Masonluğun Gönye ve Pergel'in ortasında yer alan G harfinden oluşan geleneksel amblemi
Masonluk başlangıcının resmi olarak 16. yüzyılın sonu ve 17. yüzyılın başlarına dayandığı düşünülen Kardeşlik organizasyonu. Dünyanın birçok ülkelerinde 5 milyon üyesi ile değişik biçimlerde mevcuttur. Sadece İngiltere İskoçya ve İrlanda'da 480000; Amerika Birleşik Devletleri'nde ise 2 milyondan biraz daha az üyesi bulunmaktadır. Masonluğun değişik kolları
arasında Masonluğun yapısal bir kuralı olarak duyurulan üstün
bir yaratıcıya inanmanın da bulunduğu bazı moral ve metafizik idealleri
paylaşırlar.[3]
Konu başlıkları
Tarihi
Masonluğun ilk dönemlerdeki gelişimi biraz tartışmalı bir konudur ve tahminlere dayanmaktadır. İskoçya'da ilk Mason localarının 16. yüzyıl başlarında var olduğunu söyleyebilmek için kanıtlar bulunmaktadır[4] ve İngiltere'de 17. yüzyılın ortalarında var olduklarına dair kesin kaynaklar mevcuttur.[5] Masonik Elyazması isimli şiir yaklaşık 1390 yılına tarihlenmiştir ve en eski masonik belge olarak bilinmektedir.[6]
İlk Büyük Loca(İngilizce:Grand Lodge of England) Londra'nın
daha önceden faal olan dört locası akşam yemeği için
bir araya geldiği 24 Haziran 1717 tarihinde kurulmuştu. Bu yapı çoğu İngiliz Localarının katıldığı bir düzenleyici organa dönüştü. Ancak birkaç loca yeni yapının bazı modernleştirmeleri tasvip etmesi ve Üçüncü Derece'nin oluşturulması gibi bazı kararlar almasına gücenerek 17 Temmuz 1717 tarihinde "İngiltere'nin Kadim Büyük Locası (Antient Grand Lodge of England-GLE)" isimli rakip büyük locayı kurdular. İki rakip Büyük Loca
25 Kasım 1813 tarihinde "İngiltere'nin Birleşik Büyük Locası
(İngilizce:United Grand Lodge of England-UGLE)" adı altında
birleşinceye kadar "Modernler" (GLE) ve
"Gelenekçiler(İngilizce:Atiens-Ancients)" diye anılan iki loca
üstünlük için birbirlerine hasım oldular.
GLE'yi kuran Londra Locasının Merkezi
İrlanda ve İskoçya'nın Büyük Locası 1725 ve 1736 yıllarında ardısıra kuruldu. Masonluk 1730'lu yıllanda Gelenekçiler ve Modernler
tarafından Kuzey Amerika'daki İngiliz Kolonilerine ithal edildi ayrıca
İrlanda ve İskoçya Büyük Locaları pekçok
bölgesel büyük localar altında organize olan kardeş
localar kurdu. Amerikan Devriminden sonra bağımsız ABD Büyük Locaları eyaletlerde kendilerini oluşturdular.
Masonluğun köklerini Çin'den Ortadoğu'ya Eski Yunan'dan Şaman rahiplerine eski Mısır'dan Avrupa'nın şövalye tarikat larına kadar dünyanın çeşitli yer ve topluluklarına dayandırmak mümkündür zira Masonik ritüel
lere bakıldığında ise bu kadim öğretilerin tamamının etkileri
görülebilmektedir. Fakat Masonluğun çok uzun yıllar
boyunca çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde
sürdürmesi ve 1390'da Regius el yazmasına kadar hiçbir kayıt tutmamaları sebebiyle
asıl kökeni hakkında net ve kesin bir yargıya henüz
varılabilmiş değildir. Tüm dünyadaki Masonlar köklerini
M.Ö 10. yüzyılda yapılmış olan Süleyman Mabedi işçilerine dayandırmaktadırlar.
Operatif Masonluk
Masonluk
Ortaçağdaki ve Rönesans'taki zanaat
örgütünün değişik bir biçimde devamı olarak
ortaya çıkmaktadır. Operatif masonluk
duvarcılık mesleğini beden çalışmasıyla ve elle yapılan
zanaatkarların kurmuş olduğu meslek birliklerinden ortaya
çıkmıştır. Ortaçağda katedral ve kiliseleri inşa eden
duvarcı ustalarına mason diye hitap edilmiştir. Bu zanaatkarların
mesleki sırları saklamaları için aralarında kullandıkları
sembolik anlamlar taşıyan kelimeler ve rumuzlar olmuştur. Aynı zamanda
Tanrı'nın evini inşa ettikleri için halk ve din görevlileri
arasında masonlar yani duvarcı işçileri kutsal olarak kabul
edilmişlerdir. Operatif masonlar toplandıkları loncalarda
çalışmalar yapıyorlardı. Aralarında Çırak Kalfa ve Usta olarak belirlenmiş becerilerine ve bilgi birikimlerine göre şekillenen bir derece sistemi mevcut olmuştur.
Şövalye Kökeni
Masonluğun kökleri ile ilgili bir başka çokça tartışılan ve öne sürülen konu ise Masonların şövalye kökenli bir topluluk olması ile alakalıdır. Tapınak Şövalyeleri'ne 1307 yılında Vatikan ve Fransa başta olmak üzere çoğu Avrupa krallığı tarafından açılan açık savaşın ardından 1314 yılında İskoçya'nın İngiltere'ye karşı kazandığı Bannockburn zaferinde Tapınak Şövalyeleri'nin kendi kıyafet ve kılıçları ile İskoç kralı Robert Bruce'un yanında savaştıkları tüm tarih kitaplarında yerini almış bir gerçektir. Rosslyn Şapeli başta olmak üzere Tapınak Şövalyeleri tarafından yapıldığı bugün net olarak bilinen nice kilise ve kale de bahsekonu şövalyelerin bu dönemlerde Britanya'daki varlıklarını açıkça göstermektedir.
Yoğunlukla
Avrupa ve ABD'de çalışmalarını sürdüren çok
sayıda Masonik rit ise Şövalye Masonluğu denen bir janrı kabul
etmişler ve çalışmalarını Masonluğun şövalye kökenleri
üzerine sürdürmeyi tercih etmişlerdir. Şövalye
Masonluğu doğrultusunda çalışmayan ritlerin bile hemen hemen
tamamı şövalyeliğe mutlaka bir atıf yaparlar. Örneğin Türkiye'de de uygulanan
dünyanın en yaygın riti Skoç Riti'nin yüksek
derecelerinin çoğunluğu şövalyelik üzerinedir ve
şövalye isimleri taşır. İkinci en yaygın rit olan ve
özellikle ABD'de yoğun olarak izlenen York Riti'nin en yüksek
derecesinin adı Tapınak Şövalyesi'dir.
Masonların kullandıkları pek çok sembolün şövalyelerden gelmiş olması bir sır değildir. Örneğin Masonların bazı törenlerinde kullandıkları kılıçlar gerek şekilleri gerek anlamlarıyla bu geleneği yansıtmakta olan şövalye kılıçlarıdır.
Masonluğun köklerini şövalyelere dayandıran görüşlere göre kimlikleri ortaya çıkan Tapınakçılar kendilerine -daha önce kıta Avrupasında olduğu gibi- yönelebilecek saldırılardan korunmak için duvarcı loncaları kimliğine bürünmüş
sembollerini ve çalışmalarını eski duvarcıların sembolleri ile
birleştirmiş ve eski sembollerine bu yönlü anlamlar da
yüklemiş duvarcı kimliği ile kendilerini tanıtmışlar fakat çalışmalarını ve esas yüzlerini her zaman
hatta sonradan aralarına kabul edilen ve henüz belli bir dereceye
gelmemiş olan üyelerinden bile gizli tutmuşlardır. Belki bu
yüzdendir ki
günümüzde halen izlenilmeye devam edilen Masonik
ritlerde de şövalyeliği esas alan dereceler hep yukarılarda yer
alır.
Masonluğun kökenleri ile ilgili konular bugün Masonların dahi
kesin olarak görüş birliğine varabildikleri bir konu
değildir. Farklı obediyans ve ritler
farklı görüşleri öne sürerler.
Bugünkünden çok daha gizli olan geçmişlerinde
herhangi bir yazılı kayıt tutulmamış olması bunun en önemli
sebebidir. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın da dahil olduğu dünya düzenli Masonluğu da Özgür Masonlar Büyük Locası'nın dahil olduğu düzensiz obediyanslar da ritüellerinde Masonluğun köklerini Operatif Masonlara dayandırır ilk 3 derece ritüellerinde -şövalye yaşam tarzı denebilecek bir anlayışa atıfları saymazsak- şövalyelikten ismen bahis açmazlar. Şövalyelik kökleri ile ilgili konular daha ziyade yüksek derecelerde işlenilir.
Bu konuda kimse tarafından reddedilmeyen bir gerçek vardır ki
Masonluğun geçmişinde şövalyeliğin öyle veya
böyle bir etkisini yok sayabilmek mümkün değildir ve
Masonluk -eğer bütünüyle onlar tarafından kurulmamışsa-
Ortaçağın ünlü şövalyelerine çok şey
borçludur.