Zülkarneyn veya Zü'l-Karneyn (Arapça: ذو القرنين)
İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an'da adı geçen bir kişi.
Peygamber olup olmadığı ihtilaf konusudur. Kur'an'da Kehf Suresi'nde
kendisinden bahsedilir.
Kuran-ı Kerim'de kıssası
doğuya ve batıya seferleri zikredilmiştir. Nuh'un oğlu Yafes'in
soyundandır. Zü'l-Karneyn'in doğuya ve batıya gittiğinden İskender
olduğuna dair iddialar yaygındır. Zülkarneyn in geçmişte
yaşamış biri olduğuna dair birtakım inanışlar olsada Kehf
süresinde bir yere gittiği ve bu yerin sakinlerinin dilinden
hiç anlamadığı bahsedilmektedir. O yerdeki insanların hiç
gecesi olmuyordu yani hep gündüz görüyorlardı.
Zülkarneyn den yardım istediler çünkü Yecüc
ve Mecüc onlara saldırıyordu. Zulkarneyn onlardan bir set yapmak
için maden ister ve onları bu tehlikeden kurtarır. Bu kıssa
Kuran da yeralmaktadır ve verilen bu bilgiler akabinde tarihte yaşamış
biri olma ihtimali çok düşüktür.
İskender Türe nin Timaş yayınlarından çıkan kitabı
Zülkarneyn[1] de bu zatın gelecekte yaşayan biri olabileceği
ihtimali üzerinde durulmaktadır. Kehf süresinde bahsedilen
hiç gece olmayan yer ancak iki yıldızlı sisteme sahip bir
gezegende olabilir. Ayrıca karabalçıkta battığı söylenen
yer ise karadelik çekim etkisine girmiş bir yıldız olması
muhtemeldir. Gittiği yerdeki insanların neredeyse hiç bir
dediğini anlamıyor olması onun başka bir ülkede olduğunu
gösteriyor
"(Ey Muhammed)
sana Zülkar neyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra
okuyacağım. Biz yer yüzünde onun için sağlam bir mekan
ve orada istediği gibi hareket edeceği yönetim hürriyeti
hazırladık ve kendisine (muhtaç olduğu) her şeyden bir sebep
verdik (ulaşmak istediği herşeye ulaşmanın yolunu aracını verdik). O da (kendisini batı ülkelerine ulaştıracak) bir yol tuttu. Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında bir kavim buldu. Dedik ki: Ey Zülkarneyn
(onlara) ya azab edersin veya kendilerine güzel davranırsın
(onları güzellikle yola getirirsin. Nasıl istersen öyle
yaparsın). Dedi: Kim haksızlık ederse ona azap edeceğiz) sonra o
Rabb'ine döndürülecektir. O da ona görülmemiş
bir azab edecektir. Fakat inanıp iyi iş yapan kimseye de en güzel
mükâfat vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleriz
(kolay işler yapmasını emrederiz zor işlere koşmayız onu). Sonra yine bir yol tuttu. Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki
onlara güneşin önünden (korunacak) bir siper
yapmamıştık. İşte (Zülkarneyn) böyle (yüksek bir mevkie
ve hükümranlığa sahip) idi. Onun yanında (daha) nice
(hükümranlık) bilgisi (tecrübesi ve vasıtası) bulunduğu
biz biliyorduk. Sonra yine bir yol tuttu. Nihâyet iki sed arasına
ulaşınca onların önünde hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu. Dediler ki: Ey Zülkarneyn
Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların
arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi? Dedi ki:
Rabb'imin beni içinde bulundurduğu (mal ve mülk sizin vereceğinizden) daha hayırlıdır. Siz bana insan gücüyle yardım edin de
sizinle onlar arasına sağlam bir engel yapayım. Bana demir
kütleleri getirin. (Zülkarneyn) iki dağın arasını (demir
kütleleriyle doldurup dağlarla) aynı seviyeye getirince üfleyin dedi. Nihâyet o demir kütlelerini bir ateş haline koyduğu zaman; getirin bana üzerine erimiş bakır dökeyim dedi. Artık (Ye'cuc ve Me'cuc) onu ne aşabildiler ne de delebildiler. (Zülkarneyn) dedi: Bu Rabb'imden (kullarına) bir rahmettir. Rabb'imin va'di ge(lip Ye'cuc ve Me'cuc'un çıkması yahut kıyametin kopması gerek)diği zaman onu yerle bir eder. Şüphesiz Rabb'imin va'di gerçektir" (el-Kehf 18/83-98).
Bazı alimlerin rivayetine göre Yahudilerden birkaç kişi
Hz. Muhammed (s.a.s)'e gelerek Zülkarneyn'in kim olduğunu
sormuşlar. Bunun üzerine bu âyetler nazil olmuştur
(en-Nisâburî Esbâbu'n-Nuzûl Mısır 1968 75).
Diğer bir rivayette ise
Mekkeliler kitap ehli olan Yahudilere adam gönderip Hz. Muhammed
(s.a.s)'i çetin bir sınavdan geçirmek için
birkaç soru hazırlayıp göndermelerini istemişlerdi. Onlarda
şu üç şeyden sormalarını tavsiye etmişler: Ruh Ashab-ı Kehf ve Zülkarneyn Bunun üzerine ilgili âyetler inmiştir (et-Taberî Camiu'l-Beyân Mısır 1373 XVI 7).
Kaynaklar
Zülkarneyn İskender Türe (Timaş Yayınları) [1]
Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi (Cild 2)
İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an'da adı geçen bir kişi.
Peygamber olup olmadığı ihtilaf konusudur. Kur'an'da Kehf Suresi'nde
kendisinden bahsedilir.
Kuran-ı Kerim'de kıssası
doğuya ve batıya seferleri zikredilmiştir. Nuh'un oğlu Yafes'in
soyundandır. Zü'l-Karneyn'in doğuya ve batıya gittiğinden İskender
olduğuna dair iddialar yaygındır. Zülkarneyn in geçmişte
yaşamış biri olduğuna dair birtakım inanışlar olsada Kehf
süresinde bir yere gittiği ve bu yerin sakinlerinin dilinden
hiç anlamadığı bahsedilmektedir. O yerdeki insanların hiç
gecesi olmuyordu yani hep gündüz görüyorlardı.
Zülkarneyn den yardım istediler çünkü Yecüc
ve Mecüc onlara saldırıyordu. Zulkarneyn onlardan bir set yapmak
için maden ister ve onları bu tehlikeden kurtarır. Bu kıssa
Kuran da yeralmaktadır ve verilen bu bilgiler akabinde tarihte yaşamış
biri olma ihtimali çok düşüktür.
İskender Türe nin Timaş yayınlarından çıkan kitabı
Zülkarneyn[1] de bu zatın gelecekte yaşayan biri olabileceği
ihtimali üzerinde durulmaktadır. Kehf süresinde bahsedilen
hiç gece olmayan yer ancak iki yıldızlı sisteme sahip bir
gezegende olabilir. Ayrıca karabalçıkta battığı söylenen
yer ise karadelik çekim etkisine girmiş bir yıldız olması
muhtemeldir. Gittiği yerdeki insanların neredeyse hiç bir
dediğini anlamıyor olması onun başka bir ülkede olduğunu
gösteriyor
"(Ey Muhammed)
sana Zülkar neyn'den soruyorlar. De ki: Size ondan bir hatıra
okuyacağım. Biz yer yüzünde onun için sağlam bir mekan
ve orada istediği gibi hareket edeceği yönetim hürriyeti
hazırladık ve kendisine (muhtaç olduğu) her şeyden bir sebep
verdik (ulaşmak istediği herşeye ulaşmanın yolunu aracını verdik). O da (kendisini batı ülkelerine ulaştıracak) bir yol tuttu. Nihayet güneşin battığı yere ulaşınca onu kara balçıklı bir gözede batar buldu. Onun yanında bir kavim buldu. Dedik ki: Ey Zülkarneyn
(onlara) ya azab edersin veya kendilerine güzel davranırsın
(onları güzellikle yola getirirsin. Nasıl istersen öyle
yaparsın). Dedi: Kim haksızlık ederse ona azap edeceğiz) sonra o
Rabb'ine döndürülecektir. O da ona görülmemiş
bir azab edecektir. Fakat inanıp iyi iş yapan kimseye de en güzel
mükâfat vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanı söyleriz
(kolay işler yapmasını emrederiz zor işlere koşmayız onu). Sonra yine bir yol tuttu. Nihayet güneşin doğduğu yere ulaşınca onu öyle bir kavim üzerine doğar buldu ki
onlara güneşin önünden (korunacak) bir siper
yapmamıştık. İşte (Zülkarneyn) böyle (yüksek bir mevkie
ve hükümranlığa sahip) idi. Onun yanında (daha) nice
(hükümranlık) bilgisi (tecrübesi ve vasıtası) bulunduğu
biz biliyorduk. Sonra yine bir yol tuttu. Nihâyet iki sed arasına
ulaşınca onların önünde hemen hiç söz anlamayan bir kavim buldu. Dediler ki: Ey Zülkarneyn
Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Bizimle onların
arasında bir sed yapman için sana bir vergi verelim mi? Dedi ki:
Rabb'imin beni içinde bulundurduğu (mal ve mülk sizin vereceğinizden) daha hayırlıdır. Siz bana insan gücüyle yardım edin de
sizinle onlar arasına sağlam bir engel yapayım. Bana demir
kütleleri getirin. (Zülkarneyn) iki dağın arasını (demir
kütleleriyle doldurup dağlarla) aynı seviyeye getirince üfleyin dedi. Nihâyet o demir kütlelerini bir ateş haline koyduğu zaman; getirin bana üzerine erimiş bakır dökeyim dedi. Artık (Ye'cuc ve Me'cuc) onu ne aşabildiler ne de delebildiler. (Zülkarneyn) dedi: Bu Rabb'imden (kullarına) bir rahmettir. Rabb'imin va'di ge(lip Ye'cuc ve Me'cuc'un çıkması yahut kıyametin kopması gerek)diği zaman onu yerle bir eder. Şüphesiz Rabb'imin va'di gerçektir" (el-Kehf 18/83-98).
Bazı alimlerin rivayetine göre Yahudilerden birkaç kişi
Hz. Muhammed (s.a.s)'e gelerek Zülkarneyn'in kim olduğunu
sormuşlar. Bunun üzerine bu âyetler nazil olmuştur
(en-Nisâburî Esbâbu'n-Nuzûl Mısır 1968 75).
Diğer bir rivayette ise
Mekkeliler kitap ehli olan Yahudilere adam gönderip Hz. Muhammed
(s.a.s)'i çetin bir sınavdan geçirmek için
birkaç soru hazırlayıp göndermelerini istemişlerdi. Onlarda
şu üç şeyden sormalarını tavsiye etmişler: Ruh Ashab-ı Kehf ve Zülkarneyn Bunun üzerine ilgili âyetler inmiştir (et-Taberî Camiu'l-Beyân Mısır 1373 XVI 7).
Kaynaklar
Zülkarneyn İskender Türe (Timaş Yayınları) [1]
Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi (Cild 2)