50 Cent Hitskin_logo Hitskin.com

Bu Hitsikin.com temayı önceden görmekte fırsat veriyor.
Tema yerleştirmekTemanın fişine geri dönmek

.talk4her
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

50 Cent

Aşağa gitmek

50 Cent Empty 50 Cent

Mesaj  AsiRuH Ptsi Nis. 27, 2009 2:32 pm

İdeal Doğu Yakası hardcore rap’çilerinden 50 Cent, pop
dünyasının genelinde ve özellikle rap müziğinde 2003
yılının başından beri en çok tartışılan isimlerden birisi
olmadan önce, kısa ama bir o kadar dramatik hayatı boyunca pek
çok ciddi engelle karşılaştı. 90’ların sonundaki başarısız
bir genel rap denemesinden sonra (ki 2000 yılında hayatında karşı
girişilen bir saldırıyla sonuçlandı) Ja Rule ile
2000’lerin başındaki başarılı New York mixtape macerası onu
bekledi. Bunun ardından 2002 yılında Eminem onunla bol sıfırlı bir
anlaşma yaptı ve böylece 50 Cent’in 2003 yılındaki
büyük başarısının dümenini tutan kişi oldu.
Queens’deki Jamaica mahallesindeki yoksul bir evden çıkan
50 Cent, pek çok rap’çinin sadece sözlerini
yazdığı macera ve suç dolu hayatı bizzat yaşadı : uyuşturucu,
suç, hapis, bıçaklama ve hepsinden de önemlisi,
silahlı çatışmalar. Tüm bunlar, daha ilk
albümünü dahi çıkarmadan 50 Cent’in
hayatının bir parçası oldu. Doğal olarka bu tür deneyimler
50’nin asıl malzemeleri oldu. Macera dolu geçmişini
açığa çıkardı, sokak çetesine özenenlere
seslendi ve bizzar haber başlığı oldu. İdeal Doğu Yakası
rap’çisi görüntüsüne bile sahip oldu :
geniş omuzlar, sağlam bir vücut, bol kaslı kollar ve karın,
dövmeler, onun tescilli markası sayılan kurşungeçirmez
yelek, tabanca ve boynundaki kocaman haç. Ama hepsinden de
önemlisi, 50 Cent ideal prototip rap’çi kalıbına
birebir uyuyordu. Bunun sonucu olarak müziği pek çok altın
değerindeki müzik piyasasına ulaştı. Hem onun sert ve çetin
ceviz duruşunu sevenlere hem de komik ve açık saçık
sözlerini sevenlere ulaştı. Bununla beraber 50 Cent vefalıydı,
eski takım arkadaşlarını unutmadı. G-Unit ekibinin başarılı bir
franchise olarka büyümesine, grup üyesi arkadaşlarının
platinium ödüllü alacak albümler
çıkarmasına, marka adı için bol sıfırlı anlaşmaların
imzalanmasına ve franchise’in uluslararası alanda satış ve
konserlerine önayak oldu.

Curtis Jackson olarak Jamaica, Queens, New York’da doğan ve
büyüyen 50 Cent fakir bir evin çocuğuydu. Yine kendisi
gibi yasadışı işler yapan annesi o daha sekiz yaşındayken hayata
gözlerini yumdu ve kısa süre sonra babası tarafından da terk
edildi, onu anneannesi büyüttü. Delikanlılık
zamanlarında, armut dibine düşer misali, annesinin yolundan gitti
ve yasadışı işlere bulaştı. Crack gibi uyuşturucuların ticareti
50’ye güzel para kazandırdı ta ki kanunla tanışıncaya kadar.
Hapishanede “misafirlik” devri başlamıştı onun için.
İşte bu noktada, 90’ların ortasında rap müziğine
yöneldi ve suçtan uzaklaştı. 1996 yılında, kendisine
üzerine rap okuması için boş ritimler bulunan bir kaset
veren Run DMC’den Jam Master Jay’le tanıştığında hayatı
değişti. Duyduklarından etkilenen Jay, gelecek vad eden rapçiyi
kendi JMS plak şirketine bir anlaşmayla bağladı. Bu anlaşmadan pek
birşey çıkmadı ve 50 kendisini New York’da ticari başarı
kazanmış olan ve Nas ile Jay-Z gibi sanatçılarla birlikte
çalışarak adını duyuran prodüksiyon ikilisi (Poke ve
Tone’den oluşan) Trackmasters’e kattı. Trackmasters
rapçiyi kendilerinin de bağlı olduğu Columbia alt-şirketine
anlaşmayla bağladı ve ilk çıkış albümü Power Of The
Dollar üzerinde çalışmaya başladılar. Albümün
çıkışından üç single çıktı : "Your Life's on
the Line," "Thug Love" (feat. Destiny's Child), ve "How to Rob."

Sonuncusu kayda değer bir hit oldu, özellikle 50’nin isim
yapmış ünlü rapçileri nasıl soyup soğana
çevireceğini anlatan sert ve hırçın sözleri
çok dikkat çekti. Vurdu kırdıya bu kadar istekli olması
dikkatleri onun üzerine çekti ve bu onun peşinden geldi.
Ölümle ilk başarılı dirsek teması, How To Rob’un
piyasaya çıkmasından kısa süre sonra geldi :
Manhattan’da Batı 54.Caddede Hit Factory Stüdyolarında
bıçaklandı. Bu olay, kısa süre içinde onun en
çok konuşulan hikayesi haline geldi. 24 Mayıs 2000 tarihinde,
Columbia plak şirketinin Power Of The Dollar’ı piyasaya
sürmesine kısa bir süre kala bir başka saldırgan Jamaica,
Queens, New York’da 50’nin hayatını tekrar almaya kalktı
(ki iki buçuk yıl sonra Run DMC’den onun elini ilk tutan
prodüktör Jam Master Jay vurularak
öldürüldüğü yere çok yakın bir yerde),
saldırgan 50 Cent’i 9 mm’lik bir tabancayla 9 yerinden
vurdu, ünlü rapçi bu sırada bir arabanın yolcu
koltuğunda savunmasız bir şekilde oturuyordu. Mermilerin biri yanağını
delip geçti, diğeri elini, kalan yedi tanesi de bacak ve
kalçalarını. 50 Cent zorlukla hayatta kalmıştı. Bu olayın
üzerine Columbia rapçiyle hiçbir işe girmek
istemedi, Power Of The Dollar’ı rafa kaldırdı ve 50 Cent’le
yollarını ayırdı.

Takip eden iki sene boyunca 50, başladığı nokta olan yeraltı
rap’ine geri döndü. Ortak bir çalışma ekibi olan
G-Unit’i (Lloyd Banks ve Tony Yayo ile birlikte) kurdu,
kendisiyle birlikte aynı zamanda JMJ ile anlaşma imzalamış olan
prodüktör Sha Money XL ile yakın çalışma içinde
bulundu, ileride 2002’de piyasaya çıkacak olan toplama
albümü Guess Who’s Back’de yer alacak
mixtape’lerini hazırlamaya başladı. Çoğu No Mercy, No Fear
ve Automatic Gunfire CD’lerinde yer alan ve DJ Whoo Kid
tarafından sunulan bu miks kayıtlar, 50 Cent’e New York
caddelerinde saygın bir şöhret kazandırdı. Bazılarında, 50 Cent ve
G-Unit arkadaşları popüler ritimler üzerine rap okudu,
diğerlerinde popüler rapçilerle dalga geçti
(örnek olarak, sonraları hızla ezeli rakibi olacak olan Ja Rule),
kalanlarında da vurulma olayı hakkında yorumlar içerdi.
2000-2002 arasındaki bu sürekli mixtape çalışmalarının
etkileri, rap sanayisinin dikkatini çekmesi, sokaklarda
saygınlığının artması ve özellikle de, Eminem’in bir radyo
programında 50 Cent’i beğendiğini ve takdir ettiğini
açıklamasıyla doruğa çıktı. Adeta bir teklif yarışı
başlamıştı : Eminem, 50 Cent’le anlaşma imzalayabilmeyi uman
diğer plak şirketlerinin hepsini, 50’ye sunduğu milyon dolarlar
bazındaki teklifiyle bertaraf etti. Böylece rapçimiz flaş
ışıklarının zirvesine doğru yavaş yavaş yükselme yoluna girdi.

Bu teklifler savaşında Eminem 50 Cent’i adeta kazanmıştı,
kendisiyle eski plak şirketi ve sonradan Dr.Dre’ninki olacak olan
Shady/Aftermath ile anlaşma imzaladı. Takip eden aylar boyunca 50 Cent,
yakında çıkacak olan albümü Get Rich Or Die
Tryin’in prodüktörlüğünü üstlenen
Eminem ve Dr.Dre ile yakın bir çalışma mesaisine girmişti.
Prodüktörlerin her biri bu çok beklenen albüme
parçalar da vermişti. Hatta bu albüm daha çıkmadan
önce Eminem’in filmi 8 Mile’ın soundtrack
albümünde bile ona yer vermişti. Daha önceleri yer
altında piyasaya sürülmüş olan Wanksta, 2002 sonunda
kaçak bir hit oldu. Bu olay, 50 Cent’in Get Rich
albümünden çıkacak olan ve Dr.Dre prodüksiyonu
olan öncü single’ı In da Club’ın da zeminini
hazırladı. Bu iki single kıtalar arası bir hit oldu, ilki Billboard Hot
100 listesinde 13 numaraya tırmanırken ikincisi, In Da Club, bir
numaraya yerleşti. Korsan ve yasadışı sürümlerle
mücadele edebilmek için Interscope plak şirketi
(Shady/Aftermath’nin ana şirketi) Get Rich’in piyasaya
çıkış tarihini önce bile çekti.

Tüm bunlarla beraber, 50 her yerde haber başlığı oluyordu.
Öyle ki, 2002 Ekim ayında Jam Master Jay’in vurularak
öldürülmesi olayında bile taraf olduğu iddia edildi ve
FBI tarafından soruşturmaya tabi oldu. Ayrıca, 2002 yılbaşı gecesi
silah taşımaktan dolayı hapse bile girdi. Medya, 50 Cent’in hayat
hikayesini çok sevdi, özellikle ölümle dirsek
temaslarını. Üstelik de sadece MTV gibi beklenen medya gurpları
değildi bunları yayımlayan, New York Times, bile 50 Cent’in hayat
hikayesini yayımladı. Get Rich Or Die Tryin’in nihayet piyasaya
çıkmasıyla, 6 Şubat 2003’de müzik sanayisinde en
çok tartışılan isim ünvanını kazandı. Tabii ki medyada aynı
anda her yerde görülmesi bunun sonucu idi. Kaçak veya
değil, ilk satış rakamları, rekorlar kıran beş günde 872.000
adedini geçti ve SoundScan’in albüm satış takip
sistemini başlattığı Mayıs 1991 tarihindne beri en iyi çıkış
albümü ünvanını kazandı.

G-Unit çıkış albümü, Beg for Mercy, 2003 sonunda
raflarda yerini buldu ve kısa sürede platinum ödülü
aldı (her bir milyonuncu satış rakamına verilen ödül). Aynı
zaman diliminde DJ Wookid ile birlikte yeni bir mixtape serisi de
piyasaya çıktı. Adı G-Unit Radio verilen bu seri, ekibin yeni
eserlerini ve ileride ilk kendi çıkış albümlerinde 50
Cent’in yapımcı-prodüktörlüğünü de
üstleneceği Lloyd Banks ve Young Bucks eserlerini de
içeriyordu. Rapçi The Game de 2004 yılında G-Unit
ekibinin üyesi oldu, 2005 başında ilk solo albümü
çıktığında 50 Cent’le külahları değiştiler ve işler
karıştı. 28 Şubat 2005 tarihinde 50 Cent’le ortak
çalışmaları How We Do listelerde tırmanırken, 50 New
York’un Hot 97 FM radyo kanalında Game’in G-Unit ekibinden
ayrıldığını açıkladı. Bu açıklamanın hemen ardından,
50’nin çevresindeki insanlarla ve Game’in
çevresindeki insanlar radyo binası dışında silahlı
çatışmaya girdiler ve Game’in taraftarlarından birisi
bacağından vuruldu. Tüm bunlar sürerken, bir sonraki 50 Cent
albümünün sızdırılan kaçak kopyaları internette
gezmekteydi, bu da Interscope’u albümün çıkış
tarihini 5 gün önce almaya zorladı. The Massacre
albümü 3 Mart 2005 tarihinde resmi olarak piyasaya
çıkmıştı fakat sokaklarda 1 Mart tarihinde piyasaya verildiği
duyuluyordu. Ertesi gün, sokak marketlerinden en büyük
zincirlere kadar herkes müthiş bir hışımla albümü
satmaya başladı. Doğal olarak The Massacre müthiş satan bir
albüm oldu, bir süre albüm satışlarının zirvesinden
inmedi, pek çok hiti çıkardı ve 50 Cent trenini önde
götürmeye devam etti.
AsiRuH
AsiRuH
yönetici
yönetici

Erkek
mesaj sayısı : 9861
Yaş : 36
İş/meslek : xxxxx
Kayıt tarihi : 27/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz