaptım. Beni bir gün böyle
televizyonda beyanat verirken gördünüz mü? Yaptım
mı ben onu? Bu tür şeylerde hesaplı kitaplı davranacaksın. ERUH VE ŞEMDİNLİ'Yİ YAKALIM İŞ BİTSİN
Size
bir anımı anlatayım, bu konu ile ilgili 1984 yılında Şemdinli'de şey
baskını oldu. Eruh baskını oldu. 15 ağustosta oldu. 16'yı 17'ye
bağlayan gece bir orgeneral, bir korgeneral, bir tuğgeneral bir de ben
bir odaya girdik. Çalışıyoruz ne yapacağız diye. Ben sekreterlik
yapıyorum. Sekreterlik yapıyorum. İşte onlar söylüyor bilmem
ne. Sabaha kadar, sabaha kadar, 400-500 sayfalık bir doküman
hazırladık. Ama hazırlanan doküman, doküman, abuk subuk bir
şey. Bana göre ne mantık var, ne bilmem ne var. Onlara göre
çok büyük bir iş yaptık. Ama ben binbaşı
rütbesinde olarak bana göre yaptığımız iş sıfır.
Çünkü yapılan iş, başka şeyler var, başka hususlar
var. Karakolun etrafına tel örgü çekelim, mayın
patlayıcılarla mevzi alacaksın, bilmem ne yapacaksın, şunu yapacaksın.
Böyle abuk sabuk şeyler. Sabah oldu. Sabah saat yedi buçuk
falan, yüzümü yıkayıp, traş falan olduktan sonra, en son
bende içeri gittim. Dokümanı falan verdim. Ertesi
günde ben lisan okuluna kursa gideceğim. Dedi ki o orgeneral bana
"ya binbaşım", dedi. "sana sormadık" dedi "ne yapmamız gerek bizim,
doğru iş mi yaptık. Bilmem ne iş mi yaptık, ne yapmamız gerekir." Ben
de dedim ki işte o zaman biraz da çizmeyi yukarı geçerek,
benim bazı taraflarım var. Bir kurmay subay olarak mı soruyorsunuz?
Bana bir terör uzmanı olarak mı soruyorsunuz diye bir şey. Elbette
dedi terör uzmanı olarak soruyorum. Eee peki komutanım dedim, o
zaman o iş biter. Eruh ve Şemdinli'yi yakalım dedim. 1925 TARİHLİ ÇOK GİZLİ BELGE
Çık
dışarı dedi. Çık dışarı dedi. Zaman geldi ben tuğgeneral oldum.
Bir yerde spor yapıyoruz. Herif beni bir güzel sopaladı,
beraberiz. Kendiniz yakmadınız bize yaktırdınız o şeyi. Sen haklıydın
dedi. Peki, ben haklıysam niye beni kovaladınız. Niye kovaladınız? O
gün biz o işi yapsaydık, bu tür olayların başına hiç
bir şey gelmezdi. Bakın elimde, komutanınıza da okuttum, elimde 1925'in
çok gizli derecede yazılmış, içişleri bakanı
Şükrü Kaya'nın yazdırmış olduğu özel rapor var. Diyor ki
önce tespit edeceksin. Ali, Veli, Hasan, Hüseyin. Önce
diyor ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor. Hayvanını
telef edeceksin. Uslanmadı evini başına yıkacaksın. Uslanmadı
öbür dünya ya göç ettireceksin. Kalanını da
buradan def edeceksin. MİSLİNİN 100 KATI İLE MUAMELE ETMEZSEN TERÖR AZGINLAŞIR
Terörün,
yapılacak işin, mislinin yüz katı, misliyle müdahale
edeceksin. Terör azgınlaşır. Teröre zamanında şiddetle
müdahale etmezsen terör azgınlaşır. Manifesto da yazılanlarla
bu gün elde edilenler bize bir ipucudur. Bunlar gizli şeyler
değil. Televizyonlarda, her gece her gündüz konuşuluyor. Onun
için pasif emniyet tedbirleri dediğimiz tedbirlerden ziyade,
aktif emniyet tedbirleri uygulayacağız. Aktif emniyet tedbirleri
planlayacağız.
Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydı internete düştü.
Kayıtta terörün şiddetle çözüleceği
belirtiliyor. Şiddetin şiddetle çözülmesine temel
teşkil eden 1925 tarihli gizli bir belgeden bahsediliyor.
Telefon
dinleme olaylarının konuşulduğu şu günlerde bir ortam dinleme daha
video paylaşım sitelerine düştü. 8 dakika 32 saniyelik ses
kaydı metin ve görsellerle desteklenerek hazırlanmış. Korg.
Selahattin Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında, terörle
mücadele yöntemleri eleştirilirken, şiddetin
çözüm yolu olduğu vurgulanıyor. Dağlıca,
Aktütün, Gemitepe, Geçitli olaylarında subay
astsubayların hatalı oldukları aktaran kayıttaki ses, "Şimdi değerli
arkadaşlarım, en vahim konumuz: üs ve karakolların güvenliği.
Üs ve karakolların basılması tamamen rütbeli hatası." diyor. ÇOK FAZLA KONUŞUYORLAR
Korg.
Uğurlu'ya ait olduğu iddia edilen ses kaydında askeri yetkililerin
çok fazla konuştuğu dile getirilirken bu durumun olumsuz etkiler
doğuracağı kaydediliyor. Konuşmada şu ifadeler geçiyor, "Birisi
bir şey söylüyor bizim komutanlardan, defalarca
söylememize rağmen. Açık bir tanesini söyleyin II.
Başkan şu andaki II. Başkan: 'Bizi izleyin' ne yapacağız. Geçen
sene Dağlıca'daydı. Bizde şunu yapacağız. İzledik. Gabar dağında 13
tane şehit verdiler." ERUH VE ŞEMDİNLİ'Yİ YAKALIM
15
Ağustos 1984 yılında Şemdinli ve Eruh baskını sonrası toplantı
yapıldığını, toplantıya bir orgeneral, bir korgeneral, bir tuğgeneral
katıldığını kendisinin de binbaşı rütbesiyle toplantı
tutanaklarını tuttuğunu belirten ses kaydı, sabaha kadar süren
toplantı sonrası fikrinin sorulması üzerine şunları
söylediğini belirtiyor: "Bir kurmay subay olarak mı soruyorsunuz?
Bana bir terör uzmanı olarak mı soruyorsunuz diye bir şey. Elbette
dedi terör uzmanı olarak soruyorum. Eee peki komutanım dedim, o
zaman o iş biter. Eruh ve Şemdinli'yi yakalım dedim." Bu
sözün ardından odadan kovulduğunu belirten kayıttaki ses
şöyle devam ediyor, "Çık dışarı dedi. Çık dışarı
dedi. Zaman geldi ben tuğgeneral oldum. Bir yerde spor yapıyoruz. Herif
beni bir güzel sopaladı, beraberiz. Kendiniz yakmadınız bize
yaktırdınız o şeyi. Sen haklıydın dedi." 1925 TARİHLİ GİZLİ BELGE
Konuşmanın
devamında "Bakın elimde, komutanınıza da okuttum, elimde 1925'in
çok gizli derecede yazılmış, içişleri bakanı
Şükrü Kaya'nın yazdırmış olduğu özel rapor var. Diyor ki
önce tespit edeceksin. Ali, Veli, Hasan, Hüseyin... Önce
diyor ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor. Hayvanını
telef edeceksin. Uslanmadı evini başına yıkacaksın. Uslanmadı
öbür dünya ya göç ettireceksin. Kalanını da
buradan def edeceksin." Ses kaydında terörle mücadelede, saldırıların yüz katı misliyle cevap verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
SES KAYDININ TAM METNİ:KORG.UĞURLU'YA AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN SES KAYDI-VİDEO ÜS VE KARAKOLLARIN BASILMASI TAMAMEN RÜTBELİ HATASI
Buyurun
arkadaşlar buyurun. Şimdi sizin ilgi ve ilginizi çekeceğini
düşündüğüm önemli bir konu var. Bu önemli
konu, karakolların basılması ile ilgili, yani üs ve karakolların
basılmasıyla ilgili, bazı size önemli hususları şey yapacağım.
Anlatacağım. Şimdi değerli arkadaşlarım, en vahim konumuz: üs ve
karakolların güvenliği. Üs ve karakolların basılması tamamen
rütbeli hatası. Bana yukardan haşa Allah bu şekilde değil dese
hayır, tamamen rütbeli hatası. Yaa komutanım niye
böyle söylüyorsunuz böyle kafamıza vuruyorsunuz.
Çok yaşadım, çok acılar çektim. Çok vahim
olaylarla karşılaştım onun için. Hep yaptığım incelemede
sonuçta hep subay astsubayın hatası karşıma çıktı. İşte
vahim olaylardan Dağlıca'da yaşananlar, Aktütün'de
yaşananlar, benim dönemimde Gemitepe'de yaşananlar,
Geçitli'de yaşananlar hepsi vahim olaylar. Bunları eğer oradaki,
subayınız astsubayınız iyi kapamazsa, iyi şey yapamazsa, her zaman
basılacaksınız. Basılmaya adaysınız. Şimdi olaylar oldu. AĞZINDAN ÇIKACAK LAFLARI İYİ HESAPLAMASI LAZIM
Birisi
bir şey söylüyor bizim komutanlardan, defalarca
söylememize rağmen. Açık bir tanesini söyleyin II.
Başkan şu andaki II. Başkan : "bizi izleyin" ne yapacağız. Geçen
sene Dağlıca'daydı. Biz de şunu yapacağız. İzledik. Gabar dağında 13
tane şehit verdiler. Ağzından çıkacak lafla terör
örgütü mücadele ederken, ağzından çıkacak
lafları çok iyi hesaplaması lazım. Bu işin propagandası da var,
bu işin usulü de var, yöntemi de var. Yöntemini
çok iyi bileceksin. Çok iyi bileceksin. İki yıl orda
asayiş kolordu komutanlığı yaptım. Beni bir gün böyle
televizyonda beyanat verirken gördünüz mü? Yaptım
mı ben onu? Bu tür şeylerde hesaplı kitaplı davranacaksın. ERUH VE ŞEMDİNLİ'Yİ YAKALIM İŞ BİTSİN
Size
bir anımı anlatayım, bu konu ile ilgili 1984 yılında Şemdinli'de şey
baskını oldu. Eruh baskını oldu. 15 ağustosta oldu. 16'yı 17'ye
bağlayan gece bir orgeneral, bir korgeneral, bir tuğgeneral bir de ben
bir odaya girdik. Çalışıyoruz ne yapacağız diye. Ben sekreterlik
yapıyorum. Sekreterlik yapıyorum. İşte onlar söylüyor bilmem
ne. Sabaha kadar, sabaha kadar, 400-500 sayfalık bir doküman
hazırladık. Ama hazırlanan doküman, doküman, abuk subuk bir
şey. Bana göre ne mantık var, ne bilmem ne var. Onlara göre
çok büyük bir iş yaptık. Ama ben binbaşı
rütbesinde olarak bana göre yaptığımız iş sıfır.
Çünkü yapılan iş, başka şeyler var, başka hususlar
var. Karakolun etrafına tel örgü çekelim, mayın
patlayıcılarla mevzi alacaksın, bilmem ne yapacaksın, şunu yapacaksın.
Böyle abuk sabuk şeyler. Sabah oldu. Sabah saat yedi buçuk
falan, yüzümü yıkayıp, traş falan olduktan sonra, en son
bende içeri gittim. Dokümanı falan verdim. Ertesi
günde ben lisan okuluna kursa gideceğim. Dedi ki o orgeneral bana
"ya binbaşım", dedi. "sana sormadık" dedi "ne yapmamız gerek bizim,
doğru iş mi yaptık. Bilmem ne iş mi yaptık, ne yapmamız gerekir." Ben
de dedim ki işte o zaman biraz da çizmeyi yukarı geçerek,
benim bazı taraflarım var. Bir kurmay subay olarak mı soruyorsunuz?
Bana bir terör uzmanı olarak mı soruyorsunuz diye bir şey. Elbette
dedi terör uzmanı olarak soruyorum. Eee peki komutanım dedim, o
zaman o iş biter. Eruh ve Şemdinli'yi yakalım dedim. 1925 TARİHLİ ÇOK GİZLİ BELGE
Çık
dışarı dedi. Çık dışarı dedi. Zaman geldi ben tuğgeneral oldum.
Bir yerde spor yapıyoruz. Herif beni bir güzel sopaladı,
beraberiz. Kendiniz yakmadınız bize yaktırdınız o şeyi. Sen haklıydın
dedi. Peki, ben haklıysam niye beni kovaladınız. Niye kovaladınız? O
gün biz o işi yapsaydık, bu tür olayların başına hiç
bir şey gelmezdi. Bakın elimde, komutanınıza da okuttum, elimde 1925'in
çok gizli derecede yazılmış, içişleri bakanı
Şükrü Kaya'nın yazdırmış olduğu özel rapor var. Diyor ki
önce tespit edeceksin. Ali, Veli, Hasan, Hüseyin. Önce
diyor ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor. Hayvanını
telef edeceksin. Uslanmadı evini başına yıkacaksın. Uslanmadı
öbür dünya ya göç ettireceksin. Kalanını da
buradan def edeceksin. MİSLİNİN 100 KATI İLE MUAMELE ETMEZSEN TERÖR AZGINLAŞIR
Terörün,
yapılacak işin, mislinin yüz katı, misliyle müdahale
edeceksin. Terör azgınlaşır. Teröre zamanında şiddetle
müdahale etmezsen terör azgınlaşır. Manifesto da yazılanlarla
bu gün elde edilenler bize bir ipucudur. Bunlar gizli şeyler
değil. Televizyonlarda, her gece her gündüz konuşuluyor. Onun
için pasif emniyet tedbirleri dediğimiz tedbirlerden ziyade,
aktif emniyet tedbirleri uygulayacağız. Aktif emniyet tedbirleri
planlayacağız.