.talk4her

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.talk4her

müzik dinle klip izle indir resim google yetkinforum video download youtube islamiyet ilahi


    50 Cent

    AsiRuH
    AsiRuH
    yönetici
    yönetici


    Erkek
    mesaj sayısı : 9861
    Yaş : 36
    İş/meslek : xxxxx
    Kayıt tarihi : 27/09/08

    50 Cent Empty 50 Cent

    Mesaj  AsiRuH Ptsi Nis. 27, 2009 2:32 pm

    İdeal Doğu Yakası hardcore rap’çilerinden 50 Cent, pop
    dünyasının genelinde ve özellikle rap müziğinde 2003
    yılının başından beri en çok tartışılan isimlerden birisi
    olmadan önce, kısa ama bir o kadar dramatik hayatı boyunca pek
    çok ciddi engelle karşılaştı. 90’ların sonundaki başarısız
    bir genel rap denemesinden sonra (ki 2000 yılında hayatında karşı
    girişilen bir saldırıyla sonuçlandı) Ja Rule ile
    2000’lerin başındaki başarılı New York mixtape macerası onu
    bekledi. Bunun ardından 2002 yılında Eminem onunla bol sıfırlı bir
    anlaşma yaptı ve böylece 50 Cent’in 2003 yılındaki
    büyük başarısının dümenini tutan kişi oldu.
    Queens’deki Jamaica mahallesindeki yoksul bir evden çıkan
    50 Cent, pek çok rap’çinin sadece sözlerini
    yazdığı macera ve suç dolu hayatı bizzat yaşadı : uyuşturucu,
    suç, hapis, bıçaklama ve hepsinden de önemlisi,
    silahlı çatışmalar. Tüm bunlar, daha ilk
    albümünü dahi çıkarmadan 50 Cent’in
    hayatının bir parçası oldu. Doğal olarka bu tür deneyimler
    50’nin asıl malzemeleri oldu. Macera dolu geçmişini
    açığa çıkardı, sokak çetesine özenenlere
    seslendi ve bizzar haber başlığı oldu. İdeal Doğu Yakası
    rap’çisi görüntüsüne bile sahip oldu :
    geniş omuzlar, sağlam bir vücut, bol kaslı kollar ve karın,
    dövmeler, onun tescilli markası sayılan kurşungeçirmez
    yelek, tabanca ve boynundaki kocaman haç. Ama hepsinden de
    önemlisi, 50 Cent ideal prototip rap’çi kalıbına
    birebir uyuyordu. Bunun sonucu olarak müziği pek çok altın
    değerindeki müzik piyasasına ulaştı. Hem onun sert ve çetin
    ceviz duruşunu sevenlere hem de komik ve açık saçık
    sözlerini sevenlere ulaştı. Bununla beraber 50 Cent vefalıydı,
    eski takım arkadaşlarını unutmadı. G-Unit ekibinin başarılı bir
    franchise olarka büyümesine, grup üyesi arkadaşlarının
    platinium ödüllü alacak albümler
    çıkarmasına, marka adı için bol sıfırlı anlaşmaların
    imzalanmasına ve franchise’in uluslararası alanda satış ve
    konserlerine önayak oldu.

    Curtis Jackson olarak Jamaica, Queens, New York’da doğan ve
    büyüyen 50 Cent fakir bir evin çocuğuydu. Yine kendisi
    gibi yasadışı işler yapan annesi o daha sekiz yaşındayken hayata
    gözlerini yumdu ve kısa süre sonra babası tarafından da terk
    edildi, onu anneannesi büyüttü. Delikanlılık
    zamanlarında, armut dibine düşer misali, annesinin yolundan gitti
    ve yasadışı işlere bulaştı. Crack gibi uyuşturucuların ticareti
    50’ye güzel para kazandırdı ta ki kanunla tanışıncaya kadar.
    Hapishanede “misafirlik” devri başlamıştı onun için.
    İşte bu noktada, 90’ların ortasında rap müziğine
    yöneldi ve suçtan uzaklaştı. 1996 yılında, kendisine
    üzerine rap okuması için boş ritimler bulunan bir kaset
    veren Run DMC’den Jam Master Jay’le tanıştığında hayatı
    değişti. Duyduklarından etkilenen Jay, gelecek vad eden rapçiyi
    kendi JMS plak şirketine bir anlaşmayla bağladı. Bu anlaşmadan pek
    birşey çıkmadı ve 50 kendisini New York’da ticari başarı
    kazanmış olan ve Nas ile Jay-Z gibi sanatçılarla birlikte
    çalışarak adını duyuran prodüksiyon ikilisi (Poke ve
    Tone’den oluşan) Trackmasters’e kattı. Trackmasters
    rapçiyi kendilerinin de bağlı olduğu Columbia alt-şirketine
    anlaşmayla bağladı ve ilk çıkış albümü Power Of The
    Dollar üzerinde çalışmaya başladılar. Albümün
    çıkışından üç single çıktı : "Your Life's on
    the Line," "Thug Love" (feat. Destiny's Child), ve "How to Rob."

    Sonuncusu kayda değer bir hit oldu, özellikle 50’nin isim
    yapmış ünlü rapçileri nasıl soyup soğana
    çevireceğini anlatan sert ve hırçın sözleri
    çok dikkat çekti. Vurdu kırdıya bu kadar istekli olması
    dikkatleri onun üzerine çekti ve bu onun peşinden geldi.
    Ölümle ilk başarılı dirsek teması, How To Rob’un
    piyasaya çıkmasından kısa süre sonra geldi :
    Manhattan’da Batı 54.Caddede Hit Factory Stüdyolarında
    bıçaklandı. Bu olay, kısa süre içinde onun en
    çok konuşulan hikayesi haline geldi. 24 Mayıs 2000 tarihinde,
    Columbia plak şirketinin Power Of The Dollar’ı piyasaya
    sürmesine kısa bir süre kala bir başka saldırgan Jamaica,
    Queens, New York’da 50’nin hayatını tekrar almaya kalktı
    (ki iki buçuk yıl sonra Run DMC’den onun elini ilk tutan
    prodüktör Jam Master Jay vurularak
    öldürüldüğü yere çok yakın bir yerde),
    saldırgan 50 Cent’i 9 mm’lik bir tabancayla 9 yerinden
    vurdu, ünlü rapçi bu sırada bir arabanın yolcu
    koltuğunda savunmasız bir şekilde oturuyordu. Mermilerin biri yanağını
    delip geçti, diğeri elini, kalan yedi tanesi de bacak ve
    kalçalarını. 50 Cent zorlukla hayatta kalmıştı. Bu olayın
    üzerine Columbia rapçiyle hiçbir işe girmek
    istemedi, Power Of The Dollar’ı rafa kaldırdı ve 50 Cent’le
    yollarını ayırdı.

    Takip eden iki sene boyunca 50, başladığı nokta olan yeraltı
    rap’ine geri döndü. Ortak bir çalışma ekibi olan
    G-Unit’i (Lloyd Banks ve Tony Yayo ile birlikte) kurdu,
    kendisiyle birlikte aynı zamanda JMJ ile anlaşma imzalamış olan
    prodüktör Sha Money XL ile yakın çalışma içinde
    bulundu, ileride 2002’de piyasaya çıkacak olan toplama
    albümü Guess Who’s Back’de yer alacak
    mixtape’lerini hazırlamaya başladı. Çoğu No Mercy, No Fear
    ve Automatic Gunfire CD’lerinde yer alan ve DJ Whoo Kid
    tarafından sunulan bu miks kayıtlar, 50 Cent’e New York
    caddelerinde saygın bir şöhret kazandırdı. Bazılarında, 50 Cent ve
    G-Unit arkadaşları popüler ritimler üzerine rap okudu,
    diğerlerinde popüler rapçilerle dalga geçti
    (örnek olarak, sonraları hızla ezeli rakibi olacak olan Ja Rule),
    kalanlarında da vurulma olayı hakkında yorumlar içerdi.
    2000-2002 arasındaki bu sürekli mixtape çalışmalarının
    etkileri, rap sanayisinin dikkatini çekmesi, sokaklarda
    saygınlığının artması ve özellikle de, Eminem’in bir radyo
    programında 50 Cent’i beğendiğini ve takdir ettiğini
    açıklamasıyla doruğa çıktı. Adeta bir teklif yarışı
    başlamıştı : Eminem, 50 Cent’le anlaşma imzalayabilmeyi uman
    diğer plak şirketlerinin hepsini, 50’ye sunduğu milyon dolarlar
    bazındaki teklifiyle bertaraf etti. Böylece rapçimiz flaş
    ışıklarının zirvesine doğru yavaş yavaş yükselme yoluna girdi.

    Bu teklifler savaşında Eminem 50 Cent’i adeta kazanmıştı,
    kendisiyle eski plak şirketi ve sonradan Dr.Dre’ninki olacak olan
    Shady/Aftermath ile anlaşma imzaladı. Takip eden aylar boyunca 50 Cent,
    yakında çıkacak olan albümü Get Rich Or Die
    Tryin’in prodüktörlüğünü üstlenen
    Eminem ve Dr.Dre ile yakın bir çalışma mesaisine girmişti.
    Prodüktörlerin her biri bu çok beklenen albüme
    parçalar da vermişti. Hatta bu albüm daha çıkmadan
    önce Eminem’in filmi 8 Mile’ın soundtrack
    albümünde bile ona yer vermişti. Daha önceleri yer
    altında piyasaya sürülmüş olan Wanksta, 2002 sonunda
    kaçak bir hit oldu. Bu olay, 50 Cent’in Get Rich
    albümünden çıkacak olan ve Dr.Dre prodüksiyonu
    olan öncü single’ı In da Club’ın da zeminini
    hazırladı. Bu iki single kıtalar arası bir hit oldu, ilki Billboard Hot
    100 listesinde 13 numaraya tırmanırken ikincisi, In Da Club, bir
    numaraya yerleşti. Korsan ve yasadışı sürümlerle
    mücadele edebilmek için Interscope plak şirketi
    (Shady/Aftermath’nin ana şirketi) Get Rich’in piyasaya
    çıkış tarihini önce bile çekti.

    Tüm bunlarla beraber, 50 her yerde haber başlığı oluyordu.
    Öyle ki, 2002 Ekim ayında Jam Master Jay’in vurularak
    öldürülmesi olayında bile taraf olduğu iddia edildi ve
    FBI tarafından soruşturmaya tabi oldu. Ayrıca, 2002 yılbaşı gecesi
    silah taşımaktan dolayı hapse bile girdi. Medya, 50 Cent’in hayat
    hikayesini çok sevdi, özellikle ölümle dirsek
    temaslarını. Üstelik de sadece MTV gibi beklenen medya gurpları
    değildi bunları yayımlayan, New York Times, bile 50 Cent’in hayat
    hikayesini yayımladı. Get Rich Or Die Tryin’in nihayet piyasaya
    çıkmasıyla, 6 Şubat 2003’de müzik sanayisinde en
    çok tartışılan isim ünvanını kazandı. Tabii ki medyada aynı
    anda her yerde görülmesi bunun sonucu idi. Kaçak veya
    değil, ilk satış rakamları, rekorlar kıran beş günde 872.000
    adedini geçti ve SoundScan’in albüm satış takip
    sistemini başlattığı Mayıs 1991 tarihindne beri en iyi çıkış
    albümü ünvanını kazandı.

    G-Unit çıkış albümü, Beg for Mercy, 2003 sonunda
    raflarda yerini buldu ve kısa sürede platinum ödülü
    aldı (her bir milyonuncu satış rakamına verilen ödül). Aynı
    zaman diliminde DJ Wookid ile birlikte yeni bir mixtape serisi de
    piyasaya çıktı. Adı G-Unit Radio verilen bu seri, ekibin yeni
    eserlerini ve ileride ilk kendi çıkış albümlerinde 50
    Cent’in yapımcı-prodüktörlüğünü de
    üstleneceği Lloyd Banks ve Young Bucks eserlerini de
    içeriyordu. Rapçi The Game de 2004 yılında G-Unit
    ekibinin üyesi oldu, 2005 başında ilk solo albümü
    çıktığında 50 Cent’le külahları değiştiler ve işler
    karıştı. 28 Şubat 2005 tarihinde 50 Cent’le ortak
    çalışmaları How We Do listelerde tırmanırken, 50 New
    York’un Hot 97 FM radyo kanalında Game’in G-Unit ekibinden
    ayrıldığını açıkladı. Bu açıklamanın hemen ardından,
    50’nin çevresindeki insanlarla ve Game’in
    çevresindeki insanlar radyo binası dışında silahlı
    çatışmaya girdiler ve Game’in taraftarlarından birisi
    bacağından vuruldu. Tüm bunlar sürerken, bir sonraki 50 Cent
    albümünün sızdırılan kaçak kopyaları internette
    gezmekteydi, bu da Interscope’u albümün çıkış
    tarihini 5 gün önce almaya zorladı. The Massacre
    albümü 3 Mart 2005 tarihinde resmi olarak piyasaya
    çıkmıştı fakat sokaklarda 1 Mart tarihinde piyasaya verildiği
    duyuluyordu. Ertesi gün, sokak marketlerinden en büyük
    zincirlere kadar herkes müthiş bir hışımla albümü
    satmaya başladı. Doğal olarak The Massacre müthiş satan bir
    albüm oldu, bir süre albüm satışlarının zirvesinden
    inmedi, pek çok hiti çıkardı ve 50 Cent trenini önde
    götürmeye devam etti.

      Forum Saati C.tesi Nis. 27, 2024 11:52 am